Dha Yurt Bülteni - 1
1)BAŞBAKAN YILDIRIM,'YOLLARI BÖLERİZ, TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ'BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Kastamonu'da restorasyonu tamamlanan Nasrullah Camii'nin açılışını yaptı.
1)BAŞBAKAN YILDIRIM,'YOLLARI BÖLERİZ, TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ'
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Kastamonu'da restorasyonu tamamlanan Nasrullah Camii'nin açılışını yaptı. Otobüsün üzerinde cami önündeki meydanda toplanan kalabalığa hitap eden Başbakan Yıldırım, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli'nin açılışını yaparak 130 yıllık hayali gerçekleştirdiklerini söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hizmet; bizim işimiz. Biz mazeret değil, iş üreterek bugünlere geldik. 14 yıl boyunca Türkiye sevdalısı Cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ile beraber Türkiye'yi baştan başa bölünmüş yollarla donattık. 14 yıl yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Havayolunu halkın yolu yaptık. Kastamonu'da havaalanı var mıydı? Yoktu. Laf üstüne laf koyan değil taş üstüne taş koyanlardanız. Millet herkese bir görev veriyor. Millet görevleri dağıtmakta çok ustadır. Kimin iş yapacağını, kimin laf yapacağnı biliyor. Muhalefete laf yapması için AK Parti'ye iş yapması için görev veriyor. Biz de sizden aldığımız güçle memleketin her tarafında hizmetleri yapa yapa bugünlere geldik."
'YOLLARI BÖLERİZ, TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ'
Başbakan Yıldırım, "Yolları böleriz, lokmamızı da böleriz, ama Türkiye'yi böldürtmeyiz. Bu ülkenin bir karış toprağına, bir vatandaşına zarar verecek kim olursa olsun bunun da gereğini yaparız. Her şey daha güzel olacak. Ülkemize içeride dışarıda zarar vermeye çalışan bu terör örgütleri, onların sırtını sıvazlayanlar şunu iyi bilsinler ki; Eğer 15 Temmuz'dan ders almadıysanız, daha da beterini karşılarsınız, daha da beterini görürsünüz" dedi.
Türkiye'nin istikrara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Birlik ve beraberlik sayesinde ülkemizi parmakla gösterilen ülkeler arasına sokmaya, yükseltmeye ahdettik. Bizim siyasetimiz 81 ilimizin 79 milyon vatandaşımızı kucaklayan bir siyasettir. Ayrımcılığın, ırkçılığın, bölücülüğün her zaman karşısında olduk, karşısında olmaya devam edeceğiz. Bir ve bütün olarak yolumuza devam edeceğiz. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün kardeşlik günüdür" diye konuştu. Konuşmasının ardından camide inceleme yapan Başbakan Yıldırım, daha sonra kentten ayrılmak üzere Kasatmonu Havalimanı'na hareket etti.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Başbakan Yıldırım'ın halka seslenmesi
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Gürkan YILMAZ / KASTAMONU,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226165
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226166
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226166
============================================
2)BAKAN MÜEZZİNOĞLU: 1300 LİRA YETERLİ DEĞİL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, partisinin ilçe teşkilatı binasının açılışına katılmak ve bölge sorunlarının konuşulduğu toplantıya katılmak üzere Edirne'nin Keşan İlçesi'ne geldi. Müezzinoğlu, ilk olarak Büyük Cami Mahallesi Anafartalar Caddesi'ndeki AK Parti Keşan ilçe teşkilatı yeni binasının açılışına katıldı.
HAİNLERİN CANINA OKUYACAK DÜZEYE GELDİK
Açılışta konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye için 2016'nın zor bir yıl olduğunu belirterek, "Güneydoğu'da hain terör örgütüyle, olağanüstü bir mücadele verdik ve hainlerin canına okuyacak düzeye geldik. Terör örgütünü bu ülkenin gündeminden inşallah kazıyıp, atacağız. Al yıldızlı bayrak nasıl burada dalgalanıyorsa, Hakkari'de ve Cizre'de de, o şekilde dalgalanacak ve dalgalanıyor. Bu ülkenin hiçbir karış toprağında, Türk bayrağından başka bir bayrağı elinde taşımaya hiç kimse cesaret edemeyecektir. Önümüzdeki dönemde, bu anlamdaki mücadelemiz sizlerin birlik ve beraberliği ile çok iyi noktaya gelecektir. Özellikle Trakya'da birbirimizi çok sevmeye ihtiyacımız var" dedi.
Müezzinoğlu, yeni parti binasının açılış kurdelesini kestikten sonra İmam Hatip Lisesi, lise yurdu, şantiye sahası ile yeni Devlet Hastanesi inşaatında incelemelerde bulundu.
Müezzinoğlu, Keşan'da bir otelde bölge iş adamları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, çeşitli parti mensupları ile muhtarların katılımıyla düzenlenen ve bölge sorunlarının konuşulduğu toplantıya katıldı.
Bakan Müezzinoğlu, Asgari Ücret Komisyonu'nun önümüzdeki günlerde son toplantısını yapacağını belirterek, "Komisyon çalışmalarını en geç Perşembe günü bitireceğiz ve asgari ücreti açıklayacağız. Bugün için asgari ücret 1300 lira. Önümüzdeki üç gün sonra ne olacak onu bende henüz bilmiyorum. İşverenle ve işçi temsilcilerimizle konuşuyoruz. Burada bir tarafın kısa süreli mutlu olması ve geçici mutluluklar yerine iki tarafında birlikte az da olsa mutlu olduğu ama kalıcı ve sürdürülebilir yarınları planlamak istiyoruz. İstiyoruz ki, işçimizin standardı yükselsin, istiyoruz ki işverenimizin de dünyayla rekabeti kaybolmasın. İşveren rekabeti kaybettiği an bırakın 1300'ü, kapanan işyerleri, işsiz kalan çalışanlarımızla karşı karşıya kalırız. 1300 lira yeterli değil. Daha iyi olması gerekir. Daha iyi nasıl yapacağız? Ekonomiyi büyüterek, dünyayla rekabette daha güçlü olarak ve büyüyen ekonomide, çoğalan yatırımlarda daha çok istihdam alanları üreterek inşallah bunu daha iyi noktalara taşıyacağızö dedi. Bakan Müezzinoğlu, toplantının ardından karayoluyla ilçeden ayrıldı.
MÜEZZİNOĞLU TEKİRDAĞ'DA CHP'YE YÜKLENDİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Edirne ve Keşan'dan sonra karayolu ile geldiği Tekirdağ'da, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve partililerle bir araya geldi. Yeni anayasa çalışmalarını anlatan Müezzinoğlu, CHP'nin millete gitmekten korktuğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu ülkenin temel sorunlarından biri inşallah çözülecek. ve bu anlamda da Milliyetçi Hareket Partisi, başta genel başkanı olmak üzere, parti yöneticilerine ve meclis grubuna da teşekkür ediyorum. Gerçekten milletin temel sorunlarından birini millete götürülmesine aracılık ediyor, yardımcı oluyor. Esasında demokrasinin çok sıradan, çok normal bir örneğini gösteriyor. Yani madem ki burada bir sorun var, bunu millete götürelim. Ama ne yazık ki burada anlamakta zorlandığım bir Cumhuriyet Halk Partisi duruşu var. Her zaman olduğu gibi yine milletten korkuyor, milletten kaçıyor ve milleti korkutuyor. Ey CHP, bu millet korkmaz, korkmayan bir millet olduğunu 15 Temmuz akşamı görmeniz lazım. Ne olur siz de bu milletten korkmayın. Kurucusu, Cumhuriyetimizin kurucusu diyorsunuz, partimizin kurucusu diyorsunuz, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatında korku diye bir şey yoktur. Hele hele milletinden hiçbir zaman korkmamıştır. Milletine yaslanarak o istiklal mücadelesini vermiştir. ve o nedenle Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir demiştir. Ama işte bir anayasa değişikliğinin millete gitmesinin önünde şimdi komisyonlarda da dünya kadar atraksiyon yapıyor, dünya kadar bu milletin değerleriyle örtüşmeyen örnekleri sergiliyor."
Bakan Müezzinoğlu, toplantının ardından partililerle sohbet ederek şehirden ayrıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Bakan Müezzinoğlu'nun gelişi ve karşılanması
-Bakan Müezzinoğlu'nun terörle ilgili konuşması
-Hediye verilmesi
-İmam hatip lisesi şantiyesi ve hastane inşaatı ziyareti
-İşadamları toplantısı
------------
-Bakanın salona gelişi
-Partililer ile tokalaşması
-Yemek den sonra konuşmaları
-Gazetecileri cevaplaması
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226192
27.12.2016 - Haber Kodu : 161227003
===================================================
DENİZLİ'DE 60 SANIKLI ASKERİ DARBE GRİŞİMİ DAVASI BAŞLADI
3)DAVANIN BİR NUMARALI İSMİ TUĞGENERAL ÖZBAKIR İFADE VERDİ
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde 15 Temmuz darbe girişimine fiili olarak katılımla ilgili Türkiye'de başlayan ilk dava olma özelliği de taşıyan davanın ilk gününde kimlik tespitleri yapıldı. Ardından iddianame okundu ve davanın bir numaralı ismi olan 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın savunması alındı. İddianamede, darbe kalkışmasını gerçekleştiren konsey tarafından Denizli Sıkıyönetim Komutanı olarak atandığı yer alan Özbakır'ın savunması 1.5 saat, sorgusu ise dört saat sürdü. Diğer sanıkların avukatları ile mahkeme üyeleri ve savcı, Özbakır'ı çok sayıda soru yöneltti.
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Davanın en önemli ismi olan 11. Komanda Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır, kendisine yöneltilen iddiaları kabul etmediğini belirtip, "Olay tarihinde sıkıyönetim komutanı olarak atandığım yönünde emir gönderilmiş ve kararı icra etmem istenmiştir. Bu kararı yerine getirmeme yönündeki gayretlerim iddianameye yansıtılmamıştır. Böyle bir emir geldiğinde benim de emri görevlilere tebliğ etmem ve ilave bir emir yayınlamam gerekirdi. Bunu yapmadım. Bu durum benim mevcut sistem içinde olmadığımı gösterir. Böyle bir durumda idareye, kolluğa, yönelik işlem yapmam ve sokağa çıkma yasağı kararını uygulamam gerekirdi. Ayrıca, sıkıyönetim komutanı olarak atandığım yolundaki bu kararı bana ulaştıranlar dışında kimseye göstermedim, bilgi vermedim. Ayrıca bu emirde benim sicilim de yanlış yazılmış. Silahlı Kuvvetler'de böyle bir hata olmaması lazım, yazıda imza da eksikti. Silahlı Kuvvetler'de 'Yurtta Sulh Konseyi' diye bir yapılanma yoktur. Yazı teamüllere uygun değildi, düşündükten sonra bu kararı uygulamama kararı verdim" diye konuştu.
SEVKİYAT YILLIK EĞİTİM PLANI İDDİASI
15 Temmuz gecesi Ege Ordu Komutanlığı, Komuta Harekat Merkezi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından bir çok kez arandığını, mevcut durumun hassasiyeti nedeniyle tüm konuşmalarda kafasında şüpheler oluştuğunu ileri süren Özbakır, Söke'deki birliğin Denizli'ye sevkini ise yıllık eğitim planı kapsamında olduğunu belirtti. Söke'deki birliğin sevki ve Çardak Hava Meydan Komutanlığı'nın işgalini içeren eğitim planını Ege Ordu Komutanlığı'na bildirmediğini vurgulayan Özbakır, tugayın 15 Ocak'ta Motorlu Piyade Tugayı'ndan Komando Tugayı'na dönüştürüldüğünü, tugayın yapısının değişmesi nedeniyle görev kapsamı içerisinde eğitime havaalanının işgalini kendisinin koyduğunu söyledi.
"EMNİYET MÜDÜRÜ VE VALİ'YE DEVLETİN TARAFINDA OLDUĞUMU SÖYLEDİM"
12 Temmuz'da yıllık iznini tamamlayarak Denizli'ye döndüğünü, Söke ve İzmir'e birliklerin yeni yapılanmasıyla ilgili incelemeler ve görüşmeler yapmak üzere gittiğini, FETÖ olarak adlandırılan grupla görev süresi boyunca mücadele ettiğini, bu yapıya mensup bazı askeri personelle ilgili önlem aldığını ileri süren Özbakır, ifadesinde ayrıca şunları söyledi:
"Söke'den aceleyle birlik getirme iddiası doğru değildir. Yıl içerisinde bu tür uygulamalar yapılır. Söke'deki birliğin gelişi gizli değildir. Gerek duymadığımız için emniyete yol önlemi için bilgi vermedik. Sıkıyönetimden emir geldikten sonra konseyin kimlerden oluştuğuna dair kafa yordum. 'Askerlerin içinde ayrışma olur' diye düşündüm ve çözüm aradım. Ege Ordu Komutanı aradı, 'Benimle misin yoksa Genelkurmay ile mi?' diye sordu. Komutanın sorusuna, 'Genelkurmay'ın emrindeyim' dedim. Bu arada Ankara'dan Sıkıyönetim Komuta Harekat Merkezi'nden arayıp, taburların Ankara'ya istendiği söylendi. Yazılı emir gönderilmesini istedim. 'Göndereceğiz, siz çıkın' denildi. Tank ve topçu birliklerine daha önce gece planladığımız eğitimi öne aldığımı söyledim, araçları çıkardım. Emniyet Müdürü ve Vali aradı. Onlara devlet tarafında olduğumu söyledim. Ama birlikler çıktığı için onları geri döndürmenin halkla karşı karşıya getirmek olduğunu belirterek, birliklerin hızlı bir şekilde havaalanına gitmelerini istedim. Vali tekrar aradı, havaalanının emniyetini almak için gittiğimizi söyledim. Kriz Merkezi'ne gitmek istedim ama tugayın önü iş makinalarıyla kapatılmıştı. Havaalanındaki birlikler halkın tepki gösterdiğini, karşı karşıya geldiklerini bildirdi. Onlara halkla tartışmamaları emrini verdim. Sabah adli mekanizma işlemeye başladı. Askerlerimiz bir şey bilmiyordu" dedi.
SAVCI ALPER, "KAYITSIZLIĞINIZ ŞÜPHE UYANDIRIYOR"
Sanık avukatları Kamil Özhan Özbakır'a darbe gecesiyle ilgili çok sayıda detaylı soru sorarken, davanın savcısı Tuncay Alper, Özbakır'a sıkıyönetim komutanı ilan edilmesinden kuşku duyup duymadığını sordu. Savcı, "Sizi sıkıyönetim komutanı ilan etmişler. Bu kişileri tanımadığınızı söylüyorsunuz. Bu kararı Ege Ordu Komutanı'na, Genelkurmay'a sormadınız mı? Karardan hiç şüphe duymadınız mı? Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü diye düşünmediniz mi? Darbe girişiminin başarılı olsa bir anayasal bir suç olduğunu bilmiyor musunuz? Vali'yle, Emniyet Müdürü'yle, Ege Ordu Komutanı'yla bir çok kez görüşmüşsünüz? Çok daha dikkatli davranmanız, durumu fark ederek karar vermeniz gerekmiyor muydu? Kayıtsızlığınız şüphe uyandırıyor" dedi.
"DARBE BAŞARILI OLSAYDI, SİZİN YERİNİZDE ÜNİFORMALILAR OLACAKTI"
Özbakır, savcının sorusuna, "Böyle bir durumda kimin hangi şapkayı taktığını bilmediğim için yaptığım görüşmelere hep şüphe ile baktım. Subay kesiminin yüzde 70'i iç güvenlikle ilgili olarak hükümetin son yıllardaki kararlarına muhaliftir. Ben de bana ziyarete gelen bir çok kişi ve kuruma Çözüm Süreci, Suriye ve Irak politikalarıyla ilgili muhalif sözler söyledim. Bu sözlerim darbe girişimcilerine ulaşmış olabilir. Bu nedenle bana bu görevi vermiş olabilirler. Askerleri Çardak'a göndermek için yazılı emir olmasında ısrar ettim. Çünkü, darbe başarılı olsaydı, sizin yerinizde üniformalı insanlar olacaktı ve emre niye uymadın diye soracaktı. Daha kötü bir halde olacaktım" diye konuştu. Özbakır, birlikteki tankların İzmir'e sevk edilmesi yönünde bir emri ve bilgisi olmadığını da söyledi.
Duruşmaya bugün diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Salonun dışından görüntü
-Sanıkların cezaevi araçlarına bindirilirken görüntüsü
-Cezaevi araçları gidişinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Osman Nuri BOYACI - Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226184
============================================
4)TÜRK BALIKÇI TEKNESİ YUNANİSTAN AÇIKLARINA SÜRÜKLENEREK KARAYA OTURDU
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, Alcatras isimli Türk balıkçı teknesi teknik bir arıza nedeniyle sürüklenerek Yunanistan'ın İstanköy adası yakınlarında karaya oturdu. Balıkçı teknesini kurtarma çalışmaları fırtınalı hava nedeniyle yapılamıyor.
İstanbul Tuzla'dan ayrılarak Ege'ye açılan 28 metre uzunluğundaki Alcatras isimli Türk balıkçı teknesi, Bodrum'a 6 mil uzaklıktaki Yunanistan'ın Kumburnu Mevkii'nde dün akşam saatlerinde karaya oturdu.
Teknik bir arıza nedeniyle sürüklendiği öğrenilen teknedeki 13 mürettebatın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Yunan Sahil Güvenlik ekipleri, tekneyi kurtarma çalışmalarına fırtına nedeniyle ara verildiğini ve çalışmaların bugün de devam edeceğini söyledi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Karaya oturan balıkçı teknesinden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), -
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226191
========================================
5)TIR'LA ÇARPIŞAN MİNİBÜSTE BABA-OĞUL ÖLDÜ, 2 KİŞİ YARALANDI
ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde TIR'a arkadan çarpan minibüste sürücü 43 yaşındaki Musa Akkuş ile oğlu 18 yaşındaki Bilal Akkuş yaşamını yitirirken, 2 kişi de yaralandı.
Kaza, dün saat 19.00 sıralarında Antalya- Alanya D400 karayolu Çandır kavşağı yakınlarında meydana geldi. Antalya'dan Serik istikametine giden Musa Akkuş'un kullandığı 07 YAD 33 plakalı minibüs aynı yönde seyreden Ahmet Özkan'ın kullandığı 33 ASP 43 plakalı TIR'a arkadan çarptı. Kazada sürücü Musa Akkuş ile oğlu Bilal Akkuş olay yerinde yaşamını yitirdi. Suriye uyruklu Mustafa Mustafa ile Temel Elçinci ise yaralandı. Kaza sırasında sürücü ve 3 kişinin aracın ön tarafında oturduğu belirtildi.
SIKIŞTIĞI YERDEN KURTARILDI
Kazanın ardından yaralanan Temel Elçinci olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla Özel Anadolu Aspendos Hastanesi'ne götürüldü. Minibüste sıkışan Mustafa Mustafa ise itfaiye ve sağlık ekiplerinin yaklaşık yarım saatlik çalışması sonucu kurtarılarak Serik Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı.
YAKINLARI FENALIK GEÇİRDİ
Kazayı haber alıp gelen Musa ve Bilal Akkuş'un yakınları ise fenalık geçirdi. Baba- oğlun cenazesi otopsi için Serik Devlet Hastanesi morguna konuldu. Serik'te oturan Musa ve Bilal Akkuş'un ilçede boyacılık yaptığı, Mustafa Mustafa ve Temel Elçinci'nin de yanlarında çalıştığı belirtildi.
AMBULANSA ÇARPTI
Yaralılara müdahale için olay yerine gelen 112 ambulansına olay yerinden geçen İbrahim T.'nin kullandığı 07 HKH 48 plakalı otomobil arkadan çarptı. Kazada her iki araçta da maddi hasar oluştu.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Kaza yerinden görüntüler
Kaza yapan araçlardan
Ekiplerin kurtarma çalışması
Detaylar
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226185
=========================================
6)ORDU'DA TRAFİK KAZASINDA İKİ ÖĞRENCİ HAYATINI KAYBETTİ
ORDU'da 3 arkadaşıyla birlikte trafik kazasında yaralanarak hastaneye kaldırılan lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Sina Nur Güney ve üniversite öğrencisi Hilal Yiğit yaşamını yitirdi.Ordu'nun Altınordu İlçesi'ne bağlı Kirazlimanı Mahallesi'nde geçen Cumartesi gece Samsun-Ordu karayolunda seyir halinde olan Efkan Büyük yönetimindeki 28 TR 275 plakalı otomobil, sinyalizasyon direğine çarptı. Kazada otomobilin sürücüsü Efkan Büyük ve okul arkadaşları Esra Bilkay, Hilal Yiğit ile Sina Nur Güney yaralandı. Ambulansla Ordu Üniversitesi (ODÜ) Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Ordu Özel Bilim Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Sina Nur Güney ve üniversite öğrencisi Hilal Yiğit, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Sürücü Efkan Büyük ve Esra Bilkay'ın tedavilerinin ise halen devam ettiği belirtildi.
SİNA NUR TOPRAĞA VERİLDİ
Ordu'nun Altınordu İlçesi'nde trafik kazasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Sina Nur Güney için cenaze töreni düzenlendi. ODÜ Eğitim Araştırma Hastanesi'nde otopsi işlemlerinin ardından alınan Sina Nur Güney'in cenazesi, Altınordu İlçesi'ne bağlı Bucak Mahallesi'ndeki Fatih Camii'ne götürüldü. Burada ikindi namazına müteakip düzenlenen cenaze törenine Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Acu ile genç kızın ailesi, yakınları, okul arkadaşları ve vatandaşlar katıldı.
Kılınan cenaze namazının ardından Sina Nur Güney'in cenazesi Perşembe İlçesi'ne bağlı Çerli Mahallesi'ndeki aile kabristanlığında gözyaşları arasında toprağa verildi.
Aynı kazada yaralanan ve Ordu Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybeden Hilal Yiğit'in ise cenazesinin bugün Fatsa İlçesi'ne bağlı Aslancami'de toprağa verileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü :
------------------------
Cenazeden görüntü
-Cenaze namazından görüntü
-Dua edilirken görüntü
-Tabut taşınırken görüntü
Haber-Kamera : Ali YAZAN-ORDU-DHA
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226170
==================================
KIZ ARKADAŞINI POMPALI TÜFEKLE İLE ÖLDÜRÜP, İNTİHAR ETTİ (EK)
7)'HEDİYE GETİRDİM' DEMİŞ
Babaeski'de kız arkadaşı Sinem Kır'ı çalıştığı akaryakıt istasyonunda pompalı tüfekli öldürüp, aynı silahla intihar eden Tolga Tunç'un, istasyona elinde bir kutu ile girerken görevlilere, "Sevgilime hediye getirdim" dediği öğrenildi. Bunun üzerine diğer çalışanlar dışarı çıktı, ikiliyi yalnız bıraktı. Daha sonra Tunç, tartıştığı Kır'ı yanında getirdiği hediye paketinden çıkardığı pompalı tüfekle öldürüp, aynı silahla intihar etti.
Savcı ve polis olay yeri incelemesinin ardından Tunç ile Kır'ın cesetleri, otopsi yapılmak üzere Babaeski Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis, olayda kullanılan pompalı tüfeği de aynı kutu içine koyarak emniyete götürdü. Kır'ın akaryakıt istasyonunda yaklaşık 20 gün önce çalışmaya başladığı belirtildi.
Görüntü Dökümü :
------------------------
-Olay yerrinden görüntüler
-Polis ekiplerinin incelemeleri
-Cenazenin araca konulması
-Genel ve detaylar
Haber: Ali Can ZERAY / KIRKLARELİ,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226180
=====================================
8)DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE KAYBOLAN 2 KİŞİ DONMAK ÜZEREYKEN BULUNDU
KOCAELİ'nin Derince İlçesi'nde doğa yürüyüşüne çıkan 40 kişilik gruptan kaybolan biri kadın 2 kişi, kardaki ayak izleri takip edilerek, 3.5 saat sonra donmak üzereyken bulundu. Dün saat 18.30 sıralarında, 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak Derince Çınarlıdere mevkisinde 2 kişinin kaybolduğu bildirildi. Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri bölgeye geldi. İstanbul'dan doğa yürüyüşü için gelen 40 kişilik grup arasında bulunan 54 yaşındaki Selim Yılmaz ile 48 yaşındaki Yeter Özcan'ın kaybolduğu belirtildi. Kayıp kişilerin telefonlarına ulaşılamadığı için konumları da tespit edilememedi. Gitgide zorlaşan arama- kurtarma operasyonu sonlandırılmak üzereyken, güzergah dışına yönelen kardaki ayak izleri fark edildi. Bu izlerin takip edilmesi sonucu Selim Yılmaz ile Yeter Özcan, uzun bir tırmanma sonrası saat 22.00 sıralarında umutlarını yitirmiş, titrer halde otururken bulundu.
Donmak üzere olan ve konuşmakta zorlanan 2 kişiyi sağlık ekipleri kontrolden geçirdi. Kaybolan 2 kişi namaz kılmak için gruptan ayrıldıklarını, bu sırada kaybolduklarını söyledi.
Görüntü Dökümü :
------------------------
-LAR
Haber-Kamera: Faruk KIYAK/DERİNCE(Kocaeli),
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226164
============================================
9)KAR YAĞIŞI ULAŞIMI DURDURDU, VATANDAŞLAR MAHSUR KALDI
ADANA-Ankara otoyolunun Pozantı bölgesinde kar yağışı sonrası dün akşam meydana gelen ve 10 kişinin yaralandığı trafik kazasının ardından trafiğe kapanan yol sağlık ekiplerinin ve itfaiyenin çalışması sonrası trafiğe açılmıştı. Aynı yolda trafiğin yeniden durduğu ve uzun araç kuyrukları oluştuğu bildirildi. Yolda kalan bazı vatandaşlar araçlarının akaryakıtının bittiğini belirterek donma tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Tem otoyolunun Pozantı bölgesinde dün akşam saatlerinde bir kaza meydana gelmiş ve 10 kişi yaralanmıştı. Sağlık görevlilerinin müdahalesinin ardından, yaralanan 10 kişi ambulanslarla hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonrası araçlar yoldan kaldırılmış ve trafik tekrar akmaya başlamıştı. Ancak yolun yeniden trafiğe kapandığı ve binlerce araçlık uzun kuyruklar oluştuğu belirtildi. Bölgede hiçbir yetkili kuruma ulaşamadıklarını belirten vatandaşlar, donma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler.
Görüntü Dökümü
----------
-Yolda kalan araçlar ve uzun araç kuyrukları(fotoğraf)
-Battaniye ısınmaya çalışan ve araçlarında bekleyen vatandaşlar (fotoğraf)
Haber: Muhammed KILIÇ / ADANA-İSTANBUL,
=====================================================
11)KARAMAN'DA 66 YIL ARADAN SONRA KARIN YÜKSEKLİĞİ 1 METREYE ULAŞTI
KARAMAN'da 6 gündür aralıklarla devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle, karın yüksekliği 1 metreye ulaştı. Meteoroloji verilerine göre karın yüksekliğinin en son 1950 yılında 44 santimetreye kadar ulaştığı belirtildi.
Geçen 21 Aralık Çarşamba gününden itibaren aralıksız yağan kar yağışı, kentte hayatı durma noktasına getirdi. O günden itibaren de eğitime ara verilirken, kamu kurumunda çalışan hamile ve engelli memurlarda idari izinli sayıldı.
Belediye ekiplerinin aralıksız çalıştığı kentte, ana arterler güçlükle açılabilirken, ambulanslar hastalara ulaşmakta güçlük çekti. 140 köy yolu ise ulaşıma tamamen kapanırken, İç Anadolu bölgesini, Akdeniz bölgesine bağlayan Sertavul geçidinde de 6 gündür yalnızca 15 saat ulaşıma açık kaldı. Kent merkezinde kar kalınlığı yer yer 1 metreye, yüksek kesimlerde ise 2 metreye ulaştı. Meteoroloji verilerine göre karın yüksekliğinin en son 1950 yılında 44 santimetreye kadar ulaştığı belirtildi.
KARAMAN'DA EĞİTİME KAR ENGELİ
KARAMAN'da yoğun kar yağışı nedeniyle eğitim-öğretime bugün için 1 gün ara verildi.
Karaman Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Son meteorolojik tahminler ve alınan veriler çerçevesinde önümüzdeki günlerde kar yağışının devam edecek olması nedeniyle İl Hıfzıssıhha Kurul Kararıyla ilimiz genelindeki tüm okullarımız 26 Aralık 2016 Pazartesi günü tatil edilmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında görevli engelli ve hamile personeller de aynı tarihte idari izinli sayılmaları Valiliğimizce uygun görülmüştür" denildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Kent merkezindeki kardan detay
Genel ve detay
Haber- Kamera: Muammer ŞEN / KARAMAN,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226157
========================================
12)GEÇEN HAFTA ALDIĞI EĞİTİMLE DENİZE DÜŞEN SARA HASTASINI KURTARDI
ÇANAKKALE'nin Bozcaada İlçesi'ndeki feribot iskelesinde epilepsi nöbeti geçirip, denize düşen Murat Utku'yu (41) boğulmaktan geçen hafta ilk yardım eğitimi alan Gestaş'ta İskele Sorumlu olarak görev yapan Kemal Önal (32) kurtardı. İskeledeki diğer görevliler ve bir balıkçı teknesi yardımıyla sudan çıkartılan Utku ve Önal, kaldırıldıkları hastanede hipotermi geçirdikleri belirlenip, tedavilerinin yapılmasınına ardından taburcu edildi.
Çanakkale Boğazı ile Adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Firması'nda İskele Sorumlusu olarak görev yapan Kemal Önal, dün saat 11.30 sıralarında Geyikli İskelesi'nden hareket edip Bozcaada İskelesi'ne yanaşan arabalıvapurdan ineceği sırada "İmdat" diye bağırıp, suda çırpınarak yardım isteyen biri olduğunu farketti. Gestaş'ın geçen hafta personeli için düzenlediği ilkyardım ve kurtarma eğitimine katıldığı öğrenilen Önal, hemen denize atlayıp, suda boğulmak üzere olan Murat Utku'yu ensesinden tutup, suyun yüzeyinde kalmasını sağladı. Bu arada arabalıvapurdaki diğer personelde, denize can simidi atıp Utku ve Önal'ın tutunması için bir halat sarkıttı. O anlarda yakındaki bir balıkçı teknesi de yardıma geldi. Balıkçılar önce sara hastası olduğu ve iskeleden denize düştüğü belirlenen Utku'yu ardından da suya atlayarak onu kurtaran Önal'ı teknelerine alarak sudan çıkardı. İskelede hazır bekletilen ambulansla Utku ve Önal, Bozcaada Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hipotermi geçirdiği belirlenen ikili tedavilerinin ardından aynı gün akşam saatlerinde taburcu edildi.
Utku'nun hayatını kurtaran Kemal Önal, aldığı ilkyardım ve kurtarma eğitiminin çok işe yaradığını belirtip, "Denize düşen kişiyi kurtardıktan sonra balıkçı teknesinde ilk yardım uyguladım. Ağzından bol miktarda su geldi" dedi.
Önal, kurtarma anında yaşananları ise şöyle anlattı:
"Murat, sudayken 'Beni bırakma ağabey' diye yalvarıyordu. Nefes almasını, onu asla bırakmayacağımı söyledim. Hatta, 'Yazın yüzemedik, nasip kışın birlikte yüzmekmiş' diye espri yapıp, onu sakinleştirerek, panik yapmamasını sağladım."
Görüntü Dökümü :
------------------------
-Suda kurtarma anından görüntü
-Boğulmaktan kurtarılan murat Utku'nun balıkçı teknesine alınmasından görüntü
-Boğulmak üzere olan Murat Utku'yu kurtaran Kemal Önder'in tekneye alınmasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serkan İLİK / BOZCAADA (Çanakkale),
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226173
================================================
13)BİNA ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN KORKUTTU
BALIKESİR'in Ayvalık İlçesi'ndeki 5 katlı bir binanın çatısında çıkan yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.
Altınova Mahallesi İnönü Caddesi pazaryeri yanındaki 5 katlı bir binanın çatısında, dün saat 13.30'da yangın çıktı. Bina çatısındaki izolasyon çalışması sırasında çıktığı belirlenen yangın, kısa sürede çatının yarısına yayıldı. Ayvalık İtfaiye Grup Amirliği yangına 3 arazöz ve 9 personelle müdahale etti. En alt katında mağazayla dairelerin bulunduğu apartmandaki yangın, korkulu anlara yol açtı. İtfaiye ekiplerince söndürülen yangın; maddi hasara yol açtı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Yangın ve söndürme çalışmalarından görüntüler
Kadri KAYA / AYVALIK (Balıkesir),
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226197
======================================
14)BURSA'DA HEMŞİRELERDEN BOZ'UN SAHNESİNE TEPKİ
BURSA'daki hemşireler, Murat Boz'un başrolünde oynadığı 'Dönerse senindir' filmindeki hemşire sahnesine tepki göstererek, yapım şirketine faks çekti.
Murat Boz'un 23 Aralık'ta vizyona giren 'Dönerse Senindir' adlı filmindeki hemşire sahneleri için Bursalı hemşirelerden tepki geldi. Bursa Onkoloji Hastanesi'nde görev yapan başta hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarının PTT'deki faks çekme eylemine Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Rüstem Aşkın da destek verdi.
Hemşireler adına açıklama yapan Hemşire Dilek Ay, hemşireliğin toplumda en kutsal ve eski mesleklerden biri olduğunu belirterek, "Böylesi kutsal bir mesleğin reklamlarda, kliplerde ve filmlerde giyim kuşamı ve tavırlarıyla cinsel obje olarak gösterilmesi kabul edilemez.Unutmamak gerekir ki bizde toplumda yaşayan,ailesi ve çevresi olan bireyleriz.Bu denli çirkin ve onur kırıcı sahneler bizi son derece rahatsız etmekte ve meslek saygınlığımızı zedelemektedir" dedi.
Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr.Rüstem Aşkın da, söz konusu sahnelerin sağlık çalışanlarını yaraladığını bildirerek, "Bu sahneler gerçekten hepimizi yaralamıştır . Kabul edilemez. Tepkilerini dile getiren hemşirelerimizin yanındayız, onları destekliyoruz. Yazılı ve görsel basında buna benzer şekilde sağlık personeli ile ilgili anlatımlarda azami özeninin gösterilmesi gerekir. Bunun talep edilmesi de en doğal hakkımız" diye konuştu. Daha sonra sağlık çalışanları yanlarında getirdikleri açıklamaları film yapımcı şirkete faks çekerek postaneden ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
-Hemşerilerin faks çekmesi
-Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof. Dr. Aşkın açıklaması
-Birlikte fotoğraf çektirmesi
-Hemşirenin açıklaması
Haber: Faruk KAHRAMAN/BURSA,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226168
=====================================
15)BELEDİYE BAŞKANI HAYVAN BARINAĞINDAKİ GÖRÜNTÜLER İÇİN ÖZÜR DİLEDİ
KÜTAHYA hayvan barınağında yavru bir köpeğin diğer köpekler tarafından parçalaması görüntüleri hayvanseverlerin tepkisiyle karşılandı. Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu soruşturma başlattıklarını açıkladı.
Kütahya Belediyesi Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki bir yavru köpeğin diğer köpekler tarafından parçalanması hayvanseverleri ayağa kaldırdı. Görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından başta Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) üyeleri olmak üzere çok sayıda hayvansever olaya tepki gösterdi. Hayvanseverler, barınaktaki hayvanlara yiyecek verilmediğini, aç kalan hayvanların yavru köpekleri parçaladıklarını ve hayvanların soğukta kaldıklarını öne sürdü. Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu da bir grup hayvansever ve basın mensupları ile birlikte barınağa giderek incelemelerde bulundu.
SORUŞTURMA AÇILDI
Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu büyük üzüntü duydukları olayla ilgili soruşturma başlattıklarını söyledi. Saraçoğlu, şöyle dedi:
"Köpekler birbirlerine girip kavga ediyorlar. İki köpek bir köpeğin kafasını kopartıyor birkaçını da yaralıyor. Bu sırada barınağa gezmek için gelen hayvansever durumu görüp görevlilere bildiriyor. Veteriner, yaralıya müdahale ederken oradaki bir görevlide kafası kopan köpeği dışarı çıkartıyor. Kütahya Belediyesi olarak gerekli soruşturmayı açtık, olayı aydınlatmaya gayret göstereceğiz. Bu bir kere bizim kabul ettiğimiz ya da kabul edebileceğimiz bir olay değil."
KAPASİTE KÜÇÜK
Göreve geldiklerinden bugüne kadar sokak hayvanlarına bakma konusunda ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ifade eden Saraçoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakımevimizin kapasitesi maalesef biraz küçük. Barınağımızın büyütülmesi, bölgede örnek gösterilecek bir barınak olması konusunda çalışma yaptık. Barınağın arkasındaki 40 dönüm arazinin tahsisi bize gerçekleşti. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan da destek alarak burada bir proje geliştirdik. Bununla anılmak isterdik. Ama farklı bir şekilde anılmak bizleri üzdü. 2 milyon 450 bin liralık bir yatırımı bu bölgeye yapıyoruz. Hayvan barınağını büyütmekle kalmayıp, sadece kedi ve köpek değil diğer hayvanların da burada bakımını yapmak için bu projeyi gerçekleştireceğiz."
ÖZÜR DİLEDİ
Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, yaşanan olaydan dolayı çok üzgün olduklarını ifade ederek, "Böyle bir olaydan dolayı bir belediye başkanı olarak üzgün olduğumu söylüyorum. Bunu açık açık itiraf ediyorum. Bu nokta itibariyle bununla ilgili ve bundan sonra olmaması noktasında gerekli çalışmaların düzenlemelerin yapılacağını da sizlerin ve basın huzuruda söz veriyorum. Bundan dolayı özür dilemek gerekiyor ise ben özür dilerim bir belediye başkanı olarak" dedi.
Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, çevre illerden kamyonlarla sokak hayvanlarının Kütahya'ya getirilip bırakıldığını, bunun da kendileri için büyük sorun oluşturduğunu ekledi.
Görüntü dökümü:
-------------------------
-Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ile beraberindekilerin hayvan barınağını gezmeleri,
-Barınaktaki hayvanların,
-Kamil Saraçoğlu'nun konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor;
-Sosyal medyada yayınlananan köpeğin parçanmış halininin görüntüsü ayrı dosya ile gönderildi.)
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226175
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226177
======================================
16)UŞAK'TA 26 KİLO 720 GRAM ESRAR ELE GEÇİRİLDİ
UŞAK'ta polisin bir yolcu otobüsünün bagajında yaptığı aramada, 2 valiz içinde 26 kilo 720 gram esrar ele geçirildi. Olayla ilgili 2 kişi, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şubesi ekipleri, Pazar günü Ankara-Uşak Karayolu Uşak Şeker Fabrikası Kavşağı'nda yol denetimi yaptı. Uyuşturucu arama köpeği TORA'nın da katıldığı kontrollerde, durdurulan bir yolcu otobüsünün bagaj kısmında bulunan 2 valizde streç filme sarılı halde 26 kilo 720 gram esrar ele geçirildi. Uyuşturucu maddeye el koyan polis S.Ü. (31) ve M.Ü. (30)'u gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, tutuklandı.
Uşak İl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Terör örgütünün önemli finans kaynaklarından olan uyuşturucu madde ticareti ve sevkiyatının sokak satıcılarına ulaşmadan engellenmesine yönelik çalışmaların aralıksız devam edeceği" belirtildi.
Görüntü dökümü: (Polis kamerası)
---------------------------------
Yolcu otobüsünde uyuşturucu arama köpeğinin esrarı buluşu
Polisin valizi açması ve esrar maddesinden görüntü
Haber: Yavuz KUŞDEMİR / UŞAK,
26.12.2016 - Haber Kodu : 161226179
=================================