Haberler

Dha Yurt Bülteni-17

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'de FETÖ'nün 'babalar grubu' davasına devam edildi İZMİR'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüte finans desteği sağladıkları öne sürülen tutuklu işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Şeref Sipahi ile tutuksuz sanık Metehan Kavuk'un 15'er yıla kadar hapis cezası...

İzmir'de FETÖ'nün 'babalar grubu' davasına devam edildi

İZMİR'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüte finans desteği sağladıkları öne sürülen tutuklu işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Şeref Sipahi ile tutuksuz sanık Metehan Kavuk'un 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları davaya devam edildi. Mahkeme davayı 18 Ocak 2018 tarihine ertelerken, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

İzmir'de, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY üyesi olduğu iddia edilen işadamlarına yönelik düzenlenen operasyon kapsamında Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay, Şeref Sipahi ve Metehan Kavuk, polis tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Gediz Üniversitesi'nin kurucularından Orkide Yağları ve Küçükbay Şirketler Grubu sahibi işadamı Ahmet Küçükbay, Kavuklar Şirketler Grubu sahibi ve Gediz Üniversitesi'nin eski Mütevelli Heyet Başkanı Abdullah Kavuk ile Şeref Kuyumculuk'un sahibi Şeref Sipahi tutuklanırken, Metehan Kavuk tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şüpheliler hakkında, İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay, Şeref Sipahi, tutuksuz sanık Metehan Kavuk, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı. Duruşmada  ilk olarak ifade veren emekli hakim ve kapatılan Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi Önder Barlas, "Abdullah Kavuk'un FETÖ üyeliğine maddi anlamda bir delil sunamam ancak davranışları ve FETÖ ile ikaz etmeme rağmen beni dikkate almadı. Mütevelli heyet toplantılarında benim yaptığım önerileri Abdullah Kavuk'un reddetmesi, onun FETÖ ile ilgisi olması beni şüpheye sevk etti. Abdullah Kavuk'a FETÖ yapılanması olan mütevelli heyetinde değişikliğe gidilmesini önerdim. Ancak kendisi heyetin değişemeyeceğini, heyetin ömür boyu kalacaklarını söyledi. Ahmet Küçükbay ile ilgili kendisi hem vakıf, hem de mütevelli heyet üyesi. Onun sadece maddi açıdan katkı sağladığını düşünüyorum" diye konuştu. Başka bir ortamdan SEGBİS ile ifade veren gizli tanık Bulut ise, "Gediz Üniversitesi E bloğun üst katında sohbetler oluyordu. Bu sohbetlere sanıklar Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi de katılıyordu. Ben sohbetlere katılmadım ama bu şahısları giriş çıkış yaparken gördüm. Üniversite çalışanı herkes bunu bilir. Abdullah Kavuk, FETÖ'nün İzmir'deki en büyük maddi destekçisidir" dedi. Bir diğer tanık kapatılan Gediz Üniversitesi basın danışmanlığı ve Genel Sekreter yardımcılığı yapan Özgür Murat Kaynar ise, "Üniversitenin adı FETÖ/PDY ile anılmasından sonra rektör ile üniversiteyi bu yapıdan temizlemek için çalışma başlattık. O dönem üniversitenin mütevelli heyet başkanı olan Abdullah Kavuk'a da durumu anlattık. O da 'tamam' dedi. Kavuk mütevelli heyet başkanlığından istifa ederken yerine eski bakan Işılay Saygın geldi. Üniversiteden FETÖ ile bağlantısı olan başta Adnan Yeşildal olmak üzere bazı isimler çıkarıldı. Adnan Yeşildal üniversiteden çıkarıldıktan sonra Abdullah Kavuk'un şirketinde işe başladı. Bu olay üniversitedeki FETÖ ile mücadelemize zarar verdi. Ben üniversitede FETÖ ile mücadele ederken, örgüt üyeleri beni tehdit etmeye başladı. Bekir Baz FETÖ'nün Ege Bölge imamıymış. Okulda Bekir Baz'ın hocalar üzerinde etkileri vardı. Baz, hocalara Abdullah Kavuk'a saygı gösterilmesini isterdi" şeklinde konuştu.

ESKİ BAKAN TARTAN TANIK OLARAK DİNLENDİ

Abdullah Kavuk ile oğlu Metehan Kavuk tarafından tanık olarak gösterilen eski bakan Hakan Tartan, "Ben 2 dönem milletvekilliği, bakanlık ve belediye başkanlığı yaptım. Konak Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde eski bakan Işılay Saygın beni arayarak, Gediz Üniversitesi'nde FETÖ yapılanması olduğunu ve bu üniversiteyi bu yapıdan kurtarma konusunda benden destek istedi. Bende bunu daha sonra detaylı konuşabileceğimizi söyledim. Sonra yaptığım araştırmada üniversitenin FETÖ yapılanması ile birtakım sıkıntılar olduğunu öğrendim. Işılay Hanımın teklifini kabul ederek yönetime seçildim. Ben 2016 yılının Ocak ayında göreve başladım. Her ay toplantılar yapıyorduk. Vakıf başkanı Abdullah Kavuk'a, yönetimden bazı isimlerin çıkarılması konusunda teklif götürdük. Abdullah Bey verdiğimiz isimler konusunda hiç bir itirazda bulunmadı. Bize bu konuları daha sonra görüşürüz, şeklinde oyalama da yapmadı. Eğer darbe olmasaydı, tespit ettiğimiz isimler Eylül ayında listeden çıkarılacaktı. Işılay Hanım ile birlikte FETÖ ile bağlantılı isimleri üniversiteden temizlemek için çalıştık. Tutuklu bulunan sanıkların FETÖ ile başka bağlantıları olup olmadığı konusunda bir bilgim yok" dedi. Duruşma savcısı verdiği mütalaasında, Abdullah Kavuk ve Metehan Kavuk hakkında gelen bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz olduğunu, Abdullah Kavuk ve Ahmet Küçükbay ile ilgili olarak söz konusu şirketlerin kuruluş tarihleri itibari ile incelenmesinin yapılarak terör örgütü parası ile kurulup kurulmadığının, terör örgütü tarafından finans edilip edilmediğini gösteren rapor istenmesine, sanık Ahmet Küçükbay yönünden ifadesinin etkin pişmanlık kapsamında olup olmadığı, ifadesi geçen kişilerle ilgili verilen bilgilerin aydınlatıcı olup olmadığının, soruşturmalarının ne aşamada olduğunun belirtilmesi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılmasını talep etti. Mahkeme başkanı tanıklar dinlendikten sonra sanıklara söz verdi. Tutuklu sanıklar Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi FETÖ ile bağlantılarının olmadıklarını öne sürüp tahliyelerini talep etti. Sanık Ahmet Küçükbay, 2015 yılında İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın makamına davet edildiğini ileri sürerek dönemin İstihbarat, Mali, Organize ve Terörle Mücadele Şube Müdürleri'ne FETÖ yapılanması ile ilgili bilgi verdiğini söyledi. Bunun üzerine sanık avukatları savunmalarını yaptı. Ardından duruşmaya ara verildi.

UZUNKAYA TANIK OLARAK İFADE VERECEK

Aranın ardından kararı açıklayan mahkeme başkanı, gelmeyen tanıkların zorla getirilmesine, Ahmet Küçükbay tarafından daha önce verilen ifadesinde etkin pişmanlık kapsamı yetersiz bulunduğu için yeniden değerlendirilmesine, Ahmet Küçükbay'ın İzmir İl Emniyet makamında yapılan toplantıda bilgi verip vermediğine dair yapılan toplantıda bulunan dönemin İzmir İl Emniyet Müdürü olan Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve o dönemde Organize, Mali, Terör ve İstihbarat Şube Müdürlerinin tanık olarak dinlenmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, eksikliklerin giderilmesine karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 18 Ocak 2018 tarihine erteledi.

Haber: Mehmet CANDAN/İZMİR,

========================================

Başbakan Yardımcısı Işık: Türkiye gökleri çok ihmal etti (2)

"TÜM EKONOMİK FAALİYETLERİN YÜZDE 52'Sİ MARMARA BÖLGESİNDE OLUYOR"

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Türkiye'nin kapsam bakımından en büyük sınav ve belgelendirme merkezi olan MESYEB'in ve BUTEKOM'un yeni kompleksini ziyaret etti. Ziyaretin ardından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın Ağustos ayı Meclis Toplantısı'na katılan Işık, burada konuştu. Işık, " Dünyada olup bitenler Bursa'yı doğrudan etkiliyor. Uyum ve birlik, beraberlik olmazsa sonuç olmaz. Bursa'da aynı yöne bakma, aynı hedefe odaklanma anlayışı her türlü takdirin üzerinde. Türk ekonomisinin, Türkiye'deki tüm ekonomik faaliyetlerin yüzde 52'si sadece Marmara bölgesinde oluyor. Bu bir açıdan sıkıntılı bir açıdan da Türkiye'nin ağırlık merkezinin burasının olduğunu gösteriyor. İmalat sanayinin tek başına Bursa yüzde 7.7'sini karşılıyor. Bu Bursa'nın Türk ekonomisi için ne kadar önemli olduğunun göstergesi. Şu anda otomotivde işler iyi. Bu sizler için de Türk ekonomisi için de önemli bir konu. Bilim Sanayi Teknoloji dönemimde Bursa'ya ayrı bir önemim vardı. Kocaeliliyim ama Bursa benim için hiçbir zaman Kocaeli'nden farkı olmadı. Bursa için ne yapsak azdır anlayışı ile hareket ettik. 40 milyar dolarlık bir ihracat hedefi de Türkiye'nin 2023 hedef için de çok önemliö diye konuştu. Işık şöyle devam etti: "Türkiye'nin her yıl 1 milyon insanı çalışma yaşına giriyor. Bunların bir kısmını çalışmıyor diye değerlendirirsek her yıl 700-800 bin insana iş bulmak zorundasınızdır. İstihdam öncelikli kalkınmayı ikinci plana atamayız. Katma değeri yüksek ürünlerle kalkınma hamlemizi sürdürmek önemli. Potansiyeli en yüksek illerin başında da Bursa geliyor. Yıkıcı teknolojiler ile yapıcı teknolojiler at başı gidiyor. Böyle bir dünyada sadece bugüne odaklanmak yetmiyor. Gelecekte sektörlerinizde hangi teknolojiler kullanılacak buna önem vermek zorundayız. Otomotiv güzel bir örnek. Bundan 10 yıl önce elektrikli otomobil realize olacak çok güçlü bir sinyal vermiyordu. Çok firma da ciddiye almıyordu. Artık otomotiv sektöründe paradigma değişimi var. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde şu anda otomobillerde kullanılan parçalar artık kullanılmayacak. Bu Bursa'yı etkiler. Elektronik aksamın ve yazılımın ağırlığı artıyor. Mekanik aksamın azaldığı bir süreçte biz ısrarla mekanik aksam üreteceğiz dersek süreci yönetemeyiz."

"BİZ ARA ELAMAN, DÜNYA ARANAN ELEMANI KONUŞUYOR"

Dünyada doludizgin olarak dijital çağın içine doğru gidildiğini ifade eden Işık, "Şu anda Facebook'un piyasa değeri 62 milyar dolara çıkmış. Bütün teknoloji alanlarında değişim yaşanıyor. Bu noktada değerlendirmeler yapmak bizi geleceğe hazırlayacak. Aksi takdirde biz dünyanın gerisinde kalma riski ile karşı karşıya geleceğiz. Biz hala çıraklık eğitimini konuşuyoruz, dünya beceri eğitimini konuşuyor. Biz ara eleman, dünya aranan elemanı konuşuyor. Her şeyi hükümetten bekleme anlayışını kenara bırakıp, nitelikli insan kaynağına nasıl ulaşabiliriz konusuna kafa yormak zorundayızö diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Işık'ın konuşmaları ardından Ağustos ayı Meclis Toplantısı sona erdi.

Haber:  BURSA,

=======================================

Aksaray'da silahlı saldırı sonucu kaçırılan 11 yaşındaki çocuk aranıyor (3)

1 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Aksaray'da maskeli silahlı saldırı sonucu akaryakıt istasyonundan kaçırılan 11 yaşındaki Egemen Samet Dinç'in, bulunması için güvenlik güçleri çalışmasını aralıksız sürdürüyor. Maskeli saldırganlara yardım ettiği ileri sürülen 16 yaşındaki H.D. polis tarafından gözaltına alındı. Ortaköy Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen H.D., sorgulanmak üzere ilçe emniyet müdürlüğüne götürüdü.

Egemen Samet'in annesi Gülfidan Dinç ise fenalşması sonucu ambılansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Süphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi

Sağlık kontrolünden cıkartılması

Annesinin hastaneye kaldırılması

Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ/ AKSARAY,

=====================================

Bartın Kurucaşile'de sel

BARTIN'ın Kurucaşile İlçesi'nde 2 saat boyunca etkili olan sağanak yağmur nedeniyle dereler taştı, 20 dükkan sular altında kaldı. Kurucaşile yolu ulaşıma kapanırken, bir köy evinde mahsur kalan aileyi kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Akşam saatlerinde ilçede etkili olmaya başlayan sağanak yağış nedeniyle Bartın'a bağlı Kurucaşile ilçesinde 1 saatte metrekareye 90 kilogram yağış düştü. İlçenin ortasında geçen dere yoğun yağış nedeniyle taştı. Dere kenarında bulunan dükkanlar sular altında kaldı. Kurucaşile-Bartın yolunda ise meydana gelen heyelan nedeniyle sayıda araç mahsur kaldı. Uğurlu Köyü'nde ise evde mahsur kalan 4 kişilik bir aileyi kurtarma çalışması başlatıldı. Kurtarma çalışmaları devam ederken, Kurucaşile limanında bağlı olarak bulanan 4 tekne de sel sularına kapılarak, denizde kayboldu. Kurucaşile Belediye Başkanı Mehmet Zihni Sayın, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "İlçemizde akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış yaklaşık 2 saat boyunca devam etti. İlçemizin ortasında geçen dere sel suları nedeniyle kabarınca 20 dükkan sular altında kaldı. Özellikle Tekkeönü köyü ve Kurucaşile ilçemizden bu yağıştan çok fazla etkilendi. Bartın Kurucaşile şu anda yol güzergahındaki derelerin taşması ve heyelan nedeniyle ulaşıma kapandı. Belediyemizin bütün ekipleri şu anda seferber olmuş durumda. Ayrıca uğurlu köyünde dere kenarında bulunan bir evde mahsur kalan ailelerin olduğunu öğrendik. Şu anda ekiplerimiz o aileleri kurtarmaya çalışıyor. Hakikaten geçen sene 13 Ağustos'da yaşadığımız sel felaketini tekrar yaşadık."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Taşan dereler

-Dükkanlardan detay

-İnsanların sel sularına bakması

-Detay görüntüler

Süre: 3.18 Boyut: 101 MB

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/KURUCAŞİLE(Bartın),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

İşte terör örgütünün acımasızlığı! Küçük çocuk havan saldırısında bu hale geldi

Terör örgütünün acımasızlığının en net kanıtı! Küçük çocuk hain saldırıda bu hale geldi

title