Dha Yurt Bülteni-2
Fırat Kalkanı'nda DEAŞ'ın 108 hedefi imha edildiSURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın 108 merkezi, karadan ve havadan ateş altına alınarak imha edildi.
Fırat Kalkanı'nda DEAŞ'ın 108 hedefi imha edildi
SURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın 108 merkezi, karadan ve havadan ateş altına alınarak imha edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 92 günden bu yana yürütülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın 108 merkezi karadan ve havadan hedef alınarak vuruldu. Harekatta DEAŞ'tan temizlenen 1800 kilometrekarelik alanda mayın ve el yapımı patlayıcı temizliği yapıldı. Gün içerisindeki çatışmalarda ise 2 Türk askeri yaralandı. Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) ise 4 askeri yaşamını yitirdi, 21'i de yaralandı. Harekatın son durumuna ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede şöyle denildi: "Gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 4 muhalif şehit olmuş, 21 muhalif yaralanmış, 1 Uzman Çavuş ve 1 Sözleşmeli Er 2 TSK personeli hafif şekilde yaralanmıştır. Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana 215 meskun mahalde yaklaşık 1800 kilometrekarede sağlanan kontrol durumu devam etmektedir. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 99 DEAŞ hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak, terör örgütü mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta-kontrol tesisleri, silah ve araçları etkisiz hale getirilmiştir. Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından, DEAŞ kontrolündeki Bab ve Şabviran bölgelerinde bulunan 9 hedefe hava harekatı icra edilmiş, terör örgütü mensuplarınca kullanılan 2 karargah binası, 4 savunma mevzii ve 1 cephanelik imha edilmiştir. DEAŞ'ten temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlanan patlayıcı madde tespit ve imha timlerimiz tarafından 15 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak imha edilmiştir. Harekatın başından bugüne kadar, çoğu tuzaklanmış 40 mayın ve 1707 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak etkisiz hale getirilmiştir."
Görüntü Dökümü
----------------------
-ARŞİV
-Fırat Kalkanı Harekatı sırasında çekilen görüntüler
-Bomba yüklü aracın imha anı
-ÖSO birliklerinin ilerleyişi
-Hava harekatından görüntü
Haber: KİLİS
================================================
FETÖ soruşturması kapsamında 8 akademisyen tutuklandı
SAMSUN'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve dün polis tarafından adliyeye çıkartılan 31 akademisyenden 8'i tutuklandı.
Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube ekipleri 8 gün önce FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Samsun merkezli Ankara, Konya İzmir illerinde eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyon kapsamında Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi'nde görev yaparken iddiaya göre FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan ve içlerinde profesör, doçent, araştırma görevlileri ve öğretim görevlilerinin bulunduğu 3'ü kadın toplam 31 akademisyen gözaltına alındı. Aralarında FETÖ/PDY üyelerinin haberleşme programo 'BayLock' kullanıcılarının da olduğu öne sürülen 31 şüpheli dün sabah polis tarafından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadeleri ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen ve saat 02.20'ye kadar nöbetçi mahkemeye ifade veren akademisyenlerden 8'i tutuklandı. 23 akademisyen ise adli kontrol altında tutulmak kaydıyla serbest bırakıldı.
Görüntü DÖkümü
---------------------
-(DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜLER)
-Gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilenlerin görüntüleri
Haber: Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, -
================================================
Bitlis'te el yapımı patlayıcı imha edildi
BİTLİS Jandarma Bölge Komutanlığı birlikleri tarafından PKK'lı teröristlere yönelik sürdürülen operasyonlarda tespit edilen 1 el yapımı patlayıcı imha edildi.
Bitlis Valiliği'nden yapıla açıklamada, "Bitlis merkez Oğulcak Köyü bölgesinde Şehit Piyade Uzman Çavuş Ethem Hacımahmutoğlu-36 isimli operasyon icra edilmiştir. Operasyon bölgesinde yapılan arazi taraması esnasında, düdüklü tencere içerisinde basma düzenekli 1 adet el yapımı patlayıcı tespit edilmiştir. El yapımı patlayıcı tespit edildiği yerde güvenlik önlemleri alınarak emniyetli bir şekilde imha edilmiştir" denildi.
Haber: Özcan ÇİRİŞ / BİTLİS, -
=======================================
Eylem hazırlığındaki PKK'lı keşif yaparken yakalandı
BATMAN'da, kırsal kesimden eylem yapmak için geldiği belirtilen PKK'lı terörist H.K., keşif yaptığı sırada güvenlik güçleri tarafından yakalandı.
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri kırsal kesimden 1 PKK'lının eylem amacıyla Batman'a geldiği istihbaratını alınca, çalışma başlattı. Terör örgütünün dağ kadrosundan geldiği ve Şırnak'ın Cizre İlçesi nüfusuna kayıtlığı olduğu öğrenilen 28 yaşındaki H.K., keşif yaptığı sırada polis tarafından üzerinde 1 tabanca ile yakalandı. Yakalanan PKK'lının, Emniyet Müdürlüğündeki sorgusu sürüyor.
Haber: BATMAN, -
======================================
Elazığ merkezli 8 ilde FETÖ/PDY operasyonu: 10 gözaltı
ELAZIĞ merkezli Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda, 10 kişi gözaltına alınırken, 9 kişinin yakalanma çalışmasının sürdüğü belirtildi.
Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, yapılanma içerisinde aktif olarak görev yapan 'Ev İmamı', 'Bölge Talebe Mesulü', 'Büyük Bölge Talebe Mesulü', 'Belletmen-Ser rehber', ' Mütevelli Heyeti', 'Mezuncu' olarak nitelendirilen kişilere yönelik Elazığ merkezli 8 ilde eş zamanlı operasyon gerçekleştirildiği belirtildi. Elazığ merkezli, Kahramanmaraş, Diyarbakır, İstanbul, Kocaeli, Erzurum, Mardin ve Malatya'da gerçekleştirilen operasyonda 19 kişi hakkında gözaltı kararı alındığı belirtilen açıklamada, 10 kişinin gözaltına alındığını ve 9 kişinin yakalanma çalışmasının sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Gözaltına alınanların görüntüsü
Haber-Kamera: ELAZIĞ, -
=========================================
Uçak krizinin yıldönümünde Rus turist kaybı yüzde 84
RUS uçağının düşürülmesinin yıldönümünde turizmdeki kayıp milyonlara ulaştı. Geçen yıl 24 Kasım itibariyle 2.8 milyon Rus turistin geldiği Antalya'ya, bu yıl aynı dönemde yüzde 84 gerilemeyle 452 bin Rus geldi. Bu sayısının yaklaşık 432 bini, 2 Eylül'deki anlaşmanın ardından sağlandı.
24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağının düşürüldüğü olay sonrasında Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkiler de dahil birçok ikili anlaşma bozuldu. Rusya Federasyonu, uçak düşürülme olayı sonrasında Türkiye'den sebze ve meyve de dahil birçok ürünün ihracatına yasak getirirken, Rus vatandaşlarına da Türkiye'ye tatile gitmemeleri çağrısında bulundu ve charter seferlerini kaldırdı.
EN AĞIR FATURAYI ANTALYA ÖDEDİ
Bu olay nedeniyle Rusya'nın uyguladığı ambargoların en ağır faturası ise turizmin başkenti Antalya'da hissedildi. Kent ekonomisinin lokomotifini oluşturan sektör, toplam turizm potansiyelinin yaklaşık yüzde 30-35'ini oluşturan Rusya pazarının 24 Kasım'daki olayla birlikte sıfıra inmesiyle kriz yaşadı. 2016 yılında tarihinin en kötü turizm sezonunu yaşayan Antalya'da bu olumsuz etki, yaklaşık 52 yan sektörü de benzer ölçüde etkiledi.
8 AYDA SADECE 20 BİN KİŞİ
Rus uçağı krizi sonrası birçok otel personelden tadilata, et-süt gibi her türlü gıda ürünleri alımından birçok ürün alımına kadar kapasitelerini ciddi ölçülerde aşağı çekti. 24 Kasım'daki bu olayın ardından 2016 yılında 1 Ocak- 31 Ağustos tarihleri arasında kente sadece 20 bin dolayında Rus turist geldi. Bir önceki yılda ise bu rakam 2 milyon 170 bin olarak gerçekleşmişti.
ÖZÜR VE İMZA
İki ülke arasında en çok Antalya'yı etkileyen kriz, temmuz ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özür mektubuyla normalleşme sürecine girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin, en son uçak krizi öncesi Antalya'da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nin ardından, ilk kez Haziran ayında telefonda görüştü. 7 ay sonra telefonla görüşen iki liderin yüz yüze ilk buluşması ise 268 gün sonra St. Petersburg'da 9 Ağustos günü gerçekleşti. İki liderin telefon görüşmesiyle başlayan ikili ilişkilerin düzelme süreci, turizm başta olmak üzere birçok sektörde olumlu etki yarattı.
2 EYLÜL'DE YASAK KALKTI
Rusya'nın turizm sektöründe uyguladığı charter yasağı ise yaklaşık 8 ay sürdü. Antalya turizmi açısından tarihin en kötü dönemi olan 8 aylık sürecin ardından 28 Ağustos 2016 günü Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev tarafından imzalanan kararname ile charter seferlere uygulanan yasak kaldırıldı. Rusya'nın başkenti Moskova'dan Antalya Havalimanı'na ilk charter uçuş ise 2 Eylül günü gerçekleşti. Eylül ayına kadarki dönemde sadece 20 bin dolayında Rus turistin geldiği kente, charter yasağının kaldırılmasıyla birlikte yeniden Rus turist akını yaşanmaya başladı.
2 EYLÜL'DEN BUGÜNE 432 BİNE ULAŞTI
2 Eylül 2016 günkü ilk charter uçuştan bugüne kadarki dönemde tarifeli uçaklarla gelen Rus turistlerin haricinde 2 bini aşkın charter seferi yapıldı. Toplamda ise bu süreçte kente 432 bin Rus turist geldi. 30 Kasım'a kadarki süreçte 50'nin üzerinde charter uçuş izni alınırken, 1 Aralık- 31 Aralık tarihleri içinse 79 charter uçuş için izin alındı. Kış dönemi nedeniyle uçuşlar haftada üçe düştü. Ocak- Şubat dönemi için şimdiden Rusya'nın çeşitli kentlerinden Antalya'ya 80 charter uçuşunun izni alındı.
İKİ 24 KASIM ARASI YÜZDE 84 KAYIP
Yılsonuna kadar Rusya'dan Antalya'ya uçuş izni alınan charter uçuşlarla birlikte toplamda 480- 500 bin dolayında Rus turistin gelmesi bekleniyor. Geçen yıl 24 Kasım'a kadarki dönemde Rusya'dan Antalya'ya gelen Rus turist sayısı 2.8 milyon iken bu yıl aynı dönemde bu rakam yüzde 84 oranında geriledi ve 452 binde kaldı.
24 KASIM BİR FELAKETTİ
Turizm sektörünün Rus pazarında 25 yıla yakın sürelik yatırım, emeği olduğunu belirten Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, şöyle konuştu: "Birçok kurum ve kuruluşun emeğiyle büyük bir değer yaratılmıştı ve 24 Kasım'da birdenbire 25 yıllık değer sıfırlandı. Bu anlamda 24 Kasım felaket anlam ifade eden bir tarih. Şimdi tekrar bu ilişkiler yeniden kurulmaya başlandı ve son rakamlara bakıldığında iki ayda çok hızlı geri dönüş imkanına kavuştuk. Oradaki mevcut ilişki ve yapıların hala çok canlı ve dinamik olduğunu gösteriyor ve bu da bizi umutlandırıyor. Bundan sonraki süreçte kararlı ve rasyonel şekilde birtakım şeyler devam ederse bu bahsedilen süreçleri çok da kısaltılabilir görüyoruz. Tekrar eski seviyelere dönmek çok kısa sürede mümkün olabilir."
BAZI TEKNİK SIKINTILAR DEVAM EDİYOR
Bugün için Rusya'yla ilgili görüntüde sıkıntı yok gibi görünse de bazı teknik sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Osman Ayık, bu sıkıntıların vize muafiyeti, Rusya'da faaliyet gösteren Türk tur operatörlerinin durumu gibi konular olduğunu kaydetti. Bu konulardaki teknik sıkıntıların oturulup konuşulması gerektiğini belirten Ayık, "Bunlar da aşıldığında hızla 2015 rakamlarına yaklaşılabileceğini düşünüyoruz. Ama bunun ne kadarlık bir zaman diliminde gerçekleşeceğini kestiremiyoruz. Sayı üzerinden konuşuyoruz. Fiyat açısından da değerlendirmek gerekirse, o pazarda 2014 yılını tekrar görmek birkaç yılımızı alacak" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-ARŞİV
-Havalimanı
-Turistlerder görüntü
Haber : Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, -
=================================
MHP'li Karakaya: Saklı gizli görüşme yok
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin, "MHP bu konuda kimseyle gizli bir anlaşma yapmış değil, kimseyle gizli bir görüşme yapmış değil. Saklı gizli görüşme yok. Bugün vermiş olduğu bir karar yok. Bugün işaret etmiş olduğu bir sorun var. O sorundan bahsediyoruz. Bu sorun çözülmelidir. Aksi takdirde bunun devamı kaostur, krizdir, başka darbelere kapı aralamaktır" dedi.
MHP Antalya il başkanlığı tarafından Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği üyeleri onuruna yemekli toplantı düzenlendi. Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Sueno Deluxe Otel'deki yemeğe MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Ali Kuş, MHP ilçe başkanları ve davetliler katıldı.
'NE MUTLU SİZE'
Toplantıda konuşan İl Başkanı Mustafa Aksoy, "Çocuklarınızı, eşlerinizi bu vatan uğruna feda ettiniz. Anıları hatıralarınızda saklı. Biliyorum ki kokuları burnunuzda tütüyor, rüyalarınızda cennetin en güzel köşelerinden sizleri selamlıyor. Ne mutlu size. Bilmelisiniz ki bizler de bu kutlu şehadet için her gün şükranlarımızı sunuyor, bu fedakarlığın şanına, şerefine layık olmaya çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki mabedimizin göğsüne değmiyorsa namahrem eli sizin evlatlarınız, eşleriniz ve gazilerimiz sayesindedir" dedi.
'TERÖRLE MÜCADELEYE TOPYEKUN DEVAM ETMELİYİZ'
Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya da konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi ardından başlatılan sürece değindi. 15 Temmuz'dan sonra çok sayıda insanın açığa alınıp, görevinden ihraç edildiğini, gözaltına alınıp, tutuklandığını aktaran Karakaya, "MHP olarak o gün tercihimizin ne olduğunu söyledik. Evet bu ülkeye kalkışma yapan herkese, kötü emeller besleyen herkese layık olduğu cezayı vermeliyiz. Şu anda 3 terör örgütünün kıskacına girmiş durumda ülke. Onun için terörle mücadeleye topyekun devam etmek zorundayız. MHP olarak da bunun sonuna kadar arkasında olacağımızı, hükümeti de bu yönde destekleyeceğimizi söyledik. 15 Temmuz'dan sonra yapılan mücadelede, terörle mücadelede, FETÖ ile mücadelede bugün haksızlığa uğradığını, mağdur edildiğini söyleyen çok sayıda insan var. MHP olarak suçlu ile suçsuzun ayırt edilmesi konusunda elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu.
'HER GÜN ANAYASA ÇİĞNENMEKTE'
Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Mevlüt Karakaya, şöyle dedi: "MHP bu konuda kimseyle gizli bir anlaşma yapmış değil, kimseyle gizli bir görüşme yapmış değil. Bugün ülkede parlamenter sistem mevcut. Yasa, mevzuat buna göre. Bir parlamenter sistem var, mevzuatı da var ama fiilen bir başkanlık sistemi uygulanmakta. Her gün anayasa çiğnenmekte. Bugün MHP'yi bu değişikliğe 'evet mi diyorsunuz hayır mı diyorsunuz' şeklinde sürekli sıkıştırmaya çalışanlar bir şeyi hala anlamıyor. Her şey milletin gözü önünde gerçekleşiyor. Saklı gizli görüşme yok. Çalışmalar neyse günü gününe Türk milleti bilgilendiriliyor. Dolayısıyla buradaki gelecek düzenlemeler bu ülkenin, bu milletin hayrına mı, yararına mı bunu da birlikte konuşuyoruz. Ona göre MHP kararını verecek. Bugün vermiş olduğu bir karar yok. Bugün işaret etmiş olduğu bir sorun var. O sorundan bahsediyoruz. Bu sorun çözülmelidir. Aksi takdirde bunun devamı kaostur, krizdir, başka darbelere kapı aralamaktır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------
İl Başkanı Mustafa Aksoy'un konuşması
Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'nın konuşması
Detaylar
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),
===============================================
(ÖZEL) Annesinin cesediyle aynı odada 3 hafta yaşadı
BURSA'da psikolojik sorunları olan 51 yaşındaki Dilek Toktaşlı, birlikte kaldığı evde ölen annesi 87 yaşındaki Hanife Toktaşlı'nın ceediyle 3 hafta süreyle aynı odada yaşadı. Komşuların kötü koku nedeniyle haber verdiği polis ekipleri, çilingir yardımıyla girdikleri evde çekyatın üzerinde Hanife Toktaşlı'nın cesediyle karşılaştı. Dilek Toktaşlı ise polisi görünce odaya saklanmaya çalıştı.
Olay, merkez Yıldırım İlçesinde dün akşam ortaya çıktı. Teferrüş Mahallesi'nde oturan vatandaşlar, 10 yıldır aynı evde birlikte yaşayan Dilek Toktaşlı ve annesi Hanife Toktaşlı'nın evinden kötü kokular gelmesi üzerine şüphelenerek polise haber verdi. Anne- kızın yaşadığı eve gelen polis, zili çalmasına rağmen kapı açılmayınca, çilingir yardımıyla içeriye girdi. Bu sırada gelen ses üzerine odaya giren polis, burada saklanmaya çalışan Dilek Toktaşlı'yı buldu. Totaşlı panikle kaçmaya çalışınca, polis tarafından apartman merdivenlerinde yakalandı. Bu sırada evin diğer odalarını gezen polis, yatak odasındaki çekyatta yatan ve çürümüş haldeki Hanife Toktaşlı'nın cesedi ile karşılaştı.
"SU VE MEYVE VERDİM AMA YEMEDİ"
Polisin 'Bize niye annenin öldüğünü haber vermedin' sorusuna tepki gösteren Dilek Toktaşlı, "Annem iyi olur diye polise haber vermedim. Sanırım Cuma günü öldü. Ama ben iyileşir diye kimseyi aramadım. Doğalgazımız kesikti, ben de annem üşümesin diye dün gittim faturayı ödedim. Cuma gününden beri hiç konuşmuyor. Dün ona su ve meyve verdim ama yemedi. Telefonumuz da yok diye kimseyi aramadım. Siz beni korkutamazsınız" dedi.
"ÖLEN ÖLÜR, KALAN KALIR"
Zaman zaman polis ekiplerinden kaçmaya çalışıp direnen Dilek Toktaşlı, çilingir tarafından kapısının açılmasını da tepki gösterdi. Toktaşlı polislere, "Siz benim kapımı neden kırdınız. Bu kapıyı hemen yaptırın. Ben yabancısınız diye korktum açmadım. Hem ne yapayım annem öldüyse, ölen ölür, kalan kalır. Cuma günü öldü diye düşünüyorum. Kokmaya başladı. Ama yalnız başıma çıkartıp sokağa atamam ki" dedi.
ANNESİNİN CESEDİYLE AYNI ODADA KALMIŞ
Polis merkezlerinin bilgi vermesi sonucu eve gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Olay Yeri İnceleme ekibi, cesedin kokması sebebiyle maske takarak evde inceleme yaptı. Cesedi bozulan Hanife Toktaşlı'nın, 20- 25 gün önce öldüğü, kızı Dilek Toktaşlı'nın ise annesinin cansız bedeni ile günlerce aynı odada yaşayıp yattığı ve dışarı hiç çıkmadığı belirlendi.
Bursa Cumhuriyet Savcılığı, Hanife Toktaşlı'nın şüpheli ölümü üzerine soruşturma başlattı. Toktaşlı'nın çürümüş cesedi, Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.Gözaltına alınan kızı Dilek Toktaşlı ise ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Çilingirin kapıyı açması
Polis ekiplerinin eve girmesi
Dilek Toktaşlı'nın kaçmaya çalışması
Cesedin olduğu odadan görüntüler
Polis ve olay yerine inceleme ekiplerinden görüntüler
Dilek Toktaşlı ile röportajlar ve polise ifade vermesi
Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA, -
=================================================
İşyerine Türk bayrağı asınca PKK yandaşlarının hedefi olduğunu iddia etti
MANİSA'da plastik doğrama işletmesi bulunan 37 yaşındaki Sait Atay, dükkanının önüne astığı Türk bayrağı nedeniyle terör örgütü PKK yandaşlarının hedefi haline geldiğini ileri sürdü. Türk bayrağının indirilmeye çalışıldığını, aracının kundaklandığını ve 2 defa dükkanının yağmalandığını söyleyen Atay, 40 bin lira zarara uğradığını belirterek, can güvenliğinin olmadığını ifade etti.
Yunusemre ilçesinde plastik doğrama işi yapan evli ve 2 çocuk babası Sait Atay, dükkanının önüne 10 ay önce astığı Türk bayrağı nedeniyle terör örgütü PKK yandaşlarının hedefi haline geldiğini ileri sürdü. Atay, Fatih Mahallesi'ndeki dükkanına Türk bayrağı asmasının bir grup bölücü terör örgütü PKK yandaşının tepkisine neden olduğunu söyledi. Türk bayrağını indirmeye çalışan bu kişilerle kavga ettiğini, aynı ay içinde hafif ticari aracının kundaklandığını anlattı. Ayrıca dükkanından geceleri, belli aralıklarla hırsızlık yapıldığını 40 bin lira zarara uğradını belirten Atay, kendisini zarara uğrattığını tespit ettiği iki şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Manisa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıp beraat ettiklerini anlattı.
YAŞADIKLARINI ANLATTI
Can güvenliğinin olmadığını söyleyen Atay, mağduriyet yaşadığını ifade etti. Manisa'da artık iş yapamadığını, iş için çağrıldığı yerlerde saldırıya uğradığını belirten Atay, "Daha önce dükkanımda terör yandaşları tarafından saldırıya uğradım. Bayrağı indirmeye çalıştılar. Bana yapılan saldırıları kimlerin yaptığını tespit ederek dava açtım. Dükkanım iki defa soyuldu. Aracım kundaklandı ama sanıklar şu an serbest. 40 bin lira zararım var. Kimseye sesimi duyuramıyorum. Mağdurum ve ailevi problemlerim var. Bu yaşadığım sorunlardan dolayı ailemin can güvenliğini sağlamak için babamın evine yerleştirdim. Çok kişiye de borcum var. Bu civarda düşmanımın ve bana bunları yaşatanların kim olduğunu bilmiyorum. Sadece birkaç kişi değil. Tüm çevre gelip bıçaklamaya çalışıyor, canıma kastetmeye çalışıyorlar. İşe çıkamaz durumdayım. PVC işi var diyerek telefonla arıyorlar. Gittiğim yerlerde saldırıya uğruyorum. En kısa zamanda Manisa'yı terk etmeyi düşünüyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Sait Atay dükkanına bayrak asarken görüntü
Sait Atay dükkanında çalışırken görüntü
Sait Atay, aracının kundaklandığına ve mahkeme sonuçları evrakı görüntü
Sait Atay röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,
=============================================
(ÖZEL) Çatak'ta bir eğitim meleği
VAN'ın Çatak İlçesi Yukarı Narlıca Mahallesi İlkokulu'nda 3 yıl önce göreve başlayan İzmirli öğretmen 25 yaşındaki Meltem Çelik, öğrencileri ve mahalle sakinlerinin 'Eğitim meleği' oldu. Bursa Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdikten sonra Çatak'a 40 kilometre uzaklıktaki 3 derslikli 3 öğretmenin bulunduğu Yukarı Narlıca Mahallesi İlkokulu'na atanan Çelik, ilk kez soba ve tezekle burada karşılaşırken soba yakmayı da öğrencilerinden öğrendi.
Yukarı Narlıca Mahallesi İlkokulu'na 3 yıl önce atanan İzmirli öğretmen 25 yaşındaki Meltem Çelik, 2'inci ve 3'üncü sınıflardan oluşan ve aynı derslikte 14 öğrencisine zor koşullarda eğitim veriyor. Meltem öğretmen havaların soğumasıyla birlikte her sabah erken kalkıp sınıfının sobasını yakıyor. Tezek ve sobayı ilk kez burada gördüğünü belirten Meltem Çelik, şöyle dedi: "İzmir'de klimalı bir evde büyüdüm. Klimayla ısındım, klimayla serinledim. Evimin tek çocuğuyum. Bursa'da üniversite okudum. Mezun olunca ilk olarak Yukarı Narlıca Mahallesi'ndeki bu okula atandım. Buraya gelince farklı bir dünya ile karşılaştım. Sobaa, tezek, kevenle tanıştım. Havalar burada soğumaya başladı. Ben her sabah kalkıp öğrencilerim üşümesin diye soba yakıyorum. Soba yakmayı da öğrencilerimden öğrendim. Sobayı her sabah tezek, keven ile tutuşturuyorum. Buralar çok güzel çok mutluyum köyümü ve öğrencilerimi çok seviyorum."
MAHALLELİ VE ÖĞRENCİLERİNİN UMUDU OLDU
Öğrenciler ve köylüler tarafından çok sevilen ve büyük bir zevkle öğretmenlik yaptığını belirten Meltem öğretmen, ders saatleri dışında da öğrencileriyle ilgilenip aile ziyaretleri yapıyor. Ailelerle görüşüp çocukların okula devam etmelerini sağlayan Meltem öğretmen, mahalle sakinleri ve öğrencilerin de umudu oldu. Özellikle kız çocuklarının okuması için çaba gösteren Meltem öğretmen, "Öğrenciler bazen okula geliyor bazen gelmiyorlardı. Ben ailelerle görüşmeler yaparak çocukların eğitiminin önemine dikkat çektim. 3 yıl içinde çok sayıda öğrenci hik aksatmadan okula devam etmeye başladı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
-Öğretmen sınıfta ders verirken
-Sınıftaki öğrenciler ve öğretmenden detaylar
-Öğretmenin soba yakması
-Öğretmen çocuklarla ilgilenirken
-Dışarada öğretmen ve öğrencilerin oyun oynaması
-Okuldan genel ve detaylar
Haber-Kamera: Murat ÇAĞLAR-Orhan AŞAN-Hudayi GÜMÜŞ/VAN, -
=========================================
(ÖZEL) Öldü diye bildiği annesinin yaşadığını 28 yıl sonra öğrendi
İZMİR'de yaşayan 32 yaşındaki Gülşah Öznohutçu, öldü diye bildiği ve kendisi 2 yaşındayken evi terk edip gittiği öne sürülen annesi 51 yaşındaki N.İ.'nin yaşadığını 28 yıl sonra öğrenince çok sevindi. Ancak, başkasıyla evlenen ve bu evlilikten bir kızı olan annesinin görüşmeyi kabul etmemesi üzerine bir kez daha yıkıldı. Öznohutçu,şimdi 'annelik görevini yapmadı' diye tazminat davası açıyor.
Karabağlar İlçesi'nde oturan Gülşah Öznohutçu henüz 2 yaşındayken, annesi N.İ., iddiaya göre evi terk edip İstanbul'a gitti. Bir yıl sonra babasıyla boşanan annesinin daha 4 yıl öncesine kadar öldüğünü bilen Gülşah Öznohutçu'yu cep telefonundan arayan ve adını vermeyen bir kişi, annesinin yaşadığını söyleyip, telefonu kapattı.
Annesinin İstanbul'da oturduğunu ve evlendiğini, bir kızı olduğunu öğrenen Gülşah Öznohutçu, onu bulmak için kolları sıvadı. Öznohutçu, annesine sosyal paylaşım sitesinden ulaştı. Buradan annesiyle yazışıp kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Annesi, genç kızı bütün sosyal paylaşım sitelerinden engelledi. Buna rağmen yılmayan ve görüşmek için her yolu deneyen Öznohutçu, annesiyle yüz yüze konuşmak amacıyla bu kez tanıdıklarını araya soktu. Anne N.İ. kızı ile görüşmek istemediğini iletti.
Annesinin ikinci evliliğinden bir kızı olduğunu öğrenen Gülşah Öznohutçu, şöyle dedi: "Annem lüks yaşamak için beni ve babamı terk edip başkasına kaçmış. Ben onu 4 yıl öncesine kadar 'öldü' biliyordum. Evdeki fotoğralarına bakıp gözyaşı döküyordum. Yaşadığını öğrenince büyük bir sevinç yaşadım. Ama o beni yeni hayatında istemediğini söyledi. Bu beni yıktı. Bugüne kadar ben anne sevgisi nedir bilmiyorum. Beni öpüp koklamasını, sarılmasını bekliyordum. Ama beni reddetti. Annemin beni görmek istememesinin tek sebebi ikinci evliliğinden olan kızının bu durumlardan haberinin olmaması. İkinci kez evlendiği kişi de evlendikten 4 yıl sonra trafik kazasında ölmüş. Çocuğunu 2 yaşında bırakıp giden kişiye ben de artık 'Anne' demek istemiyorum. Bundan sonra kendisiyle hukuk yoluyla hesaplaşacağız."
Müvekkili Gülşah Öznohutçu'nun istediği üzerine annesi ile görüşmek için İstanbul'a gittiğini söyleyen avukat Ersin Gülsoy ise, "Bana da kesinlikle kızıyla görüşmek istemediğini söyledi. Müvekkilim bugüne kadar anne sevgisi nedir bilmiyor. Gülşah'ın tek istediği annesini görüp sarılmaktı. Anne şefkatini tatmaktı. Ama anne kesinlikle görüşmeyi kabul etmedi. Annelik görevini yerine getirmediği için yüklü bir miktarda maddi ve manevi tazminat davası açacağız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Gülşah Öznohutçu ile röp
-Avukatı Ersin Gülsoy ile röp
-Genel detay görüntüler
-Fotoğraflardan görüntüler
Haber-Kamera: Bahri KARATAŞ / İZMİR,
==============================================
(ÖZEL) Bursalı 'Örümcek Emir' sosyal medya fenomeni oldu
BURSA'da lise öğrencisi 18 yaşındaki Emir Korkmaz'ın yüksek bina ve kule vinçlerde yaptığı akrobasi hareketleri yürekleri ağza getiriyor. Yüksek binaların tepesinde akrobasi hareketleri yaparken çektiği videoları sosyal paylaşım sitelerine yükleyen Korkmaz'ın görüntüleri binlerce kişi tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Tophane Endüstri Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Emir Korkmaz, Bursa'da bir inşaattın 100 metre uzunluğundaki kule vincine tırmanarak akrobasi hareketleri yaptı. Daha sonra kentin yüksek kesimlerinde bulunan surlara çıkıp burada koşan ve ellerinin üzerine yürüyen Emir Korkmaz, İstanbul'da da Haliç Köprüsü'nün korkuluklarında ellerinin üzerinde durarak yaptığı hareketleri izleyenler şaşırdı. Emir Korkmaz bu görüntülerini müzik ekleyerek sosyal paylaşım sitelerinde yayınlayınca sosyal medya fenomeni oldu.
Yükseklik korkusu olmadığı için 13 yaşından bu yana akrobasi hareketleri yaptığını belirten Emir Korkmaz, "Yaptığım hareketlerin görüntülerine müzik ekleyerek sosyal medya hesaplarımdan paylaştım bir anda takipçi sayım 150 bine yaklaştı" diye konuştu.
"TEHLİKENİN FARKIDAYIM"
Yüksek bina ve vinç üzerinde yaptığı hareketlerin tehlikeli olduğunun farkında olduğunu söyleyen Emir Korkmaz "Öyle veya böyle bir şekilde öleceğiz önemli olan zevk alarak ölmek. Zevk aldığın bir işi yaparak ölmek en güzeliö dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Hüseyin TÜCCAR/BURSA, -
=================================================
ATM dolandırıcıları yakalandı
ADANA'da bankaların otomatik para çekme makinelerine yerleştirdikleri düzeneklerle, vatandaşların kart bilgilerini kopyaladıkları iddiasıyla Sabri Yürek (33), Mehmet Ali Karacaoğlu (29) ile Yıldırım Karahan (31) yakalandı.
Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 ay önce Adana ve Mersin'de bazı bankaların ATM cihazlarında düzenek yerleştiren bir şebekenin kart bilgilerini kopyaladığını belirledi. Dolandırıcıları yakalamak için çalışma başlatan polis, bankaların ATM üzerinde bulunan güvenlik kamerası kayıtlarını toplayıp, incelemeye aldı. Ekipler 4 ay süren inceleme sonrasında Adana'daki ATM'lere düzenek yerleştirdikleri iddiasıyla Sabri Yürek ile Mehmet Ali Karacaoğlu ve Yıldırım Karahan'ı yakaladı.
ADANA'DA KOPYALAYIP, MERSİNDE ÇEKTİLER
Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri yaptıkları çalışmada, Adana'daki bankalara kopyalama düzeneğini yerleştiren dolandırıcıların, parayı çekmek için Mersin'e gittiklerini saptadı. Mersin'de hem paraları çekip, hem de orada da aynı tekniği kullanarak yeni bilgiler elde eden şebekenin daha sonra Adana'ya döndüğünü ortaya çıkardı. Adana ve Mersin arasında düzenli olarak gidiş geliş yapan dolandırıcılar, kart bilgilerini kopyaladıkları 50 vatandaştan yaklaşık 20 bin TL aldı. Emniyetteki sorguları tamamlanan ve bilişim tekniklerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçundan nöbetçi mahkemeye çıkartılan Sabri Yürek, Mehmet Ali Karacaoğlu ile Yıldırım Karahan tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Zanlıların polis aracından inmesi
Adli Tıp Birimi'ne getirilmeleri
Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: ADANA,
==================================================
Konya'da fuhuş operasyonu: 15 gözaltı
KONYA kent merkezindeki cadde kenarlarında gece fuhuş yapmak için müşteri bekledikleri öne sürülen ve caddelere fuhuş amaçlı kartvizit attıkları belirtilen 15 kadın polis tarafından düzenlenen operasyonla gözaltına alındı.
Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği ekipleri, merkez Karatay ile Meram İlçesi'nde gece cadde kenarında bekleyip, yoldan geçen sürücülerle para karşılığı ilişkiye giren ve fuhuş amaçlı caddelere kartvizit atan kadınların olduğu bilgisine ulaştı. Polis, bu kadınları fiziki takibe aldı. Cadde kenarında bekleyen kadınların, yoldan geçen sürücüleri durdurup para karşılığında otopark, boş arsalar, otel ve evlerde cinsel ilişkiye girdiğini belirledi. Bunun üzerine ekipler 15 kadını müşterilerle pazarlık yaparken ve yerlere kartvizit atarken suçüstü yakalayarak gözaltına aldı. Polis, yapılan aramalarda çok sayıda kartivizite el koydu. Bazılarının uyuşturucu bağımlısı olduğu, bazılarının ise çocuk sahibi olduğu belirtilen kadınlar, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Soruşturma sürdrülüyor.
Görüntü dökümü:
--------------------------
Kadınların caddelerden toplanması
Kadınların sağlık kontrolünden geçirilmeleri
Haber: Tolga YANIK Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA
==================================================
Genci yaşlısı savunma sporu öğreniyor
MANİSALILAR, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan savunma sanatı wushu öğreniyor. Genci yaşlısı wushu eğitimine katılanlar, Türkiye genelinde düzenlenecek yarışmalarda şampiyon olmayı hedefliyor.
Manisa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nün düzenlediği wushu eğitimlerine her yaş grubundan sporsever, çocuklarıyla katılıyor. Manisa 19 Mayıs Stadyumu altındaki salonda eğitimlerini aralıksız sürdüren vatandaşların tek hedefi alacakları eğitimin ardından, Türkiye genelinde düzenlenecek müsabakalara katılarak, derece elde etmek.
Manisa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü wushu eğitmeni Yusuf Çetinkaya, çocuklarıyla birlikte gelen toplam 200 kişiyi eğittiklerini söyledi. Çetinkaya, "Wushu antrenmanlarımız verimli bir şekilde yoğun katılımla geçiyor. 3 yaşından 70 yaşına kadar öğrencilerimiz mevcut. Velilerimizin güzel ve güvenli bir ortamda çalışmaları yoğun katılım göstermesini ve spordaki sürekliliğini sağlıyor. Eğitimin ardından tüm sporcularımıza gerekli belgeleri verilecek. Şu an üç velimizin lisansı çıktı. Diğer velilerimizin de lisansları çıkacak ve bu velilerimiz Türkiye genelinde düzenlenecek olan müsabakalara katılacak" diye konuştu. Torunlarıyla birlikte wushu eğitimlerine katılan 69 yaşındaki Ayşe Işık, sporun hayatına olumlu etkilerinin olduğunu ve elinden geldiğince wushu sporuna devam edeceğini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-İdman yaparlarken görüntü,
-Veliler Wushu sporu yaparken görüntü,
-Minik öğrenciler takla atarken görüntü,
69 yaşındaki Ayşe Işık ile röportaj,
Manisa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü Wushu eğitmeni Yusuf Çetinkaya ile röportaj.
Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN/MANİSA,
=====================================================
(ÖZEL) Yeni ürün 'urma' domatesi üreticisini güldürdü
ANTALYALI çiftçi 35 yaşındaki Turgay Ateş'in ürettiği ve hurmaya benzerliği nedeniyle adı 'urma' olan domates, sofraların yeni lezzeti olacak. Diğer domateslere göre verimi düşük olan, ancak neredeyse 4 katı fiyata satılan urma domatesi, üreticisinin yüzünü güldürdü.
Aksu ilçesinde çiftçilik yapan Turgay Ateş, fide şirketinin tavsiyesiyle yeni domates çeşidi olan ve hurmaya benzerliği dolayısıyla adı 'urma' olan domates yetiştirmeye başladı. Antalya'da bu domatesi ilk üreten kişi olan Turgay Ateş, verimi diğer domateslere göre daha düşük olan urma cinsini, önce serasının küçük bir bölümünde yetiştirdi. Elde ettiği ürünün lezzetine hayran kalan Ateş, pazarda da domatesin alıcısında sıkıntı yaşamayacağını görünce, 3 dönümlük iki serasında urma yetiştirmeye başladı.
KAR MARJI YÜKSEK
22 yıldır tarımla uğraştığını belirten Turgay Ateş, 3 yıldır da bu domatesi yetiştirdiğini söyledi. Kar marjı nedeniyle bu domatesten vazgeçemediğini dile getiren Ateş, daha düzgün bir lezzeti halka sunduğunu aktardı. Diğer domateslere göre urmanın daha lezzetli olduğunu anlatan Ateş, bu domatesin daha çok kahvaltıya yönelik olduğunu söyledi.
EN BÜYÜK YARDIMCISI BAMBUS ARISI
Urmayı daha çok restoranların tercih ettiğini ve çok talep geldiğini aktaran Ateş, şöyle devam etti: "Domatesi yetiştirmede bambus arılarını kullanıyoruz. Daha lezzetli olsun istiyoruz. Çok fazla ilaç istemeyen bir sebze. Diğer domateslerde kök başına 5- 6 kilogram elde edilirken, urmada bunun yarısını elde ediyoruz. Ama fiyatı yüksek olduğu için verim bizi tatmin ediyor. Halde normal domates 1 liradan işlem görürken, bu domatesimiz 4 liraya rahatlıkla alıcı bulabiliyor."
BEBEK GİBİ İLGİ İSTİYOR
Antalya'da tek üreticinin kendisi olduğunu kaydeden Turgay Ateş, urma domatesine bebek gibi baktıklarını söyledi. Ateş, "Bebeğe nasıl bakıyorsak bu domateslere de öyle bakıyoruz. Günü geldiğinde işçiliğini yapacaksınız, suyunu vereceksiniz. Hava şartlarına uygun şekilde belli derecelerde sobayı yakıyoruz" dedi.
İSTEYENİ FAZLA
Çiftçi Turgay Ateş, eşi ve iki çocuğuyla 3 dönüm serada üretim yaptıklarını belirterek, "Eylülde dikim yaptık. 2 ay sonra hasat başladı. Her gün ürün topluyoruz. Yılda 3 dönümlük araziden 25 ton civarında verim elde ettik. Restoranlarda ve pazarda hemen alıcı buluyor. Gelecek yıl 13 dönümlük alanda üretim yapacağız. Çünkü urma domatesini isteyen fazla" diye konuştu.
URMA DOMATESİ
Urma domatesi, ince meyve kabuğu, tadı, farklı ve kolay tutulabilir yapısı ile alternatif ürün özelliği taşıyor. İlkbahar ve sonbahar sera sırık domates yetiştiriciliğine uygun olan urma, erkenci ve verim olma özelliğiyle dikkati çekiyor. Boğum arası kısa, orta güçte bitki yapısına sahip urmanın adeti 15- 20 gram ağırlığında.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Domateslerden detay
Seradan detay
Turgay Ateş'in açıklamaları
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
================================================
Nar üreticileri ağaçlarını söküyor
MUĞLA'nın Ortaca ve Dalaman ilçelerinde nar üreticileri, yıllardır emek verip yetiştirdiği ağaçlarını, ürünleri gelir getirmediği için sökmeye başladı.
Ortaca ve Dalaman'da nar rekoltesinin yüksek olmasına karşın mahsülünü kilo başına 10 kuruşa bile satamayan üreticiler, maliyetlerini karşılayamayınca, ağaçlarını sökmeye başladı. Geçen yıl kilosunu 50 ile 75 kuruş arasında değişen fiyatlarla satan üreticiler, bu yıl 25 kuruşa bile alıcı bulamadı. 'Çatlak nar' olarak bilinen, meyve suyu fabrikalarının istediği narların ise 10 kuruşa dahi satılamadığını kaydeden nar üreticisi İsmail Milat, dalında kalan ve çatlayan narın birçoğunun çöpe gittiğini anlattı.
İlçede 15 yıldır nar üretimi yapan Milat, 10 kilo nar parasına 1 bardak çay içebildiğini söyledi. Bahçesindeki nar ağaçlarını önce kesip sonra kepçe yardımıyla sökmeye başlayan İsmail Milat, "200 ton nar yetiştiriyorum ama para etmiyor. 1 kilogram narın üreticiye maliyeti 60 kuruş. Ancak mahsülün kilosunu 10 kuruşa bile satamıyoruz. Alan da satan da yok, perişanız. Nasıl mazot alacağız? 10 kuruşla bir bardak çay bile içemiyoruz. 10 kilogram nar satacağız ki bir bardak çay içebilelim. Girdiler çok pahalı. Yapacak bir şey yok, çaresiz şekilde ağaçları sökmek zorunda kaldık. Bu ağaçların hepsine çocuklarımız gibi bakmıştık. Şimdi canlı canlı kesmek çok acı verici. 15 yıllık bu ağaçları kökleyip, yerine buğday, susam, mısır ve hayvanlarımız için yem yetiştirmeyi düşünüyoruz" dedi.
PAZAR DARALINCA KOOPERATİF KURULDU
Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman bölgesinde yaklaşık 80 bin ton nar üretimi yapıldığını hatırlatan Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü, başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini söyledi. Rusya ile yaşanan sorunların ihracatı da olumsuz etkilediğini savunan Çöllü, "Suriye ve Irak gibi şu an savaş içinde olan ülkelere de ihracat yapılıyordu. Pazarlar azalınca sıkıntıları önlemek için bölgemizde bir kooperatif kurduk. Kooperatif de yaklaşık 2 bin ton nar aldı. Üreticiler tarafından kurulan kooperatif sayesinde iyi tarım uygulamaları yapılıyor. Bunun da hem üreticiye hem de tüketiciye büyük katkısı var. Ama yine de nar üreticileri zararlarını karşılayamadı. Nar üreticileri bahçeleri söküyor, bu da çok üzücü bir durum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Ağaçların kesildiği nar bahçesinden görüntü,
-İsmail Milat ile röp,
-Meyve suyu için kullanılan narlardan görüntü,
-Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü ile röp.
Haber - Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla),
===================================================
Güvercinler 'Hava kuşu' yarışmasında
ERZURUM'da Güvercin Sevenler Derneği tarafından düzenlenen yarışmada, Habib Abay'a ait güvercin birinci seçilirken sahibine 10 bin lira kazandırdı.
Erzurum'da düzenlenen 'Hava Kuşu' yarışmasına Türkiye'nin dört bir tarafından getirilen 80 güvercin 3 kişiden oluşan seçici kurul tarafından değerlendirildi. Kurul, güvercinlerin en güzel kalkış ve iniş ile havada taklalar atarak oynamalarını değerlendirdi. Yapılan yarışmada 'Boncuk' adlı güvercini ile Habib Abay birinci, 'Barış' ile Deniz Erinkarlı ikinci, 'Zeytin' adlı güvercin ile Erdinç Aksu üçüncü ilan edildi.
Merkez Palandöken İlçesi'ndeki Köşk Bahçesi'ndeki düğün salonunda düzenlenen ödül törenine çok sayıda güvercin sever katıldı. Erzurum Güvercin Federasyon Başkanı Yavuz Erzincanlı, Türkiye'nin dört bir tarafından getirilen güvercinlerin Erzurum semalarında uçurulduğunu belirterek şöyle dedi: "Yarışmada güvercinlerin en güzel kalkış yapan, havada takla atarmaları, süzülmeleri ve en güzel iniş yapmaları ile değerlendirildi. Bu üçünü de en iyi yapan güvercin birinci oldu. Birinciye kupaları ile birlikte 10 bin, ikinciye 5 bin ve üçüncüye de 2 bin 500 lira ödül verdik. Amacımız; güvercin sevenleri bir araya getirmek ve bu tür yarışmaları yaygınlaştırmak. Türkiye'de Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım gibi bir çok ünlü bizim gibi güvercin besliyor. Erzurum'da güvercin besleyen yaklaşık 500 kişi var. Bir kuşun kupa alması o kuşun fiyatını ikiye katlıyor ve bunlar da onun kimliğine yazılıyor."
Kupa töreninden önce güvercin sevenler çalan müzik eşliğinde oynayarak stres attı. Yarışmanın birincisi Habib Abay, "Çocukluktan itibaren güvercin besliyorum. Son 5 yılda birçok birincilik ve derece aldım. Her kuşun özelliği ayrı olduğu için onlarla bire bir ilgilenip bu yarışmalara hazırlıyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Federasyon Başkanı Yavuz Erzincanlı ile röp.
-Yarışmada birinci olan Habip Abay ile röp
-Kupa ve plaketler
-Kuşlar
-Ödül alan kuşlar
-Takla atan güvercinler
Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,
=====================================================
Otomobiller çarpıştı: 4 yaralı
BURDUR'da iki otomobilin çarpıştığı kazada 4 kişi yaralandı.
Burdur'da merkez Depremevleri Kavşağı'nda dün akşam meydana gelen kazada, kent merkezinden Isparta istikametine giden 19 yaşındaki Mustafa Biracı'nın kullandığı 32 YU 871 plakalı otomobille 39 yaşındaki Yılmaz Acar'ın kullandığı 15 DB 083 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada, Yılmaz Acar ile araçta yolcu olarak bulunan İbrahim Ağruslu ve diğer otomobildeki yolcular Ömer İlhan ve Büşra Hız yaralandı.
Kazanın ardından olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürdüğü yaralılar tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
Kazaya karışan araçlar,
Mustafa Biracı'nın olayı anlatması,
Araçların çekici ile götürülmesi
Haber- Kamera. Mesut MADAN/BURDUR,
======================================================
Öğrencilere 'Trafik Görevlisi' belgesi
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı İlçesi'nde İlçe Jandarma Komutanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen program kapsamında 4 köy okulunda 8 öğrenciye 'Okul Geçidi Trafik Görevlisi' belgesi verildi.
Baştepe Köyü İlkokulu'nda düzenlenen programa Kaymakam Faik Arıcan, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Mehmet Çakır, İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Karaosman, trafik jandarma timleri, Baştepe, Yavaşlar, Sorkun ve Reşadiye'den ilkokul öğrencileri ve öğretmenler katıldı.
Törende konuşan Trafik Tim Komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş Hakan Uçurum, 'Okul Geçidi Trafik Görevlisi' öğrencilerinin 11 yaşını bitirmiş, gönüllü ve trafik zabıtası tarafından belge verilmiş özel kıyafetli öğrenciler olduğunu söyledi. Bu öğrencilerin ilkokul çağındaki öğrencilerin okul giriş ve çıkış saatlerinde yolun karşısına geçişlerde güvenliğini sağladığını aktaran Uçurum, "Bu öğrenci arkadaşlarımız yetkilerini 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 134'üncü maddesi ile birlikte yönetmeliğin 178'inci maddesine göre uygulamaya başlayacak. Bu görevli arkadaşlarımıza eğitimleri boyunca trafik kuralları, trafiğin tanımı, trafiği yönlendirilirken uyması gereken kuralların neler olduğunu uygulamalı eğitim şeklinde verdik" dedi.
Kaymakam Faik Arıcan da "Ne yazık ki ülkemizin en büyük sorunlarından biri de trafik sorunudur. Trafikte ne yazık ki birçok insanımızı kaybediyoruz. Vatandaşımızı eğitmek, bilgilendirmekle görevliyiz. Bu eğitimin de küçük yaşlarda başlayacağını biliyoruz. O nedenle bu çalışma önemli. Trafik kültürü ilçemizde daha iyi hale gelecek" diye konuştu.
Konuşmaların ardından 8 öğrenciye Okul Geçidi Trafik Görevlisi belgesi verildi. Daha sonra Okul Geçidi Trafik Görevlisi öğrenciler Sandıklı- Hocalar karayolu üzerinde öğrenciler ve protokol üyelerinin yolun karşısına güvenli geçişini sağlamak için uygulama yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Trafik Tim Komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş Hakan Uçurum'un açılış konuşması,
Kaymakam Faik Arıcan'ın konuşması,
Belge alan öğrencilerin diğer öğrencileri ve protokolü karşıdan karşıya güvenli geçişlerini sağlamaları,
Öğrencilere belgeleri verilirken ve katılımcıların programdan görüntüsü:
Haber- Kamera: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI(Afyonkarahisar),
========================================================