Dha Yurt Bülteni - 15
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Çevik: Kurulmak istenen sistem geleceğin sistemiCUMHURBAŞKANI Başdanışmanı İlnur Çevik, "Bugün kurulmak istenen sistem geleceğin sistemidir.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Çevik: Kurulmak istenen sistem geleceğin sistemi
CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı İlnur Çevik, "Bugün kurulmak istenen sistem geleceğin sistemidir. Türkiye'nin aydınlık ufuklar dediğimiz oluşturulacak olan sistemdir" dedi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik'in konuşmacı olarak katıldığı 'Türkiye İstikrarlı Yürüyor' konulu konferans düzenlendi. CÜ Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen programa Sivas Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik, CÜ Rektörü Prof.Dr. Alim Yıldız, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, Cumhurbaşkanlığı sistemi ve 16 Nisan'da yapılacak referandumu değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, Türkiye'nin 15 senede bir istikrarı tek parti yönetimi ile bulduğunu belirterek, "O iktidar Tükiye'yi bu güne kadar bazıları kabul etmeyebilir ama başarı ile buraya getirdi. Şimdi sistemin yürümediğini görüyoruz. Ben çok hükümetler gördüm. Bugün Türkiye'de istikrar istiyoruz dediğimizde bu istikrarı biz kendimiz için istemiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan da bu istikrarı kendisi için istemiyor. Bu istikrarın devamını siz gençlerimiz için istiyoruz. Bugün kurulmak istenen sistem geleceğin sistemidir. Türkiye'nin aydınlık ufuklar dediğimiz oluşturulacak olan sistemdir. Türkiye'de son zamanlarda bizi durduran bir bürokratik sistem var. Bu her yerde kendini gösteriyor. Şu anki sistemde cumhurbaşkanını hiçbir şekilde mahkemeye götüremezsiniz. Bir tek vatana ihanet suçundan yargılanabiliyor ve nasıl ceza alacağı da bilinmiyor. Sayın cumhurbaşkanımız sistemin değişmesi gerektiğini söyledi. Yeni sistemde cumhurbaşkanı halka ve meclise hesap verecek, yetkileri sınırsız olmadığı gibi sorumlulukları olacak. Yani şu anki cumhurbaşkanının tersi olacak. Yeni sistemde Türkiye'de reformlar süratli bir şekilde, birtakım kararnameler ya da meclisimizin çıkardığı kanunlarla olacak. Bundan sonra meclis kanun yapan bir meclis olacak. Bundan sonra yargı daha bağımsız bir yargı olacak" dedi.
"HOLLANDA SEÇİM KAMPANYASINI TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI İLE YAPTI"
Hollanda'da yapılan seçimleri ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan'ın Hollanda'dan sınır dışı edilmesini değerlendiren Çevik şöyle dedi:
"Hollanda maalesef seçim kampanyasını Hollandalı liderler Türkiye düşmanlığında yarış üzerine kurdular. Kendi ülkelerinde hizmet anlamında değil de Türkiye'ye nasıl düşmanlık ederiz ve kim daha fazla düşmanlık ederse o kadar oy alır zihniyetiyle yaptılar. Keşke bunu yapmasalardı. Hollanda'da şu anki hükümet ve diğer parti yapılan kamuoyu yoklamalarında başa baş gösteriyordu. Demek ki o gece Hollanda'nın yaptığı rezillikler Hollandalılar'ın çok hoşuna gitmiş ki aşırı sağ oyları şu anki iktidar partisine yöneldi. Bunu marifet sayıyorlarsa eğer çok yazık onlar için. İktidar partisine oy verenlerin yüzde 34'ü diyorlar ki 'O gece ki Türklere yapılan performans beni iktidar partisine oy vermeme ikna etti' bu onlar için acı bir tablodur."
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Konferanstan görüntüler
-Çevik'in konuşması
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
====================================
Meral Akşener'in Niğde toplantısı yasaklandı
Niğde Valiliği tarafından alınan 7 günlük gösteri ve yürüyüş yasağı nedeniyle, Meral Akşener'in katılacağı toplantıya da yasak geldi.
Niğde'de 20 Mart 2017 Pazartesi yürürlüğe gidecek olan 7 gün sürecek yürüyüş, toplantı, miting, çadır kurma, oturma eylemi, konferans, panel ve bildiri dağıtma yasağı 21 Mart 2017 Salı günü Saray Düğün Salonunda yapılacak olan ve Meral Akşener'in katılacağı toplantıyı da etkiledi. Balkan Türkleri Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin düzenlediği ve Meral Akşener'in katılacağı toplantının yasaklandığı Valilik tarafından bir yazı ile derneğe bildirildi. Ayrıca yazıda bilbordlarda asılı afişlerinde kaldırılması da istendi.
Haber: Uğur MART / NİĞDE, -
====================================
Baykal: Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Anayasa değişikliği paketine ileştirerek, "Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın. Olmaz, kimseye bu yetki verilmez, verilmemeli. Hele 15 yıllık yönetiminde hata üstüne hata yapmış ise, 15 yılda 15 tane büyük hatası varsa bu olmaz" dedi.
Sabah saatlerinde Trabzon'a gelen CHP Antalya Milletvekili ve CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Ramada Otel'de partisince düzenlenen toplantıya katıldı. CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, partililer ile çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili konuşan Baykal, şunları söyledi:
"Bir Anyasa değişikliği projesi ortaya atıldı. Hep konuşulurdu ama herkes değişik nedenlerle bir anayasa değişikliğini destekleyen tutum içindeydi. Herkes daha iyi, daha sivil, özgürlükleri güvence altına alacak, hukuku bağımsız ve tarafsız hale getirecek, etkin kılacak, Türkiye'ye yakışan bir Anayasa'nın ortaya çıkmasını istiyordu ve destekliyordu. Ama bu son proje ortaya çıkınca anladık ki hiç de öyle herkesin zaten uzun süreden beri dile getirdiği türden bir anayasa değilmiş bu. Bu projeye baktık nereden çıktı diye? Projenin sahibi gözükmüyor. Sahibi perde arkasında. Ön planda yok. Bu projeyi önerecek olan insanların imzalarını boş kağıtlara aldılar. Yani bu Anayasa değişikliğini meclise sunan milletvekili arkadaşlarımız neyi sunduklarını bilmeden imza attılar. Bu değişiklik bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor. Bu anayasada mutabakat yok. İçeriği bile bilgilendirilmeden, bırakın milleti, milletvekilleri bilgilendirilmeden bir yerlerde pişirilmişi, kotarılmış."
'BÖYLE BİR YETKİYİ PEYGAMBERE VERSEN PEYGAMBERİ BOZARSIN'
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiren ve bu tür sitemin dünyada eşi benzeri olmadığını savunan Baykal şöyle devam etti:
"Tek adama bu yetkiler verilir mi? 80 milyonuz arkadaşlar. Türkiye'yiz biz. 600 yıl bir imparatorluğu ayakta tutmuş bir milletiz. 100 yıldır da bir cumhuriyeti dünyanın en zor koşullarında, 7 düvele karşı bir namus mücadelesini zaferle sonuçlandırarak, olmadık koşullarda dim dik bir Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak ve bu bölgede 100 yıl yaşatarak bugünlere getirmiş bir milletiz. Şimdi bu milletin 80 milyonu diyecek ki; 'Ben yapamıyorum, sen gel yapıver. Bir kişi kim olursa olsun. Olmaz arkadaşlar. Böyle bir kişi tasavvur edilemez. Dünyada yok böyle bir uygulama. Türkiye'de niye olsun? Yani ben imkansızlıkları siyaseten başarmış bir milletim. Gideceğim, 'al sen beni yönet, istediğini yap' diyeceğim. Olmaz böyle bir şey arkadaşlar. Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın. Olmaz, kimseye bu yetki verilmez, verilmemeli. Hele 15 yıllık yönetiminde hata üstüne hata yapmış ise, 15 yılda 15 tane büyük hatası varsa bu olmaz."
'SAKIN HA BU GÜRÜLTÜYE KULAK ASMAYIN'
Referandumda herkesin bir kararı olduğu ve buna saygı gösterilmesi gerektiğini savunan Baykal şunları söyledi:
"Bu oylamada 'hayır' diyen de çıkacaktır. Yani millettin yarısı terörist mi? Ey analar sizlere hitap ediyorum; oğullarınız, torunlarınız arasında, 'Evet' de 'Hayır' da diyen çıkacaktır. O 'Hayır' diyen çocuklarınızı terörist olarak mı yetiştirdiniz? Size bunu söylemeye kimin ne hakkı var? Devletin bütün olanaklarını, uçaklarını, helikopterlerini bütün teşkilatını resmi yazılarla seferber ediyor, her türlü devlet kasasından harcamayı yapıyor, milleti cebren topluyor 'miting' dediği alana. Oraya çıkıyor, milletin yarısına hakaret ediyor, 'terörist' diyor. 'PKK'lı' diyor ve bu da referandum kampanyası oluyor. Olur mu böyle bir şey arkadaşlar? Bu neyi gösterir? Söyleyecek, getirdikleri tasarıyı savunacak dayanaklarının olmadığını gösterir. Saadete gel, konuyu anlat. Bırak şimdi kenarda dolaşmayı, düzenlemeyi konuşalım. Bu kargaşanın içerisinde benim vatandaşım tapusunu alıp götürmek var mı? Buna izin verecek miyiz? Sakın ha, bu gürültüye kulak asmayın."
'HER ÜLKE EGEMENDİR'
Dışişleri Bakanı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'na Hollanda'da yapılan muameleye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Baykal, şöyle devam etti:
"Baktılar ki buna millet tepki gösterdi. Vatandaş 'Hayır' diyecek, 'Bu suç mu Allah aşkına?' diyor. Kim diyor? Vatandaş diyor. Hafif ağız değişikliği yapmaya başladılar şimdi. Ama olmuyor, yani vites kavramıyor, araba tırmanamıyor. Bunu gördüler, şimdi de Avrupa işi çıkardılar. Kardeşim bırak elleyelim şu maddeleri. Avrupa işinden bu işi kapatmaya çalışıyorlar. Avrupa işinden bir şey çıkmaz. Avrupa işi anlaşıldı ki karmaşık bir iş. Konuşulduğu gibi değil. Siz neyin peşindesiniz? Dalaşmak, nemalanmak mı ya da oraya gidip vatandaşlarla konuşma derdinde misin? Her ülke egemendir. Her ülke derki kendi ülkesi içerisinde siyaset yapsın. Elbette böyle bir sorun karşısında yapılanlar insanlığa da sığmaz, hukuka da sığmaz, hakka da sığmaz, nezakete de. O ayrı bir iş. Onun tepkisini gösterelim. Ama bu olayın altında hukuku sağlam zemin olmadan bir dalaşma talep eden bir anlayışla bu konuya yaklaşmış olmamız var."
BANA TERÖRİST DİYENİN ALNINI KARIŞLARIM
Yeni Anayasa'ya karşı olduğunu ve kararından ötürü şahsına terörist diyenlerin alnını karışlayacağını dile getiren Baykal, "Arkadaşlar 'Evet' diyene saygı duyarım ama Anayasa'nın içine bakarak 'Evet' desin lütfen. Anayasa'nın içine baksın, onun ülke ve toplum için yararlı olduğunu düşünüyorsa, 'Evet' desin.Başımın üstünde yeri var öyle yapanın. Ama bak Avrupa öyle diyor, teröristler bilmem ne yapıyor. Sakin ol malını anlat malını. Anayasayı anlat. Anlat da görelim. Bu anlayışı milletimize yerleştirmemiz lazım. Aman kuru gürültüye pabuç bırakmayın. Getir anlat maddeleri, verelim kararı. Bırak bu lafları. O teröristmiş, bu teröristmiş. Ben bu Anayasa'ya tamamen karşıyım arkadaşlar. Kim bana terörist diyecekse alnını karışlarım. İnşallah Trabzon'da da aslan gibi hayır çıkaracak. Terörist kimmiş, Trabzon kimmiş göreceksiniz" diyerek konuşmasını noktaladı.
Konuşmasının ardından Baykal'a partililer tarafından üzerinde adının yazılı olduğu 61 numaralı Trabzonspor forması verildi. Partililerin yoğun ilgiyle dinlediği Deniz Baykal otelden ayrıldı ve karayoluyla Giresun'a gitti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Toplantıdan genel görüntüler
-Baykal'ın konuşması
-Detaylar
Haber : Fatih TURAN Kamera: Selçuk BAŞAR / TRABZON,
===============================================
Hayati Yazıcı: Anayasa değişikliği de bir ihtiyacın sonucudur
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı Yalova'da yaptığı konuşmada, "Biz milletin önüne bir proje getiriyorsak, bir öneri getiriyorsak iş olsun, laf olsun diye getiriyor değiliz. Bugün gündemde olan anayasa değişikliği de bir ihtiyacın sonucudurö dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, partisinin Yalova İl Başkanlığı'nca düzenlenen programda hemşehri dernekleri yöneticileriyle bir araya geldi. Uygulama Oteli'nde düzenlenen programda konuşan Yazıcı, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin geleceği için önemine değindi.
"ANAYASA YAPMAK MİLLETİN HAKKI"
Yazıcı, Türkiye'nin gündeminde uzun süredir anayasa olduğunu söyledi. Yazıcı, "Biz milletin önüne bir proje getiriyorsak, bir öneri getiriyorsak iş olsun, laf olsun diye getiriyor değiliz. Bugün gündemde olan anayasa değişikliği de bir ihtiyacın sonucudur. Yıllardır Türkiye'nin gündeminde anayasa var, yeni anayasa. Bugüne kadar, Osmanlı dönemi dahil, 5 tane anayasa yapmışız; 1876, 1921, 1924, 1961, 1982. Osmanlı'yı bir kenara bırakalım, cumhuriyetimizin kuruluşunu da bir köşeye koyalım. Çok partili siyasal hayatımız 1950. 1950'den bu yana iki anayasamız var. Kim yapmış bu anayasayı? Darbeciler yapmış mı? Darbe yapanlar bazı konuları kendilerine göre abartmış, acite etmiş, onu gerekçe oluşturmuş, sonra gelmiş darbe yapmış arka odalarda bir anayasa düzenlenmiş ve bunu bu yurda yapmış. Peki, anayasa yapmak kimin hakkı, kim yapar anayasayı? Millet yapar. Anayasa yapmak milletin hakkıdır. Bu hak tekeldir. Bu vazgeçilmez, devredilmez bir haktır. Millet ya bunu doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla yapar. Temsilcileri aracılığıyla yapıyorsa onay için kendisine götürülmesini ister. O süreci yaşıyoruzö dedi.
"ÇOK STRATEJİK BİR YERDEYİZ"
Avrupa ile referandum sürecinde yaşanan sıkıntılara da değinen Yazıcı şöyle konuştu, "Bu Avrupalılara ne oluyor? Niye bu kadar anayasa değişikliğiyle bunlar ilgili. Bakın Türkiye, bu bulunduğu coğrafya itibariyle stratejik üstünlüğü var. 3 kıtanın kesiştiği noktadayız; Asya, Afrika, Avrupa. Çok stratejik bir yerdeyiz. Coğrafi stratejik üstünlüğü olan ülkelerin bu üstünlüğünü duruşu olan, vizyonu olan, güçlü liderler pekiştirir. Daha da ileriye taşır. Coğrafi stratejik üstünlükte uyumlu, vizyoner bir lider kadro olmasa Türkiye coğrafyasında stratejik üstünlüğünden faydalanamaz. Onun için bu modele karşı olanların hedefinde duruşu, vizyonu olan Cumhurbaşkanımız var.ö
Uygulama Oteli'ndeki programın ardından Yazıcı, Gazipaşa Caddesi'nde bulunan seçim irtibat bürosu açılışını gerçekleştirdi. Programa AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak ile eski milletvekilleri Şükrü Önder ve Temel Coşkun da katıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Yazıcı'nın konuşmaları
Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -
===============================================
Şanlıurfa'da kaza: 2'si polis, 3 yaralı
ŞANLIURFA'da yolun karşısına geçmeye çalışan 42 yaşındaki Ahmet Cindioğlu'na motosikletli yunus polisi ekibi çarptı. Kazada motosikletteki 2 polis ile Cindioğlu yaralandı.
Kaza, öğleden sonra GAP Bulvarı'nda meydana geldi. Yolun karşısına geçmeye çalışan Ahmet Cindioğlu'na, bölgede devriye görevini yapan polis motosikleti çarptı. Çarpmayla yola savrulan Cindioğlu ile motosikletteki 2 polis yaralandı. Yaralılar, ihbarla gelen sağlık görevlileri tarafından ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Yaralı polisin getirilmesi
Yaralı polisin acil servise alınması
Olay yeri
Kazaya karışan motosiklet
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
==========================================
GETOB Başkanı Bülbüloğlu'dan turizmde karamsar tablo
GÜNEY Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu, ülkeler arasındaki siyasi ve diplomatik krizlerin turizmi çok ciddi şekilde etkilediğini belirtip, Türkiye genelinde turizm girdilerinin geçen yılı yakalamasının bile büyük başarı olacağını söyledi.
GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu, Almanya Berlin şehrinde 8- 12 Mart tarihleri arasında düzenlenen ITB Turizm Fuarı'nı DHA'ya değerlendirdi. Ülkeler arasındaki siyasi ve diplomatik krizlerin turizmi çok ciddi etkilediğine dikkati çeken Bülbüloğlu, "Almanya ve Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz, artık hükümetler arasından halka da yayıldı. Türkiye genelinde turizm girdilerinin geçen yılı yakalaması bile büyük başarı olur. Özellikle turizmimizin ikinci ve üçüncü sıralarında yer alan Hollanda, Belçika, Almanya gibi orta Avrupa pazarı ülkeleri çok önemli. Biz iki sene öncesine kadar dünyada en fazla turist ağırlayan 6'ncı ülkeydik. İki seneden beri de ciddi sayıda turist kaybediyoruz. Sadece geçen yıl, ülkemize yaklaşık 10 milyondan daha az turist geldi. Bu durum konaklama sektörü yani biz turizmcilerden kaynaklanmıyor. Bizim doğa ve coğrafyamızda bir değişiklik yok. Hatta tesislerimizi yenileştirip, daha da iyileştirmeye çalışıyoruz. Artık kar yapmayı bile bir kenara bıraktık. Sektör ve turizm dünyasından, bu trafiğin içinden kopmamak için kar yapmaktan vazgeçip, 'yeterki turist gelsin' diyoruz. Ama maalesef gelmiyor. Bu da tamamen hükümetler arasındaki krizlerden kaynaklanıyor" dedi.
"YÜZDE 40 DÜŞÜŞ VAR"
Önceki senelerde Türkiye'ye gelen turist sayısı 36 milyon kişiyi bulduğunu hatırlatan Bülbüloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sayı geçen sene 22- 23 milyon kişilerde kaldı. Sadece Ukrayna'dan gelen turist sayısında artış oldu. Ege Bölgesi'ni karşılayan kaynak İngiltere pazarı. Burada da 2,5 milyon kişiden 1 milyon 600 binlere geriledik. Türkiye'ye gelen bir 1 milyon 600 bin kişinin yaklaşık 900 bini Muğla'ya, bunun da önemli bir kısmı Marmaris'e gelir. Buradaki turist sayısında bile ciddi bir düşüş var. Ülke çapında Alman ve Hollandalı turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 40- 45 oranında bir düşüş var. Turizmci olarak umut satıyoruz. Dilimizde sürekli barış sözcükleri var. Hollanda'dan bizi ziyaret edecek turistlerimizin de biz turizmcilerin de dili aynı. Dünyada turizmin dili aynı. Çünkü aynı şeyleri konuşuyoruz. Aslında hep birlikte hayal satıyoruz. Bunları da aşacağımıza inanıyoruz. Gerçeği söylemek gerekirse Türkiye olarak turizmin en dip noktasına geldik ama ne olursa olsun bir çıkış bulacağız diye düşünüyorum. Bunu yakalamak seçimlerden sonra mı olur, yazın ortasında mı olur ama hem iç ve hem dış pazarda umudumuzu kaybetmiş değiliz."
"RUSYA TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR OYUNCU"
Bülbüloğlu, şöyle devam etti:
"Rusya'dan Türkiye'ye yaklaşık 4- 4,5 milyon bandında misafir geliyordu. Geçen sene hemen hemen hiç gelmedi. Rusya'nın tekrar oyuna girmesi ile biraz olsun özellikle Antalya bölgesi canlanacak. Marmaris ve yöresine de iyi zamanında ortalama 220 bin Rus geliyordu. Charter seferi olmayınca geçen Marmaris'e de neredeyse 'yok' denecek kadar turist geldi. Tarifeli uçaklarla bu iş yürümüyor. Buradan THY ve Anadolu Jet'e de çağrıda bulunuyorum. Defalarca kendilerini ziyaret ettim. İngiltere'den Dalaman bölgesine mutlaka tarifeli uçak konulması gerektiğini söyledim. Bu turizm ve devlet politikası içinde olmalı. Anadolu Jet'in mutlaka Karadeniz Bölgesi ile Adana, Eskişehir gibi illerimizden yazın seferler koyması lazım ki turizmci biraz daha canlansın ve bir şeyler yapabilsin."
"TÜRKİYE'DEKİ GÜVENLİK KONUSU İNGİLTERE'DE FAZLA GÜNDEME GETİRİLMİYOR"
Marmaris'te en önemli kaynak pazarının İngiltere olduğunu hatırlatan Bülbüloğlu, şunları söyledi:
"İngiltere pazarındaki eksiler öyle yüzde 45'lerde değil yüzde 15-20 bandında. Esas umut burada artıyor. Çünkü İngiltere paund bazında sadece Türkiye ile kontrat yapıyor ki bu da bizim lehimize oluyor. Diğer misafir gönderdiği bütün ülkelere Euro ile kontrat yapıyor. Pound -Euro paritesinde yaklaşım bizim elimizi güçlendiriyor. Ülkemizde paket turda bin pounda satılan bir tatil, eşdeğeri İspanya'da yarım pansiyon olarak 2 bin pound. Türkiye'deki güvenlik konusu İngiltere'de fazla gündeme getirilmiyor. Onlar hala Trump ve 'Avrupa Birliği'nden nasıl çıkarız?' konularıyla uğraşıyorlar. Türkiye siyaseti gündemlerinde olmadığından sıkıntılarımız halka yayılmamış durumda. İngilizler hala Dalaman bölgesinde, özellikle Marmaris'te çok güzel bir tatili çok ekonomik olarak yapabileceklerini biliyorlar. İspanya'nın çok dolu olması, fiyatlarını yükseltmesi, Yunanistan'daki tarihindeki en önemli artış yüzde 4'ü üst üste koyduğumuzda bizim Mart ve Nisan'dan sonra ciddi bir rezervasyon alacağımızın bir işareti olarak görüyorum. O nedenle umutluyuz."
"KÜÇÜK PAZARLARDAN ARTIŞ BEKLİYORUZ"
Bülbüloğlu, "Turizmciler olarak çok uğraştık. Özellikle Ocak ayındaki Hollanda'daki Utrecht Fuarından sonra Almanya'daki ITB Berlin Fuarı'na gelinceye kadar Almanya'dan Dalaman'a çok ciddi uçak seferlerinin konulmasına vesile olduk. Ama tur operatörleri, bunların hepsini 'Talep yok' diyerekr, iki gün önce iptal etti. Bu iptalin fiyatla ilgisi yok. Çünkü bu rakamlara dünyanın hiçbir yerinde tatil yapma imkanı yok. Bu pazarlarda çok ciddi kaybımız olacak. Küçük pazarlarımızda artış bekliyoruz. Ukrayna, Rusya ve İsrail turist sayımız artar. İran ile de siyasi krizimiz var ve orada da charter uçuşlarını yasakladılar. Sadece tarifeli seferlere izin veriyorlar. Dolayısıyla istesek de orada uçak yokluğundan arzımız olamıyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK / MARMARİS, (Muğla),
==========================================
Müftüden cami inşaatı için yardım çağrısı: "Hanımlar yüzük ve küpelerini verse"
ÇANAKKALE İl Müftüsü Arif Gökce, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Kampüsü'nde 3 yıl önce temeli atılan, kaba inşaatı büyük oranda tamamlanan 6 minareli, 2 şerefeli, 15 bin kişi kapasiteli ve boğaz manzaralı cami yapımının tamamlanması için yardım çağrısı yaptı. Müftü Gökce, "Fazla değil, yani bizim hanımlar şu parmaklarındaki yüzüğü, kulağındaki küpeyi çıkarıp verseler bu eser biter" dedi.
Terzioğlu Kampüsü Camii ve Müştemilatını Yaptırma Yaşatma Derneği'nin yapımını üstlendiği, 2014'te ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsü'nde temeli atılan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi Camii'nin kaba inşaatı tamamlandı. Ancak inşaat, durma noktasına geldi. Çanakkale Müftüsü Arif Gökce, 15 bin kişilik caminin tamamlanabilmesi için basın toplantısı düzenleyerek yardım çağrısında bulundu. Cami inşaatının son durumuyla ilgili bilgiler veren Müftü Gökce, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın birkaç yıl önce üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin ibadetlerini yerine getirme imkanlarını arıttırmak amacıyla bir çalışma başlattığını ve bu kapsamda da bu caminin temelinin atıldığını söyledi.
Kentte herkesin bir katkı koyarak inşaatın tamamlanmasının hedeflendiğini söyleyen Müftü Gökce, "Çanakkale'de kardeşlerimiz bu camiyi devlet yaptırıyor sanıyor. Bu doğru değil. Bu doğru bilinen çok büyük bir yanlış. Dediğim gibi tamamıyla imece usulü, paylaşma, paylaşım usulü, karşılıklı şehrinde katkılarını alarak bu eserleri yapmaktı. Bugüne kadar camimize 11 milyon lira hak ediş yapılmış. 11 milyon liranın 7 milyon lirası ödenmiş. Bu parayı da Diyanet İşleri Başkanlığımız göndermiş. Şu anda 5 milyon liraya yakın borç var. Yani içerdeyiz. 5 milyon lira borçtayız. Onun için hem kış sebebiyle hem mevsimsel olarak hem de bu paranın ödenemeyişi sebebiyle müteahhit firma biraz ara vermiş. 5 milyon lira az para değil. Dolayısıyla şu anda 5 milyon içerdeyiz" dedi.
Bugüne kadar 11 milyon harcandıysa, daha yaklaşık olarak 15-20 milyon liraya ihtiyaç olduğunu belirten Müfta Gökce, "Onun için büyük bir eser, büyük bir eseri birkaç kişiyle kamuoyunda bir seferberlik başlatmadan bitirebilme şansımız çok zor gözüküyor. ve yıllar yılı 15 yıl, 20 yıl, 25 yılda bir eserin bitmiyor gözükmesi Çanakkale'miz için çok hoş bir puan olmaz diye düşünüyorum" diye konuştu.
"BU BİR SEFERBERLİK İŞİDİR"
Çanakkale Müftüsü Arif Gökce, cami inşaatının tamamlanması için bir çağrı yaptı. Müftü Gökce, "Tüm Çanakkaleli kardeşlerimize büyük, küçük, kadın, erkek demeden, tamamına bir çağrıda bulunuyoruz. Lütfen şehrimizin bağrında, şehrimizin içeriye ve dışarıya karşı en önemli eseri olan bu mabedin bitirilmesine onlar da katkı koysunlar. Yani bu bir seferberlik işidir. Çanakkale'miz, hakikaten ben inanıyorum, bunca şühedayı bağrında barındıran bir şehrin insanlarının yüreğinde yardım yapabilme duyguları çok gelişmiş, son derece bu duyguların fazla olduğunu inanıyorum. Fazla değil yani bizim hanımlar şu parmaklarındaki yüzüğü çıkarıp verseler bu eser biter. Kulağındaki küpeyi çıkarıp versin. Bu eser hiç kimseye bir şey demeden bitebilir. Onun için büyük, küçük demeden, az çok demeden gerek ticaret erbabı, gerek memuriyette bulunan, gerek hanımlarımız, A'dan Z'ye hepimiz sizler, bizler efendim bu güzel eseri yani hakikaten Çanakkale'miz için büyük bir kazanım olacak" dedi.
Yardım yapmak isteyenlerin Terzioğlu Kampüsü Camii ve Müştemilatını Yaptırma Yaşatma Derneği ya da en kestirme yoldan müftülüğe ulaşabileceklerini kaydeden Gökce, "Bizlere ulaşırlarsa bizler onlara makbuzları ve her türlü altyapıyı yapar yardımcı oluruz. İlla bu para olarak anlaşılmamalı. İnsanlar mesela malzeme yardımı yapabilirler. Birisi minareyi ben bitirteyim diyebilir. Efendim birisi işte boyasını ben yaptırayım diyebilir" dedi.
Müftü Gökce, cami inşaatının bundan sonraki bölümünü tamamlamak isteyen bir hayırsevere de kapılarının açık olduğunu belirterek, "Tamam bundan sonra burayı devralıyorum. Benim babamın adını buraya verin dese. Önemli olan caminin bitmesidir. Adının ne olacağı tartışması değildir. Bütün bunlara açığız" dedi.
ÇOMÜ camisi, 25 bin metrekare peyzaj alanı, 2 bin metrekare müze alanı ve 6 bin metrekare oturum alanı ile tamamlandığında 15 bin kişi aynı anda ibadet edebilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
ÇOMÜ Camisinden görüntü
Müftü Arif Gökce açıklama görüntü
Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,