Haberler

Dha Yurt Bülteni-11

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Vali yardımcısının odasında ayakkabılarını çıkaran Hüsne ninenin kömürü teslim edildiKIRIKKALE'de, kömür yardımı için gittiği Vali Yardımcısı Ayhan Özkan'ın makamında 'halı kirlenmesin' diye ayakkabılarını çıkaran Hüsne Keser'in (82) talebi yerine getirildi.

Vali yardımcısının odasında ayakkabılarını çıkaran Hüsne ninenin kömürü teslim edildi

KIRIKKALE'de, kömür yardımı için gittiği Vali Yardımcısı Ayhan Özkan'ın makamında 'halı kirlenmesin' diye ayakkabılarını çıkaran Hüsne Keser'in (82) talebi yerine getirildi. Keser'e, 2 ton kömür yardımı yapıldı.

Yenimahalle'de tek katlı evinde yalnız yaşayan Hüsne Keser, dün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan sorumlu Vali Yardımcısı Ayhan Özkan'ın makamına gitti. Keser, odada 'halı kirlenmesin' diye ayakkabılarını çıkardıktan sonra koltuğa oturup, Vali Yardımcısı Ayhan Özkan'dan, kışın yakmak için kömür yardımı yapılması talebinde bulundu.

Hüsne Keser'in talebi bugün yerine getirildi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı görevlileri, 2 ton kömürü kamyonetle evine götürüp, Keser'e teslim etti. Hüsne Keser, çuvallarla getirilen kömürü görünce büyük sevinç yaşadı. Keser, "Allah razı olsun. Vali Yardımcımız Ayhan Bey'in sözünde durarak bana kömür göndermesi ile bu yıl kışı sıcak bir ortamda geçireceğim. İnşallah ısınacağım. Allah devletimize zeval vermesin" dedi.

Annesinin kömürlerini odunluğa taşıyan Murat Keser de "Gerçekten annem zor durumda idi. Herkesten Allah razı olsun. Kömürün gelmesi ile annem zor durumdan kurtuldu" ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:

-Kömür görüntüsü

-Hüsne Keser ile röportaj

-Oğlu Murat ile röportaj

Haber-Kamera: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE,

==========================================

Maden Kenti Sivas Zirvesi başladı

SİVAS'ta madencilik sektörünün bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, doğru yönlendirilmesi ve yeni yatırımların gerçekleştirilebilmesi amacıyla 3'üncüsü düzenlenen 'Maden Kenti Sivas Zirvesi' başladı

2007 yılında birincisi, 2012 yılında ise ikincisi düzenlenen Maden Kenti Sivas Zirvesi'nin üçüncü 5 yıl aradan sonra Sivas Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda başladı.  Zirveye Sivas Valisi Davut Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkerim Yörükoğlu, Belediye Başkanı Sami Aydın, İl Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan zirvede konuşan Sivas Valisi Davut Gül, "Madenciler zor şartlarda çalışan ekonomiye katkı sağlayan insanlardır. Kendi deyimleriyle ekmeğini taştan çıkaran insanlardır. Kamu olarak bize düşen bütün sektörlerde olduğu gibi madencilerin de önünün açılması, onların sorunlarının ortadan kaldırılması daha doğrusu onlara engel olunmamasıdır. Zaman zaman ziyaret ettiğimizde de görülüyor. Bir çok yatırımcımız yatırım yapmak istiyor, madencilerimiz işlerini büyütmek istiyor. Ruhsat süreçleri başta olmak üzere, ÇED süreçleri başta olmak üzere birçok konuda yaşadıkları sıkıntılar var. Gerçekten Enerji Bakanlığımızın şimdiki politikası, devletimizin yerli ve milli kaynaklara bakış açısı madencilerimizin de sorunlarının çözümüne ciddi anlamda katkı sağlıyor." dedi.

"KÖMÜRDE TOPLAM REZERVİMİZ 18 MİLYAR TON"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkerim Yörükoğlu ise, "Bugün madencilikte 10 milyar dolar civarında ham madde ithalatımız var. Enerji kaynaklarıyla beraber 50 milyar dolar civarına geliyor. Biz bu kaynakları kendi imkanlarımızla karşılayabiliriz. Bu sac ayağı içerisinde ihtiyaç duyduğumuz ham madde kaynakları yerli bilgi ve teknolojiyle de karşılanmasını kapsıyor. Yani kendi mühendisimizi, kendi teknik elemanımızı kullanarak milli makine ve ekipmanları da teknolojiyi de kullanarak bu kaynakları ülke ekonomisine kazandırmayı kapsıyor. Sadece Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kömür aramalarında son 10 yılda 2.2 milyon metre sondaj yaptı. Bunun karşılığında yaklaşık 10 milyar ton yeni kömür rezervi buldu. Toplam rezervimiz şu anda bizim 18 milyar tona geldi. Ülke enerji ihtiyacımızın, özellikle elektrik ihtiyacının yerli kaynaklardan özellikle kömürden karşılanma durumuna geliyor. Biz kısa dönemde 5 bin megavatlık kömüre dayalı termik santrali hayata geçirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

"YERLİ MÜHENDİSE İHTİYAÇ VAR"

Yerli mühendis ve teknik elemanlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Yörüklüoğlu şöyle devam etti:

"Elemanın karşılanması anlamında YÖK ile ortak bir proje yürütüyoruz. Teknik eleman ihtiyacının özellikle madencilik ve enerji alanında karşılanması için nasıl bir eylem planı ortaya koyarız onu değerlendirmeye çalışıyoruz. 2003 yılında MTA'nın 1 yılda yaptığı sondaj miktarı 25 bin metreler civarındaydı. 2016'ya kadar 300 bin metreler civarına gelmiştik. Biz 2017 hedefini 1 milyon metre koyduk. Bunun için makine ihtiyacı var, eleman ihtiyacı mühendis ihtiyacı var. Bunların karşılanması lazım. Sadece sondaj için ihtiyaç duyacağımız ara eleman miktarı oldukça fazla. Şuanda bulamıyoruz. Dolayısıyla kendi iç potansiyelimizi kullanarak bunları ekonomimize kazandırmamız lazım."

Konuşmaları ardından Vali Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkerim Yörükoğlu'na çam fidanı hediye etti. Daha sonra zirvenin ilk oturumuna geçildi. İki gün boyunca devam edecek zirvede  madencilik alanında bilgilendirmeler yapılacak.

Görüntü Dökümü:

-Toplantıdan görüntüler

-Vali Davut gül'un konuşması

-Müsteşar Yardımcısı Yörükoğlu'nun konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera:  Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=========================================

Hollanda'da öldürülen Kılıç, toprağa verildi

HOLLANDA'nın başkenti Amsterdam'da, 6 gün önce iş çıkışı eve gittiği sırada 4-5 kişilik bir taraftar grubunun saldırısına uğrayan ve bıçaklanarak öldürülen işçi evli ve 2 çocuk babası 41 yaşındaki Alaattin Kılıç, memleketi Trabzon'un Of İlçesi'nde toprağa verildi.

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da oynanan ve Fas takımının Fildişi Sahili'ni 2-0 yendiği maç sonrası kutlamaların yapıldığı parktan iş dönüşü geçtiği sırada 4-5 kişilik grubun saldırısına uğradığı ve bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen Alaattin Kılıç'ın cenazesi olaydan 6 gün sonra memleketi Trabzon'a getirildi. Of ilçesi Cumapazarı Beldesi'ne getirilen Alaattin Kılıç için Cumapazarı Merkez Camiinde öğlen vakti cenaze namazı kılındı. Babası Seyfettin ve kardeşi Selahattin Kılıç ile yakınları ve vatandaşların katıldığı cenaze namazı sonrası Kılıç, Serindere Mahallesi'ndeki aile kabristanlığında toprağa verildi.

Ağabeyinin parkta 4-5 kişilik grubun saldırısı sonucu bıçaklanarak öldürüldüğünü anlatan Selahattin Kılıç, "Bizde fazla bir şey bilmiyoruz. Polis olayı araştırıyor. Fas uyruklu 1 kişi gözaltına alınmış ve halen gözaltındaymış.Olayın aydınlatılmasını bekliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Cenaze namazı detayları

Kardeşi ile röp.

Detaylar

Haber-Kamera: Osman ŞİŞKO TRABZON-

============================================

Termik santralde deprem tatbikatı

MUĞLA'nın Milas ilçesindeki Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali'nde yapılan 'Afet ve Acil Durumlara Hazırlık, Kurumlar Arası İşbirliği ve Koordinasyon Tatbikatı', renkli görüntülere sahne oldu. 18 kurum ve kuruluştan 60 araç ve 489 personelin katıldığı, 1.5 saat süren tatbikatta, temsili olarak meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremin ardından yıkılan santral binasında, enkaz altında kalan otomobillerdeki insanlar, çıkan yangında mahsur kalan vatandaş ve personel, kimyasal gaz sıkıntısından etkilenen ve ağır yaralananlar ile ölenleri arama ve kurtarma çalışmaları, afet bölgesinden tahliyesi ve hastaneye nakillerinin gerçekleştirildiği ve alandaki kimyasal maddelerin temizlenmesi canlandırıldı.

Muğla İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, bugün Milas'a 30 kilometre mesafedeki Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali'nde Afet ve Acil Durumlara Hazırlık, Kurumlar Arası İşbirliği ve Koordinasyon Tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatı, Muğla Valisi Esengül Civelek ile Milas Kaymakamı Eren Arslan, Yeniköy Kemerköy Termik Santrali Yönetim Sistemleri Direktörü Arzu Ergül ve Muğla İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin, santraldeki işçi ve memurlar ile lojmanlarda kalan aileleri büyük merak ve heyecanla izledi.

Tatbikat öncesi konuşan Yeniköy Kemerköy Termik Santrali Yönetim Sistemleri Direktörü Arzu Ergül, "Acil afet ve olağan dışı durumlarda insan çevre ve mala gelebilecek zararları azaltmak için ilimizdeki resmi kurum ve kuruluşların ve özel kurumların bu tür durumlara hazırlık kapasitelerinin arttırılması ve kurumlar arası iletişim ve koordinasyonu sağlanması amacıyla bu tatbikatı düzenledik" dedi.

TATBİKATTAKİ GÖRÜNTÜLER GERÇEĞİ ARATMADI

Ardından 18 kurum ve kuruluştan 60 araç ve 489 personelin katıldığı tatbikatta, temsili olarak meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremin ardından yıkılan santral binasında, enkaz altında kalan otomobillerdeki insanlar, çıkan yangında mahsur kalan vatandaş ve personel, kimyasal gaz sıkıntısından etkilenen ve ağır yaralananlar ile ölenleri arama ve kurtarma çalışmaları, afet bölgesinden tahliyesi ve hastaneye nakillerinin gerçekleştirildiği ve alandaki kimyasal maddelerin temizlenmesi canlandırıldı. Muğla Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri de yaralı ve ölü rolü yaparak tatbikata destek verdi. Yaralı ve ölü rölündeki öğrencilerin makyajları dikkat çekti. Tatbikatta, termik santralin 45 metre yüksekliğindeki binasının tepesinde mahsur kalan yaralılar da askı ip tekniği kullanılarak sağlık ekipleri tarafından sedye ile indirildi.

AYAKTA ALKIŞLAYARAK İZLEDİLER

Tatbikatı Vali Civelek ve Kaymakam Arslan ayakta alkışlayarak izledi. Tatbikatın bitiminde açıklama yapan vali Esengül Civelek "Deprem ve afet bölgesinde olduğumuz için her türlü tedbiri felaketten önce almamız gerekir. Bugünde 500'e yakın personelin bir felaket anında nasıl bir koordinasyon içerisinde ve büyük başarı ile çalıştığını gördüm, izlerken tüylerim diken diken oldu. Gerçekten heyecanlandım. Tatbikatı hazırlayan ve gerçekleştirenlere gerçekten çok teşekkür ediyorum ve kutluyorum. Önemli olan afet ve felaketlere hazırlıksız değil tam donanımlı, ve koordine olmuş bir şekilde hazırlıklı ve tedbirli olmak bu şekilde vatandaşlarımızın can güvenliğini mal güvenliğini koruyabilir gelecek zararı minimuma indirebiliriz" dedi.

MUĞLA'DA GERÇEKLEŞTİRİLEN EN BÜYÜK TATBİKAT

Muğla İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin ise yaptığı açıklamada, "Bugün Muğla için gerçekten elzem tatbikatlardan birisini gerçekleştirdik. Deprem kuşağı üzerinde yer alan bir ilde yaşıyoruz bunun yanısıra tabii birçok risk faktörünü de beraberinde taşıyoruz .Büyük limanlarımız var sürekli göçmen hadiseleri ile ilgili sıkıntılar yaşıyoruz bunun yanısıra termik santreller iki havalimanı var. Kısaca doğal afetler yönünden ve risk faktörleri açısından yoğun olan bir bölgedeyiz. Bu nedenle her türlü afete karşı hazırlıklı bulunmak için bu tatbikatları düzenledik. Özellikle 1999 depreminde malum koordinasyon eksikliğinden kaynaklı birçok ölüm meydana geldi. Amacımız afet planları kapsamında özellikle kurumlar arası işbirliğini geliştirmek ve hazırlıklı olmak. Bu nedenle ilimizde bugün en büyük tatbikatlardan birini gerçekleştirdik. Muğla'da temelde görmek istediğimiz konu kurumların işbirliği içerisinde çalıştığını, birlikte seri olarak müdahalede bulunmaları ve işbirliğini üst düzeye çıkarmaktı. Bugün bunu başardık, Özellikle, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi'nde (UMKE) ilimizde 139 personelimiz bulunyor ve Türkiye genelinde 8 bin personel ile Avrupa'nın en büyük ve donanımlı ekibiyiz. Muğla halkına şunu ifade etmek istiyorum Rabbim memleketimizi yerimize her türlü afet ve beladan uzak kılsın ancak olacak olursa da biz Muğla İl Sağlık Müdürlüğü olarak tüm ekiplerimizle müdahaleye hazırız. Muğla'da sağlığınız emin ellerde demek istiyorum" dedi.

Tatbikat Vali Esengül Civelek, protokol ve tüm ekiplerin hatıra fotoğrafı çektirmesi ile sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Tatbikattarn görüntü

-Yeniköy Kemerköy Termik Santrali Yönetim Sistemleri Direktörü Arzu Ergül'ün konuşması

-Muğla Valisi Vali Esengül Civelek'in tatbikat sonundaki açıklaması

-Muğla İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin'in açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Hülya ELTEŞ / MİLAS (Muğla),

==========================================

Ani üzerine yazdığı dört kitabını aynı anda yayınladı

ARAŞTIRMACI-Yazar Sezai Yazıcı'nın 2016 yılında Dünya Miras Listesine eklenen ve Kars'a 42 kilometre uzaklıkta olan Ani harabeleri ile ilgili hazırldığı, "Ani Kaynakça", "Ani Sırları", "Seyyahların Gözünden Ani" ve "Ani" kitabı aynı anda yayınladı.

Kars Türk Telekom İl Müdürlüğü görevinden emekli olduktan sonra zamanının büyük bölümünü kitap okumaya ayıran Araştırmacı-Yazar Sezai Yazıcı, Serhat Kalkınma Ajansı'nın (SERKA) destekleriyle yazdığı "Ani Kaynakça",  "Ani Sırları", "Seyyahların Gözünden Ani", "Ani" Türkçe ve İngilizce hazırlanan kitaplarının tanıtımını yaptı. Bir kafeteryada düzenlediği basın toplantısında konuşan Yazıcı, Türkiye'de Ani üzerine yapılan çalışmaların son derece sınırlı olduğunu belirtti. Kendisinin 10 yılda hazırladığı bu kitapların önemli bir boşluğu doldurulacağını vurgulayan Yazıcı, kitaplar hakkında bilgi vererek şunları söyledi: "Ani Kaynakça' başlıklı kitabın birinci bölümü Ani üzerine yayımlanmış Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Macarca, Ermenice, Rusça ve Arapça 2029 kaynak künyesi var. Kitabın ikinci bölümünü 225 madde başlığı altında, Ani'deki dönem, zaman ya da olaylara satırbaşlarıyla çok kapsamlı bir zaman dizin yer alıyor. 'Ani Sırları' başlıklı kitabın birinci bölümünde yeterince bilinmeyen mağaralar, tüneller, yeraltı geçitleri, güvercinlikler, türbeler gibi yer altı yapılarıyla, bölgenin tarihi coğrafyası ve jeolojisi ele alınıyor. İkinci bölümünde İslami, Süryani, Ermeni ve Bizans kaynakları üzerinden Ani'nin 1064 yılında Sultan Alparslan tarafından fethinin sırları üzerinde duruluyor. Üçüncü bölümde şimdiye kadar kesin olarak bilinmeyen Ani'deki köprünün karşılaştırmalı olarak yıkılış öyküsü anlatılıyor. Son bölümde günümüzdeki bazı bölgelere göre halen çok ileride olan Ani'nin 1000 yıl önceki su şebekesinin esrarının şifreleri çözülmeye çalışılıyor. 'Seyyahların Gözünden Ani' kitabında ise kimilerinin adları ilk kez duyulan 42 seyyahın gözünden Ani anlatılıyor. Bu kitapta şu ana kadar Kars tarihinin bilinmeyen kimi olaylarına seyyahların tanıklığında yer verildi. Ebu'l Manuçehr camideki Ebu Said Bahadır Han'ın fermanının Khanikof'tan önce ilk kez Eugene Bore adlı seyyahın okuduğu da anlatılıyor. 'Ani Sırları' kitabının arka kapağında Ani üzerine çalışmalar yapmış İtalyan Profesör Roberto Bixio'nun şu etkili ifadeleri dikkat çekiyor."

Yaptığı çalışmalarla sadece Kars'a ve Türkiye'ye değil, tüm insanlara bu büyük katkı ile tüm insanlığın kültürel mirasını zenginleştirme olanağı verdiğini kaydeden Yazıcı, Ortaçağın önemli ticaret merkezi ve Bagratlı Krallığının başkenti Ani'de, Urartu, İskit, Pers, Makedon, Selevkos, Artaksias, Arşaguni, Sasani, Ermeni, Roma, Bizans, Selçuklu, Kürt, Asuri, Gürcü, İlhanlı ve Timurlular olmak üzere pek çok medeniyet yaşadığını hatırlattı.

GÖRÜNDÜ DÖKÜMÜ

-Yazar Sezai Yacıcının kitaplarını tanıtımı ve açıklaması

-Kitaplardan genel ve detay

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

===============================================

Dikili Gökmen Ulu'yu bağrına bastı

İZMİR'de geçen 19 Mayıs'ta gözaltına alınıp, götürüldüğü İstanbul'da bir hafta sonra da tutuklanıp, 174 gün tutulduğu Silivri Cezaevi'nden geçen 8 Kasım'da tahliye edilerek, özgürlüğüne kavuşan Sözcü gazetesinin muhabiri Gökmen Ulu, memleketi Dikili'de coşkuyla karşılandı.

Usta gazeteci Uğur Dündar ve Avukat Murat Ergün ile memleketi İzmir'in Dikili İlçesi'ne gelen Gökmen Ulu, Atatürk Meydanı'nda İzmir Marşı ve hemşerilerinin sevgi seli ile karşılandı. Ulu, kalabalık nedeniyle yürümekte zorluk çektiği meydanda herkes ile tek tek kucaklaştı ve fotoğraf çekilerek, hasret giderdi. Gökmen Ulu'nun hemşerileriyle buluşması adeta miting havasında geçti. 7'den 70'e tüm Dikilililer Gökmen Ulu'yu bağrına bastı.

Atatürk Meydanı'nda kendisini karşılamaya gelen kalabalığa seslenen Gökmen Ulu, "Çok özledim. Doğup büyüdüğüm şu evi, çocukluğumun oyun parkı olan bu tarihi meydanı, her karışını adım adım bildiğim memleketimi ve daima Mustafa Kemal'in takipçilerinin buluşma noktası olan Cumhuriyet kenti Dikili'yi, hepinizi çok özledim. Toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz. Bu süreçte daima omuz omuza, yürek yüreğe olduk. Verdiğiniz güç, destek, moral için sizlere sonsuz teşekkürler ediyorum" dedi.

Tutuklu kalmasına da değinen Ulu, "Bu tutsaklığı, adalet ve demokrasi mücadelemizin, basın ve ifade özgürlüğü talebimizin bir bedeli olarak niteliyorum. Eğer bu uğurda bir nebze olsun katkım olduysa, hayatımın o 174 günü aziz halkımıza helalihoş olsun. Babamın sesini 19 Mayıs gününde, polis eşliğinde apartman kapısından çıkartılırken duymuştum. Şöyle seslenmişti; 'Gülümse oğlum, yıkılma sakın.' Yıkılmadım baba. Bana çelme taktılar, faul yaptılar ama yine doğruldum. Kalktım ayağa ve koşar adım yürüyorum hala Atatürk'ün açtığı uygarlık yolunda" diye konuştu.

Sözlerini duruşmada son sözü sorulduğunda kullandığı ifadelerle noktalamak istediğinin belirten Ulu, "Sizlerin de duygularına tercüman olduğunu düşündüğüm, yürek yüreğe olduğumuz, yoldaş olduğumuz o cümlelerle bitiriyorum. Benim yolum adalet, cumhuriyet, demokrasi, barış ve özgürlük yoludur. Benim yolum ebedi önderimiz Atatürk'ün açtığı aydınlık yoldur. Biz bu yoldan dönmeyiz" dedi.

Daha sonra söz alan gazeteci Uğur Dündar da "Bundan birkaç yıl önce, güzel bir yaz gecesinde bu meydanda, sevgili Atilla Sertel ile sizlere seslenme olanağını ve mutluluğunu yaşamıştık. Yeniden bir arada olmaktan, hele hele Gökmen gibi Türk basınının çok büyük gelecek vadeden, dürüst, ilkeli, evrensel meslek ilkelerinden ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmetten asla vazgeçmeyen, bu uğurda zindanlara gitmeyi göze alan, oraya giderken bile dimdik yürüyen ve dimdik çıkan çok değerli bir kardeşimizin, zindandan sonra memleketine dönüşünün sevincini yaşıyoruz. Bu tarif edilemez bir mutluluk. Ama beni ayrıca mutlu eden ve gurur veren, Gökmen'in aslında hiç girmemesi gereken o zindanda 174 günü geçirdikten sonra hiç kimseye kinlenmeden, öfke ve nefret biriktirmeden, yurtseverlik duyguları dopdolu bir şekilde cezaevinden çıkıp gelmiş ve burada da o doğrultuda bir konuşma yapmış olması. Bizler gelişmekte olan ülkenin gazetecileri, ne yazık ki hiç müstahak olmadığımız, aklımızın ucundan bile geçmeyen suçlamalara, iftiralara, tuzaklara, tehlikelere hedef olabiliyoruz. Benim yarım asırlık meslek hayatım hep bunlarla mücadele etmekle geçti. Ama her seferinde şunu söyledik; Bizim bir tek sevdamız var. O da büyük önder Atatürk'ün eşsiz emaneti cumhuriyeti çocuklarımıza teslim etmek. Onun dediği gibi cumhuriyeti ilelebet payidar kılmak. Onun dediği gibi bilimin ışığında aydınlık yarınlara yürümek ve Türkiye'yi layık olduğu medeniyet çizgisine biran önce taşıyabilmek. Yaşasın Türkiye, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Meydandaki karşılama ve kucaklaşmadan görüntü

-Özgürlüğüne kavuşan Gökmen Ulu'nun konuşması

-Gazeteci Uğur Dündar'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİKİLİ (İzmir),

==============================================

Erzurum'da öğrencilerden 'servis' eylemi

ERZURUM'un Oltu ilçesinden her gün 30 kilometre uzaklıktaki Narman ilçesine giderek okuyan 90 lise öğrencisi servislerin iptal edilmesi üzerine Narman İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı.

Bugün saat 07.00'de Oltu'da toplanan öğrenci ve birkaç veli, yarın sona erecek olan okul servisleri ile Narman'a gitti. Narman İlçe Milli Eğitim Müdürüğü önünde toplanan öğrenciler İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüşmek istedi. Bu talepleri reddedilen öğrenciler, "Eğitim hakkımız söke söke alırız" sloganları atarak İlçe Milli Eğitim Müdürünü istifaya çağırdı. Milli Eğitim Müdürlüğüne girmek isteyen öğrencilere polis engel oldu. Gitmemekte direnen öğrencilere Şube Müdürü Yener Kütükçü açıklama yaparak, "İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüştük. Onlar da bakanlıkla görüşüyor. Bir çözüm noktası üzerinde çalışılıyor. Kaldı ki zaten bu ayın 30'una kadar ihale süreci devam ediyor. Sizleri taşımaya devam edeceğiz. Önemli olan sizlerin dersleridir, derslerinizin aksamamasıdır. Derslerinize girin, bir endişeniz olmasın. Bu konuyu bir çözüme kavuşturacağız" diye konuştu.

Oltu'da düz liselerin kapanmasından dolayı her gün 30 kilometre gidiş 30 kilometre de geliş olmak üzere toplam 60 kilometre yol gittiklerini söyleyen öğrenciler, ihalenin usulsüz yapıldığı iddiası ile iptal edildiğini ve bundan böyle okula kendi imkanları ile gidip, gelecekleri söylendiğini belirtti. Narman Anadolu Lisesi öğrencisi İbrahim Ağırman, "90 öğrencinin 80'i erkek 10'u kız. Oltu'daki Yusuf Ziya Bey Anadolu Lisesi'nin kız lisesine dönüştürülmesi sonrası Oltu Anadolu Lisesi bir sınıf kapatıp puanını yükseltti. Narman Milli Eğitim Müdürlüğü bizi Narman'daki okula kayıt ettirmek için elinden geleni yaptı. Aradan iki ay geçti şimdi bize diyor ki 'kendi imkanlarınızla gidip geleceksiniz, taşımayı ve yemekhaneyi iptal ediyoruz.' En başında böyle olduğunu bilsek ona göre hareket ederdik. Sınav haftasındayız. Servis ve yemekleri iptal ederek bizi mağdur duruma düşürdüler. Narman İlçe Milli Eğitim Müdürü, servis ve yemek ihalesinin usulsüzlük gerekçesiyle iptal edildiğini, bundan dolayı böyle bir karar alındığını söyledi. Yaptıkları usulsüz işin cezasını biz öğrencilere çektiriyorlar" dedi.

Çocuklarını yalnız bırakmayan öğrenci velilerinden Hasan Bulut ise "Öğrenciler kendi imkanlarıyla gidip geleceklermiş. Böyle bir şey olabilir mi? Bu mağduriyetinin bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Herkes 2-3 çocuk okutuyor. Yazıktır, günahtır" diye konuştu.

Eylemlerini bir süre daha sürdüren öğenciler, sessizce dağılarak okullarına gitti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-öğrenciler Oltuda servislerin çıkış noktasında toplanmaları

-veli ve öğrencilerden röp

-servislerin yolda gidişleri

-Narman Kaymakamlık binası önünde toplanmaları

-millieğitim şube müdürünün açıklaması

-öğrencilerin slogam atmaları

-öğrenciler röp

Öğrencilerin okullarına gidişleri

Okul binasından  görüntü

Haber-Kamera: Murat AYDIN / OLTU (ERZURUM),

=========================================

Metruk binadaki baz istasyonu yandı

SİVAS'ta metruk bir binanın çatı katında bulunan baz istasyonunda yangın çıktı. Hasar gören baz istasyonu kullanılmaz hale geldi.

Olay saat 11.00 sıralarında Sivas'ta Kaleardı Mahallesi'nde kullanım dışı 6 katlı bir apartmanın çatı katındaki baz istasyonunda henüz tespit edilemeyen bir nedenle yangın çıktı. Baz istasyonunda yayılan dumanları fark eden çevredekiler durumu polise ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Sivas Belediyesi itfaiyenin ekiplerinin müdahalesi ile yangın kısa sürede söndürüldü. Trafo binası hasar gören baz istasyonu kullanılmaz hale geldi. Yangının metruk binayı kullanan uçucu madde bağımlıları tarafından çıkarılmış olabileceği iddia edildi.  6 katlı binanın bölgede belediyenin yapacağı 'Kale Projesi' kapsamında kamulaştırılarak boşaltıldığı öğrenildi.

Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

Görüntü Dökümü:

-Binanın görüntüsü

-Ekiplerin müdaelesi

-Detaylar

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

=============================================

Mülteci çocuklar konusunda Türkiye, dünyaya model olsun' teklifi

ANTALYA'da, Türkiye Milli Pediatri Kongresi'ne katılan Uluslararası Pediatri Dernekleri Federasyonu (IPAF) Başkanı Prof.Dr. Erol Alden, Türkiye'nin mülteci çocuklar konusunda yaptığı çalışmaların, dünyaya model olmasını istedi.

Milli Pediatri Derneği'nin (TMPD) bu yıl 61'incisini düzenlediği Türkiye Milli Pediatri Kongresi, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'teki bir otelde başladı. Türkiye'den 2 bin çocuk doktorunun katıldığı kongreye, yurt dışından da ünlü çocuk doktorları davet edildi. Kongrenin uluslararası çalıştayında mülteci çocukların güncel sorunları, TMPD Genel Koordinatörü Kerem Hasanoğlu'nun ev sahipliğinde ele alındı.

Çalıştayın ardından Hasanoğlu ile Prof. Dr. Alden, düzenledikleri ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. TMPD Genel Koordinatörü Kerem Hasanoğlu, dünyada 65 milyon mülteci bulunduğunu, bunların yarısının da çocuk olduğunu söyledi. Pediatri doktorları olarak mülteci çocuklara çok önem verdiklerini belirten Hasanoğlu, şöyle dedi:

"Dünyadaki en büyük sorunlarından biri, mülteci sorunudur. Kimse, yurdunu bırakmak istemez; ama dünyada 65 milyon insanın böyle bir gerçeği var. Bundan daha üzen durum ise dünyada 35 milyon çocuğun da bu durumda olması. Bu durumu, dünyanın genelini ilgilendiren sorunlar ortaya çıkartıyor. Türkiye, mülteciler konusunda dünyadaki en etkin ülke konumunda."

MÜLTECİ ÇOCUKLARIN SORUNLARI

Türkiye'nin mülteci konusunda maddi ve manevi kendisinden beklenenden çok daha fazla performans sergilediğini vurgulayan Hasanoğlu, Türk toplumunun duyarlılığının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderlik ettiği konuların ve hükümetin bakış açısının bu durumu ortaya çıkardığını söyledi. Dünyanın farklı ülkelerinden akademisyenleri buraya çağırdıklarını anlatan Hasanoğlu, "Çalıştayımızda savaş sonrası mülteci çocukların her evresini ele aldık ve belli bir sonuca ulaştık. Ortak sonuç ise bu çocuklardaki en önemli sorunun psikososyal sorunlar, travmatik sorunlar ve yaşadıkları stres bozukluklarının ileriki çağlarda da yaşatacağı sıkıntılar oldu" dedi.

Toplantıda konuşan IPAF Başkanı Prof. Dr. Erol Alden ise, kongre sonrası, Türk hükümetinden yetkililerle sıcak ilişki geliştireceklerini söyledi. Alden, amaçlarının, Türk Pediatri Derneği'nin örnek çalışmalarını dünya geneline taşımak ve çalışmaların evrensel hale getirilerek, pediatri uzmanlarının bu konuya teşviklerini sağlamak olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Alden, "Mülteci çocukların sorunlarını daha fazla gündemde tutmaya çalışacağız. Türk Milli Pediatri Derneği'nin çalışmaları, tüm dünya için bir model oluşturuyor. Türk hükümetini yaptığı duyarlı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum" diye konuştu.

TÜRKİYE, ROL MODEL OLACAK

Türkiye'nin, mülteci çocukları sevgiyle kucakladığını dile getiren Prof. Dr. Alden, dünyanın başka bir ülkesinde bu kadar kucaklaşma olmadığını söyledi. Türkiye Milli Pediatri Derneği'nin 'Her şey sevgi ile başlar' sloganıyla yola çıktığını hatırlatan Alden, şöyle dedi:

"Türkiye'yi bir rol model alarak, bu modelin tüm dünyada yayılmasını istiyoruz. Bu çocuklar, bizim geleceğimiz. Onların zaruri ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra sosyal durumlarıyla da ilgilenmemiz gerekiyor. Sağlıklı bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor."

Prof. Dr. Erol Alden, yer değişikliğinin insanların bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebildiğine de dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Türk Hükümeti, bu tür sıkıntıların oluşmaması için çok önemli hizmetler sunuyor. Önlenebilir hastalıklar için Türk hükümeti, gerekli önlemleri de aldı. Hastalık konusunda olağan dışı bir durum, söz konusu değil. Hükümetlerin, çocukların durumunu anlaması bizim işimiz. ABD Başkanı Donald Trump ya da Almanya'da Merkel'in nasıl çalışmalar içinde bulunduğunu bilemem. Asıl amacımız, diğer hükümetlerin Türk hükümetini örnek almasını ve paralel faaliyetlerin gerçekleşmesini sağlamak. Bunu başardığımızda dünya, bu konudaki hassas çocuklar için huzurlu bir yer olacak."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------

Salondan detay

Prof.Dr. Erol Alden'in konuşması

Tercümanın tercüme etmesi

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

===================================

Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri, Gaziantep'te verildi

MİLLİ Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl 6'ncısı düzenlenen 'Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri', Güneydoğu Anadolu Bölgesel Ödül Töreni, Gaziantep'te yapıldı. Törende, Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa'dan projeleri ile ödül kazanmayı hak eden okullara ödülleri verildi.

Yarışmaya 3 bin 357 proje başvurusu yapıldı. Bu projelerden 106'sı ödül almaya hak kazandı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Adıyaman, Şanlıurfa ve Gaziantep'te 6 proje ödül almayı hak etti. Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene, bakanlık temsilcileri, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Mete, bölge milli eğitim müdürleri, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Cengiz Mete, İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak okulların yakaladığı başarıdan mutluluk duyduğunu belirtti. Mete, 2023 hedeflerine ulaşmak için öğrencilerin daha çok çalışması gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi:

"Geleceğimiz olan sevgili öğrencilerimiz özellikle sizlerden beklentilerimiz çok yüksek. Bizler inşallah 2023 hedeflerini ortaya koymuş bir devletin bir milletin evlatları olarak, dünyanın en büyük 10'uncu ekonomisi olmayı hedeflerimiz arasına aldıysak bu ne demek? En büyük 10'uncu ekonomi demek, aynı zamanda sanatta, bilimdi, teknolojide, sporda, eğitimde en büyük 10'uncu devlet olacağız iddiası demek. Bu tek başına düşünmek ve 'evet ben bunu istiyorum' demekle olmuyor. Ne yapacağız? Araştıracağız, üreteceğiz, yılmayacağız, sabredeceğiz, azmedeceğiz ve o zaman devletin bize sunduğu bu güzel salonlarda, bu güzel okullarda, güzel dersliklerde, güzel laboratuvarlarda vaktimizi dolu dolu geçireceğiz."

Milli Eğitim Bakanlığı Temsilcisi Ülkü Kaya Harman ise eğitimin ülkelerin kalkınmasına doğrudan etkisi olduğunu belirtti. Harman, şöyle konuştu:

"Bilim ve teknolojideki değişmeler, ekonomik yapıdaki dönüşüm kurumların klasik görevlerinden öte, öğrenen, gelişen, yenilikçi organizasyonlar haline gelmesine zorunlu kılmıştır. Eğitim kurumları bu değişimlerden etkilenmelerinin yanı sıra değişimin yönetilmesi adına her zamankinden daha belirleyici bir konuma gelmiştir. Eğitim bir ülkenin kalkınmasını ve gelişmesini doğrudan etkileyerek, geleceğini şekillendiren, o ülkenin vatandaşlarının kültürel ve çağdaş değerlerini uyum içerisinde kaynaştıran, yeni bilgi ve değerler öğreterek gelişmeyi sağlayan önemli bir araçtır."

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu da belediye olarak proje paydaşı olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi. Fadıloğlu, milli eğitim ve sağlık müdürlüğü ile beraber yürüttükleri projenin önümüzdeki dönemde daha geniş kapsamlı olacağını aktararak şunları kaydetti:

"Burada ben bir paydaş olarak bulunuyorum. Bu proje sağlık müdürlüğümüz ve milli eğitim müdürlüğümüzle başlattığımız bir projeydi. 'Sağlıklı nesiller için bir adım da sen at' kampanyası adı altında bir faaliyet gerçekleştirdik. Biz Gaziantep'te kurumlar arası işbirliği çerçevesinde ayrımız gayrımız yoktur. Esas olan bu millete hizmet edebilmek, bu milletin evladına hizmet edebilmek. Bu noktadan hareketle milli eğitim ve sağlık müdürlüklerimizle yaptığımız protokoller çerçevesinde, çocuklarımız adına neler yapabiliriz, onların hareket kabiliyetlerini nasıl artırabiliriz diyerek projeye başladık. Bu çalışmaları yaparken aynı zamanda bir envanter çalışması yaparak, sağlık problemleri olanların da, sağ olsun sağlık müdürlüğünde görevli diyetisyenler tarafından tedavi edilmesi ve çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi adına da seminler düzenledik. Bugün 60 okulda projemiz uygulanıyor, seneye belki 600 okulda bu proje uygulanacak."

Konuşmaların ardından projelerle ödül almayı hak eden il ve ilçe milli eğitim müdürleri ile öğretmenlere ödülleri verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

İstiklal Marşının okunması

Cengiz Mete'nin konuşması

Ülkü Kaya Harman'ın konuşması

Rıdvan Fadıloğlu'nun konuşması

Ödül töreni

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

========================================

Otomobilinin motor kısmına giren yavru kediyi sahiplendi

TOKAT'ta 28 yaşındaki Feyyaz Yılmaz'a ait park halindeki otomobilin motor kısmına giren kediyi itfaiye ekipleri yarım saat süren çalışmanın ardından kurtarıldı. Otomobil sahibi Yılmaz kurtarılan yavru kediyi sahiplendi.

Semerkant Mahallesinde esnaflık yapan Feyyaz Yılmaz öğle saatlerinde otomobili park halindeyken motor kısmından kedi yavrusu sesi duydu. Otomobilin motor kaputunu açan Yılmaz,  kedi yavrusunu sıkıştığıu yerden çıkarmaya uğraştı. Başarılı olamayan Yılmaz, Tokat Belediyesi itfaiye ekiplerinden yardım istedi. İtfaiye ekiplerinin yarım saatlik çalışması sonrasında yavru kedi, sıkıştığı yerden çıkarıldı. Yavru kediyi sahiplenen Yılmaz, "Dışarıdan gelen kedi sesisin arabamdan geldiğini fark ettim. Kaputumuzu açtığımızda kediyi gördüm. Ama çıkaramadık. İtfaiye ekiplerine haber verdik. İtfaiye erleri bayağı bir uğraş sonrasında çıkardılar. Artık bu yavru kediyi bırakmak istemiyorum, sahiplendim." dedi.

Görüntü Dökümü:

-Kedinin kurtarma görüntüleri

-Bulunduğu yerden çıkarılması

-Otomobil sahibinin sahiplenmesi

-Konuşmaları

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

=========================================

Köpeklerin saldırdığı karaca tedavi edildi

BARTIN'da, köpeklerin saldırısı sonucu yaralanan karaca, veteriner kliniğinde tedavisi yapılarak doğaya bırakıldı.

Bartın merkeze bağlı Bakrazboç Köyü'nde ormanlık alanda avcılara ait köpeklerin saldırması sonucu yaralanan karaca, köyün yakınında bulundu. Köylülerin haber verdiği Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri, karacayı teslim alarak kent merkezindeki veteriner kliniğine götürdü. Veteriner Tolga Kandıralı'nın yaralarını tedavi ettiği karaca, sağlığına kavuşmasının ardından Boğaz mevkiinde doğaya bırakıldı. Veteriner Tolga Kandıralı, son günlerde Bartın bölgesinde köpeklerin saldırdığı karaca sayısının arttığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Koruma altında olan bu türlere köpeklerin daha çok saldırdığını görüyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızdan ve avcılarımızdan duyarlılık bekliyoruz. Karacaların şu anda doğaya çıkıp yemlenme zamanı. Bu hayvanlar, yiyecek bulmak için mutlaka yerleşim alanlarına yaklaşır. ve sonucunda böyle üzücü olaylar yaşanabiliyor. Son 1 ayda bu şekilde 3 karacayı tedavi ettim."

Görüntü dökümü:

-Karacanın getirilmesi

-Tedavi edilmesi

-İyileşen karacanın taşınması

-Tolga Kandıralı ile röp.

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

=========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

İsrail savaş uçakları Beyrut'ta bir binayı yerle bir etti! Dehşet anları kamerada

Gözü dönmüş bunların! Başkentin göbeğinde yaptıklarına bakın

title