Haberler

Dha Yurt Bülteni-10

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)CEBİNDEKİ TELEFON PATLAYAN DOKTOR O ANLARI ANLATTIZONGULDAK'ta cebindeki akıllı cep telefonu patlayarak yanan Dr. Cem Başpınar, tutuşan kıyafetlerini çıkarmak zorunda kaldığını, bacağında çok derin bir yanık oluşmadığını belirterek, firma hakkında şikayetçi olacağını söyledi.

1)CEBİNDEKİ TELEFON PATLAYAN DOKTOR O ANLARI ANLATTI

ZONGULDAK'ta cebindeki akıllı cep telefonu patlayarak yanan Dr. Cem Başpınar, tutuşan kıyafetlerini çıkarmak zorunda kaldığını, bacağında çok derin bir yanık oluşmadığını belirterek, firma hakkında şikayetçi olacağını söyledi.

Bülent Ecevit Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Cem Başpınar, önceki gün nöbette olduğu sırada pantolon cebindeki akıllı cep telefonu, patlayarak alev aldı. Sağ bacağında yanık oluşan Dr. Cem Başpınar, hastanenin acil servisinde tedavi oldu. Polise tutanak tutturan Dr. Cem Başpınar, karakola giderek cep telefonu firmasından şikayetçi oldu. Dr. Cem Başpınar, cep telefonunun alev alma anında yaşadıklarını anlattı. Büyük bir tehlike atlattığını ifade eden Dr. Cem Başpınar, şöyle dedi:

"Serviste muayene için hastaların yanına gitmek için ayağa kalktığımda birden patlama sesiyle birlikte duman oldu. O anda hemen üzerimdeki kıyafetler tutuştu. Çıkartmak zorunda kaldım. Öyle bir yanık var mı diye baktım. Sonrasında cebimde telefon yandığı için yere düştü. Zeminde de yanık oluştu. Nöbetçiydim. Acil servise ilk muayenemi yaptırdıktan sonra yine görevime devam ettim. Çok derin bir yanık olmadı ama ayağımda cilt bölgemde hafif ağrı oldu. Telefonla konuşurken olabilirdi bu. Telefonla herhangi bir işlem yaparken de olabilirdi. En hafif şekilde atlattık diye düşünüyorum. Çocuklar yakın temas kuruyoruz. Yetkili firma eşimi arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. Onlar da nazik bir şekilde olayı araştıracaklarını söylediler. Biz de gerekli yerlere müracaatlarımızı yapacağız. Şikayette bulunacağız"

Görüntü Dökümü:

----------------------------

-Dr. Cem Başpınar ile röp.

-Dr. Cem Başpınar'ın çalışması

-Telefonla konuşması

-Patlayan cep telefonu dotoğrafları

Süre: (5.07) Boyut: (163 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

========================================================

2)'SENİ TANIRLAR' DİYEREK ARKADAŞININ EŞİNE SATIRLA SALDIRMIŞ

BOLU'da, 40 yaşındaki Aynur Kaya'ya satırla saldıran 32 yaşındaki İsmail Peker ifadesinde, taksicilik yapan arkadaşı 48 yaşındaki Erhan Kaya'nın boşanmak isteyen eşine saldırmayı planladığını belirterek, "Kendisi eşine saldırmayı düşündüğünü söyledi. Ben de ona, 'Seni oralarda tanırlar, sen değil ben saldırayım' dedim" dedi. Geçen Perşembe günü meydana gelen olayda, alışveriş yaparak evine dönen Aynur Kaya apartmanın önünde arkasından yanaşan bir kişi tarafından satırla saldırıya uğradı. Olayın ardından hastaneye kaldırılan Aynur Kaya, sol elindeki 4 kesiğin tedavi edilmesinin ardından taburcu oldu. Bolu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında apartmanın girişinde bulunan güvenlik kameralarını inceledi. Aynur Kaya'ya saldıran kişinin İsmail Peker olduğu tespit edildi. Soruşturmayı genişleten Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri İsmail Peker'in kaçtığı otomobili takibe aldı. İsmail Peker'in Ankara'nın Çankaya ilçesinde olduğu belirlendi. Gözaltına alınan İsmail Peker, saldırdığı kadının eşi Erhan Kaya'nın da yanında olduğunu söyleyince Erhan Kaya da gözaltına alınarak Bolu'ya getirildi. Olayda kullanılan satır ise Ankara güzergahı üstündeki bir akaryakıt istasyonunun tuvaletinde bulundu.

ARKADAŞININ EŞİNE SALDIRMAYI KENDİSİ TEKLİF ETMİŞ

Şüphelilerden İsmail Peker emniyetteki ifadesinde, "Ankara'da taksi durağında birlikte çalıştığım arkadaşım Erhan, sürekli ayrı yaşadığı eşiyle ilgili problemlerinden bahsediyordu. Kendisi eşine saldırmayı düşündüğünü söyledi. Eşi, Bolu'da oturuyormuş. Bolu'ya gideceğini söyledi. Ben de ona, 'Seni oralarda tanırlar, sen değil ben saldırayım' dedim. Bir arkadaşımızdan bulduğumuz otomobille Bolu'ya gittik. Kadını takip ettik. Tam eve girecekken satırla saldırdım. Öldürme amacıyla saldırmadım. Sadece gözdağı vermekti amacım. Erhan da bu sırada beni arabada bekliyordu. Olay sonrası tekrar Ankara'ya döndük" dedi.

Erhan Kaya ise 1 yıldır ayrı yaşadığı boşanma aşamasındaki eşine saldırması için İsmail Peker'i kendisinin azmettirdiğini itiraf ederek, suçlamaları kabul etti. Erhan Kaya ve İsmail Peker nöbe7tçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

O ANLARI ANLATTI

Aynur Kaya, Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadesinde, 22 yıllık eşinden şiddet ve hakaret yüzünden ayrılmak için Bolu'daki yakınlarının yanına yerleştiğini anlatarak, Aralık ayında boşanma davası açtığını söyledi. Daha önce eşi hakkında uzaklaştırma kararı çıkartıldığını ifade eden Aynur Kaya, "Ben bunu hak etmemiştim. 2 çocuğum var yazık etti bana. Olay günü, market alışverişinden sonra binaya girişimde arkamı döndüğümde tanımadığım birinin bana satırla saldırdığını gördüm. 'Ben ne yaptım sana? Sen kimsin?' diyerek çığlık attım. Ondan sonra arkasından koştum. Komşular yardıma geldi. Kim olduğunu anlamadım. Olayı Erhan'ın yaptırdığını sonradan öğrendim. O an aklıma hiçbir şey gelmedi. Sadece kendimi savunmayı düşündüm" dedi.

Eşinden ayrılma kararı aldıktan sonra 2 çocuğuyla birlikte Bolu'ya yerleştiğini anlatan Aynur Kaya, "Ben böyle bir olay bekliyordum. Çünkü çok sessizdi bir süredir. Zaten şiddet eğilimleri vardı. Ama kendisi yapar diye düşünüyordum. Başka birini bana saldırtacağını hiç tahmin etmemiştim. Adam olan gelip kendi yapardı. Birini tutup yaptırmazdı. İnsansa yüzüme çıkar konuşurdu. Demek ki insan değilmiş. Cesareti varsa o satırı gelip kendisi kaldırsaydı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Aynur Kaya ile röportaj

-Saldırının güvenlik kamerası görüntüleri

-Şüphelilerin benzin istasyonunda güvenlik kamerası görüntüleri

-Detaylar

Süre: 04.42- 00.18 Boyut: 286 MB-18 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

======================================================

3)'ASKERİ CASUSLUK KUMPAS' DAVASI SÜRÜYOR

İZMİR'de, 'askeri casusluk' soruşturmasındaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) yapılanmasına yönelik açılan, 43'ü tutuklu 23'ü firari toplam 102 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, İzmir'deki 'askeri casusluk' soruşturmasındaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin polisin FETÖ/PDY'ye yönelik farklı zamanlarda düzenlediği operasyonlarda, çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 43'ü tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, Roma Büyükelçiliği Askeri eski Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin 'üst düzey yöneticileri' Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen ve Naci Tosun'un da bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari toplam 102 sanığın 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği' suçlarından cezalandırılmaları istendi. Davada, 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan kumpas davasında yargılanıp, hepsi beraat eden 357 kişiden bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de aralarında bulunduğu 98 müşteki yer aldı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 29 Kasım günü başlayan ve haftada iki gün olmak üzere 12 Ocak'a kadar sürecek duruşmaya tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmaya tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam edildi. Tutuklu sanıklardan emekli Kıdemli Albay Tevrat Güngör, askeri okullarda yapılan sınavların sorularının kendisine verildiği yönündeki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Teğmenken girdiği sınavları kazanamadığını belirten Güngör, "Ben 13 yıl önce girdiğim harp akademileri sınavı yüzünden tutuklu bulunuyorum. Sınava hazırlanırken grup çalışmasına katıldım. Kazanmadığım sınav için tutukluyum. Soruların bana verildiği iddia ediliyor. Sorular bana verilmiş olsa sınavı kazanırdım. FETÖ'nün desteğiyle askeriyeye girdiğim, onların evlerinde kaldığım yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Gizli tanığın bana husumeti var, o yüzden üzerime atılan iftiraları kabul etmiyorum. Bank Asya'da hesabım yok. Çocuklarım örgütün okullarına gitmedi. Katalog evliliği yapmadım. Ordudan kendi isteğimle emekli oldum ve kimseden icazet almadım. Sivil havacılıkta pilotluk yaparken gözaltına alındım. Kaçma şüphem yok. Darbeden sonra işim gereği 13 kez yurt dışına giriş çıkış yaptım. Kaçacak olsam yurt dışından dönmezdim. Hakkımda suç işlediğime dair tek bir delil bile yok" dedi.

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan bilgisayar öğretmeni Ali Özkamalak ise fişleme yaptığı ve fişleme listesi hazırladığı yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğu söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Özkamalak, "Fişleme yapmadım, liste hazırlamadım. Kriptolu programları kullanmadım. Gizli tanığın soyut suçlamalarından kendimi aklamaya çalışıyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.

Mehmet CANDAN/İZMİR, -

======================================================

4)ABLA, KARDEŞİN YÜRÜME SEVİNCİ

KONYA'da eklemlerindeki genetik rahatsızlık nedeniyle  yürüme bozukluğu yaşayan 14 yaşındaki Sema Nur Akyol ve 17 yaşındaki Havva Nur Akyol, yapılan tedavilerinin ardından yürümeye başladı.

Meram İlçesi'ne bağlı eskiden köy statüsünde olan Botsa Mahallesi'nde oturan Sema Nur Akyol da, çocuk yaşlarda eklemlerindeki genetik rahatsız nedeniyle yürüme bozukluğu (Motor Gerilik Hastalığı)  başladı. Doğuştan aynı hastalığı taşıyan ablası Havva Nur Akyol ile aynı kaderi paylaşan ilköğretim okulu 8'inci sınıf öğrencisi Sema Nur,  hastalığına rağmen eğitimini yarıda bırakmadı. Sema Nur, evlerinden yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki okuluna koltuk değnekleriyle gitmeye devam etti. Ailesi, Sema Nur'a, akülü tekerlekli sandalye verilmesi için Meram Belediyesi'ne müracaat etti. Meram Belediyesi yetkilileri yaptıkları inceleme Sema Nur'un, 5 kardeş olduğunu babası Muzaffer Akyol'un bir çiftlikte asgari ücretle çalıştığını, annesi Ayşe Akyol'un ev kadını olduğunu ve diğer aile bireyleriyle birlikte 9 kişinin eski yapı bir evde yaşadığını belirledi. Bunun üzerine Sema Nur'a, akülü tekerlekli sandalye verilmesine karar verildi.

Meram Belediye Başkanı Ak Partili Fatma Toru, Sema Nur'u 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde evinde ziyaret edip, tekerlekli sandalyeyi teslim etti. Toru, Sema Nur ve ablası Havva Nur'un, durumlarını öğrenip, daha önce yeterli tedavi olmadıklarını fark edince, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi ile temasa geçti. Ardından iki kardeş Meram Tıp Fakültesi'nde tedavi görmeye başladı. İki kardeş yapılan tedavilerinin ardından yürümeye başladı.

ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYOR

Tedavilerinin devam ettiğini belirten Sema Nur, eski sağlığına kavuşacağı için mutlu olduğunu artık koltuk değneksiz ve tekerlekli sandalyesiz okula gidebileceğini ve matematik öğretmeni olmak istediğini söyledi. Ablası Havva Nur da, "Mutluyum. Artık ileride rahat yürüyebileceğim. Kuran Kerim öğreticisi olmak istiyorum." dedi.

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, iki kardeşe tedavi boyunca ve sonrasında destek olacaklarını belirterek, "Kızlarımız çok zeki ve okuma istekleri oldukça fazla. Eklemlerinde genetik bir rahatsızlık olan hareket kısıtlılığı var. Yaklaşık 10 gündür tedavileri devam ediyor. Hamdolsun iki kızımız da tedavilerin sonuç vermesi ile birlikte yürümeye başladılar. İnşallah tedavi süreci devam edecek.  Onlar bizim evlatlarımız. Meram Belediyesi olarak tedavi boyunca ve tedaviden sonra eğitim hayatlarında destek olmaya devam edeceğiz." dedi.

'DAHA RAHAT VE AĞRISIZ YÜRÜMEYE BAŞLADILAR'

Sema Nur ve Havva Nur  kardeşlerin tedavisini gerçekleştiren Meram Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi  Doç. Dr. Sami Küçükşen, "Kardeş olan hastalarımızda genetik bir rahatsızlık var. Bu hastalığın eklemleri tutması neticesinde yürümekte ve ellerini kullanmakta güçlükler çekiyorlardı. 10 gündür tedaviye devam ediyoruz ve rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Eklemlerindeki hareket açıklarında kazanımlarımız oldu. Daha rahat ve ağrısız yürümeye başladılar. Tedavi sürecimiz devam edecek." dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Sema Nur'a, tekerlekli sandalye hediye edilmesi

Tekerlekli sandayeyi kullanması

Belediye Başkanı Toru'nun aileyi ziyareti

İki kardeşin hastanedeki görüntüsü

Hastanede yürümeye çalışmaları

Fatma Toru röp.

Doç. Dr. sami Küçükşen röp.

Havva Nur ve Sema Nur röp.

Haber- Kamera: KONYA DHA)

===================================

5)BURHANİYE'DE GENÇLERE ÜCRETSİZ ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK KURSU

BALIKESİR'in Burhaniye ilçesinde, liseden mezun olan gençler için Halk Eğitim Merkezi'nde ücretsiz düzenlenen üniversitelere hazırlık kursları büyük ilgi görüyor. Sayısal, sözel ve eşit ağırlık alanlarında düzenlenen kurslarda, 8 öğretmen 72 üniversite öğrencisi adayına ücretsiz ders veriyor.Burhaniye Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün, geçen yıl başlattığı üniversiteye hazırlık kurlarına katılan öğrencilerin yüzde 90'ının çeşitli üniversitelere yerleşmesi, buraya olan ilgiyi artırdı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) hazırlık için sayısal, sözel ve eşit ağırlık alanlarında haftanın 7 günü derslere katılan gençler, üniversite için iddialı olduklarını anlatırken, kendilerine bu olanağı sağlayan yetkililere de teşekkür etti.

Levent Aktaş, "Öğretmenlerimiz ile birlikte güzel bir şekilde derslerimizi işliyoruz. Gayet de başarılı geçtiğini düşünüyorum. Hedeflediğimiz üniversitelere ve bölümlere ulaşabilmek için gayret ediyoruz" dedi.

Rüveyda Aslan da "Biz geçen yılkı mezunlar olarak Burhaniye'de gidebileceğimiz dershane yok. Halk Eğitim Merkezi bize bu imkanı sundu. Biz de öğretmenlerimiz eşliğinde bilgilerimizi tazeliyoruz. Test çözüyoruz, denemeler yapıyoruz. Diğer arkadaşlarımız gibi biz de iddialıyız" diye konuştu.

Geçen yıl ki sınavda iyi puan aldığını belirten Mehmet Ali Aksoy ise "Beni tatmin etmediği için bu sene daha iyi çalışmaya gayret ediyorum. Daha iyi puan almak istiyorum. Hedefime ulaşmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Burada testler çözüyoruz, öğretmenlerimiz bize en güzel şekilde ders anlatıyor" dedi.

Öğrencilerin gayretinden memnu olduğunu anlatan kursun edebiyat öğretmeni Ahmet Altınsoy da dershanelerin kapanmasından sonra özellikle mezun öğrencilerin üniversiteye hazırlanabilecekleri yeterlilikte ortamlar kalmadığını belirterek, şöyle dedi:

"İşte bu noktada, Halk Eğitim Merkezleri gerçekten öğrencilere büyük imkanlar sunuyor. Öğretmenler özveriyle çalışıyorlar. Öğrenciler, gerçekten çok farklı okullardan çok farklı eğitim seviyesinden gelse de burada aynı çatı altında toplandılar. Üniversite sınavına hazırlanıyorlar. Bizler öğrencilerin bu ilgisinden memnunuz. Eğitim sisteminin zafiyetinden ötürü bir takım sıkıntılar yaşamış olan gençlerimizin burada eşit şartlar altında eğitimden yararlanır olduğunu görmekten mutluyuz. Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Geçen sene kurslara katılan öğrencilerin yüzde 90'nından fazlasını üniversitelere yerleştirdik. Buda bizim için gurur kaynağımız oldu."

Halk Eğitim Merkezi'nce düzenlenen üniversite sınavlarına hazırlık kursunun Haziran ayına kadar devam edeceği açıklandı.

Görüntü Dökümü

-Edebiyat ve matematik derslerinde öğrenciler ve öğretmenlerin anlatımları.

-Kurstan detay görüntüler.

-Levent Akbaş ile röp.

-Rüveyda Aslan ile röp.

-Mehmet Ali Aksoy ile röp.

-Öğretmen Ahmet Altınsoy ile röp.

HABER-KAMERA: Sefer TALAY / AYVALIK (Balıkesir), DHA

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

İsrail savaş uçakları Beyrut'ta bir binayı yerle bir etti! Dehşet anları kamerada

Gözü dönmüş bunların! Başkentin göbeğinde yaptıklarına bakın

title