Dha Yurt Bülteni - 19
Kamu Sen Genel Başkanı Koncuk: Kamuda hiçbir paralel yapılanmaya izin vermeyin TÜRKİYE Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yönetici atarken, adalet, liyakat ve kabiliyete bakılması gerektiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'na da Sayın Başbakan'a da söylüyorum.
Kamu Sen Genel Başkanı Koncuk: Kamuda hiçbir paralel yapılanmaya izin vermeyin
TÜRKİYE Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yönetici atarken, adalet, liyakat ve kabiliyete bakılması gerektiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'na da Sayın Başbakan'a da söylüyorum. Kamuda hiçbir paralel yapılanmaya lütfen izin vermeyin. 15 Temmuz'da bunun maliyeti, bu millete çok acı olduö dedi.
Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kamu-Sen Yalova İl Başkanlığı tarafından düzenlenen birlik ve dayanışma yemeğine katıldı. Koncuk, burada yaptığı konuşmada, yönetici atama sistemini eleştirdi. Atama sisteminin tamamen mülakat üzerine kurgulanmış bir sistem haline getirildiğini söyleyen Koncuk, "Bazı yerlerde iyi kötü şeyler vardı. Bu mülakatla o iyilik kırıntılarını dahi ortadan kaldıran bir düzenleme şu anda kamuda var. Ben şunu söylemiyorum; Türkiye Kamu Sen üyeleri başhekim olsun, hastane müdürü olsun, ilçe müftüsü olsun, il milli eğitim müdürü olsun demiyorum. Bizim iddiamız şu; liyakat sahibi insanlar, donanımlı insanlar, bilgi birikimi üst seviyede olan insanlar yönetici olsun diyorum. Nerede olursa olsun. Dünya görüşü ne olursa olsun. Hangi siyasi partiye oy verirse versin, hangi sendikanın üyesi olursa olsun, buna bakmıyorum. Adalet, liyakat, kabiliyet. Aynı dinimizin de emrettiği üzere. Hz. Peygamber Efendimiz, Kabe'nin anahtarını kime vermiştir hatırlayın. Kabe'nin anahtarını Müslüman olmayan birine teslim etmişti. Ne demişti? 'İşi ehline verin' demişti. Öyle buyurmuştu ama bugün işi ehline vermekten çok uzak mevzuat düzenlemeleriyle karşı karşıyayızö dedi.
'15 TEMMUZ BİR DERS, ANLAYANA'
Kamuda hiçbir paralel yapılanmaya izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Koncuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkezden taşraya doğru gittikçe merkezin etkisi azalıyor. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı. Belki merkezdekilerin yaptıkları şeylerin amacı çetelere, bir takım yönetimleri teslim etmek değil ama, öyle bir yapılanma oluşmuş ki; Yalova'da adeta bir çete oluşmuş. Her kurumda, her kuruluşta. Alenen söylüyorum. Bu çete anlayışıyla okul müdürü tespiti yaparsanız, bu çete anlayışıyla bilmem nereye şef atayacaksanız, böyle bir değerlendirme yaparsanız bundan ülkemizin, milletimizin ne kazancı olacağını lütfen birileri çıksın anlatsın. Kural olmazsa, mevzuat, yönetmelik bütün insanları kapsayıcı, kucaklayıcı bir anlayışla düzenlenmezse işte 15 Temmuz'u gördük hep birlikte. Ne oldu 15 Temmuz'da? Kimseyi suçlamak adına söylemiyorum ama, 15 Temmuz bir ibret esasında. 15 Temmuz bir ders, anlayabilenlere. Yargıya hakim alırken, savcı alırken paralel bir yapının bütün çalışmalarına göz yumarsan, emniyete polis alırken, paralel yapının bütün gayretlerine, çalmalarına, çırpmalarına göz yumarsan, devleti birileri teslim alır. Gözünüzün içine baka baka devleti teslim alırlar. Bu ibret. Sayın Cumhurbaşkanı'na da Sayın Başbakan'a da söylüyorum. Kamuda hiçbir paralel yapılanmaya lütfen izin vermeyin. 15 Temmuz'da bunun maliyeti bu millete çok acı oldu. 250 şehit verdik, binlerce insan yaralandı, gazi oldu, mağdur oldu ve bu paralel yapının yapılanmasına bir şekilde göz yummanın sonucunda bunlar yaşandı.ö
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Kamu-Sen genel başkanı konuşması
-Detaylar
Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -
====================================
Hanefi Avcı : Kim ne suç işlemişse, o suçunun karşılığını görmeli
ESKİ Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, FETÖ/PDY ile mücadelenin hukuk temelinde olması gerektiğini belirterek, "Burada önemli olan şu; kim ne suç işlemişse o, suçunun karşılığını görmeli" dedi.
Türk Ocağı'nın düzenlediği konferans için Eskişehir'e gelen Hanefi Avcı, konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avcı, FETÖ ile mücadeleye dikkat çekerek, "Şöyle veya böyle bir şekilde irtibatlı olmuş, okullarına gitmiş, dershanelerine gitmiş, bankalarına para yatırmışlarla ilgili çok ağır yaptırımlar uygulanmasını ciddi hukuk ihlalleri yaratacağı, ciddi mağduriyetler yaratacağını, hatta bu çok yüz binlere bu sayılara bulduğu zaman da uzun vadede tersine bu örgüte hizmet edeceği kanaatindeyim. Çünkü bu tip yapılar, böyle belli yöneticiler tarafından yönlendirilir. Onlara ulaşamadığınız müddetçe diğer etrafındaki sıradan insanlara yapacağınız işlemlerle bu önlenemez, tersine hem mağduriyet artar, hem de o insanlar bir müddet sonra karşınıza örgüt militanına dönüşebilir. Bu konulara daha dikkat edilmesi gerektiği kanaatindeyim" dedi.
2013'e kadar devletin bütün hukuk düzeninin bozulduğunu, FETÖ'nün kurumları ele geçirdiğini belirten Hanefi Avcı, "Örgüt yargıyı ele geçirdi, polisi ele geçirdi, tüm devlet kurumlarında ciddi mağduriyetlere sebep oldu. Kişisel mağduriyetleri bırakalım devletin kendisi ciddi mağduriyet oldu. Bütün devlet kurumlarının hepsi ciddi zarar, darbe gördü. Bugün emniyet teşkilatı, asker, MİT, Milli Eğitim bütün devletin kurumları hepsi bu cemaatin operasyonlarına mağdur oldu, bütün halk üzerinde, basın üzerinde ciddi bir korku yaratıldı. Yani devletin bir bütün halinde işleyişini sistematiği bozuldu bu örgüt tarafından. 15 Temmuz sonrası ise çok daha ağır bir tramvayla ülke karşı karşıya kaldı" diye konuştu.
'MÜCADELE HUKUK TEMELİNDE OLMALI'
15 Temmuz ağır travmasına karşı verilen tepkilerin de ölçüsünün belli olmadığını ifade eden Hanefi Avcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eğer bu ölçüler geleneksel devlet gelenekleriyle, devlet kurallarıyla, hukukla yapmazsanız bu tedbirler, alınan tedbir diye gözüken şeyler tersine zarar vermeye başlayabilir. Şu anda da bunlarda bu ölçünün belli oranda kaçtığını, hukukun yerine daha farklı şeylerin hakim olmaya başladığı, bunun da aynı şekilde topluma zarar verdiğini görüyoruz. Biz diyoruz ki; bu mücadele hukuk temelinde olmalı. Ama gerçek evrensel hukuk değerlerinde olmalı. Yoksa hukuk gibi gözüken, ama bütün topluma korku yayan bir anlayışla olamaz. Burada önemli olan şu; kim ne suç işlemişse, o suçunun karşılığını görmeli. Bu örgütün bazı mensupları bu ülkeye en büyük şeyi yaptı, darbeye kalkıştı, elbette onlar karşılığını görmeli. Ama bundan haberi olmayan, bu örgüte şu veya bu şekilde irtibatlı olmuş, onlarla teması olmuş, hatta gizli faaliyete girmemiş insanlara ona göre işlem yapılması lazım. Darbeye destek olana, ona göre işlem yapılması lazım. Ama hiç ayrım gözetmeksizin hepsi tek tip bakılarak, hepsi sanki darbeye katılmış gibi kabul edersek, o zaman ciddi hatta yapmış oluruz. Hukuk olmadığı yerde zulüm olur. Ona dikkat etmek lazım. "
'HER OLAYI KULLANMAK İSTEDİLER'
Hrant Dink olayı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Avcı, bu olayla ilgili soruşturmanın ve yargılanmanın devam ettiğini belirterek şunları söyledi:
"Oldukça da büyük bir devasa hacme büründü dava. Belli bir noktada başladı, geldiğimiz noktada da her gün de büyüyor bir yumak halinde. Ama benim genel kanaatim, bu örgüt her olayı kullanmak istedi. Dink olayını da böyle kullanmaya kalktı. Olayı soruşturmaya kalkan, özellikle idari görevler noktasında müfettişleri de etkileyerek kendilerinin mensuplarının olduğu kişileri hiç suçlu yapmamak, hiç hatalar görmeden ve o tarihte önlerinde engel gördükleri İstanbul Emniyeti'ni ele geçirmek adına bu olayı suistimal ettiler. Bugün o yaptıkları hatalar kendi ayaklarına takıldı ve kendiler sorgulanıyorlar, bu yaptıkları soruşturmaların hepsini yanlı yapıldığından dolayı kendileri yargılanıyorlar. Rahmetli Özal'ın ölümünü farklı yerlere bulaştırdılar. Yani onlar kendi hedeflerine birtakım kişileri koymuşlardı, onlara birtakım işlemler yapmak adına her olayı bahane kullanıyorlardı. Bu olayı da bahane olarak kullanarak, belirli bir kesime operasyon düşünüyorlardı. O gün yaptıkları hatalar, kumpaslar, sahte deliler şimdi onların karşısına çok daha büyük bir olay olarak çıkıyor."
Avcı, FETÖ'nün tüm devletin tüm birimlerinde olduğunu belirterek, "Polis içerisindeki, asker içerisindeki, milli istihbarat içerisindeki cemaat, ayrı bir gizlilik içinde çalışıyor. Oraya adamlarını sokarken bile özel bir gizlilikle kendilerini kamufle etmeyi, farklı gözükmeyi, farklı bir yaşam, farklı bir felsefe, farklı bir düşünce insanlarıymış gibi gösteriyorlar" dedi.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Hanefi Avcı'nın konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK/ESKİŞEHİR, -
===============================
Adil Öksüz'ün yengesi itirafçı oldu
KARABÜK'te, FETÖ/PDY davasında FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün kardeşi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öksüz'ün de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 1'i firari, 2'si tutuksuz 16 akademisyenin yargılanmasına devam edildi. Ahmet Öksüz'ün eşi Havva Emel Öksüz'ün, örgütün haberleşle programı 'ByLock' kullandığı halde etkin pişmanlıktan faydalanarak savcılık takdiriyle serbest kaldığı ortaya çıktı. Ahmet Öksüz, duruşmada hakimin anlattığı bu durumdan haberi olmadığını ileri sürdü.
Tutuklu sanıklar Ahmet Öksüz, Alaaddin Yılmaz, Cahid Özdeveci, Erdal Biber, Hakan Suvak, Hüseyin Cinoğlu, Hüseyin Çevik, Süleyman Semiz, Serkan Esen, Salih Yıldırım, Mustafa Kurt, Mahmut Çelik ve Seymen Kahraman ile tutuksuz sanıklar Turgay Türker ve Rüveyda Kılıçbay'ın, Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan, 10 yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların tümü duruşmada hazır bulunurken, Seymen Kahraman, Burhaniye F Tipi Cezaevi'nden telekonferans sistemiyle ifade verdi. Firari Halil İbrahim Demirci ise duruşmaya gelmedi.
Adil Öksüz'ün kardeşi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öksüz, savunmasında bir önceki duruşmada söylediklerini tekrarladı. Çocuklarının mağdur olduğunu, eşinin ve kendisinin sağlığının bozulduğunu söyleyen Öksüz, bakıma muhtaç annesi ve babası olduğundan bahsederek onlara destek olabilecek kimsenin bulunmadığını belirtti.
Öksüz, hakimin sorusu üzerine daha önce soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan eşi Havva Emel Öksüz'ün örgüt içinde bir konumu olmadığından emin olduğunu söyledi. Bunun üzerine hakim, Havva Emel Öksüz'ün, "Fatih Koleji'nin düzenlediği çaylardan tanıdığım Ayşe isminde bir bayan telefonla görüşmelerimizin sakıncalı olduğundan bir program üzerinden konuşmamızın daha iyi olacağını söyleyerek telefonumu istedi, bir program yükledi. Programı kuran kişinin program üzerindeki ismini 'Meryem' olarak hatırlıyorum. Benim adım ise yanlış hatırlamıyorsam 'Hansa' kod adıyla kayıtlıydı. Bu görüşmelerimizi 'ByLock' üzerinden bire bir yapıyorduk" şeklindeki ifadesini okudu. Ahmet Öksüz ise "Bu yapıdan bana hiç bahsetmedi. 'ByLock' kullanmasından bahsetmedi" dedi. Hakim, "Eşiniz nerede şu an, örgütün haberleşme programı 'ByLock'u kullanmasına rağmen neden dışarıda, var mı bilginiz?" diye sordu. Sanık Öksüz'ün bilgisi olmadığını söylemesi üzerine hakim, "Etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiş. Bildiklerini anlatmış, savcılık takdiriyle de serbest kalmış" dedi. Bunu bilmediğini tekrarlayan Öksüz, "Avukatlar aracılığıyla yalınızca ByLock kullandığını öğrendim" diye konuştu.
Duruşmada diğer sanıklar da tek tek, tekrar savunmalarını yaptı. Ardından avukatlar, müvekkilerinin tahliyesini talep etti. Mahkeme, Ahmet Öksüz ve diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
-Ahmet Öksüz ve diğer tutuklu sanıklar cezaevi araçlarından indirilirken
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
===============================
Marmaris'te huzur uygulaması
MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde, Türkiye genelinde yapılan genel asayiş denetimlerini gerçekleştirdi. İki saat süren huzur uygulamasında 1170 kişinin kimlik taraması yapılırken, 9 kişi gözaltına alındı.
Marmaris Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı terör, asayiş, trafik, kom ve narkotik ekiplerinden 130 polis, Türkiye'nin 81 ilinde eş zamanlı olarak "Huzur Türkiye-5" denetimlerine başladı. İlçenin Muğla ve Datça giriş ve çıkış karayolu kapatıldı. Tüm araçlar durdurularak içi kontrol edilip, sürücü ve yolcuların GBT(Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçirildi. Otopark ve cadde üzerinde park halinde ki araçların plakaları sorgulandı. Denetimlerde 1170 kişinin kimlik sorgusu ile 940 araç aranarak plaka sorguları yapıldı. Yapılan denetimlerde, haklarında mahkeme tarafından zorla getirme kararı bulunan 9 kişi gözaltına alındı. Evraklarında eksiklik tespit edilen dört araç polis otoparkına çekildi. Marmaris Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Her gün farklı saatlerde yaptığımız periyodik uygulamalarımıza bugün 81 İl ile birlikte aynı anda başlattık. Turizm sezonunun başladığı şu günlerde genel asayiş denetimleri artarak devam edecektir" denildi. İstanbul'dan hafta sonu tatile gelen Mehmet Dönmez ise, "Denetimler çok güzel ama çokta yoğun" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Genel asayiş denetimlerinden genel-ayrıntılı görüntü
Sicil taraması yapılan Mehmet Dönmez ile röportaj
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),
============================
Mesir macunu duası yapıldı - Ek
MESİR FESTİVALİ'NDE FENER ALAYI COŞKUSU
Manisa'da, 477'nci Uluslararası Mesir Macunu Festivali etkinlikleri kapsamında, Sultan Camii'nde toplanan Manisalılar, Cumhuriyet Meydanı'na kadar meşalelerle yürüdü. Fener alayının ardından meydanda 10 yabancı ülkeden gelen konuklar ülkelerinin danslarını sahneledi.
477'nci Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, fener alayı ile renklendi. Sultan Camii'nden başlayan meşaleleri fener alayı, Cumhuriyet Meydanı'nda sona erdi. Fener alayına AK Partili Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, MHP'li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, AK Partili Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa'yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda Manisalı katıldı. Mehter takımı eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşte, gençler dev Türk bayrağı taşıdı. Genç yaşlı birçok Manisalı da, ellerinde Türk bayrakları ve fenerler taşıdı. Coşkulu fener alayının ardından Cumhuriyet Meydanı'nda Mesir Festivali'ne konuk olan ülkeler için gece düzenledi. Geceye Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer de katılırken, vatandaşlar meydanı doldurdu. Yurtdışından festivale gelen 10 yabancı ülkenin halk dansları toplulukları da birbirinden güzel danslarını sahneledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
Fener alayından görüntü
Vatandaşlardan görüntü
Mehter takımından görüntü
Cumhuriyet Meydanı'ndan genel görüntüler ve ülkelerin dansları
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,