Dha Yurt Bülteni-2
1)DİYARBAKIR'DA 2.5 TON PATLAYICI ELE GEÇİRİLDİDİYARBAKIR'ın merkez Sur İlçesi'nde jandarma ekiplerinin bir adrese düzenlediği operasyonda, 2 bin 400 kilo amonyum nitrat ile cinsi ve özelliği tespit edilemeyen 100 kilo el yapımı patlayıcı madde ele geçirdi.
1)DİYARBAKIR'DA 2.5 TON PATLAYICI ELE GEÇİRİLDİ
DİYARBAKIR'ın merkez Sur İlçesi'nde jandarma ekiplerinin bir adrese düzenlediği operasyonda, 2 bin 400 kilo amonyum nitrat ile cinsi ve özelliği tespit edilemeyen 100 kilo el yapımı patlayıcı madde ele geçirdi. Olayla ilgili 22 Haziran tarihinde Silvan karayoluna döşenen patlayıcıda parmak izi bulanan bir kişinin de olduğu toplam 2 kişi gözaltına alındı.
Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'nca yollara ve araziye el yapımı patlayıcı döşeyerek, el yapımı patlayıcı yüklü araçları patlatarak kamu personeli ve binalarına yönelik terörist saldırılar gerçekleştiren bölücü terör örgütü mensuplarının faaliyetlerinin tespiti, yakalanması, etkisiz hale getirilmesi ve el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilmesi maksadıyla operasyonlara devam edildiği belirtilerek, şöyle denildi:
"Bu kapsamda Diyarbakır İli Sur İlçesi Kayayolu Mahallesi mülki sınırları içerisinde bulunan şüpheli bir adrese 3 Aralık 2016 günü operasyon düzenlenmiştir. İcra edilen operasyon sonucunda el yapımı patlayıcı yapımında kullanılacağı değerlendirilen 2400 kilo amonyum nitrat ile 100 kilo cins ve özelliği tespit edilemeyen patlayıcı madde ele geçirilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile ele geçirilen malzemelere el konulmuş olup, biri 22 Haziran 2016 ayında Diyarbakır-Silvan karayolunda mayın/el yapımı patlayıcı döşenmesi olayında parmak izi tespit edilen şahıs olmak üzere toplam 2 şüpheli şahıs gözaltına alınarak adli işlemlere başlanmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir."
DİYARBAKIR, -
=============================================================
2)EKMEK TEKNESİNİ ÇALIP, UÇURUMDAN AŞAĞIYA ATTILAR
İZMİR'in Çiğli İlçesi'nde oturan ve pazarlarda giysi satan 48 yaşındaki Bakiye Karataş'ın panelvan minibüsünü çalan kimliği belirsiz hırsız ya da hırsızlar, içerisindeki ürünleri aldıktan sonra, minibüsü Tırazlı Köyü'ndeki 40 metrelik uçurumdan yuvarlayıp kaçtı. Ekmek teknesinin kullanılamaz halde gören Karataş, gözyaşlarını tutamayıp, "Ben ona zarar gelmemesi için gözüm gibi bakıyordum. Bunu yapanların hiç mi vicdanı yok" dedi. Bunu yapanların bulunmasını istedi.
16 Yıldır semt pazarlarında kadın kıyafetleri satarak geçimini sağlayan üç çocuk annesi Bakiye Karataş'ın eşi Veli Karataş, karısının üzerine kayıtlı olan, 12 yıldır kullandıkları 35 KNU 12 plakalı panelvan minibüsü, geçen 1 Aralık Perşembe günü Anadolu Caddesi Egekent girişindeki, Büyükşehir Belediyesi'ne ait ücretsiz park yerine bıraktı. Aynı gün saat 19.00 sıralarında minibüsü park ettiği yerden alıp evine gitmek isteyen belediyeden emekli Veli Karataş (50), aracı yerinde göremedi. Karataş çifti bunun üzerine polise minibüsün çalındığı şikayetinde bulundu. Karabağlar İlçe Jandarma Karakolu görevlileri, çalınan minibüsü o gece yarısı, Karabağlar İlçesine bağlı Tırazlı Köyü yakınlarındaki ormanlık alanda, 40 metrelik uçuruma yuvarlanmış halde buldu. Aracın plakalarının ve şanzumanının da söküldüğü anlaşıldı.
Minibüsünün bulunduğu yere eşi ve çocukları ile gelen Bakiye Karataş, ekmek teknesini kullanılamaz halde görünce gözyaşlarına hakim olamadı. "Bunu yapanların hiç mi vicdanı yok" diyen Karataş, "Ben bunu haketmedim. Bu minibüs benim 12 yıldır ekmek teknem. Ben ona kıyamıyordum, 'Düldülüm' diye seviyordum. Bizler bu kişilerle aynı havayı soluyoruz. Emniyet Müdürü'ne buradan çağrı yapıyorum, 'Bu hırsızları' bulun. İçerisinde 15 bin liralık malım vardı, onu da çalmışlar. Ürünleri kredi çekerek aldım. Ben şimdi bu borcu nasıl ödeyeceğim. Bu araba 50 kilometre öteden buraya kadar getirildi. Çalındığı yerde bulunan MOBESE kamerası çalışmıyormuş. Çok rahat bir şekilde aracı buraya kadar getirmişler. Hırsızlar minibüsün plakalarını da çalmış OHAL var. ya bu kişiler arabayı başka amaçla çalmış olsalardı? Nefes aldığım sürece, onlar yakalananan kadar peşlerini bırakmayacağım" dedi.
Jandarmanın parmak izi çalışmasının ardından, 40 metrelik uçurumda ormanlık alanda yan yatmış halde duran minibüs, çekici tarafından güçlükle bulunduğu yerden düz alana çekildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Çekici yolda giderken
-Minibüsün bulunduğu ormanlık alandan görüntü
-Bakiye Karataş ağlarken görüntü
-Oğlu Uğur Karataş ile röp
-Bakiye Karataş ile röp
-Çekici arabayı bulunduğu yerden çıkartmaya çalışırken görüntü
-Genel ve detay görüntü
HABER: Bahri KARATAŞ - KAMERA: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,
=============================================================
3)MAHSUR KALAN KEDİYİ ÖNCE KURTARDI, SONRA SAHİPLENDİ
ÇANAKKALE'de, bir evde kalan üniversite öğrencisi iki genç kız, oturdukları mahalledeki bir apartmanın kalorifer dairesine düşerek günlerce mahsur kalan yavru bir kedinin sesini duyunca binanın yöneticisini bulup haber verdi. İki gün üstüste yaptıkları uyarılara rağmen sonuç alamayan üniversiteli kızlar, polise başvurarak kurtarılmasını sağladıkları kediyi sahiplendi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencileri Elifsu Özüren (19), ev arkadaşı Merve Kaya (19) ile geçen 28 Kasım'da evlerine dönerken Cevatpaşa Mahallesi, Zübeyde Hanım Sokak'taki bir apartmanın kalorifer dairesinden kedi sesi geldiğini farketti. Kedinin, burada mahsur kaldığını düşünen Elifsu Özüren, yöneticiyi bulup, durumu anlattı. Kediyi, mahsur kaldığı yerden çıkarması için yardım istedi. Bir gün sonra yeniden eve girerken, aynı yerde yine kedinin sesini duyan üniversiteli Elifsu Özüren, tekrar yöneticinin kapısını çalıp, kedinin hala aynı yerde olduğunu belirterek, uyardı. Yöneticinin "Kedi sizinse sahip çıksaydınız" diye kendisine karşılık verdiğini belirten Özüren, "Kedinin bizim olmadığını söylediğimizde ise 'Yapabileceğim hiçbir şey yok' dedi. Bunun üzerine itfayiyeyi arayıp, yardım istedik. İtfaiye de kapılı kilitli olduğu ve yöneticiye ulaşamadığı için içeri giremedi. Yetkileri olmadığını belirtip, karakola başvurmamızı istedi. Bunun üzerine Anafartalar Polis Merkezi'ne gidip durumu anlattım. Ancak, polislerin telefonla ulaştığı yönetici yine olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine 1 Kasım Perşembe akşamı çilingire 50 lira ödeyip, polis eşliğinde kapıyı açtırıp, yavru kediyi kurtarabildik" dedi.
Dört gün mücadele verererek kurtardıkları kediyi sahiplenen Elifsu Özüren ile Merve Kaya, çilingire verdikleri 50 liradan esinlenerek yavru kediye İngilizce 50 demek olan 'Fifty' ismini verdi. İki arkadaş, şimdide dört gün boyunca mahsur kaldığı yerde hiçbir şey yiyemeyen ve çok aç olan kedinin karnını doyurmak için seferber oldu. İki öğrenci, çay kaşığıyla süt içirerek yavru kediyi besledi.
Evlerinin maskotu olan yavru kedinin kurtarılması sırasında yaşadıklarının kendilerini üzdüğünü belirten öğrencilerden Elifsu Özüren, "Çünkü orada bir can için savaşıyorduk. Ama hayvanlar insanların hiç umurunda olmadı. O yöneticinin sözleriyle insanlığın salasının verildiğini duydum. Ama biz yine de umut doluyuyuz. Biz çocuk gelişimciyiz. Daha güzel bir dünyaya daha güzel çocuklar yetiştireceğiz" dedi. Besledikleri başka kedilerinde olduğunu belirten Özüren, "Bu küçük bana dayanışmanın ve umudun varlığını gösteriyor. Ona her baktığımda vazgeçmemem gerektiğini ve mutlaka umut dolu yarınlar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sahiplendim ve bir ömür benimle olacağını düşünüyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Kurtarılan yavru kedinin görüntüsü
-Öğrencilerden Elifsu Özüren ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamara: Burak GEZEN / ÇANAKKALE,
====================================================
4)GÖKÇEOVA GÖLETİ KURUDU
MUĞLA'nın Köyceğiz ilçesindeki, yangın helikopterlerinin su alması için yaptırılan etrafı çam ormanlarıyla kaplı Gökçeova Göleti, kurudu. Alabalık, sazan gibi tatlı su balıkları başta olmak üzere birçok canlıya da evsahiliği yapan, daha önce kenarında çadır kurup kamp yaptıkları göletin kurumasını üzüntüyle karşılayan 50 kadar doğasever bölgede inceleme yaptı. Köyceğiz Orman İşletme Müdürü Ramazan Uslu ise Gökçeova göletinin öneminin büyük olduğunu belirterek, "Ancak, bu bizim için çok fazla sıkıntı yaratmayacak. Çünkü bu göletimize 5 kilometre mesafede doğu, batı ve güneyinde üç göletimiz daha var" dedi. Köyceğiz Orman İşletme Müdürlüğü, orman yangınlarında söndürme helikopterlerinin su alması için Köyceğiz'in kırsal mahallesi Yayla'dan (Ağla) 2 bin 294 metre yüksekliğindeki Sandras Dağı'na giderken önünden geçilen Gökçeova mevkisine, 1987 yılında gölet yaptırdı. Köyceğiz'e 23 kilometre mesafedeki, 1750 metre yükseklikteki çam ağaçlarıyla kaplı 50 dönümlük alana yapılan Gökçeova Göleti, kısa sürede doğa tutkunlarının da adresi oldu. Kar ve yağmur sularıyla dolan kaynaklardan beslenen, alabalık, sazan gibi tatlı su balıkları, su kaplumbağası ve pek çok kuş türüne de evsahipliği yapan gölet eski günlerini arar oldu. Çevresinde kış aylarında yağan karın altından fışkıran kardelenleriyle de pek çok kez haberlere konu alan gölet kurudu. Daha önceleri çadır kurup, etrafında kamp yaptıkları göletin kuraklık nedeniyle kuruması doğaseverleri üzdü. Büyük bölümü Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği üyesi olan 50 kadar doğasever, göletin bulunduğu alana kadar gidip, incelemelerde bulundu.
Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği eski başkanı, turizmci, çevirmen ve yazar Ömer Oflaz, "Bu gölette yaz aylarında bile su olurdu. Şimdiki hali ise içler acısı. Göleti besleyen tüm kaynaklar kurudu. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Aralık ayına girmek üzereyiz ve hala bölgemize yağmur yağmadı. Geçen sene kar çok az yağdı" diye konuştu.
"GELECEK NESİLLER İÇİN ÜZÜLÜYORUM"
emekli hemşire 65 yaşındaki Ümmü Uysal da yaklaşık 20 yıldır yörede doğa yürüyüşlerine katıldığını belirtip, "Sağlığımı doğaya borçluyum. Buradaki yürüyüşler sayesinde Avrasya Maratonu'nda 10 kilometre bile koştum. Ancak bu göleti böyle kurumuş olarak görmek çok üzücü. Kışın buz tuttuğunda üzerinden karşıya geçerdik. Yukarıdan şırıl şırıl sular akar buraya gelirdi. Çok üzgünüm" dedi.
"GİTTİKÇE ÇÖLLEŞİYORUZ"
Bir başka doğasever Sevim Çelebi, "Tabiata değer verilmiyor. Hayvanlar ölüyor. Hala ilaçlamalar var ve arılar ölüyor. Neden tabiata değer verilmediğini anlamıyorum. Burası buna büyük bir örnek. Avrupa'da bu tür şeylerin önlemi 20 sene önceden alınır. Devletimizin bu tür yerlere değer vererek sıkı önlemlerle koruma altına almalı. Dağlarımızın hemen her arığından şırıl şırıl sular akardı ama şimdi bu sular birilerine ait oldu" diye konuştu.
Profesyonel dağcı, dalgıç ve kaptan Ümit Çolakoğlu ise "Geçen hafta buraya geldiğimde çok sayıda balık ve su kaplumbağalarının ölüsüyle karşılaştım. Bu bölgeye 38 yıldır geliyorum ve buranın çok kurak günlerini de gördüm ama asla böyle değildi. Büyük araçlar bölgeden toprak ve taş çektikleri için kaynak sularını tutan setin duvarında çatlamalar olmuş. Su da çok çabuk şekilde başka alanlara kaymış" dedi.
"ÜÇ GÖLETİMİZ DAHA VAR"
Köyceğiz Orman İşletme Müdürü Ramazan Uslu, göletteki kurumanın yağışın olmaması nedeniyle ortaya çıkan bir durum olduğunu belirtip, "Tabiiki orman yangınlarında bu tür göletlerin önemi büyük. Ancak, bu bizim için çok fazla sıkıntı yaratmayacak. Çünkü bu göletimize 5 kilometre mesafede doğu, batı ve güneyinde üç göletimiz daha var. Helikopter ile doğal olarak ulaşımda en fazla bir, iki dakikalık aksama olur. Beklentimiz bu sene yağışın bol olması ve tekrar göletimizin eski haline gelmesi" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Göletin şu andaki kurumuş hali
-Göletin su dolu hali, buz tutmuş hali, üzerinde yürüyen insanlar ve karlar içinden fışkırmış kardelen görüntüleri (Arşiv)
-Balık ölüsü görüntüsü
-Ömer Oflaz, Ümmü Uysal ve Ümit Çolakoğlu röp.
Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK / KÖYCEĞİZ (Muğla),
====================================================
5)BUZ TUTAN CADDELER KAYAK PİSTİ GİBİ
Kars'ta kar yağışının ardından gündüzleri havanın ısınması ile eriyen kar, geceleri sıcaklığın sıfırın altına düşmesi ile yolları buz pistine çevirdi. Kafkas Üniversitesinde okuyan ve çeşitli ülkelerden gelen öğrenciler, sosyal medya aracılığı ile uzda kaymak için özel buluşmalar düzenliyor. Belediye önünde toplanan gençler, Nurettin Sözen Caddesinden Kazımpaşa Caddesine poşetlerle, leğenlerle kayıyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Buz üstünde kulaç atan
-Buzda kayanlardan genel ve detaylar
-Bol bol düşme görüntüleri
-konuşmalar
-Selfie çekilenler
-Değişik malzemelerle kayanlar
-Toplu kayanlar
-Genel ve detaylar
(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,
562 MB - 8 DK 22 SN - Görüntüsü 'BUZKAY' kodu ile KARS dosyasına link geçildi