Haberler

Dha Yurt Bülteni-11

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)5 AKRABASINI ÖLDÜRDÜ, "TÜM KÖYÜ ÖLDÜRECEKTİM" DEDİKONYA'nın Cihanbeyli İlçesi Bulduk Mahallesi'nde 1.5 saat içinde 4 ayrı evdeki 5 akrabasını namlusunun ucunu kısalttığı ve domuz kurşunu kullandığı tek kırma tabir edilen tüfekle öldüren 27 yaşındaki Atılgan Kömür, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

1)5 AKRABASINI ÖLDÜRDÜ, "TÜM KÖYÜ ÖLDÜRECEKTİM" DEDİ

KONYA'nın Cihanbeyli İlçesi Bulduk Mahallesi'nde 1.5 saat içinde 4 ayrı evdeki 5 akrabasını namlusunun ucunu kısalttığı ve domuz kurşunu kullandığı  tek kırma tabir edilen tüfekle öldüren 27 yaşındaki Atılgan Kömür, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kömür'ün ifadesinde akrabalarını öldürmeyi 3-4 ay önce planladığını, cinayeti işledikten sonra evde kahvaltı yapıp yeniden kurşun hazırladığını ve tüm köyü öldürmeyi planladığını söylediği öğrenildi. Öldürülen 5 kişinin cenazeleri ise kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığına defnedildi.

Olay dün saat 06.00 sıralarında eskiden köy statüsündeki Bulduk Mahallesi'nde meydana geldi. Hayvancılık yapan, annesi Hatice Kömür ile birlikte kalan bekar olan Atılgan Kömür, aralarında yaklaşık 200 metre mesafe bulunan 4 ayrı eve giderek husumetli olduğu ileri sürülen akrabaları Bekir Kıran'ın (80), Mustafa Tokat (80),  Meryem Tokat (79), oğlu Hamit Tokat'ı (51) ve Mehmet Tokat'ı (64)  evlerinde tüfekle ateş ederek öldürdü. Kömür, Mehmet Tokat'ı öldürdükten sonra Tokat'ın kardeşi Harun Tokat'ın evine yöneldi. Bu sırada öldürülen Mehmet Tokat'ın ailesi, Harun Tokat'a telefonla durumu anlatıp, kapıyı açmamasını söyledi. Harun Tokat kapıyı açmayınca, Kömür, son kurbanını öldüremeden, evin dışından ateş ederek ayrıldı. Ardından evine gidip kahvaltı yaptıktan sonra yeniden kurşun alıp katliamına devam etmek isterken jandarma tarafından gözaltına alındı.

"EVLENMEK İSTİYORDUM, 'BU DELİ BUNA KIZ VERMEYİN' DİYE ENGEL OLDULAR"

1'i kız 2 kardeşi İsveç'te olan ve bir dönem kendisi de İsveç'te kalan Atılgan Kömür, ilk ifadesinde "Babam öldükten sonra benim, bu akrabalarımla aram açıldı. Beni hep hor gördüler, dışladılar. Bizi akraba gibi görmüyorlardı. Bekardım ve evlenmek istiyordum. Görücü usulü ile birkaç kez kız istemeye gittik. Akrabalarım 'Bu deli, buna kız vermeyin' diye evlenmeme engel oldular" dedi.

KURŞUNLARI BİTİNCE EVE DÖNÜP, KAHVALTI YAPMIŞ

Akrabalarının üvey kız kardeşini boşanmaya zorladıklarını ileri süren Kömür, olay günü koyunları otlatıp eve uğramadan tüfekle cinayetleri işlemeye başladığını ve kurşunları bittiği içinde eve döndüğünü; acıktığı için annesiyle birlikte kahvaltı yaptığını ve tekrar kurşunları hazırlayıp evden çıkmak isterken gözaltına alındığını söyledi.

AKIL OYUNU KİTABINDAN ETKİLENMİŞ

Kömür, "Kahvaltımı yaptıktan sonra mermilerimi yanıma aldım. Tüm köyü öldürecektim" dedi.

Kitap okumayı çok sevdiğini ve 'Akıl oyunu' adlı kitaptan etkilendiğini belirten Kömür, " Evimde genelde bilim kurgu ve cinayet romanları okuyorum. Özellikle Akıl Oyunu kitabından etkilendim" dediği öğrenildi.

Evinin bahçesinde spor yapmak için kendi imkanlarıyla yaptığı aletlerin olduğu görülen Kömür'ün, koyunlarını otlatırken namlusunu kısalttığı tek kırma tüfekle şişelere atış yaparak, atışlarını geliştirmeye çalıştığını söylediği öğrenildi.

"AMERİKA VE İNGİLİZLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIYORUM"

Kendisini sorgulayanlara da 'Sen CIA ajanı mısın?' diye soran Kömür'ün, ifadesinde, "Hayvancılık yapmaktayım aynı zamanda kendimi CIA ajanı olarak size tanıtabilirim. Ben Amerikalılar ve İngilizlerle işbirliği yapıyorum" dedi.

İfadesinde öldürdüğü 5 kişiyi tanıdığını ve tek tek isimlerini sayan Kömür, "Bu kişiler benim komşularımdır. CIA, MİT ve M16 bana yetki vererek 'İstediğin kişiyi öldürebilirsin, hiçbir savcı seni sorgulayamaz, biz senin arkandayız' diyerek bana yetki verdiler. 7 yaşımdan beri Amerikalılar ve Türk derin devletiyle içli dışlıyım" dedi.

KURBANLARINA KONUŞMA FIRSATI VERMEMİŞ

Kurbanlarına konuşma fırsatı vermeden öldürdüğünü anlatan Kömür, "Vurmuş olduğum 5 kişi elimde tüfeği görünce kaçmaya çalıştı. Fakat ben hiç birisine konuşma fırsatı vermeden kafalarına sıktım. Bu kişiler beni daha önce  küçümseyerek aşağıladılar. Çayıma, şekerime zehir katarak beni felç etmeye çalıştılar. Hamit Tokat hariç 4 kişi albay ve yarbay rütbelidir. Hamit Tokat, albay ve yarbay olmamasına rağmen beni küçük düşürmüştür. O yüzden kafasına sıktım. Başka insanlar beni Mehdi olarak tanımlasa da ben kendimi Mehdi olarak görmüyorum. Beni genelde istihbaratçılar Mehdi olarak tanımlar" dedi.

BİR KAÇ KİŞİYİ DAHA ÖLDÜRECEKMİŞ, AÇIKMIŞ

Cinayetleri tasarlayarak işlediğini belirten Kömür, "Kafamda belirleyerek silahla öldürdüğüm kişilerin evine gittim. Hiçbiri tesadüf eseri değil. Bir kaç kişiyi daha öldürecektim. Fakat açıktım. Eve döndüm, kahvaltı yaptım. Jandarma beni almasaydı Mustafa Topal ve Mehmet Biçen isimli şahısları da öldürecektim" dedi.

Kömür, kaçma niyetinin olmadığını, bu kişileri öldürmeyi 3-4 aydır planladığını, psikolojik tedavi görmediğini, sigara, alkol, kumar ve uyuşturucu gibi alışkanlıklarını olmadığını belirterek, "Bunu istihbaratçılara sorup öğrenebilirsiniz."dedi.

"ÖLDÜRDÜĞÜM İNSANLAR TURGUT ÖZAL, EŞREF BİTLİS VE GAFFAR OKAN'I ÖLDÜRDÜ'

Kömür, öldürdüğü kişilerin araçlarının lastiklerini bıçakla kendisinin kestiğini belirterek, "Bu insanlara ön korku vermek istedim. Ama anlamadılar. Öldürdüğüm insanlar Turgut Özal, Eşref Bitlis ve Gaffar Okan'ı öldürmüş insanlardır. Bunlar istihbaratçı albay ve yarbaydır. Bu insanları öldürdüğümden dolayı pişman değilim. Tamamen milliyetçilik duygularımla hareket ettim" dedi.

EVE DÖNDÜĞÜNDE ANNESİ AĞLAMIŞ

Eve döndüğünde annesinin duyduğu silah seslerinden dolayı kendisinin bir şeyler yaptığını anladığını belirten Kömür, "Sadece ağladı ve ne yaptığımı sordu. Aramızda başka diyalog geçmedi" dedi. Kömür çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Mahkeme Kömür'ün akıl ve ruh sağlığının yerinde olup olmadığının tesbitine karar verdi.

5 KİŞİNİN CENAZESİ DEFNEDİLDİ

Öldürülen Bekir Kıran, Mustafa Tokat,  Meryem Tokat , oğlu Hamit Tokat ve  Mehmet Tokat'ın  cenazeleri morgdan alınıp evlerine getirilerek helallik alındı. Ardından gözyaşları içinde Merkez Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığına defnedildi.

AİLESİ MAHALLEDEN UZAKLAŞTIRILDI

Katliamın ardından güvenlik gerekçesiyle  mahalleden uzaklaştırılan Kömür'ün annesi Hatice Kömür, fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Tedavi tamamlanan Hatice Kömür daha sonra başka bir yere yerleştirildi. Kömür ailesine ait yaklaşık 150 koyunun da yine güvenlik gerekçesiyle mahalleden alınıp, başka bir yere götürüldüğü öğrenildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Cenazelerin evlere getirilişi

Cenaze namazının kılınışı

Zanlının evinin dışından detayy

Genel ve detay

ÖLenlerin vesikalıkları

(Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)

===============================================================

2)PROF. DR. SÖZBİLİR, "İZMİR FAYINI KESEREK NE ZAMAN KIRILACAĞINI HESAPLAYABİLİRİZ"

DOKUZ Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'de henüz faylarla ilgili yeterli çalışma yapılmadığını belirterek, "İzmir fayını keserek geçmişte ne kadar deprem ürettiğini ve bir daha ne zaman kırılacağını hesaplayabiliriz. İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" dedi.

DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde Karaburun açıklarında meydana gelen Türkiye'nin batısında birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Depremi oluşturan fayın iki segmentten oluştuğunu ve doğudaki bölümünün kırıldığını belirten Sözbilir, "Bu fayın 2014 yılında da deprem ürettiğini biliyoruz. Yine aynı bölgede belirli bir kırılma gerçekleşmiş, 5 büyüklüğünde bir deprem oluşmuştu. Bu sefer fayın tümü kırıldı. Tümünün kırılması durumunda 6.0-6.4 büyüklüğünde deprem üretmesi bekleniyordu. Batısındaki fay segmenti kırılmış durumda değil. Eğer bu segmente enerji aktarımı olmuşsa yeni ana şoklar bekleyebiliriz" dedi.

"MİDİLLİ FAY SİSTEMİNİN, GEDİZ FAY SİSTEMİNİN DEVAMI OLDUĞU DÜŞÜNÜLEBİLİR"

Kırılan fayın Türkiye'de uzantıları olan bir fay sisteminden olduğunu belirten Sözbilir, "Biraz daha büyük ölçekte bakacak olursak Midilli fay sisteminin, Gediz fay sisteminin devamı olduğu düşünülebilir. Çanakkale-Ayvacık, Manisa ve Midilli depremlerine baktığımızda normal fay dediğimiz, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda bulunan fay sistemi üzerinde gerçekleşmiş durumda. Bu fay sistemindeki segmentler birbirini tetikleyecek şekilde deprem üretiyor diye düşünüyoruz" diye konuştu.

"İZMİR'DE FAYLAR YERLEŞİM YERİNDEN GEÇİYOR"

İzmir'de henüz faylarla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Sözbilir şöyle devam etti:

"İstanbul'daki faylar denizin içinden geçerken, İzmir'deki fayların büyük bölümü yerleşim yerinden geçiyor. İzmir fayı Narlıdere, Balçova, Konak, Bornova'dan geçer, Seferihisar fayı Seferihisar yerleşiminden geçer. Tuzla fayı Menderese kadar gelir, Kemalpaşa fayı şehir içinden geçer. Öncelikle bu fay zonları imar haritalarında işaretlenmeli ve etki alanı belirlenmeli. Bu fay zonunda kaç bina kalıyor, okul hastane var mı bu çalışmalar henüz yapılmış değil."

"İZMİR'DEKİ YÜKSEK KATLI BİNALARDA SENSÖR YOK"

Yaşanan son depremin özellikle alüvyon zeminlerde bulunan binalarda ufak tefek hasarlar oluşturmuş olabileceğini söyleyen Sözbilir, "Alsancak, Bostanlı, Karşıyaka gibi yerlerde binalarda hasarlar varsa AFAD yetkililerine bilgi verilmeli. O binada kalınıp kalınmayacağı resmi makamlarca ortaya konulmalı. Bu fay bir deprem üretti, şu an artçıları oluyor ama hemen yanındaki bir segment ve karadaki uzantıları henüz kırılmış değil. Yüksek yapıların olduğu kesimler gevşek zemin üzerinde. Bu yapılar bu tür yerlerde yapılabilir ama önlemleri alınmalı. Sensörlerle sürekli izlenmeli. İzmir'deki yüksek katlı yapılarda bu sistemler yok" dedi.

"İZMİR FAYI KESİLEREK NE ZAMAN KIRILACAĞI HESAPLANABİLİR"

Fayların ne zaman kırılacağı konusunda bir şeyler söylemek için geçmişinin araştırılması gerektiğini, bunun da günümüz teknolojisiyle mümkün olduğunu ifade eden Sözbilir, "Faylarda iş makineleriyle 30 metre uzunluğunda hendekler açıyoruz. Hendeklerin içinde fayı görebiliyor geçmişte kaç deprem ürettiğini saptıyoruz. Hangi yıllarda deprem ürettiğini belirleyebiliyoruz. Böylece deprem üretme aralığını ortaya çıkarıyoruz. En son ürettiği depremi de belirlediğimizde ne zaman kırılacağını tahmin edebiliyoruz. İzmir'deki faylarda henüz böyle bir çalışma yapılmadı. Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak Jeoloji Bilim Dalı ile ortak bir projeyi TÜBİTAK'a sunduk. Bu proje çıkarsa İzmir fayını keserek geçmişte ne kadar deprem ürettiğini ve bir daha ne zaman kırılacağını hesaplayabiliriz. İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in açıklamaları

Genel ve detay görüntüler

Haber: Timur TARLIĞ - Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

===================================================

3)MİDİLLİ'DE DEPREMİN VURDUĞU İKİ KÖY TAŞINIYOR

EGE Denizi'nde dün meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin en fazla hasara yol açtığı, 1 kişinin öldüğü, 34 kişinin yaralandığı Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki toplam 1850 kişinin yaşadığı Vrisa ve Plomari köylerinin boşaltılmaya başlandığı bildirildi. Yunanistan'ın 'www.lesvosnews.gr' internet sitesinin haberine göre, dün saat 15.28'de, Ege Denizi'nde meydana gelen deprem, Yunanistan'ın Midilli Adası'nı vurdu. Onlarca ev ve işyeri ile okullarda hasar meydana geldi. Evli ve 2 çocuk annesi 44 yaşındaki Helen Valeyi yaşamını yitirirken, 34 kişi de yaralandı. Valeyi'nin enkaz altındaki cesedinin köpeği tarafından bulunduğu öğrenildi. Depremde, zarar gören okullar tatil edildi, sınavlar ertelendi. Asker ve polis, yıkılan ev ve işyerlerinde önlemleri arttırırken, bazı köprü ve yolların da depremde kullanılamaz hale geldiği, onlarca küçükbaş hayvanın telef olduğu belirtildi.Depremde en büyük hasar, adadaki Vrisa ve Plomari köylerinde yaşandı. Enkaz altında kalan başka kişilerin de olabileceği düşünülerek arama kurtarma çalışmalarına devam edildiği bildirildi. Depremin en büyük hasarı verdiği toplam 1850 kişinin yaşadığı Vrisa ve Plomari köylerinin tamamen boşaltılmasına başlandı. Buradaki depremzedelerin Midilli merkezde kurulan çadır kentte ve adadaki pansiyonlara yerleştirildiğine de haberde yer verildi. Adada, 100 kişilik bir ekiple hasar tespit ve yardım çalışmalarına başladığı kaydedildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Yaşar ANTER-BODRUM DHA

===========================================================

4)EDİRNE BELEDİYESİ'NİN KIRKPINAR HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR

EDİRNE Belediye Başkanı Başkan Gürkan, 10-16 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek  656'ıncı Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin yapılacağı Sarayiçi Er Meydanı'nda devam eden çalışmaların son aşamaya geldiğini söyledi.

Türkiye'de Yağlı Güreş Yapan Belediyeler Birliği'nin kurulduğunu ve bu birliğin kuruluşunun Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak, Resmi Gazete'de yayımlandığını belirten Gürkan, "1 Temmuz'da birlik bir araya gelerek yeni yönetimini oluşturacak. Birliğin kurulmasıyla birlikte Kırkpınar'ın arzu edilen değere kavuşacağını düşünüyoruz. Bu birlikle bütün pehlivanların hayali ve hedefi olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin daha iyi bir şekilde düzenlenmesi ve Kırkpınar'da herkesin arzu ettiği, Kırkpınar'ın orijinaline, kuruluşuna, felsefesine, ruhuna uygun, kıran kıran güreşlerin yapılması hedefimizi, rüyamızı gerçekleştirme yolunda çok önemli bir adım atmış olacağız" dedi.

ER MEYDANI YENİLENECEK

Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'la geçen yıl yapılan mutabakatı ve güreşler sırasında halka açıklanan projeye değinen Gürkan,şunları söyledi:

"Geçen yıl Sayın Bakanımız Çağatay Kılıç ile Kırkpınar Er Meydanı'nın modernizasyonunu hedeflemiştik. Kırkpınar Er Meydanı'nı 25 yıllığına Gençlik ve Spor Bakanlığı'na tahsis ettik. Bütün izinleri alındı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, 2017 yatırım programına Kırkpınar Er Meydanı Modernizasyon Projesini aldı. Yatırım programına girdi. Uygulama projeleri çiziliyor. Kırkpınar 16 Temmuz'da sona erdikten sonra uygulama projesini bitirerek, en kısa zamanda çalışmalara başlayacağız. 2018 yılında düzenleyeceğimiz 567. Kırkpınar'a da modernize edilmiş Er Meydanı ile girerek, artık yağlı güreşlerin daha nezih, daha güzel, daha model ama Kırkpınar'ın özgünlüğünü ifade eden bir düzenleme ile yine Er Meydanı'nda yapılmasını sağlayacağız. Ben 10-16 Temmuz 2017 tarihleri arasında ülkemizden ve ülkemiz dışından tüm yağlı güreş severleri Edirne'ye bir kez daha davet ediyorum.ö

Görüntü  Dökümü

-----------------------

-Er Meydanı havadan görüntüsü

-Er Meydanı'ndaki çalışmalar

-Recep Gürkan'ın açıklaması

-Belediye ekipleri

-Çalışmalardan görüntüler

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: EDİRNE, -

=========================================================

5)REHİN ALINAN HARİTA MÜHENDİSİ İŞBİRLİKÇİ ÇIKTI

ADANA'nın merkez Sarıçam İlçe Belediyesi'ne gelerek, Emlak İstimlak Müdürü Üzeyir Çulha ile mühendis Hasan Çekiç'i silahla rehin alan Murat Şuğ (40) ve Mehmet Say (37) ile ilgili soruşturmada, rehin alınan  Harita Mühendisi  Çekiç'in  2 zanlıya olayı gerçekleştirmeleri için yardım ettiği ortaya çıktı. Dün öğle saatlerinde meydana gelen olayda, belediyenin hisse sahibi olduğu bir arsa satışından kaynaklı sorun yaşayan Murat Şuğ ve Mehmet Say, belediye hizmet binasının giriş katında bulunan Emlak Müdürlüğü kısmına geldi. Belindeki silahı çıkartıp Emlak Müdürü Üzeyir Çulha ve aynı birimde görevli mühendisi rehin alan Suğ ve Say, polislerce ikna edilerek gözaltına alındı. Sarıçam İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 2 zanlı, ifadelerinin ardından bugün Adana Adli Tıp Birimi'ne getirildi. Mühendis Çekiç'in ise halen gözaltında olduğu bildirildi.

Yoğun güvenlik önlemi altında sağlık kontrolüne getirilen Suğ, gazetecilere, ' Adalet yerini bulacak, herkes yaptığının hesabını verecek' dedi.

Zanlılar, sağlık kontrollerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Zanlıların araçtan inişi

Zanlıların konuşması

Zanlıların Adli Tıp Birimi'ne girişi

Zanlıların Adli Tıp Birimi'nden çıkışı

Zanlıların araçlara bindirilmesi

Polis araçlarının gidişi

Adli Tıp Birimi'nin dış görüntüsü

Adli Tıp Birimi tabelası

SÜRE: 01'21"  BOYUT: 82.7 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK  -Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

===========================================================

6)TEKNE HIRSIZI İSTANBUL'DA YAKALANDI

KOCAELİ'nin Derince ve Darıca İlçelerinde 2 tekne ve 4 tekne motoru çaldığı iddia edilen polisin İstanbul'da yaptığı operasyonla yakalandı.

Kocaeli'nin Darıca İlçesi'nden 13 Mayıs günü 1 tekne ve 1 tekne motoru, 26 Mayıs günü Derince İlçesi'nden 1 tekne ve 3 tekne motorunun çalınmasının ardından Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile soruşturma başlatıldı. Hereke açıklarında terk edilmiş bir tekne bulan Deniz Polisi Derince'den çalınan tekne olduğunu belirledi. İl Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çevrede yaptıkları incelemelerde güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde keşif yapan bir şahsı tespit etti.

Eşkal bilgisini alan ekipler şahsın 38 yaşındaki E.T. olduğunu belirleyerek peşine düştü. Fiziki takibe alınan E.T. İstanbul Kadıköy İlçesinde Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince yapılan operasyonla yakalandı. Gözaltına alınan E.T. İl Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi. Alınan ifadesinde suçunu itiraf etti. Emniyette işlemleri biten E.T. Kocaeli Adliyesi'ne sevk edildi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

-Güvenlik kamera kayıtlarında çalacakları tekne çevresinde keşif yaparken

Faruk KIYAK/İZMİT(Kocaeli)

=====================================================

7)ATM'DE UNUTULAN KART VE PARAYI BÖYLE ALDI

BURSA'nın Karacabey ilçesinde emekli doktor Zafer B. bir bankanın ATM'sinde işlem yaptıktan sonra çektiği parayı ve kartını unuttu. Bu sırada ATM'ye gelen bir kişi unutulan bin lira para ve kartı alarak kayıplara karıştı. Zafer B.'nin bankaya başvurusu sonucu ATM'deki görüntülerin incelenmesi sonucu eşkali belirlenen kişi aranıyor.

Karacabey'de oturan emekli doktor Zafer B. para çekmek için gittiği ATM'de işlem sonrası parayı ve kartı almadan sadece fişini alarak ayrıldı. Kısa bir süre sonra yaptığı hatayı fark eden Zafer B., bankaya giderek durumu anlatınca ATM kamerası incelemeye alındı.  Kamera kayıtlarından Zafer B.'nin yaptığı işlem sonrası kartı ve çekmek istediği bin lira parayı almadan ayrılmasının hemen ardından sırada bekleyen Suriye uyruklu olduğu tahmin edilen başka bir kişi tarafından paranın alındığı görüldü. Durumun polis ekiplerine bildirilmesinin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

MAĞDUR ZAFER D.'NİN ATM'DEN AYRILIŞI

SURİYE UYRUKLU ŞAHSIN ATM'YE GELMESİ

SURİYE UYRUKLU ŞAHSIN PARAYI ÇEKMESİ

ŞAHSIN PARAYI CÜZDANA KOYMASI

ŞAHSIN OLAY YERİNDEN AYRILMASI

Yasin KESKİN / KARACABEY (Bursa), -

BOYUT: 10,3 MB

SÜRE: 1,06

=======================================================

8)DOKTORA SALDIRIYA 16 AY HAPİS CEZASI

BURSA'da Aile Hekimi 48 yaşındaki Dr. Gökhan Erdem'e hakaret edip dövdüğü öne sürülen 40 yaşındaki Muzaffer Gürsoy'a hakaret ve yaralama suçlarından toplam 16 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, Gürsoy'un iyi hali ve sabıkasız olması nedeniyle hükmün geri bırakılmasına karar verdi.Olay, Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesi Sıracevizler Aile Sağlık Merkezi'nde geçen aralık ayında meydana geldi. Muzaffer Gürsoy, "yeni yılda ehliyet almanın masraflı ve güç olacağı" gerekcesiyle Aile Hekimi Dr. Gökhan Erdem'in yanına gidip rapor alması için ne yapılması gerektiğini sordu. Dr. Muzaffer Erdem'den, 'Aile hekiminize müracat etmeniz gereklidir" yanıtı alan Gürsoy sırada beklemeyip özel bir hastaneye giderek 100 lira muayene parası verip rapor aldı. Daha sonra kardeşinin aile hekimine başvuruda bulunup ücretsiz rapor alınabileceğini öğrenen Gürsoy sinirlenip, gittiği aile hekimliğinde,  Dr. Gökhan Erdem'e, "Kardeşim ücretsiz rapor aldı. Ben ise seninle konuştuktan sonra özel hastaneye giderek aynı raporu 100 lira vererek aldım. Bu parayı bana ödeyeceksin" dedi. Dr. Gökhan Erdem'irn, "Sırada bekleseydiniz sana da ücretsiz rapor verebilirdim. Gittiniz" sözlerine sinirlenen Gürsoy, hakaret ettiği doktora kafa atarak yaraladı. Olay sonrası darp raporu alan Erdem'in şikayeti sonrası yakalanan Muzaffer Gürsoy çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Hakkında Bursa 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Basit yaralama' ve 'Hakaret' suçundan dava açılan Muzaffer Gürsoy'un karar aşamasına gelen yagrılamasına devam edildi.

Duruşmada suçlamaları kabul etmeyen Gürsoy, "Aile Hekimi olarak çalışan Gökhan Erdem'in yanına gidip, ehliyet almak için raporu nasıl çıkartılacağını sordum. Bana, "aile hekimine müracat etmen yeterlidir' dedi. Bende dışarıda beklemeyip özel hastaneden 100 lira muayene parası ödeyerek aynı raporu aldım. Daha sonra sağlık ocağından ücretsiz olarak o raporun alınabileceğini öğrendim. Doktorun yanına gittim. Ona kafa atmadım. Sadece çarpıştık. Suçsuzum" dedi.

Sanıktan şikayetci olduğunu söyleyen Dr. Gökhan Erdem ise savunmasında, "Olay günü izinli olan arkadaşımın hastalarınada ben bakıyordum. Yanıma gelen ve isminin daha sonra Muzaffer Gürsoy olduğunu öğrendiğim kişi ehliyet için nasıl rapor alınacağını sordu. Ben de, aile hekimine başvurmasının yeterli olacağını söyledim. O gün kendisi muayene olmayıp özel hastaneye gitmiş. Bir hafta sonra yanıma gelip benden hastaneye verdiği 100 lirayı istedi. Sonra da hakaret edip kafa attı" dedi.

Mahkeme hakimi duruşkma sonrası Muzaffer Gürsoy'a hakaret suçundan 5 ay,  yaralama suçundan ise 11 ay olmak üzere toplam 16 ay  hapis cezası verdi. Mahkeme sanığın duruşmadaki iyi halini dikkate alarak hükmüngeri bırakılmasına karar verdi.

Duruşmayı izleyen Bursa Aile Hekimliği Derneği (BURSAHED) üyeleri adliye sarayı önünde açıklama yaptı. BURSAHED'in Başkan Yardımcısı  Dr. Mehtap Gürbüz Aslan, "Bugün arkadaşımızın davası görüldü. Şiddet cezasız kalmadı. Hakaret suçundan dolayı 5 ay, 11 ayda fiziksel şiddetten  ceza aldı. Kendisi mahkeme masraflarını ödeyecek. Bu kişinin daha önceden sabıkası olmadığı için ceza 5 yıl ertelendi. Cezalar veriliyor. Bizim derdimiz cezalar yetersiz" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Adliye önünde doktorların toplanması>

-detay görüntüler

-Açıklamalar

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -

BOYUT 251 MB

SÜRE 03.20

============================================================

9)VOLEYBOL SAYESİNDE BURSLA GİRDİKLERİ OKULU DERECE İLE BİTİRDİLER

SAMSUN'da ilkokul 4'üncü sınıfta okudukları sırada kurulan voleybol takımına katılıp başarı elde eden 6 öğrenci bu sayede liseyi yüzde 100 bursu olarak özel bir okulda okudu. Burada da voleybola devam edip bu yıl da mezun olan 6 öğrenciden biri ders notlarıyla okul birincisi, diğeri okul ikincisi oldu.

Samsun İlkadım İlçesi'nde bulunan ve 9 yıl önceki adı Subaşı İlköğretim Okulu'nun 4'üncü sınıfında okuyan öğrencilerden bir voleybol takımı kuruldu. Sporcular katıldıkları karşılaşmalarda dereceler elde edip kupalar kazandı. 8 yıllık eğitimlerini tamamlayan öğrencilerden 6'sı voleybolda kazandıkları başarılar ile özel bir liseye yüzde 100 burslu alındı. 4 yıllık lise öğrenimlerini tamamlayan 6 öğrenci bu yıl mezun olurken öğrencilerden 18 yaşındaki Levent Taflan ders notları ile okul birincisi aynı yaştaki sınıf ve takım arkadaşı Sercan Özalp ise okul ikincisi oldu. İki öğrenci de kazandıkları bu başarı nedeniyle büyük mutluluk yaşadı. İki öğrenci, 8 yıllık antrenörü Turan Yüzüak, ilkokuldaki beden eğitimi öğretmeni Mine Orhan, ilkokuldaki sınıf öğretmeni Ergin Coşkun ile bu günkü adı Subaşı İlkokulu olan okulun bahçesinde biraya geldi. İki öğrenci mutluluklarını öğretmenleri ile paylaştı. Okul birincisi olan Levent Taflan, şöyle dedi:

"4'üncü sınıfta başladığım voleybola lise bitene kadar devam ettim. Sağolsun hocalarımız elimizden tuttu ve voleybolda başarılar elde ettik. 8'inci sınıfı bitirdiğimizde özel bir okul bize burs verdi. Lise ikinci sınıfta da Alt Yapılar Türkiye Şampiyonası'nda Türkiye 4'üncüsü olduk. Bir sonraki yıl ise Türkiye 5'incisi olduk. Yine il birincilikleri kazandık. Voleybolda birçok başarı kazandık ancak derslerimizde de başarılı olduk. Okul biricisi olarak bu yıl mezun oldum takım arkadaşım da okul ikincisi oldu. Voleyboldaki takım arkadaşları olarak hiç ayrılmadık. Liseyi de beraber okuduk başarılar elde ettik çok mutluyuz. Antrenmanlarla dersleri bir arada götürmek zordu ama imkansız değildi. Derslerimle spor hayatımı aynı başarıda devam ettirdim. Hedefim üniversitede uluslalar arası lojistik ve ticaret bölümünü okumak. Sporu da bırakmayacağım hayatımda her zaman olacak."

4'üncü sınıfta voleybol takımına seçildikten sonra 8'inci sınıf bitine kadar aynı takımla her yıl il birinciliği kazandıklarını söyleyen Sercan Özalp, "Özel bir okul bizi istedi ve burslu olarak eğitim aldık. Orada da başarılar elde ettik. Herkeste yanlış bir algı var aslında. 'Spor yapan çocuk derslerde başarısız olur' diyorlar bu doğru değil. Spor yaparken ders çalışılabiliyor. Bu imkansız değil. Bu öğrencinin içinde olacak ve düzenli bir şekilde çalışabilecek. Spor yapmak çok önemli. İnsanı sakinleştiriyor. 6 takım arkadaşı hep bir arada olduk. Hiç ayrılmadık.  Üniversitede de spor yapmaya devam edeceğim Acil Tıp teknisyeni olmak istiyorum" diye konuştu.

Öğrencilerin 8 yıldan buf yana takım antrenörü olan Turan Yüzüak ise, "2009'da voleybol takımını kurduktan sonra bu çocuklarımın yanındayım. çok güzel başarılar elde ettik. Voleybolda kazandıkları başarılar sayesinde bir özel okula yüzde yüz burslu olarak girdiler. Ayrıca 6 öğrencimden birisi okul birincisi diğeri okul ikincisi oldu. Çok gururlandık. Çocuklarımıza eğitimle beraber spor yaptırıyoruz" diye konuştu.

İki sporcunun ilkokuldaki beden eğitimi öğretmeni olan Mine Orhan da "Küçük bir okul olan Subaşı İlkokulu'nun küçücük bahçesinde bu çocuklar spora başladılar. Kısıtlı imkanlarla çok büyük başarılar elde ettiler. Bu sayede bir özel okula burslu olarak girdiler. Kazandıkları bursu sonuna kadar hak ettiklerini gösteren sporcularımız okullarını da birincilik ve ikincilikle bitirdiler. Bize ve ailelerini gururlandırdılar. Ben onlara bu gururu bize yaşattıkları için onlara teşekkür ediyorum" dedi.

Voleybol takımının sporcularının ilkokuldaki sınıf öğretmenleri olan Ergin Coşkun ise Subaşı İlkokulu'nda beden eğitimi derslerini 150 metrekarelik okul bahçesinde yapmaya çalıştıklarını belirterek "öğrencilerim hocalarının desteğiyle voleybolu üst düzeyde yaptılar. hep başarılar elde ettiler. Ancak 6 öğrencimden 2' sinin okulunu derece ile bitirerek böyle bir başarı elde etmeleri bizi ayrıca mutlu etti" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Okul dışından detay

-İki sporcudan detay

-Öğretmenleri ve antrenörleri ile detay

-Röportajlar

(SÜRE: 5.30 Dk) (BOYUT: 176 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

title