Haberler

Dha Yurt Bülteni-2

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kazada, üniversiteli öldü, kız arkadaşı yaralandı İSTANBUL'dan hafta sonu tatili için Düzce'ye gelen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Mehmet Şerif Uncu, yönetimindeki otomobil ile sis yüzünden görüş uzaklığının düştüğü yolda TIR'ın altına girdi.

Kazada, üniversiteli öldü, kız arkadaşı yaralandı

İSTANBUL'dan hafta sonu tatili için Düzce'ye gelen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Mehmet Şerif Uncu, yönetimindeki otomobil ile sis yüzünden görüş uzaklığının düştüğü yolda TIR'ın altına girdi. Kazada Uncu öldü, yanındaki kız arkadaşı ağır yaralandı.

Kaza, bugün saat 04.00 sıralarında D-100 Karayolu DORÜS Sanayi Sitesi Kavşağı'nda meydana geldi. İstanbul Üniversitesi'nde eğitim gören, Düzce Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Zeki Yıldırım'ın üvey oğlu Mehmet Şerif Uncu, kız arkadaşı 23 yaşındaki Sümeyye Merve Aydın ile hafta sonu tatili için İstanbul'dan yola çıktı. Uncu'nun yönetimindoeki 34 KY 6398 plakalı otomobil, yoğun sis nedeniyle görüş uzaklığının düştüğü yolda kavşaktan dönüş yapan 38 yaşındaki Murat Maşa yönetimindeki 26 EB 536 plakalı TIR ile çarpıştı. TIR'ın altına giren otomobilin sürücüsü Uncu, kaza yerinde öldü. Sümeyye Merve Aydın ise ağır yaralandı. Aydın, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinden sonra ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü dökümü:

-Olay yeri

-Otomobil, TIR

-Jandarmanın çalışması

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

========================================

Otomobil, traktöre arkadan çarptı: 1 ölü 2 ağır yaralı

KONYA'nın Ereğli İlçesi'nde önünde seyreden traktörün römorkuna çarpan otomobildeki 1 kişi öldü 2 kişi de yaralandı.

Kaza, saat 02.15 sıralarında Ereğli-Karaman karayolu üzerindeki Adabağı mevki yakınlarında meydana geldi. 47 yaşındaki Mehmet Ali Samur'un kullandığı 07 GHY 14 plakalı otomobil, önünde seyreden Fahrettin Savran'ın idaresindeki çift römorkla pancar küspesi taşıyan 70 FS 263 plakalı traktöre arkadan çarptı. Traktörün arkasındaki römorkuna çarpan otomobildeki 57 yaşındaki Cenen Kütahya olay yerinde hayatını kaybederken sürücü Mehmet Ali Samur ile Hüseyin Ekiz ağır yaralandı. Yaralılar 112 acil servis ambulanslarıyla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olay yerinde ölen Cenen Kütahya'nın cesedi ise otopsi için aynı hastanenin morguna götürüldü. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Olay yeri görüntüsü

-Kaza yapan araçlar

-Araçlardan detay

-Polisin olay yeri incelemesi

Haber-Kamera: Atilla ATMACI/EREĞLİ,(Konya))

=============================================

Otogarda, 'Kızkardeşime neden bilet sattın?' kavgası

DÜZCE'de, evden kaçan kızkardeşine otogarda bilet satılmasına tepki gsöteren genç ve 3 arkadaşı, firma görevlileriyle tekme tokat kavga etti. Güvenlik kamerasına yansıyan, demir çubukların da kullanıldığı kavgada M.S. yaralandı.

Olay, dün öğle saatlerinde Düzce Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde meydana geldi. İddiaya göre M.S.'nin kızkardeşi evden kaçıp otobüsle şehir dışına çıktı. M.S., 3 arkadaşı ile otobüs firmasının otogardaki bilet satış noktasına giderek, kardeşine kimliği olmadan bilet satılmasına tepki gösterdi. M.S. ile bilet satan görevli arasında tartışma çıktı. Tartışmaya, firmanın diğer görevlileri de dahil olunca olay kavgaya döndü.

M.S. ve arkadaşları ile firma görevlileri tekme tokat birbirine girdi. Güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan olayda, gişedeki erkek görevli de masanın üzerinden atlayıp kavgaya dahil olurken, kadın görevliler korkuyla olanları izledi.

Demir çubukların kullanıldığı kavgayı, otogardaki özel güvenlik görevlileri müdahale ederek ayırdı. M.S., aldığı darbelerle yaralandı ve ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis, kavgaya karışanları tespit etmek için güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü dökümü:

Güvenlik kamerasında: -

M.S. ve arkadaşlarının gişede görevli ile tartışması

-Diğer görevlilerin araya girmesi

-Kavga

-Demir çubuklar

-Özel güvenlik görevlilerinin araya girmesi

Haber: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

================================================

Defin kavgası

ERZURUM'da kendini asarak intihar eden 4 çocuk annesi Gülten Çoban'ın eşi ve çocukları ile erkek kardeşleri arasında defin yeri kavgası çıktı. Cumhuriyet savcısının talimatıyla Çoban'ın cenazesi eşi ve çocuklarının istediği yere defnedildi.

Merkez Palandöken İlçesi'ne bağlı Yunus Emre Mahallesi Halit Paşa Caddesi Divan Apartmanı'nda oturan Gülten Çoban dün cuma namazı sonrası evde kimse yokken kendini asarak yaşamına son verdi. 3 aydır antideprasan ilaçları kullanan ve henüz intihar sebebi öğrenilemeyen 45 yaşındaki Gülten Çoban'ın cenazesi otopsi için Erzurum Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Yapılan otopsi sonrası Çoban'ın 2'si kız 4 çocuğu ve eşi ile erkek kardeşleri arasında defin yeri kavgası yaşandı. Yıkanmak için Asri Mezarlık içerisindeki Büyükşehir Belediyesi'ne ait gasilhaneye getirilen Gülten Çoban'ın cenazesini erkek kardeşleri Tekman ilçesinin Koçyayla köyünde toprağa vermek isterken, eşi ve çocukları ise cenazenin Tekman'ın Geçitköyü'nde defnedileceğini söyledi. Önce Adli Tıp Kurumu, daha sonra gasilhane önündeki tartışma nedeniyle Asri Mezarlık önüne çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Defin yeri kavgası İl Emniyet Müdür Yardımcısı Gencer Bayram'ın ailelerle konuşması ile yatıştı. Tartışma bitinceye kadar Gülten Çoban'ın cenazesi Asri Mezarlık içerisinde araç içerisinde bekletildi. Cumhuriyet savcısının talimatıyla Gülten Çoban'ın cenazesi yaklaşık 6 saat sonra eşi ve çocuklarının istediği yere defnedildi.yere defnedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Cenaze aracının asri mezarlıktan ayrılması

-Toplanan kalabalık

-Polislerin önlem alması

-Yakınlarının bağırması

-Asri mezarlık tabelası

-Vatandaş ile röp

Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

================================

Duvarları çatlayan, tavanı çöken evi için HES'i pankartlı protesto etti

ARTVİN'in Arhavi İlçesi merkezinde olması nedeniyle kamuoyunda, 'Çılgın HES' olarak adlandırılan Kavak HES Projesi'nde santralin inşa edildiği alanın bitişiğindeki 3 evin kolonları, duvar ve zeminde çatlaklar oluştu, bir evin tavanında çökmeler başladı. Evin tavanını demir direk yaslayarak güçlendirmeye çalışan Yaşar Abay Hatinoğlu, hazırladığı pankartla HES inşaatına tepkisini gösterdi.

Arhavi Belediyesi 4 yıl önce, Kamilet Vadisi'nde tarım alanı olan Cumhuriyet Mahallesi'nin bir bölümünü, 'Konut dışı kentsel çalışma alanı' ilan ederek Kavak HES Projesi'ne onay verdi. İlçe merkezinde oluşu nedeniyle çevre kamuoyunda, 'Çılgın HES' olarak da bilinen Kavak HES Projesi için açılan davalarda 'ÇED Olumlu' raporu 2 kez iptal edilen projede yapım çalışmaları, 1'inci ÇED olumlu kararını iptal eden Rize İdare Mahkemesi'nin kararının Danıştay tarafından bozulması üzerine yeniden başlamıştı.

Cumhuriyet Mahallesi 12 Mart Caddesi üzerindeki HES için çalışmaların hızlanması ile birlikte açılan 7 metre derinliğindeki santral çukuru, bitişiğindeki Yaşar Abay Hatinoğlu ile Nurettin ve Süleyman Abay'a ait 3 evin kolonlarında, duvar ve zeminlerinde çatlaklar oluşturdu. Nurettin Abay'ın evinin tavanında çökmeler başladı. Abay, çöken tavan kısmını demir direk yaslayarak güçlendirmeye çalıştı.

BİLİRKİŞİ 'HES' DEDİ

Evlerde oluşan hasar nedeniyle 3 aile, Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinin inceleme sonrası hazırladığı raporda, evlerde oluşan hasarın, bitişikteki HES projesi sırasında çukur açan iş makineleri ile santral sahasında zemin düzeltmesi ve sıkılaştırılmasında çalışan silindir makinesinin titreşim iletkenliğinden kaynaklandığı belirtildi. Bölgede çalışmanın devam etmesi halinde taşıyıcı sisteminin daha fazla zarar göreceği belirtilen raporda, binalarda kalmanın can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturacağına dikkat çekildi.

PANKARTLI TEPKİ

Tehlike oluşturan evde yaşamayı sürdüren Yaşar Abay Hatinoğlu, HES inşaatını hazırladığı pankartla protesto etti. Hatinoğlu pankartta HES şirketine yönelik tepkisini 'Abay ailelerinin ölüm emrini kim verdi? Sorumlular kim'ö diyerek dile getirdi.

"EVİMİZ BAŞIMIZA YIKILIYOR"

HES projesinin evlerine hasar verdiğini anlatan Yaşar Abay Hatinoğlu, kimsenin kendisine yardımcı olmadığını savundu. Hatinoğlu, "Evlerimizin içi simsiyah rutubet kaplı her yeri çatlamış vaziyette. Oturulacak durumda değil. Cumhurbaşkanımız HES'lerden dolayı hiç kimsenin mağdur olmayacağını söylemişti. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum 'Bize bir çare bulun'. İki dosya evrak hazırladık ama hiç kimseden çare bulamadım. Evlerimiz başımıza yıkılıyor, ölüm tehlikemiz var. Üniversitede iki çocuk okutuyorum artık dayanacak gücüm kalmadı. Kışın karda kışta soğukta yatıyoruz. Evin tavanı 4 yaşındaki çocuğumuzun başına düştü Allahtan bir şey olmadı. Olsaydı bunun hesabını kim verecekti'ö diye sordu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Pankart ve evin görüntüsü

Yaşar Abay konuşma

Detaylar

HABER KAMERA: OSMAN ŞİŞKO/ ARTVİN

==========================================

Gecekonduları yıkılınca sokakta kaldılar

İZMİR'in Bayraklı İlçesi'nde, gecekonduları yıkılan vatandaşlar mağdur edildiklerini öne sürerek yetkililerden yardım istedi. Bayraklı Belediyesi yetkilileri ise yıkımın yasal olduğunu ve gecekondu sahiplerine gerekli sürenin verildiğini belirtti.

Onur Mahallesi 7399/8 Sokak'ta bulunan gecekondular geçtiğimiz günlerde Bayraklı Belediyesi ekipleri tarafından yıkıldı. Evleri yıkılan vatandaşlar geceyi sokakta ateş yakarak, dışarıda geçirdi. Evi yıkılan mahalle sakinlerinden emekli 66 yaşındaki İsmail Arslan mağdur edildiklerini öne sürerek, "Evim yıkıldı. Astım hastasıyım ve dışarıda yatıyorum. Bize 15 gün süre verdiler. 15 günde ben nasıl ev bulayım. Hasta şekilde sokakta kaldım" dedi. Evi yıkılanlardan iki çocuk babası işçi 35 yaşındaki Celil Eriş ise, çevre vergisini, çöp vergisini ödediğini, su ve elektrik hattının verildiği evinin yıkılmasına bir anlam veremediğini söyledi. Evlerinin bulunduğu arazinin hazine arazisi olduğunu ve daha önce imara açıldığını, ancak kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini iddia ederek, şunları söyledi:

"Evimiz birden bire yıkıldı. Mağduruz, eşyalarımızı, bizi sokağa attılar. Çocuklarım akrabaların yanında kalıyor. Ben 25 yıldır burada oturuyorum. Çevremizde yeni binalar yapılınca burası değerlendi. Burası imara açılıyorsa bunun ilk sahibi benim olmam lazım. Devletimiz bize sahip çıkmalı. Biz vergimizi veriyoruz. Kimseye borcumuz yok. Devlet imara açmış, zengin şahsın birine vermişler. Beni neden mağdur ediyorsun? İmara açılıyorsa ilk bana hak tanımaları lazım."

Gecekondusu yıkılan 63 yaşındaki Şahide Yaprak da yetkililerden yardım isteyerek, "Sokakta ateş yaktık, bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Benim evlatlarım bu vatan için askerlik yaptı, hainlik yapmadı. Ben devletime ne yaptım bize bu şekilde davrandılar. Ben bu evde büyüttüm evlatlarımı. Torunlarım komşularda kalıyor. Ev arıyorum bulamıyorum. Bir gecekondum vardı, geri bütün dünya sizindi. Bana burayı çok gördüler" dedi.

Öte yandan gecekonduların bulunduğu arazisinin şahıs arazisi olduğunu ifade eden Bayraklı Belediyesi yetkilileri, gecekondu sahiplerine gerekli sürenin verildiğini, ancak evlerin boşaltılmadığını, sürenin dolmasıyla da gecekonduların yasal olarak yıkıldığını açıkladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

İsmail Arslan ile röportaj

Celil Eriş ile röportaj

Şahide Yaprak ile röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

=============================================

Sele yol açan yağmur, zeytin üreticisine bereket oldu

ÇANAKKALE'nin Bayramiç İlçesi'nde 4 ay önceki aşırı yağışlar, yöredeki zeytin yetiştiriciliği yapan köylülerin yüzünü güldürdü. Yağmur suyuyla beslenen ağaçlardaki zeytinlerin iri taneli olması, toptancıların bölgeye akın etmesine neden oldu.

Temmuz ayında yağan aşırı yağışlar, Bayramiç ilçe merkezi ve köylerde sele neden oldu. O dönemde yaşanan kuraklık, aşırı yağışların ardından bölgedeki zeytin ağaçlarına olumlu etki etti. Zeytin hasadının başlamasıyla birlikte, ağaçlardaki zeytin verimi göze çarptı. Zeytinlerin iri taneli ve büyük olması, zeytin üreticisinin yüzünü güldürdü. Bölgedeki zeytin veriminin artması ise toptancıların o bölgeye akın etmesine neden oldu. Toptancılar tarafından zeytin sınıflandırma makinesiyle 1 ve 2 numaralı yağlık zeytininin kilosu 1.70 TL, 3 numaralı yağlık zeytin 3 TL, 4 numaralı yağlık zeytin 3.5 TL, 5 numaralı yağlık zeytin 4-4.5 TL, 6 numaralı yağlık zeytin ise 6 TL'den satın alınıyor.

Kutluoba Köyü'nden zeytin üreticisi 44 yaşındaki Halit Şen, "Temmuz ayında yağan yağmurlar nedeniyle köyümüzde sel oluşmuştu. Ama yağan yağmurlar zeytin üretimiyle geçinen köyümüzün zeytin ağaçlarını iyi yönde etkiledi. ilk defa ağaçlarımız bu kadar iri taneli zeytin verdi" dedi.

Camicedit Mahallesi Muhtarı Hüseyin Köse (68) ise, "Ben ilçede oturmama rağmen, Kutluoba Köyünde zeytin tarlalarım var. Bu sene zeytinlerimizden bereketli mahsul aldık. İlk defa sofralık zeytin satışı yapıyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Zeytin toplayan köylülerden görüntü

Zeytin tarlalarından görüntü

Zeytin alımı yapan toptancılardan görüntü

Halit Şen röp.,

Hüseyin Köse röp.

Haber-Kamera: Fatih DALDAL / BAYRAMİÇ (Çanakkale),

=================================================

MHP Bodrum'da 22 üye disiplin kuruluna sevk edildi

MHP Bodrum İlçe Başkanlığı, yönetim kurulu kararı ile parti iç tüzüğüne aykırı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle 22 üyenin disiplin kuruluna sevkine karar verdi.

MHP Bodrum İlçe Başkanı Cengizhan Sancar, ilçe yönetim kurulu kararıyla parti iç tüzüğüne aykırı hareketlerde bulundukları gerekçesiyle aralarında eski ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve belde başkanları da bulunan 22 üyenin disiplin kuruluna sevk edilmesi için işlem başlattı. İlçe Başkanı Cengizhan Sancar, parti binasında yaptığı açıklamada, 22 üyenin sosyal medyada parti aleyhine propaganda yaptıklarını, iç tüzük kurallarına aykırı davrandıklarını, görevlerini yerine getirmediklerini ve Genel Başkan aleyhinde uygunsuz açıklamalarda bulunduklarını söyledi. MHP'li Sancar, "MHP Bodrum İlçe Teşkilatı yönetim kurulunda alınan kararla, MHP İç Tüzüğü'ne aykırı hareketlerde bulunan ve zarar veren parti üyesi arkadaşların, ihraç sebebiyle ve gerekli işlemlerin yapılaması hususunda MHP Muğla İl Başkanlığı'na ve İl disiplin Kurulu'na sevkleri yapılmıştır. Bizler MHP mensupları olarak, önce ülkem ve milletim sonra partim ideolojisiyle hareket eden bir yapıya sahibiz. Bu doğrultuda ülkemizin ve milletimizin menfaati her şeyin üzerinde gelmektedir. Her MHP mensubu da bu kavramlara uymak zorundadır. Bu kavramlara uymayanlarında MHP'de yeri yoktur" dedi. Bu sebeplerden dolayı gerekli işlemlerin başlatıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

MHP İlçe Başkanı Cengizhan Sancar'ın açıklaması

Genel ve Detay görüntü

Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),

=========================================

'Cüce gezegenin' fiziksel özellikleri keşfedildi

İSPANYA öncülüğünde Türkiye'den de TÜBİTAK ve 5 üniversite tarafından yapılan gözlemle 4 'Cüce gezegenden' biri olan Haumea'nın fiziksel özellikleri ile çevresinde halka bulunduğu keşfedildi.

İspanya'daki Endülüs Astrofizik Enstitüsü tarafından yapılan hesaplamalarla Pluto, Eris, Makemake ve Haumea'dan oluşan 4 cüce gezegenden Haumea'nın, 21 Ocak 2017 tarihinde belirli bir yıldızın önünden geçeğini tespit etti. Enstitü, en az bilinen gezegen Haumea'nın özelliklerinin keşfi için dünya ve Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden gözlem yapmak için harekete geçti. Türkiye'den de TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, Adıyaman Üniversitesi, Ege Üniversitesi, 18 Mart Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve 19 Mayıs Üniversitesi'nin yer aldığı uluslararası ekip, Haumea'nın, yıldızın önünden geçişini ortak gözlemledi. Yapılan ortak gözlemle, Hamea'nın şekli ve boyutları belirlendi. Gözlem sonucunda, daha önce bilinenin aksine Haumea'nın daha büyük ebatlarda olduğu ve yüzeyinin, bilinenden daha az yansıma verdiğini keşfedildi. Bilim insanları, yine daha önce bilindiğinin aksine Haumea'nın daha az yoğun bir yapıya sahip olduğunu ve çevresinde de halka olduğunu keşfetti. Yapılan keşif, uluslararası bilim dergisinde yayınlandı.

Adıyaman Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuarı Gözlem Evi Sorumlusu ve Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Eda Sonbaş, yapılan keşfin bilim dünyası için önemli olduğunu belirtti. Doç.Dr. Sonbaş, Neptün ötesindeki cüce gezegen Haumea'nın halkası olduğunu keşfedildiğini ifade ederek, şöyle dedi:

"21 Ocak tarihinde İspanyanın öncülüğünde bir ekip bize Haumea cüce gezegeninin bir yıldız önünden geçeceğini dolayısıyla bu cüce gezegeninin özelliğiyle ilgili bize bilgi sahibi olabileceğimizi bildirdi. Bizim Adıyaman Üniversitesi'nde bulunan 60 santimlik teleskopla gözlem yapmamızı istedi. Tabii bulunduğumuz konum yapılan hesaplamalar değiştiği için örtmenin olduğu bölgenin dışında kaldığı için bizler gözlem yaptık ama cüce gezegenin yıldız önünden geçerken örtmesi gözleyemedik. 1.5 dakikalık gözlem yapıldı. Daha sonrasında tabi bu sadece burada değil dünyanın bir çok yerinde gözlem evlerinde yapılan gözlemler birleştirilerek Haumea cüce gezegeni etrafında halka olduğu tespit edildi. Buda şu yönden önemli bir buluş oldu. İlk defa Neptün ötesindeki cüce gezegen Haumea'nın halkası olduğunu keşfetti."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Gözlem evi

Teleskop

Eda Sonbaş ile röp.

Cüce gezegen

Cüce gezegen etrafındaki halka

Adıyaman Üniversitesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-

=============================================

Clinton'un burnunu sıkan 'Erkan bebek', ev sözünün yerine getirilmesini bekliyor

17 Ağustos Depremi'nin ardından İzmit'te ziyaret ettiği çadır kentte ABD Başkanı Bill Clinton'un kucağına aldığı sırada burnunu sıkan 'Erkan Bebek' 18 yaşına ulaştı. Erkan Işık, 2009 yılında Clinton ile İstanbul'da görüştüğünü, burada kendisine İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Kadir Topbaş tarafından ev sözü verildiğini belirterek, verilen sözün geç de olsa yerine getirilmesini istedi.

Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen 17 Ağustos Depremi'nde çadır kenti ziyaret eden ABD Başkanı Bill Clinton'un kucağına alıp sevdiği sırada burnunu sıkmasıyla 'Erkan bebek' olarak tanınan Erkan Işık, Sabancı Teknik ve Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar Bileşim Teknolojileri Bölümü 12'nci sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam ederken, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla boş zamanlarında garsonluk yapıyor. Depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen hayatlarında hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen Erkan Işık, "Hayatımızda hiçbir şey değişmedi. Depremin üzerinden 18 yıl geçti ve hayatıma devam ediyorum. Bir restoranda garsonluk yapıyorum. Aynı zamanda lise eğitimime devam ediyorum. Üniversitede edebiyata yakın bir bölüm ya da radyo sinema tarzı bir bölüm seçmeyi düşünüyorum. Üniversiteyi de Kadir Has Üniversitesi'nde okuyacağım inşallah. Merhum işadamı Kadir Has verdiği sözlerin hepsini tuttu. Allah razı olsun ondan. Benim eğitimime destek verme sözü vermişti. Bu desteği de hep gördüm Kadir Has'tan. Ayrıca üniversite sözü de vermişti. Vakıf beni her sene arar. İnşallah üniversiteyi de okuyacağım. Eğitim hayatımı takip ediyorlar" dedi.

EV SÖZÜNÜ TUTMADILAR

2009 yılında Clinton'un ziyareti sırasında kendilerine verilen ev sözünün yerine getirilmesini isteyen Erkan Işık, "Clinton, İstanbul'a geldi. Orada sahnede görüştük, bu zaten hem gazetelerde hem de televizyonlarda gündeme geldi. Daha sonra beni özel odaya almak istediğini söyledi. Sonra odaya geçtik. Tercüman aracılığıyla odada sohbet ettik. Orada yanımızda dönemin belediye başkanı da vardı. Kadir Topbaş, Clinton'a 'Ben Erkan'a ev vermek istiyorum' dedi. Clinton da, 'Bunu bana değil Erkan'ın ailesine söyle' gibi bir çıkış yaptı. Kadir Topbaş, Clinton'ın yanında bize karşı aynı şeyi söyledi. Aradan 5 yıl geçti, 'Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı'nı arayacağız ve oradan size veya buradan size bir konut ayarlanacak. Erkan'a biz söz verdik' dediler. Ben bu sözün tutulmasını gerçekten istiyorum. Bizim ihtiyacımız var. Ben de bunu talep etmemiştim zaten, o kendisi bana söz verdi. Bu sözünü tutmasını isterim. Aradan 7 yıl kadar bir süre geçti. Danışmanı ile bir konuşması var diye biliyorum babamın sosyal medya üzerinden galiba. Bir de buraya birkaç kişi gelip bilgilerimizi aldılar, fakat sonra bir daha kimse uğramadı" diye konuştu.

Erkan kirada oturduklarını belirterek, "Harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum. Bir yandan üniversiteye hazırlanıyorum. 4 kardeşiz ve ailemin bana para verip başka bir şehirde okutmaya durumu yok" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Erkan Işık ile röp

-Erkan Işık'ın Clinton ile beraber olan fotoğraflarına bakması

-Ders çalışması

-Erkan Işık'tan detaylar

HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Dinçer AKBİR / KOCAELİ

========================================================

Elazığ'da hobi olarak başladığı Tavuk sevgisini ticarete dönüştürdü

ELAZIĞ'da, emekli olduktan sonra tavuklara olan sevgisi nedeniyle sırf yakın akrabalarının yumurta ihtiyacını karşılamak için küçük bir çiftlik kuran Mehmet Cebeci, devlet desteği olmadan büyüttüğü ve 1000 tavuğun bulunduğu 10 dönümlük çiftliğinde, yumurta ve tavuk ticareti yapmaya başladı. Cebeci, 10 dönümlük arazi üzerindeki çiftlikte tavuklarıma sadece yem verdiğini belirterek, "Yonca da veriyorum. Ayrıca gübre döktüm.Tavuklar solucan yesin diye. Vatandaşlarımız gelsin bu doğal çiftliğimi gezsin, illaki alışveriş yapmak gerekmiyor"dedi.

Elazığ'da emekli olduktan sonra kendine ait 10 dönümlük arazisinde çocuklarının ve akrabalarının yumurtalarını karşılamak ve tavuklara olan sevgisini gidermek için küçük tavuk çiftliği kuran 55 yaşındaki Mehmet Cebeci, doğal ortamda beslediği tavuklara ve yumurtalarına ilginin artması üzerine yumurta ve tavuk ticareti yapmaya başladı. Yaklaşık 10 yıl önce tavuklara olan sevgisi yüzünden kendine ait arazisinde bir çiftlik kurduğunu belirten Cebeci, "Ben emekliyim. Yaklaşık 10 yıldır bu işi yapıyorum. Hobi olarak bu işe başladım. Daha sonra bu işi geliştirdim. Geliştirmemdeki amacım tüketicinin yumurtaya duyduğu ihtiyaçtır.Çiftliğimde tavuk ırkı olarak Ataks tavuklarını kullanıyorum" dedi.

Tüketicilerin yumurta alırken çok dikkatli olmasını isteyen Cebeci, "Tüketicilerin aldıkları yumurtaları görerek alması lazım.Yani doğal ortamdan bu mamülleri  alması gerekiyor.Köy yumurtası ile  çiftlik yumurtasını ayırt etmeleri için mutlaka tespit ederek alışveriş yapmaları gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. Beslediği tavuklara sevgiyle yem verdiğini anlatan Cebeci, "10 dönümlük arazimde tavuklarıma sadece yem vermiyorum. Yonca da veriyorum. Ayrıca gübre döktüm.Tavuklar solucan yesin diye. Ben son olarak şunu ifade etmek istiyorum. Vatandaşlarımız gelsin bu doğal çiftliğimi gezsin. İllaki alışveriş yapmak gerekmiyor. Bu güzellikleri görsünler. Bu ortamı gelip gezen vatandaşlara da bir koli yumurta hediye ediyorum. Tek isteğim gelip bu güzel ortamı görsünler" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-Tavuklara yem verilmesi

-Tavuklardan detay görüntü

-Çiftlikten fon

-Çiftlik sahibi Mehmet Cebeci'nin konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ, -

=============================================

Kaplumbağa görünümlü ev ve yapılış nedeni şaşırttı

MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde, kaplumbağaları ölmeleri için ters çevirenlere kızan çiftçi Bekir Baykara, kaplumbağa şeklinde ev yaptı. İki yıl önce ölen Baykara'nın eşi Zeynep Baykara ve kızı Rahşan Sakarya, 55 metrekare olan iki oda ve bir salon şeklindeki kaplumbağa eve gözü gibi bakıyor.

Toygar Mahallesi'ndeki kaplumbağa şeklindeki ev, görenleri hayrete düşürüyor. 55 metrekare, iki oda bir salondan oluşan evin hikayesi de şekli kadar dikkat çekiyor. İki yıl önce 77 yaşındayken vefat eden çiftçi Bekir Baykara'ın kaplumbağa şeklindeki evi yapma hikayesini eşi Zeynep Baykara ve kızı Rahşan Sakarya anlattı. Merhum Baykara'nın kızı 40 yaşındaki Rahşan Sakarya, babasının 1988'de evi yapmaya başladığını ve yıllarca yapımı için uğraştığını söyledi. Babasının tam bir hayvansever olduğunu ve hayvanlara eziyet edenlere inat olsun diyerek kaplumbağa evi yaptığını anlatan Rahşan Sakarya, "Kaplumbağalar sebze bahçelerine giriyor, zarar veriyor diye halkımız kaplumbağaları ters çevirirmiş. Babam buna çok üzülürdü. 'Yapmayın etmeyin' derdi. Kendince kaplumbağaları ters çeviren insanlara protesto amaçlı ve üzüldüğü için bu evi yaptı. Babam hayvanları, doğayı çok severdi. Burada kaplumbağa evin yanında aslanlar, koyunlar, tarlayı süren öküz heykelleri yaptı. Sanatsal bir ruhu vardı, çok severdi" dedi.

EVİ GÖRMEK İSTEYEN GELİYOR

Hayatını çiftçilikle geçiren ve köyünden hiç çıkmayan Bekir Baykara'nın kaplumbağa evinin yanı sıra betondan yaptığı çift süren öküzler, çoban ve aslanlar da ilgi çekiyor. Rahşan Sakarya, insanların babasının yaptıklarını merak ettiklerini ve yaşadıkları yere geldiklerini belirterek, "Dışarıdan insanlar direk buraya geliyor. Babamın yaptıklarına bakıyorlar. İnsanların dikkatini çekiyor. Kaplumbağa evin her şeyini kendi elleriyle yaptı, işçi de tutmadı. Şekil verdi. Günlerce burada uğraşırdı. Onun hobisiydi. 1988 yılında başladı, 1997 yılında da evi bitirdi. Yazları burada kalıyoruz. İnsanlar geliyor, fotoğrafını çekiyor" diye konuştu.

KAPLUMBAĞA EV YAŞAYACAK

Babasının 2015'te yaşamını yitirdiğini söyleyen Rahşan Sakarya, artık evi kendisinin koruduğunu ve oğluna bırakacağını ifade etti. Sakarya, "Babam 2015 yılında vefat etti. Babam bu evin benim olmasını çok isterdi. Biz 5 kardeşiz. Mirasta da burası bana düştü. Şimdi burayı ben koruyorum. Çok mutluyum. Artık bu evi hep yaşatacağım. Ben de en çok sevdiğim oğluma vereceğim. Ev bu şekilde yaşayacak. Böyle bir evde yaşamak çok güzel bir duygu. İnsan burada dinleniyor, huzur buluyor. Doğayla iç içeyiz. Diğer beton evlere bakıp bir de bu eve baktığımda şehirde çürüdüğümüz düşünüyorum. Babam Galatasaray taraftarıydı. Galatasaray UEFA Şampiyonu olduğu yıl betondan aslanlar yaptı. Babamın bir eğitimi yoktu. Köyden hiç çıkmamıştı. Burada doğdu, burada yaşadı. Çiftçilikle uğraştı. Bunları yaptı, bizlere de hatıra bıraktı" dedi.

EŞİ SONRADAN SEVDİ

Kaplumbağa evi yapan Bekir Baykara'nın eşi 73 yaşındaki Zeynep Baykara ise başta evin yapılmasını istemediğini belirterek, "Bana kalsa ben ona yaptırmayacaktım. 5 sene 'yapmayacaksın, yapmayacaksın' diyerek uğraştım. Buraya dünyanın parasını harcayıp, masraf etti. 'Sen sus, ben sonunda meşhur olacağım. Benim yaptıklarımı gelip çekecekler' diyordu. Ama göremedi. 'Ben ölürsem sana gelirler, seni çekerler' demişti. Dediği gibi oldu. 'Yapacağım' dedi, yaptı. Burayı çok seviyordu. İzmir'e gidip gezelim derdim. 'Yok yok benim denizim, plajım burası' derdi. Burada çamın altında akşama kadar otururdu. Sonradan kaplumbağa evi ben de sevdim. Hayvanları çok severdi. Ufacık bir karıncanın ölmesini bile istemezdi. 'Hayvanlara eziyet ediyorlar' diyordu. 'Ben bunu yapacağım, millet ibret alsın' dedi. İnsanlar kaplumbağa evi görünce şaşırıyor. Yakın köylerden kaplumbağa eve bakmaya geliyorlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kaplumbağa evin olduğu yerden görüntü

Bekir Baykara'nın betondan yaptığı çit süren öküzler, aslanlar ve çobandan görüntü

Kaplumbağa evin dışarıdan görünümü ve içi

Bekir Baykara'nın kızı Rahşan Sakarya ile röp.

Bekir Baykara'nın eşi Zeynep Baykara ile röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU / MANİSA,

=================================================

Okulda 'Posof Kaplanı' ismini verdikleri otomobil yaptılar

ARDAHAN'ın Posof İlçesi'ndeki Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali Şenel, iki öğrencisi ile birlikte eski malzemelerden 'Posof kaplanı' adını verdikleri portatif araç yaptı.

Ardahan'ın Posof İlçesi'ne bağlı Al Köyünde oturan bekar öğretmen, 25 yaşındaki Ali Şenel, Posof Anadolu İmam Hatip Lisesi ortaokul bölümü öğrencileri; Muhammed Can Akpınar ve Emir Can Şenel ile birlikte üzerinde çalıştığı portatif araç projesini tamamlayarak projeyi Ardahan'ı temsil etmek üzere TÜBİTAK'a gönderdi.  Öğretmen Ali Şenel, kendi çabaları ile projelendirdiği portatif araç üzerinde öğrencileriyle birlikte 3 ay çalışarak çocukluk hayali projeyi başarıyla tamamladığını söyledi. Aracın TÜBİTAK Bilim Fuarı Proje Yarışması'nda  ilgi göreceğini belirten Öğretmen Şenel, şöyle dedi: "Aracı tamamen kendi imkanımızla ürettim. İskelet sistemini, eski kanepe demirlerinden, rot sistemini; eski bisiklet pedallarından, tekerleklerini; çapa makinesi tekerleklerinden, motor kısmını; hurda motosikletten, direksiyonunu ise hurda demirden tamamladım. Bir depo benzinle 80 kilometre yol kat edebilen portatif aracın test sürüşlerini de tamamladık. Aracı günlük köy işlerinde kullanıyorum. Köyde de büyük ilgi gördü."

Aravın 1500 TL'ye mal olduğunu ifade eden Ali Şenel 'Posof Kaplanı' adını verdiği projenin sponsorlar tarafından maddi olarak ve malzeme ile desteklendiği takdirde daha da gelişebileceğini aktardı. Şenel ve öğrencileri Mayıs ayında açıklanacak yarışma sonuçlarını heyecanla beklediklerini bildirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Ali Öğretmenin aracının test sürüşü

-Ali Öğretmenin aracı tanıtması

-Röp.

-Detay görüntüler

Haber-Kamera -Deniz BAŞLI / ARDAHAN

=========================================

Ödüllü tek kadın kelle paçacısı

KAYSERİ'de, esnaf  lokantası sahibi 56 yaşındaki Nimet Seyhan müşterilerini kelle paçaya doyuruyor. Kayseri'nin tek kadın kelle paçacısı olduğu için Lokantacılar ve Pastacılar Odası'ndan ödül alan Seyhan, "15 yıl önce bana şaşkınlıkla bakıyorlardı ve 'Bu ne kadar dayanacak ki' diyorlardı" dedi.

Kayseri'nin Melikgazi İlçesi Camii Kebir Mahallesi Ulu Sokak'ta bulunan esnaf lokantasının işletmecisi Nimet Seyhan, yaşadığı zorluklarına rağmen 15 yıldır kelle paça yemekleri yapıyor.

"BU NE KADAR DAYANACAK Kİ DİYORLARDI"

Mesleğe başladığında çevresindekilerin bu işi yapamayacağını düşündüğünü belirten esnaf Nimet Seyhan, "Kayseri'nin ilk kadın kellecisi benim. 15 yıl önce şaşkın bakıyorlardı ve (Bu ne kadar dayanacak ki) diyorlardı. Bu erkek işi olduğu için güç istiyor. Epey bir süre alışamadılar, (Dayı, amca) diye hitap ediyorlardı. Daha sonra bayan olduğu için daha temiz olacağını düşünerek geliyorlar. Ben onlardan onlarda benden memnun. Hepsi benim kardeşim gibi, gelmeyen olduğu zaman arıyorum, (Ne yaptı acaba rahatsız mı?) diye merak ediyorum" ifadelerini kullandı.

"İŞİMİ SEVİYORUM"

İşini çok sevdiğini söyleyen Seyhan, "Ödül aldım, evet. Ödülüm var ve bu yıl Lokantacılar Odası'ndan plaket aldım. Kayseri'nin meslekleri ve kitaplarında yer aldım. İşimden memnunum ama emekli olunca gelir miyim, gelmez miyim bilmiyorum. Allah izin verirse 5 ay sonra emekli olacağım" diye konuştu. Kelleyi nasıl yaptığını aktaran Seyhan, "Kelleyi dışarıdan alıyorum ve depo kullanmıyorum. Kendim aldığım için günlük alıyorum. Yıkıyorum, fırınlıyorum sabah gelip servise hazırlıyorum. Yapması zahmetli ama işimi seviyorum. Zor bir iş ama seversen zor değil. Bu işi sevmezsen bir gün durmazsın ama ben mücadele etmeyi seviyorum. İhtiyacım ve öğrencilerim vardı çok şükür bitti onları okuttum" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-Nimet Seyhan ile röportaj

-Genel detay

Haber - Kamera: Şeyda AŞATIR/KAYSERİ,DHA)

=============================================

Vali Yılmaz merkezi inceledi

BURDUR Valisi Şerif Yılmaz, Askeriye Köyü'nde yapımı süren Engelsiz Yaşam Merkezi'ni inceledi.

Burdur merkez Askeriye Köyü'ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Engelsiz Yaşam Merkezi yapılıyor. 6 milyon 853 bin liraya mal olacak ve nisan 2018'de tamamlanacak merkezde 54 engelli öğrenci eğitim alabilecek. Burdur Valisi Şerif Yılmaz beraberinde Vali Yardımcısı Ali Nazım Balcıoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür vekili Hasan Güven'le birlikte merkez inşaatında incelemede bulundu. Yılmaz, yüklenici firma yetkililerinden bilgi aldı.

Vali Yılmaz, "Özellikle dezavantajlı grupların sosyal hukuk devleti olmanın gereği, devletin sorumlulukları ve yapması gereken hususları en güzel bir şekilde, en iyi bir ortamda, en sağlıklı bir ortamda sunabileceği bir hizmet binasının inşaatına başladık ve inşallah bitiriyoruz. Nisan ayı içerisinde bitirerek inşallah engelli çocuklarımızı rahat bir şekilde eğitimlerini alabilecekleri yaşam merkezine, bir alana kavuşturmuş olacağız" dedi.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hep söylüyorum, sosyal hukuk devleti olmanın gereği gerek anayasada gerek yasalarda yapılan son zamanlardaki değişikliklerle birlikte artık engelli bireylerimizin vatandaş oldukları ortaya çıktı. Vatandaş gibi hizmet almaya başladılar. Burada ifade ediyorum anayasamızın değişmez maddelerinden demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti tanımı vardır. Yıllarca iki kelimeye takıldık kaldık. Anayasanın diğer değişmeyen maddelerini unutmuştuk. Şu anda sosyal hukuk devletinin gerekleri bir bir yerine getiriliyor. Bu hizmetleri yerine getirmek bizlere nasip oluyor, bu yatırımlardan duyduğum memnuniyeti de ifade etmek istiyorum. Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız olmak üzere tüm çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Engelli ailelerimizin de işlerini kolaylaştıracak olan benzer yatırımların devam etmesini diliyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------------

Yapılan inşaatlardan detay

Vali Yılmaz'ın incelemeleri

Vali Yılmaz'ın açıklamaları

Detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

=====================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarının yerlerine gelen isimler ve kayyum gerekçeleri belli oldu

Kayyum gerekçeleri ve yerlerine gelen isimler belli oldu

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

title