Dha Yurt Bülteni-16
Kılıçdaroğlu, 20'nci günde yağmurda yürüdü (5)KÖRFEZ'E ULAŞILDIBugün 20'nci günde İzmit Yahya Kaptan Mahallesi'nde başlayan 'Adalet Yürüyüşü'nde Körfez İlçesi'nde Kaymakamlık karşısındaki kamp alanına ulaşıldı.
Kılıçdaroğlu, 20'nci günde yağmurda yürüdü (5)
KÖRFEZ'E ULAŞILDI
Bugün 20'nci günde İzmit Yahya Kaptan Mahallesi'nde başlayan 'Adalet Yürüyüşü'nde Körfez İlçesi'nde Kaymakamlık karşısındaki kamp alanına ulaşıldı. İzmit Şirintepe'ye ulaşıldığında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çiçeklerle karşılandı. Derince İlçesi'ne ulaşıldığında ise üst geçitte toplanan bir grup Rabia ve bozkurt işaretleri yapıp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarını taşıyarak protestoda bulundu. Yürüyüşe katılan Romanlar ise davul ve klarnet çalarak yürüdü.
Bu akşam Körfez'de kamp yerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla nikahları kıyılacak olan CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkanı Murat Erinç ile Şeyda Arslan da gelin ve damatlıklarıyla yürüyüşe katıldı. Genç çift, yaklaşık 300 metre yürüyerek kamp alanına ulaştı.
Yürüyüş yarın Körfez İlçesi'nden başlayarak Dilovası İlçesi'nde son bulacak.
Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Faruk KIYAK-Selda Hatun TAN-Alişan KOYUNCU / KOCAELİ,
====================================================
ÇINARCIK'TA YAĞIŞ SU BASKININA NEDEN OLDU (EK)
CHP'Lİ İNCE DE KARAYOLLARINI SORUMLU TUTTU
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İl Başkanı Özcan Özel ile birlikte selden zarar gören Yalova'nın Çınarcık İlçesi Koru Beldesi'ni ziyaret ederek, Koru Belediye Başkanı Kamil Yaman'dan bilgi aldı. Açıklama yapan İnce, geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra yaraların sarılması ve zararların tazmini için elinden geleni yapacağını söyledi. İnce şöyle devam etti:
"Olağandışı doğa olayları, doğal afetler karşısında bizi çaresiz bırakan durumlardan birisi de maalesef ülkemizi yönetenlerin akıldan, bilimden yoksun iş yapma biçimlerdir. Koru'da yaşadığımız doğal afetin zararının büyük olmasının sebebi de Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı yol çalışması nedeniyle köprüyü yıkmasıdır. Koru beldemizde yaklaşık 1 ay önce Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yol çalışması nedeniyle köprü yıkılmış, tali yol üzerinde suyun akışını sağlamak için yapılan menfezin yeterli genişlikte olmaması nedeniyle doğal afet adeta Karayolları afetine dönüşmüştür. Karayolları yol yapacağım derken afete davetiye çıkarmış, üstelik köprüyü yıkarken Koru Belediyemize danışmamış, görüş almamıştır. Hükümet, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sebep olduğu bu afetten zarar gören yurttaşlarımızın zararını karşılamalıdır.
YALOVA/DHA
====================================================
Kızkardeşini öldürdü
SİNOP'un Durağan İlçesi'nde 40 yaşındaki Ercan Ö., tartıştığı kız kardeşi 35 yaşındaki Dilek Ö.'yü tabancayla vurarak öldürdü.
Olay Sinop'un Durağan İlçesi Boyalıca Köyü'nde meydana geldi. Eşinden ayrılan 3 çocuk annesi Dilek Ö. ile ağabeyi 3 çocuk babası Ercan Ö. arasında ailevi nedenlerle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ercan Ö., İddiaya göre kız kardeşine tabancayla ateş etti. Silah sesleri üzerine eve gelen yakınları ve komşuları Dilek Ö.'yü yerde kanlar içinde buldu. Genç kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Şüpheli ağabey ise jandarmaya giderek teslim oldu.
Ercan Özcan, jandarmadaki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. İfadesinde pişman olduğunu söyleyen Ercan Özcan, "Bana ve anneme hakaret edip saldırdı. Biran da oldu" dedi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheli, tutuklanarak cezaevine konuldu.
TUTUKLANDI
Sinop'un Durağan İlçesi'nde kız kardeşini öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Ercan Özcan, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İfadesinde pişman olduğunu söyleyen Ercan Özcan, "Bana ve anneme hakaret edip saldırdı. Bir anda oldu" dedi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheli, tutuklanarak cezaevine konuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Şüphelinin adliyeden çıkarılması
-Şüphelinin jandarma aracında bindirilmesi
-Şüpheli ve Dilek Ö.'nün fotoğrafları
Haber-Kamera: Emin ADIGÜZEL / DURAĞAN(Sinop),
==============================================
Ege'de Türk Sahil Güvenlik botlarının devriye nöbeti arttırıldı
YUNANİSTAN'ın Rodos Adası yakınlarında, dün Türk bayraklı 'ACT' isimli kuru yük gemisine Yunan Sahil Güvenlik botu tarafından ateş açılmasının ardından Muğla'nın Bodrum ve Datça ilçeleri ile Aydın'ın Kuşadası arasındaki bölgede Türk Sahil Güvenlik botlarının devriye nöbeti arttırıldı.
Kuzey Ege ile Akdeniz arasındaki, Bodrum'un Akyarlar ve Turgutreis açıklarındaki Türk ve uluslararası karasularda seyreden Türk bayraklı gemi ve tankerlere Yunanistan'ın Kilimli (Kalimnos), Psemiros ve İstanköy (Kos) adalarından gelerek yaklaşmak isteyen 3 Yunan Sahil Güvenlik Botu yanaşmak istedi. Ancak Türk botları bu duruma engel oldu. Turgutreis açıklarındaki Çatal Ada ve Topan Ada bölgesinde, devriye gezen 302 ve 703 nolu Türk Sahil Güvenlik botları, Türk gemilerine eşlik etti. Bunun üzerine Yunan botları İstanköy ve Psemiros adası önlerine çekilmek zorunda kaldı. Gemilerin geçişlerini kendi sularından izleyen Yunan botları, yaklaşık 3 saat sonra geldikleri limana geri döndü. Türk botlarının bölgedeki devriye nöbeti sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Türk botunun gelmesi ve Türk gemilerine yakın seyretmesi
-Yunan botlarının uzaktan görüntüsü
-Türk gemilerinden görüntü
Haber-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM(Muğla),
===========================================
'Çocuğunu aşıya getir' diyen doktorlara sinirlenip, terör estirdi
BİTLİS'te, kendisini telefonla arayıp "Çocuğunu aşıya getir" diyen sağlık personeline sinirlenen tesisatçı E.U., elindeki bıçakla Aile Sağlık Merkezi'ni bastı. Aşıların İsrail ve Amerika malı olduğunu, zeka geriliği ve kısırlık yaptığını ileri süren E.U., bıçağı doğrulttuğu Dr. Ç.K.K.'yi tehdit etti. E.U. şikayet üzerine gözaltına alınırken, ağabeyi S.U. da Sağlık Merkezi'ne gelip tehditlerde bulununca o da gözaltına alındı. E.U. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olay, 30 Haziran'da saat 15.30 sıralarında Yükseliş Mahallesi'ndeki Aile Sağlığı Merkezi'nde meydana geldi. Sağlık Bakanlığı Ulusal Aşı Takvimi'nde bulunan aşılar ile diğer tüm koruyucu müdahaleleri reddeden E.U.'nun, bu durumunu belgeleyen tutanağın Toplum Sağlığı Merkezi'ne ulaşması üzerine Sorumlu Hekim Dr. F.T., telefonla aileyi aradı. Açılan bu telefon üzerine sinirlenen tesisatçı E.U., araçla bağlı bulunduğu Aile Sağlığı Merkezi'ne gelerek terör estirdi. Aşıların İsrail ve Amerika malı olduğunu, zeka geriliği ve kısırlık yaptığını söyleyen E.U. elindeki bıçağı da Aile Hekimi Dr. Ç.K.K.'ye doğrultup ölümle tehdit etti ve "Sana olacakları göstereyim" diyerek bıçağı masaya sapladı. E.U., daha sonra da Toplum Sağlığı Merkezi'ne giderek Sorumlu Hekim Dr. F.T.'ye tehdit ve hakaretlerde bulundu.
Toplum Sağlığı Merkezi'nde yaşanan kısa süreli arbedenin ardından E.U., olay yerinden yine tehditler savurarak araçla uzaklaştı. Polise haber verilmesi üzerine E.U. kısa sürede yakalandı, aracının da çalıntı olduğu olduğu belirlendi. Gözaltına alınan E.U., polis merkezine götürüldü. Kardeşinin gözaltına alınmasına öfkelenen S.U. da Toplum Sağlığı Merkezi'ne giderek Müdür Yardımcısı Uzman Dr. Y.E.B.'nin makam odasında Dr. F.T.'ye hakaret ve tehditlerde bulundu. Yetkililerin şikayeti üzerine S.U. da polisler tarafından gözaltına alındı.
EMNİYET'TEN AÇIKLAMA
Bitlis'in Yükseliş Mahallesi'nde bulunan 6 nolu Aile Sağlığı Merkezi'nde yaşanan olayla ilgili Emniyet Müdürlüğü de açıklama yaptı. Açıklamada, E.U.'nun çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı belirtilerek, şöyle denildi:
"30.06.2017 cuma günü saat 15.30 sıralarında Bitlis Merkez Yükseliş Mahallesi'nde bulunan 6 numaralı Aile Sağlık Merkezi'nde görevli doktor ve sağlık görevlilerine karşı E.U. isimli şahıs tarafından bıçakla tehdit ve kişiyi hürriyetinden bırakma suçu gerçekleştirilmişmeydana gelen olayla ilgili olarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerimizce yaptığımız çalışmalarda araç ve şahıs kısa süre içerisinde yakalanmış, şahsın kullanmış olduğu araç şüphe üzerine incelendiğinde aracın İstanbul ilinden çalıntı araç olarak arandığı tespit edilmiş, şüpheli E.U. isimli şahıs adli işlemler için çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp Bitlis Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edilmiştir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-(CEP TELEFONU KAMERASI)
-E.U.'nun doktoru tehdit etmesi
-Fotoğraflar
Haber: VAN,
====================================
İŞKENCEYLE SUÇLANAN ÜNİVERSİTELİ KIZLARIN YARGILANMASINA BAŞLANDI
TRABZON'da yaklaşık 5 ay önce sosyal medya hesabından tartıştıktan sonra kaldıkları eve çağırdıkları 25 yaşındaki Kübra T. ve Esra K. ile 27 yaşındaki Gülbahar B.'yi biber gazıyla etkisiz hale getirip döven, olayın cep telefonu görüntülerini de sosyal medya hesabından paylaşan üniversite öğrencileri 25 yaşındaki Hasibe H., 19 yaşındaki Nurçin Ç. ve Mihriban Y., Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı.
Olay Konaklar Mahallesi Taylan Sokak'ta bir öğrenci evinde geçen Şubat ayında meydana geldi. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) farklı bölümlerinde öğrenim gören Hasibe H., Nurcan Ç. ve Mihriban Y., Trabzon Havalimanı'nda yer hizmetlerinde görevli Kübra T. ve bir sigorta firmasında çalışan Esra K. ve arkadaşları Gülbahar B. ile sosyal medya üzerinden tartışmaya başladı. Üniversiteli kızlar, tartışma sürerken, Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B.'yi kendi evlerine çağırdı.
DÖVDÜLER, GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTILAR
Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B. ile evlerine gittikleri öğrencilerle aralarında tartışma giderek büyüdü. Tartışma sırasında Kübra T. ve Esra K.'yı biber gazı sıkarak ve copla vurarak döven öğrenciler, Gülbahar B.'yi ise bir odaya kapattı. Yaşananları cep telefonuyla kaydeden öğrenciler video görüntülerini de sosyal medya hesaplarından paylaştı.
GÖZALTINA ALINDILAR, SERBEST KALDILAR
Kısa sürede binlerce kişi tarafından sosyal medyada paylaşılan ve büyük tepkilere neden olan görüntülere ilişkin polis ekiplerince soruşturma başlatıldı ve sosyal medya hesaplarından kimlikleri ve ikamet ettikleri ev belirlenen 3 üniversiteli ile saldırıya uğrayan 3 kişi, polis ekiplerince gözaltına alındı. Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
DURUŞMA BAŞLADI
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada şüpheliler Mihriban Y., Hasibe H. ve Nurçin Ç. hakkında 'birden fazla kişi tarafından kişiyi silahla hürriyetinden yoksun kılma, hakaret ve tehdit' suçlarından 12'şer yıldan 46'şer yıla, Esra K. ve Kübra T. hakkında ise 'hakaret ve tehdit' suçlarından 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Üniversite öğrencilerinden Nurcan Ç. ile Mihriban Y.'nin katılmadığı duruşmada Hasibe H. hazır bulundu. Onlardan şikayet eden aynı zamanda tehditten sanık olan Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B. ile avukatları hazır bulundu.
'BİZİ TAHRİK ETTİLER'
Duruşmada hakkındaki suçlamalara ilişkin savunma yapan üniversite öğrencisi Hasibe H., olayların erkek arkadaş meselesinden başladığını belirterek, "Sosyal medya üzerinden Kübra T. bizi rahatsız ediyordu. Çok ciddiye almadık. Fakat adresimizi aldılar ve evimize gelmek istediler. Kübra T. sürekli benim boyum ve fiziğim ile atışma halindeydi. Benim erkek bir arkadaşımla da görüşme durumları vardı. Olay biraz da bu nedenle başladı. İlk önce Esra K. bizi bulundukları yere davet etti. Ben de açıkçası gitmek istemedim. Sonra onlar 3 kişi bizim adrese geldiler. Eve geldiklerinde içeriye ayakkabılarıyla girdiler. 'Burası kerhaneniz mi?' diyerek bizi tahrik ettiler. 'Konuşalım, niye tweet üzerinden küfür ediyorsun?' dedim. Hiçbiri yanıt vermedi" dedi.
'ELEKTRO ŞOK KUTULARI BOŞTU'
Olayda Kübra T., Esra K. ile Gülbahar B.'yi zorla evde tutmadıklarını ve evlerinde ele geçirilen elektro şok cihazı kutularının boş olduğunu ve bu kutulara takılarını koyduklarını ifade eden Hasibe H. kendini şöyle savundu:
"Bizim amacımız konuşmaktı. Gülbahar'a karşı üslubumu bozmadım. 3 şahsı da asla tehdit etmedim. Esra K. saçımı çekti, cebinden bir şey çıkartı ve 'dayak videolarını internetten görürsün' dedi. Sonra Nurçin Ç.' ye dönerek, 'Sen kamerayı aç, video neymiş gösterelim' dedim. Nurçin de olanları çekti. Evde bulunan 2 elektro şok tabanca kutusunu Mihriban Y. memleketinden getirmişti. Kutuların içi boştu. Kutuların içine takı koyuyorduk. Karşı taraf şikayetinden vazgeçerse ben de vazgeçerim. Ama onlar vazgeçmezse ben de şikayetçiyim."
HASİBE H., 'BUNLARI CAMDAN AŞAĞIYA ATIN' DİYE BAĞIRDI
Saldırıya maruz kaldığını iddia eden Kübra T. ise mahkemedeki ifadesinde biber gazı sıkıldığını ve karnına tekme atıldığını belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Sosyal medyadaki tartışma üzerine eve gittik. Montumu çıkaracakken Mihriban karnıma tekme attı, elindeki elektro şok aletiyle bizi korkutmaya çalıştı. Kapıyı kilitlediler. Bir ara kaçmaya çalıştım ancak çelik kapının kilitli olduğunu gördüm. Mihriban Y. beni saçımdan tutup ellerime elektro şok verdi. Sonra Esra K.' nın yüzünü kanlar içinde gördüm. Esra sürekli 'yapmayın' diyordu. Mihriban diziyle Esra'ya vuruyordu. O sıra biber gazı sıktılar. Ama kimin sıktığını görmedim. İddia edildiği gibi biz video çekmedik. Videoyu Nurçin Ç. çekiyordu. Mihriban çekimler devam ederken, 'Aferin, aferin' gibi laflar söyledi. O sırada Hasibe H. bizim için, 'Bunları camdan aşağıya atın' diye bağırdı. Ellerinde plastik cop ve demir çubuğa benzer bir şey vardı. Şikayetçiyim."
'BİBER GAZI SIKTILAR, ÇIKMAMIZA İZİN VERMEDİLER'
Evde sürekli kendilerine elektro şok verildiğini iddia eden Esra K. da şunları söyledi:
"Eve gittiğimizde, 'Çay içmeye geldik' dedim. Salonda eşyaların kenara çekildiğini fark ettim. Mihriban Y.'nin elinde elektro şok vardı. Sürekli üzerimize tutuyordu. Ben acı hissetmedim ama biraz reflekslerimi kaybettim. Sonra biber gazı sıktılar, kapıyı kapattılar ve çıkmamıza izin vermediler. Zaten videoda belli. Biz sürekli bağırıyoruz. Hasibe H. bana copla vurdu. Bu videoda da belli. Bu sırada Gülbahar B., 'yapmayın, etmeyin' diye söyleniyordu. Gülbahar'ın olaya karışmasını istemediler, odaya getirdiler ama kimin getirdiğini hatırlamıyorum. Bana da tweet üzerinden hakaret ettikleri için bende onlara hakaret ettim. Olay yerinde hiçbir şekilde hakaret etmedim. İçeride, 'Kelebek' tabir edilen çakıyı gördüm. Hasibe H.'de cop vardı. Sonra Mihriban elektro şoku aldı. İddia edildiği gibi bizlerden onları kimse videoya çekmedi. Şikayetçiyim."
Olay sırasında odaya kilitlendiği iddia edilen Gülbahar B. ise kendisine karşı herhangi bir darp ve hakaret olmadığından şikayetçi olmadığını söyledi.
Savunmaların ardından Mahkeme Başkanı dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
OLAYLA İLGİLİ ARŞİV GÖRÜNTÜ
Fatih TURAN/TRABZON, -
============================================================
Yaylada şölen gibi piknik
ERZURUM'un Olur İlçesi'ne bağlı Ormanağzı Köyü'nün Soğuk Pınar'da düzenlediği piknik, şölen havası içinde geçti.
Asırlık çam ağaçlarının bulunduğu ormanda gurbetten gelenlerle köylüler kısa sürede kaynaştı. Piknik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Yüzlerce kişinin katıldığı piknikte çuval içinde yürüme yarışığnda kızlar, halat çekme yarışında erkekler olağanüstü çaba harcadı. Halk ozanlarının söylediği türkülere eşlik eden piknikçiler, davul- zurna eşliğinde gün boyu halay çekip doyasıya eğlendi.
Bursa Olur Ormanağzı Köyü Derneği Onursal Başkanı Selamettin Semiz daha sonra 'Sevdan Bir Başka' adlı şiirini okudu. Olur Ormanağzı Köyü Ankara Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Turgay Kurt de piknikte 10 öğrenciye burs sözü verdi. Piknik Şöleninde yapılan ağalık yırışı ise kıran kırana geçti. Açık artırmada 25 bin lira ile vermeyi taahhüt eden Gürdal Pala piknik ağası seçildi. Ormanağzı Köyü Muhtarı Aktürk, şöyle dedi:
"Bursa'da yaşayan Ormanağzı Köylülerin kurduğu dernek ile ortaklaşa düzenlediğimiz pikniğe büyük ilgi gösterildi. Gurbetteki köylülerimizle yaylada buluşmak çok etkileyiciydi. Hem hasret giderdiler hem de gönüllerince eğlendiler. Her şey çok güzel oldu. Kimi halay çekerken kimi de düzenlenen aktivitelerde yer aldı. Mangalın dışında 150 kiloluk çağ kebap tüketildi."
Bursa Olur Ormanağzı Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Aktürk, 2011 yılında Bursa'da kurdukları yardımlaşma ve dayanışma derneği sayesinde köyün kültürünü unutmama adına her yıl piknik düzenlediklerini bildirdi. Bu yıl altıncısını gerçekleştirdikleri pikniğin muhteşem geçtiğini söyleyen Başkan Aktürk, şöyle dedi:
"Köylülerimizle el ele vererek burada güzel bir piknik düzenledik. Köyümüzün her bir bireyi piknik şölenine destek verdi. Batı'nın kavurucu sıcaklarından uzaklaşıp, doğal klimalı yaylada eğlendik. Düzenlediğimiz piknik sayesinde stresi yaylaya bırakıp gideceğiz."
Görüntü Dökümü
-----------------------:
-Piknik alanı
-Vatandaşların kurduğu sofralar
-Yemeklerin yenmesi
-Orta oyun
-Yarışmalar
Haber-Kamera: Murat AYDIN/ OLTU (ERZURUM),
Süre: 7.17 DAKİKA 807 MB
============================================
KEPÇELİ SERİNLEME
ERZİNCAN'da aşırı sıcaklardan bunalan iş makinesi operatörü Özkan Arduç, çareyi dereden kepçeye doldurduğu suyu makinenin üstüne boşaltmakta buldu.
Hava sıcaklığının 36 dereceyi bulduğu Erzincan'da özellikle yakıcı güneş altında çalışanlar zor anlar yaşıyor. Merkeze bağlı Han Deresi mevkisinde dere ıslahı çalışması yapan iş makinesi operatörü Özkan Arduç, paletli iş makinesinin özelliği sayesinde 'kepçeli serinleme' yöntemini uguladı. Özkan Arduç, "Sabahtan akşama kadar dere ıslahı çalışması yapıyorum. Ancak güneş makineyi nar gibi kızdırıyor. Gün içerisinde bir kaç kez kepçe ile dereden su alıyor ve makinenin üzerine döküyorum. Böylece bir süre de olsa makinenin içi serinliyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-İş makinesinin çalışması
-Kepçesine su doldurması ve kendini serinletmesi
Haber-Kamera: ERZİNCAN,
=======================================