Dha Yurt Bülteni-13
Afrin'e dönüşe el yapımı patlayıcı engeli ZEYTİN Dalı Harekatı ile pazar günü teröristlerden temizlenen Afrin'e dönmek isteyen sivillere güvenlik gerekçesiyle bugün izin verilmedi.
Afrin'e dönüşe el yapımı patlayıcı engeli
ZEYTİN Dalı Harekatı ile pazar günü teröristlerden temizlenen Afrin'e dönmek isteyen sivillere güvenlik gerekçesiyle bugün izin verilmedi. Afrin girişinde önlem alan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birlikleri ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri, teröristlerin kaçarken bıraktıkları el yapımı patlayıcıların bulunarak imha edilmesinin sağlıklı yürütülmesi için sivillere izin vermedi. Bunun üzerine binlerce Afrinli geçici olarak kaldıkları yerlere dönerken, ilçede yağmalanan malzemelere el konulup, hırsızlık yapanlar tutuklandı.
TSK tarafından 20 Ocak'ta, Suriye'nin Afrin bölgesinin terör örgütlerinden temizlenmesi için Zeytin Dalı Harekatı başlatıldı. Harekat kapsamında belde, köy ve stratejik noktaları temizlenen Afrin'in ilçe merkezi de geçen Pazar günü TSK ve ÖSO güçleri tarafından kurtarıldı. Afrin'in teröristlerden kurtarılmasının ardından ÖSO güçleri kutlama yaparken, haberi alan binlerce kişi de ilçeye akın etti. Ancak, Afrin'e gelen bazı art niyetli kişiler fırsattan yararlanarak kapalı olan sivillere ait ev ve iş yerlerindeki malzemeler ile araçları çaldı. Dün de yine çok sayıda art niyetli kişi aynı amaçla ilçeye geldi ama ÖSO güçleri ile TSK birlikleri bu kişilere izin vermedi. Yaşananlar üzerine kentin çıkış noktasında önlem alan ÖSO güçleri, sivillere ait ev ve iş yerlerine girip yağma olayına karışan çok sayıda şüpheliyi gözaltına alıp tutukladı, çalınan mallara da el koydu.
HIZLI TEMİZLİK YAPILACAK
Teröristlerden temizlenen ilçeyi dolaşmak isteyenler ile evlerine dönenlerin oluşturduğu yoğunluk sırasında, birçok noktada terör örgütünün döşediği el yapımı patlayıcılar infilak etti. Ölen ve yaralananların olduğu patlamaların ardından TSK'nın uzman birliklerinin incelemesinde, ilçenin neredeyse her köşesinde ev, iş yeri ve yolların tuzaklanmış patlayıcı dolu olduğu belirlendi. Güvenlik riskinin yüksek olduğunun saptanmasıyla, arama tarama ve imha çalışmasının seri ve sağlıklı yürütülmesi kararlaştırdı. Alınan bu karar doğrultusunda Afrin'e bu sabah itibarıyla girişlere izin verilmedi. Kısa sürede ve seri şekilde ilçenin tuzaklanmış patlayıcılardan arındırılarak sivillerin dönüşüne imkan sağlanacağı bildirildi.
BİNLERCE AFRİNLİ, İLÇE GİRİŞİNDEN DÖNDÜ
Harekat süresince yapılan çağrılar üzerine, terör örgütünün baskısından kaçarak Azez ve çevresindeki güvenli noktalara giden binlerce Afrinli de sabah saatlerinden itibaren yeniden evlerine dönmek istedi. Kamyon, kamyonet ve traktörlere yüklü eşyalarıyla dönmek isteyen sivillere, ilçe girişinde zırhlı araçlarla barikat oluşturan TSK ve ÖSO güçleri izin vermedi. Sivillere kentin güvenli olmadığı belirtildi ve ekiplerin sağlıklı çalışma yaparak kimsenin zarar görmemesi için biraz sabretmeleri istendi. Afrinli siviller de güvenlik güçlerinin açıklamasının ardından kendilerini teröristlerden kurtardıkları için teşekkür ederek geçici olarak kaldıkları bölgelere döndü.
YAĞMACILARIN ÇALDIĞI MALZEMELER SAHİPLERİNE GERİ VERİLECEK
Afrin'in kurtarılışı sırasında yaşanan sevinç ortamını fırsat bilerek sivillere ait araç ve malzemeleri çalan çok sayıda şüpheli de TSK ve ÖSO güçlerince yakalandı. Şüpheliler tutuklanarak Azez'deki cezaevine konulurken, çaldıkları malzemeler ise Kefer Cenne köyü yakınlarındaki bir depoda toplandı. Buradaki malzemeler tasnif edilerek yüklendikleri TIR ve kamyonlarla yeniden sahiplerine teslim edilmek üzere Afrin'e gönderildi. Bu arada, alanda bulunan çok sayıda araç ve motosiklet de bölgeye gelen sahiplerine teslim edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------
Sivillerin içinde olduğu kamyonetler
ÖSO askerlerinin kontrolleri
Sivillerle röportaj
Genel ve detay
Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ/SURİYE,
==============================================
Göbeklitepe'de yürütülen iş makineli çalışmaya ölen kazı başkanının eşinden tepki
ŞANLIURFA'da, dünyanın en eski anıtsal tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe'de sürdürülen iyileştirme çalışmaları tepkiye neden oldu. Geçirdiği kalp krizi sonucu 2014 yılında yaşamını yitiren kazı eski başkanı, Alman arkeolog Klaus Schmidt'in eşi Çiğdem Köksal Schmidt, arkeolojik alana beton döküldüğünü, kalıntıların ise iş makineleriyle ezildiğini ileri sürdüğü görüntüleri, sosyal medyadan paylaşıp, tepki gösterdi.
Türkiye'de ve dünyada son dönemdeki en önemli arkeolojik keşiflerden Göbeklitepe'de, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca yürütülen çatı örtüsü ve canlandırma merkezi yapımı çalışmalarında sona yaklaşılıyor. Yaklaşık 18 yıldır ziyaretçilere kapalı tutulan ve yakın zamanda çelik çatı projesinin tamamlanmasının ardından ziyarete kısmen açılan Göbeklitepe'de, çevre düzenlenmesi çalışmaları da sürdürülüyor. Yaklaşık 20 yıl Göbeklitepe'nin kazı çalışmalarını yürüten ve 2014'te geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Klaus Schmidt'in çalışma arkadaşı ve eşi Çiğdem Köksal Schmidt, arkeolojik alana beton dökülen, kalıntıların ise iş makineleriyle ezildiği görüntüleri, sosyal medya üzerinden paylaştı. Schmidt, Göbeklitepe'nin 'F yapısı' (Kaya tapınağı) denilen bölgenin hemen yanına beton döküldüğünü, Neolitik döneme ait mimari kalıntılara 3 metre uzaklıkta bulunan alanın iş makineleriyle ezildiğini ileri sürdü.
Çiğdem Köksal Schmidt, eşi Klaus Schmidt'in yapılmasını istemediği, Göbeklitepe'yi tahrip edecek her şeyin gerçekleştirildiğini savunarak, "Yüzeyde bir şey görmeyince altında da bir şey yok sanıyorlar" dedi. Schmidt, ayrıca çalışmalar sırasında arkeolog, bakanlık temsilcisi ya da müze görevlisinin alanda olmadığına öne sürdü.
'BENDEN BAŞKA KİMSENİN CANI ACIMIYOR MU?'
Eşiyle birlikte 20 yıldır bölgede kazı çalışmalarını yürüttüklerini, eşinin ölümünün ardından bu görevi bırakmak zorunda kaldıkları belirten Çiğdem Köksal Schmidt, sosyal medya hesabından beton ve iş makinelerinin çalıştırıldığı Göbeklitepe'den fotoğraflar da paylaşarak, şunları kaydetti:
"Benden başka kimsenin canı acımıyor mu? Burası Göbekli tepe. Taze beton dökülen alanın yanı başında görülen 'F yapısı' (Kaya tapınağı) adını verdiğimiz alan, üzerinde iş makinalarının eze eze bitiremediği alan da hemen bu neolitik döneme ait mimari kalıntıların üç metre ilerisinde, orada yüzeyde bir şey görmeyince altında da bir şey yok sanıyorlar ama orada da 15 cm. derinlikte ana kaya üzerinde Neolitik döneme ait izler var. 2013 yılında başlayan ahşap yürüme yolu projesinin bir kısmını sökmüşler, neden, başka bir güzergah saptamışlarmış. Yeni saptanan güzergah tam da Klaus'un ziyaretçi yoğunluğu yönelmesin diye ferah tuttuğu bir alanda. Eski tren yollarından kalma ahşaplarla yürüme yolunu aşağıdaki ziyaretçi merkezinin oraya kadar kesintisiz yapacağız, sit alanına kesinlikle beton dökmeyiz, asfalt yapmayız demişlerdi Klaus hayattayken. Onun yapılmasını istemediği, Göbeklitepe'yi tahrip edeceğini bildiği her şeyi koştura koştura yapıyorlar. Bu sabah Göbeklitepe'yi ziyaret ettiğimde nasıl hızlı bir tahribat vardı anlatamıyorum. Ben tahribat diyorum, onlar Doğuş yol yapıyor, proje böyle diyorlar. Bir tane arkeolog, bakanlık temsilcisi, müze görevlisi yok alanda. Bir arkeolog neredeyse çevre gezisi yaparken bile ancak bakanlık temsilcisi ile hareket edebilirken, ihale alan inşaat şirketlerine SİT alanlarında süresiz dolaşım ve ne istersen onu yap izni mi veriliyor?"
FİRMA YETKİLİLERİ: ÇALIŞMALAR TİTİZLİKLE YÜRÜTÜLÜYOR
Göbeklitepe'de yürüyüş yolu ve çevre düzenlenmesi için yürütülen çalışmalarda, kazı alanında hasara yol açmadan inşaata devam edildiğini bildiren firma yetkilileri ise söz konusu yüzeydeki alana, metrelerce uzunlukta, keçeye benzer halı serdiklerini kaydetti. Yetkililer, alanda daha önce bulunan ve yıprandığı gözlenen tahtaların yerine yeni tahta konulacağını, çimento döküldüğü iddia edilen yerlerin ise halının üzerine dökülen yerler olduğunu ileri sürerek, çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı.
UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ'NE GİRMESİ BEKLENİYOR
Öte yandan Göbeklitepe kazı alanında devam edilen restorasyon çalışmalarında, tarihi eserlerin bulunduğu bölgeye 6 milyon 600 bin euroluk bedelle koruma amaçlı çatı yapıldı. Ziyarete açılan Göbeklitepe'ye, bu yıl turizm sezonunda yerli ve yabancı turistlerin yoğun katılımının beklenildiği öğrenildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından dünyanın en eski tapınak merkezi olarak kabul edilen ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'nin, gelecek yılın başında asıl listeye alınması için çalışmalar yürütülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
Tarihi Göbeklitepe
İş makinalarının çalışmaları
Göbeklitepe yolunda çalışan işçiler
Kamyondun kilit taşı dökmeleri
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
======================================
Esrar içerken suçüstü yakalanan öğretmen, açığa alındı
ELAZIĞ'ın merkeze bağlı Yurtbaşı beldesinde arazide bir çukurda, uyuşturucu madde kullanırken jandarma tarafından suçüstü yakalanan 4 şüpheliden, beden eğitimi öğretmeni A.Y., hakkında idari soruşturma başlatılarak açığa alındı.
Merkez Yurtbaşı beldesi Gürpınar Mahallesi Üçdutluk mevkiinde, arazide şüpheli şahısların olduğu yönündeki ihbar üzerine jandarma ekipleri harekete geçti. Bölgeye giden ekipler, arazideki bir çukurda, kova diye tabir edilen yöntemle uyuşturucu madde kullanan A.Y. ile M.K., N.K. ve A.K.'yi suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan şüphelilerin üzerlerinde de bir miktar esrar ele geçirildi. Şüphelilerden A.Y.'nin Palu ilçesine bağlı Baltaşı köyünde beden eğitimi öğretmeni olduğu ortaya çıktı. 4 şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Elazığ Milli Eğitim Müdürü Fevzi Gürtük, öğretmen A.Y.'nin hakkında başlatılan idari soruşturma kapsamında açığa alındığını belirterek, "Milli Eğitim olarak idari soruşturma başlattık. Konu zaten savcılığa intikal etmiştir. Esrar içerken yakalanan kişi Elazığ'ın Palu ilçesine bağlı Baltaşı köyünde bulunan bir okulda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapıyor. Gerekli işlemleri başlattık ve hemen açığa aldık" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Çukurdan Görüntü
-Çukardaki şahısların Görüntüsü
-suçüstü yakalama Görüntüsü
Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ, -
=================================
Baldızının kızına cinsel istismarda bulunan 70 yaşındaki sanığa 37,5 yıl hapis
EDİRNE'nin Keşan ilçesinde, 2016 yılında 16 yaşında olan baldızının kızı E.E.'ye cinsel istismarda bulunmakla suçlanan Hikmet Pamuk (70), tutuklu yargılandığı davada, 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplam 37, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Keşan'ın Akhoca Köyü'nde çiftçilik yapan, evli ve 2 çocuk babası Hikmet Pamuk, 2010 yılında 10 yaşında olan baldızının kızı olan E.E.'ye tacizde bulunmaya başladı. Hikmet Pamuk, ilerleyen süreçte de E.E. ile tehdit ve cep telefonuyla çektiği görüntülerle şantajda bulunarak köydeki evin yanı sıra Keşan'daki bir evde zorla istismarda bulunmaya devam etti.
E.E., 2016 yılında yaşadıklarına dayanamayarak durumu ailesine anlattı. Bunun üzerine aile, Keşan Cumhuriyet Başsavcılığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na giderek Hikmet Pamuk'tan şikayetçi oldu.
Yakalanarak, gözaltına alınan Pamuk, küçük kızla para karşılığı ilişkiye girdiğini savunarak, tehdit ve şantaj suçlamalarını kabul etmedi. Pamuk, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu.
İSTİSMARI KAYDA ALMIŞ
Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına tutuklu sanık Hikmet Pamuk ve avukatı katıldı. Duruşmada gelen yazı cevaplarının okunmasının ardından duruşma savcısı, önceki celse verdiği mütalaasını tekrarladı. Mütalaada mağdurun eniştesi olan sanığın, torunlarıyla arkadaş olması nedeniyle evine gelip bazen yatıya kalan E.E.'ye, 2010 ve 2011 yılları içerisinde cinsel davranışlarda bulunmaya başladığı belirtildi. Mütalaada ayrıca sanığın yaşı küçük mağduru babasına şikayet edeceği şeklinde tehditlerde bulunduğu, 2011'den 2016'ya kadar mağdurla zorla birlikte olduğu hususlarına yer verildi.
37,5 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
Mütalaada son olarak, sanığın kastının yoğunluğu, suçu işleme biçimi, mağdur üzerindeki etkileri ve meydana getirdiği zarar göz önüne alınarak sanığa verilecek cezada alt sıradan uzaklaşılması talep edildi. Hikmet Pamuk'un avukatı savunmasında E.E.'nin soruşturma ve yargılama aşamasındaki beyanlarının çelişkili olduğunu ileri sürerek, dosyada baştan beri mağdurun beyanları doğrultusunda müvekkilinin aleyhine olabilecek delillerin toplandığını ifade etti.
Sanık Hikmet Pamuk ise sağlık sorunları yaşadığını belirterek tahliyesinin talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Hikmet Pamuk'un tahliye talebini reddederek, 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplam 37, 5 yıl hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜNÜ:
-----------------------------
Arşiv
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL / Keşan (EDİRNE)
=====================================
Boşandığı eşinin kocasını, Kaymakamlıkta bıçakladı
ADAPAZARI Kaymakamlığı'na elinde bıçakla giren Eyüp Şener (34), boşandığı eşinin kocası Bekir Aksin'i (36) bacağından bıçakladı.
Olay öğle saatlerinde, Karaosman Mahallesi Eksi Hendek Caddesi'nde bulunan Adapazarı Kaymakamlığı binasında meydana geldi. Bekir Aksin eşiyle birlikte kaymakamlığın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı birimine bir işlem için geldi. Bu sırada kaymakamlık binasına giren Eyüp Şener, içeride boşandığı eşinin kocası Bekir Aksin'e saldırdı. Üzerindeki bıçağı çıkaran Eyüp Şener, Bekir Aksin'i sol bacağından bıçakladı. Bekir Aksin yere yığılırken, ilk müdahaleyi kaymakamlıkta bulunan vatandaşlar yaptı. Eşini kanlar içerisinde gören kadın sinir krizleri geçirerek, boşandığı eşine hakaretler savurdu. Bir vatandaş üzerindeki kemeri çıkarıp, kan kaybını durdurmak için yaralının bacağına sardı. Kaymakamlığa gelen 112 Acil ekibi yaralanan Bekir Aksin'i Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Bekir Aksin tedavi altına alındı.
Olaydan sonra kaymakamlık binasında polise teslim olan Eyüp Şener, emniyet müdürlüğüne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Saldırganın götürülüşü
Ambulansın çıkışı
Kaymakamlıktan detaylar
Haber-Kamera: Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),