Dha Yurt Bülteni - 13

Bakan Soylu: 12-13-14 yaşındaki çocuk, Metina, Zap ve Kandil'e götürülüyorsa bunun sorumlusu benim

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, terörü bitireceklerini, ama esas meselenin terörden sonra, teröristi bitirdikten sonra sosyal politikaların ve ekonomik politikalar olduğunu belirterek, "Biz o kardeşlerimizin her birini bu memleketin hem eşit vatandaşları hemde en iyi yetişmiş vatandaşları yapmakla mükelefiz. Ben bugün İçişleri Bakanıyım, eğer bir ailenin 13 yaşındaki kızı, 12 yaşındaki evladı, 14 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Metina'ya, Zap'a, Kandil'e eğer götürülüyorsa bunun sorumlusu benim, ben bu sorumluluğu alıyorum"dedi.

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bir alışveriş merkezinde, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderiyle düzenlenen toplantıda bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı konuşmada, gelişen Türkiye'nin önünü kesilmek istendiğini belirtti. Ülkenin 40 yıldır bir terör hadisesiyle karşı karşı olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "İki elimizi başımızın arasına koyup bir düşünelim. Biz bundan ne elde ettik, kimin faydası oldu, bundan kim kazandı? Bir tarafta terörü yükseltmeye çalışanlar bir tarafta canla başla çocuklarımızı geleceğe taşımak isteyenler, bir tarafta kendilerine savaşçı bulmak isteyenler. Bir tarafta dinini, geleneklerini, göreneklerini bu coğrafya ne emrediyorsa onu öğrensin diyenler, diğer tarafta da belirli istismarlarla çocuklarımızın hayatını köreltip onlara insanlık dışı davrananlar. Bunların hepsini görüyoruz. Biz Allah'ın adaletine inananlardanız ve Allah'a teslimiz. Bu coğrafya iyilik coğrafyasıdır, bu medeniyet iyilik medeniyetidir"dedi. Terörün bitirilmesinde kararlı olduklarını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim meselimiz sadece teröristle mücadele değildir. Biz teröristle mücadele ediyoruz, edeceğiz de. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz ve en önemlisi milletimiz kararlı. Biz terörü bitireceğiz. Ama esas mesele terörden, teröristi bitirdikten sonradır. Teröristi bitirdikten sonra sosyal politikaların ve ekonomik politikalar da çok önemlidir. Biz o kardeşlerimizin her birini bu memleketin hem eşit vatandaşları hemde en iyi yetişmiş vatandaşları yapmakla mükelefiz. Ben bugün İçişleri Bakanıyım, eğer bir ailenin 13 yaşındaki kızı, 12 yaşındaki evladı, 14 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Metina'ya, Zap'a, Kandil'e eğer götürülüyorsa bunun sorumlusu benim, ben bu sorumluluğu alıyorum. Bu çocukların yeri annelerinin yanıdır. Benim evladım nasıl annesinin yanında büyümüşse o çocuğun da yeri annesinin ve babasının yanıdır. Bir babanın en büyük muradı eşiyle çocuğuyla olmasıdır. Devlet bunu sağlayabilme kabiliyetine sahiptir ve sahip olmalıdır."

BELEDİYELERE KAYYUM ATANMASI

İçişleri Bakanı Soylu, bölgede huzurun ve güvenin tesis edilmesinin ardından önemli bir yatırım hamlesinin olacağını da diule getirerek, "Dünyaya şikayet ettiler bizi 'Belediyelere el koydunuz' diye. Biz belediyelere el koymadık, teröre dayanak olan anlayışa el koyduk. Devlet olarak görevimiz bu bizim. Siz vergisini bu ülkenin birliğini ve berberliğini bozmaya çalışan PKK terör örgütüne göndereceksiniz. Buna müsaade ederseniz siz devlet olmazsınız. Kimse PKK'nın kölesi falan değildir. Böyle bir şey yoktur ve böyle bir şey olmayacaktır. Bizim senedimiz, birliğimiz İlay-ı Kelimetullah'ta tarif edilmiştir. Bizim bundan başka bir tarifimiz söz konusu değildir"diye konuştu.

Bakan Süleyman Soylu, Türkiye'yi Suriye politikasını eleştirilenlerin ne kadar yanılgı içerisinde olduklarının görüldüğünü de ifade ederek, "28 bin Suriyeli döndüğü Cerablus'ta güvenli şekilde yaşıyor. Onlar kendi ülkelerinde, kendi topraklarında yaşamak istediler. Türkiye eğer bugün El Bab'ta varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa sebebi, yerlerinden yurtlarından edinmiş insanları tekrar yerleri ve yurtları ile buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Bakan Soylu'nun toplanhtısından detaylar

-Bakan Soylu'nun konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Ali DİNLER/KIZILTEPE,-

=================================================

Bakan Akdağ: Sayın Kılıçdaroğlu milletin iradesinden korkuyor (2)

'TERÖRÜN KAFASINI DA EZECEĞİZ'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ordu'nun Fatsa İlçesi Kültür Sarayı'nda Ak Partili gençlerin katılımıyla düzenlenen serbest kürsü toplantısına katıldı. Burada gençlere seslenerek 16 Nisan'da yapılacak olan referandum için destek isteyen Bakan Recep Akdağ, terörü bitireceklerini söyleyerek "Hiç kimse heveslenmesin, Türkiye'nin önünü kesmeye yeltenmesin. O terörün kafasını da ezeceğiz. Adı ne olursa olsun, ister FETÖ olsun, ister PKK olsun, ister DAEŞ, DHKP-C olsun. Göz bebeğimiz cumhurbaşkanımızın söylediği gibi 'Topunuz gelin'. 16 Nisan'da Allah'ın izniyle biz güçlü bir Türkiye'ye uyanacağız. Burada hepimize iş, görev düşüyor. Özellikle gençlere çok görev düşüyor. Sizlerden bu referandumdan çok farklı bir gayret bekliyoruz. Herkesin yanına önümüzü ilikleyerek gideceğiz. Hiç kimse bizim için öteki değildir, kime oy vermiş olursa olsun" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber: Nedim KOVAN - Ferudun ALTUNTAŞ / ORDU,

============================================

Bakan Tezcan: Baykal'ın yurt dışı programını iptal etmesi demokrasi dersidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Antalya Milletvekilimiz Deniz Baykal, yurt dışı programını iptal etti. Bu bir demokrasi dersidir. 'Sen benim ülkemin bakanının evet propagandası yapmasına müsaade etmezsen, ben de oraya hayır propagandası yapmaya gelmiyorum' dedi. Şimdi bu dersi sadece biz almayacağız. Ben İktidar yetkililerinin de, hükümetin de bu dersi iyi okuması gerektiğini hatırlatmak istiyorumö dedi.

HAYIR DİYENLERE BÜYÜK SALONLAR VERİLMİYOR

Bülent Tezcan, partisinin Yozgat Gençlik Kolları tarafından düzenlenen toplantıyda yaptığı konuşmada, referandum sürecinde halkın sağ duyusu ve milletin ferasetinin hakim geleceğini söyledi. Tezcan, "Meclis dönemini milletten kaçırarak gizli kapaklı yürüttüler, şimdi kampanya dönemini de böyle yürütmeye çalışıyorlar. Türkiye'de haberlere bakın, gazeteler bakın. 'Evet' demenin serbest, 'hayır' demenin yasak olduğu bir Türkiye. 'Hayır' diyenlere büyük salonlar verilmiyor, küçük salonlar tahsis ediliyor. 'Hayır' diyenlere valilik yasak getiriyor, 'toplantı yapamazsın' diyor. 'Hayır' diyenlerin afişini asan belediyelere valilikler toplatıyor, 'kaldır bu afişleri' diyor. Dün Nevşehir'deydim, bugün Yozgat'tayım. Bakıyorum bugün bütün belediyelerin bilboardlarına, 'sayın Başbakan'ın afişiyle birlikte 'evet' diyoruz' afişleri var. 'Evet' demek serbest, hayır demek OHAL şartlarında direnene direne, itiraz ede ede, mücadele ede ede söylenecek bir şey. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, halkın sağduyusu, milletin feraseti hakim gelecek. Hayırlı bir sabaha uyanacağız" diye konuştu.

ALMANYA VE HOLLANDA'YA İTİRAZ EDECEK YÜZÜNÜZ KALMAZ

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın yurt dışı programını iptal etmesiyle ilgili de konuşan Tezcan, "Biz herkesin her yerde düşüncesini özgürce ifade edebilmesini, halka derdini rahatça, serbestçe anlatabilmesini istiyoruz. Türkiye'de de, yurt dışında da 'evet' diyenin de, 'hayır' diyenin de özgürce, serbestçe derdini anlatabilmesini istiyoruz. Referandumun amacı budur. Öyle olursa millet anlayacaktır. Şimdi sayın Adalet Bakanı, Yozgat milletvekilidir. Kendisi Almanya'da bir toplantı yapacak, 'Evet' propagandası yapmak üzere, yurt dışındaki vatandaşlara. Yasak getirildi, sonuna kadar kınıyoruz, sonuna kadar reddediyoruz. Yani yurt dışında bunun engellemesinden bizim memnun olmamız mümkün değil. Hollanda'da benzeri bir yasak, bir başka Bakan Nihat Zeybekçi için getirildi. Bunu da kabul etmiyoruz. Onun için Antalya milletvekilimiz önceki dönem genel başkanlarımızdan sayın Deniz Baykal yurt dışı programını iptal etti. Bu bir demokrasi dersidir. 'Sen benim ülkemin bakanının evet propagandası yapmasına müsaade etmezsen, ben de oraya 'hayır' propagandası yapmaya gelmiyorum' dedi. Şimdi bu dersi sadece biz almayacağız. Ben İktidar yetkililerinin de, hükümetin de bu dersi iyi okuması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Siz valileriniz eliyle 'Hayır' broşürü dağıtan gençleri toplayıp göz altına alırsanız, siz 'hayır' afişi asanlardan kalkıp da soruşturma başlatıp, afişleri kaldırtırsanız, valiler eliyle 'hayır' toplantılarını yasaklarsanız Almanya ve Hollanda'ya itiraz edecek yüzünüz kalmaz, onlara benzersiniz. Nasıl oraya itiraz ediyorsak, burada da aynı şekilde serbestçe propaganda yapılmasının önünü açacağız" diye konuştu.

MAĞDURİYET HİKAYESİ YARATMA PEŞİNDESİNİZ

Almanya ve Hollanda'nın kararları sonrası yine mağdur edebiyatı yapılmaya başlandığını ifade eden Bülent Tezcan, "Buradan da bir mağduriyet üretmeye başladılar. Çıkmış sayın bakan diyor ki; 'bize izin vermiyorlar. Bunun için her şeyden önce evet demek lazım'. İnsaf. 81 vilayette 'hayır' demeyi yasak ettiniz. Bir tane, iki tane ülkede, ki biz sizinle beraber itiraz ediyoruz. Buradan bir mağduriyet hikayesi yaratma peşindesiniz. Aklıma şu gelmiyor değil. 'Almanya hükümeti ile Hollanda hükümeti de mi 'evetçi' acaba.?' Niye diyeceksiniz. Bunlarda mı, 'bunların eline bir mağduriyet malzemesi verelim de 'evet' propagandası için ellerinde başka bir malzeme kalmadı. Bu sefer de bu malzemeyi kullansınlar diye işbirliği mi yapıyorlar diye aklıma gelir oldu. Niye öyle diyorum. Yöntem aynıb. Buradaki 'hayır'ı yasaklıyor, orada ki 'evet'i yasaklıyor. Farkınız yok ki. 15 sene mağdur edebiyatı ile geçti. Mağduriyet konusu tükenince yine mağduriyet konusu aradılar. Memleket başörtüsü konusunu tartışmazken, tartıştırmaya çalışıyorlar. Kimse ağzını açmıyor. Baktılar ağzını açan yok. Bırakın insanların giyim kuşamı ile uğraşmayın, bunun üzerinden siyaset yapmayın. Örten örtsün, örtemeyen örtmesin. Kimsenin bir şey dediği yok. Ama devletin tepesindekiler yine vatandaşın meşgul olmadığı gazete haberini tersine çevirip, oradan bir mağduriyet üretme peşine düştüler" dedi.

MİLLET, MEMLEKET VE VATAN MESELESİ

Referandum sonunda sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun herkesin anayasal sınırlar içerisine çekileceğini ifade eden Tezcan, "Bir referandum sürece yaşıyoruz. Bu bir siyasi parti sorunu değildir. İktidar-muhalefet sorunu değildir. Biz bu konuya CHP'nin sorunu, Ak Parti'nin sorunu, MHP'nin sorunu., ya da Saadet Partisi'nin sorunu diye bakmıyoruz. Biz soruna millet ve memleket meselesi, vatan meselesi diye bakıyoruz. Çünkü, 17 Nisan sabahı sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun, yine bu ülkede aynı şekilde İktidar hükümet etmeye, muhalefet muhalefet etemeye devam edecek. Herkes anayasal sınırları içerisine çekilecek. Toplum huzura kavuşacak, gerilim bitecek. Herkesin görevinin, yetkisinin ne olduğu Anayasa'da yazıyor, ona göre hareket edecek. Bundan sonra kimse 'ben şuradan geldim, buradan geldim, bu yetkiyi kullanırım' diyemeyecek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Tezcan'ın gelişİ

-Salondan görüntü

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın konuşması

Haber: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT,

=============================================

Bakan Ağbal: Mevcut sistem Türkiye'yi ileriye taşıyacak yapıda değil (2)

2B ÖDEMELERİ UZATILDI

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Sakarya'nın Serdivan İlçesi'ndeki bir otelde Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası üyeleriyle yemekte buluştu. Bakan Ağbal, 2B arazisi için başvuru yapan ancak ödemelerini aksatan vatandaşlara, son ödeme tarihlerinin 6 ay daha uzatıldığını müjdeledi. 7 Mart'ta son bulacak olan ödemeler için 6 ay daha süre verdiklerini belirten Bakan Ağbal, "Anlıyorum ki Sakarya'da da çok sayıda 2B arazisi var. Vatandaşlarımızdan bir kısmı zamanında müracaat etmiş ama ödemelerini yapmakta sıkıntı çekmiş. Taksitlerini ödememiş, peşinatını ödememiş 2B arazisini alma hakkını kaybetmiş. Bununla ilgili 7 Mart tarihinde normalde getirdiğimiz bir başvuru imkanı vardı ama o imkan bitiyor, yani 7 Mart tarihi geldiğinde artık ödemelerini aksatanlar bu sistemden çıkacaklardı. Fakat hükümet olarak bir karar aldık, inşallah Sakarya başta olmak üzere bütün vilayetlerimizde 2B arazisi olup da satın alma başvurusunu yapan, ancak ödemesini veya taksitini ödemeyen vatandaşlarımıza 6 ay daha imkan sağlıyoruz. Dolayısıyla 6 aylık süre zarfında ödemelerini yapabilecekler, yani Eylül ayına kadar bu ödemeleri ertelemiş oluyoruz. Yine 2B arazisi olup da bu araziyi almak üzere başvurmamış vatandaşlarımız vardı. Onların başvuruları da 7 Mart'ta bitiyordu. Bu konuda da inşallah hükümet olarak aynı uzatmayı yapıyoruz. Onu da 6 ay süreyle uzatıyoruz. Dolayısıyla Sakarya'da ki vatandaşlarımız ve Türkiye'de çeşitli illerde 2B arazisi olan vatandaşlarımıza böylelikle 6 ay süreli böyle bir imkan sunmuş oluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

Sakarya'da bir süredir kurulması için çalışmaları süren ikinci üniversitenin de kente kazandırılacağını söyleyen Ağbal, "Sakarya'da artık bir üniversite yeterli olmuyor. İnşallah Sakarya'da ikinci bir üniversiteyi kurmak üzere valimiz, milletvekilimiz, şehrin ileri gelenleri çok güzel bir gayret içerisindeler. Biz de bakanlık olarak buna destek veriyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Bakanın açıklamaları

Haber: Aziz GÜVENER / SAKARYA,

=============================================

ULUDAĞ'DA 'DRONE'LU GÜVENLİK ÖNLEMİ

TÜRKİYE'nin en önemli kış turizmi merkezi Uludağ, hafta sonu günübirlikçilerin akınına uğradı. Uludağ'da giriş çıkışlarda güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri, kontrollerde drone da kullanmaya başladı.

Bu sezon kar bereketinin yaşandığı Uludağ, kış festivallerinin ardından kar voleybolu etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Günübirlikçiler de hafta sonu güneşin yüzünü göstermesiyle Uludağ'a akın etti. Kar kalınlığının 115 santimetre, hava sıcaklığının da 10 dereceye yükseldiği Uludağ'da giriş ve çıkışlar jandarma tarafından denetleniyor. 'Drone' adı verilen havadan görüntüleme aracı da kullanmaya başlayan jandarma ekipleri bu sayede olumsuzlukları daha kısa sürede tespit ederek müdahalede bulunabiliyor. Zirvede düzenlenen kar voleybolu turnuvasında ilk kez kullanılan drone ile kışın pistler de kontrol edilecek ve kayıp kişilerin bulunmasında da kullanılacak.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Dron ile havadan çekim

-Jandarma ekiplerinin görüntüsü

Haber: Hüseyin TÜCCAR/BURSA, -

==============================================

Bakan Özhaseki'den Kayserispor'a moral ziyareti

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayserispor'a, bu akşam oynayacağı Kasımpaşaspor maçı öncesi moral ziyaretinde bulundu.

Kayserispor'un Karpuzatan'da bulunan tesislerine moral ziyaretinde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'yi, Kayserispor Başkanı Erol Bedir ve kulüp yöneticileri karşıladı. Başkan Bedir, Bakan Özhaseki'ye ziyaret ve desteklerinden dolayı teşekkür etti. Bakan Özhaseki, "Erol başkan ile bizim arkadaşlığımız yıllardır sürüyor. Kayserispor başkanlığını senelerce yaptım. Tabii bu işin zor tarafları çok. Canınızı sıkıp uykunuzu yitirdiğiniz zamanlar çok fazladır ama onun içinde de bir keyif vardır. Nihayetinde bu şehrin takımı. Bu şehirde Kayseri ismini taşıyan ne varsa sahip çıkmak lazım. Şehrimizi seviyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakan Özhaseki, Anadolu'daki şehirlerin birçok değeri ile beraber ayakta tutulmaya çalışıldığını kaydederek, "Bu şehirlerde gidişatı yönlendirmeye çalışırsınız. Her türlü iyi hareketini desteklersiniz. İşte şehir böyle ayakta kalır. Kayserispor'da zor günler geçirdi. Bunlar geride kaldı. Geçmişi kapatmak, uğraşmamak lazım. Takımı nasıl daha iyiye taşırız, geçmiş yıllarda olduğu gibi nasıl ilk 3 takım arasına sokarız hep bunun hesabını yapmak lazım. Sağolsun Erol bey zor bir yükün altına girdi. Bu yükün altından inşallah hep beraber kalkacağız" ifadelerini kullandı.

Kayserispor Teknik Direktörü Sergen Yalçın da, Bakan Özhaseki ile yaptığı sohbette, "Çok aşağıdan geldik. İnşallah bundan sonra daha iyi olacağız. Daha önümüzde 12 maç var. Hedefimiz tabi kümede kalmak. Çünkü takımı aldığımızda çok sıkıntılı bir süreç yaşadık. İnşallah bu şekilde gidersek ligi iyi yerde bitirmeyi planlıyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Bakan Özhaseki'nin karşılanması

-Bakan Özhaseki'nin konuşması

-Kayserispor Başkanı Erol Bedir'in konuşması

-Teknik Direkör Sergen Yalçın'ın konuşması

-Genel detay

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, DHA)

==============================================

Iğdır'a Mart ayının başlamasıyla baharın müjdecisi leylekler geldi.

Bu yıl ağır kış koşullarının yaşandığı Iğdır'da Mart ayıyla birlikte hava sıcaklığı arttı. Havaların ısınmasıyla baharın müjdecisi leylekler de gelmeye başladı. Her yıl Mart ayı ile birlikte gelen leylekler havanın aniden ısınmasıyla birlikte gelerek yuvalarındaki yerlerini aldılar. Valilik binasının üstünde yuva yapan iki leylek güneşin keyfini çıkarmaya başladı.

Iğdır'ın bu yıl ilk kez çok soğuk olduğunu söyleyen Doğukan Aras, "Kış mevsimi çok şiddetli geçti. Ancak cemrenin suya, toprağa düşmesiyle birlikte baharın müjdecisi leylekler görülmeye başlandı. Leyleği görünce 'bahar geldi' dedik. Sıcak havayı özlemiştik" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Valilik binasındaki leylekler

-Vatandaşlarla röp

Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,