Dha Yurt Bülteni-2
2 Cinderes bölgesindeki YPG hedefleri gece boyunca helikopterlerle böyle vuruldu 'Zeytin Dalı Harekatı'nda 36'ncı gün; 1931 terörist öldürüldüSURİYE'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik 36 gündür sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1931'e yükseldi.
DHA YURT BÜLTENİ-2
Cinderes bölgesindeki YPG hedefleri gece boyunca helikopterlerle böyle vuruldu
'Zeytin Dalı Harekatı'nda 36'ncı gün; 1931 terörist öldürüldü
SURİYE'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik 36 gündür sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1931'e yükseldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK), sınırda ve bölgede güvenlik ile istikrarın sağlanması, bölge halkının, teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarılması amacıyla Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD-YPG'li ve DEAŞ'lı teröristlere yönelik 20 Ocak'ta başlattığı 'Zeytin Dalı Harekatı'nda 36'ncı güne girildi. Türk savaş uçaklarının, teröristlere ait belirlenen hedefleri havadan bombaladığı harekat, karadan da topçu bataryaları ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) desteğiyle sürdürülüyor.
Genelkurmay Başkanlığı, 32 askerin şehit olduğu, 9 sivilin de hayatını kaybettiği harekatın son durumuna ilişkin bilgilendirme yapıldı. Bilgilendirmede 58'i son 24 saatte olmak üzere harekatın başından bu yana toplam 1931 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.
YPG HEDEFLERİ GECE BOYUNCA HELİKOPTERLERLE BÖYLE VURULDU
Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin Cinderes bölgesindeki YPG hedefleri helikopterler tarafından ateş altına alınarak vuruldu. Helikopterler tarafından YPG hedeflerinin vurulması görüntülendi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Helikopterler tarafından YPG hedeflerinin vurulması
Haber: HATAY
===========================================
Foça 3.5 ile sallandı
İZMİR Körfezi'nde 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem Foça ilçesinde hissedildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre bugün saat 05.16'da, merkez üssü İzmir Körfezi olan, saat 05.16'da, yerin 12.9 kilometre derinliğinde 3.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Foça'da hissedilen ilk depremin ardından yine İzmir körfezinde saat 06.08'de 2.7, saat 06.12'de 3.2 büyüklüğünde iki sarsıntı daha oldu. Depremde can ve mal kaybı yaşanmadı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise depremin merkezini Foça ilçesi olarak açıklarken, büyüklüğünü ise 3.5 olarak duyurdu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Sokaklardan görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir),
======================================
Edirne'de kayıp 500 köpek aranıyor
EDİRNE'de eski çöplükte bulunan ve ihtiyaçları belediye tarafından karşılanan yaklaşık 500 köpek ortadan kayboldu. Edirne Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (EDHAYKO) Başkanı Nurhan Kalender, kayıp köpekler için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ardından köpeklerin bulunması için. Valilik, Orman ve Su İşleri Müdürlüğü, jandarma ve Emniyet Müdürlüğü konu hakkında çalışma başlattı. Edirneli hayvan severlerle köy köy köpekleri arayan Kalender, "Köpekler bulunana kadar bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
Edirne'de geçen yıl Kasım ayında kapatılan eski çöplükte barınan ve belediye tarafından beslenen yaklaşık 700 köpekten 500 kadarı 2-3 Şubat tarihlerinde ortadan kayboldu. EDHAYKO Başkanı Nurhan Kalender, savcılığa suç duyurusunda bulunup, valilik ve emniyete başvurup, konunun araştırılmasını istedi. Kayıp köpeklerin bulunmasını bir an önce isteyen hayvan severler, EDHAYKO ve kısa süre önce sanatçı Haluk Levent tarafından kurulan Anadolu Halk ve Barış Platformu Derneği (AHBAP) il temsilcisinden oluşan ekip, kent merkezi ve köylerde kayıp 500 köpeği aramaya başladı, ancak bugüne kadar bir sonuç alamadı.
EDHAYKO Başkanı Nurhan Kalender, halk arasında köpeklerin öldürüldüğü yönünde söylentiler olduğunu belirterek, "Fakat hiçbir kanıt, delil henüz elimizde yok. Burası belediyenin alanı, MOBESE her tarafı gösteriyor. Ama bize verilen kayıtlarda köpeklerin olduğu alanı göstermiyor. Bundan da rahatsızız. Burada güvenlik görevlileri de var. Neredeydi köpekler kaybolurken bu güvenlik? Yani bunlardan rahatsızız. Köpekleri aramaya devam edeceğiz. AHBAP ile iş birliği içindeyiz. Onlarda kaybı fark etmiş 800 civarı köpek vardı. Tutanakta geçen rakamlar bunlar. Şu an burada alanda köpekleri sayarak yaptığımız çalışma sonucunda sadece 200 civarı köpek kalmış. Sadece bizim derneğimiz,değil onlarda fark etmiş köpekleri arama timi kurarak hep beraber arıyoruz. Köpekler bulunana kadar bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
AHBAP Derneği Edirne İl temsilcisi Turgay Atış ise çok sayıda köpeğin köylere arabalarla dağıtıldığını iddia etti. Edirne'nin
Sarayakpınar ve Büyükismailçe köylerine giden hayvan severler, köpekleri görüp görmediklerini sordu. Büyükismailçe köyünden Emrah Güngör, son günlerde köylerinde 20'den fazla yabancı köpek gördüklerini ifade ederek, "Belediye kamyonlarla köpekleri getirip köyümüze atıyor. Yaklaşık 10-15 günden beri 20 den fazla köpek atıldı. Bir çoğu öldü. Bazı köpekleri ise köylüler sahiplendi" dedi.
'KÖYLERE ASLA KÖPEK ATMADIK'
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, kayıp köpekleri köylere götürüp atıldığı iddialarının kesinlikle gerçek olmadığını söyledi. Son günlerde kaybolan köpeklerle ilgili çok sayıda farklı iddialar olduğunu belirten Tanrıkulu, şunları söyledi: "Biz Edirne Belediyesi olarak bu iddiaların kesinlikle sonuca ulaşması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Çünkü bu iddialar bize de çok yıpratıyor. Savcılık, jandarma ve emniyet konusunda başvurumuz oldu, araştırma yapılmasını istiyoruz. Ayrıca benim isteğimle valilikte bağımsız veterinerler grubu kuruldu. Bunların içerisinde veterinerler odasından veteriner, Tarım İl Müdürlüğü'nden veteriner, Edirne Ticaret Borsası'ndan veteriner ve içinde Edirne Belediyesi'nden olmayan veterinerlerin konuyu araştırdığını düşünüyoruz. Son 2-3 haftadır yapılan bu spekülatif şeyler bizi de çok üzüyor. Şuradan kesin bir dille şunu açıklamak istiyorum ki, asla Edirne Belediyesi'nin bir yere götürme, bir yere nakletme aklımızdan bile geçmez. Dilimizin söylemeye bile varmadığı itlaf bir durumu olmamıştır. Olmayacaktır, olmadı. Bu konuda çok netiz. ve bunun içinde orada bulunan MOBESE kameralarının çalıştığını herkes biliyor. Bende bu olay ortaya çıktığı gibi geriye dönük 15 günlük kayıtları alıp, Edirne Orman Su İşleri Müdürlüğü'ne bıraktım. Şu an görüntüler incelendiğini biliyoruz. Bu olayın sonuçlandırılmasını bizde bir an önce istiyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Kayıp köpeklerin aranması
Edirne eski çöplüğünde köpeklerden genel detay
Nurhan Kalender'in açıklaması
Turgay Atış ile röp.
Emrah Güngör ile röp.
İbrahim Ocak ile röp.
Diğer köylüler ile röp.
Köy kahvesinde hayvanseverlerin kayıp köpekleri sorması
Köylüden genel detay
Köyde köpek arayan hayvanseverler
Köpeklerden detay
Çöplük alanından detay
Ertuğrul Tanrıkulu ile röp.
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
========================================
Çalınan inekler, kasapta kesilmek üzereyken bulundu
Güvenlik kamerası görüntüleri
ADANA'da besici Mehmet Avcı'nın ahırdan Hollanda cinsi 3 ineğini çalan 6 şüpheliden 3'ü, polis tarafından yakalandı. Çalınanlar inekler ise satıldığı kasapta kesilmek üzereyken bulundu.
Olay, 21 Şubat'ta Yüreğir ilçesi Koza Mahallesi'nde meydana geldi. Besicisi Mehmet Avcı, ahırındaki toplam 18 bin lira değerindeki 3 ineğinin çalındığı fark edip, polise haber verdi. Olayla ilgili çalışma başlatan Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, sokak ve mahalle girişlerindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Şüphelilerin iki araçla gelip, inekleri çaldığı tespit edildi. İneklerin yüklendiği 71 KE 257 plakalı kamyonete, otomobilde bulunan şüphelilerin gözcülük yaptığı belirlendi. Otomobildekilerin girdiği mahallede çevreyi kolaçan ettiği, olumsuz bir durum olmayınca da hayvanların ahırdan çıkarılıp, kamyonete yüklendiği saptandı.
İNEKLERİ YARI FİYATINA SATMIŞLAR
Araç plakalarından şüphelilerin kimliklerini ve adreslerini belirleyen ekipler, düzenlenen operasyonla şüphelilerden Orhan Ş. (48), Yakup Y. (41), Ahmet K.'yı (27) gözaltına aldı. Emniyete götürülen şüpheliler sorgularında, 3 ineği 8 bin lira karşılığında bir kasaba sattıklarını söyledi. Bunun üzerine polis adresini öğrendikleri kasaba gidip kesilmek üzere bekletilen hayvanlara el koydu. İnekler sahibine teslim edildi.
Olayla ilgili Ferhat Ö. (24), Hamza D. (19) ve Serdar K.'nın (30) yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Çalınan inekler, kasapta kesilmeyi beklerken bulundu
Görüntü Dökümü
------------------------
**Güvenlık Kamerası**
İş yeri çalışanlarının görüntüsü
Zanlıların iş yerine girmesi
İş yerinden çıkması
Kamyonetin petrol ofisinden yakıt alması
Çalınan ineklerin genel ve detay görüntüsü
Adana Emniyet Müdürlüğü tabela görüntüsü
Zanlıların emniyetten çıkarılması
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
==============================================
Karamollaoğlu: Bizde şartları sağlayacak herkes aday olabilir
SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün partilerinden aday gösterileceği yönünde söylemlerle ilgili olarak, "Spekülasyonlar çok. Bizde şartları sağlayacak herkes aday olabilir. Şu anda biz adayımızı belirlemedik" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün akşam Karabük'ün Safranbolu ilçesinde partisi tarafından bir otelde düzenlenen, 'Türkiye'nin meseleleri ve çözüm yolları' adlı konferansa katıldı. Konferansın ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Karamollaoğlu, seçim döneminde en önemli hususlardan birisinin seçim güvenliği olduğunu belirterek, "Olağanüstü halde seçime gitmek daima insanların zihninde tereddütler oluşturur. Biz bunun da izale edilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Seçime giderken de şu anda bir ittifak değil, biz kendi adayımızı koyacağımızı deklare etmiştik. Zaten cumhurbaşkanlığı için, diğer partiler de aday gösterebilirler. Eğer birinci turda netice alınamazsa ikinci turda en çok oy alan kazanacak. Ama bizde şöyle bir kanaat var. Saadet Partisi'nin seçimde bugünkü gidişattan rahatsız olan kesimlerin hemen hemen tamamından oy alabilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu potansiyel bizim düşündüğümüz gibi gerçekleşirse biz, seçimlerde başarılı oluruz kanaatindeyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği için yapılan çalışmalarda da Allah'ın izniyle bu sefer bu barajların bizim önümüze bir engel teşkil etmeyeceğini, mutlaka Mecliste temsil edeceğimizi düşünüyoruz" dedi.
'BİZDE ŞARTLARI SAĞLAYACAK HERKES ADAY OLABİLİR'
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün partilerinden aday gösterileceği yönünde söylemlerin olduğunun hatırlatılması üzerine Karamollaoğlu, şu açıklamada bulundu:
"Tabii spekülasyonlar çok. Bizde şartları sağlayacak herkes aday olabilir. Şu anda biz adayımızı belirlemedik. Bu konuyu da ne başkanlık divanımızda ne genel idare kurulumuzda ne de il başkanları toplantılarımızda gündeme hiç getirmedik. Bunun zamanının erken olduğunun kanaatindeyiz. Biz sadece 100 bin imzayı, daha doğrusu 300 ile 500 bin arasında bir imzayı toparlayabilmek için komisyonlar kuruyoruz. Çalışmalara başladık. İnşallah cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili karar alındığında çok kısa bir zamanda bu adayı belirleyeceğiz. Biz elbette önce kendi tabanımızda bir yoklama yapacağız, onun arkasında da Türkiye sathında göstereceğimiz adayın her kesimden oy alabilecek bir aday olduğunu test edeceğiz, deneyeceğiz. İnşallah iyi bir netice alacağız, buna inanıyoruz"
'TEMSİLDE ADALETİN SAĞLANMASI LAZIM'
Seçim barajı yönünde yöneltilen bir soruyu Karamollaoğlu, "Biz kaldırılmasını istiyoruz. Seçim barajı hiç olmasın. Bir ara iktidar partisi de bunu dile getirmişti. Ama nedense bu son gelişmelerde hem iktidar partisi hem de destek veren MHP yüzde 10 barajının kalmasını tercih ettiler. Halbuki anayasa açık. Seçimlerde iki husus gözetiliyor. Yürütmede istikrar ve temsilde adalet. Yürütmede istikrar sağlandı. Temsilde de adaletin sağlanması lazım. Yüzde 10 barajı çok yüksek bir rakam. Evet ittifaklar kuruldu. Yüzde 10 barajı daha rahat aşılabilecek ama tamamen kalkması daha mantıklı, daha doğru olurdu kanaatindeyiz" diyerek yanıtladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Salondan detay
-Temel Karamollaoğlu'nun açıklaması
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/SAFRANBOLU(Karabük),
===================================================
Okul yanına kurulan baz istasyonuna öğrenci velilerinden tepki
BALIKESİR'de, 215 öğrencili Kızıklı Ortaokulu'nun yanına kurulan baz istasyonuna tepki gösteren öğrenci velileri, baz istasyonun başka bir yere taşınmasını istiyor.
Burhaniye ilçesine 5 kilometre uzaklıktaki bin 61 haneli Kızıklı Mahallesinde Ortaokula 20 metre mesafede bir GSM şirketine ait baz istasyonunun kurulma çalışmaları öğrenci velilerinin tepkisini çekti. Okul bahçesinde toplanan 20'ye yakın öğrenci velisi okulda okuyan 215 öğrencinin sağlıklarının tehlike altında olduğunu ileri sürerek, baz istasyonun başka bir yere taşınmasını istedi. Kurulma aşamasında olan baz istasyonun kaldırılmaması durumda velilerin çocuklarını okula göndermeyerek durumu protesto edeceği iddia edildi. Mahalle Muhtarı Ahmet Sezer de velilere destek vererek, baz istasyonun okulun yanından başka bir bölgeye taşınması için elinden geleni yapacağını belirtti. Okul bahçesinde velilerin duruma tepki gösterdiği sırada işçiler tarafından baz istasyonu kurulmasına çalışmanın devam etmesi ise dikkat çekti.
Kızıklı Ortaokulunda çocuğu okuyan Veli Rukiye Uzun, okulun yakınına baz istasyonu kurulmasını kabul etmelerinin mümkün olmayacağını belirterek, "Okulumuzun yanına baz istasyonu kurmuşlar. Okulun ve çocukların dibinde biz bu baz istasyonunu istemiyoruzö dedi.
Baz istasyonu kurulmasına tepki gösterenn Veli Sevim Tunca, çocukların sağlığı için bu baz istasyonun okulun yanından kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Kızıklı Mahalle Muhtarı olarak baz istasyonun buradan kaldırılmasını istediklerini belirten Muhtar Ahmet Sezer, "Çocuklarımızın sağlığı önemli. Bu baz istasyonun daha uygun bir yere taşınması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Buradan bunu bütün yetkililer duysunö diye konuştu.
Baz istasyonun sağlığı tehdşt edeceğini ifade eden Veli Emine Tunca, "Çocuklarımızın okuduğu okulun yanına baz istasyonu kurulmasından dolayı çok huzursuz ve çocuklarımızın sağlığından endişeliyiz. Bu baz istasyonun buradan kaldırılmasını istiyoruz. Aksi halde bütün veliler çocuklarını okula göndermemek için tepkilerini göstereceklerö şeklinde konuştu.
Kızıklı Ortaokulu öğrencileri ise, okullarının yanına kurulan baz istasyonunun radyasyon yayması ve kanserojen madde içermesi nedeniyle sağlıklarını tehlikeye atabileceklerini ifade ederek, yetkililere baz istasyonun kaldırılması çağrısında bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Okul yanına kurulan baz istasyonundan genel ve detay görüntü.
-Baz İstasyonun kurulması sırasında çalışan işçilerden görüntü.
-Okuldan görüntü.
-Öğrenci velilerinden görüntü.
-Rukiye Uzun ile röp.
-Sevim tunca ile röp.
-Muhtar Ahmet Sezer ile röp.
Emine Tunca ile röp.
-Öğrencilerin baz istasyonu tepkisi.
Haber-Kamera: Sefer TALAY / BURHANİYE(Balıkesir),
=============================================
Ünlü sanatçıdan, cazı yerelle buluşturma çabası
DÜNYACA ünlü caz sanatçısı Timuçin Şahin, İzmir'in Bergama ilçesinde hayata geçirdiği 'Bergama Kolektif Hayalgücü Müzik Merkezi'nde(BKHMM) 8 haftalık müzik eğitimi verdiği vatandaşlardan orkestra kurup, bu orkestrayla bir de konser verdi. Yüksek sanatın yerelle buluşmasının önemine değinen Şahin, bu organizasyonu sürdürülebilir bir platforma oturtmaya çalıştıklarını söyledi.
Bergama Belediyesi'nin ünlü caz sanatçısı Timuçin Şahin'in önderliğinde hayata geçirdiği Bergama Kolektif Hayalgücü Müzik Merkezi'nde, aralarında taksi şoföründen notere kadar çeşitli mesleklerden kişilerin bulunduğu gruba verilen 8 haftalık müzik eğitimi sonunda, caz ağırlıklı çağdaş müzik orkestrası kuruldu. Eğitimlere, Türkiye'nin en önemli ses teknisyenlerinden Alp Turac, müzik yazarı Hakan Cezayirli, Polonyalı ünlü davulcu Lukazs Zyta, Amerikalı kontrbasçı Matthew Hall ile davulcu Owen Hart JR., Hollandalı dahi çocuk saksafon sanatçısı Ben Van Gelder, Türkiye'nin genç yeteneklerinden elektra bas gitarda Halil Çağlar Serin, piyanoda duayen Ali Perret, İspanyol perküsyoncu Enric Monfort, müzik yazarı Hülya Tunçağ ve Amerikalı kontrbasçı Matt Hall katıldı.
Kolektif Hayalgücü Orkestrası, 8 haftalık eğitim sonunda Şahin'in başlangıçta öngördüğü ilerlemeden fazlasını kaydedince, orkestra tarafından Bergama Kültür Merkezi'nde bir de konser verildi. BKHMM'nin yıllardır çalıştığı bir proje olduğunu dile getiren Şahin, "Yüksek sanatı yerele ulaştırma çabasındayım. Geçtiğimiz 2016 ve 2017 yılında Bergama'da konserler vermiştim. Projeyi belediye başkanına sundum ve çok kısa sürede hayata geçirdik. Önümüzdeki ağustos ayında tekrar yapacağız ve bunu sürdürülebilir bir platforma oturtmaya çalışıyoruz" dedi.
Asıl amaçlarının yüksek sanatı, kolektif bilinç, doğa ve insan sevgisiyle aynı platformda buluşturmak olduğunu vurgulayan Şahin, "Bu amaçta vasıta olarak da müziği kullanıyoruz. İçinde bulunduğumuz dünyada, her şey rekabetçi ve kolektif hareket yok denecek kadar az, belki depremden sonra en fazla bir günlüğüne insanlar bir araya gelebiliyor. Bunun değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum, birlikte hareket etme gerekliliğine inanıyorum" diye konuştu.
İyi müziklerle uğraşmak için paraya ve özel bir sosyal statüye sahip olunması gibi unsurların varlığına inanıldığını belirten Şahin şunları söyledi: "Ben bunun çok adaletsiz olduğunu düşünüyorum. Sosyal adaletsizliğin önüne geçmek için, eğitim fırsatını herkese sunmak için bunu taşrada yapıyoruz. Biz bir özgürlük platformu oluşturmaya, her şeyin tartışılabilir olduğu bir eğitim habitatı oluşturmaya çalışıyoruz. Derdimiz iyi müzisyen yetiştirmekten daha çok, yaşadığımız gezegendeki sorumluluklar ve iyi vatandaş olma nosyonları konusunda da bir farkındalık da oluşturmak."
TİMUÇİN ŞAHİN KİMDİR?
Timuçin Şahin, caz ve çağdaş müzik dünyasında uluslararası tanınırlığa 2000'li yılların başında ulaştı. Gitarist, besteci ve müzik eğitmeni Timuçin Şahin'in son albümü 'Nothing Bad Can Happen', 2017'nin en iyileri arasında yerini buldu. Albüm, Amerika'nın prestijli caz ve emprovize müzik yayını NYC Jazz Record dergisinin yayınladığı '2017'nin En İyileri' listesinin 'Honorable Mention' (Onur ödülü) kategorisinde yer aldı. Avusturya'nın köklü müzik dergisi Concerto ise, albüm değerlendirme yazısında "Timuçin Şahin olağandışı bir müzikal ölçütü, nev'i şahsına münhasır dokunuşlarıyla şekillendirmiş. Yaratım sürecinin yapıtaşlarını, akıcı ve kolektif bir müzikal dille oluşturmuş. Çok yaşa Şahin" derken, Republic of Jazz ise "Nothing Bad Can Happen ile şu ana kadar keşfedilmemiş muazzam bir ses dünyası ve bizi çevreleyen tüm akustik enformasyon vasıtasıyla, yeni bir müzikal değerlendirme sisteminin içine giriyoruz" sözleriyle izlenimlerini okuyucularıyla paylaştı. New York Times'ın "Usta bir gitarist ve harikulade bir besteci" şeklinde tanımladığı Şahin, Tom Rainey, Cory Smythe ve Christopher Tordini gibi caz ve doğaçlama dünyasının önemli isimleriyle oluşturduğu 'Timuçin Şahin's Flow State' grubu ile konserlerine yurt dışında devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Timuçin Şahin ile röp.
-BKHMM'nin verdiği konserden görüntü
-BKHMM'nin eğitimlerinden görüntü
-Genel ve detay görüntü
Haber: Davut CAN - Oben ULU - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
===================================================
Pazarcı Şair; etiketlere fiyat yerine şiir ve güzel sözler yazıyor
DİYARBAKIR merkez Yenişehir ilçesindeki semt pazarında meyve satan 28 yaşındaki 3 çocuk babası Mehmet Yılmaz, tezgahtaki etiketlere fiyat yerine yazdığı şiir ve anlamlı sözler ile müşterilerin ilgisini çekiyor. Dini inanç, kadın, erkek, aşk ve sevgi üzerine yaklaşık 350 anlamlı sözün yazılı olduğu etiketleri olduğunu belirten Yılmaz, her gün yeni sözlerle müşterilerinin ilgisinin devamını sağlıyor.
Merkez Yenişehir ilçesindeki semt pazarlarında babasıyla birlikte kurdukları tezgahta 18 yıldan beri sebze satan Mehmet Yılmaz, tezgahtaki etiketlere fiyat yerine şiir ve anlamlı sözler yazarak, hem müşterilerin dikkatini çekmeyi başardı, hem de satışlarını yüzde 35 oranında arttırdı. Bu şekilde yazdığı 350 etiketleri her gün değiştiren Yılmaz, müşterilerin ilgisinin devamlılığına sağladığını söyledi. İlkokul diplomasını dahi dışardan girdiği sınavlarla alan Yılmaz, Diyarbakırlı erkeklerin aslında bilinenin aksine kadına saygılı ve kibar olduğunu belirterek, "Eşimle bulaşık yıkadığım, yemek hazırlayıp sunduğum zamanlarım da var. Kadınların değerini bilmek lazım. Hazreti Ömer'in dediği gibi onlar bize Allah'ın bir emanetidir" dedi.
Bir aşk romanı yazdığını ancak yayınevi bulamadığı için bastıramadığını anlatan 3 çocuk babası, şair pazarcı Mehmet Yılmaz, "Müşterinin ilgisini çekmek ve satışı nasıl arttırabilirim diye düşündüm. Böyle bir fikir aklıma geldi. Yazıları okuyan müşteriler 'eh madem okudum bir şeyler alayım' diye düşünüyor. Sözlerin yüzde 90'ı benim. Ama alıntı yaptığım bazı sözler de var. Satışımın yüzde 30-35 arttı. Ben okumayı çok isterdim, yazmayı da çok seviyorum. Bir aşk romanı da yazdım. 'Aşka susamış adam' diye bir kitap. Yayın evi bulamadığım için evde duruyor. 100 sayfalık. Yayınevi ve destek bulamadığım için öyle duruyor. Eğer destek alırsam illaki yayınlamayı çok isterim. Aslında sadece kitapla da sınırlı kalmak istemiyorum. Kendi kurgulayacağım senaryolar düşünüyorum ve bunların filmini çekmek istiyorum.
Mehmet Yılmaz'ın tezgahındaki yazıları daha çok kadınların okuduğu ve alışveriş yaptığı gözlenirken, bazı kadın ve erkek müşteriler de cep telefonu ile anlamlı sözleri cep telefonu ile kayıt altına aldıkları görüldü.
Görüntü Dökümü
-Mehmet Yılmaz'ın konuşması
-Pazardan detay
-Mehmet Yılmaz'ın tegahındaki etiketlerden genel görüntü
-Etiketlerden portre görüntüler
-Müşterilerin etiketi okuması
-Bazı müşteriler cep telefonları görüntü çekmesi
-Müşterilerin konuşmaları
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet TÜRK-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -
=====================================================0
Müze gibi çay ocağı
Kayseri'de renkli kişiliğiyle tanınan Atilla Yıldız,evinde biriktirdiği ve bit pazarından satın aldığı antika eşyaları siyah-beyaz film kartpostallarla, afişlerle nostaljik bir çay ocağı kurdu. İşletmeci Atilla Yıldız, 7'den 70'e her yaş grubunun ziyaret ettiği mekanının ilgi gördüğünü söylüyor. Buraya gelenler,yeşilçam filmlerinin nostaljik müziklerini plak ve gramofonlardan dinleyip, hem de çaylarını yudumluyor
Kocasinan İlçesine bağlı Serçeönü Mahallesinde hayranı olduğu Yeşilçam yıldızı Erol Taş'ın İstanbul'da bulunan çay ocağından esinlenerek yola çıkan 40 yaşındaki Atilla Yıldız, topladığı nostaljik eşya ve Türk sinemasına ait siyah beyaz kartpostalları yer aldığı " A'dan Z'ye Atilla Yıldız" çayevi, 1960 'lardan başlamak üzere sayısız nostalji eşyasının bulunduğu bir müzeyi andırıyor. Eskiye özleminden dolayı nostaljik çay ocağı kurduğunu söyleyen Yıldız, " Gerek yeşilçam filmleri gerekse de eski eşyaları beni her zaman etkilemiştir. Geçmişi eskiye dayanan ev aletleri ve siyah beyaz fotoğraflar biriktirdim. Bu eşyaları kendi evime ya da bağ evine düşünüyordum. Merhum Erol Taş'ın İstanbul Cankurtaran'da çay evi vardı. Ondan esinlenerek elimdeki malzeme konsept olarak uyguladım. Açmış olduğum çay evi herkes tarafından sevildi. Her yaş aralığına hitap ediyoruz. Kayseri'de bizden başka bu konsepte sahip başka bir yer yok. Çay evinde bulunan eşyalar 20 yıllık birikimidir. Bu birikimi yaparken, eski eşyaların satıldığı bit pazarı, eskiciler ve sokakta bulduğum eşyalar var. Geçmiş dönemlerde kullanılan ev ve iş aletlerini sergiliyorum. Kaset, plakların dışında çok sevdiğim 80 'e yakın farklı şapka var. " dedi.
Dükkanındaki hiçbir eşyayı satmadığını ifade eden Yıldız, " Oluşturduğum çay evi ile çok popüler hale geldim. Çay ocağımın bu kadar sevilme nedeni, sohbetin, müziğin, kültürün ve nostaljinin bir arada bulunmasıdır. 17-20 yaş grubundaki gençler çay ocağında bulunan eşyaları bilmedikleri için merakla çevrelerine bakıyorlar. Bizde bu eşyaları onlara anlıyoruz. Geçmişten geleceğe bir köprü kurdum" diye konuştu.
Çay evine gelen kadınlar ise " Burası ismi çay evi olsa da sanat, kültür ve nostalji esintilerini bulduğumu için burayı tercih ediyorum. Teknolojik dünyada her ne kadar yaşıyor olsakta hepimizin özlüğünde geçmişe dair biz özlem oluyor. Bizde bu özlemi bu çay ocağında biz nebzede olsa dindirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştular.
Görüntü Dökümü:
Müze gibi olan çay ocağından genel görüntü
Eski eşya ve siyah beyaz kartpostallardan görüntü
İşletmeci Atilla Yıldız'ın çay dağıtması
Atilla Yıldız ile röportaj
Müze gibi çay ocağına genel kadınlarla röportaj
Diğer detaylar
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇKAYSERİ,DHA)
=================================================
Çaylar WhatsApp'tan
ÇANAKKALE'nin Bayramiç ilçesinde, çay ocağı işletmecisi İsmail Kaya (50), siparişleri aldığı diafon tellerinin sık sık kopması, sesin sağlıklı olmaması nedeniyle bazen siparişlerin tam anlaşılamaması ve de maliyetli olduğu gerekçesiyle siparişleri WhatsApp üzerinden alıyor.
Bayramiç ilçesinde 10 yıldır çay ocağı işleten İsmail Kaya, diafon sistemiyle esnaftan çay siparişi almada sık sık sorunlar yaşadı. Diafon tellerinin kopması, bozulması ve sesin tam olarak duyulmaması gibi sorunlar, siparişleri olumsuz etkiliyordu. Gelişen teknolojiden yararlanmaya başlayan İsmail Kaya'ya ve yardımcısı eşi Yeliz Kaya (35), siparişleri WhatsApp hattı üzerinden almaya karar verdi. Çay ocağına bir dizüstü bilgisayar alan Kaya, çağın popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp'ta, 20 esnafın yer aldığı 'Enes Kafe' adlı sipariş grubunu kurdu. Akıllı telefonların yaygınlaşmasından hareketle geçilen anlık mesajlaşma uygulaması, satışlarda ciddi artışa neden oldu. Diafondan çoğu kez kesini duyuramayan müşteriler, WhatsApp uygulamasından siparişin kolaylaşması nedeniyle daha çok çay tüketmeye başladı. Kaya, bu sayede diafon sisteminin yarattığı maliyetlerde kurtuldu.
Çay ocağında diz üstü bilgisayarda açtığı WhatsApp Web uygulamasından günde ortalama 250 çay siparişi aldığını belirten İsmail Kaya, "Çay siparişlerimi bu grup üzerinden takip ediyorum. Bu şekilde hem maliyetimiz azaldı, hem de siparişlerimiz eksiksiz almaya başladık. Bu sayede siparişlerimizi gecikmeden müşterimize ulaştırıyoruz. Fikri veren eşim Yeliz Kaya da bana yardımcı oluyor. Müşterilerimiz de bu sipariş uygulamasından çok memnun kaldı" dedi.
İsmail Kaya'nın eşi Yeliz Kaya ise, internet bilgisi daha fazla olduğu için WhatsApp üzerinden sipariş alma ve takip işini kendisinin yaptığını belirtti.
'Enes Kafe' adlı sipariş grubu WhatsApp'ta yer alan ve siparişlerini buradan veren esnaf İlker Tekin, "Cep telefonundan vermeye başladığımız çay siparişi bize büyük kolaylık sağladı. Önceden diafon ile sipariş verirken, eksik ya da yanlış sipariş alımı oluyordu. Bu sorun da ortadan kalktı. Yeni uygulamadan çok memnunuz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Çay ocağından genel görüntü.
- Whatsapp kullanırken görüntü.
-Esnafın sipariş vermesinden görüntü.
-Çay ocağı sahibi İsmail Kaya röp.
-Eşi Yeliz Kaya ile röp.
Haber-Kamera: Fatih DALDAL / BAYRAMİÇ(Çanakkale),
===========================================
Bozdağ zirvesine dinlendiren manzara
İZMİR'in Ödemiş ilçesinde görevli doktor 44 yaşındaki Nuri Zeyrek'in, Bozdağ'a tırmanarak 1157 metre zirvede kardan inşa ettiği Eskimo evi 'iglo'da geçirdiği zaman özendirdi.
Efe Dağcılık Kulübü üyesi olan, Ödemiş Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Nuri Zeyrek, 2.5 saat süren yolculuktan sonra 1157 metrelik zirveye ulaştı. Ardından 5 saatlik bir çalışmayla malzemesi kar olan Eskimo evi 'iglo'yu yaptı. Bir kişinin kalabileceği 3 metrekarelik igloyu da tamamlayınca doğanın görsel şöleni eşliğinde kahve keyfi yaptı. İnsandan uzak, doğanın tüm güzelliğinin altında yapılan kahve keyfini fotoğraflamayı da ihmal etmedi. Bu görüntüler, görenleri kıskandırdı. Zeyrek bir süre sonra uyku tulumuna girip, geceyi Eskimo evinde geçirdi. Sabah uyanan Zeyrek'in yanına, kendi zirve tırmanışını tamamlayan arkadaşları Mustafa Kırlı, Enis Çakıroğlu ve İbrahim Sürel de geldi. Bir süre burada kalan arkadaşlar, daha sonra zirve inişi yapıp, etkinliği bitirdi.
Ödemiş'teki hastanede 13 yıldır görev yaptığını, işinin stresli olduğunu ve dağcılığın yaşadığı strese iyi geldiğini söyleyen Dr. Zeyrek, amaçlarının ilçedeki dağcılık faaliyetlerin gelişmesi olduğunu vurguladı. Zeyrek, "Farklı bir etkinlik oldu. Umarım daha kalabalık şekilde çıkıp, Bozdağ'ın zirvesinde kar mağaraları yaparız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Dağda eskimo evin görüntüsü
Nuri Zeyrek röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Yüksel BALCI / ÖDEMİŞ (İzmir),
=================================================