Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: Hadi gel de kapat

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

Dha Yurt Bülteni - 12

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Bilecik Milletvekili Eldemir'den önerge savunmasıAK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, tartışmalara neden olan cinsel istismar önergesiyle ilgili, "Siz bir taraftan 16 yaşındakileri sanatçı kimliği ile gece kulüplerine çıkarılmasına her türlü müsaadeyi göstereceksiniz.

AK Parti Bilecik Milletvekili Eldemir'den önerge savunması

AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, tartışmalara neden olan cinsel istismar önergesiyle ilgili, "Siz bir taraftan 16 yaşındakileri sanatçı kimliği ile gece kulüplerine çıkarılmasına her türlü müsaadeyi göstereceksiniz. veya kızlı- erkekli aynı evde kalmalarını meşru göreceksiniz. Öbür taraftan ailelerin rızası olan, kızın-erkeğin rızası olan evliliğe 'hayır' diyeceksiniz. Burada yanlışlık var" dedi.

Bilecik'te bir lokanta açılışına katılan milletvekili Halil Eldemir, gazetecilerin gündemle ilgili yönelttiği soruları yanıtladı. Eldemir, kamuoyunda tartışılan cinsel istismara uğrayan birey ile failin evlenmesi durumunda failin cezasının geri bırakılması veya ertelenmesini içeren önergenin muhalefet tarafından istismar edildiğini söyledi. Önergeyi savunan Eldemir şöyle konuştu:

"Bu konu hassas bir konudur. Burada telaffuz edilen kavramların sıkıntısı yaşanıyor. Yasalara göre 18 yaşından önce nikah kıyılamıyor. Kız ile erkek görüşüyor ve aileler anlaşıyor. Evlenmeye karar veriyorlar. Gidip evleniyorlar ama nikahı yapamıyorlar. Nikahı yapamadıkları zaman resmi olarak kayıt altına alınamıyor. Daha önceden çıkan yasaya göre 18 yaşından önce evlenenler için erkek tacizci, kadın ise istismara uğramış kişi olarak geçiyor. Bizim yapmak istediğimiz, aile müessesesini kurmuş olan mağdurların mağduriyetlerini gidermektir. Ben 44 yaşında bir adamım. Benim jenerasyonumun anne ve babaları 18 yaşından önce evlenmiştir. Bu şu anda yasa gereği suçtur. Bu tecavüz edilmiş, zor kullanılmış, cinsel tacizde bulunmuş insanlara yönelik bir çalışma değildir. Bu tamamen karşılıklı rıza ile yapılmış evliliklerde aile bütünlüğünün sağlanması adına yapılmaktadır. Burada muhalefet bir çığırtkanlık yapıyor. Siz bir taraftan16 yaşındakileri sanatçı kimliği ile gece kulüplerine çıkarılmasına her türlü müsaadeyi göstereceksiniz. İnsan hakları ihlali diyeceksiniz. Barlarda 18 yaş altındaki kız çocuklarını sahneye çıkaracaksınız. Bunun adı kızları korumak olacak. veya kızlı-erkekli aynı evde kalmalarını meşru göreceksiniz. Öbür taraftan ailelerin rızası olan, kızın-erkeğin rızası olan evliliğe 'hayır' diyeceksiniz. Burada yanlışlık var."

Görüntü dökümü:

--------------------------

-Milletvekili Halil Eldemir'in konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber: Cafer ELMAS/BİLECİK, -

=======================

Ayvalıklı kadınlardan düzenleme tepkisi

BALIKESİR'in Ayvalık İlçesi'nde bir araya gelen kadınlar, cinsel istismar suçlarıyla ilgili düzenlemeyi protesto etti.

Ayvalık'taki çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına üye yakaşık 100 kişilik bir grup kadın, cinsel istismar suçlarıyla ilgili düzenlemeyi protesto etmek amacıyla bugün saat 17.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. "Hükümet elini bedenlerden çek" sloganı atan kadınlar, alkışlarla tepkilerini gösterdi.

Topluluk adına açıklama yapan Ayvalık Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyesi Hilal Uslu, "Türkiye'deki bu geriye gidiş son derece vahimdir. Cinsel ilişkiye rıza yaşını 12'ye indirmek isteyenler de çocuk istismarı mahkumlarına af önergesi verenler de oylamada 'Evet' diyenler de bu yanlışlarından derhal geri adım atmalıdır. Aksi takdirde onarılamaz sonuçlar doğuracak bir adım atmış olacaklar, çocuk ve kadın haklarını Meclis eliyle gasp etmenin yolunu açacaklardır" dedi.

Topluluk açıklamanın ardından sessizce dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Eylemci gruptan görüntü

Hilal Uslu'nun yaptığı açıklamadan görüntü

Genel ve Detay görüntü

(KJ Haber- Kamera: Kadri KAYA / AYVALIK (Balıkesir),

=========================

Balıkesir'de o düzenlemeye tepki eylemi

BALIKESİR'de düzenlenen eylemde, cinsel istismar suçlarıyla ilgili düzenleme protesto edildi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Balıkesir Şubeler Platformu bugün saat 17.30'da, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda bir araya geldi. Kamuoyunda tepki çeken cinsel istismar suçlarıyla ilgili düzenlemeyi protesto etti. KESK'e bağlı sendikaların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de eyleme destek verdi. Eylemde kadınlar düdük çalıp, alkışlayarak tasarıya tepkilerini dile getirdi. 'Çocuk susar, sen susma, tecavüzü meşrulaştırma' yazılı pankart açan kadınlar, "Tecavüz yasanı al başına çal", "Kadın, çocuk düşmanı yasalara hayır", "Tecavüz suçtur, aklanamaz" sloganları attı.

Konuşma yapan KESK'e bağlı Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç Avcı, önergeyle 4 bin tecavüzcüye tahliye yolunun açılacağını belirterek, şunları söyledi:

"Doğuracağı insanlık dışı sonuçları şimdiden bilinen bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Tüm kadınlar olarak tecavüzcüleri ve tecavüzü aklayanlar hesap verene kadar direnişte olacağız."

Eyleme katılan yaklaşık 80 kişi açıklamanın ardından sessizce dağıldı.

BİR TEPKİ DE EĞİTİM-İŞ'TEN

Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şubesi de düzenlediği basın toplantısıyla, düzenlemeyle çocuk istismarının meşrulaştırıldığını söyledi. Eğitim-İş Eğitim Sekreteri Filiz Aygün, "Tacizi ve tecavüzü meşrulaştıran söz konusu önergenin yasalaşması durumunda, kız çocukları her türlü taciz ve tecavüze karşı korunmasız bırakılacak, eğitimden koparılarak küçük yaşta evlendirilmelerine yol açılacaktır. Çocuklar mağdur edilirken, tecavüz özgür bırakılacaktır. Eğitim-İş olarak çocuk istismarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran bu yasaya karşı çıkacağız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

KESK'in eylemine katılan kadınlardan görüntü

Pankart ve dövizler

Kadınlar düdük çalıp, alkışlıyor, sloganlar atıyor

Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç Avcı'nın konuşmasından görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN / BALIKESİR,

=========================

Kısa süreli sebze sıkıntısı kapıda

TÜRKİYE'nin en önemli örtüaltı üretim merkezi Antalya'da çiftçilerin Rusya'ya ihracat yasağı ve halde 50-80 kuruşa sattıkları domatesin İstanbul'da pazar ve markette 5 liraya kadar yükselmesine tepki olarak başlattığı ürün göndermeme eylemi nedeniyle kısa süreliğine İstanbul ve diğer illerde ürün sıkıntısı yaşanabileceği ifade edildi.

Antalya'da üreticilerin 50-80 kuruşa kendilerinden alınan domatesin İstanbul'da 4-5 TL gibi fiyata tüketiciye ulaştırılıyor olması, Rusya'ya ihracat yasağının sürmesi, dolardaki artış nedeniyle zirai ilaç, gübrenin zamlanması gibi gerekçelerle başlattığı hale ürün göndermeme eylemi, bazı çiftçiler tarafından sürdürülüyor. Kış döneminde Türkiye'nin sebze ihtiyacının çok önemli bölümünün üretildiği Antalya'da çiftçilerin, hale ürün göndermeme eylemini uzatmaları durumunda tüketici fiyatlarında artış ve piyasada ürün sıkıntısı endişesi yaşanıyor. Ancak çiftçi serada çok fazla bekletemeyeceği için bir hafta sonra ürünün ya çöpe gideceği ya da piyasaya çok fazla ürün arzı olması sebebiyle fiyatlarda daha sert bir düşüş yaşanabileceği öngörülüyor.

ANTALYA'DA 10 KURUŞ, İSTANBUL'DA 2 LİRA

Çocukluğundan beri tarımla uğraşan ve marul, tere, nane, maydanoz gibi yeşillik ürettiğini anlatan Mehmet Avcıoğlu, gübre, tohum gibi girdi fiyatlarının çok yükseldiğini ve çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını söyledi. Çiftçinin gübresini, ilacını banka borcuyla yapabildiğini belirten Avcıoğlu, "Kredisini ödeyemiyor. Kıvırcık marulun tanesi 10 kuruş, düz marul 40 kuruş, maydanoz, roka, tere 20 kuruş. Sadece yeşillik değil, domates, patlıcan, salatalık hepsinde aynı. Rusya'ya ihracat kapalı ve millete yazık, herkes kan ağlıyor. Geçen sene yine iyiydi fiyatlar bu sene tamamen oturdu. Bu sene kıvırcık marul eken tamamen sürüyor. Hepsinde aynı sıkıntı var. Antalya'da 10 kuruş olan kıvırcık marul İstanbul'da 2 liraya kadar satılıyor. Çiftçiler gerçekten çok rezil, emeğini karşılayamıyor" diye konuştu.

ZARARINA ÜRETİM

Domates ve biber üretimi yapan Emrah Meydan, devletten bir pazar oluşturmasını beklediklerini söyledi. 1 dönüm domatesin maliyetinin 8 bin lirayı bulduğunu anlatan Meydan, "Domatesin haldeki fiyatı ise 50-80 kuruş arasında. Bunu hesaba vurduğumuzda, 10 ton civarı ürün alıyoruz, 8 bin lira kazanıyoruz. Bunun vergileri vs giderleri düştüğümüzde 6-7 bin lira kalıyor ve eksi 2 bin lira ile çalışıyoruz. Bu şekilde rakamlarla, ihracat olmaz ve bu mal para etmezse, çiftçi zaten bankalara borçlu, ileride elindeki serasını da satacak, el kapısına bakacak. Yapabileceğimiz tek şey o. Birçok kalem var bizi etkileyen, ilaçların yüzde 80'i yurtdışından ve dolar üzerinden geliyor. Dolar da yükseldiği için bu ilaçlara her gün zam geliyor ve biz bu ilaçları nakit alıyoruz. Eğer bu ürün Rusya'ya gitmezse direkt zarar edeceğiz ve yanımızdaki işçiler de işsiz kalacak" dedi.

ASIL PARAYI YİYEN İSTANBUL'DAKİ ARACILAR

Ürettiği domatesin köy domatesi cinsi ve Rusya pazarına yönelik olduğunu belirten Meydan, İstanbul'daki tüccarları suçladı. Antalya Hali'ndeki komisyoncuların çiftçinin cebinde parası yokken fide, işçi ücretleri konusunda faizsiz para desteği verdiğini kaydeden Emrah Meydan, "Bizi idare etmeye çalışıyorlar. Paketleme yapılıyor ve paketleme fiyatı üstüne biniyor. İstanbul'a gittiği zaman orada ekstra bir ücret konuluyor. Markette ekstra bir ücret daha. Asıl Antalya'dan çıktıktan sonra iş başlıyor fiyatlarda. Yani Antalya'dan uygun fiyata çıkıyor, bu domates 1 liraya çıktığında buradaki adam sadece kar alıyor. Ama İstanbul'daki ya da diğer şehirlerde ekstra para bindiriliyor. Burada 50 kuruşa gönderdiğimiz domates bile 2 liraya satılıyor. Bunların hepsi Antalya halinden çıktığında, asıl parayı yiyen İstanbul'daki aracılar. Kar yağdı bahanedir, ürün gitmedi iki gün ürün kesilir ve fiyatları yükseltilir" diye konuştu.

RUSYA'YA ÜRETİLEN BİBER ELDE Mİ KALACAK?

Yıllardır kaliforniya türü biberi Rusya pazarı için ürettiğini anlatan Mehmet Avcı, kendisinin ekimi biraz geç yaptığını, ama diğer üreticilerin ürünlerinin hasat dönemi olduğunu ve Rusya'daki yasağın sürmesi nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. İç piyasada da ürün bolluğu nedeniyle fiyatın ciddi düzeyde düştüğünü kaydeden Avcı, "Dönüm maliyetimiz en kötü 10 bin TL ve işçilik, ilaç, gübre, sürüm gibi şeylerle bu paralar bizim cebimizden çıktı. ve biz bu ürünü satacak mıyız, elimizde mi kalacak bunu bilmeden yetiştirdik. Rusya'nın sıkıntısı en çok bizleri vurdu. Bu biberin kilosunun en az 3 lira etmesi lazım. Eğer Rusya almazsa alıcı bulamayız, talep olursa götürebiliriz, yoksa dalında bekler. İç pazarda 1-2 ton talep olur, o da bizi tatmin etmez. Geçen yıl bu biber ortalama 4 liraydı, Rusya almazsa 1 liraya düşer" dedi.

PATLICAN 1 LİRAYA DÜŞTÜ

Patlıcan ve oval çeri domates üretimi yapan Bayram Avcı, 2 lira olması gereken patlıcan fiyatının 1- 1.2 liraya, 2.5- 3 lira olması gereken oval çeri domatesin de 1.8 TL'ye gerilediğini söyledi. Rusya'ya kapıların kapalı olmasından dolayı büyük sıkıntı yaşandığına da değinen Bayram Avcı, "Bunlar normal domates değil, oval çeri domates. Geçen hafta 2.5 liraydı, 1.8 TL'ye düştü. Rusya'ya ihracat yok, kapılar kapalı. Önceden Rusya'ya 2.5- 3 liraya gidiyordu ve üreticide haliyle para kazanıyordu. Hale ürün gönderiyoruz ama halci bizden alıyor 1 liraya, ihracata 4-5 liraya gönderiliyor. Çiftçi nereden kazanacak? Gübre, kömür, işçi yevmiyesi, bir işçi maliyeti 50 lira nereden para kazanarak çiftçi?" diye konuştu.

ÜRETİCİ KATLANAMAZ DURUMA GELDİ

Üretim maliyetleri artarken sebze fiyatlarının değişmemesi ve buna bağlı olarak giderek üreticilerin yoksullaşmasını asıl sıkıntı olarak gösteren Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, "Yoksulluk öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, şu anda üretici 2016'nın ürününü satıp para kazanabilirse 2015 yılında kullandığı ilaç, gübre, tohumun borcunu ödeyebilecektir. 2016'ya da bu atmosferde girildikten sonra ve Rusya'ya yönelik ihracat yasağının kalkmaması nedeniyle arzın fazlalığı fiyatların düşmesine neden olmaktadır. Artık üretici katlanamaz duruma gelmiş ve örgütsüz bir şekilde bu olaya bir protesto gerçekleştirmeye başladı. Antalya Hali'nde bu eylem yapıldı ama geçen hafta Gazipaşa'da üreticilerin ürün göndermeyerek protesto etmeye başladıklarını hep duyuyoruz" dedi.

ÇİFTÇİ KOOPERATİFLEŞMEDİĞİ İÇİN KAZANAMIYOR

Bu eylemin haldeki fiyatların yükselmesini ya da halcilerin de bu eyleme destek vermesiyle çiftçinin sorununun çözüleceğini sanmadığını da belirten Vahap Tuncer, "Nedeni, sorun yapısaldır. Yıllardır ifade ediyoruz, üretici fiyatlarıyla pazar fiyatları arasında uçurum kadar fark var diye. Aracıların fazla olması, tüketici bölgesindeki halle üretici halleri arasındaki fiyat farkı gibi ama burada tarım sektörü paydaşlarının birbiriyle kavga ederek bu sorunun üstesinden gelmeleri mümkün değil. Bugün AB ülkelerinde üreticilerin tamamının kooperatifleştiğini görüyoruz. Örgütleri aracılığıyla gübreyi, fideyi, fidanı ilacı daha ucuza aldıkları ve iç veya dış pazara da kooperatif aracılığıyla daha yüksek fiyata sattıklarına tanıklık ediyoruz. Bizde ise örgütsüz yapı, bir araya gelmedikleri için aracılar aracılığıyla pazara sunulmaya çalışılıyor" dedi.

RUSYA MERHEM OLMAZ

Türkiye'de üreticinin para kazanamadığı, tüketicinin pahalıya sebze meyve tükettiği için şikayet ettiğinden bahseden Tuncer, "Enflasyon sepetinde sebze ve meyve olması, pazar fiyatının yüksek olmasına bağlı olarak Türkiye'yi yönetenler fiyatların pahalı olduğundan şikayetçi. Aradaki komisyoncular, tüccar yeterince para kazanamadığından şikayetçi. Dolayısıyla kimsenin mutlu olmadığı bir tarım sektörü yapısı oluştu. Yine bu alanda ilaç, tohum, gübre tedarikçileri, vadelerin 16 aya yükselmesi nedeniyle para tahsil edemedikleri için şikayetçi ve batma noktasına geldiklerini ifade etmektedirler. Dolayısıyla bu yapı sürdürülemez noktadadır. Zaten çiftçinin kendi meslek odaları, ziraat odalarını bir tarafa bırakarak bu işe tepki göstermeleri, ürünlerini sokağa dökmeleri de bunun açıkça bir işareti. Aralık ortasında Rusya'ya sebze ihracatı serbest bırakılsa da bu soruna merhem olacağını düşünmüyoruz. 2015 yılı seviyelerini yakalamak mümkün değil ve daralma yaşanacaktır" diye konuştu.

İSTANBUL VE DİĞER İLLERDE ÜRÜN SIKINTISI

Çiftçilerin hale ürün göndermeme eylemi nedeniyle İstanbul ve diğer illerde kısa süreliğine sebze sıkıntısı yaşanabileceğini de kaydeden Tuncer, "Antalya'daki üretici seradaki ürünü domates, biber veya patlıcanını çok uzun süre hasat etmeden duramaz, hasadın yapılması lazım. Pazar değerinin kaybolmaması, arkadan yeni ürünler gelmesi için. 2-3 günlük süre içinde fiyatlarda kısmi yükseklik olabilir ama çok uzun süre sıkıntı yaşanacağını zannetmiyoruz. Üreticinin asıl sıkıntısı, şu an 80 kuruşa domatesi satıyor, bu insanlar haklı olarak ancak harcadıkları paranın karşılığında bir paraya sattıkları için para kazanamadığından şikayet ediyor. Halde 80 kuruşken tüketici halinde 1.5- 2 lira olması, pazar ve markette 5 liraya satılması ister istemez çiftçileri isyan noktasına getirmiştir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Nane yetiştiricisiyle röportaj

Biber yetiştiricisiyle röportaj

Biberden ve olgunlaşmamış domatesten detay görüntüler

Domates yetiştiricisiyle röportaj

Seradan detay görüntüler

Patlıcan serasında çalışan işçilerden detay görüntü

Domates yetiştiricisiyle röportaj

Olgunlaşmış domateslerden detay görüntüler

RÖP: Vahap Tuncer

Haber: HABER: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,

=========================

Kayseri'de FETÖ'nün 'abla'larının parmak izleri alındı

KAYSERİ'de yürütülen FETÖ/PDY operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve örgüte eleman temin ettikleri iddia edilen 11 kadının emniyetteki sorguları sürüyor. Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen örgütün 'abla'larının parmak izleri alındı.

Örgüte eleman temin ettikleri, örgüt propagandası yaptıkları, himmet ve ev toplantıları yaptıkları iddiasıyla 3 gün önce Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekipleri tarafından gözaltına alınan 11 kadının, emniyetteki işlemleri sürüyor. Örgütün 'abla'ları oldukları ileri sürülen zanlıların sorguları emniyette devam ederken, Asayiş Şube Müdürlüğüne 2 minibüsle getirilen kadınların parmak izleri alındı. Burada yaklaşık 1 saat kalan ve işlemleri tamamlanan kadınlar, tekrar TEM'e götürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Gözaltına alınan FETÖ'nün ablaları odukları iddia edilen 11 kadının parmak izi alınması için Asayiş Şube Müdrülğüne getirilişi

-Detay

Haber-Kamera: Zafer BARIŞ/KAYSERİ, DHA)

=========================

Günlük tur teknesi su alıp yarısına kadar denize gömüldü

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ndeki kordon boyunda demirli olan Hasan Turunç'a ait 23 metre uzunluğundaki günlük tur teknesi, henüz bilinmeyen bir nedenle su alıp batmaya başladı. Yarı kısmına kadar suya gömülen teknenin tamamen batması, vinç sayesinde engellendi. Teknenin, içindeki suyun tahliye edilmesinin ardından yine vinç yardımıyla su yüzeyine çıkartılıp karaya çekileceği belirtildi.

Cumhuriyet Meydanı önünde demirli 'Kılçık' isimli tur teknesi, bugün saat 15.00'te, henüz bilinmeyen bir nedenle su alarak batmaya başladı. İçinde kimsenin olmadığı sırada suya gömülmeye başlayan tekneyi görenler, durumu, itfaiyeye bildirdi. Ancak itfaiye olay yerine gelinceye kadar tekne yarısına kadar battı. Bunun üzerine olay yerine özel bir şirkete ait vinç ve dalgıçlar çağrıldı. İçi su dolarak yarısına kadar suya gömülen 23 metre uzunluğundaki tekne, vince bağlanarak tamamen batması engellendi. Teknenin içindeki suyun tahliye edilmesinin ardından yine vinç yardımıyla su yüzeyine çıkartılıp karaya çekileceği belirtildi. Bakım çalışması yapılırken batmaya başlayan teknede şuan için yakıt sızıntısının da olmadığı belirtildi.

Olay yerine gelerek incelemelerde bulunan 12 Adalar ve Koyları Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Güven Altuğ, tekenin batmasıyla ilgili bir kasıt olmadığını düşündüklerini söyledi. Teknede yaklaşık 150 bin lira zarar olduğunu kaydeden Altuğ, "Teknik bir arıza nedeniyle teknenin su aldığını düşünüyoruz. Tekne karaya çıkarıldığı zaman batma nedeni bilirkişi raporuyla belirlenecektir. Dalgıçlar ve vinç yardımıyla tekne askıya alınacak ve içindeki su boşaltılacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Batan tekneden görüntü

Güven Altuğ ile röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla),

========================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title