Dha Yurt Bülteni-15

Afrin'in 5 köyü daha özgürleştirildi

TSK birlikleri ve ÖSO güçleri tarafından, 'Zeytin Dalı Harekatı'nın 53'üncü gününde, Afrin'in Mağaracık, Dermeşkanlı, Masaracık, Karabaş ve Aşağı Kefer Dali köyleri teröristlerden temizlendi.

Haber: KİLİS,

=============================================

Isparta, şehidini uğurladı

AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Göksel Koç (40), memleketi Isparta'nın Keçiborlu ilçesinde yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı askeri törenle, son yolculuğuna uğurlandı. Törende, şehidin 5 yaşındaki kızı Ecem Naz Koç, askeri üniforma giydi.

Doğubayazıt ilçesindeki Ağrı Dağı eteklerindeki Güngören köyü kırsalında, dün PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan evli ve 2 çocuk babası Uzman Çavuş Göksel Koç'un cenazesi, dün gece askeri uçakla Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na getirildi. Keçiborlu Devlet Hastanesi'ne konulan şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu, bu sabah Keçiborlu Belediyesi'ne ait cenaze aracıyla alınarak, Kozluca köyündeki baba evine getirildi.

5 BİN KİŞİ KATILDI

Türk bayraklarıyla donatılan baba evinin önünde şehit Uzman Çavuş Koç için helallik alındı. Bu sırada şehidin eşi Banu Koç, tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Alınan helalliğin ardından şehit Koç'un naaşı, Kozluca Köyü İlkokulu bahçesinde oluşturulan tören alanına getirildi. Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Isparta Valisi Şehmus Günaydın, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, Ak Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, şehidin yakınlarının yanı sıra çevre ilçe ve köylerden gelen yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

KIZI ASKERİ ÜNİFORMA GİYDİ

Bakan Süleyman Soylu, tören alanında şehidin annesi Meryem Koç, eşi Banu Koç, erkek kardeşi Ethem Koç ve kız kardeşi Selma Koç'a taziye dileklerinde bulundu. Şehidin kızları Sıla (13) ile Ecem Naz (5) da cenaze törenine katıldı. Törende küçük Ecem Naz askeri üniforma giydi. Şehidin yaşlılıktan dolayı Uluborlu ilçesindeki bir rehabilitasyon merkezinde kalan babaannesi Kezban Koç ise tören alanına sedye üzerinde getirildi. Şehidin özgeçmişinin okunmasının ardından öğle vakti cenaze namazı kılındı. Namazın ardından şehidin annesi Meryem, eşi Banu ve kızı Ecem Naz Koç, tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Göksel Koç'un cenazesi törenin ardından köy mezarlığındaki şehitlikte 1999 yılında Hakkari'de şehit olan Jandarma Komando Er Ramazan Yiğit'in mezarının yanına defnedildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin de şehidin mezarına toprak attı. Şehidin baba evinde ve cenaze töreni boyunca din görevlileri tarafından dua okundu. Şehidin ağabeyi Astsubay Başçavuş Ali Koç'un yaklaşık 10 yıl önce kızı ve eşinin öldüğü trafik kazası sonrası yatalak hale geldiği ve yaklaşık 2 yıl önce yaşamını yitirdiği, şehidin babası Şenel Koç'un ise 14 yıl önce hayatını kaybettiği ifade edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (ISPARTA)

-------------------

Tabuttan görüntü

Ailesi annesi eşi ve kız kardeşi ve çocuklarından görüntü

Bakan Süleyman Soylu'nun taziyede bulunması

Cenaze namazı

Namazdan görüntü

Anne, eşi ve kız kardeşinin tabuta sarılması

Çocukların tabutun yanında görüntü

Askerlerin tabutu taşıması

Kalabalıktan detay

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (BURDUR)

-------------------

Şehit evinden görüntü

Bayraktan görüntü

Kuran okunması

Cenazenin eve gelmesi

Helallik alınması

Tören alanından görüntü

Detay

Süleyman Soylu'nun gelişi

Aile başsağlığı dinlenmesi

Cenaze namazı

Annesinin ve eşinin tabuta sarılması

Cenazenin gidişi

Haber- Kamera: Mesut MADAN- Nurettin ARKAN/ISPARTA,

==============================================

Savcıyı vuran polis: Kürtçe ağır küfür edince kendimi kaybettim

ANTALYA'nın Korkuteli ilçesinde Savcı A. Kadir Küçüköner'i vuran polis memuru Turgut Avcı, "Savcı eşimle bana Kürtçe ağır küfür edince, kendimi kaybettim" dedi.

Korkuteli'de adliyedeki makam odasında Savcı A. Kadir Küçüköner'i tabancayla yaralayan polis memuru Turgut Avcı ve adliyede katip olarak çalışan eşi Şerife Avcı'nın yargılanmasına başlandı. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar Turgut Avcı, eşi Şerife Avcı ile avukatları katıldı. Savcı Küçüköner'in katılmadığı duruşmada, ilk olarak daha önce susma hakkını kullanan Turgut Avcı, dinlendi. Olay günü hasta eşini hastaneye götürdüğünü belirten Avcı, şunları söyledi: "Eşime savcı beyden izin almasını istedim. İzin aldığını söyleyince birlikte hastaneye gittik. Muayeneden sonra tahlil sonuçları için yeniden gelmemiz gerektiği söylendi. Eşimi adliyeye götürürken savcı bey aradı. Eşime doktorun ne dediğini sordu. Eşim de öğleden sonra tahlil sonuçlarını almaya gideceğimizi söyledi. Bunun üzerine savcı bey, 'Öğleden sonra bir yere gidemezsin, izin vermiyorum' dedi. Bunun üzerine eşimi adliyeye bırakıp, öğleden sonra sonuçları almaya yalnız gittim." Öğleden sonra eşinin kendisinden ilaçlarını ve raporunu istediğini söyleyen Turgut Avcı, bunun üzerine okuldan çıkan 2 çocuğunu da alarak adliyeye gittiğini söyledi. Savcı Küçüköner'in odasına girerek kendisi ve eşinin hasta olduğunu söyleyip, ilaçları gösterip raporu verdiğini anlatan Avcı, ifadesini şöyle sürdürdü: "Savcı Bey aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler sarf etti. 'Eşiniz yalan söylüyor, samimiyetine inanmıyorum' dedi. Eşime, 'Seni kimseyle değiştirmeyeceğim, eşek gibi çalışacaksın' ifadesini kullandı. Masanın üstündeki ilaçları eliyle iterek, 'Toplayın ilaçları, defolun gidin' dedi. Tam çıkacakken Kürtçe ağır bir küfür ettiğini duydum. Daha önce Diyarbakır'da görev yaptığım için ne söylediğini anladım. 10 yıllık eşimin yanında bana bağırması ve aşağılayıcı ifadeler kullanması nedeniyle kendimi kaybettim. Belimdeki beylik tabancamı çekerek ateş etmeye başladım. Şoka girmiştim daha sonrasını hatırlamıyorum."

'KENDİMDEN UTANIYORUM'

Savcı Küçüköner'in üst komşuları olduğunu ve aralarında samimiyet bulunduğuna dikkat çeken Turgut Avcı, çok üzgün ve pişman olduğunu söyledi. Avcı, "Böyle bir şey yaptığım için kendimden utanıyorum. Savcı Beye geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum" dedi. Şerife Avcı ise eşinin ifadesine benzer cümleler kullanarak, Savcı Küçüköner'in kendisine, 'Artık senin samimiyetine inanmıyorum. Çalışmamak için rapor alıyorsun. Seni kimseyle değiştirmiyorum. Bu işleri eşek gibi yapacaksın' dediğini söyledi. Şerife Avcı da savcının kendilerine Kürtçe küfür ettiğini, daha önce Hakkari'de eğitim gördüğü için söylenen küfrü anladığını kaydetti. Mahkeme başkanının, "Daha önceki ifadelerinizde böyle bir ağır küfürden neden bahsetmediniz" diye sorması üzerine Şerife Avcı, "Soruşturma evresinde olayın şokunu hala yaşadığım için Kürtçe küfür detayını söylemeyi unuttum" dedi. Kapıdan çıkmak üzereyken eşinin ateş ettiğini gördüğünü sözlerine ekleyen Şerife Avcı, "Eşime 'Yapma ne yapıyorsun' diye bağırdım ama mani olamadım" diye konuştu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Korkuteli Adliyesi'nde yazı işleri müdürü olarak çalışan Veli Caner, olay sırasında vurulan savcının odasında olduğunu, savcının sanıklara herhangi aşağılayıcı ifade kullanmadığını ve küfür etmediğini söyledi. Caner, savcının 'Eşek gibi çalışacaksın' dediğini de duymadığını belirtti. Savcı, sanıklardan Şerife Avcı'nın tahliyesine, eşi Turgut Avcı'nın ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Şerife Avcı'nın tahliyesine, polis memuru eşinin ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Cumhuriyet Savcısı A. Kadir Küçüköner, Korkuteli Adliyesi'ndeki makam odasında 10 Ekim 2017'de, aynı adliyede çalışan zabıt katibi Şerife Avcı'nın polis memuru eşi Turgut Avcı tarafından beylik tabancasıyla vurularak ağır yaralandı. Vücuduna 5 kurşun isabet eden Küçüköner, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alındı. Turgut Avcı ve eşi tutuklanırken, 20 günün sonunda tedavisi tamamlanan Küçüköner başka bir ile tayin edildi.

Haber: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=============================================

KHK'dan 'nakledilmesi' ibaresi çıkarıldı; Gemlik taşınmıyor /EK

BAŞKAN YILMAZ: DÖNÜŞÜM, TORBA YASAYLA TESCİLLENDİ

Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, deprem riski nedeniyle ilçenin, sağlam zeminli üst kesimlere taşınmasının önünü açan 696 sayılı KHK'nın geçici 25'inci maddesinde yer alan 'İlçe sakinlerinin halihazırdaki yerleşim yerlerinden nakledilmesinin zorunlu bulunması sebebiyle' ibaresinin yeni torba yasayla maddeden çıkarılmasına ilişkin açıklama yaptı. Başkan Yılmaz tarafından yapılan yazılı açıklamada, ilçede dönüşümün, torba yasayla tescillendiği belirtilerek, şöyle denildi: "Türkiye'de ilk defa deprem olmadan önlem almak için somut adım atıldı, bu da Gemlik'e nasip oldu. Bu düzenleme Gemlik için önemli bir fırsattı. Gemlik'in bir başarısıydı. Önemli bir çalışma süreci ve çaba sonrasında, Gemlik'in adına KHK çıkarıldı. 696 Sayılı KHK'da yer alan 'Nakil' kelimesi suiistimal edildi. Siyasi mülahazalar ve söylemler bankaları tedirgin etti,  kredi hususunda problemler yaşandı. Emlak sektörü de ister istemez bu durumdan olumsuz etkilendi. Gemlik'in önünü açan bir düzenlemenin daha fazla polemik konusu olmaması, emlak sektörünün ve bankacılık sektörünün kaygılarını gidermek için Torba Yasa ile KHK'da yer alan 'Nakledilmesi' ibaresi 'dönüşüm ve yeni yerleşim' olarak değiştirildi. Böylelikle en baştan beri telaffuz ettiğimiz ve yapmayı düşündüğümüz dönüşüm ve yeni yerleşim ibaresi yasaya eklenmiş oldu. Gemlik'te evvelce başladığımız ve uyguladığımız dönüşüm, resmiyet kazanmış oldu. Gemlik için deprem olmadan önlem almaya yönelik özel yasa çıkaran Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Başbakan Yardımcımız Hakan Çavuşoğlu'na, Bakanlarımıza, bölge milletvekilimize ve tüm milletvekillerimize çok teşekkür ediyorum. Artık Gemlik'in önü de açık, ufku da açık. Merkezi Hükümet, Büyükşehir ve Belediyemiz yatırımlarıyla her gün daha da yaşanabilir hale gelen Gemlik'imiz bölgenin parlayan yıldızı olacaktır. Gemlik halkımıza ve ülkemize hayırlı olsun."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz'ın açıklamaları

Haber: Hurşit TOPAL/GEMLİK (Bursa),

=============================================

Çaldıkları kamyonetle bozulan minibüslerini çekerek kaçan oto hırsızları yakalandı

İzmit'te kullandıkları minibüsün arızalanması sonucu, çaldıkları kamyonetle kendi minibüslerini çekerek kaçan oto hırsızları, polis ekiplerince yakalandı.

Olay 7 Ocak tarihinde Yeni Mahalle Bilgi Sokak üzerinde meydana geldi.  İddialara göre 2 şüpheli,  41 LH 848 plakalı kamyoneti çalarak kaçtı. Kamyonetinin çalındığını fark eden H.Y. polis ekiplerine haber verdi. Polis ekipleri bölgedeki mobesseleri incelemeye aldı. Mobese görüntülerinde çalınan aracın yanında bulunan minibüsün önünde halatla uğraşan iki kişi  olduğu belirlendi. Minibüsü takibe alan polis ekipleri, Çamlıca Gişeleri üzerinde çalınan aracın tespit edilen minibüsle birlikte, halata bağlı bir şekilde götürüldüğünü tespit etti. Minibüsün plakasını  PTS kayıtlarıyla eşleştiren polis ekipleri, ruhsat sahibini buldu. Ruhsat sahibi aracını 2 sene önce A.C.(50)'ye sattığını söyledi. Bunun üzerine harekete geçen Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü, Oto Hırsızlığı Büro  ekipleri adresini belirledikleri A.C.'yi Yenidoğan'da düzenlenen operasyonla yakalayarak gözaltına aldı. Polis merkezine getirilen A.C., suçunu itiraf ederek  kamyoneti düz kontak yapıp çalmaya çalıştıklarını fakat bunu başaramayınca halat yardımıyla kendi minibüslerine bağlayarak kaçırmaya çalıştıklarını, kaçtıkları esnada kendi minibüslerinin arızalanması üzerine çaldıkları aracı çalıştırmayı başardıklarını, kendi araçlarını çaldıkları araçla çekerek bölgeden uzaklaştıklarını  ve suçu A.D.(33)' ile birlikte gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği öğrenildi. A.C.'nin itirafı üzerine tekrar harekete geçen  polis ekipleri A.D.'yi İstanbul Ataşehir'de bulunan Ferhat Paşa mahallesinde yaptıkları operasyonla yakaladı. Çeşitli suçlardan iki kaydı bulunan A.C. ve yine çeşitli suçlardan 34 kaydı ve resmi belgede sahtecilikten araması bulunan A.D. Emniyet  Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Polis ekipleri çalınan kamyoneti bulmak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Yakalanan şüphelilerin adliyeye sevki

-Çamlıca gişelerinden araçların geçişleri

Haber: Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli),

================================================

Sarıgöl'deki liseden Mehmetciğe destek

Manisa'nın Sarıgöl ilçesindeki Milli Egemenlik Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde öğretmen ve öğrenciler, Zeytin Dalı Harekatı'ndaki Mehmetçiğe destek için araçlarla konvoy oluşturup, bedenleriyle Afrin yazarak destek verdi.

Aşağıkoçaklar Mahallesi'ndeki Milli Egemenlik Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde öğretmen ve öğrenciler, 30 araçlık konvoy yaptı. Zeytin Dalı Harekatı'nda görev yapan Mehmetçiğe desteklerini gösterdi. Araçları bayrakla süsleyen öğrenci ve öğretmenler, kornalar eşliğinde ilçede tur attı. Tur, Sarıgöl Kent Meydanı'nda son buldu. Burada topluluk, saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı'nı okudu. Öğrenciler daha sonra bedenleriyle Afrin yazarak, dev Türk bayrağı açtı. Öğrenciler tarafından kahramanlık şiirleri okundu. Etkinlik, şehitler için edilen dualarla son buldu. Sarıgöl Milli Egemenlik Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayten Beycan, "Zeytin Dalı Harekatı'nda kahramanca mücadele eden askerlerimizi destek için etkinlik yaptık. Vatanı için şehit düşen askerlerimizi saygı ile andık. Hepimiz birer Mehmetçiğiz" dedi. Sarıgöl Kaymakamı Çetin Kılınç, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıç, Şube Müdürleri Yasemin Oral, Mustafa Açıkgöz, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fergül Tatar, daire amirleri ve vatandaşlar da etkinliğe katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Öğrenciler araç konvoyu ile ilçe turu attı

Afrin yazısı yazdılar, Türk bayrağı açtı

Şehitler için dua etti

Genel ve Detay görüntü

Haber ve Kamera: Vehbi SARIHAN / SARIGÖL (Manisa),

================================================

Bolu'da polisin 'Atatürk' hassasiyeti

Bolu'da, Atatürk portrelerini yere koyarak satan 2 Iraklı genci, sivil polis, "Bizde 'Atatürk' yere koyulmaz" diyerek uyardı. Diyaloğa şahit olan vatandaşlar polisi alkışladı.

Bolu'nun en işlek Caddesi olan İzzet Baysal Caddesi'nde 2 Irak uyruklu genç, geçimlerini sağlamak için yere dizdikleri Atatürk portelerinin satışını yapıyordu. Bu sırada caddeden geçen Bolu Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde polis memurluğu yapan Ali Veysel portre satan iki gence rastladı. Sivil polis memuru, önce 2 Iraklı gence kimliğini göstererek polis olduğunu söyledi. Daha sonra sattıkları portredeki kişiyi tanıyıp tanımadıklarını sordu. Gençler, Atatürk'ü tanımadıklarını söyleyince, polis memuru Ali Veysel, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olduğunu anlatarak, "Atatürk bizde yerde durmaz. Yukarı kaldırın, yukarıda tutun. Atatürk'ü yere koymayın. Güzelce kaldırın yukarıda dursun. Biz zabıta değiliz. Satmana karışmıyoruz. Ama yere koymayacaksın." dedi. Iraklı gençler de polisin uyarısından sonra farkında olmadan böyle bir hata yaptıklarını ifade edip özür diledikten sonra portreleri bankın üzerine koyup satmaya devam etti. Bu sırada diyaloglara şahit olan vatandaşlar da polis memurunu alkışladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------

-Polis ile Iraklıların diyalogları

-Iraklıların portreleri kaldırmaları

Süre: 01: 56 Boyut: 15.7 MB

Haber: Murat KÜÇÜK/BOLU,