Dha Yurt Bülteni - 12
Müezzinoğlu, metro ile yolculuk yaptı (4)İZNİK FETİH ŞENLİKLERİÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da katıldığı 'İznik'in 686.
Müezzinoğlu, metro ile yolculuk yaptı (4)
İZNİK FETİH ŞENLİKLERİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da katıldığı ' İznik'in 686. Fetih Yıldönümü Şenlikleri' töreninde konuşan İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, "Gelecek yıl gerçekleştirilecek fetih şenlikleri Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacak" dedi.
Tarihi Yenişehir Kapı surlarında başlayan fetih şenlikleri İznik Milli İrade Meydanı'nda devam etti. Törene TRT'de yayınlanan 'Diriliş Ertuğrul' dizisinde 'Bamsı Beyrek' karakterini canlandıran oyuncu Nurettin Sönmez de katıldı. Fetih Şenlikleri töreninde konuşan Bakan Müezzinoğlu, "686 yıl önce İznik'e gelen o fetih ruhu, yeniden insanlığın ihtiyacıdır. Bugün Irak'ta, Filistin'de, dünyanın değişik bölgelerinde akan kan ve gözyaşında işgal, yok etme, sömürü anlayışı vardır" dedi.
İzniklilere baraj müjdesi veren Bakan Müezzinoğlu, "İznik'in çehresini farklı bir noktaya getirdik. İzniklilere bekledikleri bir müjde var, Orman ve Su İşleri Bakanımızın da talimatlarıyla İznik Barajı'nın ihalesi 21 Mart'ta yapılacak ve bu, inşallah çiftçinin, üretimin ve özellikle sulu tarımda daha bereketli süreçlere götürecek" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kortej yürüyüşü
-Bakan müezzinoğlu ve Sargın'ın konuşması
-Nurettinin konuşması
Haber: Edip TEKİN / BURSA,
====================================
Bakan Özlü: 'Hayır' diyenleri de kucaklayacağız
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "İnat etmeyeceğiz ama ikna edeceğiz. Herkese elimizi uzatacağız. Herkese gönlümüzü açacağız. 'Evet' diyenleri nasıl kucaklıyorsak 'Hayır' diyenleri de öyle kucaklayacağız" dedi.
Bakan Özlü, Düzce'nin Gümüşova İlçesi'nde düzenlenen 'Bin öğrenciye bin tablet' dağıtım törenine katıldı. Bakan Özlü, törenin ardından Cumayeri İlçesi'ne geçerek Belediye Başkanı Recep Tuna'yı makamında ziyaret etti. Özlü, ilçedeki programlarının ardından kent merkezine geçerek AK Parti İl Başkanlığı binasında düzenlenen referandum toplantısına katıldı.
Salonu dolduran yaklaşık 200 partiliye seslenen Bakan Özlü, 'Evet' kampanyasını gerginlik üzerinden değil diyalog ve iletişim üzerinden sürdüreceklerini söyledi. Bakan Özlü, "İnat etmeyeceğiz ama ikna edeceğiz. Herkese elimizi uzatacağız. Herkese gönlümüzü açacağız. 'Evet' diyenleri nasıl kucaklıyorsak 'Hayır' diyenleri de öyle kucaklayacağız. Ayrılık sadece sandıkta olacak. Ayrılık, sadece oy pusulasının sandığa atılacağı o kabinin içinde olacak" dedi.
Kritik bir referanduma doğru ilerlediklerini vurgulayan Bakan Özlü, şöyle konuştu:
"16 Nisan, Türkiye'nin istiklal mücadelesinin de istikbal mücadelesinin de düğüm noktasıdır. 16 Nisan, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenlere karşı, 'Bizde çıkış yolu bitmez' diyeceğimiz tarihtir. 16 Nisan, Türkiye'yi aciz ve çaresiz bırakmak isteyenlere karşı, 'Bizde çare tükenmez' diyeceğimiz tarihtir. Böylesine kritik bir referanduma doğru ilerliyoruz. Bu referandumdan ne kadar güçlü bir 'evet' çıkarsa, istiklal ve istikbal mücadelemize o kadar büyük bir güç katacağız."
Bakan Özlü, yeni sistemle ilgili yalan, yanlış ve iftiraların tedavüle girdiğini ifade ederek, "Önerdiğimiz sistemle ilgili aslı astarı olmayan, çok sayıda yalan, yanlış ve iftiranın şimdiden tedavüle girdiğini görüyoruz. Özellikle CHP, meclisin lağvedilecek olmasına kadar varan uçuk kaçık ve hatta fantastik iddiaları gündeme taşıyor. Bu süreçte bir şey öğrendim. CHP'nin hayal gücü aslında fazlasıyla kuvvetliymiş. Keşke bu özelliklerini hezeyan üretmek için değil de proje üretmek için kullanabilselerdi. İnanın bunlar için önemli değil. Doğrunun karşısında yanlışın bir gücü olabilir mi? Gerçeğin karşısında yalanın bir etkisi olabilir mi? Dolayısıyla atılan iftiralara, üretilen hezeyanlara hiç takılmayalım. Öncelikle, hepimiz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ne önerdiğini ve nasıl işleyeceğini en ince ayrıntısına kadar öğrenelim, anlayalım" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Bakan tablet dağıtım
-İncelemeler
-Parti açıklama
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
=================================
FETÖ'den ihraç 16 öğretmen adliyede (2)
FETÖ'den ihraç edilen 14 öğretmen tutuklandı
ANTALYA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilip gözaltına alınan 16 öğretmenden 14'ü tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY'ye üye oldukları ileri sürülen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda 2'si kadın 16 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin tamamının bir süre önce açığa alınan öğretmenler olduğu ifade edildi. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda Bank Asya'daki hesap dokümanları ele geçirildi. İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 14'ü çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Haber: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
===================================
'Barış'tan sonra El Bab'da yaralanan 'Mucize' de Gaziantep'te
SURİYE'de Fırat Kalkanı Harekatı'nın yürütüldüğü El Bab bölgesinde meydana gelen patlamada enkaz yığınlarının altından Türk askerleri tarafından kurtarılan ve 'Mucize' adı verilen köpek tedavi için Gaziantep'e getirildi. Daha önce de Fırat Kalkanı Harekatı'nda görevli Uzman Çavuş Ömer Özkan'ın, El Bab'daki çatışmalar sırasında bitkin halde bulduğu ve 'Barış' adını verdiği kedi, Gaziantep'e getirilmişti.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütü DEAŞ tarafından temizlenen El Bab'da yürütülen operasyonlar sırasında TSK askerleri tarafından bir binanın enkazında yaralı köpek bulundu. Mehmetçiğin çabası sonucu enkazdan kurtarılan köpeğe ilk müdahale El Bab'da Mehmetçik tarafından yapıldı. İlk müdahalenin ardından toparlanan köpeğe Mehmetçik tarafından enkazdan kurtulduğu için 'Mucize' adı verildi. Operasyonlar nedeniyle sağlıklı bakılamayan 'Mucize', askeri araçla Türkiye Sınırına getirilerek Gaziantep Canlı Hayatı İyileştirme Derneği (CAHİDE) teslim edildi. Dernek tarafından teslim alınan köpek tedavi altına alındı.
CAHİDE üyesi Cemal Güneş, 3 gün önce El Bab'da görev yapan Mehmetçik tarafından derneğin arandığını ve köpeğin yaralı olduğu ve yardım istendiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Enkazın altında patlama sonrası bu köpeğin yaralandığını görüyor Mehmetçiğimiz. Orada ilk müdahalesini Mehmetçiğimiz yapıyor. 3-4 gün muhafaza etmişler. 3 gün önce de bir Mehmetçiğimiz El Bab'dan bizi arayarak yaralı bir köpeğin olduğunu söyledi. Köpeğin çok kötü durumda olduğunu ve şarapnel parçası ile ağır yaralandığını acıdan inlediğini söylediler. Biz de 'Bize getirin karşılar alırız' dedik. Kilis sınırına giderek Mucize'yi sınırdaki görevli askerlerden teslim aldık. Boşuna dememişler 'asker ocağı peygamber ocağı' diye. Gerçekten Mehmetçiğimizi takdir etmek gerek. O kadar yoğunluğun arasında bu canlılarla ilgilenmeleri takdire şayan. İnşallah veteriner hekimimiz iyileştirecek. İyi olduktan sonra da iyi bir yuva bulacağız. "
'Mucize'yi tedavi eden Veteriner hekim Gizem Yıldırım ise, köpeğin ön kolunda şarapnel kaynaklı kırık ve yarası olduğunu söyledi. Yıldırım Mucize'ye 5 gün kadar antibiyotik tedavisi uyguladıktan sonra tekrar eski sağlığına kavuşacağını belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Köpeğin getirilmesi
Köpeğin tedavi edilmesi
Köpeğin barınağa yerleştirilmesi
Cemal Güneş ile röp.
Gizem Yıldırım röp.
Güvenlik önlemleri
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ahmet ÖZER-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)
===================================================
Küçük Uğur'un cesedi bulundu
BALIKESİR'in Dursunbey İlçesinde dereye uçan otomobilde bulunan ve kazanın ardından kaybolan 4 yaşındaki Uğur Deniz, arama kurtarma çalışmalarının beşinci gününde Jandarma Arama Kurtarma Timi (JAK) tarafından cesedi bulundu. Çocuğun Balat Köprüsü'nün bir kilometre ilerisinde taşların arasında sıkışmış olaark blunan cesedi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Bursa'dan geçen 25 Şubat Cumartesi günü öğleden sonra hafta sonu tatilini geçirmek için memleketleri Balıkesir'in Dursunbey İlçesi'ne gitmek üzere yola çıkan Deniz Ailesi'nin içinde bulunduğu 10 VR 306 plakalı otomobil, akşam saatlerinde kırsal Akyayla Mahallesi yakınlarında kontrolden çıkıp Hondular Deresi'ne yuvarlandı. Otomobilden fırlayan 27 yaşındaki Melek Deniz, bir ağaca tutunmuş halde, yaralı olarak bulundu. Eşi Harun Deniz ve oğlu Mustafa Deniz'in ise otomobilden 100 metre ileride cesetlerine ulaşıldı. İki gündür Dursunbey Devlet Hastanesi Morgu'nda bekletilen baba- oğulun cenazeleri, geçen 27 Şubat'ta gözyaşları içinde toprağa verildi. Anne Melek Deniz'in Dursunbey Devlet Hastanesi'nde tedavisine devam edilirken, kayıp olan 4 yaşındaki Uğur Deniz'i arama-kurtarma çalışmaları Hondular Deresi'nde, beşinci günde de devam etti. Ankara'dan Dursunbey'e gelen ve dün arama çalışmalarına katılan Jandarma Arama Kurtarma Timi (JAK), bugün Balat Köprüsü'nün bir kilometre ilerisinde taşların arasında sıkışan minik çocuğun cansız bedenini buldu. Ekipler tarafından sudan çıkarılan ceset, savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Uğur Deniz'in fotoğrafı
-Jandarma Arama Kurtarma Timi'nin (JAK) cesedi bulması
-Uğur Deniz'in cesedinin halat yardımıyla sudan çıkartılmasından görüntü
-Çocuğun cesedinin cenaze aracına taşınmasından görüntü
-AK Partili Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ramazan FİLİZ / DURSUNBEY(Balıkesir),
===================================================
Beton mikserinin çarptığı çocuk ağır yaralanıdı, mahalleli yolu kapattı
ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde beton mikserinin çarptığı 5 yaşındaki Berat Tahir Karaca ağır yaralandı. Mahalle sakinleri, mikseri taşlayarak yolu trafiğe kapatıp eylem yaptı.
Kaza, akşam saatlerinde Fırat Mahallesi'nde meydana geldi. Çermik Bulvarı'nda ilerleyen sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 63 EH 663 plakalı beton mikseri, yolun Karşısına geçmek isteyen Berat Tahir Karaca'ya çarptı. Çarpmanın etkisiyle lastiklerin arasında bacakları sıkışan çocuk ağır yaralandı. Yaralı çocuk, ihbarla gelen sağlık görevlileri tarafından ambulansla Siverek Devlet Hastanesi'ne götürülürken, mikser sürücüsü Emniyet Müdürlüğü'ne giderek polise teslim oldu. Acil serviste tedavi alınan yaralı çocuğun hayati tehlikesinin bulunduğu ve bacaklarının büyük ölçüde zarar gördüğü belirtildi.
Kazanın ardından Fırat ve Kale mahallelerinin sakinleri, aynı bölgede sık sık kaza meydana geldiğini ileri sürüp yolu trafiğe kapattı. Taş ve çöp konteynerlerini yola sürükleyerek yolu trafiğe kapatanlar arasındaki bazı vatandaşlar, beton mikserine de taşlarla zarar verdi. İhbarla bölgeye sevk edilen polislerin, uyarılarına rağmen dağılmayan gruptakiler ile güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşandı. Kısa süreli gerginliğin ardından olay yerine gelen İlçe Emniyet Müdürü Yener Gül sorunun çözümü için yetkililerle görüşeceği sözünü vermesinin ardından mahalle sakinleri yolu trafiğe açıp evlerine döndü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Kaza yeri
Taşlanan beton mikseri
Toplanan kalabalık
Polis ekipleri ve toma
Yola dökülen taş ve çöp konteynırı
Konuşan mahalle sakinleri
Polis ve vatandaş arasında yaşanan kargaşa
Emniyet Müdürünün vatandaşı ikna etmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
===================================================
Otomobil tarlaya uçtu: 1 ölü, 1 yaralı (2)
ÖLENİN KİMLİĞİ BELİRLENDİ
Çanakkale'de, orta refüjü aşarak takla atıp tarlaya uçan otomobilde ölen kişinin emekli gazeteci Orhan Mutay olduğu belirlendi.
Haber: ÇANAKKALE,
=======================================================
Gazipaşa'da orman yangını
ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde çıkan yangında 2 dekar kızılçam ormanı yandı.
Gazipaşa'ya bağlı Pazarcı Mahallesi Karadağ mevkiindeki ormanlık alanda 15.00 sıralarında yıldırım düşmesi sonucu yangın çıktı. Yangını gören mahalle sakinleri durumu Orman İşletme Müdürlüğü'ne haber verdi. Gelen Gazipaşa Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı ekipler alevlere müdahale etti.
Yangının sarp bir alanda olması müdahaleyi zorlaştırdı. Yerleşim yerine yakın noktada çıkan yangının yayılmaması için ekipler yoğun çaba sarf etti. 2 arazöz, su tankeri ve 10 orman işçisinin müdahalesinin ardından yaklaşık 2.5 saatlik müdahale sonucu yangın kontrol altına alınabildi. Yangında 2 dekar kızılçam ormanı zarar gördü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Yanan alandan görüntüler
Orman işçilerinden görüntü
HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA,
=========================================================
Rum gazinin oğlu: "Babam 1990 yılından beri maaş alıyordu"
ÇANAKKALE'nin Gökçeada İlçesi'nde yaşamını yitiren Rum asıllı Kore Gazisi İlya Banago'nun oğlu İavlos Banago, babasının gazi maaşını almadığı iddialarını yalanladı. İavlos Banago, babasının 1990'dan beri maaşını aldığını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nden Kore'ye gönderilen askerlerin arasında yer alan ve savaşta yaralanarak geri dönen Rum asıllı İlya Banogo, 26 Şubat'ta rahatsızlanınca, İstanbul'da bir hastaneye kaldırıldı. Ancak, İlya Banogo kurtarılamadı. Gazi Banago, Gökçeada İlçesi'nde, Aya Yorgi Kilisesinde düzenlenen askeri törenle, ölümünden bir gün sonra toprağa verildi. Banago'nun oğlu İavlos Banago, babasının savaşı her zaman duygu dolu gözlerle anlattığını söyledi. Banago, "Babam, Çanakkale'ye gittiğimiz yağmurlu bir Mart ayında, o günleri hatırlamıştı. Yağmur altında savaştıkları esnada düşman askerlerinin kendilerini bombaladığını ve orada çok şehit verdiklerini anlatmıştı" dedi.
Babasının 1990'dan beri gazilik maaşını aldığını da söyleyen Banago, "Benim bildiğim 90'dan beri alıyor. Onu da maaşını çektiği banka kartından biliyorum. Ondan önce alıyor muydu bilmiyorum. Benim babam 1981-82 yılına kadar çiftçilik yaptı. Sonra kasaplık yaptı. BAĞ-KUR'dan emekli oldu" diye konuştu.
Banago'nun ailesine taziye ziyaretleri de sürüyor. Gökçeada'da yaşayan Kıbrıs gazisi Hüseyin Kırcı ve Kemal Avcı aileyi ziyaret etti. Gazi arkadaşları, Banago'nun çok iyi ve cana yakın bir insan olduğunu, kendileriyle karşılaştığında her zaman ağladığını anlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Kore Gazisi İlya Banago'nun oğlu İavlos Banago'nun konuşması
Haber-Kamera: Vural BOZOK / GÖKÇEADA,
=========================================================
Mersin tarihi kışla arazisinin imara açılmasına tepki
MERSİN'de Sultan 2'nci Abdülhamid tarafından kurulan Hamidiye Alayları için pek çok şehirde oluşturulan kışlalardan biri olarak 1904 yılında inşa edilen, Cumhuriyet döneminde 23'üncü Piyade Alayı'na, 2'nci Dünya Savaşı sırasında Heybeliada'daki Deniz Okulları'na geçici olarak ev sahipliği yapan Mersin Kışlası arazisinin imara açılmasına tepkiler sürüyor. Bazı meslek odaları konuyu yargıya taşırken, Kent Konseyi de önümüzdeki süreçte dava açmaya hazırlanıyor.
Kent Konseyi, Kongre ve Sergi Sarayı'nda 'Mersin Kışlası' konulu bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya sivil toplum örgütü, meslek odaları temsilcileri katıldı. Araştırmacı Nihat Taner, Mersin Kışlası ile ilgili olarak bir sunum yaptı. Daha sonra söz alan Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, 1990'lı yıllarda OYAK Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetine geçen kışla alanının, 1995 yılında, Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, 'Tarihi ve Doğal Sit Alanı' olarak tescillendiğini söyledi. Lokmanoğlu, arazi üzerinde çeşitli zamanlarda yapılaşma için yapılan teşebbüslerin sonuçsuz kaldığına dikkat çekerek, "En son Ankara'da faaliyet gösteren bir mimarlık danışmanlık firması geçtiğimiz yıl arazi üzerinde otel yapılması için çalışma yapıldığı ortaya çıktı. Yaklaşık 30 yıldır boş duran bu değerli arazinin imara açılması için OYAK tarafından son yıllarda ciddi çalışmalar yapıyor" dedi.
Alanın Mersin halkının ortak değeri olması gerektiğini ifade eden Lokmanoğlu, "1995 yılında Adana Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'Tarihi ve Doğal Sit Alanı' olarak tescili yapılmış ve yaklaşık 100 ağacın bulunduğu Müftü Deresi'nin doğu tarafındaki OYAK'a ait Askeri Kışla alanı kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır. Mersin'de bugüne kadar korunabilmiş, kentin akciğeri, Mersin'in gözbebeği konumunda olan bu alan Mersin halkının ortak değeri olarak kente kazandırılmalıdır" diye konuştu.
Alanın çevresi ile birlikte bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Lokmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütüncül olarak Askeri Kışla alanı, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu, açık futbol sahası, kapalı salon, Vakıf Teras'ın bulunduğu alan, Orduevi ve Vakıf Tesisleri Alanı, Atatürk Parkı Alanı, Adnan Menderes Bulvarı'ndaki parkla bütünleştirerek, kentin geleceğine ve yaşanabilirliğine önemli katkılar sağlayacak bir kentsel alan olarak düzenlenmelidir. Bu düzenleme kente nefes aldıracak ve büyük kazanım olacaktır. Çevre konusunda tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızın gelecek nesillere bırakılması için Kent Konseyi olarak verilecek mücadeleyi her şartta destekliyor ve yanında yer alıyoruz. Bunun sonucu olarak merkezi yönetim, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları, halkın, kentimizin menfaatini ve geleceğini göz önünde bulundurarak birlikte kışla alanına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kışla Mersin'in, Mersin hepimizin."
Toplantıya Mimarlar Odası Mersin Şubesi adına katılana Abdullah Yılmaz da, kışla alanının OYAK tarafından çeşitli dönemlerde satışa çıkarıldığını ancak alanın sit alanı olması nedeniyle alıcıların vazgeçtiğini hatırlattı. Yılmaz, son olarak Yüksek Kurul kararı ile sit alanı şerhinin kaldırıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yaptık oldu mantığıyla kışla bölgesinin imara açılmasına karşıyız. Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kararına karşı dava açtık. Biz istiyoruz ki dolgu alanı üzerindeki park, Tevfik Sırrı Gür Stadı alanı, Vakıf Teras'a ait alan, Cumhuriyet Alanı ve Atatürk Evi etrafındaki alan bütünsel olarak değerlendirilsin. Bir kentsel tasarım yarışmasıyla Mersin halkına kazandırılsın."
Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı Zehra Korkmaz da, sit alanı şerhinin kaldırılmasına karşı açılan davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Alanı gösteren fotoğraflar
Stadın görüntüsü ve tabelası
Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu
Mimar Abdullah Yılmaz'ın konuşması
ÇMO Başkanı Zehra Korkmaz'ın konuşması
Salondan genel ve detay
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
=========================================================
MERSİN'de Sultan 2'nci Abdülhamid tarafından kurulan Hamidiye Alayları için pek çok şehirde oluşturulan kışlalardan biri olarak 1904 yılında inşa edilen, Cumhuriyet döneminde 23'üncü Piyade Alayı'na, 2'nci Dünya Savaşı sırasında Heybeliada'daki Deniz Okulları'na geçici olarak ev sahipliği yapan Mersin Kışlası arazisinin imara açılmasına tepkiler sürüyor. Bazı meslek odaları konuyu yargıya taşırken, Kent Konseyi de önümüzdeki süreçte dava açmaya hazırlanıyor.
Kent Konseyi, Kongre ve Sergi Sarayı'nda 'Mersin Kışlası' konulu bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya sivil toplum örgütü, meslek odaları temsilcileri katıldı. Araştırmacı Nihat Taner, Mersin Kışlası ile ilgili olarak bir sunum yaptı. Daha sonra söz alan Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, 1990'lı yıllarda OYAK Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetine geçen kışla alanının, 1995 yılında, Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, 'Tarihi ve Doğal Sit Alanı' olarak tescillendiğini söyledi. Lokmanoğlu, arazi üzerinde çeşitli zamanlarda yapılaşma için yapılan teşebbüslerin sonuçsuz kaldığına dikkat çekerek, "En son Ankara'da faaliyet gösteren bir mimarlık danışmanlık firması geçtiğimiz yıl arazi üzerinde otel yapılması için çalışma yapıldığı ortaya çıktı. Yaklaşık 30 yıldır boş duran bu değerli arazinin imara açılması için OYAK tarafından son yıllarda ciddi çalışmalar yapıyor" dedi.
Alanın Mersin halkının ortak değeri olması gerektiğini ifade eden Lokmanoğlu, "1995 yılında Adana Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'Tarihi ve Doğal Sit Alanı' olarak tescili yapılmış ve yaklaşık 100 ağacın bulunduğu Müftü Deresi'nin doğu tarafındaki OYAK'a ait Askeri Kışla alanı kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır. Mersin'de bugüne kadar korunabilmiş, kentin akciğeri, Mersin'in gözbebeği konumunda olan bu alan Mersin halkının ortak değeri olarak kente kazandırılmalıdır" diye konuştu.
Alanın çevresi ile birlikte bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Lokmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütüncül olarak Askeri Kışla alanı, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu, açık futbol sahası, kapalı salon, Vakıf Teras'ın bulunduğu alan, Orduevi ve Vakıf Tesisleri Alanı, Atatürk Parkı Alanı, Adnan Menderes Bulvarı'ndaki parkla bütünleştirerek, kentin geleceğine ve yaşanabilirliğine önemli katkılar sağlayacak bir kentsel alan olarak düzenlenmelidir. Bu düzenleme kente nefes aldıracak ve büyük kazanım olacaktır. Çevre konusunda tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızın gelecek nesillere bırakılması için Kent Konseyi olarak verilecek mücadeleyi her şartta destekliyor ve yanında yer alıyoruz. Bunun sonucu olarak merkezi yönetim, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları, halkın, kentimizin menfaatini ve geleceğini göz önünde bulundurarak birlikte kışla alanına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kışla Mersin'in, Mersin hepimizin."
Toplantıya Mimarlar Odası Mersin Şubesi adına katılana Abdullah Yılmaz da, kışla alanının OYAK tarafından çeşitli dönemlerde satışa çıkarıldığını ancak alanın sit alanı olması nedeniyle alıcıların vazgeçtiğini hatırlattı. Yılmaz, son olarak Yüksek Kurul kararı ile sit alanı şerhinin kaldırıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yaptık oldu mantığıyla kışla bölgesinin imara açılmasına karşıyız. Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kararına karşı dava açtık. Biz istiyoruz ki dolgu alanı üzerindeki park, Tevfik Sırrı Gür Stadı alanı, Vakıf Teras'a ait alan, Cumhuriyet Alanı ve Atatürk Evi etrafındaki alan bütünsel olarak değerlendirilsin. Bir kentsel tasarım yarışmasıyla Mersin halkına kazandırılsın."
Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı Zehra Korkmaz da, sit alanı şerhinin kaldırılmasına karşı açılan davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Alanı gösteren fotoğraflar
Stadın görüntüsü ve tabelası
Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu
Mimar Abdullah Yılmaz'ın konuşması
ÇMO Başkanı Zehra Korkmaz'ın konuşması
Salondan genel ve detay
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
=========================================
Milas'ta fuar zamanı
MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde bu yıl 8'incisi düzenlenen Güney Ege Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapılarını açtı.
Güney Ege Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı, TARİŞ 152 No'lu Pamuk Tarım Satış Kooperatifi'ne ait çırçır fabrikasında açıldı. CHP Muğla milletvekilleri Akın Üstündağ ve Nurettin Demir, MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Muğla Valisi Amir Çiçek, Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Belediye Başkanı CHP'li Muhammet Tokat, çeşitli kurumların il ve ilçe yöneticileri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar açılışa katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Expolink Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Erdoğan, Milas'ta 8'inci fuarı açmanın mutluluğu ev gururunu yaşadıklarını belirterek, "İlkler her zaman zor olur. Bu fuar gerçekten Türkiye'de söz sahibi, büyük illerde yapılan büyük fuarların yanında bölgesel fuar olarak ilçede yapılmasına rağmen çok ses getiren bir fuar. Bu fuar sahip çıkanların el emeği göz nurları ve alın terleriyle gerçekleşiyor" dedi. Fuara yaklaşık 20 uluslararası firmanın bayilerin de arasında yer aldığı 204 kurumun katıldığını belirten Erdoğan, "Her geçen yıl firma ve ziyaretçi sayısı artıyor. Fuar alanımızda genişleyecek yer kalmadı. Bir sonraki fuarda yine firmalara Aralık ayından itibaren 'yerimiz yok' demek zorunda kalacağız. Daha önceki fuar açılışlarında da ifade edildiği üzere Milas'ın bir fuar alanı ihtiyacı var. Bunun için yapılacak tüm çalışmalara gerek Expolink Fuarcılık, gerekse Avrasya Fuar Yapımcıları Derneği olarak teknik destek verip katkı sağlayacağımızı ifade etmek istiyorum. Biz şehri ve ili yöneten bu sektöre de gönül verenlerden bu konuda çok acil şiddetli bir adım bekliyoruz. İnşallah kısa sürede böyle bir adım atılır ve belki bir sonraki değil ama ondan sonraki furyamız yeni fuar alanında olur" dedi.
Fuar alanında daha sonra Güney Ege Yapı Dekorasyon ve Peyzaj Fuarı'nın da açılacağını hatırlatan Erdoğan, "Bu fuarımızdan üç gün sonra da yani 9 Mart'ta Güney Ege Yapı Dekorasyon ve Peyzaj Fuarı gerçekleşecek. Bu fuarımıza da ilgi son derece iyi. Bizim ilk fuarımızdaki ilgiye yakın bir ilgi var. Başka sektörleri kapsayan fuarları da yapmayı düşünüyoruz. Özellikle Milas- Bodrum Havalimanı'na yakın bir yerde bir fuar alanı veya fuar ve kongre merkezinin yapılacak olması, hem Milas'a hem de Bodrum'a katkı sağlayacak. Kış kongreleri turizmine hizmet eden Antalya gibi Bodrum'da hizmet edebilir, pay sahibi olabilir. Bu bölgeye fuar alanı yakışacak diye düşünüyorum" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından kentteki fuarlara katkıda bulunan tüm kurum ve sivil toplum örgütü yöneticilerine teşekkür plaketi verdi.
Plaketini almak için sahneye gelen Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, "Milas'a bir fuar ve kongre alanı şart. Yeni bir alanda artık fuarlarımızı gerçekleştirmek istiyoruz. Lütfen bu çığlıklarımızı herkes duysun. Önceleri olur gider derdik. Fakat artık olup gitmediğini gördük. Mutlaka hep birlikte elbirliği yaparak, bu çiftçiler efendimiz ise gelin bu efendilere fuar alanını, kongre merkezini kazandıralım" dedi.
Fuar yöneticileri ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin dile getirdikleri fuar alanı sorununa plaket aldığı sırada değinen Muğla Valisi Amir Çiçek, "Ortak akılla inşallah Milas'ın fuar alanı sorununu çözeceğiz" diye konuştu.
Plaket töreninden sonra fuarın açılış kurdelesi katılan protokol tarafından kesildi. Vali Çiçek ve diğer katılımcılar daha sonra fuarda yer alan stantları tek tek ziyaret ettiler. Fuar alanı içerisinde Milas Ticaret ve Sanayi Odası tarafından temsili olarak gerçekleştirilen yöresel Milas düğünü protokol ve katılımcılar tarafından beğeni topladı. Fuar 5 Mart Pazar gününe kadar açık kalacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Expolink Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Erdoğan'ın konuşmasından görüntü
Açılış kurdelesi kesiminden görüntü
Fuardan görüntüler
Haber- Kamera: Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla), DHA)