Dha Yurt Bülteni-11
Uzaklaştırma kararına rağmen 8 aylık hamile kadını eşi öldürdü (2)KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİBilecik'te eşi Hüseyin Kartal tarafından bıçaklanarak öldürülen Melike Kartal'ın cenazesi yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından hastane morgundan alınarak toprağa verilmek üzere Bozüyük İlçesine...
Uzaklaştırma kararına rağmen 8 aylık hamile kadını eşi öldürdü (2)
KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ
Bilecik'te eşi Hüseyin Kartal tarafından bıçaklanarak öldürülen Melike Kartal'ın cenazesi yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından hastane morgundan alınarak toprağa verilmek üzere Bozüyük İlçesine bağlı Günyarık Köyü'ne götürüldü.
Melike Kartal için Günyanık Köyü'nde cuma namazının ardından cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine Melike Kartal'ın babası Mehmet Kaygın, yakınları ile çok sayıda kişi katıldı. Baba Mehmet Kaygın kızının tabutunu başında gözyaşı döktü.
Yakınları, Melike Kartal'ın ikinci evlilik yaparak Hüseyin Kartal ile bir buçuk yıl kadar önce evlendiğini belirtti. Hüseyin Kartal'ın da üçüncü evliliği olduğunu ifade eden bir yakını, "Aralarında geçimsizlik vardı. Hüseyin Kartal hakkında uzaklaştırma kararı verildi. Hüseyin de evinin karşısında başka bir ev kiralamış. Buradan Melike'yi gözetliyormuş. Geceleyin Melike yakınlarının yanına gitmek için aralarında bebek beşiğinin de bulunduğu eşyalarını taşıyormuş. O sırada Hüseyin gelmiş. 8 aylık hamile olan Melike'nin yanında ilk eşinden olan 4 yaşındaki kızı Zeynep Duru da varmış. Hüseyin, Zeynep Duru'nun gözleri önünde Melike'yi defalarca bıçaklamış" diye konuştu.
Bir yakını da Melike'nin 15 yaşındayken trafik kazası geçirdiğini ve aylarca hastanede tedavi gördüğünü anlattı.
Kılınan cenaze namazından sonra Melike Kartal köy mezarlığına götürülerek gözyaşları içinde toprağa verildi.
Görüntü dökümü:
-Tabutun cenaze aracından indirilmesi,
-Cenaze törenine katıanların,
-Babanın görüntüsü,
-Cenaze namazını kılınması,
-Namaz sonrası tabutun omuzlara anılıp mezarlığa götürülmesinden çekilen görüntüler bulunuyor
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-BOZÜYÜK, (Bilecik),
===================================
8 ayrı işyerinden hırsızlık yapan zanlının görüntüleri ortaya çıktı
ADANA'da, 8 ayrı iş yeri ve bir evden, 20 bin lira değerinde 12 cep telefonu ile 2 bin lira çalıp tutuklanan Faruk Ö.'nün güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, bir hafta önce merkez Seyhan İlçesi Yeşilyurt Mahallesi'ndeki bir veteriner kliniğinden cep telefonu ve içinde 60 lira bulunan çantayı çalmaya çalışırken yakalanıp tutuklanan Faruk Ö.'nün aynı ilçede 8 iş yerinden daha hırsızlık yaptığını belirledi. Toplamda 20 bin lira değerinde 12 cep telefonu, 2 bin lira para çaldığını itiraf eden zanlının görüntüleri ise işyerlerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Polis çalınan cep telefonlarını satıldığı yerlerden alarak sahiplerine teslim etti.
Görüntü Dökümü
-----------------------
(Güvenlik Kamerası)
Hırsızlık anlarının güvenlik kamerasına yansıması
Haber: Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA,
==========================================
Görmez'den Karadavi'nin terör listesine alınmasına tepki (2)
CUMA NAMAZINI KILDIRDI
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kahramanmaraş Valiliği'nden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'u, ardından da İl Müftüsü Celal Sürgeç'i makamlarında ziyaret etti. Görmez, daha sonra cuma namazını kılmak için Abdülhamidhan Camisi'ne geçti. Vali Vahdettin Özkan ile Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'un da eşlik ettiği Görmez, cemaate cuma hutbesini okudu.
Görmez, hutbesinde faiz ve zekata dikkat çekti. Kur'an-ı Kerim'de faiz ve zekatın birlikte geçtiği ayetler olduğunu belirten Görmez, şunları söyledi:
"Zekat ve faiz Kuran'ın iki ayetinde beraber geçer. Çünkü ikisi de mal ve servetle ilişkimizi tanzim eder. Birisi helali tayin eder, rızkı helalleştirir, birisi emeğe saygısızlık yoluyla başkasının emeğini çalarak insanları hırsız yapar. Birisi malı artırır birisi mahveder azaltır ve Cenab-ı Hak açıkça şöyle buyuruyor; 'Faiz, sahip olduğunuz malı ve serveti mahveder, yok eder, bereketini ortadan kaldırır. Verdiğiniz zekatlar ve sadakalar ise malınızı arttırır.' Dünya ölçüleriyle bu ayeti anlamak mümkün değildir. Azalan bir şeyi rabbimiz çoğalıyor diye ilan ediyor. Çoğalıyor diye görünen bir şeyi de Rabbimiz azalıyor diye haber veriyor. Cenab-ı Hak, helal rızık ile beslenmeyi nasip etsin; evlatlarımızın, yavrularımızın kursağından haram lokma geçirmeyi bizlere nasip eylemesin."
Görmez, hutbenin ardından cemaate cuma namazını kıldırdı.
Namazdan sonra camiden çıkarken kendisine yakın ilgi gösterenleri de selamlayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, çocuklarla da sohbet etti. Görmez, camiden ayrıldıktan sonra Türkoğlu İlçesi'ne geçerek Fatih Sultan Mehmet Han Camisi'nin açılışını yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
Görmez'in çocuğa sarılması
Görmez'in camiye girişi
Camideki cemaat
Görmez'in minber çıkması
Görmez'in hutbe okuması
Görmez'in minberden inmesi
Namazın kılınması
Görmez'in camiden ayrılması
Camiden detay
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
============================================
CHP Burdur Teşkilatı oturma eylemi yaptı
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Burdur Teşkilatı, milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını protesto etmek, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'ne destek olmak için Cumhuriyet Meydanı'nda oturma eylemi yaptı.
CHP İl Başkanlığı'nda toplanan partililer ellerinde 'adalet' yazılı pankartlarla Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Burdur Belediye Başkanı CHP'li Ali Orkun Ercengiz'in de destek verdiği katılımcılar burada oturma eylemi yaptı. Grup adına açıklama yapan CHP İl Başkanı Barış Ayten, "Adaleti mumla aradığımız günlerdeyiz. Bugün mumla aradığımız adalet için meydanlardayız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adalet için, özgürlük için Ankara'dan İstanbul'a 'Adalet Yürüyüşü' başlattığını belirten Başkan Aydın, şunları söyledi:
"Şu an elinde 'adalet' yazısıyla yollarda olan Sayın Genel Başkanımızı selamlıyorum. Bugün ortaya çıkan tablo 20 Temmuz darbesinin ortaya çıkardığı tablodur. Asıl suçluların yargılanmadığı, masum insanların, gerçekleri söyleyenlerin ve muhaliflerin hapsedildiği bir süreci yaşıyoruz. Sayın Enis Berberoğlu, yıllarını medyaya ve cumhuriyetin değerlerine adamış bir gazeteci. Ahlaklı Atatürkçü bir milletvekilidir. Somut hiçbir delil olmaksızın 25 yıl hapse mahkum edildi. Bu tutuklama kararı, hayır bloğunda olan, 'demokrasi ve cumhuriyet değerleri yaşasın' diyenlere, Atatürk devrimlerinin ve Atatürk cumhuriyetinin yılmaz savunucusu CHP'ye gözdağıdır."
Barış Ayten'in konuşmasının ardından yaklaşık 1 saat oturma eylemi yapan grup, dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
Eyleme katılanlar
Barış Ayten'in konuşması
Oturma eylemi
Detay
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
====================================
Bursa'da 'kadın öncelikli vagon'a akademik odalardan tepki
BURSA Tabip Odası Başkanı ve Akademik Odalar Birliği (BAOB) sözcüsü Dr. Güzide Elitez, kent içi ulaşımda kullanılan hafif raylı sistemde başlatılan 'Kadın öncelikli vagon' uygulamasına tepki göstererek, "Biz kadınlar ayrıştırılmak, izole edilmek istemiyoruz" dedi.
Bursa Akademik Odalar Birliği üyeleri uygulamayı protesto etmek amacıyla Nilüfer istasyonunda toplandı. Burada Bursaray'ın kadın öncelikli vagonuna binen BAOB Dönem Sözcüsü ve Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez vatandaşlarla sohbet ederek uygulamanın yanlış olduğunu, bunun çözümü ayrı vagonla değil eğitimle olacağını söyledi.
Osmangazi istasyonunda inerek burada basın açıklaması yapan Güzide Elitez, tüm uygar ülkelerde anayasaların kadın erkek eşitliği kuralını içerdiğini, bunun uygar bir ülke olmanın olmazsa olmazı olduğunu söyledi.
Bursa'da kadınlara dayatılan ayrı vagon uygulaması kadına yönetilen ayrımcılığın bir başlangıç noktası olarak nitelendiren Elitez "Kadınlara ayrı vagonda yolculuk dayatmasında, kadınları tacizden korumak, onların güvenliğini sağlamak bahanesine sığınılmaktadır, bu kabul edilemez. Kadınların bu tarz saldırılardan korumanın ve gözetmenin onları ayrı bir vagonda taşıyarak çözülebileceğini söylemek akıl dışılıktır. Kadınlar bu alanlarda yaşıyorsa bunun çözümü kadınları kafese koyarak, tecrit ederek 'koruma' çabası olmamalıdır" dedi.
"BURSA'DA TÜM ERKEKLER POTANSİYEL SUÇLU DURUMUNA DÜŞÜRMÜŞTÜR"
Bu uygulamanın kadınları çalışma ve toplumsal hayattan izole etmeye niyetli, kadına ev dışında başka bir hayatı hak görmeyen bir aklın eseri olduğunu savunan Dr. Güzide Elitez "Bu uygulama kadın erkek eşitsizliğini derinleştirecek tehlikeli bir noktadır. Ayrıca bu vagona binmeyen kadınlara da bir süre sonra toplumun nasıl bir bakışla bakacağını da kestirmemek mümkün değildir. Kadınlara ayrı vagon uygulaması erkekleri de rahatsız etmelidir, çünkü Bursa'da tüm erkekler potansiyel suçlu durumuna düşürülmüştür." diye konuştu.
Bu uygulamanın derhal sonlandırılmasını isteyen Elitez "Tecrit alanları istemiyoruz. Biz kadınlar ayrıştırılmak, izole edilmek istemiyoruz." diye konuştu.
Osmangazi İstasyonundaki basın açıklamasın Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisliği Odası, Peyzaj Mimarları Odası destek verdi.
Görüntü Dökümü:
Kadına Ayrıcalıklı vagondan görüntüler
-Baob ekibi istasyonda beklerken
-Baob üyeleri vagonda vatandaşla sohbet ederken
-Basın açıklaması
-Raylı sistem hareket ederken
-Detaylar
Haber-Kamera: BURSA
============================================
DİSK'ten kıdem tazminatı düzenlemesine tepki eylemi
DEVRİMCİ İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı sendikaların İzmir şubelerine üye işçiler, başta kıdem tazminatındaki düzenlemeleri olmak Hükümet'in bazı uygulamalarına tepki için yarım gün iş bıraktı. Belediyelerde çalışanlarının çoğunlukta olduğu iş bırakan işçiler Cumhuriyet Meydanı'nda DİSK'in yaptığı basın açıklamasına katıldı. Eylem, ulaşımı kapsamadı.
Hükümet'in kıdem tazminatını fona devretme çalışmasının yeniden gündeme gelmesi üzerine DİSK, uyarı niteliğinde eylemlere başladı. DİSK'e bağlı sendikaların İzmir'deki şubeleri, öğleden sonra iş bıraktı. İş bırakma eylemi ulaşımı kapsamayacak. Belediye hizmetleri eylemden olumsuz etkilenmedi. Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen işçilere seslenen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı mücadelelerinin süreceğini söyledi. DİSK Genel Başkanı Yardımcısı ve Genel-İş Genel Sekreteri Cafer Konca, basın açıklamasını okudu. Konca, Türkiye işçi sınıfının şanlı direnişi, 15-16 Haziran Direnişi'nin üzerinden 47 yıl geçtiğini söyledi. Bugün de işçi sınıfının birlik içinde, dayanışma içinde mücadelesini zorunlu kılan gelişmeler yaşandığını belirten Konca, "Hukuksuz işten çıkarmalar, tarihsel kazanımları hedef alan girişimler, sendikal hakların siyasal iktidar eliyle çiğnenmesi, işçilerin güvenceli çalışmasını tamamen ortadan kaldıran istihdam yöntemleri söz konusudur.15 Temmuz 2016'daki karanlık darbenin ardından ilan edilen OHAL ve OHAL'e dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), işçi sınıfının sendikal haklarına, tarihsel kazanımlarına ve iş güvencesine yönelmiştir" dedi. KHK'ler ile 150 bin kamu çalışının ihraç edildiğini, basın emekçilerinin OHAL bahanesiyle mağdur edildiğini, 150'nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğunu belirten Konca "TV'ler, gazeteler, radyolar kapatıldığı için binlerce basın emekçisi işsiz kalmıştır. Olağanüstü hal hükümetine dönüşen siyasi iktidar, darbecilerle mücadele söylemiyle darbeyle ilgisi olmayan sendikal hak ve özgürlükler alanına da el atmıştır. Siyasal iktidar Türkiye işçi sınıfının evrensel sendikal haklarını gasp etmekte, işçi sınıfının hafızasından sendikal hakları silinmek istemektedir. Bugün Türkiye'de işçilerin greve çıkması yasaktır. Çünkü grevler başlamadan Bakanlar Kurulu'nun grev erteleme kararı yazılır hale gelmiştir" dedi.
Hükümet'in OHAL'i fırsat bilerek işçilerin kazanılmış tüm haklarına saldırırken kıdem tazminatına da gözünü diktiğine dikkat çeken Konca "1936'dan bugüne Türkiye işçi sınıfının ilmek ilmek örerek bugünlere getirdiği kıdem tazminatının, fon uygulamasıyla kuşa çevrilmek istendiğini söyledi. Konca, "Amaç, kıdem tazminatını bireysel fona dönüştürerek, iş güvencemizin son kalesini yok etmektir. Amaç, 'yük' ifade ettikleri kıdem tazminatını düşürmektir. Amaç, fonda biriktirecekleri haklarımızı istedikleri gibi yağmalamaktır.İşçi sınıfı fona onay vermemektedir. Sermayenin kıdem tazminatını tümüyle kaldırılması talebi de, fonu bir kaynak olarak gören hükümetin dayatması da işçiler için kabul edilemez. Devletin fermanı kıdem tazminatımızı sermayeye kaynak yapmak istiyor! 15-16 Haziran'ın ışığında kıdem tazminatı hakkımızı gaspına karşı direneceğiz" dedi.
Cafen Konca OHAL'in kaldırılmasını; ülkenin KHK'lerle yönetilmesine son verilmesini istediklerini söyledi. OHAL nedeniyle işlerinden edilen işçi ve kamu çalışanları için evrensel hukuk ilkeleri ve masuniyet karinesinin geçerli kılınmasını, grev erteleme uygulamasına son verilmesini, kıdem tazminatı fonu kurma girişiminden vazgeçilmesini; tüm işçilerin kıdem tazminatından yararlanması için süre koşulunun kaldırılmasını ve tazminata devlet güvencesi sağlanmasını istediklerin belirten Konca "Taşeron şirket işçilerine güvenceli devlet işçiliği kadrosunun verilmesini talep ediyoruz. Hükümeti tazminatı değil taşeronluğu kaldırmaya davet ediyoruz.Devletin fermanlarıyla değil eşitlikçi, özgürlükçü, laik, demokratik, sosyal bir Anayasa'nın güvencesi altında yaşamak ve çalışmak istiyoruz.15-16 Haziran'ın 47 yıl öncesinden yaydığı ışıkla Türkiye işçi sınıfını birlik ve dayanışma içinde mücadeleye çağırıyoruzö dedi. Basın açıklamasının ardından işçiler yarım günlük iş bırakma eyleme kararı gereği iş başı yapmadı. Evlerine gitti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Cafer Konca'nın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Utku Bolulu - Kamera: Mücahit Bektaş / İZMİR
======================================
Antalya'da yeni bir balık türü görüldü
GÖRÜNÜMÜ nedeniyle sarı kutu balığı adı verilen balık türü, ilk defa Türkiye kıyılarında Antalya'da görüntülendi.
Kemer ilçesindeki Üç Adalar bölgesinde dalış yapan Yakup Koç, daha önce görmediği bir balık türünün fotoğraflarını çekerek, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu'na gönderdi. Balığın fotoğraflarını inceleyen Doç. Dr. Gökoğlu, balığı Akdeniz'de yaşayan herhangi bir türe benzetemediklerini, tropik sularda yaşayan Kızıldeniz'de de popülasyonu bulunan sarı kutup balığı olduğunu anladıklarını kaydetti.
LÜBNAN'DAN SONRA ANTALYA'DA
Doç. Dr. Gökoğlu, "Lübnan'da Beyrut Amerikan Üniversitesi'ndeki bir bilim adamı bu balığın ülkesinde görüldüğünü duyurmuştu. Lübnan'dan sonra Antalya'da da görülmesiyle bu balık Akdeniz'de ikinci kez görüntülenmiş oldu. Biz de bu balığın Türkiye'de ilk defa görüldüğünü bilimsel bir makale ile dünyaya duyurduk. Bu balık balon balığına benziyor. Dikenimsi yapılar ve bal peteğini andıran oluşumları var. Bu balık zehirli bir toksin üretiyor. Bu toksinden vücudunun dışında bir zırh oluşturuyor ve diğer balıklardan koruyor. İnsanlara zararı yok" dedi.
KIZILDENİZ'DEN GELEN 60'INCI TÜR
Balığın insanlar tarafından yenilmediğini belirten Doç. Dr. Gökoğlu, sarı kutu balığının Kızıldeniz'den Türkiye'ye gelen 60'ıncı tür olduğunu anlattı. Doç. Dr. Gökoğlu, şöyle konuştu:
"Kızıldeniz'den Akdeniz'e balıklar ve karides gibi çeşitli organizmalar girmeye başladı. Bu göçlerde küresel ısınmanın büyük etkisi var. Akdeniz'e dökülen nehirlerin yapısının değişmesi de bu durumu etkiliyor. Akdeniz tropikleşmeye başlıyor. Balığın tam olarak nereden geldiğini tespit etmek mümkün değil, ancak olabilecek en yakın bölgeden gelmiş olsa bile Kemer'e ulaşabilmesi için en az 600 deniz mili yol kat etmesi gerekiyor. Uzun ve zorlu bir yolculuk ile bu balık buraya gelmiş olmalı."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu masada çalışırken
Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu bilgisayarında yeni balık türüne bakarken
Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu röp
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,
=========================================