Haberler

Dha Yurt Bülteni - 12

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bakan Çavuşoğlu, babasının yaptığı düzenekle yürüyen Özge'yi ziyaret ettiDIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, babasının 150 liralık düzeneği ve protez bacağıyla adım atan 3 yaşındaki Özge Yıldırım ve ailesini Antalya'daki evlerinde ziyaret etti.

Bakan Çavuşoğlu, babasının yaptığı düzenekle yürüyen Özge'yi ziyaret etti

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, babasının 150 liralık düzeneği ve protez bacağıyla adım atan 3 yaşındaki Özge Yıldırım ve ailesini Antalya'daki evlerinde ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na ziyaretinde Ak Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse ve İl Başkanı Rıza Sümer eşlik etti. Özge ve babası Ali İhsan Yıldırım, Bakan Çavuşoğlu'nu kapıda karşıladı. Babasının kucağındaki Özge'nin elini öpen Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Yıldırım ailesinin oturduğu daireye gitti. Oyuncak bebek hediye ettiği Özge ile uzun süre ilgilenen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, tüm Türkiye'de bir hassasiyet oluştuğunu söyledi.

Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

"Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, başbakanımız da keza öyle. Kendisiyle Moldova'da dün ve bugün beraberdik. Ben bu sabah ayrıldım. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımız sizi ziyaret ettiğimi biliyor. Yakından da ilgilenmemiz için talimat verdiler. Zaten bizler de arkadaşlarımız da hassasız. Hem hukuki süreci hem de sağlığıyla ilgili, nakil, tıbbi işlemler, tedavilerle ilgili süreci yakından takip edeceğiz. Tabi bu hukuki süreci başsavcı ve yargı ile ilgili arkadaşlar takip eder. Bunlar bizim takip ettiğimiz konular değil."

"SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ"

Antalyaspor'un Adanaspor'la oynadığı maçtan sonra dönüşte meydana gelen kazada yaralanan Antalyaspor taraflarından Şükrü Ünal'ı da tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde ziyaret ettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Orada da gündeme geldi. Hem kolunu kaybeden Antalyaspor taraftarımızı ve derneği ziyaret ettik. Hocalarımızla, Rektör beyle, başhekimle görüştük. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi biliyorsunuz organ nakli konusunda dünyaca ünlü. Prof. Dr. Ömer Özkan da öyle. Ömer Özkan hoca bizzat süreci takip edecek. Tıbben yapılması gereken ne varsa ona doktorlarımız karar verir. Ama diğer konularda, maddi konular da zaten bir sıkıntı yok. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı var. Önemli olan Özge'nin mutlu olması" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Özge ve babasındn detay

Bakan Çavuşoğlu ve yanındakilerden görüntü

Bakanın Özge'nin elini öpmesi

Oyuncak vermesi

Bakanın Özge'yi kucaklaması ve ilgilenmesi

Bakanın açıklama yapması

Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

====================================

Sabriye Okkır, o günleri anlattı

ERGENEKON davasında yargılanırken hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın ölümünün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Kadir Topbaş'ın FETÖ'den tutuklanan damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın  'sağlık sorunları' gerekçe gösterilerek tahliye edilmesiyle gündeme gelmesine eşi Sabriye Okkır tepki gösterdi. Sabriye Okkır, "Eşimin durumu yeni oluşmuş bir vaka değil. Niye Topbaş'ın damadıyla mukayese ediyorlar bunu anlayamıyorum. Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok. Sadece bir rivayet atılmıştı ortaya; Ergenekon'un kasası diye. 9 senedir de herkes bunu ağzına sakız edip sadece çiğnediö dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, sosyal medyadan yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın FETÖ'den tutukluyken, 'sağlık sorunları' gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine tepki gösterdi. Salıcı yaptığı açıklamada, "Kuddusi Okkır'ı bu halde kaybetmiştik. Delil karartır diye tahliye edilmemişti. Topbaş'ın damadı turp gibi ama 'sağlık' gerekçesiyle serbest!ö diye yazdı.  Okkır'ın ölümünün  Topbaş'ın damadının tahliyesiyle birlikte gündeme gelmesine eşi Sabriye Okkır  tepki gösterdi.

"17 DOKTOR GÖRMESİNE RAĞMEN KANSER TEŞHİSİ KOYAMADILARö

Yalova'da oturan Sabriye Okkır,  DHA muhabirine eşinin tutuklu olduğu döneminde hastalığıyla ilgili yaşadıklarını anlattı. Sabriye  Okkır, şunları söyledi:

"Eşim Kuddusi Okkır cezaevine girdikten sonra, tutuklu olarak uzun süre kaldı. Daha sonra rahatsızlandı. 2008 Mart ayı sonunda Kuddusi Okkır aşırı kilo kaybetmişti. Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne götürüldü getirildi. Fakat orada ne yazık ki 17 doktor görmesine rağmen bir kanser teşhisi koyamadılar. Çünkü yatış vermediler, hastayı takip etmediler, gerekçe olarak da hastanenin hükümlü servisinin steril olmadığını öne sürdüler. Daha sonra eşimde kanser çok fazla ilerlemiş olduğu için ihtiyaçlarını da gideremiyordu. Kuddusi Okkır'ı İstanbul'a kanser teşhisiyle değil  'majör depresyon' teşhisi ile sevk ettiler.ö

Tutuksuz yargılanması için yapılan müracaata ret kararı verildiğini kaydeden Sabriye Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ergenekon davasına bakan savcılara tutuksuz yargılanması için müracaatta bulunduk. Elimizde Bakırköy Devlet Hastanesi'nin verdiği bir epikriz raporu vardı ve orada 'çok acil yoğun bakım ünitesi bulunan bir hastanede tedavisi' yazıyordu. Çünkü bu hastanın artık şuuru kapanmıştı. Ben 7 Mayıs 2007'den beri herkese soruyorum; şuuru kapalı bir hastanın cezaevinde ne işi olur? Niçin o aşamaya gelene kadar bu hasta tedavi ettirilmedi? Eğer devlet bir insanı tutuklu olarak yargılama kararı aldı ise kendi himayesine almış değil midir? Biz tutukluya ihanet edildiğini her zaman söyledik. Yani bu insanın sağlığıyla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Tedavi ettirilmedi. 17 doktor görecek ve kanser teşhisi koymayacak, bugün 3 gün bile sürmez teşhis konması. Onları ben vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. İnanın bu insan öldürüldü, tedavi ettirilmedi. Daha sonra Edirne Üniversite Hastanesi'ne gönderildi ve orada da artık yapacak bir şey kalmamıştı, 2 ay sonra da eşim öldü.ö

"TOPBAŞ'IN DAMADI DA HASTAYSA GEREKEN TABİ Kİ YAPILMALIö

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı  Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesiyle ilgili de konuşan Sabriye Okkır, devletin bu konuda gerekeni yaptığını söyledi. Okkır, "Devlet eğer tutuklu ve hükümlüleri kendi bakımı altına aldı ise bunlardan sorumludur ama her türlü sorumludur. Sağlığından da sorumludur. Tutuklu, hükümlü ve sivil halkın üçünün de sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı eşittir. Bunu kimse engelleyemez. Bu verilmiş haktır. O yüzden eğer bugün Kadir Topbaş'ın damadı da hastaysa ve epilepsi raporu verilmişse gereken tabi ki yapılmalıdır. Eğer yapıldıysa da devlet görevini yapmıştır. Burada sorun nedir? Devlet, Okkır'a karşı görevini yapmadı. Yoksa Kadir Topbaş'ın damadı da olmayabilir başka biri de olabilir. Ben şunu da düşünüyorum; bu tutuklu ve hükümlülerle hastaların tam olarak hala tedavi ettirilmediklerini düşünüyorum. İçeride daha ağır hastaların olabileceğini düşünüyorum. Bunu her ortamda dile getiriyorum; bütün tutumlu ve hükümlüler gereği gibi tedavi ettirilsin. Zamanında tedavi ettirilsin. Bu insanların sağlık hizmetinden faydalanma hakkı varö dedi.

"9 SENEDİR NEREDEYDİLER'ö

Eşinin durumuyla Topbaş'ın damadının mukayese edilmesine anlam veremediğini söyleyen Sabriye Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok. Diğer kayıplarımız var bizim. Hepsi rahatsızdı, üstlerine gidildi. Türkan Saylan'ı, İlhan Selçuk'u söyleyebiliriz. Bunlar nasıl vefat ettiler, ne sonucu vefat ettiler? Uygulanan tutum sonucu ve zaten yaşları ileri insanlardı. Sağlık durumlarından kaynaklı olarak vefat ettiler. Şunu hakikaten anlamış değilim. Niye Kadir Topbaş'ın damadıyla birlikte gündeme geliyor?  Nu olay 9 sene önce ölmüş, bunu gündeme getirenler 9 senedir neredeydiler? Niçin hesap sorulmuyor bu insanlardan'ö

"LÜZUMSUZ ŞEKİLDE KENDİLERİNE MALZEME YAPIP GÜNDEME GETİRDİLERö

Sabriye Okkır, eşinin ölümüyle ilgili herkesin bu durumu kendine malzeme yaptığını bildirerek, "Bu insanı kaybedeli 9 yıl oldu. 9 yıl önce bu adam ihmalden ve tedavi ettirilmediği için vefat etti. O şekilde vefat etmesi onun hakkı değildi. O kadar kalitesiz bir hayat sürmesi gerekmezdi ama o durumu hak gördüler ve maalesef el birliğiyle ölümüne sebep oldular" dedi.

Sabriye Okkır o zaman eşinin rahatsızlığı ile ilgili dönemin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'e de dilekçe yazdığını belirterek şunları söyledi:

"Tutuksuz yargılansın istedim kimseden tahliye istemedim ki ortada bir suçlama yoktu. Sadece bir rivayet atılmıştı ortaya; Ergenekon'un kasası diye. 9 senedir de herkes bunu ağzına sakız edip sadece çiğnedi. Lüzumsuz şekilde kendilerine malzeme yapıp gündeme getirdiler ama bu iş değildi. Keşke Ergenekon'un kasası olduğunu deklare edinceye kadar bu insan neden öldürüldü diye de araştırmasını yapsalardı, eşimden sonra da bu kadar insan vefat etmezdi.ö

Görüntü Dökümü

-----------------------

RÖP

Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -

====================================

Sınıfta arkadaşı Nilüfer'i öldüren Hasan da yaşam savaşı kaybetti (2)

BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ, ORGANLARI BAĞIŞLANDI

Bursa'nın merkez Osmangazi İlçesi'ndeki Hürriyet Anadolu Lisesi'nde dün 10'uncu sınıf öğrencisi arkadaşı 16 yaşındaki Nilüfer Acar'ı sınıf içinde tabancayla başından vurduktan sonra aynı silahla intihara kalkışan Hasan Can'ın beyin ölümü gerçekleşti.

Olaydan sonra kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde duran kalbi çalıştırıldıktan sonra yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Hasan Can'ın beyin ölümü gerçekleşince ailesi de çocuğun vasiyeti üzerine tüm organlarının bağışlanmasını kabul etti.

Bu gelişme üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından organ nakli sırası bekleyenler arasında eşleştirmelerin devam ettiği, bu işlemin tamamlanmasının ardından operasyona başlanacağı bildirildi.

Hasan Can, arkadaşını vurmadan önce WhatsApp grubunda yazdığı mesajda, "Pazartesi 3- 5 çiçek koyarsınız sıraya sonra unutun bitsin gitsin. İşte bana kalsa o çiçekleri de koymayın. Organım oyum buyum neyim varsa sağa sola dağıtın bağışlayın. Yaşarken bir işe yaramadım, bari ölünce bir işe yararımö demişti.

Haber: Faruk KAHRAMAN- Halil ÖZÇOBAN / BURSA,

=================================

Yağmurdan kaçan Bodrum'a geldi

YURDUN önemli bir bölümünde yağış beklenirken, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki sıcak ve güneşli hava yerli ve yabancı turistlerin sahillere akın etmesine neden oldu. Turistler bol bol denize girdi, güneşlendi.

Yurdun büyük bölümünde sağanak yağış uyarıları yapılırken Bodrum'da hafta sonu sıcak ve güneşli hava nedeniyle sahiller yerli ve yabancı turistlerle doldu. Hava sıcaklığının 27, deniz suyu sıcaklığının ise 20 derece ölçüldüğü kentte, çocuklar elbiseleri ile denize girmekten çekinmedi, turistler bol bol güneşlenip sıcak havanın tadını çıkardı. Birçok turist ise su sporu yaptı, teknelerle günübirlik mavi yolculuğa çıktı. Hafta sonu için diğer şehirlerden iki günlüğüne tatile gelenler, güneşli ve sıcak havanın keyfine vardı. Bazıları sahilde jimnastik yaptı, güneşlendi. Otellerde kalan turistler ise havuz başlarında animasyon ekiplerinin düzenlediği su eğlencelerine ve yarışmalara katıldı.

Sıcak ve güneşli havanın önümüzdeki haftada da etkisini sürdüreceği, hafta ortasında Bodrum'da hava sıcaklığının 30 dereceye kadar yükseleceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Denize girip güneşlenenlerden görüntü,

-Şezlongda uzanıp kitap okuyanlardan görüntü,

-Çocuklar elbiseleri ile denize girerken sahilden kalabalık görüntüler,

-Havuzda yüzenler oynayanlardan görüntü.

Haber-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla),

====================================

Yörükler develerle sokağa çıktı

ADANA'da 15'inci Uluslararası Çukurova Yörük Türkmen Şöleni kapsamında Yörük Türkmenler, eşek ve develere binip mehter takımı eşliğinde yürüyüş düzenledi.

Çukurova ve Havalisi Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu'nca gerçekleştirilen ve Adana Büyükşehir, Seyhan, Yüreğir, Sarıçam ve Karaisalı Belediyesi'nin destek verdiği etkinlik çerçevesinde, merkez Çukurova İlçesi'ndeki Turgut Özal Bulvarı'nda toplanan yüzlerce kişi, Türk bayrakları taşıyıp mehter takımı eşliğinde Gençlik Meydanı'na dek yürüdü. Temsili olarak Yörük göçünü canlandıran yürüyüşçüler, develere ve eşekleriyle dikkat çekti. Yörüklere büyük ilgi gösteren vatandaşlar da, develere binip anı fotoğrafları çektirdi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Develere binen vatandaşlar

Mehter takımının görüntüsü

Kortejden görüntüler

Mehter takımının marşlar çalarak ilerlemesi

Kortejde ilerleyen develer

Türk Bayrağı sallayan vatandaşlar

Fotoğraf çekenler

At arabalarının görüntüsü

Yöresel kıyafet giymiş vatandaşlar

Haber: Yusuf BAŞTUĞ  -Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

====================================

Yunus Emre kabri başında anıldı

BÜYÜK Türk mutasavvıfı ve halk ozanı Yunus Emre, Eskişehir'in Mihalıççık İlçesi'nde kabri başında düzenlenen törenlerle anıldı.Eskişehir Valiliği'nin 2-10 Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 'Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası' etkinlikleri kapsamında Mihalıççık İlçesi'nin daha önce belde olan Yunus Emre Mahallesi'nde tören düzenlendi. Törene Eskişehir Valisi Azmi Çelik, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Gündoğan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hasan Gönen ile çok sayıda kişi katıldı.Vali Azmi Çelik ile beraberindekiler ilk olarak Yunus Emre'nin kabrini ziyaret ederek dua okudu. Vali Çelik, kabre gül bıraktı. Çelik törende yaptığı konuşmada Yunus'un sevgi, kardeşlik ve barış dilinin tüm dünyaya hakim olması gerektiğini söyledi. Azmi Çelik şunları kaydetti: "Yunus Emre'ye göre insanlar hiçbir şey gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedir. Yunus Emre'nin dünyasında kavgaya, kin ve öfkeye asla yer yoktur. Yunus'un, Mevlana'nın, Hacı Bektaş'ın torunları olan bizler, bu günlere nasıl geldiğimizi unutmadan tüm çekişmelerden uzak durup; birlik, dirlik ve kardeşlik içinde aydınlık yarınlar için gece gündüz çalışmalıyız. Aynı Yunus gibi bizler de sevgiyi felsefe haline getirip herkese karşı dil, din ve ırk ayrımı yapmadan engin bir sevgi duymalı, hoşgörülü olmalıyız. Gönül kırmayan, hiç bir canlıyı incitmeyen, büyüklük taslamayan, alçak gönüllülüğü karakter haline getirmiş nesiller yetiştirebilmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle Bizim Yunus'un sevgi, kardeşlik ve barış dilinin tüm dünyaya hakim olmasını diliyorum."Yapılan konuşmaların ardından 'Yunus Emre Ezgi ve İlahiler' dinletisi sunuldu.

Görüntü dökümü:

-----------------------

-Vali Azmi Çelik ile beraberindekilerin Yunus Emre'nin kabri başında dua etmeleri,

-Vali Çelik'in Yunus'un kabrine gül bırakması ve gül suyu dökmesi,

-törene katılanların,

-Eskişehir valisi Azmi Çelik'in konuşması,

-Vatandaşların Yunus'un mezarını ziyaret etmesi,

-Yunus Emre İlahi dinletisinin sunulmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

HabeR: Hakan TÜRKTAN / MİHALIÇÇIK,(Eskişehir),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title