Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

Dha Yurt Bülteni-10

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Balıkesir İl Başkanı'ndan valiye suçlama CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenine katılmadığı için eleştirdiği Vali Ersin Yazıcı'nın, Balıkesir'in Kurtuluş Günü olan 6 Eylül'de kendisine "Sana mı soracağız lan" dediğini öne sürdü.

CHP Balıkesir İl Başkanı'ndan valiye suçlama

CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenine katılmadığı için eleştirdiği Vali Ersin Yazıcı'nın, Balıkesir'in Kurtuluş Günü olan 6 Eylül'de kendisine "Sana mı soracağız lan" dediğini öne sürdü. Vali Yazıcı iddialarla ilgili açıklama yapmadı.

CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki bugün İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyip, Vali Ersin Yazıcı'nın 6 Eylül Kurtuluş Günü'nde kendisine "lan" diyerek hakaret ettiğini iddia etti. CHP'li Biçki basın toplantısında Vali Yazıcı ile arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: "Vali Ersin Yazıcı, Rize'de, 642 bin TL'lik, yani eski parayla 642 milyarlık cipiyle gündeme gelmişti. Balıkesir'de de 30 Ağustos törenlerine katılmaması ve CHP İl Başkanı ile çekişmesi ile gündeme gelecek görünüyor. Sayın Vali'nin 30 Ağustos Zafer Bayramı'na katılmamasını eleştirmiştim. Bugün bu açıklamadan rahatsızlığını belirten, ancak haddini aşan Sayın Vali'nin davranış şekli ile ilgili konuşacağım.

VALİ YANINA ÇAĞIRDI

İstiklal Savaşı'nın zaferle taçlandığı 30 Ağustos törenlerine kim olursa olsun, vali de büyükşehir belediye başkanı da katılmak zorundadır. O gün vali hasta da olmayacak, izin de almayacak, rapor da kullanmayacak. Eğer siz 30 Ağustos gibi böylesine kutlu, Cumhuriyet'in kuruluşunda önemli yer tutan bir törene katılmıyorsanız, 30 Ağustos'un idrakine varamamışsınız demektir. Sayın Vali de bu sözden rahatsız olmuş. 6 Eylül Kurtuluş Bayramı'nda protokol ile birlikte tören alanına gideceğimiz sırada valiye herkes 'Merhaba' derken, ben de 'Sayın valim merhaba" diye elimi uzattım. Önce yüzümü görmedi, elini uzattıktan sonra kafasını kaldırıp dikkatli baktı. Sonra, 'Başkan seninle sonra görüşeceğiz' dedi. Bir valinin bir il başkanını tehdit eder gibi 'Seninle sonra görüşeceğiz' demesi çok çirkindi. Daha sonra protokol yürümeye başladığında Sayın Vali, 'Başkan sen buraya gel' diye yanına çağırdı. Duymazlıktan geldim. Israr edince, yanına gittim. 'Bu açıklama ne demek, idrakine varamamak ne demek' diye sordu. 'Sizin o törene katılmanız gerekirdi, katılmıyorsanız idrakine varamamışsınız demektir' dedim. 'Ben izinli olamaz mıyım? İzin kullanamaz mıyım' dedi. 'O zaman izinli olduğunuzu ve gerekçesini benim gibi basın açıklamasıyla açıklarsınız' dedim. O zaman da 'Bu kuralları kim koyuyor' dedi. 'Bu kuralları Türkiye Cumhuriyetini kuranlar koyuyorlar' dedim. Bu kez 'Sana mı soracağız lan' diye karşılık verdi. Bazı milletvekilleri (CHP'li Ahmet Akın, AK Partili Kasım Bostan) yanımıza geldi, Vali yürüdü gitti, biz de tören alanına geçtik."

SİYASETE GİRSİN

Vali Yazıcı'nın tavrını eleştiren Biçki sözlerini şöyle sürdürdü: "Vali Yazıcı, sanıyorum kendisini hala Kocaeli Büyükşehir Genel Sekreteri zannediyor. Devlet adabını, devlet saygınlığını bilen bir vali memuruna bile böyle davranmaz, böyle hitap etmez. Sayın Vali'nin bu davranışı resmen kabadayı tavrıdır. Senin karşında senin bir memurun, bir çalışanın yok, senin karşında 300 bin oy almış, 30 bin üyesi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanı var, bunu iyi bileceksin. Eğer Vali Yazıcı, siyasetçilerle böyle laf dalaşına girecekse, siyasetçilerle tartışacaksa Cumhurbaşkanları'nın ifade ettiği gibi söylüyorum, o zaman bıraksın valiliği, gelsin siyaset yapsın."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------------

-Protokol, 6 Eylül Kurtuluş Bayramı'na katılırken, Biçki ile Yazıcı'nın kısa süreli tartışması

-CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki'nin açıklamaları

Haber: Hilmi DUYAR - Coşkun YAMAN / BALIKESİR,

===============================================

Gaziantep'te DEAŞ operasyonu: 2 gözaltı

GAZİANTEP'te terör örgütü DEAŞ'a yönelik 3 adrese düzenlenen eş zamanlı baskında, çok sayıda örgütsel malzeme ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda belirlenen 3 adrese Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekiplerinin de katılımıyla eş zamanlı operasyon düzenledi. Karşıyaka Mahallesi'ndeki 3 adreste bomba köpeği 'Timsah' ile yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel malzeme ele geçirilirken, isimleri açıklanmayan 2 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheli 2 kişi, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Şüphelilerin hastaneye getirilmesi

Şüphelilerin hastaneden çıkışı

Şüphelilerin polis aracına bindirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Metin Faruk TAMER-Mustafa KANLI/GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 57MB

===============================================

Eagle kalıntısı çıkan öğretmene 6 yıl 3 ay hapis cezası

ERZURUM'da FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan eski öğretmen Necati Özcan 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Telefonunda örgütün haberleşme programlarından Eagle'ın kalıntısı çıkan Özcan, hükümle birlikte tahliye edildi.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında sosyal paylaşım sitesi üzerinden örgütü destekleyen paylaşımlar yapan, örgüt aleyhine açıklama yapan eski milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunan ve meslekten ihraç edilen öğretmen Necati Özcan, 15 Temmuz sonrası tutuklanarak cezaevine kondu. Örgütün finans kaynağı Asya Katılım Bankasına düzenli olarak para transferi yaptığı belirlenen Necati Özcan'ın, örgüte müzahir Aktif Eğitim Sendikasına üye olduğu tespit edildi. Özcan hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen karar duruşmasında Necati Özcan'ın avukatı Volkan Morkoç, müvekkilinin dava sırasında ilk celsede tahliye edildiğini, dosya kapsamında araştırma raporlarının gelmesi sonucu tutuklandığını anımsattı. Gelen rapor içeriğinde Eagle programının yüklenme saatinin 19.31 olduğunu ve aynı zamanda değiştirilme tarihi olarakta 19.31 olarak göründüğüne dikkat çeken Morkoç, "Söz konusu programın yine bluetooth üzerinden yüklendiğinin belirtildiği açıklama karşısında programı kabul etmemekle beraber yüklenirken yarım kaldığı, yüklenemediği ya da yüklenmediği söz konusudur. Aslen programın kalıntı olduğu görülmektedir. Müvekkilim tutuksuz yargılandığında celse öncesinde kendisine rapor geldiğini ve tutuklanabileceğini söylememe rağmen kendisi adalete güvendiğini söylemişti" diye konuştu. Son sözü sorulan Necati Özcan, tahliyesini ve beraatini istedi. Mahkeme heyeti, Necati Özcan'ın üzerine atılı suçun sabit olduğuna kanaat getirerek 'silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan' 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti. Heyet, sanığın sağlık durumu ve programın kalıntı şeklinde olmasını dikkate alarak hükümle birlikte tahliyesine karar verdi.

Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

================================================

Feyzioğlu'dan adli yıl açılışı yorumu: Korkanlar bizi konuşmacı olarak davet etmemişlerdir

TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Yargıtay'ın adli yıl açılışına konuşmacı olarak davet edilmemesini değerlendirirken, terör örgütlerinin yurt dışında yoğun propaganda yaptıklarını ifade etti. Feyzioğlu, "Bunları dile getirmemizden çekinenler, korkanlar bizi konuşmacı olarak da davet etmemişlerdir" dedi.

Yargıtay'ın adli yıl açılış törenine konuşmacı olarak değil dinleyici olarak davet edilen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Antalya'da baronun yeni hizmet binasının yapılacağı arazide incelemede bulundu. TBB yöneticileri, Antalya Baro Başkanı Polat Balkan ve baro yöneticilerinin katıldığı incelemede Metin Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın tartışılan fotoğrafı, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in yurt dışındaki FETÖ yöneticilerinin iade edilmemesiyle ilgili sözleri ve hakim- savcılık sınavıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

"AYM'NİN ÜZÜCÜ I"

AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde eğildiği yönünde tartışmalara neden olan fotoğrafla ilgili konuşan Metin Feyzioğlu, şunları söyledi: "Bizim için Anayasa Mahkemesi'nin durumunu gösteren fotoğraf oradaki bir kadrajın bir bakış açısına göre çekilmiş değil. Bizim için Anayasa Mahkemesi'nin üzücü fotoğrafı, olağanüstü hal KHK'larına karşı boynunu büküp 'Ben çaresizim, hiçbir şey yapmam' diyerek günü kurtardığı fotoğraftır. 'Günü kurtarıyor' ancak, bir KHK ile 'Anayasa mahkemesini kapattım' deseler yarın, 'Valla OHAL'dir, ne yaparlarsa yaparlar' diyecek."

"KEYFİLİK MİLLİ İRADEYİ YOK ETMİŞTİR"

Vergiden rektör seçimine kadar akla ne gelirse OHAL KHK'sıyla düzenlenebildiğini belirten TBB Başkanı Feyzioğlu, şöyle devam etti: "O zaman soru şu; ben halkımıza soruyorum aslında, milletvekillerini kanun çıkarsın diye seçiyor, gönderiyoruz ama sayın cumhurbaşkanı kavşakta durmuş istediği düzenlemeyi meclise gönderiyor; 'Bunu Meclis'ten çıkarsınlar, konuşsunlar zararı yok' diyor. İstediğini de hükümete gönderiyor, 'Kapıları kapatın kimse duymadan sabaha karşı çıkarın' diyor. Hayır meclisin çalışması da çok demokratik değil, ondan da mutlu değildik. İyi de ona bile tahammülleri yok. Keyfilik milli iradeyi yok etmiştir."

YARGITAY BAŞKANININ KONUŞMASINI YORUMLADI

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in adli yıl açılışındaki konuşmasına da değinen Feyzioğlu, "Kendi kendilerine konuşup, kendi kendilerine alkışladığı o olayda bir cümle sarfettiğini okudum. Sayın başkan, 'FETÖ'yle mücadelemize, suçluların iadesi anlaşmalarını yabancı ülkelerin işletmemesi zarar veriyor' diyor. Doğrudur yurt dışına kaçanların Türkiye'ye iade edilmemesi, bu kişilerin suçlu olup- olmadıklarının anlaşılması için yargılanamamaları bu mücadeleye zarar veriyor. Hemen şunu söyleyeyim, F tipi suç örgütüyle, hain bölücü örgüt tüm dünyada özellikle Avrupa ve ABD'de çok ciddi propaganda faaliyeti yürütüyor. Maalesef Türkiye'nin bu propaganda faaliyetini karşılayacak yeterli bir çalışması yok. Gözlerimizle gördüğümüz için söylüyoruz" dedi.

'KORKANLAR BİZİ KONUŞMACI OLARAK DAVET ETMEDİ'

Adli yıl açılışına konuşmacı olarak davet edilmemesini de değerlendiren Feyzioğlu, "Bunları dile getirmemizden çekinenler, korkanlar bizi konuşmacı olarak davet etmemişlerdir. Bu sözlerimize verilecek cevabı olanlar aslanlar gibi bizi çağırırdı. Sonra da 'Barolar Birliği Başkanı yanlış şeyler söyledi' derdi. Ama duymak istemiyorlar" dedi.

TÜM MÜLAKATLAR CANLI YAYINLANSIN

Bilgili, hak eden ve layık olanın hakim savcı yapılması gerektiğini kaydeden Feyzioğlu, "Öyle keyfinize göre, istediğiniz gibi 'ben şu kadar adamı mülakata çağırıyorum' yok. Bilgiliyi çağıracaksınız. Mülakat yapıyorsanız, o mülakatı kameraya alacaksınız. Mülakatı kameraya alın ve ilan edin, hatta canlı yayınlayın. Bir kanal açsın TRT ve Türkiye'deki devletin tüm mülakatlarını canlı yayınlasın. Var mısınız buna hadi, ben buradan talep ediyorum, hodri meydan" dedi. Artık iktidardan olmanın da yetmediği, kim daha koyu partiliyse onun önünün açıldığını öne süren Feyzioğlu, "Yani kırmızının daha kırmızısı onunda daha kırmızısı. Kim il, ilçe başkanına daha yakın, daha emir kuluysa" dedi.

YENİ HAKİMLERİ ELEŞTİRDİ

Bugün çok kısa süre, hatta 15-20 gün staj yapmış olan hakimlerin ilk derece mahkemelerinde kürsüde olduğunu öne süren Feyzioğlu, şunları ekledi:

"Maalesef çok üzülerek söylüyorum yemyeşil bir şekilde kürsüye çıkıyorlar, gözlerinde bir korku, hayatlarında görmedikleri işlerle karşılaşıyorlar. Devletin tüm otoritesi ellerinde. Ama o otoriteyi kullanmaya yetecek tecrübe ve bilgileri yok. Korku içinde, ne yapacaklarını bilmiyorlar ve karara çıkması gereken işler habire erteleniyor. Bitmek üzere olan davalar bunların bilgisizliği yüzünden ertelenip duruyor. Toplum hayatı boşluk kaldırmaz. Bu boşluğu mafya tipi örgütlenmeler gelir doldurmaya kalkar. Nitekim başlamıştır, haberlerini alıyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------------

-Feyzioğlu ve baro yetkilileri alanı gezerken görüntüsü

-Alanın görüntüsü

-RÖP: Metin Feyzioğlu

442 MB --03.57

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=============================================

Atasoy: Enerji ithalatı karşımıza koz olarak sunulabiliyor

MAKİNA Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şubesi ve Detay Fuarcılık işbirliğiyle yapılan Doğalgaz, Klima ve İklimlendirme Teknolojileri Fuarı, Cam Piramit'te ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Antalya'da bu yıl ikincisi düzenlenen Doğalgaz, Klima ve İklimlendirme Teknolojileri Fuarı açıldı. Geçen yıl 78 markayı tüketiciyle buluşturan fuarda bu yıl 70'e yakın firma, 58 stantta yerini aldı. Fuarda katılımcıların yüzde 65'ini mühendislik ve doğalgaz taahhüt firmaları oluştururken, yüzde 20'sini kombi, ısı pompası, merkezi ısıtma sistemi ve yerden ısıtma sistemi satıcıları, baca sistemi satıcıları oluşturuyor. Fuarın yüzde 10'luk kısmında ise klima ve iklimlendirme sektörü firmaları tanıtımda bulunuyor. Fuarın açılışında konuşan Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Lokman Atasoy, Türkiye'nin tükettiği enerjinin yüzde 70'ini ithal ettiğini belirterek, "Bu ülkemiz için çok ciddi bir dezajantaj. Hatta zaman zaman bu enerji karşımıza politik bir güç, bir tehdit, bir koz olarak da sunulabiliyor. Dolayısıyla bir ülkenin tam bağımsız olabilmesi için enerjisini mümkün mertebe kendi öz kaynaklarından temin edebilmesi lazım" dedi. Lokman Atasoy, enerji politikalarını sürdürülebilir kılmak için çevre dostu olan güneş, rüzgar, biyokütle, dalga, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerektiğini, gelişmiş ülkelerin de bunu esas aldığını sözlerine ekledi. Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş da ülkemizin enerji kıtlığı içerisinde olduğunu belirterek, binaların altyapısında yalıtıma özel önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve stantlar ziyaret edildi. Fuar, 10 Eylül'e kadar açık kalacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------------

Standın birinde ziyaretçiye klima tanıtılırken

Fuar alanının genel görüntüsü

Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Lokman Atasoy'un konuşması

Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş'ın konuşması

Gazetecilerin görüntüsü

Stantlardan görüntü

Açılış kurdelesinin kesilmesi

Açılışı yapan protokolün fuarı gezmesi

Fuardan detay görüntüler

347 MB - 3.06'

Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

============================================

Eğitim-Sen: 1100 öğretmen sürgün edildi

EĞİTİM-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, yurt çapında sendikaya üye bin 100 öğretmenin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sürgün edildiğini iddia etti.

Eğitim-Sen Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına açıklama yapan Ali Ersönmez, Türkiye genelinde bin 100 öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sendikal faaliyetlerinden dolayı sürgün edildiğini ileri sürdü. 50 bin öğrencinin bir anda hiçbir neden göstermeksizin öğretmenlerinden ayrıldığını ifade eden Ersönmez, şöyle dedi: "Ülkemizin en temel sorunlarından olan eğitim sorunları, müfredat, yeni ders kitapları, eğitimde öğretmen açığı tartışmak yerine kamuoyu sürgünü tartışıyor. Okullara sayılı günler kala Türkiye'de sendikal faaliyet ve çalışmalarımızdan dolayı Milli Eğitim Bakanlığı Gaziantep'te 52, Türkiye genelinde ise bin 100 öğretmeni sürgün ederek yaklaşık 50 bin öğrenciyi öğretmenlerinden ayırmıştır. Parasız eğitimi savunan, çocukların eğitim hakkına sahip çıkan üyelerimiz bir kez daha haksız ve hukuksuz şekilde sürgün edildi. Eğitim-Sen olarak üyelerimizin yanındayız ve hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Toplantıya katılanlar

Ali Ersönmez'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 91MB

=============================================

GSO'da Zorunlu Yangın Eğitimleri

GAZİANTEP Sanayi Odası (GSO) Mesleki Eğitim Danışmanlık Merkezi'nde (MEM), firmaların işletme ve çalışan güvenliği açısından eğitimlerden biri olan yangın eğitimleri başlıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanan 'İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği' gereğince tüm işletmelerimizin yangın eğitimlerini almasının zorunlu olduğunu belirten GSO Genel Sekreteri Kürşat Göncü, "Resmi Gazetede yayınlanan 'Binaların Yangında Korunması Hakkında Yönetmelik, İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik ile  İSG Kanunu gereğince alınması zorunlu olan bu eğitimleri merkezimizde yapmak üzere planlamalara başladık" dedi.

GSO üyeleri ve üye olmayan tüm kurum, kuruluş ve işletmelerin bu eğitime katılabileceğini ifade eden Göncü "Üyelerimizden ve Organize Sanayi Bölgesi'nden gelen talep ve istekler doğrultusunda alınması zorunlu olan bu eğitimleri GSO-MEM bünyesinde yapılmasına karar verildi" diye konuştu. Teorik ve uygulamalı olmak üzere iki aşamalı yapılacak bu eğitimlerin, genel yangın eğitimi, acil durum ekipleri eğitimi,  acil durum yönetimi eğitimi olmak üzere 3 ana başlık altında, ücretli olarak yapılacağını kaydeden Kürşat Göncü "Eğitimlerin her biri konusuna göre 1-2 gün sürecek ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda uzman personel tarafından verilecek" şeklinde konuştu. Göncü, eğitimlere katılmak isteyen firmaların; eğitimlere başvurmak ve eğitim planı yapmak için, 0 342 530 01 10 nolu telefonu arayarak ya da GSO-MEM'i ziyaret ederek uzmanlarla birlikte eğitim planlaması yapmalarının gerektiğini sözlerine ekledi.

Haber: GAZİANTE,

==========================================

BTB Başkanı Başar kazada yaralandı (2)

"GAYET İYİYİM"

Burdur- Tefenni karayolunda kendi kullandığı resmi makam aracıyla kaza yaparak yaralanan Burdur Ticaret Borsası Başkanı Yılmaz Başar, "Doktorların yaptığı açıklamaya göre herhangi bir sıkıntım yok, gayet iyiyim. Sadece birkaç tane damarla ilgili kılcal kanama olduğu şüphesi var. Onun için müşahede altında tutulacağım 48 saat, ondan sonra rutin tedavim devam edecek. 3 kızım, çok sevdiğim eşim var, Allah bana onları bağışladı. Çok fazla söylenecek bir şey yok. Olumsuz bir durum yok" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Yılmaz Başar'ın hasta yatağında konuşması

Kaza yaptığı aracın fotoğrafları

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

==========================================

Hayvansever kadın, kokaktan aldığı kedileri evinde bakıp, sahiplendiriyor

ANKARA'nın Kahramankazan ilçesinde oturan 59 yaşındaki hayvansever Nurhan Canatar, sokakta bulduğu kedileri tedavi edip, sahiplendiriyor. Etimesgut Elvankent'te bir sitede otururken komşularının rahatsız olması üzerine evini satarak Kahramankazan'da müstakil bir ev satın alan ve kedilerine orada bakmaya başlayan Nurhan Canatar, en büyük desteği ailesinden gördüğünü söyledi. Kedileri için Etimesgut Elvankent'teki evini satıp, Kahramankazan'da müstakil bir ev satın alan Nurhan Canatar, kedilerine burada bakmaya başladı. Canatar, 7 yıl önce ablasını ziyareti sırasında yavru bir kediyi severek başlayan sevgisinin zamanla yüzlerce kediye ulaşmasına neden olduğunu söyledi. 7 yıl içerisinde 300'e yakın hayvanı sahiplendirirken bugün 100'e yakın kedinin bakımıyla ilgilenen Canatar, bakmakta ise zorluk çektiğini söyledi. Eşi Şevket Canatar'ın emekli maaşı ile çalışması sonucu elde ettiği aylık 2 bin 500 lirayla kedilere bakmaya çalıştığını belirten Nurdan Canatar, ara ara dışarıdan da mama yardımı aldığını söyledi. Satın aldıkları yeni ev nedeniyle ekonomik sıkıntı çektiklerini belirten Canatar, sıkıntıya düştüğünde gözyaşı dökerek teselli bulduğunu belirtirken, "Teselliyi Rabbime sığınarak buluyorum" dedi.

HER KEDİNİN BİR ADI VAR

Her kedinin bir adı olduğunu ve hepsinin de kendi adını bildiğini belirten Canatar, "Bazı kediler kanser hastası. Onları ayrı bir yerde tutuyorum. Çünkü onlar ayrıca ilgiye ihtiyaç duyuyorlar. Yaralı, gözleri görmeyen, sokağa terk edilmiş bir çok kediyi kurtardım. Sahiplenmek isteyenlere kendim elden teslim ediyorum ki, nasıl bir yere kedilerimi verdiğimi bileyim. Çünkü bir iki gün sevip, tekrar sokağa bırakanlar olabiliyor. Bu hayvanların morallerinin yüksek tutmak için ara ara tavuk pişirip yediriyorum" dedi.

KEDİLERİN YANINDA KÖPEKLERE DE BAKIYOR

Yüzlerce kedinin yanında sokakta gördüğü yaralı, aç köpeklere de baktığını söyleyen Canatar, evinde ayrıca biri gözleri görmeyen 5  köpeğe de bakmaya çalıştığını söyledi. Bir çok köpeği, yer olmadığı için onlara yemek veya mama götürerek bakmaya çalıştığını kaydeden Canatar, toplumun hayvanlara sahip çıkmasını istedi.

ANNE VE BABASINA DA BAKIYOR

Ev hanımı olan Nurhan Canatar, aynı zamanda yürümekte zorlanan anne babasının bakımını da üslendiğini söyledi. Kedilerinin yanında anne babasının da yardıma muhtaç olduğunu belirten Canatar, "Yaşlanmaya başladık artık. Anne VE babamın yanında kedilere de bakmakta zorlanmaya başladım. Ara sıra yardımcıya ihtiyaç duyuyorum. Ancak kimden yardım isteyeceğimi bilemiyorum" dedi. Üniversitede okuyan iki çocuğunun olduğunu belirten Canatar, ekonomik olarak yetiştirmekte zorlandığını da kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Villadan detay görüntüler

Nurhan Canatar Kedilerin yerlerini temizlemesi

Nurhan Canatar'ın kedilere mama vermesi

Nurhan Canatar'ın kedileriyle ilgilenmesi ve onları sevmesi

Nurhan Canatar'ın anne babasından detay görüntü

Nurhan Canatar ile röportaj

Haber: Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN(Ankara),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title