Dha Yurt Bülteni-12
Yüzbaşı Murat Üçöz'ü şehit eden 4 terörist öldürüldüHAKKARİ'de geçen Haziran ayında, düzenledikleri roketli saldırıda Piyade Yüzbaşı Muraz Üçöz'ü şehit den 4 PKK'lı terörist, Buzul dağlarında yapılan hava operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
Yüzbaşı Murat Üçöz'ü şehit eden 4 terörist öldürüldü
HAKKARİ'de geçen Haziran ayında, düzenledikleri roketli saldırıda Piyade Yüzbaşı Muraz Üçöz'ü şehit den 4 Pkk'lı terörist, Buzul dağlarında yapılan hava operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
Geçen 19 Haziran'da Çukurca karayolunda askeri konvoyun Van'a gelişi sırasında Pkk'lı teröristlerin roketli saldırısında 33 yaşındaki Piyade Yüzbaşı Murat Üçöz şehit oldu. Yüzbaşı Üçöz'ü şehit eden 4 Pkk'lı teröristin Buzul dağları bölgesine Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile yapılan hava herakatıyla öldürüldüğü belirtildi.
Konuyla igili Hakkari Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "09.09.2017 günü İlimiz Merkez Buzul Dağları bölgesinde SİHA ile tespit edilen 4 bölücü terör örgütü mensubu, SİHA ile yapılan hava harekatı neticesinde etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensuplarının daha önceden Hakkari Çukurca yolunda askeri konvoya roketli saldırı ve Piyade Yüzbaşı Murat Üçöz'ün şehit edilmesi olaylarının failleri olduğu değerlendirilmektedir. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir."
Görüntü Dökümü
-------------------
-arşiv
Hava harekatı görüntüleri
Haber: HAKKARİ, -
============================================
Bakan Soylu: Dağ, taş, tepe bırakmadan bu Pkk'nın canına okumaya devam edeceğiz
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu terörle mücadeleye ilişkin konuştu. Bakan Soylu "Eylül ayı başından itibaren yep yeni bir süreç başlattık. Onlar Pkk'ya zaman kazandırmaya çalışıyorlar. Kasım'ın 20'sine kadar bizi seyredin. Dağ, taş, tepe bırakmadan bu Pkk'nın canına okumaya devam edeceğiz. İster CHP sahip çıksın, ister Amerika, Almanya sahip çıksın, ister vakıfları sahip çıksın, onlara eğer bu kış o dağları, tepeleri, taşları ve o mağaraları dar etmezsek göreceksiniz
Öğle saatlerinde özel uçakla Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Hayrat ilçesine giderek burada partisinin 6'ıncı olağan ilçe kongresine katıldı. Kongrede bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soyly ABD'de tutuklama kararı verilen eski bakan Zafer Çağlayan'la ilgili "Zafer Çağlayan'a Amerika'da tutuklama kararı çıkarmışlar. Başınıza Zafer Çağlayan kadar taş düşsün buradan söylüyorum. Yaptıkları Türkiye düşmanlığıdır. Bu açık ve nettir. Bizi pes ettirmeye, teslim almaya çalışıyorlar. Siz 15 Temmuz hesaplarının bitiğini zannetmeyin. 15 Temmuz'da başaramadılar. Bir taraftan Pensilvanya'da o meczubu, orada Türkiye karşıtı bir kişi olarak tutuyorlar. Yetmedi Amerika'nın talimatıyla aynısını Almanya gerçekleştiriyor. Ne kadar mendebur var hepsini orada tutuyorlar. Terör örgütü mensuplarına sahip çıkıyorlar, hepsine vatandaşlık ve ikamet veriyorlar. Sonra buraya adamlar gönderiyorlar, burada dernek ve vakıflar açıyorlar, burada istedikleri gibi ajanlık faaliyetlerini yapacaklarını zannediyorlar. O eksi Türkiye yok, avucunuzu yalayacaksınız bundan sonra. Bugün ayakları üzerinde duran bir Türkiye var. Bizim müttefikimiz Amerika PYD'ye silah ve füze yardımı yapıyor. Türkiye sesini çıkardığı zaman acaba hangi kararı çıkartıp 'Türkiye'yi nasıl diz çöktürürüz' diye hesaplar, planlar yapıyorlar. Bunların hiçbirisine teslim olamayacağımızı herkesin bilmesini isterimö dedi.
CHP'Lİ TANRIKULU'NU TEPKİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, isim vermeden terör örgütüyle mücadelede etkin rol üstlenen silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) eleştiren CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun sözlerine tepki göstererek "Bu CHP'nin muhalif milletvekilinin niçin konuştuğunu ben size izah edeyim. Amerika ve Kandil'den talimat buradan CHP milletvekilinden ses. CHP Grup Başkan vekili bana 'İçişleri Bakanı açıklasın. Sivillere zarar geldi mi gelmedi mi?' diyor. Ey, Ankara'dan İstanbul'a kilometrelerce yol yürüdüz ya, bu devletin polisi, jandarması ve güvenlik güçleri kılınıza bir tek fiske gelmesin diye yanınızdan bir an olsun ayrılmadı. Biz görev yapıyoruz. Güney Doğu'da gittiğimiz zaman vatandaşla temas kurabiliyorsak senin gibi Ankara'dan HDP'lilerin sözcülüğünü yapmıyorsak bunun bir tek sebebi var; biz vicdanlı iş yaparız, senin gibi 'Adalet' diyip sokaklarda yürüyüp adaletsizlikle iş yapmak yerine adaletin ve hakkaniyetin ne işe yaradığını gösterebilecek bir anlayışı ortaya koyuyoruz. Bizim güvenlik güçlerimiz orada tek bir vatandaşa halel getirmemiştir, getirmeyecek teö diye konuştu.
HDP'NİN AĞZIYLA BİZLE KONUŞMA
Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını kaydeden Bakan Soylu şöyle devam etti: "Al genel başkanını Hakkari'ye git ama bir otel odasına sıkışma. Korkma, ürkeme. İstediğin yere gidebilirsin Türkiye artık eski Türkiye değil. Ama Pkk'nın ağzıyla bizle konuşma. Pkk'nın sözcüsü HDP'nin ağzıyla bizle konuşma onlar itibarlarını kaybettiler. CHP üzerinden itibar kazanmaya çalışıyorlar. CHP seçmenine sesleniyorum; bir milletvekiliniz Türkiye'nin PKK ile savaşta olduğunu söylüyor. Bu milletvekili hakkında da CHP tek bir adım atmadı. PKK devlet mi ki, bizi onla savaşta olacağız. PKK bir terör örgütüdür. Ağırlarına gidiyor, biz İsrail'den insansız hava uçağı alırken iyiydi dimi? Bana inanmıyorsunuz ama PKK'nın sözcülerine inanıyorsunuz. PKK'nın Hakkari'de Oğul Köyü kırsalında dün yakalanan ve tutuklanan Musa Tarhan, ey CHP'nin avukat milletvekili sana sesleniyorum: Yalanlarla bu milleti ve kendi tabanınızı atlattığınız ve kandırdığınız yeter. Adam ifadesinde net bir şekilde söylüyor. 'Biz polisi şehit eden oradaki teröristlerle beraber orada oturduk, o arada insansız hava araçları geldi ve o teröristleri imha ettiler' Bu kadar basit. Ne işiniz var benim polisimi şehit eden teröristlerle?"
4-5 GÜNDE 50 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Terörle mücadelelerinin kesinlikle akamete uğratılamayacağını vurgulayan Bakan Soylu, "Bizim bu mücadelemizi kesinlikle akamete uğratamayacaklar. Tam 4-5 gündür şu ana kadar 50 teröristi evlatlarımız etkisiz hale getirdi. Eylül ayı başından itibaren yep yeni bir süreç başlattık. Onlar PKK'ya zaman kazandırmaya çalışıyorlar. Kasım'ın 20'sine kadar bizi seyredin. Dağ, taş, tepe bırakmadan bu PKK'nın canına okumaya devam edeceğiz. İster CHP sahip çıksın, ister Amerika, Almanya sahip çıksın, ister vakıfları sahip çıksın, onlara eğer bu kış o dağları, tepeleri, taşları ve o mağaraları dar etmezsek göreceksiniz. Çok net ve açık. Yeter artık dışarıda uğraşıyoruz, içerde uğraşıyoruz. Bütün bunlar Türkiye'nin ilerlemesinden endişe ediyorlar" ifadelerinde bulundu.
PKK'LILARIN TELSİZ KONUŞMASINI ANLATTI
İnsansız hava araçlarından teröristlerin çok korktuğunu ve bu uçaklar sayesinde yapılan operasyonlarda 260 teröristin etkisiz hale getirildiğini ifade eden Bakan Soylu şunları söyledi: "PKK'ya yapılan operasyonlardan bu milletin evlatları askerin, polisin, jandarmanın verdiği mücadeleden rahatsız olanlarla da uğraşmaktayız. Bizim mühendislerimizin yaptığı insansız hava araçlarından, tankından, ATAK helikopterinden, Allah bunları yapanlardan, imar edenlerden razı olsun. Az önce söyledim güya milletvekili terörle mücadeleden rahatsız oluyor. İnsansız hava araçlarından elde edilen başarılardan rahatsız oluyor, iftiralar atıyor. Bakın 1 Ocak'la 1 Ağustos 2017 tarihleri arasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı tarafından bu hava araçlarıyla toplam 260 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Türkiye'nin bunu duymasını istiyorum. Biz gece-gündüz hiç fark etmiyor, gece saat 4 otururuz karargaha teröristi görürüz, onu etkisiz hale getirebilmek için evlatlarımız uğraşırlar. Bakınız, insansız hava araçlarıyla yapmış olduğumuz operasyonların hiç birinde şehit vermedik, hiç birinde de yaralımız olmadı. Bunların derdi bu. Bu uçaklarla teröristlerin hareket kabiliyetini azalttık. Bunların ara sıra telsiz konuşmalarını dinliyoruz; bunlar bu insansız hava araçlarından o kadar korkuyorlar ki, 'Aman görünmeyin, aman 2-3 kişiden fazla olmayın, şöyle-böyle saklanın' diye sürekli birbirlerine telkinde bulunuyorlar. Ama ne çare bizim evlatlarımız onları tepeliyorlar."
'ATLETLE KARAVANDA DURMAYACAKSIN'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nda seslenerek eleştiriler yönelten Bakan Soylu şöyle dedi: "Sus pus kesitli Kılıçdaroğlu şu anda. Hadi atlet giyde konuş bakalım. Hadi atlet giy. Öyle mi? Atletle karavanda duruyorsun. Atletle karavanda durmayacaksın Kılıçdaroğlu, atlet giyipte sokağa çıkacağın gece 15 Temmuz gecesiydi. Millet atletle birlikte sokağa çıktı, şehit olmak için gazi olmak için. Bu milleti istila etmeye çalışanlara 'Atletimle de donumla da bu ülke için şehit olurum' diyerek sokağa çıktı"
OHAL ELEŞTİRELİNE TEPKİ GÖSTERDİ
FETÖ ile mücadelenin önemine değinen ve OHAL'e ilişkin eleştiride bulunan iş dünyasına da seslenen Bakan Soylu "Eğer Türkiye hafif bir gevşeklik yapsın 15 Temmuz'u biz rahmetle anarız. FETÖ'nün sadece FETÖ olmadığını bilmeyecek kadar ahmak değiliz biz. FETÖ'nün arkasında nelerin olduğunu biliyoruz. Birileri 'Olağanüstü Hal kalksın' diyor. Ne var Olağan Üstü Hal'de. Ben 'Olağan Üstü Hal kalksın' diyen İstanbul sermayesine sesleniyorum: Ne var OHAL'de? İhracat yükseliyor mu? Yükseliyor. Dolar ve Euro düşüyor, turizm yükseliyor, oteller dolu. Büyüme yüzde 5. Daha da yükselecek. Nedir bu Avrupa hayranlığınız ve onların sözlerin çıkmama telaşınız? Nedir bu telaş? Ne yapmak istiyorsunuz. Bu FTÖ sizden milyon dolarlar himmet aldı, özgürlük ve hürriyetinizi gasp etti. Tayyip Erdoğan gibi bir adam sizi çıktı FETÖ'den kurtardı 'Allah senden razı olsun' demiyorsunuz da, ayağına 'Nasıl çelme takarım diye' bir anlayışı ortaya koyuyorsunuz. Teslim olmuştunuz." diyerek konuşmasını tamamladı.
Tek liste olarak gidilen kongrede Salih Öztel AK Parti Hayran İlçe Başkanı oldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kongre salonundan genel görüntüler
Bakan Soylu konuşma
Detaylar
HABER KAMERA: OSMAN ŞİŞKO / TRABZON
===============================================
11.5 yıl sonra aydınlatılan kuzenlerin cinayetinde sevinç gözyaşları
BALIKESİR'İN Savaştepe İlçesine bağlı kırsal Karacalar Mahallesi'nde okula giderken kaybolan ve 44 gün sonra cesetleri bulunan 10 yaşındaki kuzenler Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım'ın katil zanlılarının 11.5 yıl aradan sonra yakalanması buruk da olsa sevinç yarattı. Sevinç gözyaşı döken Karabacak ve Yıldırım ailelerinin ilk işi, kızlarının mezarına giderek dua etmek oldu. Mahallede iki kuzen için lokma hayrı yapıldı, vatandaşlar iki aileye "gözünüz aydın" ziyaretinde bulundu.
Savaştepe'nin kırsal Karacalar Mahallesi'ndeki Mustafa Kangal İlkokulu 4/B sınıfına giden Büşra Karabacak ile kuzeni Tuğçe Yıldırım, 21 Mart 2006'da öğle arasında evlerinde yemek yedikten sonra yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki okullarına giderken ortadan kayboldu. Okula da gitmedikleri anlaşılan kuzenlerin bulunması için jandarma, arama-kurtarma ekipleri ve köylüler her yeri aradı ancak bir sonuç alınamadı. Kuzenlerden 44 gün sonra acı haber geldi. İki kızın cesedi, evlerine 8 kilometre uzaklıktaki komşu Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde, poşete sarılı olarak bulundu. Bursa Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından iki kuzen, yüzlerce kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından Karacalar Mahallesi Mezarlığı'nda yan yana toprağa verildi.
11.5 YIL SONRA 5 GÖZALTI
Çifte cinayetin şüphelisi olarak polis; 11.5 yıl sonra, İzmir'in Bergama İlçesi İnkılap Mahallesi Üç Kahveler Mevkii'nde tütün satıcısı olan 39 yaşındaki Seyhan Y. ile cezaevinde evlendiği eşi 37 yaşındaki Yeliz E.Y.'yi Bergama'da, Dikili İlçesi'ndeki bir mandırada çalışan kardeşi 37 yaşındaki Ayhan Y.'yi ise Balıkesir'de gözaltına alındı. Ayrıca yardım ve yataklık ettikleri ileri sürülen 2 kişi daha gözaltına alındı. 5 şüpheli, emniyete götürülüp sorguya alındı
TECAVÜZDEN CEZAEVİNE
Gözaltına alınan şüphelilerden Seyhan Y.'nin bir trende, yetiştirme yurdunda kalan 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etmek, Yeliz E.Y.'nin ise bu tecavüze yardım suçundan daha önce cezaevinde yattıkları öğrenildi. Seyhan Y. ve Yeliz E. Y.'nin Balıkesir Cezaevi'ndeyken evlendikleri öğrenildi. Daha önce de gözaltına alınan Seyhan Y. ve kardeşi Ayhan Y.'den alınan ve öldürülen Büşra Karabacak ile kuzeni Tuğçe Yıldırım'ın tırnakları arasında bulunan doku örnekleri, olayın ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testi ile karşılaştırlaştırılmıştı. Adli Tıp'tan gelen raporda, doku örneklerinin Seyhan Y. ve Ayhan Y.'ye ait olmadığı, onların soyundan bir veya iki erkeğe ait olduğunu belirtmişti. İki şüpheli bu raporun ardından serbest bırakılmıştı. Ancak savcılığın talebi üzerine, 11.5 yıl önce alınan doku örneklerinin yeniden incelenmesi sonucu Seyhan Y. ve Ayhan Y.'ye ait olduğu belirlendi.
"DEVLETİMİZİN BİR İHMALİ VAR BU KONUDA"
Bir televizyon kanalındaki programa katıldıktan sonra İstanbul'dan dün (cuma) gece Balıkesir'e dönen iki aile, bugün olayın aydınlanmasında büyük emeği olan avukat İbrahim Erenci, emekli emniyet amiri Orhan Kemiksiz ile Karacalar'da buluştu. Büşra Karabacak'ın annesi Hanife Karabacak, "Cinayeti çözmek için bizim televizyona çıkmamızı mı beklediler, madem cinayetin çözümü kadar yakındı neden DNA testini tekrar tekrar yapmadılar. Devletimizin bir ihmali var bu konuda. Özel ekip kurulsun dedik, bu ekibi kurmadılar. Her şeye rağmen yıllar sonra da olsa katillerin yakalanmasını sağlayan herkesten Allah razı olsun" dedi.
Baba Mustafa Karabacak ise, "Katil zanlılarının yakalanmasıyla Türkiye huzura kavuştu. Gerçekten çok inançlı, duyarlı bir milletimiz var. Büşra ve Tuğçe'nin katilleri yakalandı, kanları yerde kalmadı. Artık ölüm gelse 'niye geldi' demem, gönül rahatlığı ile Büşra'nın yanına giderim" diye konuştu.
Tuğçe Yıldırım'ın annesi Ayşe Yıldırım ise operasyondan daha önce haberi olduğunu belirtirken, "Katillerin bayram öncesi yakalanmasını istiyorduk. Çünkü katillerin bayram eti yemesini istemiyordum. Bu gece kızım Tuğçe huzur içinde uyudu" dedi.
AVUKAT ERENCİ, 11 YILDIR CİNAYETİN PEŞİNDEYDİ
Yıllardır olayın çözümü için çaba harcayan avukat İbrahim Erenci, katil zanlılarının yakalanmasıyla köyün üzerindeki töhmetin kalktığını vurguladı. Erenci, "Karacalar'dan bu infial uyandıran alçakça eyleme katılan olmadığını düşünüyordum. Diğer senaryolara eşit mesafede yaklaşılmadığı için sonuç alınamadığını farkettim. Köy dışında bir çalışma yapılmadığını söyledim. Okulla ilgili hiçbir çalışma yapılmadığını vurguladım. Y kromozomu örtüşen Seyhan Y'nin dosyada ifadesi bile yoktu. Soruşturma hep eksik yürütüldü. Tayinler oldu, görev değişimleri oldu. Daha önce değerlendirilemeyen ihtimaller bizim talebimiz doğrultusunda değerlendirildiği için olay 11.5 yıl sonra da olsa aydınlanmıştır. Ben kendimi bu işin peşini bırakmayan adam olarak tanımlıyorum. Yoksa bu işi çözüme kavuşturan çok kahraman var" dedi.
"BİLİM VE İNATLA ÇÖZÜLDÜ"
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ersi Kalfaoğlu'nun raporunun büyük önem taşıdığını belirten Erenci, "Biz bilime olan inancımızı hiç yitirmedik. DNA ile ilgili yeterli çalışma yapılmadığını, bu kadar eşleşme olduğu halde üzerine gidilmediğini vurguladık. Seyhan Y'nin ailesinden bu işle hiç ilgisi alakası olmayan insanların da DNA'sı alındı. ve doğal olarak hepsinin kromozomları uyuştu. Ancak kimliklendirme yapıldığında uyuşma olmamıştı. Bu işin çözümü bilimle oldu, inatla oldu. Biz bu dosyadan elimizden çekseydik, bu işin üzerine gidilmeseydi cinayet faii meçhul kalacaktı" diye konuştu.
OPERASYON BAYRAM ÖNCESİ YAPILACAKTI
Operasyonun bayram öncesi planlandığını ancak yetiştirilmediğini söyleyen Erenci, "Bu operasyon büyük bir gizlilik içinde yapıldı. Operasyon sızmadı. Ne bizden ne basından ne üniversiteden ne emniyetten ne jandarmadan sızdı. Bu çalışma bir gizli haber alma teşkilatı titizliği ile yapılmış bir operasyondur. Katkısı olan herkesi tebrik ediyorum. Herkesin alnından öpüyorum" dedi.
"DOSYADA GİZLİLİK KARARI VAR"
Emekli cinayet büro amiri Orhan Kemiksiz ise operasyonla ilgili şu bilgiyi verdi: "Soruşturma o dönemin getirdiği teknik imkanlarla belli bir aşamaya gelmiş ancak orada tıkanmış kalmış. Devamında özel bir üniversitede DNA testi yaptıralım dedik. Savaştepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da girişimiyle bu yapıldı. Balıkesir emniyeti ve jandarmasının katkılarıyla operasyon hazırlığı yapıldı, şüphelilerin adresleri belirlendi, gece yarısı operasyonlarıyla gözaltına alındılar. Şu an sorguları devam ediyor. Dosyada gizlilik kararı olması dolayısıyla şüphelilerin ne söylediğini, neyi açıkladığını, yani ifadelerini bilmiyoruz. Ama emin olun çok titizlikle yapılan bir çalışma var. Bu çalışma sonrası şüpheliler adliyeye sevkedilecek. Hep beraber sonuçlarını göreceğiz. İnşallah iki masum yavrunun günahına girip, 11 yıl boyunca sokaklarda gezenlerin burunlarından fitil fitil gelir" diye konuştu.
MEZARDA BULUŞTULAR
Açıklamaların ardından aileler Büşra ve Tuğçe'nin mezarını ziyaret etti. Ziyarete iki kuzenin o dönemdeki sınıf arkadaşları da katılıp, gözyaşı döktü. Kızının mezarı başında ağıtlar yakan Ayşe Yıldırım, "Kızım doktor olacaktı" diye ağlarken, Hanife Karabacak ise "Kızım hep boyum kısa kalacak derdi, ne yazık ki öyle kaldı" dedi. Baba Mustafa Karabacak ise "Daha önce kızıma sahip çıkmadığım, onu koruyamadığım için mezarına bile gelemiyordum. Ama 11 yıl boyunca hiç yılmadım. Katillerin yakalanması için çalıştım. Sonunda iki yavrumuzun katillerinin yakalanmasını sağladım" dedi.
Öte yandan; köy sakini bir kadın, suçsuz olduğunu belirtiği oğlunun daha önce aileler tarafından töhmet altına alındığını, yakalanan zanlılarla oğlunun masum olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Kuzenlerden Tuğçe Yıldırım'ın annesi Ayşe Yıldırım, bu kadına "Git buradan" diye bağırınca ortam gerildi. Araya girenler, olayı yatıştırdı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Avukat ve televizyon ekibi geliyor
Karacalar halkı avukatı karşılıyor
Açıklamalar yapılıyor
Mezarda gözyaşı dökülüyor
Lokma hayrı yapılıyor
Haber- Kamera: Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN / BALIKESİR,
============================================
İşyerinden hırsızlık, kamerada
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki bir işyerine sabah levyeyle giren 2 hırsız, işletmeden 15 bin lira değerinde dizüstü bilgisayar ve cep telefonları çaldı. O anlar ise güvenlik kamerasınca kaydedildi.
Postane Sokak'ta cep telefonu ve bilgisayar tamir ve satışı yapan bir mağazaya, bugün saat 05.00'te, levyeyle kapıyı zorlayıp giren iki kişi hırsızlık yaptı. Güvenlik kamerasının görüntülediği o anlarda hırsızlar, işletmedeki 3 dizüstü bilgisayar ve 15 cep telefonu çaldı. Ayrıca hırsızların kendi telefonlarına da kılıf baktıkları ve aldıkları görüldü. Şüphelilerden birinin telefon kılıf rafından kendine özenle seçim yapması dikkatlerden kaçmadı. İki hırsız yaklaşık 15 dakika kaldıkları mağazadan 15 bin lira değerindeki dizüstü bilgisayar ve cep telefonlarını alıp kaçtı.
Sabah kapıyı açık görünce hırsızlığı fark eden işletme sahibi 33 yaşındaki Yunus Karaman, "Çok rahat hareket etmişler, kendi dükkanlarına girer gibi girmişler, kendilerine kılıf seçmişler. Sabah bir arkadaşım dükkanın kapısının açık olduğunu görüyor ve beni aradı. Gelip baktığımda kapının levye ile zorlanarak açıldığını gördüm. Bir şeye dokunmadan jandarmaya haber verdim" dedi.
Kahraman'ın şikayeti üzerine harekete geçen jandarma, hırsızların kimliklerinin belirlenip yakalanması için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Hırsızların kamera görüntüsü malzemeleri alırken çok net görüntü
İşyeri sahibi ile röp.
Haber- Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), DHA)
============