Dha Yurt Bülteni-11

1)BAYKAL: SAYIN CUMHURBAŞKANI BUGÜN BENCE BALANS AYARINI KONTROL ETSİN

CUMHURİYET Halk Partisi(CHP) eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında yapıtığı açıklamalara, cevap vererek, "Sayın Cumhurbaşkanı  ' Deniz Baykal, takımları biraz eskimiş, ondan böyle konuşmaya başladı' diyor. Bu lafı duyunca aklıma şöyle geçti. Sayın Cumhurbaşkanı da bugün bence balans ayarını kontrol etsin. Tehlikeli yollardan geçiyoruz, bir tarafımız uçurum engebeli yol inişli çıkışlı bir yol. Yani balans ayarı önemlidir"dedi.  CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa referandum çalışmaları kapsamında partisinin Mardin'de düzenlediği salon programına katılmak üzere Mardin'e geldi. Deniz Baykal'ı havalanında Mardin Belediyesi eski Eş Başkanı Ahmet Türk karşılayarak bütün programlarında kendisine eşlik etti. Anayasa değişikliğinin, 600 yıllık imparatorluk geleneği olan Türkiye'nin yüz yıla yakın süredir tarihsel birikimine yakışmadığını dikkati çeken Baykal, şöyle konuştu: "Şimdi koca Türkiye'ye biri çıkacak, o hükmedecek olmaz arkadaşlar. olmamalı. Yakışmaz ayıptır, dünyada böyle bir şey hiçbir ülkede yok. 200 ülkede böyle bir anayasa görmedim. Bu anayasa Türkiye'yi medeniyete, çağın ilerisine taşımaz. Bu anayasa bizi şahsi, keyfi otoriterlerin egemen olduğu bu güneyimizdeki coğrafyada tanığı olduğumu devlet yönetimlerinin içine çeker. Bu çok büyük bir tehlikedir. Ciddi sonuçları olur, ekonomik sonuçları da olur, siyasi sonuçları olur. Memleketin hayrına ne düşündün de uygulayamadın? Sonra bir ülkeyi güçlü ülke yapmak için anayasayı değiştirmeye mi ihtiyaç var? Amerikanın 240 yaşında bir anayasası var. Yani 1778 tarihli bir anayasa, 240 yıldır aynı anayasa. Bu anayasa yürürlüğe konulduğunda insanlar köle gibi satılıyordu arkadaşlar. Bunların hepsi boş laf. Yani anayasanın değiştirilmesini haklı gösterecek hiçbir şey yok."

"CUMHURBAŞKANI BALANS AYARINI KONTROL ETSİN"

"Anadolu'yu işgalden, istiladan kurtardığımız gün ne kadar sevindiysek ben 'Hayır' çıkarsa o kadar sevineceğim" dediğini söyleyen CHP Antalya Milletkvekili Deniz baykal, "Sayın Cumhurbaşkanı, 'Deniz Baykal, takımları biraz eskimiş, ondan böyle konuşmaya başladı' diyor. Şimdi bugün basından gördüm ki, dün Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, 'Biz Yavuz Sultan Selim köprüsüne açtık. Biz o köprüden bu geçebilir, şu geçemez diyor muyuz. Bu nedene bir biz tarafsızız. En büyük tarafsız biziz, çünkü köprüden kimin geçeceğine kimin geçmeyeceğine karışmıyoruz'. Bu lafı duyunca aklıma şöyle geçti. Sayın Cumhurbaşkanı da bugün bence balans ayarını kontrol etsin. Tehlikeli yollardan geçiyoruz, bir tarafımız uçurum, engebeli yol inişli çıkışlı bir yol. Yani balans ayarı önemlidir. Bir kontrol ettirsin. Çünkü yol çekiyor arabayı, güç tutuyor. Bıraksa gidecek. Aman ha. Sayın Cumhurbaşkanına ben de bu takılmayı bana söylediği sözlerin gereği olarak söylüyorum"diye konuştu.

"HERKESİN KİMLİĞİ ONUN ŞEREFİDİR"

Baykal, anayasa değişikliğinde önemli olan matabakat olduğunu da belirtirek, "Birbirimize anlamak, değer vermek, birbirimize dost olmak önemli. Yaşadığımız acı olaylar hepimize bir şeyler öğretti, öğretiyor, milletimize de öğretiyor. Hiç bir şey eskisi gibi değil. 10 yıl öncesi gibi değil, 20 yıl öncesi gibi değil. Biz, 1989'da bir rapor yazdık. Biliyorsunuz kıyamet koptu. O rapordan dolayı bizler Milli Güvenlik Kuruluna verilmek sitendik. Aleyhimize bütün liderler, Türkeş, Demirel, aleyhimizde demeçler verdi 'Ne yapıyorsunuz' diye. Şimdi biliyorsunuz 30 yıla yakın bir süre geçti o rapordan. O raporun konusu neydi biliyor musunuz? Biz diyorduk ki herkesin kimliği onun şerefidir. Herkes kendi kimliği ile haklı olarak iftihar eder. Kimse kimsenin kimliğine söz söyleme hakkına sahip değildir"dedi.

"MECLİS, GÖSTERMELİK MÜSAMERE MECLİSİNE DÖNÜŞÜYOR"

Yeni anayasa değişikliği ile millet bir kere seçeceğini ve sonra 5 yıl unutacağını söyleyen Deniz Baykal, "Seçtiği adam istediğini yapacak. Ne yapacak? 700 katrilyonluk bütçeyi istediği gibi harcayacak. Nereye harcayacağına kendi karar verecek. İsterse memurları kadrodan çıkarıp sözleşmeli yapabilecek. Bu anayasa çıktığı zaman bu yetkiyi vereceksin. İsterse nüfusa alacak, isterse bunlara ev, konut, gösterişli binalar yapacak. Meclis, göstermelik, müsamere meclisine dönüşüyor. Meclisteki en büyük partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olursa, Cumhurbaşkanı o meclisi oluşturacak milletvekillerin yarısını belirliyorsa, o meclisin hiçbir anlamı, değeri kalmıyor. Bu anayasanın dengeyi bozan ana unsurlarından biri budur"dedi.

BAYKAL, 35 YIL ARADAN SONRA KASRİ KANCO'DA

Mardin'deki toplantıdan sonra CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili, 35 yıl aradan sonra Mardin eski Büyükşehir Belediye başkanı Ahmet Türk'e ait Kızıltepe'nin Kasri Konco köyünü ziyaret etti. Burada kısa bir açıklama yapan Baykal, "Sorumluluğumuzun sonucu olarak yürüttüğümüz referandumun kampanyasının bir siyasi boyutu var. Öte yandan da bir arkadaşlık, dostuk buluşmasını gerçekleştiriyoruz. 12 Eylül'ün karanlık günlerinde Ahmet Türk ile bir araya gelmiştik. O dönemin şartları içinde memleketin duruşu ve gidişatıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmıştık. Türkiye'nin bir daha böyle olaylara sürüklenmemesi için hepimiz bir değerlendirme yapma ihtiyacı yapmayı hissediyorduk. Aradan 35 yıl geçti. Şimdi yine ülkemizin sıkıntılı bir döneminde bir aradayız. Bu işin böylesi duygusal boyutu da var. Türkiye artık yeni bir başlangıç yapmak zorunda"diye konuştu.

Ahmet Türk ise, bugün bir demokrasi mücadelesi verdiklerini, mesele siyasi partilerin olayı olmadığını ifade ederek, "Bir vatandaş olarak, siyasetçi olarak bu referandumda 'Evet' çıkması sancılı bir sürecin başlangıcı olarak görmek lazım. Biz vatandaş olarak, vicdanımızla geleceğimizi karartmayacak bir pakete karşı tepkimizi, duygularımızı, bunu niçin istemediğimizi ifade etmek için hepimiz bir aradayız. Toplumun yapısını, hatta bireyin yapısına müdehale edecek bir sürece endişe duyduğumuz için, olabildikçe halkımızla duygularımızı paylaşmak için bir aradayız. İnanıyorum ki vicdan sahibi, onur sahibi hiç bir insan kendi geleceğini karartmaya yönelik ortaya konulan bu pakete evet demez. Bölgede yoğun baskıların olduğunu görüyoruz. Devletin bütün imkanlarıyla evet çıkması için çabalıyorlar"dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Salondan görüntüler

-Deniz Baykal'ın konuşması

-Baykal'ın Türk'ün köyünü ziyaret etmesi

-Baykal'ın konuşması

-Türk'ün konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ-Mehmet Ali DİNLER/MARDİN, -

=====================================================

2)KILIÇRDAROĞLU TEK KİŞİLİK YÖNETİMDE   ONUN YAPTIĞI HATANIN DÜZELTİLMMESİ DÜZELTİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhtar ve azaların katıldığı toplantının ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle aynı salonda toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu bir kişinin hatasını 80 milyonun ödeyeceğini belirterek, "Tarihe, demokrasiye, bayrağa, vatana karşı sorumluluğumuz var. Bir kişiye yetki vermek Türkiye'yi nereye götürür ve niye verelim. Babalarımız bize öğretti akıl akıldan üstündür. Hata insana mahsustur, başka canlıya değil. Bir kişi hata yaparsa faturayı 80 milyon kişi ödeyecek. Demokratik sistemde bir kurum, bir kişi hata yaptığında onu başka bir kurum düzeltir. Tek kişilik yönetimde onun yaptığı hatanın düzeltilmesi mümkün değil. Faturayı vatandaş öder. Şunu düşünebilirsiniz bir kişiye de verelim diyebilirsiniz. Sorun burada değil, sorun milli iradenin tecelli ettiği bir mekanı bir kişinin fesih etmesidir. 80 milyonun iradesini ben tanımıyorum, istediğim zaman fesih ederim. Bir kişinin iradesi mi güçlüdür, 80 milyonun iradesi mi güçlüdür. Neden egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedik. Bir kişi kalkıp hiçbir gerekçe göstermeden meclisi neden fesih ediyorum desin. Ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı kim evet diyorsa çıksın bunun makul bir cevabını versin. Bir anayasa değişikliği yapıyoruz çıksın anlatsınlar. Vatandaş bu yetkiyi hangi gerekçe ile versin. Bir sabah kalkacak dün mecliste beni eleştirmişler, bende bu meclisi fesih ediyorum diyecek. O zaman neden milli iradeden söz ediyoruz. Fesih görev süresi dolmadan bir kurumun, bir meclisin iradesinin dışında görevinin sonlandırılmasıdır. Fesih budur. Meclisin görev süresi dolmadan meclisin iradesinin dışında bir başka irade meclisin görevini sonlandırıyorsa fesih budur" dedi.

BAKANLIK KURMAK VE KALDIRMAK KENDİ YETKİSİNDE

Kılıçdaroğlu bakanlık kurmak ve kaldırma yetkisinin bir kişinin elinde olacağını ifade ederek, "Hepimiz demokrasi içinde yaşamak istiyoruz. Seçim olsa gelip burada seçim propagandası yaparım. Ama seçim değil, anayasa değişikliği ve niçin böyle bir yetkiyi bir kişiye veriyoruz. Bugün kaç bakanlığın olacağına TBMM karar verir. Bir kişi belirlemez. Demokratik parlamenter sistemde ortak akılı egemen kılarız. Yeni gelecek tek adam rejiminde arzu ettiği bakanlığı kurmak ve kaldırmak kendi yetkisindedir. Yeni bir bakanlık kurdum diyecek, Resmi Gazete'de siz sadece okuyacaksınız. Kaç bakanlığın olacağına ve kaç başkan yardımcısının olacağına bir kişi karar verecek. İşi ehline veriniz. TBMM, vali, doktor, büyükelçi kim olacak nitelikleri belirler. Hükümet o niteliklere uygun birisini belirler. Bugünkü düzende bir kişinin müsteşar olması için 12 yılını devlette geçirmesi lazım. Tek adamda başkan mezun olmayan birisini tayin edebilir" diye konuştu.

KIŞLA, ADLİYE, CAMİYE SİYASET SOKUYORLAR

Üstünlerin hukukunun kurulmak istendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hak, hukuk, adalet bir kişiye teslim ediliyor. İnsaf denen bir şey var. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu doğruyu söylemiyor. Onların ifadesiyle söyleyeyim 'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' diyorlar. Desinler ki şu cümle yalan desinler. Tam tersi miting yapıyorlar, mitingin konusu anayasa değişikliği değil, mitingin konusu Kemal Kılıçdaroğlu. 18 maddeye baktım Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir madde yok. Vallahi de yok, billahi de yok. Miting yapıyorsun vatandaşa neden evet demesi gerektiğini anlat. Sabah, akşam, ikindi Kılıçdaroğlu. Yav Kılıçdaroğlu size ne yaptı arkadaşlar. Bu ülke kanla, gözyaşıyla kuruldu. Bunların tamamından hepimiz sorumluyuz. Bir kararname ile sendikaları, mimar mühendis odalarını kapattık diyebilir. Bugünkü düzende kapatması için meclisten kanun çıkartması lazım. Biz adaletin içine siyaseti koyuyoruz. Yenikapı'da söyledim, 12 madde saydım. Bir daha darbe olmasın diye 12 madde saydım. Bunlardan biri kışla, adliye, camiye siyasete sokmayın kardeşim dedim. Bunları söyledik şimdi tam tersini yapıyorlar. Kışla, adliye ve camiye siyaset sokuyorlar. Üstünlerin hukukunu yapmak istiyorlar. 4 milyon Suriyeli var. Evet çıkarsa Suriyelilere vatandaşlık verecekler. Gözünüz aydın. Zaten çocuklarımız işsiz dışarıdan işçi ihraç ediyoruz derseniz buyurun getirin. Ben şehit olacağım, o burada sefalar sürecek. Benim esnafım vergi ödeyecek, onlar ödemeyecek. Benim çocuğum sınava girecek, onlar girmeyecek. Bu hak mı? Bana hayır demeniz önemli değil. Sandığa gidip orada diyeceksiniz. Boşuna mı diyorum evet demenin vebali ağırdır"

BAKAN ÇELİK, GENÇLERLE BULUŞTU

ŞANLIURFA merkez Haililiye Belediyesi Gençlik ve Eğitim Merkezini ziyaret eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Gençlerimizin üzerinde titizlikle davranıyoruz. Onların okulsa okul, kitapsa kitap, burssa burs, yurtsa yurt ihtiyacını gidermek için büyük bir çaba içerisindeyiz" dedi. Referandum çalışmasını seçim bölgesinde sürdüren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yarın kente gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın toplu açılış ve miting yapacağı Abide Kavşağı yakınlarındaki alanda incelemelerde bulundu. Çelik, daha sonra Haililiye Belediyesi Gençlik ve Eğitim Merkezini ziyaret etti. Gençlerle sohbet eden Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa'nın düşman işgalinden kurtuluş günü dolayısıyla yarın kenti ziyaret edeceğini belirterek, "Cumhurbaşkanımızın 11 Nisan'da Şanlıurfa'da olma arzusu çok anlamlıdır" dedi. Gençlere  büyük önem verdiklerini de belirten Çelik, "Gençlerimizin üzerinde titizlikle davranıyoruz. Onların okulsa okul, kitapsa kitap, burssa burs, yurtsa yurt ihtiyacını gidermek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Bu çaba içerisinde olduğumuz gençlerin geleceğe iyi hazırlanması noktasında inanıyorum ki Şanlıurfalılar da büyük destek veriyorlar. Belediyelerimiz büyük destek veriyorlar. Biz Ankara'da milletvekilleri, bakanlıklar, valiliğimiz olarak el birliğiyle güzel bir geleceğin inşası noktasında çabamızı gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

Bakan Çelik daha sonra her gün 12 bin aileye sıcak yemek dağıtımı yapan Gönüllü Kuruluşlar Aşevini ziyaret edip yoksuların kaplarına yemek doldurdu.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Bakan Faruk Çelik, gençlik merkezine gelmesi

Gençlere seslenen Bakan Çelik

Merkezi gezen

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 386MB

=======================================================

3)KAYSERİ'DE, MERHUM LİDERLERİN VE MESAJLARI ASILDI

KAYSERİ'deki sokaklara, 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi, MHP Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş ile 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın fotoğrafları ve Başkanlık sistemi mesajlarının yer aldığı afişler asıldı.

Referanduma kısa süre kala siyasi partiler yaptıkları çalışmalar ile kararsız seçmenlerin oyunu almaya çalışıyor. Son olarak Kayseri'de Cumhuriyet Meydanına bağlanan Atatürk Caddesi, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı ve Ahmet Paşa Caddesine MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in fotoğrafının yer aldığı ve altında, "Tarih ve töremize uygun olan başkanlık sistemini savunuyoruzö ve 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın fotoğrafının yer aldığı üzerinde "Başkanlık sisteminde Başkan kesinlikle Tek Adam Değildirö yazısının bulunduğu afişlerle donatıldı.

SP'DEN TEPKİ

Kayseri'de özellikle kent merkezinde bazı noktalara 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi, merhum siyasiler Turgut Özal, Alpaslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanı sıra Necmettin Erbakan'ın da fotoğrafının yer aldığı ve başkanlık sistemi mesajlarının bulunduğu afişler asıldı. Saadet Partisi eski lideri Necmettin Erbakan'ın fotoğrafının altına "Daha hızlı kalkınma için Başkanlık sistemini mecburi görüyoruzö ifadeleri yer aldı.

Dün geceden itibaren şehirdeki aydınlatma direklerine asılan afişlere, Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan tepki gösterdi. Sosyal paylaşım sitesi üzerinden Erbakan fotoğrafının yer aldığı afişi paylaşan Arıkan, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:  "İstismar edilmedik hiçbir şey bırakmadınız. Yazıklar olsun ahlak yoksunları. İstismar ettiğiniz insan, sizi Siyonizm'in en büyük hizmetkarı ilan etmişti.

Saadet Partisi, 16 Nisan'da yapılacak referandumda "Hayırö oyu kullanacağını daha önce kamuoyuna açıklamıştı.

Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ, (DHA )-

==============================================

4)CHP'Lİ HÜSNÜ BOZKURT'UN ŞOFÖRÜNE SALDIRI SUÇLAMASI

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, kaldığı bir televizyon programında söylediği sözlerinin ardından memleketi Konya'da tepkiyle karşılaştı. Evinin bulunduğu sokakta Bozkurt'a tepki gösterip özür dilemesini isteyen bir kişiye, Bozkurt'un şoförünün saldırdığı iddia edildi. Bu olaydan 1 gün sonra da Bozkurt, evine girerken yine hemşerileri tarafından tepkiyle karşılaştı. Bozkurt ise sözlerinin çarpıtıldığını, algı operasyonu yapılmak istendiğini iddia etti.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, geçen 31 Mart Cuma günü katıldığı bir televizyon programında referandum ile ilgili yaptığı konuşmada, "Diyelim ki 'evet' çıktı, kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye Sakarya'ya Dumlupınar'a. Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz" demişti. Bozkurt'un bu açıklamaları, özellikle Ak Partililer tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

BOZKURT'A TEPKİ

Bozkurt'un Konya'daki evinin bulunduğu sokakta terzilik yapan Ali Çelebi, geçen 6 Nisan Perşembe günü iddiaya göre Hüsnü Bozkurt'tan sarf ettiği sözler için halktan özür dilemesini istedi. Bozkurt'un yanında bulunan şoförü Yaşar Arıtürk de tepki gösterdi. Arıtürk ile Çelebi arasındaki tartışma arbedeye dönüştü. Bu anlar ise Çelebi'nin arkadaşlarınca cep telefonuyla kaydedildi.

Burnundan yaralandığını ve hastaneden rapor aldığını belirten  terzi Ali Çelebi, Bozkurt'un şoförü hakkında polise şikayette bulunduğunu söyledi. Çelebi, "Konyalılar'a özür borcu olduğunu söyledik. Ama yanındaki şoför arkadaşın darbıyla karşılaştık. Darp raporu aldık şikayetçi olduk. Kendisi de özür dilemeyeceğini söyledi" dedi.

Şoför Arıtürk'ün de şikayetin ardından poliste ifade verdiği, soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

CHP'li Bozkurt, geçen 7 Nisan Cuma günü de yine evinin bulunduğu sokakta çevredeki vatandaş tarafından tepkiyle karşılandı. Bu anlar ise çevredekiler tarafından cep telefonunun kamerasıyla kaydedildi. Polisin araya girmesiyle olay büyümeden sona erdi.

Bozkurt, geçen 9 Nisan pazar günü Beyşehir İlçesi'nde  konuşma yapacağı Anıt Alanı'ndaki bir kahvehanenin önüne geldiğinde bir grubun tepkisiyle karşılaştı. Burada da polisin müdahalesiyle olay büyümeden sona erdi.

MİLLETVEKİLİ BOZKURT: ÖNEMLİ BİR ŞEY DEĞİL

Hüsnü Bozkurt, terzi Ali Çelebi ile yaşanan olayı anlattı. Bozkurt, şunları söyledi:

"Sabah evden çıktım berbere gidiyordum. Yolda önümüzü kesti, özür dileyeceksin diye. Ben de anlattım. Benim söylediğimde kötü bir şey yok.  Bizim söylediğimiz, milletimiz bu anayasadaki tuzakları bilse, yüzde 1 bile 'evet' demez. Ama yanılıp, şaşırıp 'evet' çıkarsa, biz yine Samsun'a çıkar bütün emparyalistleri denize dökeriz dedim. Bunları söyledim, berbere gittim. Berberden çıktıktan sonra şoförüm arabayı almaya gelmişti.  Şoförümle yan yana yürürken, bu arkadaşımız yine geldi, "Özürünü arkadaşlar duymamış vekil, yine özür dile" dedi. Ben de sakince 'Kardeşim git işine derken', bizim şoför arkadaşımızla, itişme oldu. Çok önemli bir şey değil.  Karşı tarafından rapor aldığını falan hiç bilmiyorum. Biz her hangi bir şikayette falan da bulunmadık. Vatandaşımız öyle bir düşünceye kapılmış, biz de milletvekili olarak, gerekeni, doğru bildiğimizi, ne söylediğimizi izah etmeye çalıştık."

Bozkurt, bu olaydan bir gün sonra evinin önünde ve Beyşehir ilçesindeki ziyaret sırasında kendisini gösterilen tepkiyi değerlendirdi. Bozkurt, "Bugün de aynı şey Güneysınır İlçesi'nde oldu. Bu tamamen iktidar medyası tarafından çarpıtılarak, benim söylemediğim ve asla aklımın uçundan  geçmeyen, 'evet diyenleri denize dökücekmiş' sözüyle böyle bir şeyle vatandaş maalesef yalan üzerine algı operasyonuyla yönlendirildi. Beyşehir'de de 8-10 genç toplamışlar, onlar bağırıp çağırdı. Bunlar olacaktır. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. Yurttaşımıza dönük en ufak kötü sözümüz söz konusu değildir. Yolumuzu devam ediyoruz. Evimin önünde olan olayda aynıydı' 'dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Ali Çelebi'nin Bozkurt'un yanına yaklasması (cep telefonu)

cıkan arbede (cep telefonu)

Hüsnü Bozkurt'a, bir gün sonra evinin önünde tepki (cep telefonu)

-Ali Çelebi röp.

Beyşehir'de Bozkurt'a tepki (cep telefonu)

(Haber- kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

===========================================

5)CHP'Lİ KÖSE: EVET ÇIKMASI HALİNDE TBMM VİTRİNDEN İBARET KALACAKTIR

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, "Referandumdan 'evet' çıkması halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi vitrinden ibaret kalacaktır" dedi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, partisinin Afyonkarahisar il başkanlığında, Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, İl Başkanı Kemal Demirkırkan, İl Kadın Kolları Başkanı Hafize Özmen ve parti yöneticilerin katılımıyla basın toplantısı düzenledi. 16 Nisan'da halkın oyuna sunulacak anayasa değişikliği paketinin, halkın ihtiyaçlarını karşılamadığını belirten Fatma Köse, "Yapılmak istenen demokratikleşme için anayasa değişikliği değil. Bunu kabul edelim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Gazi Meclis'in lağvedilmesidir. Bu sistem, hak ve özgürlüklerimizin tek kişiye teslim edilmesidir. Bizim hak ve özgürlüklerden vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Yeni bir anayasa yazabilirdik, içinde özgürlüklerin ve tüm renklerimizin olduğu yeni bir anayasa yazabilirdik. Buna izin vermediler. Ama pes etmeyeceğiz. Referandumdan 'evet' çıkması halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi vitrinden ibaret kalacaktır" dedi.

"TEK KİŞİNİN EMRİYLE YÖNETİLEMEYİZ"

Kuvvetler ayrılığının yok edilmesinin ülkeye zarar vereceğini kaydeden Köse, "Bu değişiklikle cumhurbaşkanı, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin hepsini üzerine almakta, kuvvetler ayrılığı yok edilmektedir. Son 2.5 yılda neyi istediler de yapamadılar? Bu sadece bir tek kişinin refahı ve yargılanmaması için bize dayatılan bir sistemdir. Gerçek demokrasilerde güçlü kuvvetler ayrılığı vardır. Bu değişiklik geçerse parlamento vitrinden ibaret kalacaktır. Biz asla tek kişinin emriyle yönetilemeyiz" diye konuştu.

EŞİT ŞARTLARDA YARIŞILMIYOR

Olağanüstü Hal dolayısıyla 'hayır' diyenlerle 'evet' diyenlerin eşit şartlarda yarışamadığını savunan Köse, şöyle dedi:

"İnsan hakları, basın özgürlüğü bu sistemde kalmayacaktır. Bu sistemde ekonomi tek elden yönetilecek ve yolsuzlukların üstü kapatılacaktır. Böyle bir sistem bu ülkeyi kaosa götürür. Bu sistem kutuplaşmaları derinleştirecektir. OHAL koşulları anayasa değişikliği için uygun değildir. Hayır görüşünü savunanlar, evet görüşünü savunanlarla eşit şartlarda yarışmıyor. Buna rağmen bu kampanyayı biz kazanacağız. Bu sistemle cumhuriyetin kurucu ilkelerine saldırı yapılmaktadır. Bu bir rejim değişikliğidir."

Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR, -

=================================================

6)15 TEMMUZ GAZİLERİNDEN KILIÇDAROĞLU HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

ANKARA'nın Kahramankazan İlçesi'nde 15 Temmuz darbe girişiminde yaralanarak gazi olanlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan '15 Temmuz kontrollü bir darbedir' sözleri üzerine şikayetçi oldu. Kahramankazan Adliyesine giden gaziler, şikayet dilekçelerini Cumhuriyet savcılığına teslim etti.

Kahramankazan Gaziler ve Şehit Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi gaziler ve şehit yakınları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 Nisan 2017 tarihinde televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği toplantıda söylediği '15 Temmuz kontrollü bir darbedir' sözlerine alındıklarını belirterek, suç duyurusunda bulundu. Kahramankazan Adliye Sarayı önünde bir araya gelen gazi ve şehit yakınları, doldurdukları dilekçeleri Cumhuriyet savcılığına teslim ettiler. Adliye çıkışında kameralar karşısına çıkan dernek üyesi gaziler, şikayet nedenlerini anlattılar. Gaziler adına açıklama yapan dernek sözcüsü Emre Baloğlu, suç duyurusunu şehitler adına da yaptıklarını belirterek, şöyle dedi:

"Türkiye'de daha önce de darbeler oldu ancak, hiç bir siyasi parti genel başkanı bu ifadeyi kullanmadı. Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihine altın harflerle yazılan bu şanlı destana karşı  böylesine seviyesiz ve haddini aşan sözler sarf edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir.15 Temmuz hain darbe girişimini hafife alan bu ifade ile Kemal Kılıçdaroğlu, şehitlerimizin aziz hatırasını lekelemeyle kalmamış, şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi hedef alarak Milletimizin Kutsal Değerlerine hakaret etmiştir."

Görüntü Dökümü

-------------------

Gazilerin adliye girişi

Adliye içinden detay görüntüler

Gazilerin adliye içinde dilekçelerini doldurmaları ve savcılığa müracaatları

Adliye çıkışı gaziler adına Emre Baloğlu'nun basın açıklaması

Gazilerle röportajlar

Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN(Ankara),