Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Dha Yurt Bülteni - 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gaziantep'e şehit ateşi düştüKAYSERİ'de çarşı iznine çıkan komandoları taşıyan otobüse yönelik bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ağır yaralanan ve dün şehit olan Jandarma Komando Onbaşı 25 yaşındaki Mesut Yaşar'ın acı haberi, memleketi Gaziantep'e ulaştı.

Gaziantep'e şehit ateşi düştü

KAYSERİ'de çarşı iznine çıkan komandoları taşıyan otobüse yönelik bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ağır yaralanan ve dün şehit olan Jandarma Komando Onbaşı 25 yaşındaki Mesut Yaşar'ın acı haberi, memleketi Gaziantep'e ulaştı.

Zincidere 1'inci Komando Tugayı'ndan çarşı iznine çıkan askerlere yönelik geçen yıl 17 Aralık'ta bomba yüklü hafif ticari araçla düzenlenen saldırıda yaralanan askerlerden Jandarma Komando Onbaşı Mesut Yaşar, tedaviye alındığı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 48 süren yaşam mücadelesini dün yitirip şehit oldu. 6 aylık asker Mesut Yaşar'ın acı haberi, memleketi Gaziantep'in Üçoklar Mahallesi'nde yaşayan yakınlarını yasa boğdu. Babası Erol Yaşar ile ailesi Kayseri'de bulunan şehidin cenazesi, bugün düzenlenecek törenle memleketi Gaziantep'te toprağa verilecek.

TÖRENLE MEMLEKETİNE UĞURLANDI

Kayseri'de geçen yıl Aralık ayında izne çıkan askerleri taşıyan otobüse düzenlenen saldırıda ağır yaralanıp tedaviye alındığı hastanede şehit olan komando ulaştırma çavuş Mesut Yaşar için 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'nda askeri tören düzenlendi. Törene, Vali Süleyman Kamçı, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Ercan Teke, 12.Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Selçuk Aygün, 1.Komando Tugay Komutanı Piyade Albay Kemal Kırış, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Hüseyin Sevim, Şehidin Babası Erol Yaşar, askeri yetkililer katıldı. Törenin ardından şehit Yaşar'ın cenazesi, havayoluyla memleketi Gaziantep'e uğurlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-FOROĞRAFLAR

Haber : Mücahit YOLCU-Yasin DALKILIÇ / GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Ahmet Türk cezaevinden çıktı

Hakkında tahliye kararı verilmesinin ardından Elazığ Kapalı H tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mardin Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk sağlık sorunları nedeniyle dün akşam saatlerinde cezaevinden çıktı. Cezaevinden çıkan ve yakınları ile Elazığ DBP il teşkilatı üyeleri tarafından karşılanan Türk, cezaevi önünde bekleyen gazetecilere konuştu. Türk, "Tahliye olduk ama sevinçli değiliz Milletvekili arkadaşlarımız, partimizin genel başkanı, belediye başkanlarımız, hele hele aynı koğuşta kaldığımız Fırat Anlı'dan ayrılmak da kolay değil. Umut ederimki ülkede ortak bir akıl oluşur. Bu ülkede artık ortak akılın hareket etmesi gerekir. Sorunları ortak akılla çözmenin dönemidir diye düşünüyorum. Ama sonuç olarak barışın haricinde bir formül düşünemiyorum" dedi.

Sağlığıyla ilgili bir gazetecinin sorusu üzerine Türk, "Sağlık sorunlarım vardı, içeri alınmamızın hukuki bir dayanağı yoktu. İnşallah adalet tecelli eder, tüm arkadaşlarımız serbest kalır" diye karşılık verdi. Ahmet Türk, avukatları ve Mardin'den gelen yakınları ve DBP Elazığ teşkilatı üyeleriyle birlikte cezaevinden ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Ahmet Türk'ün cezaevinden çıkışı

-Türk'ün karşılanması

-Ahmet Türk'ün konuşması

-Türk ve beraberindekilerin cezaevinden ayrılması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Şahismail GEZİCİ/ELAZIĞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================

Doğubayazıt'ta kaza: 2 ölü,1 yaralı

AĞRI'nın Doğubayazıt İlçesi'nde TIR ile otomobil çarpıştı, 2 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde Türkiye-İran karayolu Doğubayazıt İlçesi yakınlarında meydana geldi. Doğubayazıt'tan Gürbulak Sınır Kapısı yönüne giden oto tamircisi Hanifi Özkan yönetimindeki 04 D 3365 plakalı otomobil, karşı yönden gelen Abdulhaluk Tarhan yönetimindeki 33 BFJ 64 plakalı TIR ile çarpıştı. Kazada, otomobil sürücüsü Hanifi Özkan ile yanında çalışan İnan Hacıoğlu öldü, TIR şoförü Abdulhaluk Tarhan ise hafif yaralandı.

Yaralı Tarhan, ambulansla Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Ölen iki kişinin cesetleri de yapılan incelemenin ardından aynı hastanenin morguna kondu.

Kaza nedeniyle karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hastane acil servis detay

-Morg önü detay

Haber-Kamera: Yusuf İBA/DOĞUBAYAZIT(Ağrı),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Seraların ortasında çıkan yangın üreticileri korkuttu

MERSİN'in Anamur İlçesi'nde, muz seralarının ortasındaki sazlık alanda çıkan yangın üreticilere korku dolu anlar yaşattı.

İlçeye bağlı Güzelyurt Mahallesi'ndeki otluk alanda henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine gelen Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Ekipler yaklaşık 1.5 saatlik çalışma sonucu yangını söndürdü.

Yangının çıkış nedeniyle ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Duman çıkan seralar

Dumanların arasından geçen insanlar

İtfaiye aracından görüntüler

İtfaiye görevlilerinin yangına müdahale etmesi

İtfaiye görevlisi ile röp.

Vatandaşla röp.

Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR(Mersin),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Yalnız yaşadığı evde sobadan zehirlenip, öldü

GAZİANTEP'te yalnız yaşadığı evde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 74 yaşındaki Sabri Yıldırım yaşamını yitirdi.

Olay, dün akşam saatlerinde Şahinbey İlçesi'nin Cengiz Topel Mahallesi'nde meydana geldi. Cuma namazının ardından yalnız yaşadığı eve gidip sobayı yaktıktan sonra uykuya dalan Sabri Yıldırım, kendisine akşam yemeği getiren torunu tarafından hareketsiz halde bulundu. Torununun annesine, annesinin de ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde öldüğü belirlenen Yıldırım'ın cesedi, olay yeri incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Olay yeri

Polis araçları ve ambulans

Olay yeri inceleme ekipleri

Ceset torbasının taşınması

Tabutun cenaze aracına konması

Görgü tanığının konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER/GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Bursa'da sazlık alanda yangın

BURSA'nın İznik İlçesi'nde sazlık alanda yangın çıktı. Yaklaşık 50 hektarlık alanda etkili olan yangını söndürme çalışmaları devam ediyor.

İznik ile Orhangazi ilçeleri arasında bulunan Boyalıca sahili Kumbaşı mevkiinde dün gece saat 22.30 sıralarında henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Alevler rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yayıldı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen İznik ve Orhangazi belediyesi itfaiye ekipleri, alevlere mühale etti. Yaklaşık 50 dönümlük alanda etkili olan yangın, ekiplerin yoğun çabası sonucu kısmen kontrol altına alındı.

Bölgede geçen hafta da yangın çıktığını belirten vatandaşlar, bazı kişilerin arazi açmak için sazlıkları ateşe verdiğini, yangın nedeniyle bölgede yaşayan balık ve kuşların telef olduğunu söyledi.

Yangını söndürme çalışmalarının devam ettiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GÖRÜNTÜ:

---------------------------------

-Sazlıkların yanması

-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi

-Vatandaşların görüntüleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Halil ATAŞ/İZNİK-BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Hasta buzağıyı taşıyan otomobil kaza yaptı: 4 yaralı

ADIYAMAN'ın Besni İlçesi'nde, hasta buzağının veterinere götürüldüğü otomobil ile başka Bir otomobilin çarpıştığı kazada 4 kişi yaralandı. Hasta buzağı kamyonetle veterinere götürüldü.

Kaza, öğleden sonra Çat Mahallesi'nde meydana geldi. Hasta olan buzağıyı arka koltukta veterinere götürmeye çalışan Mutallip Topal yönetimindeki 02 DZ 456 plakalı otomobil ile Ali Değirmenci yönetimindeki 48 SR 159 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada araç sürücüleri ile Abdullah Topal ve Mustafa Bali yaralandı. Yaralılar, kazayı görenlerin ihbarıyla gelen sağlık görevlileri tarafından yaralılar ambulanslarla Besni Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan Mutallip Topal ve Abdullah Topal, hayati tehlikeleri bulunduğu gerekçesiyle Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Kazada otomobilin arka koltuğunda bulunan hasta buzağı ise olay yerine getirilen bir kamyonetle veterinere götürülerek tedavi edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yeri

Kaza yapan otomobiller

Sağlık görevlilerinin yaralılara müdahalesi

Yaralıların ambulansa alınması

Buzağının kaza yapan araçtan çıkarılması

Besni Devlet Hastanesi

Yaralıların sevk edilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa ÖNDOĞAN/ADIYAMAN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Belediye otobüs şoförüne bıçaklı saldırı

KONYA'da belediye otobüs şoförü İbrahim Şerbetçi, direksiyon başında uğradığı bıçaklı saldırıda yaralandı. Şerbetçi'nin çekiçle karşılık vermesinden korkan şüphelilerden biri otomatik kapıya sıkıyan ayağını kurtarabilmek için ayakkabısının tekini bırakarak kaçtı.

Olay, saat 22.30 sıralarında merkez Meram İlçesi Aksinne Mahallesi Söylemez Sokak'ta meydana geldi. Alaaddin-Aydoğdu Mahallesi seferini yapan 42 DGZ 40 plakalı İbrahim Şerbetçi yönetimindeki belediye otobüsü 2 kişi tarafından durduruldu. Otobüse binen şüpheliler kartlarının olmadığını ve ayaklarında sakatlık bulunduğu için yürüyemediklerini söyledi. Şüpheliler bir süre sonra otobüs içerisinde huzursuzluk çıkardıkları gerekçesiyle Şerbetçi tarafından ikaz edildi. Bunun üzerine şüpheliler Şerbetçi'ye bıçakla saldırmaya başladı. Şerbetçi'nin çekiçle karşılık vermesine karşın şüphelilerden biri yanında taşıdığı bıçakla Şerbetçi'yi kolundan yaraladı. Yolcuların polisi aradığını gören şüpheliler kaçmaya çalıştı. Şüphelilerden biri kapıdan çıkarken ayakkabısını kapıda bırakarak kaçtı.

Çekiçle karşılık vermediği takdirde saldırganların kendisini öldürebileceklerini belirten İbrahim Şerbetçi, şunları söyledi:

"Otobüsün önüne atladılar. Bende bu soğukta yürümesinler diye aldım. Sonra küfürler ederek bağırmaya başladılar. Biri bıçak çıkartıp bana saldırdı. Bende çekiçle karşılık verdim. Çekiç olmasa belkide beni öldüreceklerdi."

İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Şoför İbrahim Şerbetçi olay yerinden yapılan ilk müdale ardından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis, kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

İbrahim Şerbetçi ile röportaj

Otobüs içerisinden detay

Şerbetçi'nin ambulansa alınması

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Çeşme açıklarında lastik bottaki 62 göçmen yakalandı

SAHİL Güvenlik Komutanlığı tarafından Çeşme açıklarında lastik bot içerisindeki 62 göçmen yakalandı.

Dün saat 09.10'da İzmir Çeşme Karaabdullah Burnu kuzeyinde tespit edilen hareketli motorlu lastik bot içerisindeki 58 Suriye, 3 Kongo ve 1 Tunus olmak üzere toplam 62 kişilik göçmen grubu yakalanarak Çeşme Limanı'na getirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Lastik botun görüntüsü

-Lastik bottaki göçmenlerin görüntü

-Göçmenlerin tahliyesi

-Detaylar

Haber : İZMİR - ANKARA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================

Üzerinden suikast silahı çıkan saldırgan tutuklandı

BURSA'nın İnegöl İlçesi'nde dört gün önce silahlı saldırı olayına karıştığı iddiasıyla gözaltına alınan, üzerinden 'Glock' marka tabanca çıkan A.A. tutuklandı.

Olay, geçen 30 Ocak günü, Küçük Sanayi Sitesi Ağaç İşleri Bölümü 11. Sokak'ta meydana geldi. Yaya olarak giden 33 yaşındaki İ.Ö.'ye, yanına yaklaşan araçtaki aynı yaştaki A.A. tarafından tabancayla ateş açıldı. Saldırıdan yara almadan kurtulan İ.Ö. de yanındaki tabancayla karşılık verince A.A aracıyla olay yerinden uzaklaştı.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, A.A.'yı arkadaşı H.A. ile bir köftecide yemek yerken gözaltına aldı. A.A.'nın yapılan üst aramasında suikast silahı olarak bilinen Glock marka ruhsatsız silah, 2 şarjör, 31 mermi, 1 fişek ve 1 gram metamfetamin, H.A.'nın üzerinde ise, 1 adet 9 milimetre çapında el yapımı ruhsatsız silah ile 6 mermi ele geçirildi.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen A.A., çıkarıldığı mahkemece 'kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan' tutuklandı. Adliye çıkışı kendisini görüntüleyen gazetecilere "İyi çekin arslanlarım" diyen A.A. cezaevine konuldu.

H.A. ile saldırıya uğrayan İ.Ö. hakkında ise 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçundan işlem yapıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Tutuklanan saldırganın adliye çıkışı görüntüsü

-3 kişinin üzerinden çıkan ruhsatsız silahlar

-Mermiler ve uyuşturucu maddenin görüntüsü

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL-BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mersin'de

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yatırım bedeli 1 milyar 100 milyon lira olan aralarında Mersin Şehir Hastanesi'nin de olduğu 19 eserin açılışını yaptıklarını söyledi. Şehir Hastanelerinin ülkede yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, "Dertli olduğum aşık olduğum mutlaka gerçekleştirmemiz gereken bir projeden bahsediyorum. Bu yola çıktığımız zaman partimizi kurduğumuz zaman belediye başkanlığım döneminde dünyayı dolaşırken edindiğim bir proje. Ülkemize ne zaman kazandıracağız diye arkadaşlarımla hep hasbihal yapardık. Mersin'de bu gerçekleştirmenin memnuniyeti içindeyiz. Yozgat Şehir Hastanemiz fiilen hizmete girmiştir. Resmi açılışını ayrıca gidip gerçekleştireceğiz. Kısa bir süre içinde Isparta Şehir Hastanesi'ni açacağız. Sözleşmesi imzalanmış 21 hastanenin 3'ü 2 ay gibi kısa sürede açılacak. Sırada Adana, Kayseri, Ankara ve Manisa Şehir hastaneleri var. İçinde modern bakımı göreceksiniz. ve burada insan olduğunuzu hatırlayacaksınız. Devletim bana sahip çıkıyor diyeceksiniz. 5 yıldızlı konforda. 232 bin metrekare alan içinde 375 bin metrekarelik kapalı alana sahip bir tesis. 33 metrekarelik içinde banyosu tuvaleti olan hasta yatağı, refakatçi kanepesi, televizyonu, buzdolabı ve tıbbi cihazları olan 502 tek kişilik odalar var" dedi.

SAĞLAM GİDER SAKAT ÇIKARSINIZ

Türkiye'de 30 yıl önceki günlerin hatırlanmasını isteyen Erdoğan şunları söyledi:

"Ana muhalefetin başındaki zatın Sosyal Sigortalar Kurumu'nun başında olduğu günleri hatırlayın. Sağlıklı gidersiniz hastaneden ne yazık ki sakat çıkarsınız o günleri hatırlayın. Ne banyo ne tuvalet bunların olmadığı günleri hatırlıyorum. Çünkü bunların zihniyeti kirli. İşte buyurun hastane mi görmek istiyorsunuz. Gelin Mersin Şehir Hastanesi'ni görün. Git Yozgat'a onu gör. 81 vilayete git hepsini gör. 40 metrekarelik 252 çift kişilik oda, 65 metrekarelik 21 süit oda olmak üzere modern bir proje, toplam 1300 yatak var. 230 poliklinik olacak. Öyle kuyruklarda beklemeyeceksiniz. Kuyrukçu sisteme son veren hastanedir. Yaşı 40'ın üzerinde olanlar eski Türkiye'nin o dönemki hastanelerin kıt imkanlarını çok iyi bilir. Soruyorum o sisteme evet mi hayır mı? Bu sisteme evet mi hayır mı? Olay bu kadar basit. Hey gibi günler hastane bulsanız doktor bulamazdınız. Doktor bulsanız cihaz bulamazdınız. Doktor 5 ilaç yazsa 3'ü var 2'si yok. Bırakın tedavi olmayı sağlıklı gidersiniz hasta çıkarsınız."

NİSAN'DA SANDIK GELİYOR

Son 200 yılın çalkantılar ve kayıplarla geçtiğini belirten Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Bedel ödeyen hep millet olmuştur. Onlarca ülkenin olduğu coğrafyayı kaybederken bedel ödendi. Çanakkale'de Kurtuluş Savaşı'nda bedel ödendi. Cumhuriyet'in ilk kurulduğu emekleme döneminde hep bedel ödedik. Siyasi, ekonomik krizlerle sosyal çalkantılar yüzünden bedel ödedik. Bedel ödeye ödeye bir gerçeği gördük. Milletin hiçe sayıldığı, horlandığı dönemde hep hüsrana uğradık. 60'lı 70'li yıllara baktığımızda bu hakikati tüm çıplaklığıyla görebiliriz. Rahmetli Menderes ile arkadaşlarının ülkemizi getirdiği yere bakın 60 darbesinden sonra ülkemizin kendini bulduğu yere bakın. Bizi böldüler parçaladılar. 1980 darbesinin Türkiye'ye olan maliyetini hale ödüyoruz. Biz bu sıkıntılarla defalarca karşılaştık. Ülkenin seçilmiş hükümetini seçilmiş başbakanını seçilmiş milletvekillerini hiçe sayarak kendi çıkarlarını dayatmak isteyenlere karşı yıllarca mücadele ettik. 2007 yılındaki 367 garabetini ortaya sürenlerin kimler olduğunu biliyorsunuz. Ülkenin meşru hükümetini devirmek isteyenleri biliyorsunuz değil mi? Başaramayınca 17-25 Aralık FETÖ'yü devreye sokup emniyet yargı darbesi yapmak istediler ama başaramadılar. Bölücü terör örgütünü sahaya sürdüler. Pennsylvania ile Kandil'i birleştirip çukur söylemlerine başladılar. Ülkeyi ateşe kana boğmaya çalıştılar. Ama tüm bu süreçte milletimiz duruma el koydu, oyunlarını bozdular. 15 Temmuz'da ihanet şebekesi gökten F-16'larla yağdırdılar. Tanklarla toplarla modern silahlarla yağdırdılar. Ama başaramadılar. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte bu dört temel direkle yürüyeceğiz. Bu temel direk sarsılmayacak. Birbirimizi Allah için seveceğiz."

Anayasa değişikliğine de değinen Erdoğan, "Evet Nisan ayında sandık geliyor. Nisan ayında sandık geldiğinde sandıkta evet demeye hazır mıyız? Durmak yola devam"dedi. Erdoğan konuşmasının ardından beraberindeki Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlarla birlikte hastanenin açılış kurdelesini kesti. Erdoğan ve Yıldırım ile bakanlar ardından hastaneye gezdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Tören alanından görüntü

Hastanenin genel görüntüsü

Cumhurbaşkanı ve başbakan alana gelirken

Cumhurbaşkanı ve başbakan otururken

Cumhurbaşkanı Erdoğan engelli bir çocukla beraber otururken

Engelli çocuğun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sarılıp öpmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kalabalıkta bir vatandaşla konuşurken

Cumhurbaşkanı Erdoğan anı defterini imzalarken

Genel ve detay görüntüler

NOT AKTÜEL GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Haber : Ali Ekber ŞEN-Mustafa ERCAN-Yusuf BAŞTUĞ-İbrahim MAŞE-Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Başbakan Yıldırım Adana'da sandık yönetimleri toplantısına katıldı

BAŞBAKAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA ESPİRİLİ CEVAP

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Referandumdan evet çıkarsa rejim değişecek' açıklamasına esprili bir dille cevap vererek, "Doğru, bir rejim değişikliği var. Çünkü milletvekilleri Anayasa değişikliğinde gece gündüz çalıştılar. Her ilde değişik yemekler yiyor. Ne rejim kaldı, ne bir şey" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mersin'de katıldığı Şehir Hastanesi açılışının ardından Adana'ya geldi. Başbakan Yıldırım, Ak Parti Adana İl Başkanlığı'nın Adnan Menderes Spor Salonu'nda düzenlediği Sandık Yönetimleri Toplantısı'na, AB Bakanı ve Baş Müzakereci Ömer Çelik ve milletvekilleri ile birlikte katıldı.

Başbakan Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada Ak Parti'nin kurulduğu 2001 yılından bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile beraber yürüdüklerini hatırlatarak, bu süreçte karşılaştıkları zorluklardan bahsetti. Sözleri partililer tarafından sık sık tezahüratlarla kesilen Başbakan Binali Yıldırım şunları söyledi:

"Diyorlar ki 'ya bu anayasa değişikliğine ne gerek var? Bu anayasa değişikliğini ne yapacaksınız?' Onlar 2007'de anlamamışlar. 2011'de de anlamadılar. 2014'te de anlamadılar. 2015'te de anlamadılar. 2016'da hiç anlamadılar ama şimdi anlayacaklar. Bu yapılan değişiklik aslında 2007'deki değişiklik. Dolayısıyla eksik kalan işlerin tamamlanmasıdır. Ondan başka bir şey değil. Eğer siz cumhurbaşkanını doğrudan seçiyorsanız, görevi de, sorumluluğu da, yetkiyi de ona vereceksiniz. Hesabı da ondan soracaksınız. Yarın önünüze geldiği zaman ne diyeceğiz? Yetki verdim. Şunları yapacağım diye söz verdin niye yapamadın? E bana engel oldular. Anayasada engel var, sorumsuzluk var, itidal yetkisi yok. Olur mu öyle bir şey? Tabii ki olmaz. Nisanda yapacağımız halk oylaması 2020'de cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesinin gereği olan mecburi değişikliktir. Onun için bundan böyle. İşler gecikti. Mazeret arkasına sığınma yok."

15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Binali Yıldırım'a partililerin, 'Öl de ölelim, vur de vuralım' diye slogan atması üzerine, "Bizim görevimiz yaşatmak. Öldürmek bizim işimiz değil. Biz Adalet ve Kalkınma Partisiyiz. Ak Partiyiz. Ak Parti'ye yakışan yaşatmaktır, ama alçaklık varsa haddini de bildirecektir" dedi.

OYLARI ÇALDIRMAYIN

Binali Yıldırım, Adana'nın yarım kalmış metrosunun tamamlanması için söz veren Binali Yıldırım, referandumda destek istedi, "Adana'da 4 bin 415 sandık var. 1.5 milyona yakın seçmen var. Sandık deyip geçmeyelim. Seçim, sandıkta kazanılır. Seçim sandıkta kaybedilir. Siz sandık yöneticileri olarak vatandaşlarımızı hemşerilerimizin verdiği oyların çalınmaması için gereken dikkati göstereceksiniz tamam mı? Dikkatli olacağız gözümüz gibi sandıklara bakacağız."

REJİM DEĞİŞİKLİĞİ VAR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Referandumdan evet çıkarsa, rejim değişecek' açıklamasına da esprili bir dille cevap veren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Doğru, bir rejim değişikliği var, çünkü milletvekilleri anayasa değişikliğinde gece gündüz çalıştılar. Her ilde değişik yemekler yiyor. Ne rejim kaldı, ne bir şey. Adana kebabı yiye yiye rejim de bozuldu, her şey bozuldu. 'Bu bir dayatmadır' diyorlar. Be kardeşim. Gözüm. Kemal bey. 1 ay boyunca bu vekiller gece demedi, gündüz demedi. Mecliste çalıştılar. Ne söyleyeceklerse hepsini söylediler. Bizim Mustafa Elitaş tıraş olmaya bile vakit bulamadı. Sakallı. Hala anlamadınız mı? Bunun neresi dayatma? Milletin vekilleri görüştü, kararını verdi. Siz, milletin vekillerinin verdiği kararı tanımazsanız, millet sizi tanır mı? Tanımaz değil mi? Bu da evet. Şimdi, önümüzde 2 ayımız var. 2 ay boş durmak yok. Sokak sokak dolaşacağız. Her hemşehrimizin kapısını çalacağız. Gerçekleri anlatacağız. Var mısınız? Milletin kafasını karıştıranlar, Türkiye'nin hızını kesenler, Türkiye'nin geleceğini geciktirenler, aydınlık yarınlarına engel olanlara hesap sormaya var mısınız? Bu millet o kadar şeye evet dedi ki sayıyorum. En son Türkiye'yi karanlığa gömmek isteyen alçak FETÖ hainlerine dur diyen, demokrasiye evet diyen de sizsiniz. Allah sizden razı olsun. 15 temmuz gecesi, darbeye dur dediniz. Aydınlığa, demokrasiye evet dediniz. İşte bizim hedefimiz böyle bir milletin, şanlı milletin önünü açmak, önündeki engelleri kaldırmaktır.ö Başbakan Yıldırım konuşmasının ardından Muaythai sporu yapan sporcularla birlikte boks eldiveni takarak poz verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Üzerlerinde 'Evet' yazılı kadındlar

Salondaki partililerden görüntü

Başbakan Binali Yıldırım'ın salonda partilileri selamlaması

Başbakan Binali Yıldırım'ın partili bir kadınla tokalaşması

Başbakan Binali Yıldırım'ın bir partalinin çocuğunu kucağına alıp sevmesi

Başbakan Binali Yıldırım'ın Avru Şampiyonu olan Muaythai Milli Tamı'nı tebrik etmesi

Muaythai Milli Takım Antrenörü Hakan Şahade'nin, Başbakan Binali Yıldırım'ın eline boks eldiveni giydirmesi

Başbakan Binali Yıldırım'ın Avrupa Şampiyonluk kupasını kaldırması

Başbakan Binali Yıldırım ve AB Bakanı Ömer Çelik'in Muaythai Milli Takımı ile fotoğraf çektirmesi

Haber-Kamera: Murat KİBRİTOĞLU-Salih ÜÇTEPE/ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================

Kurtulmuş: Sayın Kılıçdaroğlu'nun itiraz etmesi normaldir

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ak Parti Ordu İl Teşkilatı tarafından Kültür Sanat Merkezi Salonu'nda düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Partililere Cumhurbaşkanlığı sistemini anlatan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, referandum içinde çok çalışmalarını istedi. Cumhurbaşkanlığı sistemine itiraz eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Kurtulmuş, mecliste ki kavgalı bütçe görüşmelerini de hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bütçeyi Cumhurbaşkanı'nın yapacağını söyledi. Bütçe görüşmelerine ilişkin yaptığı bir araştırmayı da anlatan Numan Kurtulmuş, "Bütçeyi cumhurbaşkanı yapacak, belirleyecek meclise gönderecek. Bu da çok itiraz edilen hususlardan bir tanesi. Meclisin en keyifli görüşmeleri Plan Bütçe görüşmeleridir. Hem komisyondaki görüşmelerdir, zaman zaman maalesef boks maçlarıda olmuyor değil orada. Ama sonuçta Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri keyifli oluyor. Bir araştırma yapmıştım 22 yıllık süre içerisinde bu sistemle meclise gelen bütçelerin değişme oranı sadece yüzde birdir. Rakamsal olarak söylüyorum 22 yıl toplamında. Parlamentoda kimin çoğunluğu varsa, o çoğunluğu getirir. Gruptan, komisyondan, genel kuruldanda çıkarır bütçeyi onaylatır devam eder. Seçilmiş yürütmenin başı olarak, yürütmenin başındaki tek kişi olarakta Cumhurbaşkanı bu sefer meclise gönderecek, bütçenin tamamından sorumlu olacakö dedi.

FESİH DİYE BİR ŞEY YOK

CHPliler tarafından itiraz edilen bazı maddelere de değinen Numan Kurtulmuş, "Çok itiraz ettikleri maddelerden birisi 'Efendim Cumhurbaşkanı tek başına meclisi fesh edecek.' Fesih diye bir şey yok. Kaldı ki bu CHP'li arkadaşlarımız, başta sayın genel başkanları olmak üzere ömrü hayatlarında hiç iktidar olmayı akıllarından geçirmedikleri için, hele hele hiçbir şekilde milletin kendilerini Cumhurbaşkanlığı sisteminde, seçip o koltuklara oturtturmayacağını bildikleri için, hep zannediyorlar ki kendilerinden olmayacak. AK Parti'ye göre hesap ediyorlar. Mevcut durumu bir kenara bırakın, Cumhurbaşkanı seçilir. Bu araya darbeciler girmesin diye konulmuş bir maddedirö şeklinde konuştu.

SAYIN KILIÇDAROĞLU BUNLARI SÖYLÜYORDA, GARİBE BİRAZDA HAK VERMEK LAZIM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine tepki gösteren Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin de yeni sistemde aynı günde yapılacağını belirterek şöyle konuştu:

"CHP'lilerin anlamadığı taraf şu; hangi Cumhurbaşkanı? Cumhurbaşkanı seçilmişsin, 'Meclis yenilensin' dediği gün kendin de seçime gidiyorsun. Cumhurbaşkanlığı seçimi de yenileniyor, kim öle kim kala. Halkın kimi seçeceğini nereden biliyorsun? Kim oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğundan kalkar. CHP'liler hiç o koltuğa oturacak kadar düşünmedikleri için onlar kolay kalkacaklarını düşünüyorlar. Bir sabah kalkacak cumhurbaşkanının kafası kızacak 'Ben bu meclisi kapatıyorum seçime gidiyorum' diyecek. Var mı böyle bir şey? Devleti yöneten insanlar böyle sorumsuz davranır mı? Olaki bir kriz ve kaos olması kaçınılmaz bir noktaya gelirse millete gidersin. 'Kimi Cumhurbaşkanı, kimleri milletvekili görmek istiyorsun' dersin. Yeni sistem inşallah darbecilere fırsat vermeyecek bir husustur. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri aynı gün yapılacak. Burada birazda siyaset yapayım. Sayın Kılıçdaroğlu bunları söylüyor ediyorda, garibe biraz da hak vermek lazım. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi aynı gün olacak. Cumhurbaşkanlığına aday olabilir mi? Olamaz, parti genel başkanı olmasına rağmen olamaz. Olsa kaybedecek, kaybedeceği bir seçime giremez. Aday olsa aynı gün milletvekilliği seçimi var. Milletvekilliğine de olamaz bu sefer bırakın Cumhurbaşkanlığını, partiyi bile kaybedecek. O'nun için sayın Kılıçdaroğlu'nun bunlara itiraz etmesi normaldir.ö

Numan Kurtulmuş, fındık için lisanslı depoculuğun getirileceğini de tekrarlayarak, fındık fiyatının 12 TL civarında olduğunu da sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Numan Kurtulmuş'un konuşması

-Toplantıdan detay görüntü

Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Bakan Çelik: DÜnya nüfusunun yarısı açlıkla karşı karşıya gelecek

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, açılış törenlerinin ardından IPARD, Kırsal Kalkınma ve DAP Yatırımları Hibe Programları ve tarım ortak akıl toplantısına katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, dünya genelinde tarım alanlarının azaldığını gelecek dönemde dünya nüfusunun yarısının açlıkla karşı karşıya geleceğini belirterek, "Bu nedenle önümüzde gıda, su savaşları, tarımla ilgili, karnını doyurma, geçimini temin etmeyle ilgili savaşlar var diyoruz. 2050 yılına kadar tarımsal hasılayı yüzde 60 arttırmak durumundasınız, bu savaşları, göçleri istemiyorsanız" dedi.

Başlattıkları Milli Tarım Projesi'ni anlatan Bakan Çelik, "Tarımın geldiği noktayı yeterli görmek mümkün değil. Geçen yıldan bu yana nüfusumuz bir milyon arttı. Çevrede başı sıkışan herkes bize koşuyor. Vatanımızın, bayrağımızın kıymetini bilelim, bizim gidecek hiçbir yerimiz yok. Onun için vatanımızın kıymetini biliyoruz ve gençlerimize de söylenmesi gereken tavsiyeleri iletiyoruz" dedi.

Tarımın dünya ve açısından da Türkiye açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, dünya genelinde tarım arazilerinin sürekli azaldığını, olumsuz bir gidişatın olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"2050 yılında gerekli önlemleri almazsak, dünyadaki insanlar gerekli önlemleri almazlarsa bu gidişatta verimde yüzde 15-20 azalma olacak. Zaten dünyada 1 milyar aç, 1 milyar da yoksul insan var. 7 milyar nüfusun 2 milyarı aç ve yoksul. Gerekli önlemleri almazsak çok daha vahim bir durumla karşı karşıya olacağız. Gelecek dönemde dünya nüfusunun yarısı açlıkla karşı karşıya gelecek. Bu nedenle önümüzde gıda, su savaşları, tarımla ilgili, karnını doyurma, geçimini temin etmeyle ilgili savaşlar var diyoruz. Bu savaşları, göçleri istemiyorsanız. 2050 yılına kadar tarımsal hasılayı yüzde 60 arttırmak durumundasınız."

Van'da 696 büyükbaş hayvan, bin 920 küçükbaş hayvan hibe ettiklerini belirten Çelik, amaçlarının vatandaşların tarıma olan ilgisini arttırmak olduğunu söyledi. Üreticilerin devletin desteğini direk alabileceğini, birlik başkanlarının bu konudaki taleplerini kendilerine iletmesi gerektiğini belirterek, "STK'larla birlikte yürümek istiyoruz. Ahırda, güçlükle işini yapan, hayvanlarla uğraşanların destekleri direk kendisinin alması gerekiyor. Ette, sütte bir çok tartışmalar oluyor. Çünkü, birilerinin dengesi bozuluyor. Tabi ki dengeler bozulacak. Kim terliyorsa, teri tarlada çamura bulaşıyorsa, eli nasır oluyorsa onlarla biz tarımı büyütebiliriz. Başka türlü büyütemeyiz. Cumhuriyet tarihi boyunca Et Süt Kurumu ilk kez revülasyon yaptı, süt fiyatlarını 70 kuruşa kadar düşürdüler. TMO lisanslı depoculuğu yaygınlaştırıyor. Ürünler sağlıklı depolarda saklanacak. İşletme bazlı danışmanlık hizmeti getirdik. Her işletmenin bir sorumlusu var. Onun işi Van'daki işletmelerdeki gelişmeleri takip etmek ve Ankara'daki Van masasına göndermek olacak. Burada veriler değerlendirilerek düzenli olarak takip edilecek" diye konuştu.

90 MİLYON LİRALIK TOHUM İTHAL EDİLDİ

Bakan Çelik, 90 milyon liralık tohum ithal ettiklerini, bundan sonra tohum ithalatını ortadan kaldıracak, ülkeye yetecek sebze, meyve ve hububat tohumunu üretecek sistemi hayata geçireceklerini de belirterek, TİGEM aracılığıyla hayvan ihtiyacının ülke içindeki üreticilerden karşılanmasına yönelik projelerin uygulanacağını söyledi.

OVALAR TARIMSAL SİT ALANI OLACAK

Tarım arazilerini kaybetmemek için 141 ovanın tarımsal SİT alanı ilan edildiğini anlatan Çelik, "Bu 300'e ulaşacak. Bu ovalar tarımsal SİT alanı olacak. Buralara kesinlikle çivi dahi çakılmayacak. Çaktırmazsak çocukların sofrasına ekmek gelir. Bursa ovasına baktığınızda şeftali bahçelerinin kalmadığını görürsünüz. Osmanlı gitmiş kenti Uludağ'ın eteklerine yerleştirmiş. Bizde getirdik şehrin ovasına yerleştirdik. Şu şekilde nesillerimizin geleceğini karartacak yaklaşımın son derece yanlış olduğu anlayışıyla ovalarımızı tarımsal sit alanı ilan ettik" dedi.

MUTLAKA TARIM SİGORTASI YAPTIRIN

Tarımda yüzde 15 arasında sigortalılık olduğunu, yüzde 85 tarım alanlarının sigortalı olmadığını anlatan Bakan Çelik, "Sigortanın yarısını biz karşılıyoruz. Mutlaka tarım sigortası yapılmalı. Afet olduğunda, tarım arazileri zarar gördüğünde ya da bir sıkıntı olduğunda bunu Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) karşılayacak. 'Sigortanı yaptır zaiyatın bedelini TARSİM ödesin' diyoruz. 60 dönüm yerde kuraklık olursa, verim alınmazsa 330 lira pirim ödüyorsunuz, 10 bin lira geri alıyorsunuz" dedi.

Çelik, tarım ürünlerine pazar bulmak amacıyla iş forumlarına başlatarak dünyaya açılmaya karar verdiklerini de bildirerek, İran, Gürcistan, Ukrayna ve Çek Cumhuriyeti'nde bu alanda toplantılar yaptıklarını söyledi. Çin'e varıncaya kadar ülkelerle bir araya gelerek tarımda ihracatı arttıracaklarını belirten Bakan Çelik, toprağın sağlıklı olması için çok büyük çaba gösterdiklerini anlattı.

Toprağın suyla, gübreyle bulaşması için yoğun çalışmalar yürüttüklerini belirten Bakan Çelik, "Milli Tarım Projesi'nin ayaklarından biri de bitkisel üretim. Türkiye'yi 941 havzaya böldük. Bu havzalarda toprak analizleri yapıyoruz. Toprağın hangi gübreye ihtiyaç duyduğunu belirliyoruz ve bunu üreticilere iletiyoruz. Çiftçilerimizin zaman kaybına tahammülü yok. Yeşil masalara iletilen sorunlar çözülmüyorsa biz o müdürleri o masalarda tutmayacağız."

Hayvancılık konusunda Van'ın mera yetiştiriciliği destekleme bölgesinde yer aldığını, 200'e kadar damızlık hayvanın üçte birini bakanlıkça karşıladıklarını belirten Çelik, üreticilere besledikleri hayvan sayısına oranla mera tahsisi gerçekleştirdiklerini söyledi. Yılda 400 bin buzağının öldüğünü, buna karşılık 500 bin hayvan ithal ettiklerini belirten Çelik, buzağı ölümlerinin önlenmesiyle hayvan ithal etmek zorunda kalmayacaklarını söyledi. Buzağıların gerekli aşılarını yaparak, 4 ay besleyen üreticilere 750 lira destek verdiklerini belirten Çelik, dışarıdaki üreticiyi değil, Van'da üretim yapan çiftçiyi destekleyen bir anlayışı hakim kılacaklarını söyledi. Çiğ süt satışıyla ilgili tartışmalarla ilgili de konuşan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Köylerdeki sütlerle ilgili sorun yok. Bunlar, bizim gündemimizde olan bir şey değil. Bir işletme süt üretiyor ve bunu çiğ olarak satmak istiyorsa, bu işletmeler ari işletme olarak değerlendiriyoruz. Ürünü markette çiğ olarak sat. Markete verirken çiğ sütü satabilesin. Vatandaş markete geldiğinde, sütün ne zaman, nerede sağıldığını, sağlık koşullarına uygun üretildiğini görecek ve süt daha hızlı satılacak. Bunun Ayşe teyzenin sütüyle ne alakası var. Brucella, tüberküloz hastalıkları insanlara bulaşıyor. Nasıl engelleyeceğiz bunu. Sütümüzün sağlıklı olmasını istiyoruz. Bakteri sayısı yüz binin altında olması gerekiyor. İşletmelerin çiğ sütü daha fazla satmalarını sağlamak için uğraşırken adam çıktı bunları dikkate almadı, 'Ayşe teyzenin sütünü sattırmayacaksınız' diyor. Ne alakası var. Bu kadar sağlıklı doğru yaklaşımları çarpıtma gayreti içinde olanlar var. Kırsal boşalıyor, köyler boşalıyor. Kırsalın boşalmasını engellemek amacıyla kırsal kalkınma projelerimiz var." Yapılan konuşmaların ardından Bakan Çelik, çiftçi ve üreticilerin sorunlarını dinledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Bakan Çelik'in gelişi

-Çelik'in konuşması

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Gülay KUYUCU-Murat ÇAĞLAR/VAN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

O astsubay şehitliğe nakledildi

FETÖ/PDY'nin darbe girişimi sırasında Ankara'da yaşamını yitiren, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmayan, ancak yapılan araştırmalar sonucu gerçek ortaya çıkınca ailesine 'Şehadet Belgesi' verilen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli 31 yaşındaki Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın cenazesi, memleketi Muğla'daki mezarlıktan alınarak, askeri törenle Garnizon Şehitliği'nde toprağa verildi. Oğlunun tabutuna sarılan anne Bilsen Dağdaş, "Ne olur bırakın beni yavrumla konuşayım" diyerek gözyaşı döktü.

15 Temmuz'daki darbe girişiminden 4 gün önce Erzincan'dan Ankara'ya Kara Harp Okulu Bando Bölük Komutanlığı'na tayin edilen bekar Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş, kiraladığı bir eve yerleşti. Dağdaş, darbe girişimi gecesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın sokağa çıkması çağrısı üzerine sivil kıyafetle Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Astsubay Dağdaş, burada başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi. Dağdaş'ın Muğla'da oturan ailesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk etapta oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen işçi emeklisi anne Bilsen Dağdaş, listede adını bulamayınca bu kez hastanelerin yolunu tuttu. 6 gün oğlunu arayan anne, son çare olarak istemeyerek de olsa Ankara Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliksiz cenazeler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. Darbe girişiminden 8 gün sonra adli tıp kurumundaki görevlilerin kendisini aramasıyla acı haberi alan anne Dağdaş, oğlunun cenazesine ulaştı. Ancak Dağdaş, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmadı. Dağdaş, memleketi Muğla'da toprağa verildi.

VATAN HAİNİ SANILDI

Astsubay Dağdaş'ın annesi Bilsen Dağdaş, oğlunun darbeci askerler tarafından öldürdüğünü söyleyerek 'şehit' sayılmasını istedi. Şehitlik verilmesini beklediği oğlunun tören yapılmadan mezarlıkta kılınan cenaze namazıyla toprağa verildiğini, camide mevlit okutma isteklerinin de kabul edilmediğini söyleyen anne Bilsen Dağdaş'ın isyanı, ulusal ve yerel basında yer aldı. Bilsen Dağdaş, oğlunun şehit sayılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na da başvurdu. Savcılık, soruşturmanın ardından Dağdaş'ın FETÖ'cü askerler tarafından şehit edildiğini duyurdu.

Gelişmelerin ardından Muğla Valisi Amir Çiçek, bir süre önce beraberindeki bir heyetle acılı anne Bilsen Dağdaş'ı evinde ziyaret etti. Vali Çiçek, anne Bilsen Dağdaş'a Şehadet Belgesi takdim etti. İl Müftüsü Abdurrahman Koçak, şehit için evde dua okudu.

ASKERİ TÖREN YAPILDI

Son olarak şehit asker Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş için bugün askeri tören düzenlendi. Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'deki mezarlığa defnedilen Dağdaş'ın cenazesi, buradan alınarak cenaze aracıyla Kurşunlu Camii'ne getirildi. Muğla Valisi Amir Çiçek, AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, CHP Muğla milletvekilleri Akın Üstündağ, Nurettin Demir, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Osman Gürün, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, Muğla İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Özfidan, Muğla İl Emniyet Müdür Vekili Adnan Karayel, Marmaris Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanı Albay Oğuz Bavbek, ilçe belediye başkanları, askeri erkan, emniyet mensupları, şehidin yakınları ile yüzlerce kişi törene katıldı.

ANNENİN SÖZLERİ YÜREK DAĞLADI

Tören alanına gelen anne Bilsen Dağdaş, oğlunun tabutuna sarılarak, "Ne olur bırakın beni yavrumla konuşayım. Anneciğim sen bana böyle söz vermemiştin. Hani beni bırakmayacaktın" diyerek ağlaması yürekleri dağladı. Anne Dağdaş'ı teselli etmeye çalışan kadın astsubay da duygusal anlar yaşadı.

CUMHURBAŞKANI'NA ÇAĞRI

Gazetecilere açıklamalarda bulunan anne Dağdaş, "Rabbime şükür her şeyi ortaya çıktı. Çok mutluyum ve gururluyum. Oğlum kahramanlar gibi çatıştı. Vatanı ve milleti için şehit oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesimi duyuruyorum. 6 aydır ağlıyorum. Rica ediyorum bunları assınlar. Çocuğumun bir sürü hayalleri vardı. Vatanı için şehit düştü. Bunlardan bıktık artık. Gencecik evlatlarımız şehit düşüyor" dedi.

İl Müftüsü Abdurrahman Koçak, cuma namazına müteakip cenaze namazını kıldırdı. Ardından Dağdaş'ın cenazesi, Aksaz Deniz Üst Komutanlığı himayesinde mesai arkadaşları tarafından oluşturulan bando takımının çaldığı cenaze marşıyla, cenaze aracına alındı. Dağdaş'ın cenazesi, Garnizon Şehitliği'ne götürüldü. Daşdaş'ın cenazesi saygı atışının yapılmasının ardından toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ziya İlhan Dağdaş'ın tabutundan görüntü

Anne Bilsen Dağdaş'ın oğlunun tabutuna sarılıp ağıt yakması

Anne Bilsen Dağdaş ile rütbeli kadın askerin ağlaması

Cenaze namazı

Cenazenin omuzlara alınıp askeri bando eşliğinde götürülmesi

Ziya İlhan Dağdaş'ın naşının cenaze aracına konulması

Cenaze aracına saygı duruşu

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Zonguldak'ta 17 sanıklı FETÖ davası başladı

ZONGULDAK'ta, FETÖPDY soruşturması kapsamında haklarında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla dava açılan 11'i tutuklu, 17 sanığın yargılanmasına başlandı.

Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya çeşitli illerdeki cezaevinde bulunan 11'i tutuklu, 17 sanık katıldı. 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 15 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Yaklaşık 12 saat süren duruşma, sanık avukatlarının savunmalarını yapmaları için ertelendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Cezaevi aracının gelmesi

-Sanıkların cezaevi aracından inip adliyeye girmeleri

-Polisin önlem alması

-Adliye binası

Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

04.02.2017 - Haber Kodu : 170204002

==============================

Cumhurbaşkanı'na hakaret ve terörü övmekten tutuklandı

ŞANLIURFA'nın Birecik İlçesi'de, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ve terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan A.A. tutuklandı.

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Bağlarbaşı Mahallesi'de yaşayan A.A.'yı sosyal paylaşım sitesi hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret ve terör örgütü PKK'yı övdüğü öne sürülen paylaşımları nedeniyle gözaltına aldı. Jandarma Komutanlığı'nda ifadesi alınan A.A., adliyeye sevk edildi. A.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Gözaltındaki şüpheli

Şüphelinin adliyeye götürülmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

03.02.2017 - Haber Kodu : 170203163

==============================

Okluk Koyu'ndaki şantiye çevrecileri tedirgin etti

TÜRKİYE'nin 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaz tatillerini geçirdiği, bir süre önce yıkılan Muğla Marmaris Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanlığı konutunun yerine yapılması planlanan görkemli konukevi için şantiyeler kuruldu. Marmaris Çevrecileri Derneği Başkanı Ahmet Kutengin, Okluk Koyu'nda yatırıma karşı olmadıklarını, ancak şantiyenin büyüklüğünün kendilerini ürküttüğünü belirtip, doğaya zarar verilmesi halinde karşısında olacaklarını söyledi.

8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaz tatillerini geçirdiği Okluk Koyu'ndaki dört oda, bir salondan oluşan 230 metrekarelik konut, bir süre önce yıkıldı. Yıkılan Cumhurbaşkanlığı konutunun yerine lüks ve görkemli bir konukevi yapılması için 2017 yatırım programına ödenek konuldu. Okluk Koyu'ndaki Özal'ın küçük kır evinin yerine, 400 çalışanı olan dev bir kompleks yapılacak olması, Gökova'da geri dönüşü olmayacak bir talana neden olacağı gerekçesiyle çevreciler ve Özal ile çalışanların tepkilerine neden oldu. Tepkiler sürerken konukevi yapımı için bölgeye şantiyeler kuruldu.

Konuyla ilgili DHA muhabirine açıklamalarda bulunan Marmaris Çevrecileri Derneği Başkanı Ahmet Kutengin, Okluk Koyu'nda yatırıma karşı olmadıklarını, ancak bunun doğaya tahribat verici bir hal alması durumunda karşısında olacaklarını söyledi. Okluk Koyu'na yapılmak istenen konukevi çalışmalarını uzaktan da olsa yerinde incelediklerine belirten Kutengin, "Dernek olarak neler olup bittiğini sonuna kadar izleyip, takipçisi olacağız. Burada yapılacak bir tesisin doğaya zarar vermeden yapılıp, devlet erkanı ya da yabancı misafirlerin buraya gelip Marmaris'i tanıyacak olmalarından şikayetçi değiliz. Çevreci olarak endişemiz, alana kurulan şantiyenin büyüklüğünden çıkarım yaparak tesisin büyüklüğü ve doğaya vereceği zarardır. Bu bağlamda inşaat sona erene kadar izin verildiği ölçüde burayı takibe alacağız. Şu an bile hem karadan hem de denizden nöbetçiler konulduğu için fazla yanaşamıyoruz. Ama çalışan makineleri ve şantiye binalarını gördük. Şimdiden ürktük. Dileğimiz buranın doğasına yakışan bir konut yapılmasıdır" dedi.

Kutengin, Cumhurbaşkanlığı konutunun yerine yapılacak konukevinin haricinde civarına milletvekilleri ve bakanlar için de konuk evleri ve lojmanlar yapılacağı iddiasının ortalıkta konuşulduğunu, bu konunda takipçisi olacaklarını da kaydetti.

OKULUK KOYUNUN GEÇMİŞİ

Özal'ın dört sene yaz çalışmalarını sürdürdüğü ve vefatının ardından boş kalan konutu, yıllarca Okluk Muhafız Takım Komutanlığı koruma altında tuttu. Konut, dönemin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ve Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitçotakis'in yanı sıra İsveç, İtalya ve Rusya başbakanları ile Norveç ve İngiltere dışişleri bakanları gibi pek çok devlet adamını ağırladı. Konut, Özal'dan sonraki Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan tarafından kullanılmadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Okluk Koyu'ndaki yıkılan Cumhurbaşkanlığı konutu alanından görüntü

-Konut alanının havadan arşiv görüntüsü

-Okluk Koyu'na konukevi yapılması için kurulan şantiyeden görüntü

-Okluk Koyu'ndaki şantiyede çalışanlardan ve kepçelerin çalışmasından görüntü

-Marmaris Çevrecileri Derneği Başkanı Ahmet Kutengin ile röp.

Haber-Kamera: Doğuş Esat BERME / MARMARİS (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Gaziantep'te polisten motosiklet operasyonu

GAZİANTEP'te 300 polisin katılıyla motosikletlere yönelik operasyon yapıldı.

Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli 300 polisin katılımıyla dün akşam saatlerinde motosikletli şüpheli kişilere yönelik operasyon düzenlendi. Cadde ve sokaklarda ring halinde yapılan operasyonda çok sayıda motosikleti durduran polisler, sürücülerinin kimliğini kontrol etti, üst aramasını yaptı. Durdurulan bir motosiklet sürücüsünün üzerinden 3 bıçak çıktı. Bıçaklara el koyan polis, ismi öğrenilemeyen sürü hakkında yasal işlem yaptı. Operasyonda yapılan kontrolde evrakları eksik olan 10 motosiklet, çekicilerle otoparka götürüldü. Bölgede oturanlar uygulamadan memnun olduğunu ifade ederken, yetkililer operasyonların süreceğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Polis ekiplerinin operasyonu

Güvenlik önlemi

Durdurulan motosikletler

Üst araması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-Ahmet SOYDOĞAN/GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Madenciler 'Beyaz Melekler' kurtarma ekibi kurdu

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'de faaliyet gösteren Maden İşçileri Yardımlaşma Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği, maden kazalarının yanında deprem, sel gibi afetlere müdahale için maden işçilerinden oluşan arama kurtarma ekibi kurdu. 'Beyaz melekler' adıyla kurulan ekibin tanıtımı yapıldı.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi'nde gerçekleştirilen tanıtım törenine Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Alaplı Kaymakamı Saim Eskioğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası yöneticileri, siyasi parti temsilcileri ve maden işçileri katıldı.

Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, madencilerin arama kurtarma görevini en iyi şekilde yaptıklarını 1999 depreminde gösterdiğini belirterek, "Biziim aklımıza 'Beyaz Melekler' deyince sağlık personelimiz aklımıza gelir. Kim düşünürdü yerin altından çıkan, kömürün renginin siyah olmasına nazire yaparcasına beyaz elbiselerle ve beyaz ismini alarak kurtarma faaliyeti yapacak bir dernek ve onun üyeleri olsun. İşte bu dernek kurulmuş ve faaliyetlerini devam ettiriyor" dedi.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu da,"1999'da Gölcük merkezli o büyük depremde, madencilerimiz elinde sefertası, kaskıyla günlük işine gidip gelen bir meslek erbabı olmadıklarını, aynı zamanda insan hayatını kurtarma gibi bir sorumluluğun içinde olduklarını ispatladılar. Daha sonra Van depremi ve diğer depremler, ayrıca Türkiye'nin her tarafında yeraltında meydana gelen kazalarda ilk müracaat edilen müesseselerden biri TTK'nın kurtarma ekibi oldu. Birçok canın kurtarılmasına vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Bugün yapılan proje bunların devamı mahiyetinde. İnşallah daha organize şekilde bu kurtarma çalışmaları devam edecek" dedi.

Maden İşçileri Yardımlaşma Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Muhammet Akyüz, İçişleri Bakanlığı destekli projeyi hayata geçirdikleri için sevinçli olduklarını vurguladı. Akyüz, TTK bünyesindeki tahlisiye ekibinin bir benzeri olan 'Beyaz Melekler' arama kurtarma ekibinde 300 madencinin yer aldığını söyledi. Madencilerin kurtarma işlerinde çok iyi olduğunun dünya üzerinde kanıtlandığını ve bu konuda iddialı olduklarını ifade eden Akyüz, şöyle konuştu:

"Derneğimiz 2012 yılında 12 kişiyle kuruldu. Şu anda mevcudumuz 300 kişiye ulaştı. Bunların hepsi maden işçisidir. Madenci dünyanın en ağır işini yapan kişidir. Normalde, dünyadaki felaketlerin hepsini görmüş bir insan madencinin bir gününe eşittir. Çünkü madenciler, ekmeği için doğa şartlarını zorlayan, doğayla savaşan insanlardır. Projemizin adı 'Beyaz Melekler.' Neden Beyaz Melekler. Bu adı, TTK tahlisiye ekibi 1999 depreminde halkın malını, canını, cenazelerini kurtarmak için çalıştığı dönemde halk takmıştır. Önümüzde büyük İstanbul depremi olabileceği yönünde açıklamalar yapılıyor. Şu anda TTK'da 9 bin işçi var. İstanbul'u kurtarmak için bu sayı yeterli değildir. Bu sayıyı on bin, yirmi bin, otuz bine çoğaltmak gerekir. İnşallah böyle bir felakete maruz kalmayız, bu işçilere muhtaç olmayız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Protokol üyeleri

-Arama kurtarma ekibinin sergilediği malzemeler

-Dernek Başkanı Muhammet Akyüz'ün konuşması

-İşadamı Fatih Tanış'ın konuşması

-Kaymakam Nazım Madenoğlu'nun konuşması

-Faruk Çaturoğlu'nun konuşması

-Dosya adı: ergbeyazmelekler

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Fatih Ürek'ten, Uludağ'da Winterfest konseri

KIŞ turizminin en önemli merkezlerinden Uludağ'da, düzelenen Winterfest etkinlikleri kapsamında Fatih Ürek, konser verdi.

Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ'da düzenlenen Winterfest, tüm hızıyla devam ediyor. Yüzlerce tatilci ve üniversite öğrencisinin katılım sağladığı festivalde, Fatih Ürek sahneye çıktı. Yaklaşık 3 saat sahnede kalan Ürek, kendisini dinleyen yüzlerce hayranına romantik ve coşkulu şarkılar söyledi. Fatih Ürek, şarkı aralarında espiriler yaptı. Ürek, yaptığı dans şovları ile de, hayranlarından büyük alkış aldı. Winterfest organizasyonu kapsamında, Ece Seçkin ile Ozan Doğulu, hayranlarının karısına çıkacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Fatih Ürek'in canlı performansından görüntü

-Seyircilerinden görüntü

-Fatih Ürek'in seyirci ile konuşması ve dans etmesi

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title