Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Dha Yurt Bülteni-12

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BAKAN ARSLAN, 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜN ÖNEMİNİ ANLATTIÇANAKKALE'de işadamları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarların katılımıyla gerçekleşen toplantıda bakanlığına ait yatırımları anlatan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün...

BAKAN ARSLAN, 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜN ÖNEMİNİ ANLATTI

ÇANAKKALE'de işadamları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarların katılımıyla gerçekleşen toplantıda bakanlığına ait yatırımları anlatan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün önemine dikkat çekti.Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Kongre ve Fuar Merkezi Dr. İbrahim Bodur Salonu'nda gerçekleşen toplantıya; Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülend Engin, AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ, MHP İl Başkanı Hakan Pınar, işadamları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlar katıldı. 1915 Çanakkale Köprüsünün ihalesini kazanan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve Koreli ortakları da toplantıya katılarak, Bakan Arslan'ı dinledi. Toplantıda, bakanlığın Çanakkale'ye yaptığı yatırımların anlatıldığı film gösterimi yapıldı. AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan ile Çanakkale Valisi Orhan Tavlı birer konuşma yaptı.

15 TEMMUZ'A DEĞİNEREK KONUŞMAYA BAŞLADI

Bakan Arslan ise 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk milletinin verdiği mücadeleye vurgu yaparak sözlerine başladı. Bakan Arslan, "15 Temmuz'da gördük ki, bu millet kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden daha da önemlisi dini, dili, ırkı, mezhebi, meşrebi, etnik yapısı nedir demeden millet olma şuuruyla meydanlara çıktı. ve yine dünyaya haykırdı, dedi ki, Çanakkale'nin üzerinden 100 yıl geçmiş olabilir. Ancak yeni nesil ecdadını unutmadı. Çanakkale ruhunun ne demek olduğunu, Çanakkale'de yedi düvele karşı mücadele etmenin ne demek olduğunu unutmadı ve biliyor. O Çanakkale ki yedi düvele karşı Anadolu'ya düşmanların gerişini engellemiş, o zaferiyle birlikte Anadolu'yu yine yurdumuz, vatanımız olarak ecdat üzerinden bize aktarmıştır" dedi.

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜN ÖNEMİNİ ANLATTI

Bakan Arslan, 18 Mart 2017'de temeli atılacak 1915 Çanakkale Köprüsüyle ilgili bilgiler verdi. Köprünün neden önemli olduğunu anlatan Bakan Arslan, "Bu coğrafyadaki avantajımızı hayata geçirmemiz lazım. Asya ile Avrupa'yı kesintisiz bölünmüş yollarla, demiryollarıyla hatta yüksek hızlı demir yollarıyla ve havalimanlarıyla, deniz limanlarıyla birbirine bağlayıp, entegre edersek dünyanın bu coğrafya üzerindeki taşımacılığından biz istediğimiz avantajı, istediğimiz katma değeri elde ederiz. Baktığımız ilk nokta bu. Biz dünya taşımacılığında ana koridor görevimizi yerine getiriyor muyuz? Baktığımız ilk nokta bu. Onun için başladık, Edirne'den Kars'a kadar, üç veya dört tane doğu-batı aksında koridor oluşturduk. Yine yetmez dedik. Eğer Karadeniz'e, Akdeniz'e bağlamazsak ülkemizin kuzeyi ve güneyi arasında ana koridorlar oluşturmazsak yine yarım kalır dedik. Bu anlamda da 18 tane koridor belirledik. Bu koridorlarda da yapmaya çalıştığımız Karadeniz ile Akdeniz'i bölünmüş yollarla birbirine bağlamak, insanımızın hayatını kolaylaştırmak, ama aynı zamanda ülkemizin endüstrisini, sanayisinin gelişmesinin olmazsa olmazı olan ulaşım ve erişimi sağlamış olmak. Bunu yaptık da. Asya'dan gelen bütün yük hareketini İstanbul üzerinden eğer Avrupa'ya gönderirseniz, adeta şişe boğazı gibi bir koridor oluşturmuş olursunuz. Bunun bilinciyle o koridoru rahatlatmak için Marmaray projesini yaptık. Denizin altından demiryolu geçirmiş olduk. Avrasya'yı yaptık, hakeza denizin altından otomobil geçirdik. Üçüncü köprüyü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yine otoyolları ile birlikte doğu batı aksındaki koridorun önemli bir halkası olarak yaptık. Yetmez dedik. O bölgenin, İstanbul'un Kocaeli'nin, Yalova'nın Ege ile Akdeniz'e inebilmesi lazım dedik. Onun için Osmangazi köprüsünü ve beraberinde 384 kilometrelik otoyolu ki, bağlantı yollarıyla birlikte 433 kilometre onun süreçlerini başlattık. Ancak şunu unutmadan; Trakya'yı, Çanakkale üzerinden eğer Ege'ye, eğer Batı Akdeniz'e bağlayamazsak işte o sürecin, o büyük fotoğrafın önemli bir halkası eksik kalacak dedik. Onun için de 1915 Çanakkale Köprüsünü olmazsa olmaz olarak gördük, bu ana fotoğrafın tamamlayıcısı olarak. 1915 tek başına, başlı başına anlamlı. Ancak yeni nesil 1915'in ne olduğunu bilsin. Hatta dünya çapında bir proje yapıyorsanız, dünya merak etsin. Bu projeye niye 1915 demişler diye, dönsün onu araştırsın. Dünyadaki yeni nesil de bilsin diye 1915 ismini koyduk" dedi.

"YÜK HAREKETİ ÇANAKKALE ÜZERİNDEN OLACAK"

Sadece isimle de yetinmediklerini belirten Bakan Arslan, "Yine Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'ncü yıldönümü olan 2023'te açılması ve onunla uyumlu olması için de ayak açıklığı 2023 metre olan dünyanın bir numaralı köprüsünü yapma kararı verdik. Yine memnuniyetle söylemek gerekir ki, bu köprü ile ilgili ihaleyi çok başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. 26 Ocak'ta tekliflerini aldık. Tekliflerini alırken ülkemiz ekonomisiyle ilgili bir algı oluşturulmaya çalışılıyordu. Bu ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor, bu ülkenin ekonomisine güvenilmez şeklinde. Bir ülkenin ekonomisine güvenin en iyi göstergesi yurt dışındaki yatırımcının, finans kuruluşunun o ülkeye olan bakışı ve ilgisidir. 1915 Çanakkale Köprüsü, 24 tane, dünyanın en önemli firmaları ve bu konudaki dünyanın önde gelen ülkelerinin şartname satın aldığı bir ihale oldu. Ancak Çanakkale'nin de, Türkiye'nin de bir beklentisi var. Dünyanın en önemli projesini Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'Üncü yılından önce bitirmek zorundasınız. Peki bu proje Çanakkale'ye ne kazandıracak. Çanakkale'yi ilgilendiren kısmı herhalde bu olsa gerek. Birincisi, Avrupa'dan ülkemize gelen Ege'ye, Batı Akdeniz'e hatta Batı İç Anadolu'ya inen bütün yük hareketi Çanakkale üzerinden olacak. Bu önemli. Yine Ege'nin tersi, Batı Akdeniz'in Batı İç Anadolu'nun bütün yük hareketi Çanakkale üzerinden Trakya'ya, oradan da Avrupa'ya gidecek. Böyle olacak de ne olacak? Eğer erişim kolaysa, ulaşım kolaysa o zaman o güzergah üzerinde endüstrileşme, sanayileşme, ülkemize katma değer oluşturacak yatırımlar yapılır. Biz bunu kazandırmış olacağız. Bu yatırımlarla birlikte önemli bir konu olan istihdama ciddi bir destek sağlamış olacağız" dedi.

REFERANDUM DEĞERLENDİRMESİ

Bakan Arslan, toplantının ardından AK Parti Çanakkale İl Başkanlığı binasında partililerle bir araya geldi. 16 Nisan'da yapılacak referandumu değerlendirdi. AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ ile partililerin eşlik ettiği Bakan Arslan, şunları söyledi:

"Yeni sistemde ne diyoruz, daha sandığa giderken kimi Cumhurbaşkanı yapacağınızı, kimin sizi hükümet olarak idare edeceğinizi ve 5 yıl sonra da kime hesap soracağınızı bileceksiniz. Sistem bu. İki başlılıktan kurtaracağız. Tek başlı olacağız. O yüzden iki başlı olmamalı. Tek başlılık bunun için istiyoruz. Vatandaş sandığa giderken kimi hükümet yaptığı bilsin istiyoruz. Kim vatandaştan aldığı destekle en güçlü çıkarsa, bu vatandaşa hizmet edeceğini bilsin istiyoruz. 5 sene sonra gitsin versin. Ana argüman bu. Efendim rejim elden gidiyor. Efendim bu Cumhuriyeti ecdad Çanakkale'de yüzbinlerce şehit vererek kurdu. Cumhuriyet rejimini nasıl ki o gün birileri ülkemizi işgal edemedi. Şehitlerimiz onların karşısında durduysa, nasıl 15 Temmuz'da hainlere dersini verdiysek ve ayakta tuttuysak ilelebetti ayakta tutacağız. Rejimle ilgili bir sıkıntımız yok. Biz diyoruz ki rejimin adı belli Cumhuriyet. 94 yıldır Cumhuriyet. Sadece hükümet etme şeklini değiştiriyoruz. İstikbali ve istiklali için, hedeflerine ulaşması için gereklidir. Olmazsa olmazdır. Terörün bu ülkenin başına bela olmadan kökünün kazınabilmesi için, ülkemizin istiklali ve istikbali için, gençlerinde mecliste yer alabilmesi için, çok başlılıktan kurtulabilmemiz için, 1915 Çanakkale Köprüsü yetmez daha fazlası için."

AK Parti Çanakkale İl Başkanlığındaki temaslarının ardından Bakan Arslan, Çanakkale Valiliğini ziyaret etti. Valilik anı defterini imzalayan Bakan Arslan'a, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı çeşitli hediyeler sundu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Bakan Ahmet Arslan konuşması

Bakan Ahmet Arslan valilik ziyareti

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

================================================

Bakan Işık, savunma sanayisi temsilcileriyle buluştu (2)

BAKAN IŞIK, EGE ORDU KOMUTANLIĞINI ZİYARET ETTİ

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ege Ordu Komutanlığını ziyaret etti. Ziyaret basına kapalı olarak gerçekleşti. Bakan Işık, Ege Ordu Komutanlığı'nın Narlıdere yerleşkesine saat 14.40'ta geldi. İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın eşlik ettiği Bakan Işık, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ile görüştü. Görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü. Görüşmenin ardından yerleşkeden ayrılan Bakan Işık, İzmir Valiliği'ne hareket etti.

Haber: Timur TARLIĞ / İZMİR,

================================================

TERÖR SALDIRISINDA GÖZÜNÜ KAYBEDEN ASKER AYLARDIR 'GAZİLİK' İÇİN BEKLİYOR

KAYSERİ'de yaşayan 22 yaşındaki Ömer Göçer, geçtiğimiz yıl askerlik yaptığı Diyarbakır'da terör saldırısı sonrasında sağ gözünü kaybetti. Yaklaşık 11 aydır 'gazilik' hakkını almak için mücadele ettiğini ifade eden Göçer, "Şu an babamın eline bakıyorum, tedavimi yaptıramıyorum. Bu nedenle gazilik hakkımı istiyorumö dedi.

Diyarbakır Hani'de, er olarak askerlik görevini yaptığı sırada 11 Nisan 2016'da İlçe Jandarma Karakoluna yönelik terör örgütü PKK saldırısında şarapnel parçalarının yüzüne isabet etmesi sonucu yaralanan Ömer Göçer, daha sonra 4 ameliyat geçirdi. Ancak sağ gözünü kaybetti. Göçer, o günden bugüne yaklaşık 11 aydır gazi unvanı almaya çalışıyor. Bu konuda kurumlara resmi başvurular yaptığını ancak bir sonuç elde edemediğini ifade eden Göçer, "Diyarbakır'da askeri görevimi yapmak için gitmiştim. 6 aylık askerdim. PKK'lı teröristler geçtiğimiz yıl Nisan ayında gece 11.50 sıralarında karakolumuza saldırdı. O saldırıda 2 şehidimiz, 52 de yaralımız vardı. Benim yüzüme şarapnel parçaları isabet etti ve sağ gözümden yaralandım. Sonra Diyarbakır ve Ankara'da 3-4 ameliyat geçirdim. Askere elverişsiz raporu verdiler. Askerliğimin 6'ncı ayında bu raporu aldım. Ondan sonra gazilik için başvurdum. Tüm belgelerimizi hazırladım. Milli Savunma ve Sağlık Bakanlıklarına da başvurdum. Sosyal Güvenlik Kurumu'na da primsiz ödeme imkanı için başvurumu yaptım, dilekçelerimi yazdım, resmi evrakları teslim ettim ama 11 aydır dosyam takılı kaldı, dönüş olmadıö dedi.

'4 KARDEŞ İŞÇİ BABAMIN ELİNE BAKIYORUZ'

Herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı için tedavisini yaptıramadığını belirten Ömer Göçer, "Gaziliğimi almaya çalışıyorum ama alamıyorum. İşim yok, sigortam yok. Hastalanmaya korkuyorum. Hastaneye gidip muayene olamıyorum. 4 kardeş işçi babamızın eline bakıyoruz. Başka gelirim de yok. Sağ gözüm hiç görmüyor, görmediği için gözdeki damarların tıkanma tehlikesi varmış. Bu tıkanma beyne de zarar veriyormuş. Bu gözün alınıp, yerine protez takılması lazım ama maddi gücüm de yok. 15 Temmuz gazileri de aldı ama ben hala gazilik hakkımı alamadım. Ben de hakkımı istiyorum. Büyüklerimden yardım bekliyorumö diye konuştu.

'BENİM GİBİ 4 ARKADAŞIM DAHA VAR'

Vatani görevini yaparken yaralandığını anlatan ve aynı saldırıda yaralanan 4 arkadaşının da kendisi gibi gazilik beklediğini söyleyen Göçer, "Ben babamın çiftliğinde yaralanmadım, vatan görevi yaparken yaralandım. Tamam vatan sağ olsun ama hakkımızı da istiyorum. Allah rızası için yardım etsinler. Büyük mevkii, makamda olanlar yardımcı olsunlar. Benim gibi 4 arkadaşım daha var. Onlarda gözlerinden ve vücutlarının diğer yerlerinden yaralandılar. Aynı sorunu onlarda yaşıyorö dedi.

'OĞLUM BU VATAN İÇİN YARALANDI, GAZİ OLDU'

43 yaşındaki anne Fatma Göçer de oğlunun durumunun kendisini üzdüğünü ifade ederek, yetkililere seslendi. Anne Göçer, "11 aydır mağduruz. Oğlum işe giremiyor. 22 yaşında babasına muhtaç, yardım bekliyoruz. Bu yaşta çocuğum babasından para istemesi beni üzüyor. Oğlum için Gazilik hakkını istiyorum. 15 Temmuz'da herkese verildi. Benim oğlum da bu vatan için yaralandı, gazi oldu. Bizler yataklarımızda rahat uyuyorsak, bu yavrularımızın sayesinde. Yavrumun mağduriyetinin giderilmesini istiyoruzö dedi.

Görüntü dökümü

------------------------

-Ömer Göçer ile röportaj

-Anne Fatma Göçer ile röportaj

-Detaylar

Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

================================================

SERİK'TE CAMİDE YANGIN

ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde cami çıkan yangında zarar gördü.

Şatırlı Mahallesi Uzun Sakallar mevkiindeki camide sabah namazı öncesi yangın çıktı. Yangına ilk müdahaleyi bölge halkı yaparken, olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevleri büyümeden söndürdü. Yangında caminin zemini, klimalar ve halılar kullanılamaz hale geldi. Serik Belediyesi ekiplerince caminin onarımı için çalışma başlatıldı.

Mahalle Sakinlerinden Ömer Küçüköz, "Sabah namazından camimizde yangın çıktı. Önce vatandaş ardından itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü. Yangının çıkış sebebi henüz belli değil. İtfaiye ve jandarma olayla ilgili inceleme yaptı" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Camiden detaylar

Mahalle sakini Ömer Küçüköz roportaj

Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİKA(Antalya),

=================================================

SOĞUK HAVA DEPOSUNU KUNDAKLAYAN GENÇ TUTUKLANDI

BURSA'nın İnegöl ilçesinde faaliyet gösteren soğuk hava deposunu dün gece kundaklayan şüpheli Jandarma ekiplerince 6 saat gibi kısa bir sürede yakalandı. Evinde gözaltına alınan 26 yaşındaki K.K. sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

Çeltikçi Mahallesi'nde faaliyet gösteren Abdurrahman İnce'ye ait meyve sebzelerin korunduğu soğuk hava deposunun bahçesindeki 10 bin civarında meyve kasalarının bulunduğu yerde dün gee yangın çıktı. Kasalardan çıkan alevleri gören mahalle sakinleri durumu İnegöl itfaiyesine bildirdiler. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri yangını kontrol altına almak için yoğun çaba sarf etti. İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarına mahalle sakini de katılarak sağlam kasaları kurtararak, yangının daha da büyümesinin önüne geçtiler. Yaklaşık bir saat süren çalışmalar sonucunda yangın kontrol altına alınarak söndürüldü.

Yaklaşık 50 bin lirnalık hasarın oluştuğu yangının kundaklama sonucu meydana geldiği öğrenildi. Güvenlik kameralarındaki görüntüyü izleyen ilçe jandarma komutanlığındaki ekipler, 4 yıldan bu yana çalıştığı soğuk hava deposundan yangın günü kavga nedeniyle işine son verilen 26 yaşındaki K.K.'nın gece kendi aracı ile olay yerine geldiğini tespit etti. Jandarma K.K.'yi kaldığı Süle Mahallesi'ndeki evinde gözaltına aldı. K.K.'nın sorgulamada işyerinden çıkarılmadan dolayı sinirlenerek, depoyu kundakladığını itiraf etti.

Görüntü Dökümü

------------------------

Yangın görüntüsü

Kundaklama şüphelisinin adliye görüntüsü

Haber: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), -

=====================================================

"NO" KAMPANYASININ YARATICISINDAN "HAYIR" DESTEĞİ

ŞİLİ'de 1988'de Pinochet'nin kaybettiği referandumdaki kampanya başarısıyla 'Hayır'ın kazanmasını sağlayan ve 'No' filmine ilham kaynağı olan reklamcı Eugenio Francisco Garcia Ferrada İzmir'de 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği refarandumuna yönelik kampanyaya öneriler verdi. Ferrada 'Hayır' kampanyasının akla ve mantığa değil kalbe hitap etmesi, insanları bir ideal ve hayale ulaşmak için oy vermeye çağırması gerektiğini belirterek, "İnsani değerleri öne çıkarmak gerekiyor. Karşıdaki kişinin şiddetine, egosuna ve bir takım hırsına yönelerek bunların kötü olduğunu göstermeniz gerekiyor. Kendinde bütün gücü toplamaya çalıştığını göstermek gerekiyor" dedi.

CHP Gençlik Kolları'nın davetiyle Türkiye'ye gelen Eugenio Francisco Garcia Ferrada'yı İzmir'de CHP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. İl Başkanı Asuman Ali Güven ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz'la birlikte Şili'deki kampanya ve Türkiye'deki kampanyayla ilgili soruları yanıtladı. Ferrada, "Beni çağırdığınız için teşekkür ederim. Burada olmak ciddi bir deneyim. 30 yıl sonra benzer kampanya için başka yere çağrılmak ayrı bir deneyim. Anayasal süreçler gerçekten zor süreçlerdir. Şili'de Pinochet 4 kişiden oluşan grupla anayasayı oluşturdu ve 30 yıl sonunda değişiklik yapmak zorunda kaldı. İçinde 60 değişiklik yapıldı. Şili'de tekrar değişikliğe gideceğiz. Çünkü yeterli olmadığını düşünüyoruz. Anayasayı halka anlatmak gerçekten çok güç. Halkın geneli çoğunluğunu anlayamıyor. Anayasadan sorumlu insanlar detayları daha çok anlıyor" dedi.

"KAMPANYA KALBE HİTAP ETMELİ, AKLA VE MANTIĞA DEĞİL"

Ferrada, "Sizin referandum süreciniz hükümete karşı 'evet' ya da 'hayır' a dönmüş durumda. İnsanları ilgilendiren bu anayasal durumun onlar tarafından anlaşılması zor. O yüzden kazanmak istiyorsanız anayasanın nasıl olacağını anlatmanız gerekiyor. Gelecek ülke nasıl olacak, bunu belirtmeniz gerekecek. 'Hepimiz için güzel olacak bir ülke ortaya koymamız gerekiyor' demelisiniz. Şimdi de bu kampanyada bunu yapmanız gerekiyor, size düşen görev budur. 'Bu ideale ve rüyaya ulaşmak için oy vermeniz gerekiyor' demelisiniz. Bu hayal de tüm Türkler'e hitap etmeli. Buna hükümet taraflısı olan grup da dahil. Bu şekilde kararsız olacak grupları da bir karara vardırabilirsiniz. Bu da verecekleri oyu etkileyecektir. Kararsızlık ve korku durumunu da bu kararlılık çözecektir. Çünkü oluşturulacak hayal kimseyi dışlamayacaktır. Başka partilerden de 'hayır' diyecek insanlar elbette ki var. Bunun ardında hepimiz için ortak hayal olduğunu belirtmek gerekiyor. Ardında olacak kampanya buna yönelik olmalı. Kalbe hitap edecek bir kampanya olmalı akla, mantığa değil" dedi.

"ŞİDDETSİZLİĞİN OLDUĞU, EGOİSTLİK VE HIRS OLMADAN..."

Ferrada, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok aktör 'hayır' diyecek. Politik durumdan ziyade bu daha önemli. Tüm bu grupların aynı hayale sahip olması lazım. Özellikle belli bir politik sisteme referans vermeden bir hayale sahip. Burada hepinize 'Nasıl bir Türkiye istiyorsunuz' diye sorarsam, çoğunuz barış diyeceksiniz, ikincisi mutluluk, üçüncüsü de özgür bir ülkede hep birlikte yaşayabilmek' diyeceksiniz. Bunu hepiniz istiyorsunuz. Bu güzel Türkiye'yi oluşturmak için verilecek mesajdır. Sadece hükümeti bir kenara koymak için değil. Çünkü eğer bu argümanlara yola çıkacak olursanız çatışma doğurursunuz. Hep birlikte böyle bir hayal için el ele vermek mesajını iletmek lazım. Bu da barış, mutluluk, refah mesajıdır. Şiddetsizliğin olduğu egoistlik ve hırs olmadan bir mesaj iletmeniz gerekiyor.

"YAVAŞ YAVAŞ BİR SİSTEM OTURTMAMIZ GEREKİYORDU"

Ferrada, "Şili'de 'Hayır' sonucu çıkmasından sonra büyük bir mutlulukla karşılaştık. Birbirimizle savaş sona ermişti. Diktatörlüğün getirdiği hava dağılmıştı. Sonrada yavaş yavaş bir sistem oturtmamız gerekiyordu, seçilecek başkan nasıl seçileceğini düşündük. Kendi hırsını dinginlemesi gerekiyordu. Öfkeyi, nefreti bırakması gerekiyordu. Affetmek ve bu sayede hep birlikte ilerleyebilmek gerekiyordu. Kazandık ve her şey kendi kendine oldu gibi bir süreç değil. Silahları bırakmak gereken bir süreç yaşadık kazandıktan sonra" dedi.

"BİRBİRİNE SARILMANIN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARMAK GEREKİYOR"

Ferrada, kampanyada neleri yapmamak gerektiği konusunda önerilerini soran basın mensuplarına öncelikle karşıdakine saldırmamak gerektiğini söyledi. Ferrada "Kendi yaşadığınız kötü şeylere saldırmanız gerekiyor, insanlara değil. İnsani değerleri öne çıkarmak gerekiyor. Karşıdaki kişinin şiddetine, egosuna ve bir takım hırsına yönelerek bunların kötü olduğunu göstermeniz gerekiyor. Kendinde bütün gücü toplamaya çalıştığını göstermek gerekiyor. Bunların ardında da birlikte yaşamak için insani değerler öne çıkacaktır zaten. Bu herkes için geçerlidir. Laik, Kürt ve farklı grupları da içine alacak bir durumdur" dedi.

"KALBE ULAŞACAK MESAJLAR MÜZİK, ŞİİR SANAT KAMPANYADA KULLANILMALI"

Kampanyada kullanılabilecek metaryallerin neler olması gerektiği konusundaki soruya da yanıt veren Ferrada, mutluluk vaadeden kişilerin mutluluk getirecek araçları kullanması gerektiğini söyledi. Ferrada "Türkiye'nin güzelliklerini gösterin. İnsanların birlikte ne kadar huzur içinde yaşadıklarını göstermeniz gerekir. Bazen çok daha ötesine gitmek gerekiyor Birbirine sarılmak gibi şeylerin önemini ortaya çıkarmak gerekiyor. Çünkü sonunda Türkiye'nin sonuçta birbirine sarılabileceğini göstermeli. Kalbe ulaşacak mesaj budur. Müzik, şiir, sanat ve güzelliği gösterebilecek her türlü araç kullanılabilir. Kampanyanın güzel olması gerek. Harekete geçirecek bir güzellik olmalı" dedi.

"AYRIŞTIRMAK YERİNE SARILMALI"

Ferrada Türkiye'de kampanya öncesi kutuplaşmayı soran basın mensubuna bu ayrışmanın doğal bir süreç olduğunu ama insanların biraraya geleceğini düşündüğünü söyledi. Hep bu şekilde olduğunu belirten Ferrada "Bunu kırmak gerekiyor. Daha fazla ayrıştırmak değil. Birbirine vurmak yerine sarılmalı. Agresif olmamak gerekiyor. Yapılacak protestolarda da barışçıl gösteriler yapmak gerekiyor. Güzellik öne çıkmalı şiddet değil" dedi. Hükümet'in 'Hayır' diyenleri ötekileştirmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna Ferrada, "Ötekileştirmek hükümetlerin hep yaptıkları bir şeydir. Hep devam edecektir. Bunun ötesine geçilmesi ve güzel Türkiye için çalışması gerekiyor. Hükümet yanlısı tarafları da içine almak gerekiyor. Ülke, bütün tarafları bir araya getiren bir yerdir" dedi.

"NE OLUR" SORUSUNA İLGİNÇ CEVAP: İNŞALLAH

Türkiye'de 'Hayır' cephesinde yürütülen çalışmayı nasıl bulduğu ve başarıya ulaşma olasılığını naslı gördüğü sorusuna yanıt veren Ferrada "İki eliyle ihtimalinin sorulması üzerine Ferrada başarı işareti yaptı, ardından "İnşallah" dedi.

GÜVEN: 20 BİN AKTİF ÜYE ÇALIŞIYOR

CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven Ferrada'nın Şili'de Pinochet döneminde yaşadıkları deneyimini paylaşmasının çök önemli olduğunu söyledi. Güven "Anayasa hakkında halkı bilgilendirmeliyiz. Tek tek anlatmamız gerekiyor. Bu anayasanın Türkiye yurttaşlarına layık olmadığını, bu anayasanın çağdaş olmadığını tek adam rejimine yönelik olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu CHP'nin bir meselesi değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bir meselesidir. CHP bunu parti meselesi olarak değil yurttaşlık sorumluluğu meselesi olarak görmektedir. Partililerimiz bu anayasayı ve içeriğini anlatmaya çalışmaktadır. Bu anlaşmada ciddi mesafe kaydettik. İzmir'de 20 bin partilimiz aktif süreç içindedir. Demokratik kitle örgütleri diğer partilerden arkadaşlar ciddi bir hayır kampanyası yürütmektedir. Bu 'hayır'ın içinde AKP'liler, MHP'liler, CHP'liler vardır. Mesele demokrasimizin ve rejimimizin geleceği haline dönüşmüştür. Tek adamlı anlayışa karşı demokrasimizi savunuyoruz. Gençlik kollarımız misafirimiz Ferrada'yı Türkiye'ye getirme misyonu yüklenmişler. Onlara teşekkür ediyorum. Yapılan çok anlamlı ve güzel bir çalışma" dedi.

TARİH GENÇLİĞİ YİNE GÖREVE ÇAĞIRMAKTADIR

CHP Genlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz ise, "Türkiye bilindiği gibi pozitif kampanya tartışması yaşanıyor. Biz de bunu anlamak ve nasıl uygulanacağını görme açısından Ferrada'yı davet ettik. Türkiye'de "No" filminin ne kadar popüler olduğunu 18-34 yaş arasında ne kadar ciddiye alındığını biliyoruz. Bu yaş arasındaki vatandaşlar anketler sonucunda en kararsız kitle olarak görünmektedir. Bu kitlenin mutlu olması lazım. Bu yeni siyaset anlayışının dilini gerçekleştiren kampanya direktörünü getirmek istedik. Amacımız bu genç yığına bir şekilde karşılık buldurmak ve kampanyayı o dile çevirmekti. Gençlik bu topraklarda her daim öne çıkmış ve aktörleşmiştir. Bu ülke tek adam rejiminkaldırcak birülke değlidir. Böyle bir geçmişi yoktur Bu ülke demkorasi kültürü ile yoğrulmuş ve hamurunda bu kültürü beslemektedir. Bu ülke gençliği geçmişte tarih onu nasıl görev çağırdıysa bugün de yeniden göreve çağırmaktadır. Gençlik, 1919'da, 1968'de olduğu gibi 2013 Gezi kuşağında olduğu gibi yeni bir kuşak doğuyor. Bu yeni kuşak demokrasi,özgürlük, adaletten besleniyor. Referandum kampanyasınad 17 Nisan sabahı da yeniden Türkiye'de eşitlik, egemenliğin millette kaldığı bir kampanyayı örgütlemek istiyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-İl Başkanı Asuman Ali Güven'in konuşması

-CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz'ın konuşması

-Eugenio Francisco Garcia Ferrada'nın açıklaması

Haber: Utku BOLULU - Kamera: Tufan HAMARAT / İZMİR, DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title