Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

Dha Yurt Bülteni-16

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yıldırım'dan Merkel'e: Birliğin patronu sen misin?

Başbakan Yıldırım'dan Merkel'e: Birliğin patronu sen misin?

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i eleştirerek, "Ey Almanya, sen 27 birlik ülkesine talimat mı veriyorsun, bu birliğin patronu sen misin? Patronusun da biz mi bilmiyoruz. Açıklayın, bu birlikte benim dediğim olur, benim istemediğim hiçbir şey olmaz diye açıklayın da, Avrupa Birliği'nin ne olduğunu herkes de bilsin. Bu konuda iki ülkenin tarihsel dostluğuna ve birlikteliğine zarar verecek hal ve hareketlerden artık vazgeçin" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile birlikte Başbakanlığa ait uçakla Konya'ya geldi. Başbakan Yıldırım, ilk olarak Ak Parti Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu'nun oğlu Muhittin Babaoğlu'nun bir düğün salonunda yapılan düğününe katıldı. Başbakan Yıldırım'a Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun eşlik etti. Düğüne eski Başbakan ve Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu da katıldı. Düğün salonunun çevresinde geniş güvenlik alındığı görüldü.

Başbakan Yıldırım ve beraberindekiler, düğünün ardından Yüksek Hızlı Tren İstasyonu ve Lojistik Merkezi'nin temel atma törenine geçti. Tören alanında Başbakan Binali Yıldırım ve eski Başbakan Davutoğlu yan yana oturdu.

"Sayın Başbakanım" diye söze başlayan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, bütün projelerin güzel olduğunu ve şehirlere yakıştığını, ancak lojistik merkezinin ayrı bir özelliğinin bulunduğunu, Konya'nın ise her şeyden önce manevi bir lojistik merkezi olduğunu söyledi.

KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

Başbakan Binali Yıldırım ise Ak Parti hükümeti olarak 15 yılda yaptıkları yatırımları anlatıp CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ana muhalefet partisin başındaki zat kendi ülkesini, yabancı ülkelerin gazetelerine, dergilerine şikayet ediyor. Ne diyor 'Türkiye'de can güvenliği yok, mal güvenliği yok, aman gelmeyin' ülkesini yabancılara kötülüyor. Kılıçdaroğlu'na rağmen, Türkiye'de turizm büyümeye devam ediyor, misafirlerimiz gelmeye devam ediyor. Milletin demokrasi aşkını istismar ederek, sağı, solu yakanlara cici çocuk muamelesi yapanlar, Türkiye'nin geleceğinde hiçbir katkısı olmaz. Türkiye ekonomisi kötü gidiyor dedikodularıyla, istikrarımızı, geleceğimizi hedef alanlar avucunu yalayacaklar. Sizin, Konya'nın, bu 'Ali- Cengiz' oyunlarına hiç mi hiç, aklınız yatmaz, pabuç bırakmazsınız. Ancak bunlar iflah olmaz."

'ADALET YÜRÜYÜŞÜ DEĞİL, GAFLET YÜRÜYÜŞÜ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçekleştirdiği 'Adalet Yürüyüşü'ne de değinen Başbakan Yıldırım, "Bu muhalefet cephesi işler istediği gibi gitmiyor, bir adalet yürüyüşü yapayım, dedi. İyi güzel de, adalet yürüyüşü yaparken, sağ kolunda PKK bölücülerini destekleyen partinin temsilcileri, sol kolunda 15 Temmuz alçak FETÖ darbecilerinin temsilcileri kol kola yürüdüler. Bu yürüyüş adalet yürüyüşü değil, bir gaflet yürüyüşü olmuştur. Eğer yürümek istiyorsan, milletle beraber yürüyeceksin. Milletin yürüdüğü istikamette yürüyeceksin.  Terör örgütleriyle, FETÖ'cülerle adaleti bulamazsın. Milletin sevgisini kazanamazsın. Ey Kılıçdaroğlu, bırak bu şikayet etmeleri, bırak bu bölücülerle, FETÖ'cülerle iş tutmayı, eğer bir fikrin varsa, bu ülkenin geleceği için söyleyecek sözün varsa, gel bunu söyle, hangi projeleri Konya için düşünüyorsun bunu anlat. Türkiye'nin gelecek heyecanını, gençlerin gelecek hedeflerine yönelik bir şey söyle. 15 Temmuz'da Konya bir destan yazdı. O gece siz meydanlardaydınız, biz meydanlardaydık, ama Kılıçdaroğlu'nun nerede olduğunu tüm alem biliyor" diye konuştu.

'2019 İÇİN YENİ ORTAKLIK İÇİNDELER'

Yıldırım, 2019 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı, meclis ve yerel seçimler için yeni ortaklık arayışları yapıldığını belirtti. Yıldırım, "Şunu çok önemli bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyorum. Terör örgütü PKK'nın Kandil'deki yöneticileri diyor ki; 'aman CHP ile HDP, FETÖ, bir araya gelin, 2019'da birlikte hareket edin, Ak Parti bu seçimleri kazanmasın. Şimdi yeni bir arayış içine girdiler. Bakın buradan Mevlana'nın şehrinden söylüyorum, bugüne kadar bu millet, bu ülke, darbecilere, bölücülere, bu milletin kardeşliğini bozanlara tokat gibi seçimlerde cevabını verdi, bir daha verir, ondan sonra da verir, ebediyen de verir. Bu millet kendine açılan ne kadar cephe varsa, hepsini perişan etti. Konya, 2019'da cumhurbaşkanı, meclis ve yerel seçimlerde bir kez daha aynı heyecan ve aynı aşkla millet iradesinin arkasında durmaya hazır mısınız?  Ömer Halisdemir, Fethi Seki'nin, Yasin Börü'nün, Eren Bülbül'ün can verdiği değerlere sahip çıkacak mısınız? Yeniden dirilişe, yeniden yükselişe engel koyanlara sandıkta hesap soracak mısınız? Maşallah, Allah sizden razı olsun" dedi.

'İSTANBUL, KONYA NE KADAR GÜVENLİ İSE LONDRA O KADAR GÜVENLİ'

Törerün sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada olduğunu belirten Yıldırım, "Bu terörün üstesinden geleceğiz, terör adeta bir mikrop gibi dünyanın başına bela oluyor. Son 2 yılda sadece Avrupa'da 20'den fazla terör olayı meydana geldi. Bu konuda Türkiye yıllardan beri bütün dünyaya bir çağrıda bulunuyor, terörün iyisi kötüsü olmaz, onun için gelin bir olalım, beraber olalım, teröre karşı birlikte mücadele edelim. Biz böyle derken, malesef kulaklarını kapadılar. Ama artık şu anlaşıldı, terör her yerde olur. İstanbul, Konya ne kadar güvenli ise Londra ancak o kadar güvenlidir" diye konuştu.

MERKEL'E; BİRLİĞİN PATRONU SEN MİSİN?

Başbakan Yıldırım, Almanya'da seçimlerin yapılacağını ve bunun için Türkiye'nin malzeme yapılmaya çalışıldığına dikkat çekerek Almanya Başkanı Merkel'i eleştirdi. Yıldırım, şöyle konuştu:

"Almanya, bugünlerde seçime hazırlanıyor ya. İşi gücü Türkiye. Yatıyorlar, kalkıyorlar Türkiye. Türkiye olmazsa işleri rast gitmiyor. Şimdi Almanya, Türkiye hakkında ne diyor; Efendim Türkiye bizim egemenlik hakkımıza müdahale ediyor. Neymiş efendim Cumhurbaşkanımız, Almanya'daki seçimlerle ilgili oradaki vatandaşlarımıza tavsiyelerde bulunuyor. Peki kardeşim adama sormazlar mı, PKK'lıları, FETÖ'cüleri bağrınıza basarsanız, Türkiye'nin düşmanlarına kucak açarsanız, aferin mi diyecek Türkiye. Türkiye'ye laf söylerken, kendi söylediğiniz lafların nereye gideceğini de hesap edeceksiniz. Ne diyor dışişleri bakanı, ne diyor sayın Merkel, 'Biz şimdi artık, hükümetle değil, Ak Parti ile değil, referandumda yüzde 51.6 alan sonuçla değil, 'hayır' verenlerle ilgileneceğiz, onlarla ortaklık yapacağız'. Bunu söylerken bu lafın nereye gittiğin farkında değil. Türkiye'nin içişlerine karıştığının farkında değil. Biz laf edince efendim niye böyle oluyor. Almanya Başbakanı, diğer Avrupa ülkelerinin irade ve egemenlik haklarını hiçe sayıyor. Diyor ki; 'Ey Avrupa Birliği, Türkiye Gümrük Birliği'ni genişletmesin, buna izin vermeyin. Ey Almanya, sen 27 birlik ülkesine talimat mı veriyorsun. Bu birliğin patronu sen misin? Patronusun da biz mi bilmiyoruz? Açıklayın, bu birlikte benim dediğim olur, benim istemediğim hiçbir şey olmaz diye açıklayın da Avrupa Birliği'nin ne olduğunu herkes de bilsin. Bu konuda iki ülkenin tarihsel dostluğuna ve birlikteliğine zarar verecek hal ve hareketlerden artık vazgeçin."

ALMANYA'DAKİ TÜRK SEÇMENLERİNE TAVSİYE

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bugün bölgede küresel ölçekte çok önemli görevler üstlendiğini ifade ederek, "Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor. Türkiye bölgedeki istikrarsızları ve göç akımlarına karşı gereken her türlü tedbiri alıyor. Herkes şunu bilsin, Türkiye'ye kimse parmak sallayamaz, ancak Türkiye'yi parmakla gösterebilir. Türkiye, AB konusunda üstüne düşüne yaparken, aynı özeni AB'den görmedi maalesef. Buradan dostlarımıza tavsiyem var. Türkiye büyük ve güçlü ülkedir. Lütfen, Türkiye'yi iç siyasetinize, seçimlerinize, malzeme yapmayın. Bir aylık süre için uzun yıllara dayanan, dostluk bağlarını zedelemeyin" dedi.

Başbakan Yıldırım, Almanya'da yaşayan Türk seçmenlere de tavsiyede bulunarak, "Almanya'da yaşayan ve bu seçimlerde oy kullanacak soydaşlarımızın, kardeşlerimizin bu hususu dikkate alması Türkiye- Almanya dostluğunu göz önüne alarak karar vermesini temenni ediyorum" diye konuştu.

Konuşmanın ardından Yüksek Hızlı Tren İstasyonu ve Lojistik Merkezi'nin açılışı gerçekleşti. Açılışın ardından Başbakan Yıldırım, Davutoğlu ile tokalaşıp, alandan ayrıldı.

Başbakan Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile birlikte özel uçakla 20.10 sıralarında kentten ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Başbakan Yıldırım'ın başbakanlık otobüsüyle havalimanından çıkışı

Konvoydan detay

Düğün salonu dışından detay

YHT ve Lojistik Merkezi temel atma töreninden detay

Davutoğlu'nun konuşması

Başbakan Yıldırım'ın konuşması

Açılıştan detay

-Genel ve detay

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ- Tolga YANIK KONYA

==========================================

Uluslararası Antepfıstığı Festivali başladı

GAZİANTEP Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen, Uluslararası Antepfıstığı Kültür ve Sanat Festivali kortej yürüyüşü ile başladı.

Tarihi Almacı Pazarı'ndan başlayan kortej yürüyüşü, Balıklı Meydanı'nda son buldu. Halk oyunları ekibi ve engellilerin de katıldığı yürüyüşe; Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Vali Ali Yerlikaya, milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in yanı sıra sanat dünyasından Hülya Koçyiğit, Erhan Güleryüz, Nursel Köse, Furkan Kızılay, Emre Kızılırmak, Burak Hakkı, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Yürüyüşün ardından konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep fıstığının dünya ekonomisine büyük katkı sağlayan çok değerli bir ürün olduğunu söyledi. Gaziantep topraklarının bütün kadim medeniyetlere evsahipliği yapmış bir kent olduğunu belirten Bakan Gül, "Gaziantep İpekyolu üzerinde bulunan kadim ve değerli bir şehir ve bu şehrin süsü de Antep fıstığıdır. Antep fıstığı ekonomiye büyük katkı sağlayan bir ürün, Tarım Bakanlığımız çiftçileri bilinçlendirmek, verimi artırmak için her türlü çabayı gösteriyor. Hükümet olarak çiftçilerimize elimizden gelen desteği sağlıyoruz ve daha da artırarak çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, fıstığın sofraların lezzeti olduğunu, ama aynı zamanad bir medeniyet, bir kültür olduğunu söyledi. Gaziantep fıstığının şehrin yeşil altını olduğunu kaydeden Şahin, "Ekonomimizin, kalkınmamızın önemli bir kaynağı olan fıstığı daha fazla üretmek için, daha fazla destek almak için hükümetimiz ile koordineli bir şekilde çalışmalar sürdürüyoruz. Bu çalışmalar kapsamında milletvekillerimiz ile birlikte fıstık ile ilgili bir eylem planı hazırladık. Fıstık ağacından sürekli verim almak için bilimsel çalışmalar yaptık. Ama en önemli çalışma fıstığın tanıtımı bütün dünyaya fıstığı tanıtmak Gaziantep'in sesini duyurmak için bu festivalleri düzenliyoruç" diye konuştu.

Festival 2 gün boyunca çeşitli etkinliklerle devam edecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Yürüyüş korteji

Fatma Şahin'in konuşması

Abdülhamit'in Gül'ün konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ahmet SOYDOĞAN- Kamera: Mustafa KANLI GAZİANTEP-

============================================

Atatürk'ün Yalova'ya gelişi SOLOTÜRK gösterisiyle kutlandı

ULU Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Yalova'ya gelişinin 88. yıldönümü, 'Benim Kentim' dediği Yalova'da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Etkinlikler kapsamında, Türk Hava Kuvvetleri'nin akrobasi ekibi SOLOTÜRK'ün gösterisi adeta nefesleri kesti.

Atatürk'ün 19 Ağustos 1929 yılında Yalova'ya gelişi nedeniyle bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinlikler ilk olarak, Atatürk'ün büyük bir çevrecilik örneği sergilediği 'Yürüyen Köşk' önünden Edirne Belediye Bandosu ekibinin de katıldığı bir yürüyüşle başladı. Yürüyüşe; Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt, Yalova Kent Konseyi Başkanı İsmail Mutlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüş, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda sona erdi. Yürüyüşün ardından Yalova Kent Müzesi'nde 'Atatürk ve Yalova' konulu bir fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.

SOLOTÜRK NEFES KESTI

Kutlamalarda en büyük ilgiyi ise Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın akrobasi ekibi SOLOTÜRK'ün F-16 uçağı ile yaptığı gösteri gördü. Alana toplanan binlerce vatandaş, jet uçağı ile yapılan akrobatik hareketleri cep telefonlarına kaydetti. SOLOTÜRK pilotu Yüzbaşı Erhan Günar'ın F-16 uçağı ile yaptığı gösteri, adeta nefesleri kesti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------------

-Yürüyüşten görüntü

-Sergi görüntüsü

-Vatandaşlardan detay

-SOLOTURK gösterisi

Haber-Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER / YALOVA,

=============================================

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de (2)

'ULAŞIMDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaretlerin ardından otobüsle, Çamlık Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı'na gitti. 'Cemilem' müziği eşliğinde yol kenarında kendisini karşılayan vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara oyuncak ve satranç takımı dağıttı. Vatandaşların isteklerini içeren notları alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gençler selfie çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müge Kahraman'ın 5 yaşındaki Cesur isimli köpeğini sevdi.

İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda partililere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Henüz yeni iktidar olmuştuk. Sene 2002 Aydın'a gelmiştim. Oradan Denizli yaklaşık 125 kilometre sıkıntı var. Burada üretilenler yurt dışına gönderilemiyor. Çünkü tek gidiş, bütün sıkıntı orda. O zaman bir söz verdim. Dedim ki bölünmüş yolu yapacağız. Partinin genel başkanıyım, sözü verdik ve süratle kısa zamanda da Aydın, Denizli bölünmüş yolunu yaptık. Çünkü biz ne aldatan olacağız, ne de aldanan olacağız demiştik. Ulaşımda öyle adımlar attık ki; 15 yılda, 79 yılda 6 bin 100 kilometre Türkiye'de bölünmüş yol yapanlar, biz geldik şu süre içerisinde 19 bin kilometre bölünmüş yol ve otoyol yaptık, aramızdaki fark bu. 15 yılda 2 bin 800 üzerinde derslik yaptığımız Denizli'de, 20 yeni sağlık tesisi kurmakla kalmadık, bin yataklı şehir hastanesini kazandırıyoruz. Laf değil, laf değil, iş üretiyoruz iş" dedi.

'ADALETİ ÖNCE İZMİR'E GETİR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşü'ne de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle kalk sözde adalet yürüyüşü yap. Ondan sonra İzmir'de işçiler yandım yardım diyorlar. Adaleti önce İzmir'e getir. Şişli'de işçiler adalet adalet diyor. Ey Kılıçdaroğlu, aynaya bak, aynaya bak. Ama bunlar, buraları görmüyorlar ki. Ben İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman çöp dağlarıyla doluydu. Geldik pırıl pırıl, İstanbul yaptık. Niye, çünkü bizim mayamızda bu var, ama bunlarda bu yok. Biliyorsunuz eşek ölür, kalır semeri, insan ölür, kalır eseri. Biz buna bakacağız" diye konuştu.

TEŞKİLATA HİZMETLERİ ANLATIN TALİMATI

Ak Parti teşkilatlarında görev yapanların hizmetleri vatandaşlara hatırlatması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Yoksa biz kendimiz konuşur, kendimiz dinleriz. Anlatacağız. Herkes zannediyor ki; herkes bunları biliyor. Anlatacağız kardeşim, benim vatandaşım vefalıdır. Bilseler, aldığımız oylar çok daha yüksek olur. Nereden geldiğimizi bileceğiz. Gideceğimiz yönü şaşırmayalım ki; daha yapacağız çok hizmetler var. Bin yıldır bu topraklarda her günümüz mücadeleyle geçmiştir. Ama bazı dönemler var ki; yaşanılan hadiseler, mahiyeti itibariyle sonraki asrı biçimlendiriyor. 15 yıldır Ak Parti döneminde böyle bir iktidar dönemi 4 yılda kesintisiz saldırıları milletimizle verdiğimiz mücadele, geleceğimize yon verecek. Türkiye yol ayrımındadır. Bir tarafta 1990'ların, yeniden tek parti CHP'nin zayıf ülkesi olma tehlikesi var, diğer taraftan ise Demokrat Parti'den başlayan, günümüzde Ak Parti ile devam eden güçlü müreffeh bir Türkiye inşa etme var. Birileri bizi ısrarla geçmişiyle bağını kesmiş, geleceğine dair ümidi olmayan eski Türkiye yapmaya çalışıyor."

'CUDİ'Yİ, GABAR'I, BESTLER'İ MEZAR YAPTIK'

Terörler mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz ise ne diyoruz; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Peki bu tek millette ne var. Türkü, Kürdü, Lazı Gürcüsü, Boşnağı var, 80 milyon var. İki tek bayrak, şu bayrağımızın güzelliğine bak ya. Bayrağımızın rengi, şehidimizin kanından gelir, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızı şehidimizin ta kendisi. Bizim vatanımız 780 bin kilometrekare, buna da kimse operasyon yapabilir mi, böyle hayaller içinde olanlar var mı, var. Böyle hayaller içinde olanlar var mı? Cudi'yi Gabarı Bestleri buraları mezar yaptık mı, yapmaya devam ediyor muyuz? Edeceğiz, asla bu yollara tevessül edenler, oralarda hayat bulamayacaklar. Şehitlerimiz var, ama şehitlerimize de rabbim mekanını hazırlamış. Allaha yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler. Ancak siz anlamaz, bilemezsiniz. Zaten 15 Temmuz'da da yürüyenler böyle yürümedi mi? Ne diyordu 'yeğenim bak olur ki, belki bir daha görüşemeyiz, hakkını helal et'. Buna inanmak, bu bir aşk, rabbim inşallah bizlere o makamı da nasip etsin, buna inanmamız lazım. İşte şu anda onları da görüyoruz. Birileri konuşuyor. Tutmuşlar, bu mücadelenin kadim bir mücadele olduğunu biliyorlar, bilecekler. Bak dördüncüsü neydi, tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz var mı? Ama birisi paralel yapı, öbürü PKK, birisi PYD diyor. Birisi gidip  Suriye'nin kuzeyinde bir şeyler yapmaya çalışıyor, kurumayacaksanız. Gereği neyse bunu yapacağız, onlara gereken dersi bulundukları yerde vereceğiz."

AB ÜLKELERİNE ELEŞTİRİ

Başta Almanya olmak üzere, AB ülkelerine sert eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son zamanlarda şu referandum olayını geçirdik. Almanya rahat durdu mu, Hollanda durdu mu, hepsi bunların Türkiye aleyhinde, Ak Parti aleyhine kampanyalar yaptılar. Bunların birçoğu milletvekili, partilerin eş başkanlarıyla benim Almanya'ya girmemi kabullenmediler. Dışişleri Bakanımızın Avrupa'ya girmesini kabullenemedilir. Aile ve Sosyal Politikalar, bir bayan onun girişini hazmedediler. Niye, bu korku niye. Ha şimdi cumu günü açıklama yaptım. Dedim ki; ey benim Avrupa'daki kardeşlerim. Şimdi size bir hatırlatma yapıyorum, inanıyorum ki siz Almanya'da seçimlerde birilerine bir ders vereceksiniz. Bunlar, Türkiye'nin aleyhinde kampanyalara yürütenler, siz Türkiye'ye dost olana dost olmalısınız dedim. ve tabi rahatsız oldular. Hemen hop oturup, hop kalkmaya başladılar, daha yapacak işimiz var. Avrupa'da bizi demokratik hakkını sandıklarda vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz. Yav ama eğer benim oyum, şuraya vermezsem zayi olur, deme. Sen oyunu Türkiye'ye düşmanlık yapmayana ver. Çünkü ben Almanya'nın başındaki hanımefendiye 4 bin 500 teröristin dosyasını verdim. ve bu teröristlerin dosyaları maalesef kabul görmedi, hala onlarda. Kendis benden bir iki kez, üç kişinin iadesini istedi. Kusura bakma, sende yargı varsa, bizde de var. Aynı şekilde ortağı olan. O da ikide bir beni gördüğü zaman hep bunları söyler. Hele hele bir dışişleri bakanı var. Aman Yarabbi, evlere şenlik. Hiç haddini bile bilmiyor. Yav sen kimsin de Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıyla konuşuyorsun. Haddin mi. Dışişleri bakanıyla konuş. Haddini bil. Almanya'nın kapısını açarsın, açmazsın. Hiç önemli değil, bize bu kapılar yetiyor. Kapısını açan ülkelere de seve seve gideriz. Onlara kapımızı açarız, biz düşman çoğaltma gayreti içinde değiliz. Dostlar çoğaltmanın gayreti içindeyiz" diye konuştu.

'MİLLETİMİN NE DEDEĞİNE BAKARIM'

"Hep söylerim, ben Corc'un, Hans'ın ne dediğine değil, milletimin ne dediğine bakarım" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2002 yılında ne diyorduk, herşey Türkiye için, 2007'de durmak yok yola devam, 2011'de hedef 2023 dedik. 2015'de huzur ve istikrar dedik. Her seferinde milletimizden de bir heyecan aldık. İhtiyacımız olan desteği, cevabı aldık. En son 16 Nisan'da milletimizin kapısını çaldık. Hem ülkemizin yeni yönetim sistemiyle ilgili tercihini sorduk, hem de izlediğimiz politikalara yaklaşımı test ettik. Gördük ki, milletimiz istiklal mücadelemizi sürdürmemizi istiyor. Bu mücadele zaferle bitecek. Önümüzde yeni bir imtihan var. 2019 seçimleri, hem de o tarihe kadar yapmamız gerekenler. 15 Temmuz'u hep birlikte yaşadık. Bir şey gördük. Ülkemizin dülşmanları içeriden dışarıda pusuda bekliyor. Türkiyenin en küçük zaafiyet göstermesi halinde üzerimizde çullanmak için bekledikleri fırsatı Allah'ın izniyle vermeyeceğiz. Bize, Ak Partililere büyük görev düşüyor. Türkiye'ninm kaderiyle Ak Parti'nin kaderi birbiriyle bütünleşmiştir. Bunu böyle biliniz" şeklinde konuştu.

DEĞİŞİM İHTİYACINA VURGU YAPTI

Partide yapacakları değişimin önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim de Ak Parti olarak kendimizi önümüzdeki dönemini gereklerine ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden yapılandırmaya ihtiyacımız var. Şunu unutmayın, Ak Parti çatısı altında şehrine, ülkesine hizmet etmiş her bir kardeşim benim için değerlidir. Bir süredir her fırsatta dile getiriyorum. Değişim ihtiyacı bu arkadaşların başarısızlığından değil, kendimizi bu yeni şartlara hazırlama zorunluluğundan. Dolayısıyla kimse bundan rahatsız olmasın, reforma önce nerden başlayacağız, kendimizden başlayacağız. Buna ihtiyacımız var. Kimse bundan rahatsız olmayacak. Madem büyük Türkiye diyoruz, güçlü Türkiye diyoruz, önce Ak Parti'yi bunları yapabilecek kapasiteye çıkarmak şart" dedi.

'AK PARTİ'Yİ MERKEZ PARTİSİ OLARAK KURDUK'

AK Parti'nin kuruluş sürecini de anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin bir davası vardır. Kurarken adalet dedik, kalkınma dedik ve partimizin adalet ve kalkınma böyle koyduk. Bizim parti, sağ mı, sol parti mi olacak? Sağ parti var. Türkiye'de sol da var. Ama Türkiye'nin merkezinde bir parti yoktu. Biz merkezine oturan bir parti olacağız, hatta bazı siyaset bilimciler şu ifadeyi kullandılar, 'merkezde parti olur mu' dediler. Dedik ki olacak, siz de göreceksiniz. Şu anda olur mu diyenler de partimize karşılar" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu, konuşmasının bu bölümünde bir kez daha eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri Ankara'dan İstanbul'a yürüyor, sözde adalet yürüyüşü. Yahu sen çok geç kaldın çok. Biz partimizi kurarken, bu adalet kavramı üzerine kurduk. Zaten 29 gün bu yürüyüşü yaptıysan Ak Parti'nin iktidarına teşekkür et. Rahat rahat yürüdün. Akşamları karavanlarda istirahat ettin. Mitingini de yaptın. Gördün mü sana bu imkanı sağlayan Ak Parti hükümeti yahu. Bu gerçekleri göreceksiniz, bunlar görmezler, at denize halik bilmezse, malik bilir. Emniyetten yargıya, ülkenin tüm kritik kurumlara sızarak terör örgütlerini ülkemize saldılar. Onlara verdiğimiz cevapla Türkiye'nin yeniden yükselişe geçirmek olacaktır. Bunun sonuçlarını görmeye başladık" dedi.

'GÜMRÜK BİRLİĞİ AVRUPA'NIN DA YARARINADIR'

Gümrük Birliği üzerinden AB ülkeleriyle ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gümrük Birliği bizim kadar, Avrupa'nın da faydasına olan sistemdir. Bu sistemin her iki tarafın kazandığı geliştirilerek yapılmasından yanayız. Gümrük Birliği'ni Türkiye'ye siyasi siyasi baskı araca haline getirirlerse buna da izin vermeyiz. Vin vin. Kazan kazan, bu kadar. Altı milyona yakını insanımız var. Şu anda biz ne kadar Gümrük Birliği diyorsak, en az o kadar AB üyesi ülkenin de buna ihtiyacı var, bunu böyle bileceğiz. AB'nin aklı başında üyelerinin böyle bir yanlışa düşmeyeceğini biliyorum. Türkiye kaybı göze alınamayacak büyük bir ülke. Kimse Türkiye'yi küçük görmesin. Sen Kemal Kılaçdaroğlu musun da o Türkiye'yi küçük görebilir. Ama biz görmeyiz. Sen bir devsin ya. Sıradan biri ülke değilsin. Varsın Kemal Kılıçdaroğlu gitsin AB ülkelerine şikayet etsin. Onun Türkiye diye bir derdi yok. Ama bizim aşkımız var. Derdimiz var, bu millete sevdalıyız. Bu vatana sevdalıyız. Ama onun öyle bir dedi asla yok. O Türkiye düşmanı olanlarla, el ele, kol kola dolaşıyor. Varsın dolaşsın. AB ülkelerinde Türkiye karşıtlığı olan ucuz seçim kampanyaları moda haline geldi. Bundan üzüntü duyuyoruz. Türkiye dostu bir kampanya yapılsa, taraflar için çok daha faydalı olacaktır. Türkiye olarak verdiğimiz büyük mücadelede yanımızda olan, destek veren her kardeşimizi ilelebet hatırlayacağız. Sadece düşmanlarımızın hoyratlığını, aynı zamanda dost bildiklerimizin sükütunu da hatırlayacağız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Erdoğan'ın partilileri selamlamasından görüntü

Erdoğan'ın konuşmasından görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM - Osman Nuri BOYACI - Ramazan ÇETİN - Deniz TOKAT - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / DENİZLİ,

====================================================

Çorum'da silahlı kavga: 1 ölü

ÇORUM'un Sungurlu İlçesi'ne bağlı Kertme Köyü'nde Hayrettin K., kavga ettiği Abdullah Özkoçak'ı tüfekle vurarak öldürdü.

Sungurlu İlçesi'ne bağlı Kertme Köyü'nde husumetli oldukları belirtilen Hayrettin K. ile Abdullah Özkoçak arasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Hayrettin K., tüfekle Abdullah Özkoçak'a peş peşe ateş etti. Bacaklarından ve karın bölgesinden yaralanan Abdullah Özkoçak, kanlar içinde yere yığıldı. Ağır yaralanan Abdullah Özkoçak, çağırılan ambulansla Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyata alındı. Ancak Özkoçak, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

Jandarma ekipleri, olay sonrası kaçan Hayrettin K.'yı yakalayarak gözaltına aldı.

Görüntü Dökümü-

-------------

-Hastane acil önü görüntü

-Katil zanlısı Hayrettin K, fotoğrafı

-Olay yeri fotoğraf

-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title