Dha Yurt Bülteni-10
5 ilde FETÖ operasyonu: 12 asker gözaltına alındıKONYA merkezli 5 ilde, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 11'i muvazzaf 12 astsubay gözaltına alındı.
5 ilde FETÖ operasyonu: 12 asker gözaltına alındı
KONYA merkezli 5 ilde, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 11'i muvazzaf 12 astsubay gözaltına alındı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 15 Temmuz darbe girişiminin ardında FETÖ/PDY'ye yönelik başlatılan soruştuma kapsamında, daha önceki operasyonlarda gözaltına alınan askerlerin ifadesi doğrultusunda, örgüt üyesi olduğu ileri sürülen 11'i muvazzaf 1'İ soruşturma kapsamında daha önceden açığa alınmış 12 astsubay hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bunun üzerine İl Jandarma Komutanlığı tarafından bugün 5 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Diyarbakır'da 4, Şırnak'da 3, Gaziantep'de 2, Şanlıurfa'da 2, Konya'nun Kulu ilçesi 1 kişi olmak üzere 12 asker gözaltına alındı. Konya'ya getirilen şüpheliler sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
Görüntü Dökümü
------------------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA
=======================================
Numan Kurtulmuş: Mevlana'yı hümanist bir ekolün temsilcisi göstermek en büyük hakarettir
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Mevlana'nın hümanist bir ekolün temsilcisi ve kurucusu gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, "Hz. Mevlana'nın görüşleri ve fikirleri üzerinden, Mevlana'yı sanki ayrı şeymiş, İslam dairesinin dışarısında hümanist bir ekolün temsilcisi ve kurucusuymuş gibi göstermek, Mevlana'ya en büyük hakaret ve haksızlıktır." dedi.
Kültür ve Turizm Bakana Numan Kurtulmuş, Mevlana'nın ölüm yıldönümü nedeniyle her yıl olduğu gibi bu yılda 7-17 Aralık tarihlerinde Konya'da düzenlenecek olan 'Hz. Mevlana'nın 744'üncü Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin tanıtım toplantısına katıldı. Bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Kurtulmuş, törenlerin bu yıl 'Kardeşlik vakti' sloganıyla gerçekleşeceğini belirtti.
Mevlana'nın hümanist bir ekolün temsilcisi olarak gösterilmeye çalışıldığını belirten Bakan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hz. Mevlana'nın görüşleri ve fikirleri üzerinden, Mevlana'yı sanki ayrı şeymiş, İslam dairesinin dışarısında hümanist bir ekolün temsilcisi ve kurucusuymuş gibi göstermek, Mevlana'ya en büyük hakaret ve haksızlıktır. Hz. Mevlana, İslam genelinin tam göbeğinde, İslam inancının en güzel şekilde gelişmesini sağlayan bir Müslüman, bir bilge, bir mürşit ve bir rehber olarak insanların karşısında duruyor. Onun İslam dairesi içinde söylemiş olduğu, insanların her birisinin yaradılışta eş olarak gören görüşünü, maalesef bir takım yanlış hümanist görüşlerin parçası olarak anlatmaya çalışmak, haksızlıktır."
Mevlana'nın, 'Bendeyim Kur'an-a candan tende can durdukça ben' sözünü hatırlatan Kurtulmuş, " Mevlana bu sözle, Hz. Kuran'ın bendesiyim, kölesiyim, Hz. Peygamberin de yolunun tozunun kölesiyim diyecek kadar Allah'a, şeriatta, Kuran'ı Kerim ve Hz. Peygamberin sünnetine bağlı olan bir İslam alimidir. Onu farklı bir anlayışın, inancın, mensubu gibi göstermeye çalışmak beyhudedir. Hiçte böyle bir gayrete gerek yok. Hz Mevlana'nın Kuran ve sünnet ölçüsünde söylemiş olduğu insanı ve İslami sözleri, günümüzde de gayri Müslim olanları; ister Hristiyan, ister Yahudi olsun, İslam dışında olan diğer din mensuplarının da dikkatini çekiyor, içini ürpertiyor, kalbinde insani duyguları harekete geçiriyor. Onların kulak kabartmasına vesile oluyor. Birçoğunun da İslamla şereflenmesine vesile oluyor." dedi.
'Hz. Mevlana'nın 744'üncü Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri' 7 Aralık günü Şems-i Tebriz'i Türbesini ziyaret ve kardeşlik yürüyüşüyle başlayacak. 17 Aralık'a kadar da sema gösterileri, atölye çalışmaları, konferanslar, çeşitli sergi açılışları ve tasavvuf müziği konserleriyle devam edecek. 17 Aralık gecesi de Mevlana'nın 'Düğün gecesi' olarak kabul ettiği 'Şeb-i Arus' törenleriyle sona erecek.
Görüntü Dökümü
------------------
Bakan Kurtulmuş'tan detay
Toplantıdan detay
Bakan Kurtulmuş açıklama
haber- kamera: İsmail AKKAYA- Tolga YANIK KONYA
=================================================
Sarıoğlan 2 grup arasında çıkan kavga güvenlik kameralarına yansıdı
KAYSERİ'nin Sarıoğlan ilçesinde iki grup arasında çıkan sopalı kavga güvenlik kameralarına yansıdı.
Sarıoğlan ilçesi Kayseri Caddesi'nde yaşanan olayda iddiaya göre, 38 BB 855 plakalı otomobilin sürücüsü Dursun Canbaz trafikte seyir halindeyken Alper Kılıç'ın (45) kullandığı 38 EE 270 plakalı otomobilin içinde bulunan Alparslan, Nuri ve Mert Kılıç ile trafik yüzünden tartıştı. Bunun üzerine otomobilden inen 3 kişi Canbaz'ı durdurmak istedi. Canbaz aracıyla ara sokaklara girerek kaçmak istedi. Kılıç'ın kullandığı otomobil takip neticesinde Canbaz'ın aracına önden vurdu. Bunun üzerine araçtan inen Canbaz eline sopa alarak Kılıç'ı yaraladı. Yaşanan kavga güvenlik kameralarına yansıdı. Olay sonrası gözaltına alınan Dursun Canbaz ile Alparslan, Nuri ve Mert Kılıç ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olay sonrası yaşanan kavgayla ilgili konuşan Canbaz, "Ben yoldan gidiyordum. Kim olduğunu bilmediğim 3-4 kişi tekel bayinin önünde önüme çıkarak beni durdurdu ve yanıma geldi, camı açtım ve içlerinden biri bana küfürlü sözler kullandı. Bana (Git şuradan biz zaten burada adam arıyoruz hemşerim) dediler. Ben sarhoştur diye aldırış etmedim ve yoluma devam ettim. Tam o sırada diğer kişiler küfür ederek üstüme gelmeye devam etti. Ben aracımla yola devam ederken bu sırada aracın peşine yaya olarak devam ettiler. Kestirme yollardan iki sefer önüme çıkıp araca taş atıp beni durdurmaya çalıştılar. Eve gidecektim bunlar böyle yapınca eve kadar gelirler diye yolumu çarşıya çevirdim. Orada bir şey yapamazlar, kavga olmaz diye düşündüm. Kahvehanenin önüne geldim o sırada içlerinden biri de arabayla önümü kesmek için karşı taraftan geldi ve park halindeki aracıma çarptı. Karşımdaki kişi bagaja yönelince korktum ve o sıra elime sopa geçti. O panikle karşımdaki adama vurdum. Öyle olunca hemen ayırt ettiler ve karşı taraftan yaya olarak kovalayanlar ise ellerinde levye ile küfür ederek üstüme yürüdü. Bu sırada kahvehanedeki vatandaşlar ayırdı. Sonrasında olay yerine polisler geldiö şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Güvenlik kamera görüntüsü
-Dursun Canbaz ile röportaj
Haber - Kamera: Özer KAYA/KAYSERİ,DHA)
================================================
Bursa'da uyuşturucu operasyonu: 9 kişi yakalandı
BURSA'da Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin uyuşturucu madde ticareti yapan şüphelilere yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda yaklaşık 1 kilo 800 gram bonzai ve metamfetamin ele geçirildi, 9 kişi gözaltına alındı.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin merkez Osmangazi ve Nilüfer ilçelerinde uyuşturucu madde ticareti yapan şüphelilerin suç unsurları ile birlikte yakalanmasına yönelik yaptığı operasyonda B.Y, Ş.U, M.S, A.D, B.F, M.S ve S.F isimli şüpheliler yakalandı. Yakalanan şüphelilerin üzerinde ve evlerinde yapılan aramalarda 85 gram metamfetamin, 2 hassas terazi, 2 ruhsatsız tabanca ve bunlara ait 46 fişek ile birlikte uyuşturucu ticaretinden elde edildiği tespit edilen 4 bin 500 lira para ele geçirildi. Merkez Yıldırım ilçesi Selimzade Mahallesi'nde ise polis ekiplerinin şüphelendiği İ.S.'nin yapılan üst aramasında bir miktar bonzai ele geçirildi. İ.S. bonzaiyi Y.B.'den aldığını itiraf etti. Bunun üzerine Y.B'nin evine yapılan operasyonda 1 kilo 700 gram bonzai ele geçirildi.
Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki sorgulamaları tamamlandı. 9 şüpheliden biri hakkında 'kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak' suçundan işlem yapılırken, 8 kişi ise 'uyarıcı madde ticareti yapmak' suçundan adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
-Şüphelilerin emniyetten çıkarak polis minibüsüne bindirilmesi
-Polis minibüsünün emniyetten çıkışı
-Emniyet binasından detay
Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,-
================================================
12 yıldır aranan 'Hayalet' lakaplı cinayet şüphelisi yakalandı
ANTALYA'da 1 kişiyi öldürüp 2 kişiyi yaralayan 'Hayalet' lakaplı Hayati A., polisin operasyonuyla yakalandı. 12 yıldır aranan Hayati A'nın yakalanma korkusu yüzünden sürekli adres değiştirdiği, 4 çocuğunu hiç okula göndermediği ortaya çıktı.
Antalya Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 21 Mart 2005 tarihinde Muratpaşa ilçesinde M.D. (50) adlı kişinin öldürülmesi, aynı yıl M.Y. adlı kişinin yaralanması olayına ilişkin soruşturma başlattı. Polis ekipleri, iki olayı gerçekleştirdiği iddia edilen Hayati A.'nın 1 yıl önce yine Muratpaşa ilçesinde bir kişiyi silahla yaraladığını belirledi. Şüphelinin Varsak Mahallesi'nde oturduğu tespit edildi. Hayati A., saklandığı evde gözaltına alındı. Şüphelinin evinde yapılan aramalarda bir tabanca, 3 şarjör, 86 mermi, 3 cep telefonu, 3 bıçak ile bir miktar esrar ele geçirildi.
ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERMEMİŞ
'Hayalet' yakaplı şüphelinin yakalanmamak için sürekli yer değiştirdiği, sahte kimlikler kullandığı belirlendi. Hayati A.'nın 4 çocuğu olduğu, yakalanmamak için çocuklarını da okula göndermediği ve evden hiç çıkmadığı kaydedildi. Hayati A.'nın, emniyetteki ifade işlemleri sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Emniyet dış plan görüntüsü
Zanlının emniyetten çıkarılışı
Zanlının araca bindirilişi
Haber: Bülent TATOĞULLARI Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
==================================================
Bebeğinin rehin tutulduğunu söyleyen İngiliz, tatile gitmiş
TÜRKİYE'deki tatili sırasında doğum yapan, ülkesine dönünce Denizli'deki hastanenin 3 ay boyunca ücret ödemediği gerekçesiyle bebeğini göstermeyerek rehin tuttuğunu, ayrıca pasaportuna el konulduğunu öne süren İngiliz 28 yaşındaki Adele Blake'ın açıklamalarına hastaneden yanıt geldi. Hastane Başhekimi Uzman Dr. Yusuf Polat, İngiliz annenin iddiaların tamamen asılsız olduğunu, çiftten para bile istenmediğini, sigorta şirketiyle anlaşıldığını, annenin bebeğini doğurduktan sonra hastanede bırakıp, Marmaris'e giderek tatiline devam ettiğini, sadece haftada bir kez geldiğini söyledi.
İngiltere'de yaşayan 19 yaşındaki Brandon Scott Alan Ward ile hamile sevgilisi 28 yaşındaki Adele Theresa Blake, geçen haziran ayında tatil için Marmaris'e geldi. Çift denizin ve güneşin keyfini çıkarırken, hamile Blake'in doğum sancıları başladı, erken doğum süreci yaşadı. Ward ve Blake, doğum için Marmaris'ten ambulansla Denizli'deki Özel Tekden Hastanesi'ne geldi. Blake, normal doğumla 27 haftalık ve 900 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. Erken doğum nedeniyle solunum sıkıntısı yaşayan ve çift tarafından 'Ayda Rae Maura Ward' ismi verilen bebek, yoğun bakıma alındı. Yaklaşık 75 gün süren tedavisinin ardından bebek, 2 kilo 200 gram ağırlığında ve sağlıklı bir şekilde anne ve babasının kucağını verildi. Bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucaklarına almanın mutluluğunu yaşayan çift, daha sonra İngiltere'ye döndü.
Bebeğiyle birlikte İngiltere'ye dönen anne Adale Blake ve sevgilisi 19 yaşındaki Brandon Ward, ülkelerindeki gazetelere ilginç iddialarda bulundu. Anne Blake, hastane yönetiminin ücret nedeniyle bebeğini 3 ay boyunca göstermediğini, rehin tuttuğunu, pasaportlarına da el konyulduğunu ve günde sadece 10 dakika bebeğini görme izni verildiğini, bu yaşananlar nedeniyle durumu polise bildirdiklerini, polisin müdahale etmesiyle bebeğini alıp, İngiltere'ye döndüklerini iddia etti.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Özel Tekden Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Yusuf Polat, İngiliz annenin iddiaların tamamen asılsız olduğunu, çiftten para bile istenmediğini, sigorta şirketiyle anlaşıldığını, annenin bebeğini doğurduktan sonra hastanede bırakıp, Marmaris'e giderek tatiline devam ettiğini söyledi. Başhekim Polat, İngiliz çifte Türk misafirperverliğinin gösterdiklerini belirterek, "İngiliz anne bize, 29 Haziran'da Marmaris'ten sevk edilerek getirildi. Erken doğum olduğu için hemen ameliyata alındı ve sezaryenle 900 gram erkek bebek dünyaya getirdi. Bebeğin ciğerleri gelişmediği ve beslenme sıkıntısı olduğu için yoğun bakıma aldık. Annenin ve bebeğin sağlığı da en üst düzeyle kontrol altında tutuldu. Bebek 2.5 ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Bebeği adeta biz sahiplendik ve 2 kilo 400 gram ağırlığında sağlıklı şekilde anneye teslim ederek taburcu ettik" dedi.
Bebeğin yoğun bakımda kaldığı süre içinde çiftin Marmaris'te tatiline devam ettiğini ifade eden Polat, "Yoğun bakımda bebeğin takibi, 2.5 ay boyunca yapıldı. Anne bebeğini hastanede bırakıp, tatiline devam etti. Haftada bir gelerek bebeği gördü. Biz de telefonla sürekli kendisine bebeğin durumu hakkında bilgi verdik. Hatta bebeği sahiplenmeyecek diye bile düşündük. Her türlü imkanı sunduk, kendilerinden para bile istenmedi, sigorta şirketiyle anlaşıldı. Hastaneden ayrılırken, çok mutlu ve sevinçle ayrıldılar, bizlere teşekkür bile ettiler. İddialar tamamen asılsızdır, kurumuzu kullanarak Türk düşmanlığı yaptıklarını düşünüyoruz. Bu tür iddiaların parayı ödememek için yapıldığını düşünüyoruz. İddialar hakkında biz de hukuksal süreci başlattık" dedi.
Hastanenin avukatı Veysel Gühan ise asılsız iddialarla ilgili uluslararası alanda haklarını arayacaklarını, adli sürecin başlatıldığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
İngiliz çiftten hastaneden ayrılırken fotoğraflar
Başhekim Yusuf Polat'ın konuşması
Avukat Veysel Gühan'ın konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,
=============================================
Üçüz 'Recep, Tayyip, Erdoğan' kardeşler Cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyor
SİVAS'ta yaşayan 1999 doğumlu 'Berhan Recep', 'Ensar Tayyip' ve 'Berat Erdoğan' isimli üçüzler, 10 Aralık'ta Sivas'a gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı evlerinde ağırlamak istiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini taşıyan üçüz kardeşler Cumhurbaşkanı ile 17 yıl sonra yeniden görüşmek istiyor.
23 Nisan 1999 yılında Orhan-Berrin Çakmak çiftinin üçüz çocukları olarak dünyaya gelen ve 7 Ekim 2000 tarihinde 1 yaşında iken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti ile İstanbul Kısıklı'daki bürosunda bir araya gelen 'Berhan Recep', 'Ensar Tayyip' ve 'Berat Erdoğan' 10 Aralık'ta Sivas'a gelecek olan Cumhurbaşkanı ile 17 yıl sonra yeniden görüşmek istiyorlar.
Anne Berrin Çakmak, 1987 yılında eşi ile evlendikten sonra 12 yıl boyunca çocukları olmadığını, daha sonra doğan çocuklarına ise çok sevdikleri Recep Tayyip Erdoğan'ı ismini vermek istediklerini belirterek, "Evlendikten sonra 12 yıl çocuğumuz olmadı. Ben en son Tayyip Bey'i tanıdıktan sonra dedim Allah'ım bana üçüz erkek evladı verirse ismini Recep, Tayyip, Erdoğan koyacağım dedim. Arası bir yıl sürmedi Rabbim evlat verdi. O yüzden üçü de erkek olunca Recep, Tayyip, Erdoğan ismini koyduk. Eşim çok seviyordu kendisini." ifadelerini kullandı.
17 yıl önceki görüşmelerinin eşinin akrabasının vesilesi ile gerçekleştiğini belirten üçüzlerin annesi, "Eşimin akrabası Cumhurbaşkanımızı tanıyordu. Onun vesilesi ile kendisinin haberi oldu. Bizi istedi. İstanbul'daki Kısıklı'daki bürosuna gittik, orada tanıştık. Orada çocukları çok sevdi hepsine oyuncak verdi, birer de altın takmıştı. O gün çok güzel geçmişti." dedi.
10 Aralık'ta bazı temaslarda bulunmak üzere Sivas'a gelecek olan Cumhurbaşkanı ile görüşmek istediklerini ifade eden anne Çakmak "10 Aralık'ta Sivas'a geleceğini duyduk. Buradaki AK Parti İl Başkanı ile görüştük, Cumhurbaşkanımızla görüşmek istediğimizi belirttik. Tabi ki evimize de gelirse daha çok sevineceğiz." şeklinde konuştu. Eşi Orhan Çakmak'ı 2016 yılında kaybettiğini söyleyen Berrin Çakmak, eşinin Cumhurbaşkanını çok sevdiğini de sözlerine ekledi.
Üçüzlerden Cumhuriyet Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu Mimari Dekoratif Sanatlar Bölümü öğrencisi Berhan Recep Çakmak, Cumhurbaşkanıyla görüşmeyi çok istediklerini ifade ederek "Rahmetli babamın bize koyduğu bu isimden dolayı onur duyuyoruz. Recep Tayyip Erdoğan ismini bize layık gördüğü için mutluyuz. 2000 yılında ki görüşmeyi hatırlamıyoruz. Sadece fotoğraflardan ve videolardan biliyoruz. İnşallah Sivas'a geldiğinde tekrar görüşmek istiyoruz." dedi.
Üniversite sınavına hazırlanan Ensar Tayyip Çakmak ise Cumhurbaşkanının ismini taşımanın kendileri için bir onur olduğunu ifade ederek Cumhurbaşkanını evlerinde ağırlamak istediklerini söyledi.
Üçüzlerden Cumhuriyet Üniversitesi, Cumhuriyet Meslek Yüksekokulu Çağır Merkezi Hizmetleri bölümü öğrencisi Berat Erdoğan Çakmak ise Sivas Valisi Davut Gül ile görüştüklerini ve taleplerini ilettiklerini söyleyerek, "Cumhurbaşkanımızın 10 Aralık'ta Sivas'a geleceğini duydum. Valimiz ve il teşkilatımızla irtibata geçtim. Cumhurbaşkanımızdan tekrar bir görüşme talebi istiyoruz. İnşallah ismini aldığımız gibi ahlakını, erdemini ve azmini de alırız." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Üçüz kardeşlerin görüntüsü
-Anneleri ile birlikte görüntüleri
-Nüfus cüzdanları
-17 yıl önceki ziyaretin fotoları
-O ziyarete ait görüntüler
-Annenin konuşması
-Üçüz kardeşlerin konuşmaları
Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
========================================
Tamir için çıktığı çatıdan düşerek öldü
KAYSERİ'nin Sarıoğlan ilçesinde 2 katlı evinin çatısını tamir ederken dengesini kaybedip düşen 67 yaşındaki Hüseyin Başaran, öldü.
Sarıoğlan ilçesi Güzelyazı Mahallesi'ndeki 2 katlı evinin çatısına tamir için çıkan memur emeklisi Hüseyin Başaran, dengesini kaybederek, düştü. Yakınlarının ihbarı üzerine olay yerine çağrılan 112 sağlık ekipleri, Başaran'in öldüğünü belirledi. Talihsiz adamın cenazesi otopsi yapılmak üzere Sarıoğlan İlçe Devlet hastanesi morg'una kaldırıldı. Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.
Görüntü Dökümü:
-Olay yeri
-Genel detay
Haber - Kamera: Özer KAYA/KAYSERİ,DHA)
=========================================