Dha Yurt Bülteni - 17
Genç'te çatışma: 1 korucu şehit, 4 güvenlik görevlisi yaralı (2)"OPERASYONDAN DÖNEN TİM PUSUYU DÜŞÜRÜLDÜ"Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger ile Milletvekili Enver Fehmioğlu, yaralı güvenlik güçlerini, kaldırıldıkları Bingöl Devlet Hastanesi'nde ziyaret etti.
Genç'te çatışma: 1 korucu şehit, 4 güvenlik görevlisi yaralı (2)
"OPERASYONDAN DÖNEN TİM PUSUYU DÜŞÜRÜLDÜ"
Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger ile Milletvekili Enver Fehmioğlu, yaralı güvenlik güçlerini, kaldırıldıkları Bingöl Devlet Hastanesi'nde ziyaret etti. Ziyaret sonrasında konuşan Vali Köşger, "Bugün sabah Genç İlçesi Güzeldere kırsalında teröristlerin görülmesi üzerine bir operasyon başlatıldı. Güvenlik korucularımızın da arasında bulunduğu bir tim, akşam saatlerinde operasyon dönüşü sırasında pusuya düşürüldü. Bir güvenlik korucumuz şehit oldu. Milletimizin başı sağ olsun. Milletimize sabır ve metanet diliyoruz. 4 güvenlik korucumuz hafif bir şekilde yaralandı. Hayati tehlikesi yok. Bir astsubayımız hayati tehlikesi olmayacak şekilde yaralandı. Operasyon devam ediyor. İnşallah netice alınacak. Bütün unsurlarımız orada gerekli tedbirleri almış vaziyette. İnşallah netice alınacak. Miletimizin başı sağolsun" dedi.
HDP İL BİNASI ÖNÜNDE GERGİNLİK
Genç İlçesi'nde çıkan çatışmada 1 korucunun şehit olması, 4 güvenlik görevlisinin yaralanmasının ardından, HDP il binası önünde gerginlik yaşandı. Akşam saatlerinde bir grup, Genç Caddesi üzerinde bulunan HDP binası önüne geldi. Bunun üzerine parti binası önüne TOMA ve zırhlı araçlar sevk edildi. "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganları atarak parti binasına girmeye çalışan gruba polis izin vermedi. Bunun üzerine sloganlar atan grup, parti önünde bir süre bekledikten sonra dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Vali Köşger'in açıklamaları,
Hastane önünden detaylar
-Kalabalığın slogan atması
-Parti binası önünden gerginlik
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -
==================================
Bakan Zeybekci: Tüm dünya yerlerde sürünürken biz büyüdük
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, "Tüm dünya yine yerlerde sürünürken Avrupa'da rakamlarını açıklayan 20 ülke var, 20'sinden de fazla büyüdük. OECD ülkelerinin hemen hemen tamamından, G 20 ülkelerinin de Çin ve Hindistan hariç diğerlerinden daha fazla büyüdük" dedi.
Bakan Nihat Zeybekci, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) tarafından Çınar Grand Otel'de düzenlenen toplantıda sanayici ve işadamlarıyla bir araya geldi. Zeybekçi yaptığı konuşmada; 7 Haziran seçimlerinde bölücü terör örgütünün partisinin allayıp pullayıp barış partisi gibi gösterdiğini söyledi. Bakan Zeybekci, şöyle davam etti:
"Yüzde 13.5 oy aldırdılar, 80 tane milletvekili ona verdiler. Türkiye'de tek başına AK Parti iktidarını sonlandırdılar. Yüzde 8.5 olan faizler şuanda 11.5 seviyesinde. Kim ödedi bunun bedelini? Yine biz ödedik. Yine biz ödedik ve yine birileri aldı gitti. Hep birileri alıp gidiyor ve hastalık da aynı, sistem hastalığı."
'OECD ÜLKELERİNİN TAMAMINDAN DAHA FAZLA BÜYÜDÜK'
Bütün bu olumsuzluklar rağmen Türkiye'nin dünyada rekorlar kırdığını söyleyen bakan Zeybekci şöyle konuştu:
"2017 yılını ihracat seferberlik yılı ilan ettik ve şimdi sonuçlarını alıyoruz. Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında mütemadiyen arka arkaya ve 2017 yılının ilk 3 ayında yüzde 10 ortalama ile ihracatlarımızı artırmaya ve en son ayda da yani Mart ayında da yüzde 19 aylık artış ile ihracatımızı artırdık. Tüm dünya yine yerlerde sürünürken Avrupa'da rakamlarını açıklayan 20 ülke var 20'sinden de fazla büyüdük. OECD ülkelerinin hemen hemen tamamından G 20 ülkelerinin de Çin ve Hindistan hariç diğerlerinden daha fazla büyüdük. Başımıza ne gelirse gelsin bütün bu başımıza gelenlere rağmen bütün bu ihanete rağmen geçen seneki 2016 yılındaki 15 Temmuz işgal girişimine, Rusya ile yaşamış olduğumuz 2016'taki bu ihracat mallarına konan sıkıntılar, yasaklarla ilgili bölümlere rağmen, ateş çemberine rağmen, yaşadıklarımız ortada. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Şu hastalıktan kurtulduğumuz andan itibaren o dakikadan itibaren Türkiye'yi dünyada hiç kimse tutamayacaktır bundan eminim."
'MESELE 80 MİLYONUN MESELESİ'
Anayasa değişikliği meselesinin AK Parti ya da CHP'nin meselesi olmadığını söyleyen bakan Zeybekci, meselenin Türkiye'nin meselesi olduğunu savundu. Zeybekci konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın bu meseleyi ne yapıyorlar? Ak Parti meselesi haline getirmeye çalışıyorlar, yine bu meseleyi MHP meselesi haline getirmeye çalışıyorlar, CHP meselesi haline getirmeye çalışıyorlar. Bu mesele milli bir meseledir. Bu mesele partilerin veya Tayyip Erdoğan'ın, Binali Yıldırım'ın veya bakanların, milletvekillerin, Ak Partililerin, MHP'lilerin meselesi değildir. Bu mesele CHP'nin de meselesi değildir. Bu mesele topyekun Türkiye'nin, 80 milyonun meselesindir. Bakın giden bizden gidiyor. Bedelini biz ödüyoruz, sonuçlarına biz katlanıyoruz ve nesiller boyunca da katlanmaya devam ediyoruz. Alan onlar kaymağını da yiyen onlar nesiller boyu onlar aldılar ve almaya devam etmek istiyorlar kavga bu, ürettikleri formülde bu. Bu sistemden kurtulmak bir milli meseledir bir bağımsızlık meselesidir. Ekonomik anlamda bağımsız olamayan hiçbir ülke ben bağımsız ülkeyim diyemez."
'CHP TÜRKİYE PARTİSİ HALİNE GELECEK'
Yeni sistemde CHP'nin iktidarın alternatifi olacağını da söyleyen bakan Zeybekci, "Benim CHP'li kardeşlerimin elinden tutun onlara deyin ki bu yeni sistemde CHP artık güçlü bir şekilde iktidara gelebilecek bir iktidar partisi haline gelebilecek ilk etapta çünkü yüzde 50 ile almak zorunda ya yüzde 60- 65'e hitap edebilen onların değerleriyle barışık onları kucaklaya bilen yüzde 60-65, 70'e yakın projelerini aşkını sevdasını ideallerini ve hayallerini anlata bilen samimiyetini onlara gösterebilen bir yapıya bürünecek CHP Türkiye partisi haline gelecek milletin partisi haline gelecek ve bir iktidar alternatifi olacak" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Açılıştan görüntü
Bakan Zeybekci'nin konuşması
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet ALTINTAŞ / GEDİZ (Kütahya),
=====================================
Bakan Işık'tan Baykal'a: Yazıklar olsun (2)
'TÜRKİYE'DE PARLAMENTER SİSTEM HİÇBİR ZAMAN UYGULANMAMIŞ'
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, tersanede işçilerle bir araya geldikten sonra Ak Parti Yalova İl Başkanlığı tarafından Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen programa katıldı. Burada vatandaşlara hitap eden Bakan Işık, şunları söyledi:
"Dünyada iki ana hükümet sistemi var. Birisi parlamenter sistem, diğeri başkanlık sistemi. Başkanlık sistemi de başkanlık ve yarı başkanlık diye ikiye ayrılıyor. Türkiye parlamenter sistemi benimsemiş. Parlamenter sistemi belirlemiş ama Türkiye'de parlamenter sitem hiçbir zaman uygulanmamış. Özellikle 1982 anayasası hazırlanırken, 'Ya bu millet cahildir. Böyle gider. Yanlış hükümetler seçer. İş başına yanlış insanlar getirir. ya cumhurbaşkanı emekli bir asker oluyor, ya da bu Türkiye'deki o bildiğiniz malum çevrelerin anlayışında bir adam oluyor. İyisi mi biz cumhurbaşkanlığına çok güçlü yetkiler tanıyalım ve cumhurbaşkanı istediği zaman sistemi ne yapsın, kontrol etsin, ipler cumhurbaşkanın elinde olsun' dediler. Parlamenter sistemin üstünde cumhurbaşkanlığının sembolik olması, temsil görevi vardır. Parlamenter sistemin iki özelliği var. Bir, hükümet Meclisin içinden çıkar. Başbakan milletvekilidir, bakanlar da genel olarak milletvekilidir. İstisna olarak dışarıdan bir iki bakan atanabilir. Bu birinci vasfı. İkinci vasfı da parlamenter sistemde cumhurbaşkanlığı makamı temsilidir. Öyle icraat işine karışmaz. Etliye, sütlüye karışmaz. Sembolik bir makamdır. Devletin birliğini temsil eder ve başbakanın işine çok karışmaz. Mesela parlamenter sistemi iyi uygulandığı ülkelerden birisi Almanya'dır. Almanya'da cumhurbaşkanı daha önceden tanınan birisi değilse Almanların çoğu cumhurbaşkanın kim olduğunu bilmez. Niye? Cumhurbaşkanı halk seçmez, yetkisi çok sınırlıdır. Temsil yetkisi dışında cumhurbaşkanın bir yetkisi yoktur ama parlamenter sistemde kim güçlüdür, başbakan. İcranın başı başbakandır. Şimdi 12 Eylül anayasasına cumhurbaşkanlığı parlamenter sitemin verilmemesi gereken o kadar çok yetki verildi ki, Kenan Evren dahil, Kenan Evren'den sonra gelen tüm cumhurbaşkanları, başbakanlar yetki çatışması yaşadı."
'BAŞBAKAN YA OLMAMALI, YA DA YETKİLERİ SINIRLI OLMALI'
Türkiye'de çift başlılığa dikkat çeken Bakan Işık, "Başbakan ya olmamalı, ya da Fransa'daki yarı başkanlık sisteminde olduğu gibi yetkisi sınırlı olmalıdır. Türkiye'nin sistemi 82 anayasasıyla beraber ne deve, ne kuş, devekuşu gibi sistem oldu. Bunun Türkiye'ye nelere mal olduğunu Türkiye'de herkes biliyor. Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaşkanı olması için en çok gayret eden kimdi, Bülent Ecevit. Ama Bülent Ecevit'in suratına anayasa kitapçığını fırlatıp Türkiye'yi ekonomik krize sokan kim, Ahmet Necdet Sezer. Şimdi peki, bedelini ödeyen kim, halk. Hangimizin günahı vardı o tartışmada. Neden kaynaklandı, sistem krizinden kaynaklandı. Bir de o Danıştay saldırısıyla başlayan Türkiye'de, Ak Parti'ye cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz kampanyasına dönüşen ve hukuk tarihine utanç sayfası olarak geçen 367 kararı varö diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Bakanın salona gelişi
-Salondan genel görüntü
-Bakanın konuşması
Haber: SÜHEYLA GÖZDERELİLER / YALOVA,
=================================
Bakan Zeybekci: Tüm dünya yerlerde sürünürken biz büyüdük (ek)
BAKAN ZEYBEKCİ, "ALLAH BİLİR MEZARIMIZ BİLE BİLİNMEZ YERLERDE OLACAKTI"
Kütahya'nın Gediz İlçesi'ndeki açılışın ardından Simav'a geçen ve buruda vatandaşlara seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bu memlekette yaşamadığımız ihanet kalmadı. Her şeyin sahibi olan millet artık her şeye el koydu. Ülkeye, demokrasiye, hukuka, bağımsızlığımıza el koydu. Her şey millet tarafından güvence altına alındı. Bu aziz milletimizi saygıyla selamlıyoruz. 15 Temmuz'da bu yüce millet olmasaydı biz bugün burada değildik. Allah bilir mezarımız bile bilinmez yerlerde olacaktı" dedi.
"KİMLİK DEĞİŞTİRECEKLER VE GELMEYE DEVAM EDECEKLER"
AK Parti Simav İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen mitinge katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Düşmanın da merdi olur mu? Olur. 15 Mayıs 1919'da İzmir'e ordusuyla silahıyla çıkan Yunan yiğit bir düşmandı. Ordusuyla geldi, yenildi ve yok oldu gitti. Ama bu gelenler hain düşman. Bunlar da aynı amaçla geldiler. Bunlar da bu memleketi bölmek amacıyla bizi Anadolu'dan çıkarmak amacıyla geldiler. Ülkemizin bir bölümü olan, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesini koparıp nesebi belirsiz insanlara bağlamak için geldiler. Ama bir daha bunlar aynı şekilde gelemeyecekler. Bir başka şekillere bürünerek gelmeye devam edecekler. Genç kardeşlerime söylüyorum, uyanık olun ha. Bir daha asla sakın ola ki gevşeme yok. Bir daha bunlar şekil değiştirecekler. Yöntem değiştirecekler, sistem değiştirecekler, formül değiştirecekler ve kimlik değiştirecekler ve gelmeye devam edecekler" diye konuştu.
"HEDEFLERİ BU ÜLKEDE BU MİLLETİN KANLARINI EMMEK OLACAK"
16 Nisan'da yapılacak referandum için vatandaşlardan 'Evet' oyu isteyen Bakan Zeybekci, "Bizim oralarda bir söz vardır, 'Yari güzel olanın başı belasız olmaz' diye. Ne yapalım, bizim yarimiz güzel. Anadolu'muz güzel, memleketimiz güzel. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi topunuz gelin. Bunların hedefi değişmeyecek. Hedefleri bu ülkede bu milletin kanlarını emmek olacak. Aynı yöntemlerle geldiler. Asıl hedefi görmek lazım. Arkanın arkasını görmek lazım. Arkanın arkasının oyunlarını bozmak için de inşallah 16 Nisan'da 'Evet' diyeceğiz. İşte o zaman bu musibetlerden kurtulacağız. 16 Nisan'da bu millet 'Evet' dediği zaman bu milletin kanını emmek için kullandıkları bütün alet edevat onların başında parçalanacak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Bakan Zeybekci'nin meydana gelişi
Bakan Zeybekci'nin vatandaşlara seslenmesi
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet YENEN / SİMAV (Kütahya),
=================================
Bakan Soylu: Deniz Baykal sana da yazıklar olsun (ek)
BAKAN SOYLU: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BANA HARAM OLSUN
Manisa'nın Alaşehir İlçesi'ndeki programının ardından şehir merkezine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, buruda düzenlenen miting de Kandil'e götürülen 13, 14 yaşındaki çocuklara taciz yapıldığını söyleyerek, "Çocukları alıp dağa götürüp, bu çocukları orada taciz yaparlarsa içişleri bakanlığı bana haram olsun. Kandil'deki itlerden bahsediyorum. Kız çocuklarına pantolonu şöyle giyeceksin, etekliği böyle giyeceksin diye, o 50 yaşındaki 60 yaşındaki iğrenç adamlar taciz yapıyorlar. Eğer bunları onların yanlarına bırakırsak biz de adam değiliz" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Alaşehir mitinginin ardından, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda Manisalılara seslendi. Erken saatlerden itibaren miting alanı trafiğe kapatıldı, vatandaşlar üstleri aranarak alana alındı. Ellerinde bayraklar ve dövizlerle Bakan Süleyman Soylu'yu karşılayan Manisalılar 'Evet' sloganları attı. Bakan Soylu, vatandaşlarla selamlaştı, fotoğraf çektirdi.
"KANDİL'DE 60 YAŞINDAKİ İĞRENÇ ADAMLAR 13 YAŞINDAKİ KIZLARA TACİZ YAPIYOR"
Meydanda Manisalılara seslenen Bakan Soylu, PKK'yı ve HDP'yi hedef aldı. HDP'nin milleti tehdit ettiğini söyleyen Bakan Soylu, "PKK'nın sözde partisinden HDP'den bahsediyorum. Onun bir adamı T.C'yi tükürüğümüzle boğarız dedi. O şimdi hak ettiği yerde kendi tükürükleriyle kodeste uğraşsın şimdi. Şımardılar, milleti tehdit ettiler. Birisi çıktı 'sırtımızı PYD'ye dayarız, PKK'ya da dayarız' dedi. Şimdi orda duvara dayasın da görsün gününü. Biz Muş Vorto'yu, Cizre'ye özerklik ilan edeceğiz dediler. O gün afranız, fiyakanız vardı ya, hadi bakalım cesaretiniz varsa bugün özerklikten bahsedin de alalım boyunuzun posunuzun ölçüsünü. Bize acı yaşatanlara dünyanın en acımasız davranışını ortaya koymazsak, çocuklarımızın kanını yerde bırakırsak namerdiz" dedi. Çocuklara Kandil'de taciz yapıldığını açıklayan Bakan Soylu, "Yüksekova'da bir anne kolumu tuttu. 'Sen devletin adamısın, güçlü bir adamsın, benim 13 yaşımdaki kızımı benden almak istediler' dedi. 13-14 yaşındaki kızları Kandil'e götürüp, annelerinin sevgisinden uzaklaştırıyorlar. Ben de bir babayım. 13 yaşındaki çocuğun yeri anasının kucağıdır. Eğer bu ülkede bundan sonra bu çocukları alıp dağa götürüp, bu çocukları orada taciz yaparlarsa içişleri bakanlığı bana haram olsun. Bunlar o kadar ahlaksız ki, alçak ki, Kandil'deki itlerden bahsediyorum. Bunlar oraya kız çocuklarını getiriyorlar. Kız çocuklarına pantolonu şöyle giyeceksin, etekliği böyle giyeceksin diye, o 50 yaşındaki 60 yaşındaki iğrenç adamlar taciz yapıyorlar. Eğer bunları onların yanlarına bırakırsak biz de adam değiliz" diye konuştu.
ŞEHİT POLİSİ ANLATIRKEN GÖZLERİ DOLDU
Konuşması sırasında elini yumruk yapan Bakan Soylu, Diyarbakır'da yaşadığı olayı anlattı. Bakan Soylu, "Bundan iki ay önce Diyarbakır'a gittim, konuşurken elimi böyle yapmışım, fotoğrafımı çekmişler. Orada Kadir Miraç Özcan diye bir polis memuru var, Trabzonlu bir çocuk. Gelmiş benden bir gün sonra orda nasıl ben konuşuyorsam elini öyle yapmış. Altına da 'koçum benim' diye yazmış. ve geçen ay hainlerin, alçakların el yapımı patlayıcısıyla şehit olmuş. Bizim onlara borcumuz var. Bu borcun ödeyeceğiz, dünya şahit olsun" dedi. Bakan Soylu, şehit polisi anlatırken sesi titredi, gözleri doldu. Konuşmasının sonunda Manisalılardan 'Evet' oyu isteyen Bakan Soylu, Turgutlu'ya hareket etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Bakan Soylu'nun alana gelişi
Alandan genel görüntü
Vatandaşlarla selamlaşması
Bakan Soylu'nun konuşması
Genel ve detay görüntü
Haber: Nermin UÇTU - Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,
=================================
Ümit Kocasakal: Camileri bölerseniz, bu milleti bölersiniz
İSTANBUL Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal camiler devreye sokularak yürütülen bir propaganda olduğunu belirterek, "Camiden içeri siyaseti sokarsanız inancı, dini, Müslümanlığı kapıdan çıkarırsınız. Camileri bölerseniz, bu milleti bölersiniz. Bu şartlarda gidiliyor halk oylamasına" dedi.
Gebze Sivil Toplum Platformu tarafından Gebze Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Referandumda neden evet, neden hayır' konulu konferansa konuşmacı olarak Ümit Kocasakal katıldı. Kocasakal cumhuriyet tarihinin en önemli, en kritik oylaması ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Halk oylaması deniliyor değil mi referanduma. Bu gerçek anlamda halk oylaması değil. Halk oylaması şudur; Siz bir konuda tereddüt edersiniz, iktidar olarak ve bunu bir halka soralım dersiniz. Halkın önüne evet veya hayır diye iki seçenek koyarsınız. Bu iki seçenekten birini tercih eden yurttaşımızı terörist olmakla suçlayamazsınız. En önemlisi gerçekten söylendiği gibi milletin iradesine saygılıysanız da eşit imkan sağlarsınız. Halbuki bu yaşadığımız bu anlamda aslında bir halka dayatmadır. Bir tarafta bütün devlet olanaklarıyla anayasaya göre tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının gezileri ile öbür tarafta devletin valileri, kaymakamları, savcıları yetmedi aslında hepimizin birleştirici bir unsuru olan camiler devreye sokularak yürütülen bir propaganda var. Camiden içeri siyaseti sokarsanız inancı, dini, Müslümanlığı kapıdan çıkarırsınız. Camileri bölerseniz bu milleti bölersiniz. Bu şartlarda gidiliyor halk oylamasına" diye konuştu.
'OLMAK YA DA OLMAMAK OYLAMASI'
16 Nisan da ciddi bir sınava gireceğimizi ifade eden Kocasakal, "Bir kere adaletsiz ve eşit olmayan bir yarıştan bahsediyoruz. Türk milleti bunun da faturasını kesecektir. Buna hiç kuşkunuz olmasın. Bu millet dayatmadan, şımarıklıktan hoşlanmaz. 16 Nisan'da biz ülkeyi yönetecek iktidarı saptamayacağız. 16 Nisan da sandığa gittiğinizde çok ciddi bir sınava gireceğiz hepimiz. Ben şahsen üzerimde tonlarca ağırlık hissediyorum. Çünkü bu basit bir evet, basit bir hayır olmayacak. Shakespeare'in Hamlet'inde vardır ya 'Olmak, ya da olmamak'. Bu olmak, ya da olmamak oylaması. Bağımsız bir devlet olmak ya da olmamak. Üniter bütün bir ülke olarak kalmak ya da bölünüp, parçalanıp eyaletlere ayrılmak ve büyük Kürdistan'ın kurulmasına imkan ve izin vermek" dedi.
Kocasakal evet veya hayır çıkarsa herhangi bir siyasi partinin kazanıp kaybetmeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Ama ortası olmayacak, bir şekilde kül halinde ya Türkiye kaybedecek, ya Türkiye kazanacak, ortası yok. Eğer Türkiye kaybederse, aynı gemide olduğumuz için evet diyen de, hayır diyen de hep beraber batacağız. Eğer bu gemi batmasa da hep beraber batmamış olacağız ve gemi yürümeye devam edecek. O yüzden bu meseleye hiçbirimizin herhangi bir siyasi parti aidiyeti, bağlılığı ya da karşıtlığı, ya da bir kişiye duyulan sevgi, inanç, bağlılık ya da karşıtlık, öfke ve nefretle yaklaşma lüksümüz yok. Biz sandığa gittiğimizde, bütün siyasi bağlılık ve aidiyetlerimizi dışarıda bırakarak, sadece Türkiye'yi düşünerek hareket etmek zorundayız"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Kocasakal'ın konuşması
-Salondan görüntüler
Mesut IŞIK-Büşra KAYA/GEBZE (Kocaeli), -
=================================
Adıyaman'da 377 polisle huzur uygulaması
ADIYAMAN'da 377 polisin katılımıyla kent genelinde huzur operasyonu düzenlendi.
Merkez ve ilçelerde kafe ve eğlence merkezleri gibi umuma açık yerlerde gece saatlerinde Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde; Özel Harekat, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubelerinde görevli 377 polisin katılımıyla asayiş uygulaması yapıldı. Operasyonda oluşturulan kontrol noktalarında şüpheli kişi ve araçlar aranırken, işyerlerinde bulunan şahısların üst araması yapılarak kimlik kontrolü yapıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
Uygulama noktası
Araçların durdurulması
Araçlarda arama yapılması
Özel Hareket polislerin önlem alması
Sürücüler alkol kontrolünden geçirilmesi
Vatandaşların üst araması yapılması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN, Selim SONKAYA-ADIYAMAN-DHA)
===============================
Şanlıurfa'da ailelerin çocuk kavgası: 2'si polis, 6 yaralı
ŞANLIURFA'da çocukları arasında sabah saatlerinde çıkan kavgayla ilgili barışmak için bir araya gelen iki aile arasında başlayan bıçak, taş, sopa ve pompalı tüfeklerin de kullanıldığı kavgada 2'si polis, 6 kişi yaralandı. Olayla ilgili 9 kişi gözaltına alındı.
Olay, akşam saatlerinde Sarayönü Mahallesi'nde meydana geldi. Barbaros ve Rızvanoğlu ailelerinin okula giden çocukları arasında sabah saatlerinde bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavganın ardından Barbaros ailesinin fertleri barışmak için Sarayönü Polis Merkezi'ne yaklaşık 30 metre mesafedeki Kamberiye sokakta bulunan Rızvanoğlu ailesinin evlerinin önüne 63 D 366 plakalı otomobille gitti. Burada iki aile arasında yeniden başlayan tartışma kısa süre sonra kavgaya dönüştü. Bıçak, taş, sopa ve pompalı tüfeklerin de kullanıldığı kavgayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kavgada pompalı tüfeklerin saçmalarıyla isimleri öğrenilemeyen iki polis memuru ile taraflardan Mehmet Barbaros, Murat Barbaros, Ali Barbaros ve İsmail Rızvanoğlu yaralandı. Yaralılar olay yerine çağrılan ambulanslarla kent merkezindeki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.
Polis kavgaya karışan her iki aileye mensup 9 kişiyi gözaltına aldı. Kavgada Barbaros ailesine ait 63 D 366 plakalı otomobile Rızvanoğlu fertleri tarafından taş, sopa ve demir çubuklarla zarar verildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Olay yerine gelen polis ekipleri
Şüphelilerin otomobili taşlaması
Toplanan meraklı vatandaşlar
Polis otomobilde inceleme yapması
Yerde bulunan boş kartuşlar
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ömer ŞULUL/ ŞANLIURFA -
===============================
İslahiye huzur uygulaması
GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, polis ve jandarma ekipleri tarafından huzur uygulaması yapıldı.
Asayiş, Terör ve Trafik Şube Amirliği ekipleri, gece ilçe merkezinde 2 kontrol noktası oluştururken, Özel hareket ekipleri sürekli kent merkezinde devriye görevi yaptı. İlçe girişi ve çıkışlarında ekipler tarafından şüpheli kişi ve araçlarda arama yaptı. Geniş güvenlik önlemi alınarak yaklaşık 2 saat süren denetimlerde 187 araç aranırken, 308 kişinin ise kimlik sorgusu yapıldı. İlçe Emniyet Müdürü Bedrettin Sarıtaş'ın uygulama noktalarını ziyaret ederek bilgi aldığı uygulamada ekipler 2 araca cezai işlem uyguladı.
İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerin ise, kendi güvenlik alanında oluşturduğu kontrol noktasında huzur uygulaması yaptığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Özel hareket ekipleri
Uygulama noktası
Araçların aranması
Kimlik sorgulama
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
==================================
Helikopter destekli uyuşturucu operasyonu: 31 gözaltı (2)
26 KİŞİ TUTUKLANDI
Bursa'da dün düzenlenen helikopter destekli uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 31 şüpheli, savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, şüphelilerden 26'sının tutuklanmasına karar verdi, 5 kişi ise serbest bırakıldı.
Görüntü sabah ilk haberde geçildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Olay yerine gelen polis ekipleri
Şüphelilerin otomobili taşlaması
Toplanan meraklı vatandaşlar
Polis otomobilde inceleme yapması
Yerde bulunan boş kartuşlar
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)