Haberler
Van'ın Bahçesaray Belediye Başkanı Ayvaz Hazır, İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldı

Terörden ceza alan Bahçesaray Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı

Van'da kayyum protestosu: Belediye binası önünde toplandılar

Van'da kayyum protestosu

Suriye'de 'rejim askerlerinin kullandığı iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

'Rejim askerlerinin iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

Beşiktaş'ın yeni başkanı belli oldu

İşte Beşiktaş'ın yeni başkanı

Dha Yurt Bülteni-12

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

DARBECİ BİNBAŞI TANER BERBER; POLİS KİMLİĞİNİ GÖRÜNCEYE KADAR OLAYI BİLMİYORDUM (EK)1)ZEKERİYA KUZU; "BASKI ALTINDA ANLATTIKLARIMI KENDİ KURGULADIM"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci...

DARBECİ BİNBAŞI TANER BERBER; POLİS KİMLİĞİNİ GÖRÜNCEYE KADAR OLAYI BİLMİYORDUM (EK)

1)ZEKERİYA KUZU; "BASKI ALTINDA ANLATTIKLARIMI KENDİ KURGULADIM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılanmasına öğleden sonra Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada suikast girişiminin önemli ismi 'Çiğli imamı' olarak tanınan ve 'paşa' lakaplı olan Astsubay Zekeriya Kuzu ifade verdi. Kuzu savunmasında emniyetteki sorgusu sırasında baskı gördüğünü söyleyip, tüm anlattıklarını FETÖ ile bağlantılarını reddetti.

"ÇOCUĞUM İÇİN FETÖ ÜYESİYLE KONUŞTUM"

İnaçlı bir kişi olduğunu, gençliğinden beri Ülkü Ocakları'na bağlı olduğunu anlatan Zekeriya Kuzu, "30 yıldır insan kurtarmak için eğitim aldım. Çok başarılı operasyonlar yaptım. 2006 yılından sonra da yıldızım parladı. Ben devletimin çıkarlarını yaşadıklarımla ispat etmiş bir insanım. Kişisel çıkarları için hareket eden bazı kişiler örgüt elemanı gibi ismimi çıkardı. Bazı kişilerin 30 Ağustos'ta ordudan atılacakları söyleniyordu. Bu şakaydı, sonra da herkes konuşmaya başladı ciddi oldu" dedi. Mahkeme Başkanı'nın poliste verdiği FETÖ üyeliğine yönelik ifadesinin hatırlatılması üzerine Zekeriya Kuzu, "Ben ifadelerim sırasında ailemle tehdit edildim. Bir dolarla başlayayım. Benim iki oğlum var. Birisi benim yüzümden uzman çavuşken tutuklandı, diğeri de yurt dışına çıkamadı. Benim küçük oğlumun para koleksiyonu vardı. Bu bir doları da bana verdi. Oradan cüzdanımda kaldığını düşünüyorum" dedi. Mahkeme Başkanı'nın bir doların Fethullah Gülen tarafından verilip verilmediği yönündeki soruya da, "Bir dolar olayı anlattığım gibi çocuğumdan kalma. Ben kimseden almadım" dedi.

FETÖ ile bağlantısı olan ve ifadesinde ismini 'Arif' olarak verdiği kişiyle ilişkileri de sorulan Zekeriya Kuzu, "Ben çocuğumun geleceğini düşündüm. Uyuşturucuya bulaşmaması için gittiği dershanede bu kişiyle tanıştım. 10 kez falan sosyal amaçlı görüştüm. Evimize geldi, ben de onlara gittim. Zaman zaman da Arif'le sohbetler yapardık. Arif ve Yavuz'la da dini sohbetteler yapmadım. Yavuz Konya'da görev yaptığım sırada kapısına Zaman Gazetesi bırakılan bir kişiydi. Onun ismini de bu nedenle söyledim. Yavuz'la benim bağlantım yoktu. Sadece Arif, Fethullah Gülen'in geçmişte, milliyetçi olduğunu söylüyordu o kadar. Diğer anlattıklarımı ben kurguladım. Genel kültürümden kattığım ve aklımda kalan bazı kırıntılardan anlattığım şeylerdi" dedi.

"ÜS İMAMI DEĞİLİM"

Üs imamı olduğuna yönelik iddialar içinde Zekeriya Kuzu, "Üs astsubayı olduğum içini düşmanım çoktu. Çiğli imamlığım yoktur. Paşa lakabını kabul etmiyorum. Dolar olayını da dediğim gibi kabul etmiyorum. Koleksiyon amaçlı küçük oğlum benim cüzdanıma koymuştur. FETÖ'cü değilim, hiçbir zaman hiçbir kademesinde bulunmadım. Baskı neticesi bunları anlattım. İfademdeki 57 kişiden bazılarını emniyette kendileri yazmış. Zaten avukatım da görme engelliydi. İmza atacağı yeri polis gösterdi" dedi. Zekeriya Kuzu, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili olarak ise hakkında çıkan haberlerin gerçek olmadığını ileri sürdü.

BYLOCK ÇIKTI

Tutuklu sanıklardan Ali Sarıbey ve Haldun Gülmez'in telefonlarında ByLock olduğu araştırmalarda ortaya çıktı. Diğer sanıklarla ilgili araştırmanın sürdüğü öğrenildi.

Taylan YILDIRIM-İZMİR/DHA

======================================================

2)MEHMET GÖRMEZ: SALDIRILAR İSLAM MEDENİYETİNİN O ORTAK AKLINA YÖNELİKTİR

KURTULMUŞ 'AİLEYİ ORTADAN KALDIRAN YIKIM PROGRAMLARI'

DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bugün son günlerde Diyanet ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) üzerinden yapılan saldırılar, yapılan itibarsızlaştırmalar aslında İslam medeniyetinin o ortak aklına yöneliktir. İslamofobik nefretin hedefinde şiddet üreten yapılar yoktur. İslamofobik nefretin hedefindeki, İslam medeniyetinin o medeniyet üreten ortak aklıdır, ortak vicdanıdır" dedi. Afyonkarahisar Korel Termal Otel'de düzenlenen 2'nci İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'na Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Afyonkarahisar Valisi Aziz Yıldırım, Belediye Başkanı Ak Partili Burhanettin Çoban ile ilçe müftüleri ve müftülük görevlileri katıldı. Toplantı Kuran okunmasıyla başladı. Diyanet İşleri Başkan Mehmet Görmez, toplantıdaki konuşmasında 10 gün sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluşunun 93'üncü yıldönümü olduğunu hatırlattı. İnsanların yaptıkları hataların İslamiyet'e ve tüm Müslümanlara yüklendiğini aktaran Görmez, şöyle konuştu:

"Üzülerek belirteyim ki iki asırdır fakirlik, cehalet, sefalet konuşulur bir şekilde İslam'la ilintilendirilir. Savaş, şiddet, nefret, terör konuşulur bir şekilde kaynak İslam olarak gösterilir. Kadına karşı şiddet konuşulur bir şekilde suçlu İslam ve Müslümanlar ilan edilir. Çocuk istismarı tartışılır kaynak İslam'da aranır. Kısıtlanan özgürlükler tartışılır yine İslam'la ilişkilendirilir. Mezhep savaşları, meşrep ihtilafları ortaya çıkar, yine insanlığın yapıp ettiklerinin kurbanı İslam olur. Darbe olur, 15 Temmuz'lar olur ve yine bir şekilde en kötü mefsedet (bozukluk, fenalık, fesatçılık) hareketleri kaynağını İslam'dan aldığını zannederek İslam'a da en büyük darbeyi vurmuş olur."

Almanya'da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nde (DİTİB) görevli 6 imam hakkında başlatılan soruşturmaya da değinen Mehmet Görmez, soruşturmanın Diyanet ve DİTİB'i itibarsızlaştırmayı hedeflediğini kaydetti. Görmez, şöyle dedi:

"Diyanet İşleri Teşkilatı'nın dayandığı gelenek, İslam medeniyetinin ortak aklı ve ortak vicdanıdır. O ortak aklı ve ortak vicdanı, gittiği her yere taşımıştır. Bugün son günlerde Diyanet ve DİTİB üzerinden yapılan saldırılar, yapılan itibarsızlaştırmalar aslında İslam medeniyetinin o ortak aklına yöneliktir. İslamofobik nefretin hedefinde şiddet üreten yapılar yoktur. İslamofobik nefretin hedefindeki, İslam medeniyetinin o medeniyet üreten ortak aklıdır, ortak vicdanıdır" diye konuştu. Diyanet İşleri Teşkilatı'nın mevzuatının da değişmesi gerektiğini belirten Başkan Mehmet Görmez, mevcut mevzuatın günümüz için yetersiz olduğunu ve yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

KURTULMUŞ: İMAMLARIMIZ NAMAZ KILDIRMA MEMURU DEĞİLDİR

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Afyonkarahisar Korel Termal Otel'de düzenlenen 2'nci İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda konuştu. Dünyanın bir tarafında olağanüstü zenginlikler, diğer tarafında ise haksızlık, adaletsizlik, savaş, işgal ve sömürü olduğunu söyleyen Numan Kurtulmuş, bu durumun gelecek yıllarda tüm dünyayı etkileyeceğini anlattı. Antalya'da bir imamın cemaatın namaza gelmemesi üzerine seralara giderek, serada çalışanlara Kuran öğrettiğini hatırlatan Numan Kurtulmuş, din görevlilerinin çalışma alanının dört duvar içine hapsedilemeyeceğini aktardı. Kurtulmuş, "İmamlarımız namaz kıldırma memuru değildir, siz müftüler de fetva memurları değilsiniz. Ne müftülüklerimiz ne camilerimiz bizim çalışma alanlarımız, işyerlerimiz değildir. Bizler her birimiz dinin adamı, kendi hayatını dine adamış insanlar olmak mecburiyetindeyiz. Bizim işyerimiz falan yok. Bizim mesuliyetimiz olan devlet memurluğunu icra ettiğimiz bir makamımız yok. Bizim sorumlu olduğumuz alan bütün yer küredir" dedi.

'DEAŞ DA BU PUZZLE'IN SADECE BİR PARÇASIDIR'

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin büyük resmin parçalarından sadece biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, darbe girişiminin, Anadolu topraklarının tarih boyunca gördüğü en büyük ihanet hareketi olduğunun kavranması ve anlatılması gerektiğini kaydetti. PKK terör örgütünün Cizre, Silopi, Hakkari'de kazdığı çukurlara bombalar koymasının da iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, "Söz konusu eylemlerin de büyük resmin, bu puzzle'ın bir parçası olduğunun bilinmesi gerekiyor. Aynı şekilde Türkiye sınırları dışında, İslam'ın muazzez, mukaddes adını kullanarak İslam'ı bir terör haline indirgemeye çalışan DEAŞ'ın niçin kurulduğunu, niçin kurdurulduğunu, ellerine silahların kimler tarafından, hangi amaçla verildiğini çok iyi anlayacağız ama bileceğiz ki DEAŞ da bu puzzle'ın sadece bir parçasıdır" diye konuştu.

'HOCA KILIKLI EŞKİYAYI 40 SENE BESLİYORLAR'

Türkiye'nin güneyinde yeni bir terör örgütü oluşturmaya çalışan PYD'nin ortaya çıkışı ve aldığı desteklerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Avrupa'da, batı dünyasında, hatta İslam coğrafyasında İslamofobi'nin nasıl teşvik edildiğini, niçin geliştirildiğini anlayacağız, onu da büyük resmin bir parçası olarak göreceğiz. Büyük resim çok açıktır. Büyük resim bir asır evvel, coğrafyası bölünmüş olan İslam ümmetinin, özellikle bu coğrafyanın insanlarının, şimdi gönülleri ve zihinleri bölünerek, mezhep ve meşrep üzerinden, etnik yapı üzerinden, lime lime edilerek parçalanması, bir daha ayağa kalkmayacak şekilde tarih sahnesi dışına itilmesidir. Bizim sorumluluğumuz tam da burada başlıyor. Bu büyük planı bozabilecek tek ülke Türkiye'dir. Zaten onun için Türkiye'nin başına bu kadar şey bela ediliyor. Onun için Türkiye'nin ayaklarına pranga vurmaya çalışıyorlar. Zaten onun için hoca kılıklı bir eşkıyayı öne çıkarıp 40 sene besliyorlar ve bu milleti sokacak en tehlikeli, zehirli yılan haline getiriyorlar."

ERKEK GÖREVLİLERE KADINLARI ALKIŞLATTI

Türkiye'de 90 bin cami ve 120 bin din görevlisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, camilerin mümkün olduğu kadar açık olması gerektiğini, imamların da gün boyu mahalle, okul, çarşı ve pazarda vakit geçirip geniş kitleye ulaşması gerektiğini vurguladı. Diyanet İşleri Teşkilatı'nın yüzde 20'sinin kadın olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, kadınların Diyanet İşleri'nde daha fazla temsil edilmesinin şart ve zorunluluk olduğunu söyledi. Kurtulmuş'un sözlerini salondaki kadın din görevlileri alkışlarken, erkeklerden alkışın az gelmesi Numan Kurtulmuş'u güldürdü. Erkek din görevlilerinin bürokratik refleksle alkış oranının az olduğunu söyleyen Kurtulmuş, erkek görevlilerden kadınları bir kez daha alkışlamalarını istedi.

'AİLEYİ ORTADAN KALDIRAN YIKIM PROGRAMLARI'

Televizyonda yayınlanan evlilik ve benzeri programları eleştiren Numan Kurtulmuş, söz konusu programların Türk örfüne, dinine, yaşantısına uymadığının altını çizdi. Programların aileler için yıkıcı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

Aileyi ortadan kaldıracak yıkım programlarının maalesef televizyonlarda da gösterildiğini biliyoruz. Bunlar, Türk örfüne, bizim milletimizin dinine, yaşantısına uymayan hususlar. Ama maalesef haiyane bir şekilde, açık söylüyorum, aileyi tahrip edecek şekilde bu programlar, evlilik programları, televizyonlarda gösteriliyor. RTÜK bir sürü cezalar veriyor. O kadar çok para kazanıyorlar ki o cezalara rağmen yine aynı melaneti işlemeye devam ediyorlar. Bu ve benzeri programlar bir taraftan, diğer taraftan insanı dinden, diyanetten, Allah'a bağlı olmaktan, kendi geleneklerinden ayıracak bir sürü mesele var. Bütün bunların karşısında Türkiye'de aile hayatının ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığı açıktır. Bunun için Diyanet İşleri Teşkilatı mensuplarının aileyi yeniden güçlendirecek çalışmalar için mutlaka çok ciddi şekilde hareket etmesi gerekiyor. Gerekiyorsa diğer kurum ve kuruluşlarımızla işbirliği yaparak inşallah ailenin ve kadının güçlendirilmesi için her türlü çalışmaları yapmaya devam edeceğiz."

'FAŞİZMİN AYAK SESLERİNİ DUYUYORUZ'

Avrupa'da DİTİB mensuplarına karşı soruşturmanın Avrupa'nın siyasi durumundan kaynaklandığını da kaydeden Kurtulmuş, "DİTİB ve Diyanet mensuplarının bir takım baskılar altında bulunması asla kabul edilemez. Bu tamamen siyasi amaçla yapılıyor. Şu anda Avrupa'da, özellikle Almanya başta olmak üzere faşizmin ayak seslerini duyuyoruz. İslam, göçmen karşıtlığıyla, yabancı düşmanlığıyla birlikte bunları siyasi argüman olarak kullanan son derece katı bir milliyetçi tavrın Avrupa'yı baştan sona kasıp kavurmaya başladığı ortada. Biz Alman ve Avrupa'daki dostlarımıza tavsiyede bulunuruz; oradaki DİTİB'in, Diyanet Teşkilatı'nın varlığından sizler de yararlanın. Orada Diyanet Teşkilatı'nın varlığı barışa, birlikte yaşamaya katkı sağlar. Dolayısıyla DİTİB'den, Diyanet İşleri Teşkilatı'ndan korkmayın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------

-Numan Kurtulmuş un konuyşması

-Mehmet Görmez in konuşması

Haber: Onur BAYRAM/AFYONKARAHİSAR,

=========================================================

3)GAZİANTEP'TE SİLAHLI KAVGA ŞÜPHELİLERİ ADLİYEDE

GAZİANTEP'te, dün gece iki ailenin fertleri arasında çıkan ve 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı silahlı kavga nedeniyle gözaltına alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi. Vatan Mahallesi'nde dün gece aralarında para anlaşmazlığı yüzünden husumet bulunan Güneş ve Şahbudak ailelerinin fertleri arasında çıkan tartışma, tabanca ve tüfeklerin kullanıldığı kavgaya dönüştü. Kavgada kim tarafından ateşlendiği belli olmayan av tüfeğinden çıkan saçmaların hedefi olan Muzaffer Şahbudak, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi, 2 kişi ise yaralandı.

Cinayete yönelik soruşturma başlatılan polis tarafından gözaltına alınan Mehmet Nebi G. ve Ramazan Ş., sorgulamalarının tamamlanmasının ardından bugün Şehitkamil Devlet Hastanesi'nde sağılık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Şüphelinin hastaneye getirilmesi

Şüphelinin hastaneden çıkarılması

Şüphelinin adliyeye götürülmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 109 MB

==============================================

4)GELENEKSEL OYUNLARIN OYNANDIĞI KÖYDEN REFERANDUM STARTI

UŞAK'ın merkeze bağlı Eğlence Köyü'nde asırlardır düzenlenen başta 'Yüzük Bulma' oyunu olmak üzere çeşitli orta oyunları sayesinde gelenekler gelecek nesillere taşınıyor. Referandum çalışmalarına Eğlence Köyü'nde start veren Uşak Belediye Başkanı AK Partili Nurullah Cahan, referandum için 'evet' çağrısı yaptı.

Uşak'taki soğuk kış gecelerinde her hafta cumartesi günü köy odasında toplanan 7'den 70'e vatandaşlar, yöresel tatlardan oluşan yemeklerin yenmesinin ardından sohbet havası içinde köyün sorunlarını tartışıyor. Ardından 2 gruba ayrılan köylüler, asırlardır devam ettirilen 'Yüzük Bulma Oyunu' oynuyor. Bu sefer dün (pazartesi) düzenlenen gecenin davetlisi, Uşak Belediye Başkanı AK partili Nurullah Cahan ve AK Partili Belediye Meclis üyeleri oldu.

Anadolu kültüründe olan yarenlik ve orta oyunlarının köy sakinleri tarafından yaşatılmasının gelecek nesiller adına çok önemli olduğunu vurgulan Cahan, "Bu etkinlikler gençleri ve yaşlıları bir araya getiriyor. Hem geçmiş geleceğe taşınıyor hem de yaşlılarımızla gençlerimiz kaynaşıyor. Köylülerimiz tarafından bu tür sosyal etkinlikler yaşatılarak gelenek ve göreneklere sahip çıkıldığı için tüm kardeşlerimi kutluyorum. Bizleri en iyi şekilde ağırladıklarından dolayı şükranlarımızı sunuyorum" dedi.

BAŞKAN REFERANDUMA DEĞİNDİ

Anayasa referandumuna da değinen Cahan, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir devlet ve güçlü bir millet olduğunun altını çizdi. Başkan Cahan, "15 Temmuz'da yaşanan elim hadise hepimizin malumu. Devlet olmadıktan sonra milletin rahat huzur görmesi mümkün değil. Rabbim devletimizi başımızdan eksik etmesin. Yaklaşan referandum çalışmalarımızın startını Eğlence Köyü'nden verdik. Uşak olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Hızlı yürütmeyi sağlayabilmek ve günün şartlarına en uygun modeli seçerek vesayeti ortadan kaldırmak için 16 Nisan'da halk olarak görev bizde. Eğlence köyümüzdeki kardeşlerimizle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine 'evet' diyerek 16 Nisan gecesi devletimiz ve milletimiz adına en doğru kararı vermiş olacağız" diye konuştu.

Bu tür gecelerde köylülerin birlik ve beraberliklerini pekiştirdiklerini ifade eden Köy Muhtarı Mustafa Çetin ise, "Bu gelenekler gençlerle yaşlılar arasında muhabbeti, sevgiyi ve dostluğu geliştiriyor. Köyde birlik, beraberliği sağlıyor. İnşallah bu gelenek gençlerimiz tarafından asırlar boyunca yaşatılır. Davetimize katılan Belediye Başkanımız Nurullah Cahan'a ve meclis üyelerine teşekkür ediyoruz" dedi.

=====KUTU=====

ASIRLARDIR YAŞATILAN YÜZÜK OYUNU

Yüzük oyunu bir yüzük, 11 mendil ve bir yüzük çubuğuyla oynanır. Bu oyun için oyuncular ikiye ayrılır. Yüzüğü saklayacak takımın oyuncusu isteğe bağlı yüzüğü mendilin altına saklayabilir ya da yüzüğü en son takım arkadaşına gizlice verir. Karşı taraf oyuncuları aralarında tartışarak yüzüğün hangi mendilin altında olduğunu bulmaya çalışır. Önce ilk 2 mendilde yüzük bulunmaya çalışılır. Yüzük bulunmazsa 2 mendile daha yüzük saklanılır. Daha sonra yerde 4 mendil kalıncaya kadar boş mendiller seçilmeye devam edilir. Bu mendillerden birinde yüzük çıkarsa yerdeki mendil adedince yüzük saklayan takım sayı alır. Eğer yüzük bulunmazsa son 4 mendilde seçim yapılır ve puanlar mendil adedine göre alınır. Önceden kararlaştırılan sayıya ulaşılıncaya kadar oyun bu şekilde devam ediyor. Gece, yüzük bulma oyunun ardından oynanan Kantar, tütün kıyma oyunları, köy odası oyunları, 18 çekme manileri ve davul zurna eşliğinde gece yarısına kadar devam eder. Oyunlarda kaybedenleri ise yüzleri güldüren cezalar bekler.

Görüntü Dökümü

---------------------

Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın konuşması

Yüzük oyunundan görüntü

Köylülerin geleneksel halk oyunları gösterileri

Köylülerin belediye başkanı ile evet demesinden görüntü

Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR /UŞAK,

=============================================

5)GAZİANTEP'TE, OKUL ÇEVRELERİNDE NARKOTİK OPERASYONU

GAZİANTEP'te, çok sayıda polisin katılımıyla okulların etrafında narkotik operasyonu yapıldı. Kentteki okulların etrafındaki işyerlerine ve şüpheli kişilere yönelik Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği'nde görevli polisler ve eğitimli köpek 'Alex'in katılımıyla narkotik operasyonu düzenlendi. Operasyonda çok sayıda kişinin üst aramasını yapan polisler, okulların etrafındaki parklarda bulunanların kimliğini kontrol etti. Narkotik köpeği 'Alex'le de bölgedeki araçlarda uyuşturucu araması yapıldı.

Bölgedekiler, uygulamadan memnun olduğunu ifade ederken, yetkililer operasyonların süreceğini kaydetti.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Polis ekiplerinin okul önlerinde uygulama yapması

Norkotik ekiplerinin vatandaşların üzerini araması

Narkotik köpeği Aleks'in otomobilleri araması

Polis ekiplerinin parktaki vatandaşları araması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 99 MB

===================================================

6)ÇOCUK HASRETİYLE CANINA KIYDI

NİĞDE'de 38 yaşındaki Taner Emir, tek başına yaşadığı evde kendini asarak yaşamına son verdi Selçuk Mahallesi Şehit Tunçbilek sokaktaki bir apartmanın birinci katında yaşayan Taner Emir'den haber alamayan komşuları, polisten yardım istedi. Evinin kapısını çilingir yardımı ile açarak giren polis, Taner Emir'i evin salonunda asılı halde buldu. Sağlık ekiplerinin kontrol ettiği Emir'in yaşamını yitirdiği belirlendi. Eşinden yeni ayrıldığı ve 2 çocuğunu göremediği için bunalıma girerek intihar ettiği ileri sürülen Emir'in cenazesi, Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü. Polis, intiharla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Olay yerinden görüntü

Polislerden görüntü

Ambulanstan görüntü

Apartmandan görüntü

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title