Haberler

Dha Yurt Bülteni-15

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BAYRAM OTELİ DAVASINDA TEVFİK BAYRAM YİNE 15,5 YIL HAPSE MAHKUM OLDUVAN'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.

1)BAYRAM OTELİ DAVASINDA TEVFİK BAYRAM YİNE 15,5 YIL HAPSE MAHKUM OLDU

VAN'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayram Oteli'nin yurt dışı çıkış yasağı kararıyla tahliye edilen sahibi Tevfik Bayram, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yine 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayram Oteli'nde aralarında DHA muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in de bulunduğu 24 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili açılan davada otel sahibi Tevfik Bayram'a 7 Ekim 2013'teki karar duruşmasında, 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verildi. Mağdur avukatların cezanın az olduğu yönündeki itirazı üzerine Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, kararı bozarak davanın yeniden görülmesini istedi. Yargıtay'ın, eylemin ağırlığı ve ölen kişi sayısının fazlalığı nedeniyle 'eksik ceza tayin edildiği' gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmasının ardından Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Ekim 2015'te yapılan duruşmada Tevfik Bayram'a 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verildi.

BU KEZ SANIK AVUKATLARI İTİRAZ ETTİ

Bu kez sanık avukatlarının Tevfik Bayram'a verilen cezaya itiraz etmesi üzerine yerel mahkemenin kararı 2'nci kez Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi tarafından 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' koşullarının oluşmadığı ve cezanın arttırılmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle 3 Ağustos 2016'da yeniden bozuldu. Avukatlarının kararın bozulmasının ve son çıkan Kanun Hükmündeki Kararname kapsamında yaptığı tahliye talebini değerlendiren mahkeme, yurt dışına çıkış yasağı koyarak Tevfik Bayram'ın tahliyesine karar verdi. Bunun üzerine ölenlerin ailelerinin avukatları, Yargıtay'ın kararın hukuka aykırı ve gerekçesiz olduğunu savunarak Yargıtay'ın bu kararına karşı direnme talep etti.

YENİDEN 15 YIL 6 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ

Bugün Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya ölenlerin ailelerinin avukatları ve sanık Tevfik Bayram ile avukatları hazır bulundu. Mahkeme, avukatların talebini kabul etti ve kararında direnerek, Tevfik Bayram'a 1 Ekim 2015'te verdiği 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasını tekrar verdi.Depremde ölen Selman Kerimoğlu'nun yakınlarının avukatı Övgü Erdoğan, kararın kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "Tahliye kararı kesinlikle hukuka aykırı bir karardı. Bizim söylediklerimiz ve delillerimiz Yargıtay'da dikkate alınmamıştı. Yargıtay ilk bozma kararında hiç önemsemediği sanık savunmalarına ikinci bozmasında değer vererek 'bilinçli taksir' yoktur demişti. Ayrıca Yargıtay'ın kararında hukuka uygun gerekçeler de yoktu. Biz de bu hukuka aykırı karara karşı direnme talep ettik. Mahkeme talebimizi kabul etti. Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi eski kararda direnilmesine karar verdi. Sanık vekili temyiz ederse Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gidecek son sözü söyleyerek kesinleşecek" dedi.

Sanık Tevfik Bayram'ın avukatı Tahsin Saydan ise bu kararın Yargıtay tarafından bozulacağını söyledi.

VAN, -

=========================================================

2)YÖK BAŞKANI YEKTA SARAÇ TUNCELİ'DE

YÜKSEK Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Doğu ve Güneydoğu'daki Üniversiteleri ziyaret kapsamında ilk olarak Tunceli'ye gelerek Munzur Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleriyle bir araya geldi. Burada konuşan YÖK Başkanı Prof.Dr.Saraç, Munzur Üniversitesi bünyesinde Alevi-Bektaşilik Araştırmaları Enstitüsü açma sözü verdi.Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr.Yekta Saraç'ın, Doğu ve Güneydoğu illerinde bulunan Üniversiteleri ziyaret programının ilk durağı Tunceli'deki Munzur Üniversitesi oldu. Vali Osman Kaynak'ı makamında ziyaret eden YÖK Başkanı Prof.Dr.Yekta Saraç, daha sonra Munzur Üniversitesi'ne geçerek Rektör Prof.Dr.Ubeyde İpek ile bir araya geldi. Kısa süreli görüşmeden sonra YÖK Başkanı Prof.Dr.Saraç, daha sonra akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldi. Burada konuşan Prof. Dr. Saraç, YÖK seçimi ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Öğrencilerimizle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Malumunuz bu günlerde Yüksek Öğretim Kurumunun bir Rektörlük seçim süreci yaşıyoruz. Üniversite ayağı kaldırıldı ama YÖK'teki ayağı devam ediyor ve bu hususun sıhhatli bir şekilde yürümesi için YÖK üyeleri 19 Üniversiteyi dolaşıyorlar. Ama muhakkak ki öğrencilerle de görüşüyorlar. Çünkü, öğrencilerin o Üniversiteye Rektör olacak kişinin profiliyle ilgili görüşlerini alıyorlar. Üniversitenin en önemli bileşeni hoca olduğu kadarıyla tabii ki de öğrencidir. Öğrenciyi ihmal etmemiz mümkün değil" dedi. Üniversiteleri ziyaret etmeye karar verdiklerini ve ilk durağın da Tunceli olduğunu belirten Prof. Dr. Saraç, "YÖK olarak Doğu ve Güneydoğu'daki illerimizde bulunan Üniversiteleri ziyaret etme kararı aldık. Bunun ilk halkası da Tunceli. Tunceli, eğitim-öğretime önem veren bir yöre. Kısa bir süre önce kurulmuş olmasına rağmen Munzur Üniversitesi güzel gelişmeler kat ediyor. Bugün sizlerle, daha sonra öğretim üyeleriyle ve rektörümüzle yapacağımız görüşmelerde hep bu üniversiteyi nasıl daha ileriye taşıyacağız sorusuna cevap arayacağız" diye konuştu.

Öğrencilerle buluşmasının ardından Tunceli'de bulunan Hacı Bektaşi Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Cemevi'ni ziyaret eden YÖK Başkanı Prof.Dr.Saraç, burada Alevilik hakkında dedelerden bilgi aldı ve Üniversite bünyesinde Alevi-Bektaşilik Araştırmaları Enstitüsü açılması konusunda söz vererek, "Biliyorsunuz Üniversiteye YÖK olarak kadro verdik, sadece bu konularla ilgili araştırma yapsınlar diye. Pek çok Üniversitede, pek çok konuyla ilgili araştırma yapılsın diye. Araştırma görevlisi kadrosu istenirken biz burayı önceledik. Umarım bu faaliyetlerinizi sürdürürsünüz, geliştirirsiniz. O zaman biz de buraya enstitü düzeyinde bir merkez açarak tabiki bu bölgeye de katkı sağlar. Sizin faaliyetlerinize bir bakalım, sonra da diyelim ki, sonra da size enstitü düzeyine çıkaralım diyelim. Bu da YÖK'ün bir sözü olsun"diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın munzur üniveristesi ziyareti

-Öğrencilerle biraraya gelmesi

-Buradaki konuşması

-Cemevi ziyareti

-Cemevi dedesinden bilgi alıp, cemevini gezmesi

-Prof.Dr. Saraç'ın cemevinden ayrılması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: TUNCELİ, -

======================================================

3)KTÜ REKTÖRLÜĞÜ ÖNÜNDE 'RİNG OTOBÜS' ARBEDESİ

TRABZON Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ)Öğrenci Kollektifi üyesi bir grup, Yabancı Diller ve Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin yemekhaneye ulaşımının zorlaşmasından yakınarak, 'Ring otobüs' talebinde bulundu. Taleplerine olumlu yanıt alamayan ve sloganlar atarak eylem yapan öğrenciler Rektörlük binasına girmeye çalışınca, güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında kısa süreli arbede yaşandı.

Öğle saatlerinde KTÜ Yabancı Diller ve Edebiyat Fakültesi'ne ait kantinin önünde bir araya gelen Öğrenci Kollektifi üyesi öğrenciler, 'Ring otobüs' talebiyle rektörlük önüne kadar yürüdü. 'Beslenme hakkımız engellenemez' ve 'Bu ringe kaybetmek için çıkmadık' gibi pankartlar taşıyan, "Ringim yok, dersim çok, yemekhaneye gidecek vaktim yok" ve "Beslenmek hakkımız, söke söke alırız" sloganları atarak Rektörlük binası önüne kadar geldi. Grup adına açıklamada bulunan öğrencilerden Faruk Akkavak, daha önce A kapısının yakınlarında bulunan yemekhanenin dönemin başında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin yakınına taşındığını ve Yabancı Diller ve Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin yemekhaneye ulaşımının zorlaştırıldığına dikkat çekti, ulaşımın sağlanması için rektörlükten 'ring otobüs' talebinde bulundu.

REKTÖRLÜK BİNASINA GİRMEK İSTEDİLER

Açıklamaların ardından grup adına Faruk Akkavak ile Yasemin Irkıçatal adlı öğrenciler KTÜ Rektör Yardımcısı Hikmet Öksüz ile görüştü. Ancak görüşme sonrasında taleplerinin karşılık bulmaması üzerine eylemleri sürdüren ve rektörlük binasına girmek isteyen gruba özel güvenlik ve polis ekipleri müdahale etti. Kısa süreli arbedenin ardından rektörlük önünden ayrılan grup, kampüs içinde yürüyüş gerçekleştirdi. Rektörlük önünde son bulan yürüyüşün ardından talepleri yanıt bulana kadar mücadele edeceklerini söyleyen KTÜ Öğrenci Kollektifi üyesi öğrenciler pankartları rektörlük önüne bıraktıktan sonra dağ

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Yürüyüşten görüntüler

-Rektörlük önünde yapılan eylemden görüntüler

-Açıklamalar

-Yaşanan arbede

-Detaylar

HABER-KAMERA: TOLGA SAĞLAM/TRABZON-DHA

========================================================

4)MAĞARADAKİ KAZILARDA İNSAN VE HAYVAN KEMİKLERİ BULUNDU

MUĞLA'nın Milas İlçesi'ndeki İncirliin Mağarası'nda yürütülen kurtarma kazılarında, insan kemiklerine ve seramik parçalarına rastlanıldığı belirtildi. Milas'ın Gökçeler Mahallesi'nde yer alan, önceki araştırmalarda mağara girişindeki toprak zeminde ve içinde çok sayıda prehistorik ve antik dönem arasına tarihlenen seramik parçaları bulunan İncirliin Mağarası'nda, kurtarma kazıları başladı. Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla 1'inci derece arkeolojik ve 1'inci derece doğal sit olarak tescillenen mağaradaki çalışmaları, Milas Müze Müdürlüğü yürütüyor. Mağarada, bazı kişilerce kaçak kazılar da yapılmıştı. Milas Kaymakamı Fuat Gürel, Uyku Vadisi'nde yer alan, ilginç dev sarkıt, dikit, sütun ve damlataş havuzlarıyla kaplı olan toplam 345 metre uzunluğundaki mağarada yürütülen çalışmaları yerinde inceledi, basın mensuplarına bilgi verdi.

İncirliin'deki değerleri turizme kazandırmak amacıyla Güney Ege Kalkınma Ajansı ile Milas Kaymakamlığı olarak geçen yıl çalışma başlattıklarını söyleyen Gürel, Uyku Vadisi'nde ve mağara içerisinde yürüyüş yolları yapılarak, İncirliin Mağarası'nın içinin aydınlatıldığını söyledi. Gürel, "Aydınlatma ve çevre düzenlemesi çalışmaları sırasında bölgede insan kemiklerine ve seramik parçalarına rastlandı. Hocalarımız yaptıkları değerlendirmenin ardından bölgede bir kazı çalışması yapılması öngörüldü. Milas Müze Müdürlüğümüz gerekli izinleri aldıktan sonra burada bir çalışma başlattı. İki haftadan beri burada Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi hocalarının da danışmanlığında çalışmalar sürüyor. Seramik parçaları ve insan kemiklerinde yapılan incelemelerin ardından dönemleri hakkında kesin bilgilere ulaşılabilecek. Mağaramızın hem doğal yapısıyla beraber, kültürel yapısını da ortaya çıkarmış olacağız. Bu, mağaranın değerini de artıracak. Ayrıca bu alanın hangi tarihlere kadar yaşam alanı olduğunu da tespit etmiş olacağız" dedi.

BİLİMSEL ANLAMDA ÖNEMLİ ÇALIŞMA

İncirliin Mağarası'ndaki arkeolojik kazı ve sondaj çalışmalarının bilimsel açıdan çok önemli olduğuna değinen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler ise, "İncirliin'deki çalışmalar bilimsel anlamda çok önemli. Karia bölgesinde, özellikle bu kıyıya yakın kesimlerdeki dip tarihle ilgili bilgilerimiz son derece yetersiz. Bu bölgedeki gerek kömür havzasında yapılan kazılar, gerekse yürütülen yüzey araştırmaları sonucunda hem kıyı hem iç kesimlerde tunç çağında, yani milattan önce 3100 ve 1200 yılları arasında zengin bir yerleşme olduğunu biliyoruz. Ama bundan önceki süreçte yani neolitik ve kalkolitik çağ ile ilgi bilgilerimiz son derece yetersiz. Bu tür malzemelerin de İncirliin gibi yerlerden gelmesi çok yüksek. Zaten buradaki çalışmaların bir gerekçesi de o. Çalışmalarımızın amacı hem buradaki tahribatı önlemek hem de bilgilerin kurtarılarak zenginleştirilmesini sağlamak. Şuna kadar elde edilen bulgu ve bilgiler doğrultusunda raporlar yayınlanmadı ama buradaki buluntular geç kalkolitik dönemde bir yerleşme olduğu belli oluyor. Bu olasılıkla daha da erkene gidecek. ve Karia'nın dip tarihi ile ilgili bilinmezlere bir ışık tutacaktır. Bu bakımdan çalışmalar önemli" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

İncirliin Mağarası içerisinden görüntüler

Kazı çalışmalarından görüntü

Milas Kaymakamı Fuat Gürel ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler ile röp.

Uyku Vadisi'nin genel görüntüsü

Haber - Kamera: Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla),

==========================================================

5)EŞİNİ ÖLDÜRÜP, SEVGİLİSİNİ YARALAYAN KOCA: AĞIR TAHRİK ALTINDA BU SUÇU İŞLEDİM

MANİSA'daki evinden kaçan eşi 20 yaşındaki Gizem Bulut'u Eskişehir'de tabancayla öldürüp, sevgilisi 24 yaşındaki Ramazan Aktar'ı da ağır yaralayan 28 yaşındaki Ümit Bulut duruşmada, "Yuvamı kurtarmak için geldim, ağır tahrik altında bu suçu işledim" dedi.Olay, 30 Mayıs 2016 tarihinde Eskişehir'in Çamlıca Mahallesi'nde meydana geldi. Tesisatçılık yapan Ümit Bulut, 15 Ekim 2015 tarihinde Manisa'nın Turgutlu İlçesindeki evini terk edip sevgilisi Ramazan Aktar ile kaçan eşi Gamze Bulut'un Eskişehir'de olduğunu öğrendi. Eskişehir'e gelen Ümit Bulut, Çamlıca Mahallesi Arık Sokak'taki apartmanda oturan Gamze Bulut'u evde tabancayla ateş ederek öldürdü. Daha sonra aynı mahallede bir kahvehanede garsonluk yapan Gamze Bulut'un sevgilisi Ramazan Aktar'ı kahvehane önünde tabancayla ateş ederek ağır yaralayan Ümit Bulut, otomobile kaçarken kent çıkışında polis ekiplerince yakalandı. Bulut çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ümit Bulut'un yargılanmasına Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde davam edildi. Bugün yapılan ikinci duruşmaya tutuklu sanık Ümit Bulut'un yanısıra tabancayla yaralanan ve uzun süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen Ramazan Aktar da müşteki sanık olarak katıldı.

KENDİSİNİ YARALAYAN SANIKTAN ŞİKAYETÇİ OLMADI

Ramazan Aktar, Gizem Bulut ile evlenmeden önce de sevgili olduklarını belirtti. Kendisini yaralayan Ümit Bulut'tan şikayetçi olmadığını söyleyen Ramazan Aktar şöyle konuştu:

"Benim, Ümit Bulut'u telefonla tehdit ve hakaret ettiğim doğru. Gizem ile ilişkimiz Ümit ile evlenmeden başlamıştı. Biz sevgiliydik. Gizem'in erkek kardeşi yüzünden bizim evlenmemize engel oldular. Gizem'le anlaştık ve Eskişehir'e geldik. Gizem evli olduğu için onunla hiçbir şekilde cinsel ilişkiye girmedim. Eskişehir'de kahvehanede iş buldum. Olay günü ben kahvehanede çalışıyordum Gizem de evdeydi. Berbere çay götürüp kahvehaneye gelirken Ümit beni silahla vurdu. Ben Ümit'in kendi aklı ile geldiğine inanmıyorum. Ben Diyarbakır Silvan nüfusuna kayıtlıyım. Doğu'da bu şekilde cinayetler çok fazla. Namusumuza sahip çıkacağız diye bu yola başvuruluyor. Ben Gizem'in boşanmasını, boşandıktan sonra bir araya gelmeyi düşünmüştüm. Bizim yaptığımız haksızlık ama benim de bir hayatım kalmadı. Biz de sevdik. Kimse namussuzlukla suçlamasın. Kalbimize söz geçiremedik."

'YUVAMI KURTARMAK İÇİN GELDİM'

Eşini öldürmek, Ramazan Aktar'ı da öldürmeye tam teşebbüs suçundan 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan Ümit Bulut ilk duruşmada, "Eskişehir'e eşim ile barışmak ve yuvamı kurtarmak için gitmiştim. Gizem'e benden niye kaçtığını sordum. Bana hakaret ve küfür etmeye başladı. Dayanamadım, tahrik altında kaldım, Gizem'e ateş ettim. Daha sonra Ramazan Aktar ile çalıştığı kahvehane önünde karşılaştım. Bana ters baktı. El hareketi yapıp küfür edince 'Sen kimsin? Kimin karısını kaçırıyorsun?' dedim, rastgele ateş ettim" diye konuşmuştu.

Ümit Bulut bugünkü duruşmada, mahkeme heyetinin Ramazan Aktar'ın ifadesine bir diyeceğinin olup olmadığını sorması üzerine "Bizim orada töre diye bir şey yoktur. Ben Batı'da oturuyorum. Yuvamı kurtarmak için geldim. Ağır tahrik altında bu suçu işledim" dedi.

Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti duruşmayı 27 Aralık'a erteledi. Duruşma sonrası adliye önünde Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu adına basın açıklaması yapan avukat Pınar Çelik Arpacı, Gizem Bulut'un zorla evlendirildiğini, eşinin de törenin etkisi altında kalarak bu cinayeti işlemiş olabileceğini söyleyerek, davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Görüntü dökümü:

-----------------

-Avukat Pınar Çelik Arpacı'nın duruşma sonrasında adliye önünde konuşması,

-Başka bir avukatın konuşması,

-Tutuklu sanığın polisler tarafından adliyeye getilirken çekilmiş olan arşiv görüntüsü,

-Ölen kadının vesikalık fotoğrafı,

-Yaralanan sevgilinin vesikalık fotoğrafı bulunuyor.)

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

========================================================

6)YOZGAT'TA ZİNCİRLEME TRAFİK KAZASI: 4 YARALI

YOZGAT'ta 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 4 kişi yaralandı.

Kaza, Yozgat-Sorgun karayolunda meydana geldi. Bir tuğla fabrikasına giriş yapmak isteyen Adana plakalı TIR yolu kapatınca, arkadan gelen 63 B 4451 plakalı otomobil, bir minibüs ve bir TIR yolda durdu. Yolun kapalı olduğunu fark edemeyen Mustafa Doğan yönetimindeki 66 LY 380 plakalı kamyon, yol üzerinde bekleyen araçlara çarptı. Çarpmanın etkisiyle şarampole savrulan 63 B 4451 plakalı otomobilde bulunan 3 kişi ile TIR'a arkadan çarpan 66 LY 380 plakalı kamyonun şoförü Mustafa Doğan yaralandı.

Yaralılar, olay yerine gelen 112 sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Yozgat Devlet ve Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

Görüntü dökümü

----------------------

Kaza yerinden görüntü,

Hurda haline gelen otomobil ve kamyon,

Yaralı görüntüsü,

Görgü tanıklarının konuşmaları

Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, -

========================================================

7)PKK'NIN BOMBALI SALDIRININ EN KÜÇÜK MAĞDURU YAŞAM SAVAŞINI KAYBETTİ

DİYARBAKIR Merkez Bağlar İlçesi'nde bulunan Emniyet Müdürlüğü'nü ek binasına PKK'lı teröristlerin 4 Kasım'da bombalı araçla düzenlediği ve 12 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıda ağrı yaralanan 4 aylık Muhammed Can Eringin tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde yaşam savaşını kaybetti.

Bağlar İlçesi Aydın Arslan Bulvarı üzerinde bulunan Emniyet Müdürlüğü ek binasına 4 Kasım'da düzenlenen ve 12 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 100 kişinin yaralandığı PKK'nın bombalı intihar saldırısında ağır yaralanan 4 aylık bebek Muhammed Can Eringin de yaşam savaşını kaybetti. Patlamadan sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakımda tedavisi süren terörün en küçük mağduru Muhammed Can Eringin'ın yaşamını yitirmesi ile bombalı saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 13 oldu.

Ailesi tarafından cenazesi hastaneden alınan Muhammed Can Eringin, Yeniköy Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.

DHA-Genel - Türkiye-Diyarbakır - DİYARBAKIR,-

=========================================================

8)ERDEMLİ'YE YILIN İLK KARI DÜŞTÜ, ORMANCILAR SEDİR TOHUMU SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI

MERSİN'in Erdemli İlçesinde, havaların soğuması ile birlikte Toros dağlarının eteklerine yılın ilk karı düştü. Yağışın başlaması ile birlikte vatandaşlar kar görmek için yüksek kesimlere giderken, Orman İşletme Müdürlüğü de bölge koşullarında yetişebilen ve kıymetli olan sedir ağacı tohumu ekimine başladı.

İlçeye 50 kilometre uzaklıkta bulunan Toros Mahallesi Arpa Alanı mevkisinde kısa sürede kar kalınlığı 10 santime ulaştı. Bu arada, ormancılar da yağışın başlaması ile birlikte kar altına sedir tohumu ekimine başladı. Doğada bin yıl kalabilen, Lübnan'ın da bayrağında figürü yer alan sedir tohumu ekimine katılan Orman İşletme Müdürü İsmail Çelik şunları söyledi:

"Erdemli'de yılın ilk karının yağması ile birlikte kalperli sedir tohumu ekimi de başladı. İşletme olarak bu yıl 300 hektar alanda 70 ton sedir tohumu ekimi yapıyoruz. Kar yağmadan önce başlanılan sedir ekimimiz devam ediyor. Karla birlikte ekilen tohumları gelecekte büyük ağaçlar olarak doğamıza kazanılacak. Torosların 2000 rakımda olan Toros Mahallesi Arpa alanı mevksiinde çalışmalarımız yıl sonuna kadar devam edecek."

Mehmet DOĞANER / ERDEMLİ(Mersin),

====================================================

9)ULUDAĞ'DA OTOPARK SORUNU ÇÖZÜLDÜ

TÜRKİYE'nin en önemli kış turizm merkezlerinden olan ve özellikle kayak sezonunda otopark bulunmaması nedeniyle büyük bir trafik karmaşasının yaşandığı Uludağ'daki otopark sorunu çözülüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 1'inci ve 2'nci Oteller Bölgesi'nde yaptırılan toplam bin 400 araç kapasiteli 3 ayrı açık otopark ile bu sezon otel önlerine ve cadde üzerine park etme sorununun ortadan kalkacağı belirtildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, özellikle kayak sezonunda yaşanan trafik karmaşasına son vermek için önemli bir yatırım gerçekleştirdi. 2015 yılında 940 bini teleferikle olmak üzere bir milyon 605 bin kişinin ziyaret ettiği Uludağ'da, hafta sonları zirveye gelen araç sayısı 40 bine ulaşıyor. Zirvede, otopark olmaması yüzünden tatilcilerin araçlarını otel önlerine ve cadde üzerine park etmesi bir taraftan kayak yapmak isteyenlerin yürümesine engel olurken, bir taraftan da Uludağ'a yakışmayan görüntü kirliliğine yol açıyordu. Bu sorunun çözümü için düğmeye basan Büyükşehir Belediyesi, 2'inci Bölgedeki teleferik istasyonunun karşısına 800 araçlık, Oteller Camisi'nin yanında bulunan alana 400 araçlık ve Alkoçlar Otelin üzerine de 200 araçlık otopark alanı kazandırdı. Bu alanlar otopark olarak düzenlenirken, BURBAK tarafından işletilecek bu park alanları sayesinde otel önlerine ve cadde üzerine park edilmesine de izin verilmeyecek.

BAŞKAN VE BÜROKRATLARI İNCELEMEDE BULUNDU

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve Burbak yöneticileri ile birlikte bu sezon hizmete alınacak otopark alanlarında incelemelerde bulundu.

Yaşanan trafik ve parklanma karmaşasının Uludağ'a prestij kaybettirdiğini kaydeden Başkan Altepe, "Sayın Valimizin de girişimleriyle Büyükşehir Belediyemiz ve tüm kurumlarımızla işbirliği içinde Uludağ'ın tekrar cazibe merkezi olması için çalışmaları hızlandırdık" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Otoparklarda inceleme

-Başkan Altepe'nin açıklaması

-Detay görüntüler

BOYUT 297 MB

BURSA,

=================================================

10)TAHTALI DAĞI'NA SEZONUN İLK KARI YAĞDI

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'ndeki 2365 metrelik Tahtalı Dağı'nın zirvesine yılın ilk karı yağdı.

Kemer'de Toros Dağları'nın en yüksek noktalarından Tahtalı Dağı'nda dün akşam saatlerinde kar yağışı başladı. Sabaha kadar süren yağış sonrası zirvede kar kalınlığı 30 santime ulaştı. Hava sıcaklığının gündüz sıfırın altında 3, gece sıfırın altında 10 derece hissedildiği zirve tamamen karla kaplandı.

Olympos Teleferik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fatih Koyuncu, geçen yıllarda olduğu gibi özellikle kış döneminde kar özlemini gidermek isteyenlerin teleferikle Tahtalı Dağı zirvesine çıktığını belirterek, bölgenin bu yıl da uğrak yeri olacağını kaydetti.

Görüntü Dökümü

-----------

Teleferikten Tahtalı Dağı'nın görümü

Tahtlı 2365 metre yazısı

Tahtalı'dan Kemer'in görünümü ve çevreden kar detayları

Kar küreyen turistler

Teleferik kabinin kar kaplı zirveye çıkma anı

Olympos Teleferik Basın ve Halkla ilişkiler Müdürü Fatih Koyuncu kısa konuşma

Koyuncu'nun karın ne kadar olduğunu gittiği bölgede göstermesi

66 MB /// 02: 04"

Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Nazilli'de sağanak cadde ve sokakları suyla doldurdu, belediye başkanı özür diledi

Sağanak hayatı felç etti! Belediye başkanı sahaya inip özür diledi

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

title