Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Rus uçakları, Halep'i vurmaya başladı

Halep düştü, Rus savaş uçakları bombardımana başladı

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Memur kanunu değişiyor! İşte TBMM'ye sunulan teklif

Memur kanunu değişiyor! İşte sunulan teklif

Dha Yurt Bülteni-10

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MİNİK CEYLİN'İN ÖLÜM NEDENİ BAŞINA ALDIĞI DARBE (EK)1)AİLESİ ACILARINI ANLATTIÖdemiş'te komşunun evinde ölü bulunan 10 yaşındaki Ceylin cinayetinin ardından konuşan dedesi Mustafa Atik ve babaannesi Ülkü Atik, torunlarının kendilerine sormadan komşularının evine gitmediğini söyledi.

MİNİK CEYLİN'İN ÖLÜM NEDENİ BAŞINA ALDIĞI DARBE (EK)

1)AİLESİ ACILARINI ANLATTI

Ödemiş'te komşunun evinde ölü bulunan 10 yaşındaki Ceylin cinayetinin ardından konuşan dedesi Mustafa Atik ve babaannesi Ülkü Atik, torunlarının kendilerine sormadan komşularının evine gitmediğini söyledi. Mustafa Atik, katil zanlısı komşuları Ş.T.'nin, Ceylin'in kaybolduğu sıralarda yanına geldiğini belirterek "Kadın geliyor yanıma, elleri ayakları titriyor, 'Mustafa Amca, Mustafa Amca' diyor. 'Bir ipucu bulursan bana haber et' diyor. 15 sefer çöp atmaya gidiyor. İpucu olup olmadığını soruyor. 'O kişiyi bulursan bana ver, lime lime doğrayacağım. Bunu yapan insan olamaz' dedi. 'Bu kadın olabilir' dediler ama ihtimal vermedik" dedi.

"BENİM ÇOCUĞUM BANA SORMADAN EVE ÇIKMAZ"

Torununun, Ş.T.'nin çocuğuyla oyun oynadığını ancak hiç evlerine gitmediğini anlatan Mustafa Atik, "Bana o kadının yakınından mesaj geldi. 'Kızınız elimizde. Polise gitmeyin, yoksa öldürürüz. Takiptesiniz' yazmış. Ben mesajı emniyetle paylaştım ama paylaştığım iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum. Belki ihmalkarlık var. Çocuğumun cenazesi üç gün sonra çıkarıldı. Bunlar organize çalışmışlar. Bir iki kişinin yapacağı iş değil. Çocuğumun düşüp ölmesi mümkün değil. Ben olsam ambulans çağırırdım, yardım isterdim. Mesajda fidye istedikleri yazmıyordu. Ufak bir mesaj geldi. Belki panikleyip attılar. Bilemiyorum. Keşke 'şu kadar para istiyorum' deseydi. Torun sevgisi başkadır. O benim her şeyimdi. Çok akıllı, zekiydi. Sevilen, atak bir çocuktu. Hep bir adım önde olmak istiyordu. Yine bir adım önde oldu, Türkiye duydu ama böyle olmayacaktı" dedi. Babaannesi Ülkü Atik de,"Karşı komşum benim çocuğumu takip etmiş. Öldürdüler. Cani kadın. Böyle bir şey olamaz. İdam isterim. Ben anne değilim. Babaanneyim ama anneyim. Herkes buna şahittir. Bu, bu kadının yanına kalmasın. Neden yaptılar bunu? Benim çocuğum ölmeyecekti. Neden öldürdüler. Caniler. İfadesine inanmıyorum. Benim çocuğum bana sormadan eve çıkmaz. Cani kadın, çocuğumu yatırmış, üç gün yemek yemiş yanında. Kahvaltı etmiş. Ceylin oyun oynamaya giderdi ama eve çıkmazdı. Kadın yanıma geldi, bana sarıldı. Çocuğumu yatırmış, benim yanıma geldi sarıldı. Böyle bir şey olabilir mi?".

"CİĞERİMİ KOPARDILAR ALDILAR"

Baba Murat Atik, çocuk istismarcıları için idam isteyerek  "Ciğerimi kopardılar aldılar. Daha hayata doymadı. Daha kızıma doyamadım. Kara topraklar mı doyacaktı kızıma. Böylelerini yaşatmasınlar. Çocuklara böyle yapanlara idam getirsinler" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Evin çevresinden görüntü

Çocuğun cesedinin bulunduğu evinin kapısının önündeki mühürden görüntü

Büyükbaba Mustafa Atik röp.

Vatandaşlardan görüntü

Genel ve Detay görüntü

Faruk ÇARK / İZMİR

===================================================

2)PLAJDA KAYBOLAN MİNİK MEHMET, KARADAN VE HAVADAN ARANIYOR

İZMİR'in Dikili İlçesi'nde, babasıyla birlikte geldiği plajda uyuduğu için cipte bırakılan ancak bir süre sonra ortadan kaybolan 5 yaşındaki Mehmet Tekeoğlu için bölgede yürütülen çalışmalardan henüz olumlu bir sonuç alınamadı. Bölgedeki sazlıklar helikopter, drone ve arama köpekleriyle kontrol ediliyor. İzmir'in Dikili'nin Bahçeliköy Mahallesi plajına geçen pazar günü saat 16.00 sıralarında 50 FD 038 plakalı cipiyle gelen emekli komiser 45 yaşındaki Tarkan Tekeoğlu, uyuyan oğlu Mehmet'i araçta bırakarak denize girdi. Tarkan Tekeoğlu, bir süre sonra aracına dönünce oğlu, 5 yaşındaki Mehmet'in cipte olmadığını gördü. Çevreyi arayan ancak, oğlunu bulamayan Tarkan Tekeoğlu durumu jandarmaya bildirdi. Çevredekilerin de yardımıyla bölgede arama yapan jandarma, Mehmet'i bulamadı. Arama kurtarma çalışmalarına destek için saat 21.00'da bölgeye gelen AFAD ve AKUT ekipleri de çalışmalara katıldı. Arama köpekleriyle çevrede yapılan aramalar dün sabaha kadar sürdü. Ancak, sonuç alınamadı. Bunun üzerine bölgenin en büyük gölü ve çevre göletlerde arama kurtarma çalışması kararı alındı. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'nün su altı ekipleri kurbağa adamlar, Çayıağzı Gölü'nde arama yaptı. Ancak bu çalışmalar da sonuçsuz kaldı.

SAZLIKLAR ARANIYOR

Kayıp Mehmet'in bulunabilmesi için bugün ise bölgedeki sazlık alanlar aranmaya başladı. Çalışmalara arama köpekleri de katılıyor. Ayrıca helikopter ve dronlarla gökyüzünden bölge kontrol ediliyor. Geçen zamana rağmen minik Mehmet'e ulaşılamaması üzüntü yarattı.

ÜSTÜNDE KIRMIZI-BEYAZ TİŞÖRT VAR

Kayseri'den Dikili'ye tatil için geldiği belirtilen Tarkan Tekeoğlu'nun, 17 yaşında bir oğlu daha bulunduğu ve eşinden ayrı yaşadığı öğrenildi. Kayıp olan minik Mehmet'in üstünde kırmızı-beyaz bir tişört, mavi şort ve beyaz ayakkabı bulunduğu belirtildi. Polislikten erken emekliliğini isteyerek ayrılan Tarkan Tekeoğlu'nun, müteahhitlik yaptığı ve bölgeye arazi bakmak için geldiği öğrenildi. Bölgede suyun pek yüzmeye müsait olmadığı belirtilirken, Tarkan Tekeoğlu'nu ifadesinde, çevreyi bilmediğini, terlediği için serinlemek amacıyla denize girdiğini söylediği belirtildi.

YENİ GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Haber: Hüsnü EVREN/DİKİLİ (İzmir), -

====================================

(YENİDEN)

3)MEZUNİYET TÖRENİNDE HAVAİ FİŞEK FACİASI

ALANYA Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) 2'nci dönem mezunları için düzenlenen törende patlatılan hava fişekler nedeniyle aralarına öğrencilerin de bulunduğu 9 kişi yaralandı.

Alanya Belediyesi Açık Hava Tiyatrosu'nda geçen cuma akşamı ALKÜ'nün 2'nci dönem mezunu 1639 öğrenci için mezuniyet töreni düzenlendi. Mezun öğrencilerin kep attığı sırada havai fişek gösterisi yapıldı. Akademisyen ve velilerin de izlediği tören sırasında atılan havai fişeklerin yere yakın patlaması sonucu Hatice Özlem (25), Mehmet Yücel Sumakoğlu (20), Ayten Sumak, Sevinç Özer (45) ile adı öğrenilemeyen 5 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılar ambulanslarla Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülerek tedavi edildi. Yaralılardan Hatice Özlem, Mehmet Yücel Sumakoğlu, Ayten Sumak ve Sevinç Özer'in ortopedi servisinde tedavisi sürerken, hafif yaralanan 5 kişi ise ayakta yapılan tedavinin ardından taburcu edildi.

'KOLUM VE BACAKLARIMDA YANIKLAR OLDU'

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) 2'nci dönem mezunları için düzenlenen törende patlatılan havai fişekler nedeniyle yaralananlardan bazıları, olay anını anlattı. Ablasının mezuniyeti için Alanya'ya geldiklerini belirten Yaprak Sumakoğlu, "Mezuniyet gecesinde törenin sonlarına doğru havai fişek gösterisi başladı. Kutlamalar sırasında havai fişeklerden bir tanesi patlamadan üzerimize doğru geldi. O anda patladı. Üzerime yanıklar geldi. Vücudumda yanıklar oldu. Hemen ambulansı aradım. Önce özel hastaneye, sonra devlet hastanesine getirildim" diye konuştu.

Kızının mezuniyet törenine geldiğini belirten Sevinç Özer ise "En arka sırada oturuyordum, kep töreninde bir ışık geldi ve yanığı hissetim. O an acıdan ne yaptığımı bilmiyorum kolum ve bacaklarımda yanıklar oldu. O patlamadan sonra canımla uğraşırken müzik vardı. Bunda etkisi olanlardan şikayetçiyim" dedi.

'DURUMU CİDDİ OLAN YOK'

ALKÜ TIP Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Arslan ise şöyle konuştu:

"Cuma günü mezuniyet töreni sırasında meydana gelen talihsiz olay sırasında müdahale ettik. 112 personeli ile konuşarak hastaları üniversitemiz hastanesine kaldırdık. Ancak 112 önce yakın hastanelere götürdü. Daha sonra bu hastalarımızı Alanya Eğitim Araştırma Hastanesine transfer ettik. Cuma günü ortopedi servisine yatırdık. Tüm tedavileri uzman arkadaşlarca yapıldı. Genel olarak çoğunda birinci derece, bir hastamızın ikinci derece yanığı oldu. Bir hastamızda şiddetli patlamadan dolayı kulağında küçük bir yırtık var. Sorunsuz iyileşecek. Bir hastamızda da kafatası kemiğinde küçük bir çatlak var. Tedavisi sürüyor. Yakında taburcu etmeyi planlıyoruz."

'BİZ DÜĞÜN SAHİBİ GİBİYDİK'

ALKÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Yavuz Uysal ise Mezuniyet programının başından sonuna kadar tüm sorumluluğun organizasyon şirketinde olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Biz sadece aynı düğün misali ev sahibi bizdik, ama düğün salonu başkasında. Biz düğüne gittik ama salonda elektrikler kesildi. Organizasyon şirketinin burayı daha eğlenceli kılmak için yaptığı şey patladı. Bizim de üzerimizde patlayabilirdi. Bu talihsiz hadisenin ardından gereken her şeyi yaptık. Süreci başından itibaren sağlıklı bir şekilde yürüttük. Üniversitelerdeki birimlerimiz hastalarımız için seferber oldu. Burada suçlu olarak algılanmamızı doğru bulmuyorum. Süreci doğru sürdürdük. O velilerimizin canı nasıl yandıysa, bizim de yandı. Onlar nasıl şikayetçi ise biz de organizasyon şirketinden şikayetçiyiz. En küçük bir ihmal dahi olsa bu cezasız kalmayacak."

ÜNİVERSİTE AÇIKLAMA YAPTI

Jandarmanın soruşturma başlattığı olayla ilgili ALKÜ'nün internet sitesinden bir açıklama yapıldı. Açıklamada mezuniyet töreni için bir organizasyon firmasıyla anlaşma yapıldığı, tüm programın organizasyon şirketi tarafından yürütüldüğü kaydedildi. Olayın yargıya intikal ettiğinin belirtildiği açıklamada, "Hafif yaralanan misafirlerimiz gibi üniversite olarak biz de organizasyon firmasından şikayetçi olduk. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Ayrıca, mezuniyet töreninin ardından yaralanan vatandaşlarımızın sağlık durumları ALKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde akademisyen hocalarımız tarafından yakından takip edilmekte olup gayet iyi durumdadırlar. Yaralanan vatandaşlarımızı sayın rektörümüz, rektör yardımcımız, genel sekreterimiz ve tıp fakültesi dekanımız ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletmişlerdir" ifadelerine yer verildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------------------

Röp: Yaprak Sumakoğlu (Yaralı)

Röp: Sevinç Özer (Yaralı)

Yaralı detay

Röp: ALKÜ TIP Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Arslan

Röp: ALKÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Yavuz Uysal

Patlayan havai fişekler

541 MB /// 8.52

Haber- Kamera: Engin ANAK/ALANYA(Antalya),

====================================================

4)İZMİR'DE TERÖR OPERASYONU: 14 GÖZALTI

İZMİR'de, PKK/KCK bölücü terör örgütünün, turizm sezonunun başlamasıyla birlikte sahil kesimlerinde ve turizm merkezlerinde eylem yapacağı duyumu üzerine düzenlenen operasyonda 14 kişi gözaltına alındı.

İzmir Emniyeti'nin İstihbarat, Terör ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK/KCK bölücü terör örgütünün turizm bölgelerinde eylem hazırlığında olduğu duyumu üzerine harekete geçti. Özellikle sahil bölgelerinde ve turizm merkezlerinin yakınında bulunan inşaat şantiyelerine bu sabah saatlerinde eş zamanlı baskın düzenlendi. Operasyon kapsamında şantiyelerde çalışan 2 bin 343 kişi sorgulanırken, terör ve farklı suçlardan aranan 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Emniyetten yapılan açıklamada, vatandaşların huzur ve güven içinde tatillerini geçirmeleri için çalışmaların süreceği ifade edildi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Operasyondan görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

======================================================

5)BURDUR'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU

BURDUR'da düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 66 kilo 514 gram kubar esrar, 348 kök Hint keneviri ele geçirildi.

Burdur İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Çeltikçi İlçesi Bağsaray Köyü Kumyer mevkiinde B.Y. ve K.Y.'nin seralarında yasadışı kenevir bitkisi ekerek kubar esrar imal ettikleri ihbarı üzerine çalışma başlattı. Oluşturulan 2 özel ekip, şüphelileri yaklaşık 2 ay süreyle takip etti. Yeterin delil toplayan ekipler, belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Dedektör köpeğin de kullanıldığı operasyonda, 66 kilo 514 gram kubar esrar ve 348 kök Hint keneviri ele geçirilirdi. Olayla ilgili B.Y. ve K.Y. gözaltına alındı.

Operasyonda ele geçirilen maddelere el konulurken, kenevir Çeltikçi İlçe Jandarma Komutanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ekiplerince imha edildi.

Görüntü Dökümü

----------------

Jandarmanın seraya baskın yapması

Haber: Mesut MADAN- BURDUR,

====================================================

6) AYLIK ÜCRETİ 2-3 BİN TL OLAN ÇOBANA KIZ VERMİYORLAR"

TÜRKİYE'de aylık ücreti 2-3 bin lirayı bulmasına rağmen olumsuz imajı nedeniyle çobanlık tercih edilmiyor, aileler de, kızlarını çobanlarla evlendirmiyor. Türkiye'de imajı en kötü mesleklerden biri olan ve adı 'sürü yönetimi elemanı' olarak değiştirilmesine rağmen halk dilinde çoban olarak adlandırılmaya devam eden küçükbaş ve büyükbaş hayvan bakıcılığında sektör ve kırsal alanlarda eleman sıkıntısı büyüyor. Köyden kente göçün yoğun devam etmesinin yanı sıra gençlerin çobanlığı istememesindeki en büyük nedenlerden biri de; mesleğin kötü imajı.

Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan, büyükbaş hayvancılık sektöründe 'Hayvan bakıcılığı' olarak adlandırdıkları ve daha çok mera yerine tesislerde uygulanan çobanlığın, teknolojiyle birlikte artık eskisi kadar zor olmadığını söyledi. Sektör olarak işletmelerinde çalıştıracak personel bulmakta zorlandıklarını belirten İlhan Ayhan, şöyle dedi:

"Hayvan bakıcılığının imajı düşük bir iş gibi görülmemesi gerekiyor. Biz yanımızda çalışan hayvan bakıcılarının sigortalarını yapıyoruz. Bunun yanında lojman, ücretsiz elektrik ve su imkanları da veriliyor ve aylık en az 2 bin TL maaş alıyor. Ama maalesef kötü imaj var. Örneğin hanımı 'Ya biz hayvan bakıcılığı mı yapacağız' gibi kötü bir iş olarak görülüyor. Bunu artık aşmamız gerekiyor."

Sektörle ilgili Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenledikleri bir iş gezisinden bahseden Ayhan, burada 4 kız kardeşin gündüz tulumlarla büyükbaş hayvan çiftliğinde çalıştığını, akşam da kent merkezinde iş yemeğinde gayet şık kıyafetle kendileriyle buluştuklarını ve iş görüşmesi yaptığını söyledi. Türkiye'de bu tür manzaraları görmek istediklerini ve kadınların da hayvancılığa, çobanlığa kötü bakmaması gerektiğini belirten Ayhan, "Çünkü artık teknoloji yakından takip ediliyor. Eskisi gibi el arabaları, kovalar vs yok. Teknolojiyle birlikte hayvan bakımı çok daha kolaylaştı" dedi.

Küçükbaş hayvancılıkta ise hayvanların merada otlatılması nedeniyle zorluk olduğunu söyleyen Ayhan, şöyle konuştu:

"Ama ülkemizde şehirlere aşırı göç var. Şehirlerde de her şeyin güllük gülistanlık olmadığını düşünüyorum. Gençlerimizin bu işi yapması gerektiğini düşünüyorum. Kendim de 2 hayvanla başladım ve şimdi 500'e yakın büyükbaş var. İşini sevdiğinde başarı da yakalanıyor. Gençleri bu işe davet ediyorum."

"ÇOBAN DİYE KIZ VERMEDİLER"

Çobanlığın kötü imajı ve kız verilmemesi olayıyla ilgili birebir yaşadığı bir örneği de anlatan Ayhan, şöyle konuştu:

"Çobanlık yapan bir arkadaşımıza dünürlük yapıyorduk. Kız istemeye gittik ve tam kızı verme durumu da oluşmuştu. Ama sonradan kızın annesinden bana telefon geldi ve 'Ya İlhan bey o işe fazla şey yapma kızımın gittiği yerde hayvan bakımında çalışmasını istemiyorum' dedi. Teknolojinin çok geliştiğini, sağım makinelerinin, yem makinelerinin çıktığını ve zor olmadığını söylesem de ikna edemedim. Kızı vermediler. Çobanlara kız vermek istemiyorlar. Artık hayvancılıkta eski eziyetler kalmadı. Çok rahat 2 bin TL'ye iş bulabiliyorlar. Köylerde gençler hem küçükbaş hem büyükbaş hayvan alarak yapabilirler. Bana 100 dönüm tarla mı 100 koyun mu deseler, ben 100 koyunu tercih ederim. Şehirde garsonluk veya asgari ücretli işlerde çalışmak yerine de yine çobanlığı tercih ederim."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

İneklerin görüntüsü

İneklere yem veren çobanın görüntüsü

RÖP: İlhan Ayhan

Çiftlik içinde traktörle çalışan çobandan görüntü

Hayvanlara yem verirken

Detaylar

381 MB ///05.35

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=====================================

7)BURDUR'DA TRAFİK KAZASI: 1 YARALI

BURDUR'da meydana gelen trafik kazasında 1 kişi yaralandı.

Çatalpınar Kavşağı'ndan Burdur Müzesi istikametine seyretmekte olan Hasan Özeren'in kullandığı 58 UE 590 plakalı motosiklet ile 36 yaşındaki Tülay Okutur yönetimindeki 07 BFK 49 plakalı otomobil Köprübaşı Kavşağı'nda çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Hasan Özeren yaralanırken, Tülay Okutur ise kazanın etkisiyle şoka girdi. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan sürücüler ambulansla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kaza anı Mobese kamerasına saniye saniye yansıdı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Sağlık ekipelrinin yaralılara müdahale etmesi

Ambulansın gidişi

Kazaya karışan motosiklet

Kazaya karışan otomobil

Mobese görüntüsü

64 MB /// 2,05"

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

=================================================

8)BODRUM'DA ROCK MÜZİK GÜNLERİ

MUĞLA'nın Bodrum İlçesinde 20-23 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olan Bodrum Rock Festivali'nde 70 rock müziği şarkıcısı ve çok sayıda grup sahne alacak. Bodrum'un Kızılağaç Mahallesi'nde Bodrum Belediyesi ve 3.14 Yapım Organizasyon tarafından düzenlenecek Bodrum Rock Festivali için Trafo Bodrum Hakan Aykan Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. #BodrumaROCKgelipduru hastagiyle sosyal medyada oldukça ses getiren festivalin basın toplantısına 3.14 Yapım Organizasyon ortaklarından Derya Heper, Serdar Heper, Makbule Zaralı, festivalin müzik ve sahne direktörü Gür Akad, festival koordinatörü Serdar Meriç, Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ummahan Yurt ve festivalde sahne alacak olan Emre Önbayraktar ile Tibet Ağırtan katıldı. Müzik ve sahne sanatları direktörü, ünlü rock şarkıcısı Gür Akad, sadece rock gruplarına özgü bir festival sahnesi hazırlandığını belirterek, "Festivalde Anadolu rock, metal ve hard rock gruplarını ağırlayacağız. Sadece rock festivali olması en önemli özelliğidir. Mahalli gruplar da yer alacak ve 4 gün boyunca rock sevenlere müzik ziyafeti sunulacak" dedi.

24 SAAT MÜZİK

Festival koordinatörü Serdar Meriç, festivalin 20-23 Temmuz tarihlerinde 70'i aşkın grubu Bodrum'da ağırlayacağını belirterek, "4 gün boyunca çadır kampı havasında gerçekleşecek bir festival olacak. 24 saat açık alandaki, 2 sahnede durmaksızın müzik olacak. Ana sahne 30, alternatif sahnede ise 40 sanatçı sahne alacak. Festival alanımız deniz kenarında değil ama, 3 plaja 7 kilometre uzaklıktayız. Festivalde Duman, Haluk Levent, Barlas Erinç, Ogün Şanlısoy, Kıraç, Gür Akad Band, Emre Önbayraktar, Tibet Ağırtan Band, Yoğun Bakım, Acil Servis, Whisky, Kramp, Ece Dorsay, November, Pusula, Gizem Saatçi, Lotus, Red End, Femme Fatale, Pick Pocket, Mert Pamukçu Band, Kesmeşeker, Absence, Black Tooth, Radikal Noice, Pitch Black Process ve Devil gibi onlarca grup ve sanatçıyı misafir edeceğiz" diye konuştu.

Festival hazırlıklarının devam ettiğini belirten Derya Heper ise tüm rock severleri bu festivale davet etti.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Toplantıdan genel detay görüntü.

-Gür Akad'ın konuşmaı,

-Serdar Meriç'in konuşması,

-Festival ekibinin genel görüntüsü.

-Gür Akad'ın açıklamaları,

-Serdar Meriç'in açıklamaları,

-Festival ekibin genel görüntüsü.

Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title