Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-13

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

DAZKIRI'DA 2 KİŞİ YARALANDIDenizli'de 6,0 büyüklüğünde deprem (6)Denizli'de meydana gelen 6,0 büyüklüğünde deprem Dazkırı ilçesine bağlı Kızılören köyünde de şiddetli şekilde hissedildi.

DAZKIRI'DA 2 KİŞİ YARALANDI
Denizli'de 6,0 büyüklüğünde deprem (6)

Denizli'de meydana gelen 6,0 büyüklüğünde deprem Dazkırı ilçesine bağlı Kızılören köyünde de şiddetli şekilde hissedildi. Deprem nedeniyle köydeki birçok evde hasar oluştu. Evlerin duvarları ve çatılarında uçma ve göçükler meydana gelirken, deprem sırasında panikleyen 2 kişi düşerek hafif şekilde yaralandı. Dazkırı Kaymakamı Mesut Coşkun ve berberindeki heyet köye giderek hasar gören binalarda incelemelerde bulunurken, vatandaşlara da geçmiş olsun dileklerini iletti. Bölgede hasar tespit çalışmaları başlatıldı.

AFYON'DA KRİZ MASASI OLUŞTURULDU
Afyonkarahisar İl Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü'nde (AFAD) kriz masası Denizli ilinde meydana gelen depremin ardından toplandı. Vali vekili Dr. Mehmet Boztepe başkanlığında yapılan toplantıda AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan, Dazkırı, Evciler, Dinar ilçelerinde de hissedilen depremle ilgili bilgiler verdi. İl Emniyet Müdürü Gürsel Yıldız, İl Jandarma Komutanı Albay Hamza Çömez, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Dr. Gülsüm Doğan'ın da hazır bulunduğu toplantıda bölgede yapılacak çalışmalar ele alındı. AFAD ekipleri bölgeye sevk edildi.

'BAZI EVLERİMİZDE HASARLAR OLUŞMUŞ DURUMDA'
Toplantının ardından Vali vekili Dr. Mehmet Boztepe gazetecilere açıklamalarda bulundu. Dazkırı'nın Kızılören köyünde bacanın yıkılması nedeniyle 2 kişinin yaralandığını söyleyen Boztepe, "Afyonkarahisar'ımızda da Dinar ile Dazkırı ilçeleri başta olmak üzere bölgedeki çok sayıdaki yerleşim yerinde de hissedildi. Dazkırı ilçemize bağlı Kızılören köyümüzdeki bazı ilçelerimizdeki bazı evlerimizde hasarlar oluşmuş durumda. Şu ana kadar ciddi anlamda yıkılan ev olduğu konusunda kaymakamlıklarımıza bir bilgi gelmedi. Bölgedeki tüm kaymakamlarımızla görüştük ve hepsi şu anda sahada. Tek tek bölgedeki tüm köylerimizi takip ediyorlar. İki vatandaşımızda evlerin bacalarının yıkılmasından kaynaklı hafif yaralanmalar söz konusu. Onun dışında da Afyonkarahisar'da ciddi can ve mal kaybı yaşanmadığı görülüyor" dedi.

BÜTÜN EKİPLER SAHADA
Boztepe, bölgedeki sağlıklı bilgilerin alınması açısından da AFAD, jandarma, emniyet ve karayolları personellerinin sahada çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. Kötü bir haber almadan bu süreci atlatacaklarını ümit ettiklerini belirten Boztepe, açıklamanın ardından Dazkırı ilçesine hareket etti.

12 KİŞİLİK EKİP İLK ETAPTA YOLA ÇIKTI
Denizli'nin Bozkurt ilçesine ilk etapta 12 kişilik bir ekip gönderdiklerini vurgulayan AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan da şöyle dedi:
"Şu anda köpekli timlerimiz ve 2 ekibimiz Dinar ve Dazkırı'da. Ayrıca ekiplerimizi Denizli tarafına intikal ettiriyoruz. Öncelikli olarak ilk baştan itibaren 12 kişilik bir ekibimiz Denizli'nin Bozkurt ilçesine intikal etti."

BURDUR'DA MAKÜ BİNASINDA HAFİF HASAR OLDU
Denizli depremi nedeniyle Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin (MAKÜ) İstiklal Yerleşkesi'ndeki binaların duvarlarında hafif şekilde çatlamalar ve sıva dökülmeleri meydana geldi. Deprem sırasında binada bulunan personelin panikle dışarı çıkma çabaları ise güvenlik kameralarına yansıdı.

Satılmış AKKAŞ- Mesut MADAN/AFYONKARAHİSAR- BURDUR,

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Dinar)
--------------
Bölgede hasar gören binalardan görüntüler

HABER- KAMERA: Tahsin BAYTAR/DAZKIRI (Afyonkarahisar),

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Afyon)
--------------
Kriz merkezindeki çalışmalardan detay
AFAD ekiplerinden detay
Köpek timi yola çıkarken detay
Vali vekili Boztepe ile röp
AFAD İl Müdürlüğünden detay

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Burdur)
--------------
Güvenlik kamerası görüntüleri
GÖRÜNTÜ DURUMU: Link geçildi.

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

===============

Küçük çocuğa işkence soruşturmasında 'ihmal' iddiası

Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/ SAMSUN, -SAMSUN'da yaşayan Emrah A.(40), 7 yaşındaki oğlu Ömer Yusuf A.'ya, ayrıldığı eşi Ayla K. ile eski eşinin birlikte yaşadığı İnan K., tarafından işkence yapıldığını öne sürdü. Baba A., oğlunun Van Gölü'ne atıldığını, yüzme bilmesi sayesinde küçük çocuğun kurtulmayı başardığını iddia ederek, savcılık ve jandarma hakkında da soruşturmada ihmalleri olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

İlkadım ilçesi İlyasköy Mahallesi'nde yaşayan Emrah A., oğlu Ömer Yusuf A.'yı, 1 ay önce, yasal görme hakkını kullanması için ayrıldığı eşi Ayla K.'ya teslim etti. Ancak, daha sonra oğlundan haber alamadı. Polise başvuran baba, öğretmen olan eski eşinin, sevgilisi İnan K. ile birlikte çocuğuna işkence yaptığını, İnan K.'nin oğlunun elini matkapla deldiğini, vücudunu ısırarak yaraladığı öne sürdü. Baba, 1 hafta önce de oğlunun Van Gölü'ne atıldığını, çocuğun yüzme bilmesi sayesinde sudan çıktığını ve kendisini bulan ailenin durumu polis ile ve kendisine haber verdiğini iddia etti. Baba Emrah A., Cumhuriyet savcılığına da suç duyurusunda bulundu.

Baba A. olayla ilgili başlatılan soruşturmada Cumhuriyet savcılığı ve jandarmanın ihmali olduğunu iddia ederek, görevliler hakkında da savcılığa şikayetçi oldu.

Oğlunun işkence gördüğünü söyleyen Emrah A., "Oğlumun hayatını kurtaran aile, çocuğu polise teslim etmesine rağmen, çocuğumu savcılık kanalıyla jandarmaya teslim ettiriyorlar. Teslim eden aileyi susturuyorlar. Tutanaklardan da çıkartmak suretiyle, çocuğum 'dışarıda oynadığı' beyanıyla tekrar annesine veriliyor. Van'daki savcı ve jandarmadan şikayetçiyim. Çünkü çocuğumu kurtaran aileyi tutanaklardan çıkarmak suretiyle bunların ikisini de akladı. Aynı arabayla getirildiler. Çocuğuma yapmadıkları kalmamış buna rağmen savcılık ve jandarmada özellikle konuyu kapatıyorlar" dedi.

A., eşinden boşanmasının ardından oğlunun 5 yıldır yanında yaşadığını anlatarak, "Son üç yılda oğlunu görmedi. Mahkeme görme hakkı verdiği için, mecburiyetten çocuğumu annesine vermek zorunda kaldım. Verdiğimin üçüncü günü kendisine ulaşamam ve şikayette bulundum. Çocuğumun vücudu paramparça halde. Vücudunda diş izleri, elinde matkap izi var. Bir insana yapılmayacak şeyler yapmışlar. annesinin sevgilisi ağzıyla oğlumu tutup yatağa fırlatmış. En son Van Gölü'ne atmışlar" diye konuştu.

Ömer Yusuf A. ise annesinin ve İnan K.'nin kendisini dövdüğünü söyleyerek, "Beni ısırıp, fırlattılar. Vücudum yara oldu ve çok acıdı. Beni göle attılar. Yüzerek kurtuldum" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Çocuğun vücudundaki yaralardan detaylar
-Baba ve çocuktan detaylar
-Çocuğun röportajı
-Baba ile röportaj
-Samsun adliyesinin dışından detay
-Detaylar

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,

===================

Bisikletten düşen Abdullah yaşamını yitirdi

ANTALYA'nın Korkuteli ilçesinde bisikletten düşen Abdullah Batı (10), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Korkuteli Yeni Mahalle'deki yazlıklarında ailesiyle birlikte tatil yapan Abdullah Batı, dün saat 18.00 sıralarında bisiklet kullanırken düştü. Bisikletin gidonu karnına saplanan Abdullah Batı, ağır yaralandı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine gelen ambulansla ilçedeki özel bir hastaneye götürülen Abdullah Batı, buradaki müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak Abdullah Batı, doktorların çabasına rağmen sabaha karşı yaşamını yitirdi.
Abdullah Batı'nın babası Konyaaltı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Batı ve ailesi olayın ardından büyük üzüntü yaşadı. Mehmet Batı sosyal medyadan oğluyla birlikte olduğu bir fotoğrafını, "Boncuk gözlüm, babam, paşam, bir tanecik oğlum Abdullah'ım doyamadım sana. Biricik oğlum cennete uçtu. Cenazesi bugün öğle namazını müteakip Uzunoluk Mezarlığı'na defnedilecek. Allah'ım bizlere şefaatçi eyle" mesajıyla paylaştı.

TOPRAĞA VERİLDİ
Abdullah Batı için Uzunoluk Camii'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Kılınan namazın ardından Abdullah Batı'nın cenazesi Uzunoluk mezarlığında toprağa verildi. Abdullah Batı'nın babası Konyaaltı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Batı, cenaze sonrası taziyeleri kabul etti. Baba Mehmet Batı taziyeleri kabul ettiği sırada gözyaşlarını tutamadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Çocuğun bisikletten düştüğü yer
Cenaze töreninden görüntü
Babanın taziyeleri kabul etmesi

HABER- KAMERA: Adem DURMAZ/KORKUTELİ (Antalya),

==================

3 bin 600 yıllık batıkta kazı

ANTALYA'nın batısında, Akdeniz açıklarında 4 ay önce bulunan ve dünyanın en eski batığı olan 3 bin 600 yıllık gemide kazı çalışmaları başladı.

Antalya'nın batı kıyılarında Akdeniz açıklarında yaklaşık 4 ay önce tespit edilen ve M.Ö.15-16'ncı yüzyıla ait olduğu düşünülen, Tunç Çağı'na ait dünyanın en eski gemi batığında kazı çalışmaları başladı. Dünyanın en eski sualtı keşfi olarak adlandırılan batıktaki kazı çalışmaları, Uluslararası Sualtı Arkeoloji Enstitüsü, Teksas A&M Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi'nden uzmanlar tarafından Akdeniz Üniversitesi öncülüğünde, Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında yapılıyor.

TAM NOKTASI SAKLANIYOR
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, bulunduğu nokta sır gibi gizlenen batıktaki kazı çalışmasını gerçekleştiren heyeti, teknelerinde ziyaret etti. Yetkililerden bilgi alan Vali Karaloğlu, batıktan çıkarılan tarihi eserleri de inceledi.

DÜNYANIN EN ESKİ GEMİ BATIĞI
3 bin 600 yıllık gemi batığını sualtının 'Göbeklitepesi' olarak nitelendirdiklerini belirten Vali Münir Karaloğlu, "Batık bulunduğunda yüzeysel araştırmalar neticesinde, dünyanın bilinen en eski ticari batığı olabileceğini söylemiştik ve o zaman daha kazı başlamamıştı. Artık elimizde kazıdan elde ettiğimiz eserler de var. Şimdi bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz" dedi.

ÖNCEKİ EN ESKİ BATIK DA ANTALYA'DA
Daha önce bilinen  en eski ticari batığın da batı Antalya'da, Kaş Uluburun'da bulunduğunu hatırlatan Vali Karaloğlu, "Oranın kazısı tamamlandı. Şu anda oradan çıkan eserler, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Bu batığımız Uluburun'dakinden yaklaşık ikiyüzyıl daha eski bir ticari batık" diye konuştu.

3 TONA YAKIN BAKIR LEVHA
İlk tahminlere göre içinde yaklaşık 1, 5 ton ingot bakır levhanın olduğunu belirten Vali Karaloğlu, "Ama bugün aldığımız haberlere göre bu rakamın kazılarla birlikte daha da büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Belki iki katına çıkabileceğini hocalarımız söylüyor" dedi.

KEMER'E SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ KURULUYOR
Antalya sahillerinde bulunan sualtı değerlerinin sergilenmesi için Kemer'de bir sualtı arkeoloji müzesi planlandığını da belirten Karaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kültür ve Turizm Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz, turizm işletmelerimiz ki sadece oteller değil bütün işletmeleri içine alacak şekilde imece usulüyle, işbirliğiyle inşallah en kısa zamanda bu kazılarla beraber eş zamanlı olarak müzemizi de inşa edip, Kemer Sualtı Arkeoloji Müzemizde sergilemek istiyoruz" diye konuştu.

OXFORD VE TEKSAS'TAN BİLİM İNSANLARI DA VAR
Oxford ve Teksas üniversitelerinden bilim insanlarının da kazılara katıldığını dile getiren Karaloğlu, yapılan çalışmaların, uluslararası bir işbirliğinin de göstergesi olduğunu söyledi. Vali Karaloğlu, "Bu bölge zaten medeniyetlerin ilk şekillendiği yer. Sualtı arkeolojisi bakımından da en zengin bölgedir. Dar bir alanda bile onlarca batığı bulmak mümkün. En eski iki batığın birbirine yakın bölgelerde bulunması bir tesadüf değil. Medeniyetin bu bölgeden dünyaya yayıldığının en büyük kanıtıdır. Bu yüzden bu bölgede yapılacak sualtı arkeoloji müzesinin insanlık tarihi bakımından da çok değerli olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

TARİHİ ESERLER ÇIKARTILIYOR
Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hakan Öniz ise Kültür Bakanlığı'nın izinleriyle Akdeniz kıyılarında yürüttükleri arkeolojik sualtı araştırmaları sırasında M.Ö. 15 ya da  16'ncı yüzyıla tarihlenen batıktan önemli eserler çıktığını söyledi. Genç Tunç Çağı'nın dünyada uluslararası ticaretin başladığı dönem olduğuna dikkat çeken Oxford Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Bölümü'nden Dr. Linda Hulin ise şöyle dedi:
"Suriye- Mısır arasındaki ticareti gösteren yazılı kaynaklar ve yine Kaş yakınlarında bulunmuş Uluburun batığı, bu uluslararası ticaretin kanıtları arasında yer alıyor. Bize dönemin ekonomik sistemini de gösteriyor. Aynı zamanda Genç Tunç Çağı'nda büyük imparatorlar arasındaki ilişkileri gösteren en erken batık olması itibarıyla bu batık son derece önemli. Tabi aynı zamanda bakır ticaretini de göstermekte. Bakır olmadan büyük sarayların inşaatlarını gerçekleştirmek ve silah imal etmeniz o dönemde mümkün değildi. Bu batığı dünyanın en erken ticaret gemisi batığı olarak nitelendirebiliriz" diye konuştu.

KÜLTÜREL MİRASA ÇOK BÜYÜK KATKI
Ziyarete katılan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ise deniz altındaki bulguyla dünyanın en eski ticari batığına sahip olmanın kültürel mirasa son derece önemli bir katkı sunduğunu söyledi. Başkan Ayık, "Biz otelciler olarak, bölgedeki yatırımcılar olarak tabii ki böyle bir şeye duyarsız kalmamamız mümkün değil. Bizim kültürel mirasımıza katkıları, tüm insanlıkla paylaşılması da son derece önemli. Bu yüzden bu batıktan çıkan eserlerin sunulacağı, insanlarla buluşturulacağı önemli bir yatırımı da Kemer'de gerçekleştirmek istiyoruz. Dünyanın belki de en önemli su altı müzelerinden bir tanesi olacak. Bunun inşasında da bölgedeki yatırımcılar olarak taşın altına elimizi sokacağız" dedi.

AHTAPOT SÜRPRİZİ
Ziyarette kazı çalışmalarında çekilen görüntüleri Vali Karaloğlu ile paylaşan Doç Dr. Hakan Öniz, yaptıkları kazıda sualtında yaşayan birçok canlı türünün onlara eşlik ettiğini belirtti. Görüntülerde bir ahtapotun, kazı çalışması yapan arkeloğun hemen yanı başında durduğu görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Batıktan kazı yapılması (sualtı görüntüsü)
Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun batığı tekneden izlemesi
Kazı heyetinden açıklama
Münir Karaloğlu açıklama
Kazı ekibi detay

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Antalya-DHA)

===================

Sağlıksız nargilelere imha

MERSİN'in merkez Mezitli ilçesinde zabıta ve polis ekiplerinin gerçekleştirdiği denetimde işletme ruhsatı bulunmayan ve yasaya uygun sunum yapmayan kafe ve işyerlerinde el konulan nargile ve tütünler yediemine teslim edildi.

Mezitli Belediyesi kamuoyunda da büyük destek gören kafelere nargile baskınlarına devam ediyor. Mezitli Belediyesi Zabıta ekiplerinin, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleriyle ortak gerçekleştirdiği çalışmada işletme ruhsatı bulunmayan ve yasaya uygun sunum yapmayan kafe ve işyerlerinde nargile denetimi gerçekleştirdi. Denetimlerde el konulan nargile ve tütünler yediemine teslim edildi.

Vatandaşların huzur ve güven içerisinde sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdürebilmeleri için çalıştıklarını belirten Belediye Başkanı Neşet Tarhan, vatandaşlardan gelen şikayetler ve yetkililerin incelemeleri sonrası tespit ettikleri işletmelerde denetleme yaptıklarını söyledi. Yapılan denetimlerde, eksiklik tespit edilen işletmelere cezai yaptırım uygulandığı ve nargile, tütün gibi mamullerin el konularak yediemine teslim edildiğini ifade eden Başkan Tarhan, "Söz konusu halkımızın sağlığı ve refahı olduğu müddetçe hiçbir kanunsuz oluşuma izin vermemiz mümkün değildir. Ekiplerimiz çok hassas bir biçimde çalışmışlar ve tespit ettikleri alanlarda denetimler yapmışlardır. Halkımızın huzuru ve sağlığı için denetimlerimize ara vermeden devam edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Mezitli Zabıta Müdürlüğü binası
-El konulan nargileler
-Zabıta araç üstündeki nargileleri gösterirken
-Zabıta ve görevliler nargileleri indirirken
-Teslim tutanağı düzenlenmesi
-Zabıtanın konuşması

(BOYUT: 130 MB) (SÜRE: 3 DK)

Haber-Kamera: MERSİN,

=============================

Tekirdağ'da Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi eserler ele geçirildi

TEKİRDAĞ'da jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonda  Roma ve Bizans dönemlerine ait aralarında  mermer yazıtın da bulunduğu tarihi eserler ele geçirildi, 4 şüpheli gözaltına alındı.

Tekirdağ Il jandarma Komutanlığı ekipleri, yaptıkları çalışmada tarihi eser kaçakçılığı yapan şüphelileri belirledi. Jandarma, Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesi'nden alınan kararla birlikte, tarihi eserlerin bulunduğunu belirlediği merkez Süleymanpaşa ilçesinin İnecik ve Otmanlı ile Şarköy ilçesinin İstiklal Mahallesi'ndeki adreslere eş zamanlı operasyonlar düzenledi.

Operasyonlarda Roma ve Bizans dönemlerine ait 1 mermer yazıt, 1 mermer obje, 24 gümüş sikke, 111 tunç, bronz ve toprak parça olmak üzere toplam 135 tarihi eser niteliğine sahip obje ile 1 dedektör ele geçirildi.

Tarihi eserlerle ilgili gözaltına alınan  M.Y.(36), Ş.S.(62), C.S.(38) ve R.Ş.(60) adlı şüphelilerle ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
Tarihi eserler toplu halde
Eserlerden detaylar

Haber: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-

==========================

Doğal sit alanına HES projesinin iptal edilmesi sevindirdi

RİZE'nin Fındıklı ilçesinde doğal sit alanı Çağlayan Vadisi'nde yapımı planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) projesi için başlatılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci, proje alanının, 'Kesin Korunacak Hassas Alan' içerisinde kaldığı gerekçesiyle durduruldu. Karar, yöre halkını sevindirdi.

Tarihi ahşap evleri, kemer köprüleri ve zengin bitki örtüsüne sahip Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca 2008 yılında 1'inci derecede doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alındı. Vadide yapılmak istenen HES projeleri de verilen hukuk ve çevre mücadeleleri ile iptal edildi. Vadide yeni bir HES projesi için ÇED süreci başlatıldı. 14 bin metrekarelik ormanlık alan içerisine yapılması planlanan proje için 8 Ağustos'ta halkın görüşüne başvurulacağı duyuruldu. Bugüne kadar verdikleri çevre ve hukuk mücadelesi ile vadilerini koruduklarını belirten çevreciler ve yöre halkı, HES yapımına karşı olduklarını belirtti.

KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, HES projesinin ÇED başvuru dosyası incelenerek, projenin 'Kesin Korunacak Hassas Alan' içerisinde kaldığı, yapılması halinde olumsuz çevresel ve sosyal etki yaratabileceği gerekçesiyle ÇED sürecini sonlandırıldı. Karar, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından kamuoyuna duyuruldu.

Fındıklı Derelerini Koruma Platformu Sözcüsü Hüseyin Acar, projenin iptal edilmesinin doğru bir karar olduğunu, ancak mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydetti. Acar, "Bu projeyi iptal ettiler, ama başka zaman yine HES için gelecekler. Tepki gösteriyoruz, vazgeçiyorlar, sonra yine geliyorlar. Biz bunu 14 yıldır yaşıyoruz. Biri geliyor, biri gidiyor. Ne şimdi, ne de sonra yaşam alanlarımıza müdahale etmelerine izin vermeyeceğiz. Buralar bizim yaşam alanımız. Burası 'korunacak alandır, sit alanıdır' diyoruz. Burada yaşayan birçok canlılar var diyoruz. Bizi rahatsız etmeyin. Biz tarihte atalarımızdan aldığımız bu toprakları ve suları gelecek kuşaklara temiz olarak bırakmak istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Toplananan kalabalık

Açıklama yapılması

Detaylar

Haber-Kamera: Adem AKATİN RİZE-DHA


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title