Dha Yurt Bülteni-18
Kocaeli'de 2 polis, tecavüz iddiasıyla tutuklandıKOCAELİ'nin Çayırova İlçesi'nde, otomobilde bir erkekle ilişkiye giren kadına önce uyarıda bulunup, ardından da tecavüz ettiği öne sürülen polis memuru K.T. ile yanındaki meslektaşı N.U. tutuklandı.
Kocaeli'de 2 polis, tecavüz iddiasıyla tutuklandı
KOCAELİ'nin Çayırova İlçesi'nde, otomobilde bir erkekle ilişkiye giren kadına önce uyarıda bulunup, ardından da tecavüz ettiği öne sürülen polis memuru K.T. ile yanındaki meslektaşı N.U. tutuklandı.
Çayırova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 25 yıllık polis memuru K.T. ile 15 yıllık polis memuru N.U., ilçede bir parkta, otomobilde ilişkiye giren kadınla erkeği fark etti. Polisler, müdahale ederek ismi açıklanmayan kadın ve erkeği uyardı. Polis memuru K.T., otomobilden uzaklaştırdığı kadını parkın tenha bir köşesine götürerek, iddiaya göre tecavüz etti. Olayın ardından kadın, tecavüze uğradığını öne sürüp, her iki polisten de şikayetçi oldu. Kadın, polis memuru K.T.'nin spermlerinin bulunduğu peçeteyi de delil olarak sundu.
Başlatılan soruşturma kapsamında polis memurları K.T. ve N.U. açığa alınıp, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen polisler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Haber: İSTANBUL, -
===================================================
Erkek öğrencisine tecavüz ettiği öne sürülen öğretmen tutuklandı
İZMİT'te, özel ders verdiği 16 yaşındaki erkek öğrencisine 3 yıldan bu yana 'Fiili livatada' bulunduğu öne sürülen matematik öğretmeni 37 yaşındaki Ahmet E. tutuklandı.
İzmit'te özel bir sağlık meslek lisesinde eğitim gören 16 yaşındaki Y.Ö.,3 yıldan bu yana özel ders aldığı matematik öğretmeni Ahmet E'nin 3 yıldan bu yana kendisi ile zorla ilişkiye girdiğini anlatınca ailesi şikayette bulundu. Kartepe İlçesi'nde oturan matematik öğretmeni Ahmet E. polis ve jandarmanın operasyonu ile evinde gözaltına alındı. Ahmet E. polis merkezine getirilirken, evinde ve çalıştığı özel bir eğitim merkezinde arama yapıldı. Ahmet E., Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Ahmet E. tutuklandı.
Haber: Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli), -
=====================================================
Vanlı topçu er, tezkeresini alacağı gün şehit düştü (2)
"ŞEHİT YAKINLARI BÜTÜN MİLLETİMİZE ORTAK EMANETTİR"
Başbakan Yardımcısı Fikri Işın, Irak'ın Kuzeyindeki Gara bölgesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Tankçı Er Suat Surki'nin İpekyolu ilçesinde bulunan Bediüzzaman taziye evine giderek aileye başsağlığı diledi.
Şehidin yakınları ile görüşen Başbakan Yardımcısı Işık, şehit eri ebediyete uğrarken, onları yalnız bırakmayan yakınları ve komşularının aynı acıyı yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu: "Rabbim şehidimize rahmet eylesin. Başta anne ve babası olmak üzere, her bir yakınına da Allah sabır nasip eylesin. Bu topraklarımız kolay vatan olmadı. Hala bu topraklar üzerinde birlik, beraberlik içerisinde, kardeşlik içerisinde, huzur ve barış içerisinde yaşayanlar olarak bedel ödediğimiz topraklar. Bugün yine bir şehidimizi ebediyete uğurladık. Bizim inancımızda şehitlik mertebesi peygamberlik mertebesinden sonraki en ali, en yüce mertebedir. Rabbiml şedidimize rahmet eylesin. Ancak şunu da bilmemiz lazım ki, bu şehitler, bu topraklara, bu milletin sahibi olduğu değerlerin olduğu müritlerdir. Şehitler ve şehit yakınları bütün milletimize ortak emanettir. Biz bu emanete sonuna kadar sahip çıkacağız. Şehitlerimizin yakınlarını, bugüne kadar yalnız bırakmadık, bundan sonra da asla yalnız bırakmayacağız. Onların her emri bizim başımızın üzerinedir. Burada başta Valimiz olmak üzere, komutanımız ve diğer bütün arkadaşlarımız her zaman şehidimizin yanında olacaklar. Hiçbir zaman şehit ailelerimiz kendilerini yalnız hissetmeyecek. Bu noktada devlet bütün imkanlarını seferber ediyor ve bundan sonra da etmeye devam edecek. Elbette acımız büyük. Elbette ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu açıdan da tekrar şehit annemize, şehit babamıza, şehidimizin kardeşlerine ve şehidimizin tüm yakınlarına rabbimden sabır niyaz ediyorum. Sizler de şehidimizin bu acı gününde, şehidimizin şahadetinde, ailenin de bu acı gününde onları yalnız bırakmadınız. Sizlere de çok teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun."
Taziyede, Başbakan Yardımcısı Işık ve diğer tüm konuklara yemek ikram edildi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: VAN
=====================================
TBB Başkanı Feyzioğlu: Türkiye'yi, bu nefretin arasına sıkıştırmamak lazım
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 80 milyonluk Türkiye'nin yapılan yanlışlıklar ve dayatmalar nedeniyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan nefret edenler ve ona koşulsuzca sevdalı olanlar arasında sıkıştırıldığı belirtip, "Bu koşulsuz sevdalılar, Tayyip Bey gözgöre göre yanlışta yapsa, 'Senden doğrusu yok' diyor, alkışlıyor. Doğru bir şey yapılsa da öbür taraf nefretle saldırıyor. Arada asıl büyük kitle, 80 milyonluk dev kitle, koskoca Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık devlet geleneği, tel tel dökülmeye başlıyor. Türkiye'yi, bu nefretin arasına sıkıştırmamak lazım" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt'un davetlisi olarak geldiği Aydın'da, stajyer avukatların yemin etmesi ve stajını tamamlayan genç avukatları sertifikalarının verilmesi için düzenlenen törene katıldı. Feyzioğlu, daha sonra stajyer avukatların eğitimine katılarak ders verdi. Metin Feyzioğlu burada basına yaptığı açıklamada, "Öncelikle Türkiye ve Türk milleti, milli duruş, üniter devlet, milli görüş gibi her konuya milli olarak bakmamız gerekir. Bizler hukukçuyuz. Hukukçu olarak 80 milyon vatandaşımızı hukuk paydasında buluşturma mücadelesinde ön safta çalışıyor ve görev yapıyoruz. Türkiye açısından da bu görevin her zamankinden de daha önemli olduğunu görüyoruz. Burada bir kutuplaşma, birbirine düşmanlaşma söz konusu. 'Acı' dediğimizde, aynı acıyı anlamama, aynı gururu paylaşmama gibi Türkiye farklı bir yöne doğru sürükleniyor. 80 milyon vatandaşımızı kader birliğine, geleceği birlikte inşa etme ülküsüne inandırmamız lazım. Bunu ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşını kanun, yargı önünde eşit şekilde güvenliğe ve güvenceye kavuşturarak yapabiliriz. Hiç kimse siyasi düşünceleri, mezhebi, inancı ve cinsiyeti sebebiyle farklı muamaleye tabi tutulmamalıdır. Keyfiliğin kökünü hukukla kazımak zorundayız. Bunu da kanunda yazılı olduğu gibi yargı güvencesiyle başarabiliriz" diye konuştu.
"HUKUK SİYASETİ YAPIYORUZ"
Kendilerinin, siyasetin üstünde hukuk siyaseti yaptıklarını belirten Feyzioğlu şöyle devam etti: "Hiçbir zaman particilik yapmadık. Particiliğin dışında çalıştık. Çünkü anayasa bize hukukun üstünlüğünü koruma görevi verdi. Yapılan yanlışlarla ilgili uyarıları yıllardır yapıyoruz. Dinledikleri zaman yanlıştan döndük. Dinlemedikleri zaman da felaketlere sürüklendik. F tipi suç örgütünün Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirme aşamasındaki uyarıları saysan günler yetmez. Ancak siyasi iktidarla cemaat yapısı el ele, kol kola, diz dize ve göz göze yıllardan beri yürüdü. O sırada, bizim bu uyarılarımız duvara çarpıyordu. Bizde bazı konuşan kafalar var. Hep onlar konuşuyordu. Yukardan gelen sinyal onların Hoca Efendi'ci olmasıydı, öyle de oldu. İlkesiz, düzeysiz bir çizgiden yoksun, yaklaşımlardı bunlar. Onlar bize sövüp sayarken, Fethullah Gülen Örgütü'nün Türkiye'yi, ele geçirmeye çalıştığını söylüyorduk. Biz buna, 'F tipi yargı' diyorduk. 'Cumhuriyeti yıkıyorsunuz' diyorduk ama onlar bize saldırıyordu. Bugün onlar azılı Gülen düşmanı oldu ama biz yine uyarılarımızı yapıyoruz. Terör örgütlerine tabii ki mesafeli durun ama adil yargılama soruşturma ve davaları ihlal ederseniz, yüreğimizi, canımızı ortaya koyup mücadelesini verdiğimiz, bu davada gerçek suçlular, orta vadede halkın gözünde aklanmaya başlar. Bir torba açılmış, içine suçlular atılmış ama mualiflerin de atıldığı görünümü var. Bu gerçek suçluların menfaatine bir durumdur. Bu durum gerçek suçluların aklanmasına yarar. Adil yargılamayı sağlamak zorundayız. Kim söyelecek suçlu mu suçsuz mu, haklı mı haksız mı? Mahkemeler söyleyecek. Mahkemelerin güvenli olması lazım. Referandum sürecinde, ısrarla ve ısrarla, 'Yargıyı güvenilir hale getirmezseniz, bundan hepimiz zarar görürüz. Siz de zarar görürsünüz. Türkiye'yi böyle yönetemezsiniz' dediğimizde, dinlemediler."
"80 MİLYONLUK TÜRKİYE İKİYE BÖLÜNDÜ" İDDİASI
Ülkenin ikiye bölündüğünü dile getiren Feyzioğlu, "Toplumu ilgilendiren her davada, vatandaşlar tribünde; yarısı yuhalıyor, yarısı alkışlıyor. İşi maç gibi yürütüyoruz. Gerçeğin peşindeyiz. Peki; gerçeğe ne oluyor? Gerçek bu yuhalamaların, bu ıslıklamaların arasında, kaynayıp gidiyor. 80 milyonluk Türkiye yapılan yanlışlıklar ve dayatmalar nedeniyle, Tayyip Erdoğan'dan nefret edenler ve ona koşulsuzca sevdalı olanlar arasında sıkıştırıldı. Bu koşulsuz sevdalılar, Tayyip Bey gözgöre göre yanlış da yapsa, 'Senden doğrusu yok' diyor, alkışlıyor. Doğru bir şey yapılsa da öbür taraf nefretle saldırıyor. Arada asıl büyük kitle, 80 milyonluk dev kitle, koskoca Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık devlet geleneği, tel tel dökülmeye başlıyor. Türkiye'yi, bu nefretin arasına sıkıştırmamak lazım" dedi.
Konuşmaların ardından, genç avukatlar yemin etti, avukatlık ruhsatnamelerini Metin Feyzioğlu'nun elinden aldı. Feyzioğlu, daha sonra stajyer avukatların dersine katıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun açıkamalarından görüntü
-Stajer avukatların yemin etmesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,
=================================================
Tünelde 1 kilometre hız sınırı aşımını makul bulan mahkeme, cezayı iptal etti
SİNOP-Samsun Karayolu'ndaki tünelde aracıyla 122 kilometre hızla giderken hız sınırını 1 kilometre aşarak radara yakalanan avukat Ali Can Çiçek'e uygulanan 206 TL para cezasını mahkeme, 1 kilometre hız sınırı aşımının makul karşılanması kanaatiyle iptal etti.
Kırıkkale Barosu'na kayıtlı Avukat Ali Can Çiçek, geçen Mart ayında Sinop- Samsun Karayolu'ndaki Demirci Köyü Tüneli'nde aracıyla saatte 122 kilometre hızla giderken radara yakalandı. Sinop Bölge Trafik Şube Müdürlüğü'ünce Çiçek'e, 206 lira idari para cezası uygulandı. Ceza tutanağı haziran ayında tebliğ edilen Çiçek, Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği'ne iptal başvurusu yaptı. Çiçek, bölgede hız kontrolü yapıldığına ilişkin uyarı tabelası olmadan hız ölçüm cihazı yerleştirilerek yazılan cezanın tuzak niteliğinde, usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürdü.
Sinop İl Emniyet Müdürlüğü ise bölgede 27 adet radar kontrol ve radar levhasının olduğunu, denetimin seyir halinde yapıldığı için tuzak niteliği taşımadığı, otomobiller için bölünmüş yollarda hız limitinin 110 kilometre olup 121 kilometre üstü hızların kanun kapsamında olduğundan idari yaptırımın kanuna uygun olduğunu bildirdi.
Hakim, Avukat Ali Can Çiçek'in hız sınırını sadece 1 kilometre ile aştığına dikkat çekerek aynı güzergahta belli bir süre seyir halindeyken 1 kilometre hız aşımının makul karşılanabileceğine kanaat getirerek para cezasının iptaline karar verdi.
Kararla ilgili açıklama yapan Çiçek, "Yollarımız çok geniş dört şeritli yollarımız var. Buralarda ki hız sınırları çok düşük. Gideceğimiz yere daha çabuk gitme imkanımız varken aslında hız sınırlarından dolayı gidemiyoruz. Bu emsal kararın tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Radara yakalandığım yerdeki hız sınırı 110 kilometredir. Ancak cezanın kesildiği tarihde tünel yeni açılmıştı. Herhangi bir radar uyarı cihazı ve tabelaları asılmamıştı" dedi.
Görüntü dökümü:
-Avukat ile röp.
-Avukat görüntü
Görüntü geçildi
Haber-Kamera: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE,
============================================
Denizlili firmanın ihracat alacağını hesabına geçirten Nijeryalı kadın yakalandı
DENİZLİ'de ihracat yapan bir şirketin bilgilerini ele geçirerek İngiltere'deki firmadan alacağı olan 80 bin Euro'yu kendi hesabına aktararak dolandırıcılık yaptığı gerekçesiyle Nijerya uyruklu 29 yaşındaki L.O.O. isimli kadın, İstanbul'da parayı çekerken polis tarafından suçüstü yakaladı. L.O.O.'nun banka hesaplarında yapılan incelemede, 10 ayda yaklaşık 1 milyon dolarlık para hareketi olduğu ortaya çıktı.
Denizli'de plastik sektöründe faaliyet gösteren ve ürünlerini Avrupa'nın çeşitli ülkelerine ihracat eden firmanın internet sitesini ve e-posta ele geçirerek, firmanın yurt dışındaki alacaklarını başka hesaplara yatırtıp, dolandırıcılık yapan Nijerya uyruklu L.O.O. adlı kadın, Denizli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince İstanbul'da yakaladı. Şikayet üzerine harekete geçen ekipler, Nijerya'da hackerler tarafından Denizli'deki firmanın internet sunucusuna girildiğini tespit etti. Hackerların firmanın alacağı olan Avrupa'daki borçlu olan firmalara mail gönderip, şirketin adres ve banka hesap numaralarının değiştiğini, yeni hesap numarasına paranın gönderilmesini isteği belirlendi. Polis ekipleri, İngiltere'den paranın gönderileceği İstanbul'daki banka şubesini de saptedı. Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, geçen salı günü operasyon düzenledi. Polis ekipleri, Nijerya'dan 10 ay önce Türkiye'ye gelen L.O.O.'yu parayı çekerken suçüstü yakalayarak gözaltına aldı. L.O.O.'nun banka hesaplarını da inceleyen ekipler, 10 ay içinde yaklaşık 1 milyon dolar para hareketinin olduğunu tespit etti. Tercüman eşliğinde ifadesi alınan L.O.O., adliyeye sevk edildi.
L.O.O.'nun parayı teslim alıp ülkesine dönmeyi amaçladığı, dolandırıcılık için ise Nijerya'daki hacker'larla çalıştığı öğrenildi. Konunun Nijerya ayağının araştırılması için de bilgi verileceği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Kadının polisler tarafından adliyeye getirilmesi
Adliyeden görüntü
Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,
======================================================
Ölüm yıldönümünde Ahmet Kaya'nın heykeline ziyaretçi akını
FRANSA'da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ahmet Kaya'nın memleketi Malatya'da yapılan balmumu heykeli, sanatçının ölümünün 17'nci yıldönümü nedeniyle ziyaretçi akınına uğradı.
Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde 16 Kasım 2000 tarihinde hayatını kaybeden sanatçı Ahmet Kaya'nın, 1957 yılında dünyaya geldiği Malatya'da, Büyükşehir Belediyesi tarafından Sanat Sokağı'nda yaptırılan Kültürevi, bugün ziyaretçi akınına uğradı. Sanatçının ölümünün 17'nci yıldönümü nedeniyle Kültürevi'ni ziyarete gelenler, Kaya'nın doğup büyüdüğü sokağa yapılan balmumu heykelini inceledi.
Kültürevi çalışanı Çağrı Bayram, Ahmet Kaya'nın balmumu heykelini çeşitli kentlerden ziyarete gelenlerin olduğunu belirterek, "İstanbul, Ankara ve Antalya gibi illerden özellikle Ahmet Kaya'yı görmeye gelenler çok fazla. Ahmet Kaya'nın betimlendiği, eşyalarının sergilendiği, heykelinin bulunduğu yer tek Malatya'da. Şu anda biz belki onun top koşturduğu yerlerde kendi heykelini diktik buraya. Kendisi bu sokakta büyüyor, 14 yaşına kadar burada yaşıyor. Düşünün ki Ahmet Kaya ilk şarkılarını kümesteki tavuklara söylüyor. Belki de o kümes buradaydı, öyle düşününüz" dedi.
Kaya'nın balmumu heykelini ziyarete gelenler ise sanatçının unutulmaz eserlerinin yaşatıldığını ifade ederek, heykeli çok gerçekçi bulduklarını ve müziğin de farklı bir hava kattığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Ahmet Kaya'nın balmumu heykeli
Çağrı Bayram'ın konuşması
Ziyaretçilerden detaylar
-Ziyaretçilerle röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)
=============================================
İzmir'de FETÖ'den yargılanan işadamına tahliye
İZMİR'de, FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladığı gerekçesiyle yargılanan işadamı Kamil Karakaş, yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 2016 Ağustos ayında düzenlediği operasyonda, örgüte finansal destek sağladığı iddia edilen, Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş gözaltına alınıp, tutuklandı. Karakaş hakkında 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet ve silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla dava açıldı.
İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında, tutuklu sanık Karakaş ve avukatı hazır bulundu. Karakaş, terör örgütü üyesi olmadığını, teröre finansal destek sağlamadığını iddia ederek dosyadaki gizli tanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, kendisini amcası olan firari işadamı Ü.K. ile karıştırdığını ve bu durumdan dolayı mağdur olduğunu öne sürdü. Mahkeme heyeti, Karakaş'ı, yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti, duruşmayı erteledi.
Haber: Mehmet GÜNEY/İZMİR, -
===========================================
Başsavcı Yavuz: FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 387 kişi tutuklandı
MUĞLA Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, son günlerde bazı basın yayın organları ile birtakım sosyal medya hesapları üzerinden kamuoyunu yanıltıcı, provoke edici ve yürütülen soruşturmalara yönelik çelişki yaratacak paylaşımlar yapıldığını söyledi. Başsavcı Yavuz, "Halihazırda, FETÖ/PDY ve darbeye teşebbüs soruşturma ve kovuşturmaları kapsamında 387 kişi, tutuklu bulunmaktadır. Bu kişiler tarafından aynı şekilde algı operasyonları yürütülüyor. Buna bazı kişi ve kuruluşlar da alet ediliyor" dedi.
Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, yaptığı yazılı açıklamada, Muğla'da FETÖ'nün darbe girişiminin ardından çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirtti. Yavuz, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik Muğla'da, 15 Temmuz 2016 ile 15 Kasım 2017 tarihleri arasında 3 bin 86 soruşturma dosyasında işlem yapıldığını, işlem yapılan şüpheli sayısının ise 2 bin 658 olduğunu kaydetti. Başsavcı Yavuz, "Hakkında dava açılan şüpheli sayısı bin 190 olup 346 dosyaya da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. 102 dosyada ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup mahkemelere açılan 572 iddianameden 149'unun kararı çıkmıştır. Halihazırda FETÖ/PDY ve darbeye teşebbüs soruşturma ve kovuşturmaları kapsamında 387 kişi tutuklu bulunmaktadır. Bu kişiler tarafından aynı şekilde algı operasyonları yürütülüyor. Buna bazı kişi ve kuruluşlar da alet ediliyor" dedi.
Başsavcı Yavuz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, yaşadığı haince ve kural tanımaz saldırıya rağmen hukuka ve insan haklarına saygılı, somut delillerle hareket eden kin ve düşmanlıkla işlem yapmayan, siyasi ve politik hiçbir baskı altına girmeyen ve sadece milletin emrinde olan bir yargı teşkilatına sahip olduğunu vurguladı. Anayasal düzeni değiştirmeye çalışan darbeciler ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik Muğla ve ilçelerindeki Cumhuriyet Başsavcılıkları'nca yürütülen adli soruşturmaların hızlı, şeffaf, hukuka ve adalete uygun bir şekilde devam ettiğini aktaran Yavuz, gerçek dışı ithamları kendine ilke edinen ve kullanıcısı belli olmayan birtakım sosyal medya hesaplarının kimlere ve neye hizmet ettiğinin belli olduğunu belirtti.
Bildiklerini iddia ettikleri konuları dile getirmek için ismini, cismini, fiili varlığını gizlemeyi tercih eden bu kişilerin hala medet umdukları FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne sadakat gösterisi yapmak uğruna gerçekleri saptırıp, bu uğurda ilgisiz kişileri hedef gösterip, toplumu yanıltmaya çalıştıklarını kaydeden Yavuz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu kişiler sözde FETÖ karşıtı gibi durup özünde bu terör örgütüne bağlı kalmaya devam etmektedir. Sosyal medyada gerçek dışı yorumlarla etki yaratacağını düşünenler birilerinin kuklası ve piyonu olmuş ve hayatını böyle sürdürmeye mahkum aciz kişilerdir. Türkiye Cumhuriyeti yargı teşkilatı sadece hukukun terazisine bağlı olup milletin emrindedir ve sadece millete hesap vermekle yükümlüdür. Delillerle işlem yapar, kin ve garez ile hareket etmez. Elinde bilgisi ve belgesi olanların müracaat edeceği tek yer Türk yargısıdır. Sosyal medya hesapları üzerinden isimsiz, imzasız yorum ve haberlerle iş ve işlem yapılmasını beklemek beyhude bir bekleyiştir. Mesnetsiz girişimlerle sadece sosyal medya hesapları üzerinden yorum yapmak, elindeki bilgiyi yargıyla paylaşmamak, devlete yapılan en büyük ihanettir. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne edilen bir hizmettir."
Konuyla ilgili sadece Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resmi açıklamalarının dikkate alınmasını isteyen Yavuz, "Kamuoyunda ortaya çıkan asılsız söylemlere itibar edilmemesi, hem soruşturma ve yargılamaların selameti açısından hem de halkımızın yanlış bilgi sahibi olmaması açısından önem arz etmektedir" dedi.
Haber: Cavit AKGÜN/MUĞLA, -
============================================