Haberler

Dha Yurt Bülteni - 18

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı'na suikast timinin ayrıntılı gerekçeli kararı çıktı CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 43 sanık için yaklaşık 1.

Cumhurbaşkanı'na suikast timinin ayrıntılı gerekçeli kararı çıktı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 43 sanık için yaklaşık 1.5 ay önce kısa kararını açıklayan Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin gerekçeli kararının ayrıntıları ortaya çıktı. Sanıkların sık sık savunma haklarının engellendiğine yönelik eleştirilerde bulunduğu belirtilen gerekçeli kararda, "Bazı sanıklarca savunma sınırlarının dışına çıkılarak 15 Temmuz'da yapılmak istenen darbeyi engelleme yönünde yoğun çabalarının bulunduğu kamuoyunca bilinen bir kısım devlet yetkilileri ve vatansever komutanlar hedef alınmış, bu kişilere yönelik iftira boyutuna varan ve kamuoyunda olumsuz algı oluşmasına hizmet edecek bir takım isnatlarda bulunulmuştur. Bu şekilde savunma hakkının kötüye kullanıldığı gözlemlenmiş, yapılan uyarıları dikkate almayan ve savunma hakkını kötüye kullanan sanıkların savunmalarına son verilmiştir. Bu kapsamda bir kısım sanıklar bazı taleplerini bahane ederek hiç savunma yapmamış, bazı sanıklar savunma yapmak yerine ısrarla dosyamızın tarafı olmayan ve kendilerine yöneltilen iftira boyutundaki iddialara cevap verme imkanı bulunmayan kişilere suçlamalarda bulunmuştur" denildi.

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin de aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 46 sanığın yargılanması Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargılama sonrasında bazı askerlerin dosyalarının ayrılması üzerine mahkeme 43 sanık için karar verdi.

Yargılama sonrasında mahkeme, tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile MAK timi üyeleri Taner Berber, Zekeriya Kuzu, Erkan Çıtak, Abdülhamit Gülerden, Serkan Elçi, Muhammet Burak İpek, İlyas Yaşar, Gökhan Güçlü, Ekrem Benli, Ömer Faruk Göçmen, Yakup Özcan, Selman Çankaya, Hasan Aslanbay ile Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan Şükrü Seymen, Ergün Şahin, İsmail Yiğit, Murat Köse, Mehmet Öztürk, Mehmet Demir, Enes Yılmaz, Bahadır Sagun, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Mehmet Cantaz, SAT timi üyeleri Ali Sarıbey, Haldun Gülmez, helikopter pilotları Davut Uçum, Murat Dağlı, Zeki Göçmen, Ali Aktürk'ü 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. SAT timinde görevli Özay Cöder, tuğgeneral Ünsal Coşkun ve albay Osman Kılıç ise 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. İkinci pilotlar Yücel Ekizoğlu 4 kez müebbet, Haydar Murat Özden 3 kez müebbet, dönemin Deniz Üs Komutanı albay Cenk Bahadır Avcı helikopter teknisyenleri Ahmet Koçan, Aydın Özsıcak ve Murat Gösterit'e birer kez müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Yaveri Albay Ali Yazıcı 18 yıl, Tümgeneral Tezcan Kızılelma 15 yıl yıl hapis cezası aldı. Akıncı üssü davasından halen tutuklu olan Hüseyin Yılmaz ise beraat etti.

SAVUNMA YAPMAYIP SUÇLADILAR

Kısa karardan sonra mahnkeme heyeti, gerekçeli kararını yazdı. Tamamlanan gerekçeli karar 2 bin 462 sayfadan oluştu. Gerekçeli kararda sanıkların sık sıkı ileri sürdükleri savunma haklarının engellendiğine yönelik eleştirilere de yer verildi. Gerekçeli kararda, bu konuda açıklama yapılıp, "Birçok sanık tarafından, duruşmada veya talimatla dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının, aşamalarda toplanan delillerin tartışılması yerine, söz konusu bilirkişi ve tanıklar ile dosya muhtevası içerisinde bulunan delillerin itibarsızlaştırılması yönünde yoğun çaba sarf edildiği gözlemlenmiş, duruşmada dinlenen tanıklara, tanıklık kapsamının dışına çıkılarak gördüklerinin ve duyduklarının nelerden ibaret olduğundan ziyade kendilerinin 15 Temmuz akşamı ne yaptıkları ya da ne yapmadıkları hususlarına yönelik sorular yöneltilmiş, bu şekilde tanıklar üzerinde algı oluşturulmaya ve tanıklar baskı altına alınmaya çalışılmış, ancak yargılamanın selameti açısından bir kısım sanık ve müdafilerinin bu yöndeki davranışlarına müsaade edilmemiş ve tanıklık konusu dışında kalan sorular tanıklara yönlendirilmemiştir" denildi.

Kararda delillere yönelik eleştiriler için, "Esas hakkındaki savunmaları sırasında bazı sanıklarca savunma sınırlarının dışına çıkılarak 15 Temmuz'da yapılmak istenen darbeyi engelleme yönünde yoğun çabaları bulunduğu kamuoyunca bilinen bir kısım devlet yetkilileri ve vatansever komutanlar hedef alınmış, bu kişilere yönelik iftira boyutuna varan ve kamuoyunda olumsuz algı oluşmasına hizmet edecek bir takım isnatlarda bulunulmuştur. Bu şekilde savunma hakkının kötüye kullanıldığı gözlemlenmiş, yapılan uyarıları dikkate almayan ve savunma hakkını kötüye kullanan sanıkların savunmalarına son verilmiştir. Bu kapsamda bir kısım sanıklar bazı taleplerini bahane ederek hiç savunma yapmamış, bazı sanıklar savunma yapmak yerine ısrarla dosyamızın tarafı olmayan ve kendilerine yöneltilen iftira boyutundaki iddialara cevap verme imkanı bulunmayan kişilere suçlamalarda bulunmuştur" ifadeleri yer aldı.

SUİKAST AKŞAMI DA ANLATILDI

Gerekçeli kararda suikast timinin oluşturulması ve sonrasında yaşananlar da şöyle anlatıldı:

"Gökhan Şahin Sönmezateş, Şükrü Seymen ve Taner Berber'le irtibat kurmuş, bu sanıklar tarafından suikast eylemini gerçekleştirecek timler belirlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Başyaveri olan sanık Ali Yazıcı, Muhafız Alay Komutanı olan Muhsin Kutsi Barış'la 15 Temmuz 2016 tarihinde görüşmüş, bu şahsın talebi üzerine kendisine bağlı karacı ve havacı yaverler vasıtasıyla Cumhurbaşkanının Muğla ili Marmaris ilçesinde tatil yaptığını öğrenmiştir. Olay günü suikast eylemine katılacak ÖKK ve SAT timleri İstanbul'dan, helikopter pilotları ve teknisyenler ise 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığı'ndan hareket ederek, Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nde MAK personeliyle saat 23.00 sıralarında buluşmuşlardır. Sanık Gökhan Şahin Sönmezateş tarafından Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nde diğer sanıklara Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülke yönetimine el koyduğu, emirleri doğrudan Genelkurmay Başkanlığı'ndan aldıkları, görevlerinin Cumhurbaşkanı'nı ölü ya da sağ olarak ele geçirmek olduğu hususlarında brifing mahiyetinde görev ve durum açıklaması yapılmıştır. Silahlı ve teçhizatlı bir grup darbeci asker darbenin yönetici unsurlarından aldıkları illegal emre istinaden -önceden hazırlanan bir plan dairesinde- suikast amacıyla, buluşma ve hareket noktası olan İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nden Muğla ili Marmaris ilçesine doğru üç adet helikopterle yola çıkarak, Cumhurbaşkanının olay günü bulunduğu otelin yakınına askeri intikal yapmışlardır. Yere inen grup Cumhurbaşkanının otelde kaldığı yeri tespite çalışmış, bu esnada Cumhurbaşkanını korumakla görevli güvenlik güçleriyle çatışarak kasten öldürme ve yaralama suçlarını (ve sair suçları) işlemişlerdir."

Suikast gecesine ilişkin ayrıca, "Güvenlik güçlerini derdest edip Cumhurbaşkanının halihazırda bulunduğu yeri tehdit ve sair yöntemlerle öğrenmeye çalışmışlar, olay yerinden uzaklaşırken başka bir grup güvenlik görevlisiyle çatışarak içlerinden birini şehit etmişlerdir. Eylemlerin en önemli ayağının devletin başı ve Milletin temsilcisi olan Cumhurbaşkanına yönelik suikast fiili olduğu, örgütsel emirlerle aşama aşama plan kapsamındaki diğer eylemlerin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Yapılan plan ve bu kapsamdaki hazırlık hareketleri değerlendirildiğinde, Cumhurbaşkanının bulunduğu yerin örgüt tarafından önceden belirlendiği ve tüm organizasyonun buna göre şekillendiği tespit edilmiştir" denildi.

Haber: Taylan YILDIRIM /MUĞLA,

================================

Manken Burcu Çağlayan davasında, 13 yıl 9 ay hapis alan sanık firar etti

ANTALYA'da 7 yıl önce balkondan düşen manken Burcu Çağlayan'ın (22) ölümüyle ilgili yargılanan işadamı İbrahim Tokgöz (41), Bölge Adliye Mahkemesi'nde görülen temyiz duruşmasında 13 yıl 9 ay hapse mahküm edildi. Tutuksuz sanık, karar okunduktan sonra salonda çıkan kargaşadan yararlanarak firar etti.

Antalya'da evli ve 1 çocuk annesi Burcu Çağlayan, 2010 yılı 24 Temmuz gecesi işadamı İbrahim Tokgöz'ün Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi'ndeki evinin balkonundan, zemindeki elektronik mağazasının terasına düşerek öldü. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı 4 yıl süren soruşturma sonunda İbrahim Tokgöz hakkında 'kasten öldürme', arkadaşı Murat Ergüç hakkında ise 'kasten öldürmeye yardım etme' suçlamasıyla ömür boyu hapis istemiyle dava açtı.

AVUKAT KARARA İTİRAZ ETTİ

Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonunda Tokgöz ve Ergüç beraat etti. Burcu Çağlayan'ın aile avukatı Ahmet Onaran, İstinaf Mahkemesi'ne başvurarak karara itiraz etti.

Bölge Adliye Mahkemesi Birinci Ceza Dairesi'nde bugün görülen temyiz duruşmasına sanıklar İbrahim Tokgöz ve Murat Ergüç ile Burcu Çağlayan'ın avukatı Ahmet Onaran katıldı. Yargılama sonunda sanıklarında Ergüç'ün beraatına karar veren mahkeme, Tokgöz'ü önce ömür boyu hapse mahküm etti. Mahkeme heyeti, sanığın cezasını, eylemin olası kastla gerçekleşmiş olması, tahrik hükümleri ve duruşmadaki iyi halini de değerlendirerek 13 yıl 9 aya indirdi.

FİRAR ETTİ

Karar sanık İbrahim Tokgöz'ün yüzüne okunduktan sonra, ailesi ve yakınları mahkeme salonunda karara tepki gösterdi. Bu sırada yaşanan kargaşadan yararlanan Tokgöz, duruşma salonundan çıkıp izini kaybettirdi. Cumhuriyet savcılığı, İbrahim Tokgöz hakkında yakalama kararı çıkardı. Polis, firari sanığın yakalanması için çalışma başlattı.

AİLENİN AVUKATI KONUŞTU

Burcu Çağlayan'ın aile avukatı Ahmet Onaran, kadın haklarını takip eden hukukçular olarak, bu davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi. 7 yıllık mücadelenin sonucunda eksik de olsa adaletin tecelli ettiğini belirten Onaran, "TCK'nın 62'nci maddesinin böylesi bir sanığa uygulanmasının handikaplarını da görmüş bulunmaktayız. Biz kararı yeterli bulmuyoruz. Bölge Adliye Mahkemesi tüm raporları incelemiş ve karar vermiştir. Ailenin acısı nispeten dinmiştir. Firari sanığın yakalanmasının an meselesi olduğunu düşünüyoruz. Biz Yargıtay aşamasına da devam edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Avukat Ahmet Onaran röp

Haber-Kamera: Süleyman EKİN /ANTALYA,

======================================

Kar maskeli soyguncu dehşeti

DENİZLİ'de yüzleri maskeli iki kişi, girdikleri evde 48 yaşındaki Tülay Yıldırım'ı bıçak zoruyla tehdit ve darp ederek, kolundaki altın künye ile boynundaki kolyeyi gasp ederek kaçtı. Hastaneye kaldırılan Yıldırım tedaviye alınırken, gaspçıların yakalanması için çalışma başlatıldı.

Olay, bugün saat 15.30 sıralarında, Pamukkale İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 1172 Sokak'taki bir evde meydana geldi. Tülay Yıldırım evde tek başınayken, iddiaya göre, zili çalarak içeri giren kar maskeli kimliği belirsiz 2 kişinin saldırısına uğradı. Bıçakla tehdit edilen ve ardından darp edilen Yıldırım'ın, her ikisi de altın olan kolundaki künye, boynundaki kolye ile cep telefonu gasp edildi. Zanlılar daha sonra kaçtı. Yıldırım, olayın şokuyla 45 dakika sonra komşularına giderek yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, zanlıların kimliklerinin belirlenip yakalanması için çalışma başlattı. Yüzünde darp izleri bulanan Yıldırım ise ambulansla Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayı öğrendikten sonra eve gelen, gasp edilen kadının kocası Yahya Yıldırım yaşanan bu duruma tepki gösterdi. Polis, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------

Evden ve polislerden görüntü

Yahya Yıldırım'ın tepki göstermesi

Ambulanstan ve sağlık ekiplerinin eve girmesi

Polislerden görüntüler

Haber-Kamera: Deniz TOKAT /DENİZLİ,

====================================

Tartıştığı 2 liseliyi okul önünde bıçakla yaraladı

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy ilçesinde kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, tartıştığı lise öğrencileri E.A.A. (17) ve A.B.S.'yi (17) okul önünde bıçaklayarak yaraladı. Öğrenciler hastanede tedaviye alınırken, kaçan saldırganın yakalanması için polis çalışma başlattı.

Olay, Çerkezköy Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde bugün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Bir erkek şüpheli, iddiaya göre, daha önce tartıştığı iki öğrenciyi bulmak için okulun önüne gelip beklemeye başladı. Bir süre sonra okuldan çıkan E.A.A. ve A.B.S.'nin yolunu kesen saldırgan, öğrencilerle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine saldırgan üzerinde taştığı bıçak ile E.A.A. ve A.B.S.'yi bıçakla bacaklarından yaralayıp kaçtı.

Kanlar içinde kalan iki lise öğrencisine, çevredekiler tarafından çağrılan sağlık ekipleri olay yerinde ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansla Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne götürdü. Öğrencilerin tedavileri devam ederken, polis kaçan saldırganın yakalanması için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Lise önünde toplananlar

Bıçakla yaralanan öğrenciler

Öğrencilere sağlık ekiplerinin müdahalesi

Öğrencilerin ambulanslara alınması

Okul önündeki korkan öğrenciler

Ambulansların gidişi

Detaylar

Haber-Kamera: Şaban KARDEŞ-Onur KAYA /ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),

===================================

Didim'de terör operasyonunda yakalanan İngiliz ve kız arkadaşı hakim karşısına çıktı

AYDIN'da terör örgütü PKK/PYD soruşturması kapsamında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanan İngiliz vatandaşı J.A.R. (Joseph Andrew Robinson) ile 'silahlı terör örgütü propagandası yaptığı ileri sürülen kız arkadaşı M.Y.A. (Mira Yashai Abdülselamoğlu) haklarında açılan dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Önceki ifadelerinde, yanlış tercümeden dolayı, 'YPG'den eğitim aldığının' yazılı olduğunu belirtip, "Ancak eğitim almadım. Sadece medikal eğitimim var. 7 Temmuz 2015'de Irak'ın Süleymaniye kentine gittim. Buradan Kobaniye'ye geçip sivillere yardım ettim. Herhangi bir şekilde silah kullanmadım ve savaşmadım" diyen J.A.R.'ın tahliyesine karar verildi, duruşma ertelendi.

Aydın İl Emniyet Müdürlüğü'ne, e-posta ile KCK/PYD terör örgütü içerisinde faaliyet gösteren üç kişinin Didim'de tatil yaptıkları ihbarı geldi. İhbar üzerine Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Büro Amirliği ekipleri, geçen 26 Temmuz'da harekete geçti. Bir eve operasyon düzenleyen polis, İngiltere uyruklu J.A.R., Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı M.Y.A. ve annesi V.P.R.A.'yı gözaltına aldı. Şüphelilere ait cep telefonu, bilgisayar ve dijital materyallere de el konuldu. İfadeleri alınan şüphelilerden J.A.R.'nin 2015 yılında örgüte tıbbi yardımda bulunmak üzere Suriye'ye gittiğini ve 3 ay kaldığını belirtip, "YPG'den silah eğitimi aldım, ancak herhangi bir çatışmaya girmedim. Daha sonra buradan ayrılarak İngiltere'ye döndüm. 10 gün kadar önce M.Y.A. ve annesi V.P.R.A. ile birlikte tatil amacıyla Türkiye'ye geldik" dediği öğrenildi.

HOLLANDA VE İNGİLTERE'DE HUKUK EĞİTİMİ

M.Y.A. da ifadesinde Hollanda ve İngiltere'de hukuk eğitimi aldığını, J.A.R. ile 2015 yılında sosyal medya üzerinden tanıştıklarını söyledi. V.P.R.A. ise de ifadesinde birlikte tatile geldiklerini vurgulayıp, kızı ile J.A.R. arasındaki arkadaşlığı sonradan öğrendiğini kaydetti. Şüphelilerden J.A.R. ve M.Y.A.'nın sosyal medya hesaplarında terör örgütünün kıyafetlerini giyerek, terör örgütü YPG'nin propagandasını yaptıklarının tespit edildi, diğer şüpheli V.P.R.A. hakkında ise suç tespiti bulunamadı. Şüphelilerden V.P.R.A., polisteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, diğer 2 şüpheli ise Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince adliyeye sevk edildi. İngiltere vatandaşı J.A.R. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı M.Y.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Didim Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından İngiliz J.A.R. hakkında  'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 10 yıla, M.Y.A. hakkında ise 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşması bugün görüldü.

"YPG'DE EĞİTİM ALMADIM"

İngiliz basın mensuplarının da izlediği duruşmaya Denizli Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanık J.A.R. oseph Andrew Robinson jandarma eşliğinde getirildi. Diğer sanık  M.Y.A. ise duruşmaya annesi V.P.R.A. ve diğer yakınları ile geldi. Tutuklu sanık J.A.R, duruşmadaki ifadesinde, eski bir İngiliz ordusu mensubu olarak, Afganistan'da terörizmle mücadele ettiğini belirtip, "Orduda sıhhiye görevindeydim. Haberlerde Irak ve Suriye'de yaşananları gördüğümde, aldığım medikal eğitimle, buradaki insanlara yardım etmek için Irak'a gittim. Önceki ifadelerimde, yanlış tercümeden dolayı, 'YPG'den eğitim aldığım' yazıyor. Ancak eğitim almadım. Sadece medikal eğitimim var. 7 Temmuz 2015'de Irak'ın Süleymaniye kentine gittim. Buradan Kobaniye' geçip sivillere yardım ettim. Herhangi bir şekilde silah kullanmadım ve savaşmadım. YPG ile PKK arasındaki ilişkiyi öğrendiğimde Suriye'den ayrılarak Irak'a döndüm. Kobani'de sadece 3 hafta kaldım. Bundan ötürü problem olmayacağını düşündüm. YPG-PKK ilişkisini öğrenince, böyle bir terörist yapının parçası olamayacağımı düşündüm. Irak'a dönünce peşmergelere katıldım ve orada 3 ay boyunca çalıştım. Ne Suriye'de ne de Irak'ta silah kullanmadım. 2017'nin Temmuz ayında 1 aylığına Türkiye'ye geldim. Amacım hem tatil yapmak hem de kız arkadaşım M.Y.A'nın ailesiyle tanışmaktı. Tanımadığım biri tarafından yapılan ihbarla tutuklandım. Ben iyi bir insanım. Facebook'ta paylaştığı fotoğraflar bana aittir. Askeri üniformalılardan biri benim. Fotoğraf Kobani'de çekildi. Fotoğraftaki diğer askeri üniformalı kişi ABD vatandaşı. YPG saflarında savaşmaktadır" dedi. Abdullah Öcalan ve PKK bayrağının bulunduğu Facebook paylaşımını ise "Ben The Guardian Gazetesi'nin yayımladığı bir makaleyi paylaştım. Bu fotoğraflar o haberin görselleridir. Amacım fotoğrafları değil, makaleyi paylaşmaktı" ifadeleriyle yanıtladı.

TAHLİYE EDİLDİ

Sanık M.Y.A. ise Türkçe savunma yapmayarak, tercüman istedi. Ancak, M.Y.A., kendisine tercümen verilmesine rağmen ifade vermeyip, polisteki ifadesinin droğru olduğunu söyledi. Savcı, sanıklardan J.A.R.'nin tutukluluk halinin devamını istedi. İfadelerin alınmasını ardından mahkeme heyeti, sanıklaran J.A.R.'nın tahliyesine karar verip, duruşmayı erteledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------

-Tutuklu sanık J.A.R.'ın (Joseph Andrew Robinson) adliyeye getirilişi

-Tutuksuz sanık M.Y.A.'nın (Mira Yashai Abdülselamoğlu) annesi ile adliyeye gelişi

-Genel ve detayg örüntüler

Haber-Kamera: Burhan CEYHAN /AYDIN,

=====================================

Öğretmenler Günü çay partisinde gıda zehirlenmesi

BALIKESİR'in Savaştepe ilçesinde, Öğretmenler Günü için yapılan çay partisinde 14 öğrenci, 4 veli ve 1 öğretmen gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Savaştepe Cumhuriyet İlkokulu 2/A sınıfı velilerinin katılımıyla, Öğretmenler Günü için çay partisi düzenlendi. Çay partisine katılan veliler, evlerinde yaptığı pasta ve kuru gıdaları okula getirerek öğrencilere ikram etti. Çay partisinin sona ermesinin ardından evlerine dönen aileler, bir süre sonra kusma ve yüksek ateş şikayetiyle Savaştepe Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Hastanede tedaviye alınan 14 öğrenci, 1 öğretmen ve 4 veliye gıda zehirlenmesi teşhisi kondu. Gıda zehirlenmesi geçirenlerin 24 saat müşahede altında tutulacağı açıklandı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Savaştepe Kaymakamı Fikret Zaman, "24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle Cumhuriyet İlkokulun 2/A sınıfında bir çay partisi düzenlenmiş, çay partisinde pasta ve muhtelif gıda ve içecekler tüketmiştir. Bunun üzerine 14 öğrencimiz rahatsızlanarak İlçemiz devlet hastanesine intikal etmiştir. Şu anda bütün sağlık çalışanları tedavilerini yapmaktadır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------

Hastaneden görüntü

Velilerle ve zehirlenen çocuklarla röp.

Savaştepe Kaymakamı Fikret Zaman ile röp

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Alper ÇOBANOĞLU /SAVAŞTEPE(Balıkesir),

====================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
4 bebeğin ölümünden sorumlu tutulan doktorun cevaplamak istemediği soru

4 bebeğin ölümünden sorumlu doktorun cevaplamak istemediği soru

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

title