Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Balıkesir'e şehit ateşi düştüSURİYE'nin El Bab şehrinde terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen Astsubay Kıdemli Çavuş Hasan Çoban'ın (26), Balıkesir'in Burhaniye ilçesindeki baba evine ateş düştü.

Balıkesir'e şehit ateşi düştü

SURİYE'nin El Bab şehrinde terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen Astsubay Kıdemli Çavuş Hasan Çoban'ın (26), Balıkesir'in Burhaniye ilçesindeki baba evine ateş düştü.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan Fırat Kalkanı harekatının 185'inci gününde, El Bab'ta terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı patlayıcıların imhasına yönelik çalışma sırasında Tadif yol kavşağında, önceden yola döşenen el yapımı patlayıcı iniflak etti. Patlamada 2 asker şehit olurken, 3 asker yaralandı. Şehit olan askerlerden Astsubay Kıdemli Çavuş Hasan Çoban'ın şehadet haberi Balıkesir'in Burhaniye ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki baba evine tez ulaştı. Burhaniye Kaymakamı Hüseyin Öner, beraberindeki askeri yetkililer ile bugün ikindide evlerine gelerek, acı haberi şehidin annesi Arife Çoban'a verdi. Oğlunun şehadet haberini alınca, bayılan Çoban'a evin önünde hazır bekletilen sağlık ekipleri gerekli müdaheleyi yaptı. Ailesinin üç çocuğundan biri olan, beş yıllık astsubay Hasan Çoban'ın kamyon şoförü olan babası İbrahim Çoban'ın ise acı haberi telefonda, deve götürdüğü Denizli'de aldı. Baba Çoban'ın Burhaniye dönmek üzere yola çıktığı öğrenildi. Şehidin ailesinin tek katlı müstakil evinin her iki giriş tarafındaki bahçe kapsına Türk bayrakları asıldı. Burhaniye Belediyesi, şehidinin evinin bulunduğu 24 Sokağı trafiğe kapatıp, taziye çadırı kurdu. Şehidin baba evi acı haberi alarak taziye ziyaretine gelenlerle dolup taştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Şehit Astsubay Kıdemli Çavuş Hasan Çoban'ın fotoğrafı

-Şehidin baba evinden görüntü

-Taziye ziyaretine gelenlerden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sefer TALAY / BURHANİYE (Balıkesir),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

Kütahya'ya şehit ateşi düştü

SURİYE'de devam eden Fırat Kalkanı harekatında El Bab'da yürütülen operasyon sırasında terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle Piyade Komando Uzman Onbaşı 23 yaşındaki Selman Çelik'in şehit olduğu haberi, Kütahya'da oturan yakınları yasa boğuldu.

Bekar olan Uzman Onbaşı Selman Çelik'in şehit olduğu haberini, Meydan Mahallesi Şehit Ömer Sokak'ta oturan ve bir pazarlama şirketinde çalışan babası Süleyman Çelik'e askeri yetkililer verdi. 4 katlı apartmanın 2'inci katında oturan şehidin baba evine Türk Bayrağı asıldı.

Şehidin çocukluk arkadaşı olan ve gazete dağıtıcılığı yapan İsmail Söyler "Selman ile 2 yıl birlikte çalıştık. Kendisi gönüllü olarak vatana hizmet etmek için askerliği seçti. Askerlik mesleğini seviyordu. Ruhu şad olsun. En son telefonla görüştüğümüzde bana 'İyi ki asker olmuşum' dedi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Şehit evinin önünden görüntü

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

Bursa polisinden 'Huzur Operasyonu'

BURSA'da 1400 uyuşturucu hap ele geçirilirken, aranan 44 kişi yakalandı.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından kent genelinde 'Huzur Operasyonu' yapıldı. Ekipler, halka açık yerlerde ve sokaklarda yaptıkları denetimlerde 1400 uyuşturucu hap, 14 gram uyuşturucu madde, 2 çalıntı araç, 3 tabanca ele geçirilirken, aranması olan 44 kişi de yakalanarak ilgili birimlere teslim edildi.

Emniyet yetkilileri, denetimlerin yoğun olarak sürdürüleceğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Asayiş uygulamasından görüntüler

Haber-Kanera: Mehmet İNAN-Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================================

Süpermarkette 13 bin TL'yi kaybeden müşteri aranıyor

ANTALYA'da süpermarkete içinde yaklaşık 13 bin T bulunan zarf bulundu. Market çalışanının bulduğu zarf polise teslim edilirken paranın sahibi tespit edilmeye çalışılıyor.

Muratpaşa ilçesi Lara bölgesindeki zincir bir süpermarketin şubesinde dün saat 21.30'da şarküteri reyonunu düzenleyen reyon görevlisi Mehmet Paşalıoğlu, şarküteri dolabının hemen bitişiğinde yerde bulanan zarfı fark etti. Paşalıoğlu, zarfta 50, 100 ve 200 TL'lik banknotlar olduğunu görünce market güvenlik görevlilerine ve yönetici Fikret Öztunç'a bilgi verdi. Öztunç, güvenlik kameraları önünde güvenlik görevlisi ile birlikte paraları saydı. Yaklaşık olarak 13 bin TL paranın bulunduğu zarfın sahibini bulmak için kameraları inceleyen çalışanlar bir sonuç alamadı. Durumun polis ekiplerine bildirilmesi üzerine zarf içerisindeki paralarla birlikte sahibinin bulunması için tutanak karşılığında polis ekiplerine teslim edildi.

Market Yöneticisi Fikret Öztunç, daha önce birkaz kez küçük miktarlarda paralar bulunduğunu anlatırken, "İlk defa bu kadar yüklü miktarda parayla karşılaştık. Önce sahte olabileceğini düşündüm. Ancak içerisinde bir döviz bürosunun kartı vardı. Muhtemelen döviz bozdurdu sonrada marketimizde düşürdü. Parası güvenli ellerde umarım kısa zamanda bulunur" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Paranın bulunduğu reyondan detay

Market içerisinden detay

Market dışından detay

Çalışanlardan detay

Zarftan ve paralardan detay

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

Sokak ortasında tartıştığı kadını tabancayla vurup öldürdü

DENİZLİ'de, sokak ortasında tartıştığı erkek tarafından başından tabancayla vurulan 48 yaşındaki Derya Gündüz, yaşamını yitirdi.

Olay, dün saat 15.30 sıralarında, Sırakapılar Mahallesi 1531 Sokak'ta meydana geldi. 48 yaşındaki Derya Gündüz, sokakta birlikte yürüdüğü kimliği henüz belirlenemeyen erkekle tartışmaya başladı. Tartışma sırasında erkek, yanındaki tabancayı çıkarıp Gündüz'ün başına ateş etti. Gündüz, kanlar içinde yere yığılırken, şüpheli kaçtı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Derya Gündüz, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

Polis, katil zanlısını yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Olayın meydana geldiği sokaktan görüntü

Vatandaşların olayı anlatması

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN-Deniz TOKAT/DENİZLİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================================

Tokat'ta seyir halindeyken alev alan otomobil yandı

TOKAT'ta seyir halindeyken motor kısmı alev alan otomobil, yangında kullanılmaz hale geldi.

Yeşilırmak Mahallesi Halit Rıfat Paşa İlköğretim Okulu yakınında dün akşam saatlerinde hareket halindeki 36 yaşındaki Ahmet Yıldırım yönetimindeki 60 DR 747 plakalı LPG'li otomobil, motor kısmından alev aldı. Ahmet Yıldırım, otomobili hemen yol kenarına çekip itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, alevlere müdahale etti. Kısa sürede söndürülen yangında, otomobil, kullanılmaz hale geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Aracın yanarken görüntüsü

-Söndürme çalışması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Minibüsün çarptığı babaanne öldü, torunu ağır yaralandı

ELAZIĞ'da yolun karşısına geçmeye çalışırken minibüsün çarptığı 81 yaşındaki Firdes Şala öldü, torunu 21 yaşındaki Sevda Şala ise ağır yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde Elazığ-Malatya karayolu Atatürk Bulvarı Eski Sebze Hali kavşağında meydana geldi. Malatya yönüne giden ve aşırı hızlı olduğu öne sürülen Uğur Kaya yönetimindeki 23 AD 310 plakalı minibüs, yolun karşısına geçmeye çalışan Firdes Şala ile torunu Sevda Şala'ya çarptı. Kazada, Firdevs Şala yaşamını yitirdi, torunu Sevda ise ağır yaralandı. Yaralı Sevda Şala, olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.

Polis tarafından gözaltına alınan minibüs sürücüsü Uğur Kaya, polis merkezine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Kaza yerinden görüntüler

Cenaze araca alınırken yakınlarının feryadı

Çarpan aracın çekici ile çekilmesi

Genel detaylar

Haber-Kamera: Şahismail GEZİCİ/ELAZIĞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Burdur'da kaza: 3'ü öğrenci, 6 yaralı

BURDUR'da kontrolsüz kavşakta çarpışan hafif ticari araçla otomobil, kaldırımda yürüyen yayalara çarptıktan sonra dereye savruldu. Kazada, 3'ü üniversite öğrencisi, 6 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 18.30 sıralarında Emek Mahallesi Yahya Kemal Caddesi'nde meydana geldi. Halit Tarhan yönetimindeki 09 JK 568 plakalı hafif ticari araç, kavşakta Sağlık Caddesi'nden gelen Betül Yılmaz (32) yönetimindeki 15 DY 561 plakalı otomobille çarpıştı. Savrulan araçlar, kaldırımda yürüyen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğrencileri Zeynep Çetinkaya (18), Ayşenur Bilge (18) ve Damla Baş'a (20) çarparak dereye uçtu.

Kazada, Halit Tarhan ile yanındaki Hasan Ergin ve diğer sücüsü Betül Yılmaz ile öğrenciler Zeynep Çetinkaya, Ayşenur Bilge ve Damla Baş yaralandı.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Emek Mahallesi Muhtarı Haluk İnal, aynı yerde sürekli kaza meydana geldiğini, defalarca müracaat etmelerine karşın düzenleme yapılmadığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Kazaya karışan araçlar,

Yaralıların dere içerisinden çıkarılması,

Detay,

Röp: Emek Mahallesi Muhtarı Haluk İnal

Haber: Mesut MADAN/BURDUR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Kerpiç ev çöktü, 6'sı çocuk 8 kişi ölümden döndü

KONYA'da Suriyeli ailenin yaşadığı kerpiç evin bir odasının çatısı çöktü. Olay sırasında evde bulunan 6'sı çocuk, 8 kişi, ölümden döndü.

Olay, dün gece saat 22.30 sıralarında merkez Karatay İlçesi Aziziye Mahallesi Şeyh Ulema Recep Ağa Caddesi'nde meydana geldi. Suriye uyruklu ailenin yaşadığı iki katlı evin üst katındaki odalardan birinin tavanı çöktü. Olay sırasında evde bulunan 6'sı çocuk, 8 kişi, kendilerini dışarı attı. İhbar üzerine olay yerine, enkazın altında kalanlar olabileceği ihtimali değerlendirilerek çok sayıda polis, ambulans ve iftaiye ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, sağ kurtulan aile bireylerini tedbir amaçlı kontrolden geçirdi. Suriyeli aile daha sonra ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Ev, çökme ihtimaline karşın mühürlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Olay yeri detay

Enkazdan çıkan aile detay

Çöken odadan detaylar

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Konya'da iki grup arasında kavga: 1'i ağır, 3 yaralı

KONYA'da iki grup arasında çıkan bıçaklı, balyozlu ve demir sopalı kavgada 2'si Afgan uyruklu 3 kişi yaralandı.

Olay, dün akşam saat 20.15 sıralarında merkez Meram İlçesi Şükran Mahallesi Sakarya Sokak'ta meydana geldi. Afgan uyruklu 34 yaşındaki Abdullah Özbek ve 26 yaşındaki Said Ali Mahmut, bir binanın enkazından demir toplarken, yanlarına 27 yaşındaki Doğanay Candan ile bir arkadaşı geldi. İki grup arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma, kısa sürede bayloz, bıçak ve demir sopaların kullandığı kavgaya dönüştü. Doğanay Candan sırt ve bacak bölgesinden, Abdullah Özbek bacağından, Sail Ali Mahmut ise göğüs kısmından yaralandı.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla kent merkezindeki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Polis çevrede yaptığı incelemede olaya karıştığı belirlenen iki Afgan uyruklu kişiyi gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Yaralının yerde yatarak ambulans beklemesi

Yaralılara sağlık ekiplerinin müdahalesi

Yaralıların ambulanslara alınması

Polis ekiplerinin incelemeleri

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================================

İş hanı çatısında intihar girişimi

TRABZON Atatürk Alanı'ndan bir iş hanının çatı katına çıkan bir genç intihara kalkıştı.

Olay dün saat 17.45 sıralarında kentin en merkezi yerinde meydana geldi. 6 katlı iş hanı binasının çatı katına çıkan, polisin kimliğini açıklamadığı 20 yaşlarında bir genç, binanın kenarındaki duvarın üstüne oturdu, Saadet Partisi'nin levhasına tutunarak ayaklarını boşluğa sarkıttı. Çevrede toplananlar bağırarak gence intihardan vazgeçmesini söyledi, bu sırada itfaiye ve sağlık ekipleri geldi.

Bina önünde, intihara kalkışan gencin yakını olduğu belirtilen bir kişi de baygınlık geçirdi. Sağlık görevlileri ambulansta bu kişiye müdahale etti. Bu sırada çatıya çıkan polislerden biri, arkadan gizlice yaklaşarak intihara kalkışan genci yakalayıp içeri çekti.

Hem polisin zatıdan indirdiği genç, hem de baygınlık geçiren ve sara hastası olduğu belirtilen kişi ambulanslarla hastaneye götürüldü.

KİMLİKLERİ BELLİ OLDU

Trabzon Atatürk Alanı'ndan iş hanının çatısına çıkarak intihara kalkışan gencin 18 yaşındaki Onur H., bina önünde sara nöbeti geçiren akrabasının da Can H. olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-İntihar girişiminden görüntüler

-Sara hastası yakınının görüntüleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Tolga SAĞLAM/TRABZON,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

Gaziantep'te Suriyelinin ruhsatsız eczanesine baskın

GAZİANTEP'te, Suriye uyruklu Ahmet Hamo tarafından işletilen ruhsatsız eczane, polis ve zabıta eşliğinde düzenlenen baskınla mühürlendi.

Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, polis eşliğinde Barış Mahallesi'nde bir depoya düzenledikleri baskında, Suriyeli Ahmet Hamo tarafından ruhsatsız eczane işletildiği tepsit edildi. Steril olmayan ruhsatsız eczane zabıta ekipleri tarafından mühürlenirken sahibi Hamo ise polis tarafından gözaltına alındı. Ruhsatsız eczanede Suriyelilere 5 lira karşılığında iğne vurulduğu ve ilaç verildiği belirtildi. Halep'in El Bab kentinden gelerek kente yerleşen Ahmet Hamo'nun emniyettekmi işlemleri devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Eczanenin yer aldığı bina

Eczanedeki ilaçlar

Hastaların yatırıldığı oda

Eczane sahibi Ahmet Hamo'nun konuşması

Ahmet Hamo'nun gözaltına alınması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-Ahmet SOYDOĞAN/GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================================

Balıkesir merkezli telefon dolandırıcılığına 33 tutuklama

BALIKESİR merkezli 7 ilde düzenlenen operasyonda telefonda kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak vatandaşları dolandırdığı iddia edilen 33 kişi tutuklandı.

Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, yaşlı veya yalnız yaşayan vatandaşları telefonla arayıp kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak terör örgütlerine para aktarımı sağladıkları suçlamasıyla korkutup, kandırdığı ve bankalardaki paralarını, evlerindeki ziynet eşyalarını park, çöp konteyneri, araç altı gibi yerlere bıraktırıp, dolandırdığı belirlenen kişilere yönelik operasyon düzenlendi. Balıkesir, İstanbul, Manisa, Kayseri, Isparta, İzmir ve Bursa'da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonda, 33 kişi gözaltına alındı. Diğer illerde yakalanan şüpheliler Balıkesir'e getirildi. Üzerlerinden sahte polis kimlikleri de çıkan şüphelilerin tamamı, sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Operasyonda 61 vatandaşın, 19 bin Euro, 33 bin 500 dolar ve 894 bin 95 lira ile 44 bilezik, 150 çeyrek altın, 43 tam altın ile 5 yüzüğünün dolandırıcıların eline geçmesinin engellendiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

(Polis kamerasından görüntüler)

Polisin şüphelileri yakalaması

Araçta arama ve bulunan paralar

Şüpheliler adliyeye çıkarılıyor

Haber-Kamera: Coşkun YAMAN/BALIKESİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

Gaziantep'te PKK/KCK operasyonunda 15 tutuklama

GAZİANTEP'te, terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınarak adliye sevk edilen 26 şüpheliden 15'i tutuklandı.

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla polis tarafından terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik kent merkezinde düzenlenen operasyonda 8 tüfek, bilgisayar, örgütü simgeleyen bez parçaları ile dijital materyaller ele geçirildi. Operasyonda aralarında HDP ve DBP'li yöneticilerin de bulunduğu 26 şüpheli gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 4'ü savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 15'i tutuklanırken, 7'ise ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Şüphelilerin emniyetten çıkartılması

Şüphelilerin adliyeye girdirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================

Yolcu otobüsünde 35 bin paket kaçak sigara ele geçti

ADANA'da bir yolcu otobüsünde yapılan aramada, klima ünitesinin arkasına gizlenmiş 35 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirdi.

Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, bir yolcu otobüsünde kaçak sigara taşındığı ihbarı üzerine harekete geçti. Merkez Yüreğir İlçesi Akıncılar Mahallesi'nde durdurulan 48 VA 117 plakalı yolcu otobüsü, detaylı arama için Şakirpaşa Polis Merkezi'nin otoparkına getirildi. Aramada, aracın klima ünitesinin arkasına gizlenmiş 35 bin paket gümrük kaçağı sigara bulundu.

Olayla ilgili gözaltına alınan 4 kişi, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

(Polis kamerası)

Polislerin otobüsün klima ünitesini sökmesi

Klima ünitesinin arkasına gizlenmiş kaçak sigaralar

Otobüsün plakası

Haber-Kamera: ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================

Orgeneral Hulusi Akar: Planlanan hedefe ulaşılmıştır

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile birlikte Kilis'in Elbeyli İlçesi'nde bulunan Fırat Kalkanı Harekatı Merkezi'ni ziyaret edip incelemelerde bulundu.

Kurban kesilen ziyarette, görevli komutanlardan harekata ilişkin son bilgileri alan Orgeneral Akar, harekat kapsamında gösterdikleri üstün cesaret, kahramanlık, gayret ve özveriden dolayı personele teşekkür etti.

Orgeneral Akar, Fırat Kalkanı Harekatı'nın, El Bab'ın kontrol altına alınmasıyla birlikte planlanan hedeflere ulaşıldığını belirterek, şunları söyledi: "Kahraman Türk milletinin korku nedir bilmeyen yiğit evlatları, varlığından aziz milletimizin gurur ve güven duyduğu şanlı silah arkadaşlarım, gözlerinizden ve yanaklarınızdan öperim; milletimizin ne zaman ihtiyacı olsa, peygamber ocağı kahraman ordumuzun siz fedakar mensupları, daima göreve hazır oldunuz. Binlerce yıllık tarihimizin şanlı timsali al bayrağımızın, mavi göklerde özgürce dalgalanması için göğsünüzü siper ettiniz. 'Ölürsek şehit, kalırsak gazi' anlayışıyla çıktığınız bu yolda, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, canınızı dahi esirgemeden bayraklaşan vatan topraklarının güvenliği için yurt içinde, sınır ötesinde kahramanca mücadele ettiniz. Büyük bir özveri ve kahramanlıkla bu harekatı yürüttünüz. Meşru müdafaa hakkımız kapsamında, terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf etmek, halkımızın ve sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörün bölgede yerleşik hale gelmesini engellemek, bölgede huzur ve istikrarı tesis etmek maksadıyla 24 Ağustos 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekatı başlatılmıştır. Harekatın ilk aşamasında Cerablus, Er Rai, Dabık ve Suran bölgeleri, kısa sürede terör örgütlerinden temizlenerek kontrol altına alınmış; bu bölgelerde yurtlarını terk etmek zorunda kalan Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına dönmelerine imkanı sağlanmıştır. Müteakiben, DEAŞ terör örgütünün ağırlık merkezini oluşturan El Bab'a yönelik harekat başlatılmıştır. Bu mücadelenin konvansiyonel bir harekattan farklı olarak asimetrik bir mücadele olması, meskun mahallerde icra edilmesi; bombalı araçlar, intihar bombacıları, keskin nişancılar, el yapımı patlayıcılar gibi özel zorluklar içermesi gibi nedenlerle, ihtiyatlı bir şekilde sürdürülmüştür. Kural tanımayan bir terör örgütüyle mücadele ederken dahi masum insanlara, tarihi ve kültürel varlıklara zarar verilmemesi için azami özen gösterilmiştir. El Bab'ın kontrol altına alınmasıyla birlikte harekatın başında planlanan hedeflere ulaşılmıştır. Müteakip süreçte hayatın hızla normalleştirilmesi ve yerel halkın güven içerisinde evlerine dönüşleri için her türlü destek sağlanacaktır. Bu harekatın başarıyla yürütülmesinde en büyük pay, gözlerini kırpmadan hayatlarını feda eden aziz şehitlerimize, kahraman gazilerimize; kara, deniz ve hava kuvvetlerine mensup siz değerli silah arkadaşlarıma aittir. Sizlerin 'En büyük takdir güvenilmek, en büyük başarı bu güvene layık olmaktır.' düsturunu daima canlı tutan yiğitlikleriniz, asil milletimizin güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmamıştır. Ayrıca; bu harekatın başarılı bir şekilde sonuçlanmasında ÖSO'nun kahramanlık ve katkıları büyüktür. Bu vesileyle başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, harekatta hayatını kaybeden aziz şehitlerimize, vatanlarının kurtarılmasında DEAŞ terör örgütü başta olmak üzere, terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele ederken şehit olan ÖSO mensuplarına Allah'tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır; yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza acil şifalar dileriz. Yolunuz, bahtınız açık olsun."

GENELKURMAY AÇIKLAMA YAPTI

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının, Gaziantep ve Kilis'in Suriye sınırındaki incelemeleriyle ilgili yazılı açıklama şöyle: "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 24 Şubat 2017 tarihinde, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal olduğu halde Gaziantep ve Kilis bölgesinde denetleme ve incelemelerde bulunmuştur. Bu kapsamda Orgeneral Akar, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında 24 Şubat 2017 tarihinde Bab bölgesinin kontrol altına alınması nedeniyle, bölgede bulunan Harekat Merkezine giderek, harekata katılan tüm personele operasyonlar süresince göstermiş oldukları üstün cesaret, kahramanlık, gayret ve özveriden ötürü takdirlerini ifade etmiştir. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasını müteakip harekata iştirak eden birlik komutanlarına bir konuşma yapan Orgeneral Akar, harekatta hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır; yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza da acil şifalar dileklerinde bulunmuştur."

Görüntü Dökümü

-----------------

Akar'ın açıklamaları

-detaylar

////////////

Fotoğraflı

Haber: GAZİANTEP

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

Çavuşoğlu: ABD ile içi dolu yeni sayfa açmak istiyoruz

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ile yeni sayfa açmak istediklerini söyledi. Çavuşoğlu, "Ama sadece boş bir sayfa olmaz. Bunun içini de birlikte doldurmamız gerekiyor. Geçmiş dönemin hatalarını da açıkça kabul eden bir yönetim var" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından Çavuşoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geçen hafta yerel güçlerle El Bab'ı tamamen kuşattığını hatırlatan Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Doğu ve Batı'da kuşatma vardı. Güneyde açık alan kısmı vardı. Orası da kuşatıldı. Şimdi şehrin içerisinde, tüm mahallelerde, arkadaşlarımız ve yerel güçler tüm bölgelerde kontrolü elde tutuyor. Tabi, DEAŞ'ın bir terör örgütü olduğunu unutmayalım. Esasen yöntemlerine baktığınız zaman tıpkı PKK gibi başka şehirlerimizde el yapımı bombalar, patlayıcılar veya diğer kalleşçe saldırıları olmuştu. DEAŞ da aynı yöntemle mahallelerde, sokaklarda, caddelerde el yapımı patlayıcılar yerleştiriyor. Başka tuzaklar kuruyorlar. O nedenle, dikkatli ve titiz olmak gerekiyor. Biliyorsunuz bazı patlamalar da oluyor. Esasen Genelkurmay'ın açıkladığı gibi kontrol tamamen bizim elimizde. Şehir tamamen kontrolümüz altında. Ama şehrin şimdi temizlenmesi gerekiyor. Hem değişik patlayıcıların temizlenmesi, hem de şehrin içinde değişik bölgelere sızan teröristlerin de El Bab'tan tamamen temizlenmesi lazım. Bizim destek verdiğimiz ılımlı güçlerin de tabi bundan sonra şehrin güvenliğini sağlaması gerekiyor. Tıpkı El Rai'de, Dabık, Cerablus'ta olduğu gibi."

DEAŞ'tan temizlendikten sonra El Bab'a da birçok kişinin döneceğini ve hayatını kendi evinde sürdüreceğine inancını yineleyen Bakan Çavuşoğlu, "Frat Kalkanı operasyonu başladığı günden bu yana 50 bine yakın Suriyeli Türkiye'den bu bölgeye dönmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır vurguladığı ve başta ABD olmak üzere Avrupalılara, herkese anlatmaya çalıştığı budur. Terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturduğumuz zaman Suriyelileri hiç olmazsa bu bölgede normal hayat döndürebiliriz. Sadece göç ettiği yerlerde bunlara yardım etmek yetmez. Bu insanları kendi evlerine döndürmeyi de başarabilmemiz lazım. Bu işin insani boyutun da ihmal etmememiz lazım" dedi.

ABDLİ DOSTLARIMIZ VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMALI

Menbiç bölgesinde YPG'li teröristlerin olduğunu hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"imdi buranın da YPG'den temizlenmesi gerekiyor. Daha önceki açıklamalarımızda da vurguladık. ABD ile ortak heyet gönderdik. O heyetin ziyaretinde özellikle bizim kendi heyetimizin içinde bulunan arkadaşlarımızın bir tespiti var. Orada halkın hepsi aynı şeyi söylüyor. Münbiç Münbiçlilerindir. Münbiçli olmayan herkes burayı terk etsin. Burada esas mesaj YPG'ye. Çünkü, YPG buradaki insanlara zulmediyor, göçe zorluyor. Resmi tapular dahil belgelerin hepsini yapıyor. Buralara kendi kantonunu oluşturmaya çalıyor. Dolayısıyla Münbiç'in de YPG'den temizlenmesi gerekiyor. ABD'li dostlarımız verdikleri sözü tutmalıdır. 'Münbiç operasyonu biter bitmez YPG'liler Fırat'ın doğusuna çekilecektir. Bu taahhüdümüzdür' demiştir. Bir önceki yönetim bunu söylemiştir. Ama bir önceki yönetim sözünde duramadı. Şimdi yeni yönetime de bu talebimizi ilettik. Yeni yönetimden de beklentimiz Münbiç'ten YPG'lierin temizlenmesidir. Ondan sonraki hedef Rakka Operasyonu'dur. Rakka Operasyonu'nun planlama çalışmalarını da yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde en üst düzeyde, sayın Cumhurbaşkanımız düzeyinde, gerek Trump ile, gerek CIA direktörü geldiği zaman bu konular değerlendirilmiştir. Sayın Başbakanımız ABD Başkanı Yardımcı Pens ile Rakka Operasyonu'nu değerlendirdi. Ben de ABD Dışişleri Bakanı Tıllerson ile neler yapabileceğimizi değerlendirdik. General Danforth biliyorsunuz, Ankara'ya geldi. Bizim askerlerimizle görüştü. Teknik ve siyasi düzeyde Rakka Operasyonu'nun nasıl ve kimler yapılabileceğini değerlendiriyoruz. Arazideki doğru güçlerle DAEŞ'i temizleyebiliriz ve gerçek sahibi Rakkalılar'a şehri güvenli bir şekilde teslim edebiliriz."

"ABD'YE HASMANE TUTUMUMUZ OLMAMIŞTIR"

ABD ile ilişkilerin düzeyinin hatırlatılması üzerine Bakan Çavuşoğlu, müttefik olarak gördükleri ABD'nin terör örgütleri değil, kendileri ile muhatap olması gerektiğini söyledi. "Bizim ABD ile geçmiş dönemdeki ilişkilerimize baktığımız zaman, ilişkilerin bu noktaya gelmesinde Türkiye'nin herhangi bir yanlışı, ABD'ye yönelik hasmane bir tutumu olmamıştır" diyen Çavuşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:

"Fakat YPG'ye verilen destek, bize saldıran terör örgütü ile işbirliği yapmaları, hatta silah vermeleri, gerekse 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen'in Pensilvanya'da yaşaması ve bugüne kadar tüm belgeleri delilleri vermemize rağmen bırakan iade etmeyi, geçici tutuklama talebimizin bile yerine gelmemesi halkımızın duygularını çok etkiledi. Elbette, ilişkilerimizi de etkiledi. İlişkilerimizin düzelebilmesi için bu konuda adım atmaları gerektiğini söyledik. Bize saldıran bir terör örgütü ile beraber olmaları bizim müttefiklik anlayışımızla çelişiyor. Şimdi yeni dönemde de ilişkilerimizi düzeltebilmek için önce bir kere Türk halkının güvenini kazanmak gerekiyor. Türk halkının güvenini kazanmadan sağlıklı ilerlenemez. Kazanabilmek için de daha önceki hataları düzeltmek lazım. Yeni sayfa açma konusunda biz varız. Ama sadece boş bir sayfa olmaz. Bunun içini de birlikte doldurmamız gerekiyor. Geçmiş dönemin hatalarını da açıkça kabul eden bir yönetim var. Bizim de arzumuz o hataların düzeltilmesi, tekrarlanmaması."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklaması

Haber: Süleyman EKİN- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Bakan Soylu: Sistemi millete dayandırmak lazım

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Birliği tarafından düzenlenen, 'Turisti kazanan geleceği kazanır' projesinin son toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Soylu, bölgenin turizm potansiyeli olduğuna işaret ederek turizme yönelik özverili çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Trabzon'a gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış yaşandığına dikkat çeken Soylu şunları söyledi:

"Bölgede birçok projenin altına imza attık, atmaya da devam ediyoruz. En önemli mesele, Trabzon'un turizm ruhunu her dakika kendi içerisinde hissetmesidir. Onun için bu program önemli. Bu ruha ilişkin kentte önemli bir süreç ortaya konulmaktadır. Verilen sözlerin hepsini yerine getirdik. Ticaret ile birlikte turizmi de iyi bir noktaya getirmenin Trabzon'un büyümesine ve zenginleşmesine katkıda bulunmak için en önemli süreçlerden birisi olduğunu söylemek isterim. 2016 yılında Trabzon'a yerli ve yabancı 2 milyon 345 bin 313 turist geldi. Bu önemli bir rakamdır. Trabzon'un başarısıdır.ö

'SİSTEMİ MİLLETE DAYANDIRMAK LAZIM'

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu bu konuda da şöyle konuştu:

"Bu millet bize yetki verdi ve itimat etti. 'Ben Ahmet'ten Mehmet'ten sormam, seçtiğim insandan sorarım' dedi. Sistem budur. Sistemi millete dayandırmak lazım. Kararı millete vermek lazım. Parlamento güçsüz olurmuş. Tam tersine, parlamento bu yeni sistemle çok daha güçlü olacak. Bunu siyasetten anlamayanlar söylemektedir. Çok daha güçlü olunacak bir sisteme doğru adım atıyoruz. Herkesin birbirine müdahale ettiği karmaşık bir sistemin içerisindeyiz. Ne kuş, ne deve. İkisi de değil. Biz zengin, özgür ve hür bir ülke olmak zorundayız."

'BATI ENERJİYİ BİZDEN ALMAK ZORUNDA'

Batı'nın enerjiyi Türkiye'den almak zorunda olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, "Hedeflerimiz büyüktür ve bu hedeflere hep birlikte gideceğiz. Türkiye'yi çekemiyorlar. Modern İpek Yolu'nu, enerji geçiş güzergahını çekemiyorlar. Batı enerjiyi bizden almak zorundadır. Onun için Türkiye'nin arazisini ucuzlatmaya çalışıyor ki; istediği gibi bizi yönetmeye çalışacak. Onlar oyun kuruyor, bizde reyle, oyla, sandıkla ve demokrasiyle onları hep mağlup ediyoruzö diyerek konuşmasını noktaladı.

Bakan Soylu, konuşması sonrası, 'Turisti Kazanan Geleceği Kazanır' projesi kapsmında başarılı olan kursiyerlere belgelerini, proje destekçilerine de plaketlerini verdi, ardından da Ak Parti Trabzon İl Başkanlığı'na gitti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Programdan görüntüler

-Bakan Soylu'nun konuşması

-Detaylar

HABER: FATİH TURAN KAMERA: OSMAN ŞİŞKO/DHA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Başdanışman Uçum : Halka ilk kez nasıl bir sistemde yaşamak istediği soruluyor

DENİZLİ'de üniversite öğrencilerine seslenen Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişiklik referandumuyla Türkiye'de ilk kez halka nasıl bir siyasal sistemle yaşamak istediğinin sorulduğunu söyledi. Uçum, "Son 200 yıldır modernleşme çerçevesinde siyasal yönetim arayışları yaptık. Bu arayış içerisinde Türkiye'de ilk kez halka nasıl bir siyasal sistemde yaşamak istersiniz sorusu soruluyor. Bu sorunun sorulması demek siyasal sistemin kurucusunun da halk olduğunu kabul etmek demektir. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman krize yol açmıştır" dedi.

Pamukkale Üniversitesi Öğrenci Konseyi'nin düzenlediği panel Pamukkale Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. AK Parti MKYK üyesi Ayhan Oğan'ın moderatörlük yaptığı konferansta yaklaşık 500 öğrenciye seslenen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 16 Nisan'da yapılacak referandumun 21. Yüzyıldaki reform süreci için çok anlamlı ve önemli olduğunu söyledi. Konferansın açış konuşmasını yapan AK Parti MKYK üyesi ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Anayasa değişiklik süreci kapsamında ilk kez üniversite öğrencileriyle bir araya geldiklerini, 21. Yüzyıl'da Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir halk oylamasına gidildiğini söyledi.

"HALKA İLK KEZ NASIL BİR SİSTEMDE YAŞAMAK İSTEDİĞİ SORGULUYOR"

Türkiye'nin son 200 yıldır modernleşme hareketleri çerçevesinde siyasal yöntem arayışları yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Son 200 yıldır modernleşme çerçevesinde siyasal yönetim arayışları yaptık. Bu arayış içerisinde Türkiye'de ilk kez halka nasıl bir siyasal sistemde yaşamak istersiniz sorusu soruluyor. Bu sorunun sorulması demek siyasal sistemin kurucusunun da halk olduğunu kabul etmek demektir. Zamanlama olarak niye bu değişiklik şimdi yapılıyor diye sorulduğunda, siyasal tarihte hiçbir değişiklik bir siyasi aktör istediği için yapılmış değildir. Tüm değişiklikler reformlar, değişiklikleri olgunlaştıran koşullar ortaya çıktıktan sonra olur" dedi.

"2007 ÖNEMLİ KIRILMALARDAN BİRİ"

Başdanışman Uçum, Türkiye'de 1961 ihtilalinden sonra kadroculuk üzerine çalışma yapıldığını, devletin kadroculuğun işgaline müsait bir yapı haline getirilmeye çalışıldığını belirterek, "FETÖ çetesi 1970'lerden itibaren kadrolaşmaya başladı. Uluslararası güçlerin desteğiyle halk tarafından denetlenecek yerlere girmeye başladı. Bu yapının Türk siyasal yapısının önüne sorun çıkarmaması mümkün değildi. ve nitekim 15 Temmuz'la karşılaştık. Ama dikkat edin halk bu kapalı devlet yapısına rağmen bu devletin içine girmeye çok büyük çaba gösterdi. 2007 önemli kırılmalardan birisi. 2007'de bu vesayetçi makamlar halkın seçtiği meclisin Cumhurbaşkanı seçimini tanımadı. Anayasa Mahkemesi iptal etti, 367 gibi yüz karası gibi kararla iptal kararı verildi. Ne anayasaya, hukuka, demokratik siyasal kültüre sığmayan karar verdi. O dönemde karşılarında başka bir lider vardı, halk içinden Erdoğan gibi güçlü bir lider çıkarmıştı. Erdoğan, erken seçime gitti. Halk AK Parti'yi birinci parti olarak meclise soktu, MHP meclise girdi, Cumhurbaşkanlığı krizi öyle aşıldı. Tarih boyunca Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krize yol açıyor. Çünkü müesses nizamın istediği gibi bir Cumhurbaşkanı seçmezseniz siyasal sistemde kriz çıkıyor. Cumhurbaşkanı seçme hakkını isteyip istemediği halka soruldu. Halk da, Cumhurbaşkanı'nı kendisinin seçmek istediğini dile getirdi" diye konuştu.

"MEŞRUİYET SEVİYESİNİ SON DERECE GÜÇLENDİRMEKTEDİR"

Başdanışman Uçum, TBMM'den geçen ve 16 Nisan'da yapılacak referandumla halka sorulacak olan 18 maddelik anayasa değişikliğinin bir sistem reformu olduğunu söyledi. Uçum, "Anayasa değişikliğinin en önemli özelliğine bakarsanız, meşruiyet seviyesini halkla devletin ilişkisini mevcut sisteme göre son derece güçlendirmektedir. Ne demek o. Bir siyasal sistemin demokrasi olup olmadığını nasıl ölçersiniz? Hangi siyasal sisteme demokrasi dersiniz? Cevabı son derece basittir. Halk o siyasal sistem üzerinde hangi seviyede etkilidir? Eğer bu soruya cevap verirseniz o siyasal sistemin bir demokrasi olup olmadığını ve demokrasinin seviyesini belirlersiniz. Şimdi, önerilen modele baktığınızda halk sadece meclisi doğrudan seçmeyecek, hükümeti de doğrudan seçecektir. Mevcut modele baktığınızda halk sadece meclise doğrudan seçmektedir. Meclis, devletin üç temel organından biridir. Cumhurbaşkanını doğrudan seçmek demek devletin diğer temel organı olan hükümeti doğrudan seçmektir. Demek ki, mevcut sistemde meclisin içinden çıkan hükümet önerilen modelde doğrudan halk tarafından kurulacak. O yüzden kuruluşu itibariyle önerilen modeldeki hükümete parlamenter hükümet değil, doğrudan millet hükümeti diyebiliriz. İki kanaldan meşruiyeti sağlamış bir sistemden söz ediyoruz. Ayrıca devletin diğer organı olan yargının da halkla bağlantısının kurulması lazım. Yargı idaresinin bağlantısı sağlanmazsa halk adına yargılama faaliyeti sorgulanır ve tartışılır hale gelir. Önerilen sistemde yargı idaresi kurulunda da dolaylı meşruiyet sağlanmıştır" dedi.

"MECLİS VE HÜKÜMET DOĞRUDAN, YARGI DOLAYLI DEMOKRATİK MEŞRUİYETE DAYANIYOR"

Uçum önerilen sistemle devletin üç ana organından meclis ve hükümeti halkın doğrudan seçtiğini, yargıyı ise dolaylı olarak seçtiğini ifade ederek, "Üç organ bakımından da demokratik meşruiyet tamamlanmıştır. İkisi doğrudan demokratik meşruiyete, biri de dolaylı demokratik meşruiyete dayanan bir siyasal sistem ortaya konmaktadır. Bu sistemle halkın devletle ilişkisi güçlendirilmiştir" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Salondan görüntüler

Mehmet Uçum'un konuşmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Ramazan ÇETİN - Kamera: Deniz Tokat, DENİZLİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Deniz Baykal : Tapuyu kaptırmayın

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Türkiye'de herkesin devletin tapusu olduğunu belirterek, "Tapuyu kaptırmayın. Burada verilir mi bu tapu, aman ha, her işin temeli bu. Bunun geri dönüşü yok. 5 yıllığına ver diyor, 1 dakikalığına vermem" dedi.

CHP Antalya İl örgütünün Varlık Mahallesi'ndeki seçim bürosunun açılışına katılan Deniz Baykal, vatandaşlara seslendi. Baykal, Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin 100 yıllık tarihsel birikimiyle oynandığına dikkati çekerek, değişiklikleri konuşmak için yeterli süre tanınmadığını söyledi. Milletin referandumu anlamadığını savunan Baykal, "İktidarın sözcülerine kulak versem, benim de feleğim şaşacak. Söylediklerinin tasarıyla hiçbir ilişkisi yok. Korkutma çabası, yıldırma çabası var. Bunun hayrı ne olacak, hiç öyle bir şey yok. 'Güçlü Türkiye için istiyorum' diyor. Bunu biz de istiyoruz. Bunlar slogandır, hedeftir. Bunun güçlü Türkiye ile ne alakası var. Güçlü Türkiye anayasa değişikliği ile olacaksa o zaman iş çok kolay, oturur bir anayasa yapar, güçlü Türkiye'yi sağlarız" dedi.

'KORKU REJİMİ HALİNE GELDİN'

Deniz Baykal, iktidarın 'Vesayet rejimini kaldıracağız' dediğini belirterek, "Senin döneminde olduğu kadar, Türkiye bir vesayet rejimi yaşamadı. Senin himaye ettiklerin, yoldaşların, ortakların yıllarca Genelkurmay Başkanı'nı içerde tuttu. 100 bin kişinin işine son verdin. Kurunun yanında yaş da yanabilirmiş, olmasın arkadaş. Bundan ala vesayet olmaz. Korku rejimi haline geldin sen" dedi.

400 MİLLETVEKİLİ ŞARTI

İktidarın 7 Haziran seçimlerinde gitmenin işaretlerini gördüğünü belirten Deniz Baykal, "Meclisten iktidarı, egemenliği, Meclisin elinden cumhurbaşkanlığına aktarmayı gayret ediyor. Bütçeyi cumhurbaşkanlığı hazırlayacak. Meclis sadece onaylayacak. Onaylamazsa eski bütçe yürürlüğe girecek. Değiştirme imkanı yok, milletin temsilcileri milletin parasının nereye harcanacağına karar veremeyecek. Sesini çıkarana söyleyeceği şey, 'Ortada bir yanlış varsa, şu mahkemeye ver kardeşim' diyecek. 400 milletvekili bir araya gelecek ve mahkemeye götürecek. Ama 350 milletvekilini zaten sen yazıyorsun. O geriye kalanın içinden sen 400 imza bul diyorsun" diye konuştu.

'KOMPLOYU YÖNLENDİRDİ'

Cumhurbaşkanı'nın seçtiği adi işlerde de 400 milletvekilinin imzası olması gerektiğini dile getiren Baykal, şöyle devam etti:

"Mesela birine komplo düzenlendi. Komployu yönlendirdi. Herkes ifadelerini vermeye başladı ve gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Bakıldı ki sorumlu bu. Telefon dinleme polis, şu sanık tamam. Birisi de derseki falan kişi talimat verdi, ben yaptım. Bu kanıtlanırsa ne olacak? Yine aynı kapsam, 400 milletvekilinin imzası gerekiyor. Cumhuriyetin özünde herkes eşit hukuka sahip, kimse kimseye tepeden bakma hakkına sahip değildir. Ben ayrı yargılanacağım, sen niye böyle yargılanacaksın. Atatürk böyle mi yargılanıyordu? Meclisi tek başına feshediyor. Esad gerekçe göstererek ancak feshediyor. Bizimkine gerekçe de gerekmiyor. Meclis Mustafa Kemal'e bile bu hakkı vermedi."

TAPUYU KAPTIRMAYIN

Türkiye'de herkesin bu devletin tapusu olduğunu belirten Baykal, "Tapuyu kaptırmayın. Burada verilir mi bu tapu, aman ha, her işin temeli bu. Bunun geri dönüşü yok. 5 yıllığına ver diyor, 1 dakikalığına vermem" dedi.

BAYKAL'A 1500 LİRA CEZA

Kanunları Meclisin yaptığına dikkati çeken, ve bu kanunlara saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyen Baykal, "Meclisin yaptığı kanuna hiç yüksünmem, hiç onurum zedelenmez. 10 yıl önce Çorlu'da seçim konuşmasında saat 17.00'den sonra konuşmuşum. Birileri şikayet etmiş. Dokunulmazlık kalkınca tahkikat yapıldı. Geçenlerde ifademi aldılar. Kabul ettim, öyle oldu dedim. Cezam neyse çekerim dedim. Savcı, 'Eğer mahkumiyet olursa cezanızın açıklanmasının ertelenmesini talep ediyor musunuz' diye sordu. 'Hayır etmiyorum' dedim. Neyse cezam çekerim. Hüküm geldi 1500 liraya mahkum olmuşum. Ödeyeceğim, hiç yüksünmüyorum, o bizim koyduğumuz kural. Kanun benim kanunum. Ben öderim onu."

'MİLLET DEVLETTEN KOPACAK'

"Seni halk seçti arkadaş" diye devam eden Baykal, "Milli iradenin yüzde 50'sisin. Meclis'te yüzde 100 var. Sen yüzde 50 ile yüzde 100 feshediyorsun ve kendi hükmünle herkesi bağlamaya kalkıyorsun. Bu milleti bölmek değil midir? Millet devletten kopacak. Meclis, milleti ayrım gözetmeden devlete aktaran organdır. Aktarma organını kaldırır, 5 yılda beni seç, gerisine karışma dersen, milletin devletle bağı kopar. Birinci Meclis gibi Meclis istiyoruz. Milleti pıstır, Meclisi pıstır, pısmayacağız. Sen de pısarsan bitti artık" dedi.

'DEVLET MEMURLARI HAZIR OLSUN'

Başkanlık sisteminin geçmesi durumunda devlet memurlarının sözleşmeli personel haline döndürüleceğini anlatan Deniz Baykal, "Deniz söylemişti diyeceksiniz. Gel buraya, iki yıllık sözleşme yaparım. Gözlerimin içine bak, tamam seni yaparım. Sen git kardeşim başkası gelsin. Böyle bir devlet düzeni olur mu? Birbirimize girmez miyiz, kırılmaz, kopmaz mıyız? Bu devleti her an sahipleneceğiz. Oynamayın bu düzenle. Bu milletin başı dik olsun, en önemlisi bu" diye konuştu

'PATLAYACAK BOMBALARDAN BİRİ'

Bu değişikliklerin yasamayı Meclisten aldığını ve cumhurbaşkanı ile paylaştırdığını anlatan Baykal, "Kamu tüzel kişiliği kurma tekeli vardı. Şu an var, bu getirilen tasarının içinde her an patlayacak bombalardan biridir. Kamu tüzel kişiliğini sadece Meclis değil artık, aynı zamanda cumhurbaşkanı da ilan edecek. Türkiye'de 4 tane siyasi ve idari nitelikte kamu düzeni var. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti, İl Özel İdareleri, belediyeler ve köy tüzel kişiliği" dedi.

'PİŞMAN OLACAKLAR'

Deniz Baykal, iktidarın referandum konusunda istediği gibi bir tablo olmadığını kaydederek, "Hayırlar önde görünüyor. Cumhurbaşkanı devreye çıktı, yine olmadı. Her geçen an hayıra çalışıyor. Bu referandum Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden kuruluşu gibi bir olay haline dönüşecek. Bu yola çıkanlar pişman olacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Baykal kadınlarla foto çektirirken

MHP eski Milletvekili Nesrin Ünal'la görüntü

Partililerle görüntü

Deniz Baykal'ın açıklaması

HABER: Hasan DEMİRBAŞ-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Feyzioğlu: Türk milleti kendisine pazarlanmaya çalışılan Anayasa paketini kabul etmeyecektir

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Çanakkale'nin depremle sarsılan İlçesi Ayvacık'ın Yukarıköy Köyü sakinlerini ziyaret ettikten sonra Çanakkale Barosu tarafından düzenlenen "Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz" başlıklı panele katıldı. Panelde konuşan Feyzioğlu, 16 Nisan'daki referandumda oylanacak yeni anayasayı Türk milletinin kabul etmeyeceğini söyledi.

Çanakkale Barosu tarafından Çanakkale Belediyesi Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde 'Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz' başlıklı panel düzenlendi. Panele Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa Hukukçusu Av. Prof. Dr. Süheyl Batum ve Psikiyatrist-Yazar Dr. Semih Dikkati, CHP Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan ve çok sayıda vatandaş katıldı.

"BUGÜN SANDIK OLSA SONUÇ HAYIR KAZANACAK"

Panelde Baro Başkanı Bülent Şarlan'ın ardından açılış konuşmasını yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, 16 Nisan'da oylanacak Anayasa değişikliği referandumunu değerlendirdi. Feyzioğlu, 16 Nisan'da yapılacak olan referandumda Türk milletinin kendisine pazarlanmaya çalışılan bu anayasa değişikliği paketini kabul etmediğini ve kabul etmeyeceğini söyledi. Ortada satılabilir, pazarlanabilir bir ürün olmadığını ifade eden Feyzioğlu, "Bu ürünün içinde halk yoktur. Şahsi bir talep vardır. Şahsi bir ihtiras vardır. Şahsi ihtirasla diğer kefedeki üstün milli menfaat karşılaştırıldığında milletimiz ama o sebeple, ama bu sebeple hayır demesi için var olan onlarca sebepten birine inanınız. 16 Nisan'da hayır diyecektir. Bu sizi rahatlatmak, rehavete düşürmek, buradan evinize mutlu göndermek için yapılan bir konuşma değildir. Türkiye'nin her yerinde topladığımız verilerle, aldığımız o havayla, edindiğimiz izlenimlerle aktardığımız bir bilgi bu. Elbette anket çalışmaları da var. Bugün sandık olsa sonuç hayır kazanacak. O zaman 50 kadar günü en iyi şekilde değerlendirip, aranın daha açılmasını sağlamak zorundayız. Her siyasi partiden yüreği vatan için çarpan ve oynanmak istenen oyunu anlayan Türk vatandaşları olarak.

Referandum da hayır çıkması halinde siyasal durumu değerlendiren Feyzioğlu, "17 Nisan'da hayır çıktıktan sonra kazanacağımız nedir biliyor musunuz. Çok büyük bir şey kazanacağız. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız yerinde kalacak sayenizde. Kendi istemiyor. Ama Başbakan da yerinde kalacak. Meclisimiz yerinde, siyasi parti genel başkanlarımız yerinde. O zaman değişen ne, bakın şu, her siyasi partiden radikal olanlar yani bir diğerini hain görenler, bir diğerini yol sayanlar, fırsat bulursa ezecek gibi bakanlar, bunlar üç adım siyasette geriye düşecek. ve her siyasi partiden insanı, halkı, insanın ihtiyaçlarını öne alan ve kendine benzemeyeni de anlamaya çalışan elini uzatmaya çalışanlar öne çıkacak. İşte 17'sinde gözümüzü açacağımız Türkiye, Türkiye'nin gerçek ihtiyaçlarını önceleyerek memleketi halkın ihtiyaçlarına göre yönetecek siyasi partileri kazanmak olacak. Bunda umur var. Hayır'da umut var. Bu anayasa değişikliği Hakimleri HSK eliyle Başkanın cebine koyuyor. Çünkü HSK'nın 13 üyesinin 6 üyesini Devlet Başkamı sıfatıyla, kalanlarının çoğunu da parti genel başkan sıfatıyla atayacak. Yargısal denetim bitti mi bitti. Bu anayasa değişikliği meclisi de işlevsiz kılıyor. Çünkü parti genel başkanı olarak kendi partisinin milletvekillerini kendi yazacak. Dolayısıyla bu düzenleme Saddam'ın Irak Anayasası'na, Esad'ın Suriye Anayasası'na, Kaddafi'nin Libya Anayasası'na benzer bir hal alıyor" dedi.

Feyzioğlu'nun konuşmasının ardından panele konuşmacı olarak katılan Anayasa Hukukçusu Av. Prof. Dr. Süheyl Batum ve Psikiyatrist-Yazar Dr. Semih Dikkatli katılımcılara Anayasa değişikliği ve süreci anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Panelden görüntüler

Metin Feyzioğlu konuşmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Burak GEZEN - Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================================

Nilhan Osmanoğlu: Dedemden bize tek seccadesi kaldı

SAMSUN'da katıldığı konferansta konuşan 2'nci Abdülhamit Han'ın 5'inci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu, "Dedenizden kalan bir miras, hatıra var mı'ö sorusuna "Söylemiyorum, onu da alırlar. Yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim. Bizde seccadesi var. Tek o vardır. ve namaz kıldığı, dizlerini koyduğu yer aşınmıştırö diyerek cevap verdi.

2'nci Abdülhamit Han'ın 5'inci kuşaktan torunu olan Nilhan Osmanoğlu, Samsun'un Atakum Belediyesi tarafından düzenlenen 'Sultanın dilinden Osmanlı' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Yalı Kafe'de gerçekleştirilen konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Nilhan Osmanoğlu, konferansta moderatör Orhan Karaağaç'ın sorularını yanıtladı. 2'nci Abdülhamit Han ile ilgili başlayacak bir televizyon dizisi ile ilgili sorusu üzerine Nilhan Osmanoğlu, "Öncelikle ben dizilere bir tarih olarak bakılması taraftarı değilim. Yani tarihi öğrenmek için bakılması taraftarı değilim, ama en azından tarihimizi doğru öğrenmeye vesile olduklarını düşünüyorum. Ama Payitaht Abdülhamit için konuşacak olursak, ellerinden geldiği kadarıyla düzgün iş yapmaya, iş çıkarmaya gönüllü olduklarına en azından şahidim diyebilirim. Ama mutlaka eksikler, yanlışlar olacaktır, benim için önemli olan o diziyi kapattıktan sonra o ruhu işleyebiliyorlar mı 'Evet bu benim dedem. Bu zorlukları geçirmiş' oradan mesaj çıkarabiliyor musunuz benim için önemli olan bu. Aslında bu ruh, tam anlamıyla bu zamana kadar belki üstünü kapatmaya çalıştıkları aşkö dedi.

Nilhan Osmanoğlu sözlerini şöye sürdürdü:

"Bunu 15 Temmuz'da da gördük bu İ'lay-ı Kelimetullah aşkı bunu ne kadar örtmeye çalışırlarsa çalışsınlar, ne değişiklikler yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar hiçbir zaman örtemeyeceklerini biz bunu 15 Temmuz'da yaşadık, gördük. Biz aile içinde de konuşuyorduk. 15 Temmuz öncesi, böyle bir durum yaşansa yani bir savaş Allah korusun ne tepki verir, gençlerimiz biz ne tepki veririz diye. Birçoğunuz da aynı cevabı veriyorsunuzdur o zamanlar, o vakitler. Ben eski dönemlerdeki gibi olacağını düşünmüyorum diye cevap verenlerden bir tanesiyim. Ama ne olduysa o gece belki kişilerin bile anlamlandıramayacakları hareketler ettiler. Ertesi gün sorsanız orada ne işin vardı diye bilmiyorum, yani akıl mantık dışı hareket bu. Bu aşk İ'lay-ı Kelimetullah aşkı, vatan aşkı böyle bir şey. Bunu hiçbir zaman değiştiremeyecekler ve asıl savaşları tam anlamıyla bununla.ö

"Dedenizden kalan bir miras, hatıra var mı hanedanda, mesela takkesi, seccedasi, tesbihi, özel kişisel bir eşyaö sorusu üzerine Nilhan Osmanoğlu, "Söylemiyorum, onu da alırlar" dedi ardınd da, "Yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim. Bizde seccedesi var. Tek o vardır. ve namaz kıldığı dizlerini koyduğu yer aşınmıştırö diye ekledi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Konferansa katılınlardan detay

-Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okunması

-Nilhan Osmanoğlu'nun konuşması

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Murat Karayalçın: Ne oldu da hızlı çalışamadınız?

BAŞBAKAN eski yardımcılarından CHP'li Murat Karayalçın, Türkiye'nin en uzun süren tek başına hükümetinin görevde olduğuna dikkat çekerek, "Ne oldu da hızlı çalışamadınız? Bunun sorumlusu, müsebbibi sistem midir, siz misiniz?" dedi.

Hatay'ın Belen İlçesi'nde CHP Hatay İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Memleket için Hayır' panelinde konuşan Karayalçın, Türkiye'nin önemli referandumuna gittiğini söyledi. Karayalçın, "Türkiye için kritik diye adlandırılabilecek, yaşamsal diye değerlendirilecek, bir süreç bir dönemeç önümüzde durmaktadır. Önemli olan bu yeni dönemin bize neler getireceğidir. Halkımıza topraklarımıza yurdumuza neleri getireceğidir. Buna ister sistem, ister rejim deyin. Sonuçta çok önemli bir anayasa oylaması yapılacak" dedi.

Karayalçın, Anayasa değişikliğinin önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

"Her girişimin bir nedeni bulunmalı. Niye geldi bu madde bu paket? Hangi gerekçeyle Anayasayı değiştirmek istiyorlar? Ben bunu önemsiyorum. Bunun gerekçeleri söylenmelidir. Açıklanmalıdır, ona göre oy vermeliyiz. Gerekçelere ilişkin kararımızı vermeliyiz, oyumuzu kullanmalıyız. AKP'nin Devlet Bahçeli'nin bu değişikliği neden getirmiş olduğunu çıkarabilmiş değilim, gerekçesini anlayabilmiş değilim. Bunu bilmeye hakkım var. Bunu bilmeye hakkınız var. Tüm yurttaşlarımızın hakkı var. Ne oluyor, niye getiriyorsunuz? Neydi derdiniz, hangi tıkanıklıkları gördünüz de bunu getirmektesiniz? Sistemin yani devletin işleyişinin daha hızlı olacağını söylediler. Dediler ki 'Anayasa değişikliği olursa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha hızlı işler. Bu Anayasa değişikliği ile devlet yönetimindeki çift başlılık ortadan kalkacak.' Bunları gerekçe olarak söylediler."

Hükümete seslenen Karayalçın sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclis çoğunluğuna sahipsiniz. Tek başına bir Hükümet var. Çok partili sisteme geçtiğimiz günden bu yana, Türkiye'nin en uzun süren tek başına Hükümeti, ne oldu da hızlı çalışamadınız? Bunun sorumlusu, bunun müsebbibi sistem midir, siz misiniz? Bu kafayı taşıyanların, bu Anayasa değişikliği yoluyla, akılları sıra bizleri, Mustafa Kemal Atatürk'ün peşinde gidenleri silmeye çalışmalarıdır. Buna asla izin vermeyeceğiz. Siz kim oluyorsunuz? Siz kafayı mı yediniz Allah aşkına ya? Bu memleket bizim. Bu memleket hepimizin, bu cennet bizim bu cehennem bizim. AKP'lisiyle-CHP'lisiyle Türk, Kürt, Arap ve Çerkez'iyle benim memleketim, bizim memleketimiz. Bu sizin haddinize değil. Bizi silemezsiniz, hiç heveslenmeyin o nedenle size, 'hayır' vereceğiz."

Panele, CHP Hatay milletvekilleri Birol Ertem, Serkan Topal, Mevlüt Dudu'nun yanı sıra CHP Hatay İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel ve partililer katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Salondaki partililer

Açılan pankartların görüntüsü

Murat Karayalçın'nın konuşması

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================================

Dini nikahlı eşi, nüfusta teyzesi çıktı

MUŞ'un Hasköy İlçesinde otobüs şoförlüğü yapan 28 yaşındaki Hakan Erkul, Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğinde, 7 yıl önce dini nikahla evlendiği, 3 çocuk annesi olan eşi 23 yaşındaki Songül Erkul'un kayıtlarda annesinin kız kardeşi olarak gözüktüğünü gördü.

Hasköy'de şoförlük yapan Hakan Erkul, amcasının kızı Songül Erkul ile 2010 yılında dini nikahla evlendi. Bu evlilikten 3 çocuğu olan Hakan Erkul, ilk çocuğu olduktan sonra resmi nikah işlemleri için Nüfus Müdürlüğüne gittiğini bildirdi. Kayıtlara göre eşi Songül'ün annesinin kız kardeşi olarak gözükmesi üzerine annesinin mahkemeye başvurarak Hanımşah Sezgin olarak ismini değiştirdiğini anlatan Hakan Erkul, kayıtlardaki karışıklıkla ilgili olarak şunları söyledi:

"Dedem eşine nikah yapmamış. Aynı zamanda kayınpederim olan amcam da annemi kızı olarak kendi üzerine kayıt ettirmiş. Yani annem ile eşim kayıtlarda kardeş görünüyor. Amcam da hayatını kaybetmişti. Bu yüzden ben de nikah işlemlerini yaptıramadım. Resmi nikah yaptıramadığım için 3 çocuğum sosyal haklardan yararlanamıyor. Bu durumun düzeltilmesini istiyorum."

Evli ve üç çocuk annesi olmasına karşın nüfusta bekar olarak gözüktüğünü ifade eden Songül Erkul ise "7 yıldır evliyim ama resmi kayıtlarda yok. Bizim bu karışık durumu çözmemiz imkansız. Devlet bu yanlışlığı düzeltsin. Çocukların okul ve hastane durumlarında bayağı sıkıntı yaşıyoruz" diye konuştu.

Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Yaşar Coşkun ise kayıtlarda Songül Erkul'un Hakan Erkul'un teyzesi olarak göründüğünü, annesinin ismini değiştirdiğine ilişkin mahkeme kararının getirilmesi halinde konuyu yeniden değerlendirebileceklerini belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Aile

-Çocukları

-Hakan Erkul ile röp.

-Songül Erkul ile röp.

-Songül Erkul'un evde çalışması

Haber-Kamera: Eser AYDIN/MUŞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================================

Yörük Türkmen Çalıştayı, Antalya'da başladı

ANTALYA'da bu yıl ikincisi düzenlenen Yörük Türkmen Çalıştayı, 40 ilden Yörüklerin katılımıyla başladı. 3 gün sürecek çalıştayda akademisyenler Yörük kültürüne yönelik oturumlarda bilgi verecek.

Muratpaşa Belediyesi'nin Antalya Yörükler Derneği ve Akdeniz Üniversitesi Yörük Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi (YÖRKAM)işbirliğiyle bu yıl 2'ncisini düzenlediği Yörük Türkmen Çalıştayı, Crowne Plaza'da başladı. Çalıştayın açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Muratpaşa Belediye Başkanı CHP'li Ümit Uysal, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Antalya'daki sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra, Türkiye'nin farklı illerindeki Yörük dernekleri başkanları katıldı. Katılımcılar, çalıştay kapsamında açılan ve Yörük kültürünü yansıtan fotoğraf sergisinin kurdelesini kesti.

TÜRKLÜĞÜN ÖZÜ

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Çetin Osman Budak, Yörüklük meselesinin etnik değil Türklüğün özü olduğunu söyledi. Yazın dağlarda, kışın sahillerde yaşayan Yörüklerin çok önemli bir kültürün parçaları olduğunu aktaran Budak, "Bu kültürün yaşatılması geleceğimizin yaşatılması demektir" dedi.

MANAVGAT'TA YÖRÜK MÜZESİ AÇILACAK

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise sıkça engelliler, Antalyaspor ve Yörük dernekleri ile bir araya geldiğini söyledi. Büyükşehir olarak Yörükler Festivali'ni düzenlediklerini belirten Türel şöyle konuştu:

"Yörük kültürü Antalya'nın marka değeri olarak hak ettiği yeri derinleştirmeye başladı. Son dönemde 9 ayrı müze projesi için çalışıyoruz. Bunlardan biri Manavgat'taki Yörük Müzemiz. Yörüklüğünü idrak etmeyen bir toplum millet olamaz. Özellikle Türk milletinin tarihini ihmal etmesi anlaşılır değildir. Özgür kültür mirasımızın iyi muhafaza edilmesi turizme zenginlik katacaktır. Türk dünyası kültür başkentlerinden biri olacaktır."

ÜNİVERSİTEDE YÖRÜK KÜLTÜR MERKEZİ

AÜ Rektörü Mustafa Ünal da üniversite olarak Yörük Kültür Merkezi kurduklarını söyledi. Bu merkezi açmalarının ardından Mersin ve İzmir'de de Yörük merkezleri kurulduğunu dile getiren Prof. Dr. Ünal, "Bir paydaş olarak düzenlediğimiz çalıştayımız bereketli olsun. Yörüklerin yoğun olduğu bu organizasyonun burada olması elzemdi. Konar göçer Yörük kültürünün gelecek nesillere aktarılmasını dilerim" diye konuştu.

'YÖRÜKLER ÖZGÜR İNSANLARDIR'

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da, Yörük kültürünün Türk tarihinin çok önemli ana yaşam şekli olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Yörük kültürü ürettiği değerler açısından evrenseldir. Sadece bize has değildir. Değerler manzumesi olarak bütün dünyaya ışık tutar. Yörükler özgür insanlardır. Kamu uzun yıllar Yörükler yerleşik hayata geçsin diye çabaladı ama halen geçmeyen Yörükler var. Yörük, vatanından asla ödün vermeyen, toplumu için kendini feda edebilecek insandır. Yörükler barışçıdır, sen- ben kavgası yoktur. Yörüklerde mülkiyet hakları keskin değildir. Her şeyini paylaşır. Yörükte kadın erkek ayrımı yoktur."

Yörüklerin yerel kıyafetlerini giyen kadınlar çalıştayın ilgi odağı oldu. Kadınlar giydikleri kıyafetlerin özeliklerini anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Bilgilendirme afişinden görüntü

-Resim sergisini gezenlerin görüntüsü

-Sergiden görüntü

-Yörük kıyafetli kadınların şarkı söylerken görüntüleri

-Salondan katılımcılardan görüntü

-Milletvekili Çetin Osman Budak'ın konuşması

-Belediye Başkanı Menderes Türel'in konuşması

-AÜ Rektörü Mustafa Ünal'ın konuşması

-Muratpaşa belediye başkanı Ümit Uysal'ın konuşması

-Açılış kurdelasının kesilmesi

-RÖP 1: Yrd . DR. Fatih Uslu

-RÖP 2: Belediye başkanı Ümit ysal

-Yörük kıyafeti giyen kadınlarla röportajlar

-Detaylar

Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ-Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Köhne binada kilitli tutulan köpeği hayvanseverler kurtardı

SİVAS'ta kullanılmayan bir binada sahibi tarafından uzun süredir kilitli tutulan ve düzenli bakılmadığı iddia edilen köpek, hayvanseverlerin girişimi üzerine bulunduğu yerden çıkarılarak hayvan barınağına teslim edildi.

Gökçebostan Mahallesi Bostan Sokakta, Alman kurdu cinsi bir köpeğin sahibi tarafından harabe haldeki müstakil eve kilitlenmesi çevredekilerin dikkatini çekti. Hayvanseverler devreye girdi. Uzun süredir kilitli tutulan köpeğin bakımsız bir şekilde yaşadığını görenler, Orman İşletme Müdürlüğü'ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine eve gelen ekipler köpeğin esnaflık yapan Kenan Özçelik'e ait olduğunu belirledi. Bunun üzerine olay yerine çağrılan Özçelik'e hayvanseverler tepki gösterdi. Daha sonra köpeğin sahibi Özçelik tarafından kapı açıldı. İçeriden kötü kokuların geldiği ve binanın içerisinin çöp dolu olduğu görüldü. Sahibi Kenan Özçelik tarafından dışarı çıkarılan köpek Sivas Belediyesi Başıboş Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi görevlilerine teslim edildi.

Köpeğin 7 aydır kullanılmayan binada yaşadığını söyleyen Kenan Özçelik, "Burası bizim özel mülkümüz. Köpeğe küçüklüğünden beri yemeğini suyunu veriyorum. Küçüklükten beri bakıyorum. Ben esnaf olduğum için genellikle akşamları müsait oluyorum. Akşam yemeğini suyunu verdikten sonra sakin saatlerde çıkarıp gezdiriyorum. Köpek burada devamlı kilitli değil. Gerekli aşılarını yaptırıyorum. Ben de hayvanseverim" dedi.

Köpeği teslim alan ekiple birlikte olay yerine giden Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu İl Temsilcisi Nurten Tezer ise bir hayvanın bu koşullarda yaşamasının mümkün olmadığını belirterek "Burada bir köpeğin olduğu, kapalı tutulduğu ve 3 günde bir gelip yemek verildiği, hayvanın yalnız kaldığı ve kötü koşullarda yaşadığı haberini aldık. Bunun üzerine gerekli kurumları arayarak yardım istedik. Şimdi köpeğin durumuna bakmaya geldik. Gerçekten hayvanın koşulları çok kötü durumda. Her ne kadar sahibi akşamları gelip dışarıya çıkarıyorum dese de yavruyken buraya kapatmış ve yaklaşık 1 yıldır bu köpek kapalı kalıyor. Hayvanın özgürlüğünün kısıtlanmasına hiç kimsenin hakkı yok. İçerisi çok kötü koşullarda. İçeride doğru düzgün bir yaşam alanı yok. Belkide bu hayvan doğru düzgün güneş bile görmedi. İnsan olsun, hayvan olsun fark etmez her canlının kendine layık olduğu şekilde yaşamaya hakkı var" dedi.

Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri köpeğin sahibi Kenan Özçelik hakkında tutanak tuttu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Binada kilitli tutulan köpek

-Sahibinin çağırılması ve kapıyı açması

-Köpeğin ekiplerce keslim alınması

-Köpek sahibinin konuşması

-Nurten Tezer'in açıklamaları

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Motorinin litre fiyatına bu gece yarısından itibaren geçerli olacak şekilde 1 lira 25 kuruş zam gelecek

Akaryakıta zam yolda

THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title