Dha Yurt Bülteni - 12
Bakan Soylu: Kızlarımız bir daha dağa giderse Allah bana bu İçişleri Bakanlığını haram etsin ÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Kars'ta muhtarlarla yaptığı toplantıda terörizimle yapılan mücadeleyi anlatırken, Güneydoğu'da 13,14,15 yaşlarındaki kızların dağa götürülmelerini anlattı.
Bakan Soylu: Kızlarımız bir daha dağa giderse Allah bana bu İçişleri Bakanlığını haram etsin
ÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Kars'ta muhtarlarla yaptığı toplantıda terörizimle yapılan mücadeleyi anlatırken, Güneydoğu'da 13,14,15 yaşlarındaki kızların dağa götürülmelerini anlattı. Kızların bir daha evlerine dönmemelerini sağlamak için taciz edildiğine dikkati çeken Bakan Soylu, "Kars'ta söylüyorum, sizlerin huzurunda söylüyorum; Eğer o kızlarımız bir daha dağa giderse, Allah bana bu İçişleri Bakanlığını haram etsin, haram etsin, haram etsin" dedi.
Kars Harakani Havalimanında Vali Rahmi Doğan, AK Parti Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey, Belediye Başkanı MHP'li Murtaza Karaçanta, İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın ve partililer tarafından karşılanan Süleyman Soylu, valilikte güvenlik toplantısına katıldı.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Vali Rahmi Doğan, Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanı Hasan Yiğit ile birlikte kaymakamların katıldığı güvenlik toplantısının ardından Bakan Soylu, köy ve mahalle muhtarlarıyla Kültür ve Turizm İl Müürlüğü Konferans Salonu'nda bir araya geldi.
Alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Bakan Soylu, terörizm, FETÖ ile mücadele konularını anlattı. Bundan sonra ülkede kimsenin darbe yapmaya kalkışamayacağını vurgulayan Bakan Soylu, bu konuda hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmamasını istedi. Tedbirlerin en üst düzeyde ve en uç noktada olduğuna işaret eden Soylu, FETÖ'yle ilgili olarak devletin bütün kademelerinde bulunan hainlerin teker teker temizlendiğini belirtti.
SOYLU: HATAY'DA KAZA SONUCU BİR EVLADIMIZ ŞEHİT OLDU
Hatay'ın Hassa İlçesi Çardak Yaylası'nda düzenlenen operasyon sırasında Jandarma Astsubay Çavuş Niyazi Elçin'in şehit olduğunu, 1 asker ile 1 polisin yaralandığını hatırlatan Soylu, bu konuda şunları söyledi:
"Sabahleyin talihsiz bir olay yaşadık. Gece saat 02.00 civarlarında bu Çemça-Madur gibi bizim mücadele ettiğimiz alanlardan bir tanesinde on yıllardır da özellikle Akdeniz'de ülkemizin başına bela olan bölgenin tamamında operasyon yapabilmek için bir taraftan polis özel hareketamız, bir taraftan jandarmamız giderken maalesef bir kaza sonucu bir evladınız orada şehid oldu. Allah mekanını cennet eylesin ve bugün şimdi de gelen bir haberle Hakkari'nin Çukurca'da yine kahraman güvenlik güçlerimiz uzunca bir araştırmadan sonra 9 tane teröristi etkisiz hale getirdi. Ne yaparlarsa yapsınlar, kim karşımızda olursa olsun, ne ortaya koyarlarsa koysunlar, ister ağır silah ister hafif silah desteği sağlasınlar, ister PKK'lısı gelsin ister DHKP-C'si gelsin, ister ağır silahlar versinler ne verirlerse versinler bilmenizi istiyorum ki çatlasalar da patlasalar da buraları huzur merkezi yapacağız. Burayı turizim merkezi yapacağız. Burayı hayvancılığın merkezi yapacağız. Türkiye'deki kardeşliği, birliği, beraberliği sağlayacağız. Bunu bilmenizi istiyorum. Bize itimat edin, bize güvenin. İnşallah hep birlikte bunu sağlayacağız ve gerçekleştireceğiz."
13,14,15 YAŞLARINDAKİ KIZLAR NASIL DAĞA ÇIKARILIYOR?
Güneydoğu'yu adım adım dolaştıklarına dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gitmedikleri yer kalmadığını bildirdi. Süleyman Soylu, çocuk yaştaki genç kızların dağlara çıkarıldığını ifade eden Soylu, bu konuda şöyle konuştu:
"Bakınız Güneydoğu'da da adım adım dolaşıyoruz, gitmediğimiz yer kalmadı. Burada da söylüyorum, sizlere de anlatıyorum; Bugünler gelir geçer ne kadar yapacağız ne kadar yaşayacağız bunu Allah bilir. Biz Cenab-ı Allah'a teslimiz, çünkü biz Müslümanız, elhamdülillah. Ama şuramıza (yüreğimize) hançer saplanıyor. 13 yaşında, 14 yaşında, 15 yaşındaki kızlarımızı annelerinin kucağında sevgiye ihtiyacı olan o kızlarımızı dağa çıkarıyorlar. Orada da 65 yaşında 70 yaşında o iğrenç adamların, o mağaralarda yaşayan, hayvan gibi yaşayan o adamların karşılarına çıkarıyorlar. Kimine fiziğine göre etek giydiriyorlar, kimine fiziğine göre pantolon giydiriyorlar, sonra da taciz ediyorlar. Bir daha 'annelerinin, babalarının yanına yüzleri tutup gitmesinler' diye. Burada Kars'ta söylüyorum, sizlerin huzurunda söylüyorum; Eğer o kızlarımız bir daha dağa giderse Allah bana bu İçişleri Bakanlığı'nı haram etsin, haram etsin, haram etsin. Biz değerlerimizin sahibiyiz, bizler gelip geçeriz ama bu memleket bu fırsatı bir daha bulamaz, bir daha bulamayacaktır. Bu kararlılığı bulamayacaktır, bu lideri bulamayacaktır. Bu fırsatı hep beraber değerlendireceğiz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Bakanın konuşması
-Salondan genel ve detaylar
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,
============================================
Kılıçdaroğlu: O insanları insan olarak değerlendirmek mümkün değil (2)
KILIÇDAROĞLU: BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ İLE KONUŞTUM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Derneği'nce düzenlenen "Referandum Sonrası Türkiye Siyasetinde Gelişmeler" konulu panele katılmak için geldiği Bursa'da, İzmir Buca'dan kiraladıkları midibüsler ile Marmaris'e giderken, Muğla-Marmaris karayolunda meydana gelen ve 23 kişinin öldüğü kaza ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Kaza nedeniyle Buca Belediye Başkanı ve Marmaris Belediye Başkanı ile görüştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Elim bir kaza. Buca'dan bazı vatandaşlarımız tuttukları otobüslerle Marmaris turu düzenliyorlar. 23 vatandaşımız, annemiz, çocuğumuz hayatını kaybetmiş durumda. 8 ağır yaralı olduğu ifade ediliyor. Gerek Marmaris, gerek Buca Belediye Başkanlarımız olayın bütün ayrıntılarını öğrenmeye ve aileleri ve cenazeleri tekrar İzmir'e taşıma konusunda çaba harcıyorlar. Allah'tan rahmet diliyoruz. Hepimizin başı sağolsun. Hayatını kaybeden çocuklarımız ve annelerimiz açısından ifade edeyim. Sabırlar diliyorum. Başka söylenecek bir şey yok" dedi.
Görüntü dökümü
-------------------
-Kılıçdaroğlu'nun basın açıklaması
Haber: Faruk KAHRAMAN / BURSA,
============================================
Şehit oğlu Doğan Güneş'in mutluluğuna Türkiye ortak oldu
ŞIRNAK'ın Cizre İlçesi'nde, 2015 yılında terör örgütü PKK mensuplarıyla çıkan çatışmada yaralanan ve tedavi gördüğü GATA'da şehit düşen Özel Harekat Polisi Ahmet Atilla Güneş'in oğlu Doğan Güneş'in İzmir'in Gaziemir İlçesi'nde düzenlenen sünnet düğününe Türkiye'nin birçok yerinden çok sayıda kişi katıldı. Babasıyla gurur duyduğunu söyleyen Doğan Güneş, "Beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim" dedi.
Cizre'de 22 Aralık 2015'te bölücü terör örgütü PKK ile girdiği çatışmada yaralanan ve bir hafta sonra tedavi gördüğü GATA'da şehit düşen Özel Harekat Polisi Atilla Güneş'in cenaze töreninde gözü yaşlı fotoğrafla Türkiye'nin hafızasında uzun süre yer edinen oğlu Doğan Güneş'in, sünnet töreni Gaziemir'de Festival Düğün Salonu'nda gerçekleştirildi. Babasının şehit düşmesiyle ertelenen sünnet düğünü akrabalar arasında yapılması planlanırken, davetiyenin sosyal medyada paylaşılmasıyla İzmir'den ve Türkiye'nin birçok ilinden katılım oldu. Şehit ailesini yalnız bırakmayan vatandaşlar Doğan Güneş'in mutluluğuna ortak oldu. Güneş ailesinin evinden başlayan konvoy İzmir Adnan Menderes Havalimanı içerisindeki özel harekat binasının önünden geçti. Daha sonra Gaziemir'e dönen konvoydan inen Doğan Güneş beyaz ata binerek mehter takımı eşliğinde Akçay Caddesi'nden sünnet töreninin yapılacağı salona geldi. Törene Gaziemir Kaymakamı Yaşar Dönmez, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan katılırken, çok sayıda polis katılarak şehit arkadaşlarının oğlunu yalnız bırakmadı.
"ONLAR ŞAHADETE ULAŞTI"
Törende konuşan şehit Ahmet Atilla Güneş'in eşi Sibel Gümüş, "Ben buraya gelen herkesle, tüm Türkiye ile gurur duyuyorum. Babası düğün gününü almıştı. Ancak nasip olmadı, göremedi. Bizim aklımızda 30-40 kişiyle kendi aramızda küçük bir sembolik düğün yapmak vardı. Doğan'a da sünnetlik giydirmeyi düşünüyorduk. Ama Türk halkı bizi yalnız bırakmadı. Mutlu günümüzde yanımızda oldu. Şehit eşi olarak yalnız olmadığımızı anladım. Herkese teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki eşim ve tüm şehitler şahadete ulaştı. Ben buna inanıyorum" dedi.
"HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Babasının cenaze törenindeki gözü yaşlı fotoğrafla hafızalara kazınan Doğan Güneş ise, "Beni yalnız bırakmayan sünnetime gelen herkese teşekkür ediyorum. Beni yalnız bırakmadılar. Biraz heyecanlıyım ve mutluyum. Sünnet arabasını çok beğendim. Güzel hediyeler aldım" diye konuştu.
"BABAMIZIN YOKLUĞUNU HİSSETTİRMEDİLER"
Şehidin diğer oğlu Alperan Güneş ise, "Benim sünnetimi babam çok güzel bir şekilde yapmıştı. Çok mutlu olmuştum. Kardeşimi de devlet ve milletimiz yalnız bırakmadı. Mutlu olduğu çok güzel bir sünnet düğünü oldu. Bizi yalnız bırakmayan herekse teşekkür ediyorum. Babamın yokluğunu hissettirmediler" dedi.
OTOSTOP ÇEKEREK GELDİLER
Davetiyenin sosyal medyada paylaşılmasının ardından Türkiye'nin farklı illerinden vatandaşlar sünnet düğününe katıldı. Sinop'tan otostop çekerek geldiğini belirten Hüseyin Baynal, "Şehidimiz için üzerimize düşen görevi yapmaya geldik. Sinop'tan otostop çekerek geldim. Türkiye'nin neresinden olursa olsun gelerek sosyal sorumluluk görevimizi yaptık" dedi. Yine otostop çekerek Eskişehir'den gelen Orkun İriçağıl da, "Mesafelerin önemi yok. Önemli olan bugün kardeşimizin yanında olmak" dedi. Manisa'dan gelen Erkan Özdemir ise "Akrabam değil ama bugün burada olmak istedim. Şehidimizle ve onun güzel oğluyla gurur duyuyoruz" diye konuştu. Sünnete İzmir'den katılan Semiha Üstünoldu, "Vatanımız için şehit düşen polisimizin oğlunu yalnız bırakmadık, bırakmayız. Onunla gurur duyuyoruz" derken, Vildan Ulusoy ise, "Doğan bizim de oğlumuz. Onun bu mutlu gününde yanında olmak istedik. Allah vatanımızı ve vatanı için görev yapan herkesi korusun. Bütün partiler AK Partilisi, CHP'lisi MHP'lisi birlik olsun. Birlik olalım" dedi. Sünnet töreni mevlit ve Kuran-ı Kerim okunmasıyla sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Konvoydan görüntü
Doğan Güneş ile röportaj
Sibel Güneş ile röportaj
-Alperan Güneş ile röportaj
Vatandaşlarla röportaj
Sünnet töreninden görüntü
Doğan Güneş'ten görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Yasin TİNBEK / İZMİR,
===============================================
Otomobil, motosiklete çarptı: 1 Ölü, 1 yaralı
TOKAT'ın Erbaa ilçesinde otomobilin arkadan motosiklete çarpması sonucu yaşanan kazada 43 yaşındaki Ekrem Çakır öldü, 15 yaşındaki kızı Leyla Çakır yaralandı.
Kaza saat 14.30 sıralarında Erek Mahallesi Karayaka Bulvarı, Organize Sanayi Kavşağında meydana geldi. Kızı Leyla Çakır'ı ilçe yakınındaki mesire alanına gezmeye götüren Ekrem Çakır'ın kullandığı 60 EJ 229 plakalı motosiklete, Organize Sanayi kavşağında aynı yönde seyreden 46 yaşındaki Nurcan Erdönmez'in kullandığı 55 AP 542 plakalı otomobil arkadan çarptı. Ekrem ve Leyla Çakır motosikletten düşerek yaralandı. Çevreden kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede Ekrem Çakır'ın olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Kazada yaralanan Leyla Çakır, olay yerine gelen ambulansla Erbaa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Otomobil sürücüsü Nurcan Erdönmez gözaltına alındı. Organize Sanayi Bölgesinin güvenlik kameralarına yansıyan kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Kaza yerinden görüntüler
-Otomobil ve motosikletin ile yerdeki cesedin görüntüsü
-Ekiplerin çalışmaları
-Kaza ananı gösteren güvenlik kemarası görüntüsü
-Ölen kişinin fotosu
Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),
===============================================
TÜRKONFED 39'ncu Girişim ve İş Dünyası Konseyi Diyarbakır'da toplandı
DİYARBAKIR'da DİSİAD'ın ev sahipliğinde yapılan TÜRKONFED 39'ncu Girişim ve İş Dünyası Konseyi toplantısında Türkiye'nin önemli iş insanları ile 80 ilden işadamları bir araya geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik toplantıda yaptığı konuşmada, "Diyalogun çözümün mimarı olmasını sağlayacak koşulların oluşturulması gerekiyor" dedi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ise, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan göçün yarattığı kayıbın 70 milyar lira olduğunu belirterek, "İç göçten kaynaklanan bu kayıpları daha verimli alanlara yönlendirilmesi için planlı bir ekonomik ve sosyal politikalar uygulaması elzemdir" diye konuştu.
TÜRKONFED 39'uncu Girişim ve İş Dünyası Konseyi Diyarbakır'da toplandı. DOGİNSİFED ve DİSİAD'ın ev sahipliğinde organize edilen konsey toplantısına Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AK Partili ve CHP'li milletvekilleri, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Vali Hüseyin Aksoy ve 80 ilden iş dünyası temsilcisi katıldı.
Türk politika ve iş dünyasının önde gelen temsilcilerini Diyarbakır'da buluşturan toplantıda TÜRKONFED ve İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) işbirliği ile hazırlanan ve Türkiye'de kentler bağlamında gelişim dinamiklerini ortaya koyan, "Kent Bölge: Yerel Kalkınmada Yeni Dinamikler-Türkiye'nin Kentlerinden Kentlerin Türkiyesi'ne" raporu da açıklandı. Rapor, TÜRKONFED ve İPM tarafından hayata geçirilen Yerel Demokrasi ve Yerel Yönetişim Forumu'nun ilk ürünü olması ve sürdürülebilir kalkınmanın bölgesel kalkınmadan başlayacağını kent-bölge ekonomisi çerçevesinde irdelemesi açısından da önemli tespitler içeriyor.
BAYSAL: BUZDOLABINDAKİ SÜRECİ ODA SICAKLIĞINA ÇIKARTMALIYIZ
Diyarbakır'ın ve bölgenin içinden geçtiği sıkıntılı dönemde şehre olan bağlılıklarının bir kat daha arttığını ifade eden DİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, "Ülkemizdeki tüm siyasi aktörleri ve kurumları da Kürt sorununda, diyalog kanallarının tekrardan oluşması için üzerlerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Bu ülke hepimizin ve hepimiz bu topalaklarda eşit şekilde yaşamalıyız. Farklı dillerimiz, düşüncelerimiz, farklı kültürlerimiz olsa da, bir bütün olarak bu ülkenin sahipleri olduğumuzu unutmamalıyız. Bunun için de, siyasilerin tabiri ile buzdolabına konulan sureci vakit kaybetmeden tekrar oda sıcaklığına çıkartmalıyız" dedi.
BİLECİK: DİYALOGUN ÇÖZÜMÜN MİMARI OLMASINI SAĞLAYACAK KOŞULLARIN OLUŞTURULMASI GEREKİYOR
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik toplantıda yaptığı konuşmada diyalogun çözümün mimarı olmasını sağlayacak koşulların oluşturulması gerektiğini söyledi. Bilecek Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan hakareti eshefle kınadıklarını belirterek, "Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak birleştirici, bizi biz yapan bir değerdir, atamıza yapılan hakaretleri şahsım ve TÜSİAD adına esefle kınadığımı tekrardan belirtmek isterim. Türkiye için toplumsal özgürlük, çoğulculuk ve dayanışma içinde ilerleme zamanı olduğunu kaydeden Bilecik, ' Ülkemizin önünde, Meclisin ve hükümetimizin odaklanmasını önerdiğimiz ve kararlılıkla destek olacağımız, bizim Demokrasi, Ekonomi ve Avrupa Birliği ile İlişkiler olarak üç başlık altında topladığımız somut bir reform gündemi bulunuyor. Başka ülkelerden daha yoğun olarak terörizm tehdidiyle yaşamak zorunda kaldığımızın idrakindeyiz. Bu mücadeleyi de sonuna kadar destekliyoruz. Ülke olarak şiddetin son bulması ve Kürt sorununun silahsız çözümü için defalarca girişimlerde bulunuldu. Her bir girişim, bölgedeki yurttaşlarımızın ve aslında tüm halkımızın çözüme ne denli önümüzdeki dönemde, silahlı mücadelenin bir daha geri dönülmemek üzere muhakkak terk edilmesini ve bunun koşullarının sağlanmasını arzu ediyoruz. Bunun için siyaset kanalının önünün açılması ve siyasetin, diyalogun çözümün mimarı olmasını sağlayacak koşulların oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, Türkiye, mutlak özgürlükler, hukuk devleti ve demokrasi ve aynı zamanda vatandaşının güvenliğini, kusursuz sağlayabilen özgüvene ve güce sahiptir" diye konuştu.
KADOOĞLU: DİYARBAKIR KALKINMA HAMLESİNİN LOKOMOTİFİ OLABİLİR
Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulmasını sağlayacak bir ekonomik ivmenin yakalanmasının, ülke refahının yükselmesi adına en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu savunan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, bölgelerarası gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi ve rekabetçiliğin, yeni dinamiklerinin ortaya konulmasının sürdürülebilir kalkınma için önemli olduğunu söyledi. Bölgenin normalleşmesinin siyaset kanallarına şans tanıyarak tetikleneceğini belirten Kadooğlu, Diyarbakır'ın ekonomik ve sosyal hayatına yapılacak katkının, bölgedeki iklimi değiştireceğine inandıklarını ifade ederek, "Gelişmiş bir ekonomi ancak gelişmiş bir demokrasi kültürü ile var olur. Türkiye'nin küresel rekabetçilikte üst sıralara tırmanması, gelecekte dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alması bölgelerarası gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi kadar özgürlükçü bir demokrasi anlayışı ile gerçekleşebilir. Diyarbakır başta olmak üzere bölgeden başlayacak bir ekonomik gelişme, ülkemizin kalkınma hamlesinin de lokomotifi olabilir" şeklinde konuştu.
KADOOĞLU: GÖÇÜN YARATTIĞI KAYIP 70 MİLYAR LİRA
Diyarbakır, Mardin ve Şırnak gibi bölgenin önemli illerinden 300 bin insanın göç etmesinin; kentlere, bölgeye ve dolayısıyla ülke ekonomisine önemli kayıplar yaşattığını ANLATAN Kadooğlu, şöyle konuştu:
"TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre Türkiye nüfusunun yüzde 3,3'ü olan 2 milyon 550 bin kişi göç etmiş durumdadır. Yine araştırmalar, bir kişinin göç etmesinin kamuya maliyetinin ortalama 200 bin TL'yi bulduğunu ortaya koymaktadır. Bu rakamı TÜİK'in göç rakamlarıyla birleştirdiğinizde ortaya çıkan rakam 506 milyar TL'yi bulmaktadır. 300 bin kişinin Doğu ve Güneydoğu'dan göç etmesinin kamuya maliyeti ise ortalama 70 milyar TL yani yaklaşık 18 milyar Euro'luk bir kayıp yaratmaktadır. Bu korkunç bir rakamdır. Özellikle dış borçlanma, yani yabancı sermaye çekme zorunluluğu olan ekonomimizin, iç göçten kaynaklanan bu kayıpları daha verimli alanlara yönlendirmesi için planlı bir ekonomik ve sosyal politikalar uygulaması elzemdir. Bu parayı göç nedeniyle harcayacağımıza, Doğu ve Güneydoğu'da istihdama ve yatırıma harcamış olsak, inanın ne dış borç ne de cari açık sorunumuz kalırdı."
AK PARTİLİ EKER: EN BÜYÜK SORUN, PKK'NIN KENDİSİDİR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker de yaptığı konuşmada, "Çatışma olmasın diyoruz doğru, ama değerli kardeşlerim kediye kedidir demesini bilmemiz lazım. Bu terördür, bunu bilelim. Dünyanın hangi şehrinde birileri gelip o çözüm süreci dediğimiz süreçte, o tarihi şehrin altını mayınlayacak, silahlayacak, sonra gelecek diyecek, 'ki ben buraları işgal ettim, buraya hendek kuruyorum, barikat kuruyorum' diyecek ve siz ona sessiz kalacaksınız, böyle bir şey yok. Kürt sorunun şu anda önündeki en büyük sorun bu sorunu terörle şiddetle çözmeye kalkışan PKK'nın kendisidir. Cumhurbaşkanımız net ve açık bir şekilde söyledi, silah olduğu sürece, ortada silah bomba patlayıcı olduğu ve bu yöntemle terör estirildiği sürece bunlarla anlaşıldığı dilden mücadele edilecek. Hiç bunun başka bir yolu yok" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir yandan PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütleriyle mücadele ederken, diğer yandan da Türkiye'yi büyütmeye gayret gösterildiğini anlattı. Bakan Tüfenkçi, "Diyarbakır'a 376 yatırımcı buraya yatırım yapmak için müracaat etti. İnşallah kısa zamanda Kalkınma Bakanlığı'mız kalkınma bankamız bunları neticelendirir ve bunlar yatırıma dönüştürülür. Eğer iki yıl içerisinde bunlar yatırıma dönüştüğünde Diyarbakır'a yaklaşık 38 bin yeni istihdam olanağına kavuşturmuş olacağız. Biz milletin iradesinin üzerine ipotek konmasını istemiyoruz. Eğer Diyarbakır'a birileri yön verecekse buna terör örgütleri değil, burada yaşayan insanlarımız milletimiz yön vermeli" ifadelerin kullandı.
İPM'DEN KENT BÖLGE RAPORU
TÜRKONFED ve İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) işbirliği ile hazırlanan, Kent Bölge: Yerel Kalkınmada Yeni Dinamikler-Türkiye'nin Kentlerinden Kentlerin Türkiye'sine raporu, kentler bağlamında Türkiye'nin iktisadi ve idari sorunları üzerinde çalışmak ve çözüm üretmek amacıyla kamuoyuna sunuldu. İki aşamalı bir çalışmanın ilk fazı olan rapor kapsamında Adana-Mersin, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun ve Van şehirlerinde kent-bölge oluşumunun dinamikleri ve potansiyelleri incelendi. Söz konusu kentlerin küresel üretim, tüketim ve dolaşım ilişkilerinden nasıl etkilendiği analiz edildi ve kentlerin potansiyel imkanları ile kısıtları arasındaki makasın nasıl daralacağına ilişkin hipotezler sunuldu. Araştırmanın ikinci ayağı kapsamında bu 12 kentten, belirlenen 4 ya da 5'inde bir çözüm modeli ortaya konması hedefleniyor. Rapor ayrıca, TÜRKONFED ve İPM tarafından hayata geçirilen Yerel Demokrasi ve Yerel Yönetişim Forumu'nun ilk ürünü olma özelliğini taşıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------------
-Konsey toplantısına katılanlar
-İş dünyası insanları, Milletvekilleri, protokol üyeleri
-Baysal'ın konuşması
-Bileck'in konuşması
-Kadooğlu'nun konuşması
Genel Başkan Yardımcısı Eker'in konuşması
-Bakan Tüfenkçi'nin konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, -
======================================================
Van Gölü sahilinde 'Survivor' yarışması
VAN'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sağlıklı Yaşam ve Fiziksel Aktivite Topluluğu tarafından 'Survivor Van Yarışması' düzenlendi. Üniversite öğrencilerinden oluşan 30 takımın katıldığı yarışmanın gelirleri YYÜ Burs Komisyonu'na öğrencilere burs verilmesi için bağışlanacak.
Van Gölü Kampusu sahilinde düzenlenen ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 30 takımın katıldığı 'Survivor Van Yarışması' zumba dans gösterisi ile başladı. Daha sonra yarışmaya geçen takımlar, zorlu etaplarda birbirlerini geçebilmek için kıyasıya yarıştı. Bazı yarışmacılar da kano ile Van Gölü'nde yarışırken battı. Oldukça heyecanlı geçen yarışmayı birçok öğrenci ve akademisyen de izledi. YYÜ Genel Sekreteri Prof.Dr. Yusuf Uzun, üniversite olarak sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri önemsediklerini belirterek, "Bugün kazanan bir takım mutlaka olacaktır ama yarışmaya katılan herkesi başarılı görüyoruz, şimdiden birinci ilan ediyoruz. Bu tür faaliyetler kaynaşmak ve güzel dostlukların kurulmasına vesile oluyor" dedi.
Yarışma koordinatörü YYÜ Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Funda Coşkun ise sağlıklı yaşam için aktif ve mutlu gençlerle 2 gün geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. Yarışmayı kenti temsil etmek açısından 'Vanvivor' olarak adlandırdıklarını söyleyen Coşkun, AMATEM (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi) ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda ki çocukları da etkinliğe davet ettiklerini belirtti.
YYÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan da böyle anlamlı bir etkinlik düzenledikleri için öğrencileri kutladı. 2 gün sürecek olan yarışmanın gelirleri YYÜ Burs Komisyonu'na öğrencilere burs verilmesi için bağışlanacak. Ayrıca etkinlikler kapsamında çeşitli konserler ve yarışmalar yapılacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
-Van Gölü'ndeki yelkenliler
-Yarışmayı izleyenler
-İzleyenlerden detaylar
-YYÜ Genel Sekreteri Prof.Dr. Yusuf Uzun'un konuşması
-İzleyenlerden genel
-YYÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan'ın konuşması
-Zumba dans gösterisi
-Genel ve detaylar
-YYÜ Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Funda Coşkun'un konuşması
-Van Gölü'nde kano ile yarışanlar
-Kanodan düşen bir öğrenci
-Yarışmadan genel detay
-İzleyenler genel
Haber: Gülay KUYUCU/VAN, -