Dha Yurt Bülteni - 1
Manisa'da 69 asker, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı MANİSA'da General Seyfettin Çalbatur Kışlası 1'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda akşam yemeğinin ardından rahatsızlanan askerlerden 69'u hastaneye kaldırıldı.
Manisa'da 69 asker, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı
MANİSA'da General Seyfettin Çalbatur Kışlası 1'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda akşam yemeğinin ardından rahatsızlanan askerlerden 69'u hastaneye kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle serum tedavisi uygulanan askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
General Seyfettin Çalbatur Kışlası 1'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda bazı askerler, dün akşam yemeğinin ardından rahatsızlandı. Bulantı ve kusma şikayeti görülen 85 asker, revire başvurdu. Durumları iyi olan 26 askere ise revirde müdahale edildi. 69 asker ise birliğe sevk edilen ambulanslarla Manisa Merkezefeni ve Manisa Devlet Hastanelerine sevk edildi. Serum tedavisi uygulanan askerlerin, sağlık durumunun iyi olduğu, 24 saat müşahede altında tutulacağı belirtildi.
SU VE YEMEKLER İNCELENECEK
Manisa Halk Sağlığı İl Müdürlüğü'nün kışlaya gönderdiği 5 kişilik ekibin su numuneleri aldığı öğrenilirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı'ndan görevlendirilen ekibin de, askerlerin son 3 günde yediği yemeklerin numunelerinin alarak İzmir'deki laboratuvar da inceleyeceği belirtildi.
VALİ GÜVENÇER: 24 SAAT MÜŞAHADE ALTINDA TUTULACAKLAR
Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Tugay Komutanı Albay Şefik Güvenç, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ayhan Korkmaz ve AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli ile Manisa Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan askerleri ziyaret etti, sağlık durumları hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Hastane önünde açıklama yapan Vali Güvençer, "Sadece bir bölüğümüze ait toplam 85 Mehmetçiğimiz kusma şikayeti ve mide bulantısı ile tugay revirimize müracaat etti. Daha önce yaşadığımız acı tecrübe çocuklarımızın durumu ciddiyetle değerlendirildi. 69'u Manisa Devlet Hastanesi ve Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne sevk edildiler. Çocuklarımızın ağır bir durumu olmamakla birlikte sağlık birimlerimiz ve hastanelerimiz bu 69 çocuğumuzu ilk müşahedenin hemen sonrasında 24 saat müşahede altına tutmak amaçlı servislere yatışı sağlandı. Çocuklarımız 24 saat müşahede altında tutulacaklar" dedi.
Vali Güvençer, askerlerin rahatsızlanma nedeninin araştırıldığını söyledi.
CHP MİLLETVEKİLİ NURLU: SABOTAJ İHTİMALİ ARAŞTIRILSIN
Olayla ilgili yazılı açıklama yapan CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu da, askerlerin neden zehirlendiklerinin bir an önce kamuoyuna açıklanmasını istedi. Sabotaj ihtimalini gündeme getiren Nurlu, "Çünkü artık bu olay sıradan bir zehirlenme vakası değildir. Manisa'nın en büyük birliklerinde askerler sık sık zehirleniyorsa ve hiçbir tedbir alınmıyorsa ortada çok ciddi bir sorun vardır. Sabotaj ihtimali de artık değerlendirilmeli ve askerlerin neden zehirlendikleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Manisa'da kışlalara yemek ve gıda temin eden tüm şirketlerle sözleşmeler feshedilmeli ve sorumlular mutlaka cezalandırılmalıdır. 20 gün içerisinde kışlalarda yaşanan zehirlenme vakaları, Manisa'da binlerce askerin içinde bulunduğu tehlikeli durumu gözler önüne sermektedir. Eğer zehirlenme vakalarının üzeri yine örtülmeye çalışılırsa, asker zehirlenmelerinin devam edeceğinden endişeliyiz" dedi.
GEÇEN AY 2 ZEHİRLENME VAKASI DAHA YAŞANMIŞTI
Manisa'da 23 Mayıs tarihinde Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda 1049 asker gıda zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmış, er Hüsnü Özel yaşamını yitirmişti. Bu olaydan 4 gün sonra, 27 Mayıs tarihinde bu kez, Kırkağaç 6'ncı Jandarma Komando Er Eğitim Alayı'nda zehirlenme vakası yaşanmış, 70 asker hastaneye kaldırılmıştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
-Hastaneden görüntüler
-Röportajlar
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Nermin UÇTU- Ersan ERDOĞAN- İlker KILIÇARSLAN/MANİSA,
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
====================================
Silifke'ye şehit ateşi düştü
ŞEHİT ASKERİN CENAZESİ SİLİFKE'DE
Batman'ın Kozluk İlçesi'nde 9 Haziran'da PKK'lı teröristlerin uygulama noktasında yaptıkları bombalı araçlı saldırıda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Uzman Çavuş Ali Gülnar'ın cenazesi dün Silifke Şehir Stadyumu'na askeri helikopter ile getirildi.
Şehidin cenazesini Kaymakam Şevket Cinbir, protokol üyeleri ve ailesi tarafından karşılandı. Şehidin annesi Döne, babası Halil ve eşi Dilber gözyaşlarına boğulurken, yakınları da feryat etti. Şehidin cenazesi bugün Sayağzı Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
Şehit Uzman Çavuş Ali Gülnar'ın naaşının Silifke Şehir Stadına helikopterle getirilmesi
Şehit Uzman Çavuş Ali Gülnar'ın yakınları tarafından karşılanması
Haber-Kamera: Mehmet OKUR/ SİLİFKE,(MERSİN),
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
=====================================
Niksar'a dönen komandolar çiçeklerle karşılandı
Şehit doğan'ın akrabaları da törene katıldı
TOKAT'ın Niksar İlçesi'nde konuşlu Köklüce Jandarma Komando Taburu, 3 ay boyunca görev yaptığı Ağrı'dan ilçeye dönüşte davul- zurna ve çiçeklerle karşılandı.
Geçici görevle 3 aydır Ağrı'da görev yapan Köklüce Jandarma Komando Taburu'nun ilçeye dönüşü nedeniyle tören düzenlendi. Törene, Niksar Kaymakamı Selami Kapankaya, Belediye Başkanı Özdilek Özcan, Tokat İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Erdinç İnel, ilçe protokolü ile vatandaşlar katıldı. Görevden dönen Köklüce Jandarma Komando Taburu, sevgi gösterileri ve alkışlarla karşılandı. Ayrıca evli ve nişanlı olan komandolar eşleri ve nişanlıları tarafından karşılandı. Karşılanmada duygulu anlar yaşandı. İlçe protokolü komandolara çiçek takdim etti. Ardından Tabur Komutanı Yarbay Haydar İrban, askerlere komando yemini ettirdi. Törende konuşan Belediye Başkanı Özdilek Özcan, "Bedr'in aslanları, Mehmetçiklerimiz memleketinize, yuvanıza hoş geldiniz. Allah sizlerden razı olsun. Biz 3 ay önce sizleri buradan uğurlamıştık. Dualarla uğramıştık, bugün de sizleri dualarla karşıladık. Rabbim bu memleket üzerinde oyun oynayanlara fırsat vermesin" diye konuştu.
ŞEHİT DOĞAN'IN AKRABALARI DA TÖRENE KATILDI
Karşılama törenine, 25 Mayıs 2017 tarihinde Ağrı-Van sınırında Tendürek Dağı'nda çıkan çatışmada şehit olan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Abuzer Doğan'ın Niksar'da oturan kayınpederi İlyas Yılmaz ve kayınvalidesi Ayşe Yılmaz da katıldı. Şehit Doğan'ın silah arkadaşları İlyas ve Ayşe çiftinin elini öperek başsağlığı dileğinde bulundu. Şehit Doğan'ın kayınpederi İlyas Yılmaz, "Askerler döndüğü için çok mutluyum. Sadece yavrum Abuzer gelemediği için çok üzgünüm. Ama vatan sağ olsun. Geri kalan çocuklarımız sağ sağlam geldi. Bugün arkadaşlarını karşılamayı istedim. O gelmese de onlar ile gurur duyuyorum. Çünkü onlar da benim evladım" dedi.
Törende komandolar için kurban kesildi, dualar edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------
-Programdan görüntüler
-Askerlerin çiçeklerle karşılanması
-Konuşmalar
-Askerlerin yakınlarıyla hasret gidermesi
-Askerleri karşılayan şehit yakınları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/NİKSAR, (Tokat),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==========================================
Sivas'ta kazara ateş alan silah 3 polisi yaraladı
SİVAS'ta görev hazırlığı yaparken bir polis memurunun silahının kaza sonucu ateş almasıyla 3 özel hareket polisi yaralandı.
Olay dün saat 23.15 sıralarında Özel Harekat Şube Müdürlüğü bahçesinde meydana geldi. Göreve gitmek üzere hazırlık yapan polislerden birinin silahının ateş alması sonucu özel harekat polislerinden Furkan K., Osman A. ve Okan K. yaralandı. Polis arkadaşlarının ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı polislerden Osman A. ve Okan K. Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne, Furkan K. ise Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. 3 özel harekat polisinin kasık, bacak ve kollarından yaralandığı öğrenildi. Yaralı polislerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Olay sonrası yaralı polislerin arkadaşları hastanelere geldi.
"ÇOK ŞÜKÜR HAYATİ TEHLİKELERİ YOK"
Olayın ardından Sivas Valisi Davut Gül, Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, İl Emniyet Müdürü Turan Aksoy, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gelerek doktorlardan yaralı polisler hakkında bilgi aldı. Yaralı polisleri ziyaretinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sivas Valisi Davut Gül, "23.15 sularında özel harekat polislerimizin olduğu bölgede göreve giderken bir polis memurumuzun silahı ateş alıyor ve 3 polisimiz yaralanıyor. 2 polis memurumuz çok hafif herhangi birşey yok. Çok şükür 3'ününde şuan itibariyle bir hayati tehlikesi yok. 2'si CÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 1 taneside Numune Hastanesi'nde tedavi görüyor. Doktorlarımız ilgileniyor. Kendilerini gördük herhangi bir sıkıntıları yok. İnşallah kısa süre içinde de taburcu olacaklar." dedi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Hastaneden görüntüler
-Vali ve beraberindekilerin ziyareti
-Vali Gül'ün açıklaması
-Detaylar
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Arkadaşının oynadığı tabancanın ateş almasıyla vurulup öldü
GAZİANTEP'te 21 yaşındaki İ.T.'nin otomobilde oynadığı tabancanın kazaen ateş almasıyla göğsünden vurulan 21 yaşındaki Metin Kabakoğlu hastanede yaşamını yitirdi.
Olay, dün akşam saatlerinde Şahveli Mahallesi'nde meydana geldi. Birlikte 27 AB 109 plakalı otomobilde oturan ikiliden İ.T., iddiaya göre oynadığı tabanca kazaen ateş aldı. Tabancadan çıkan kurşun, İ.T.'nin yanında oturan Metin Kabakoğlu'nun göğsüne isabet etti. İ.T., arkadaşı Kabakoğlu'nun otomobille Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Acil serviste tedaviye alınan Kabakoğlu, doktorların çabasına karşın kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Kazaen arkadaşının ölümüne yol açan İ.T., daha sonra otomobili Eyüpoğlu Mahallesi'ndeki Harap Mescit Sokak'a bırakıp kaçtı. Otomobilin izine ulaşan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, İ.T.'yi Akyol Mahallesi'nde yakaladı. Gözaltına alınan İ.T., sorgulanmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülürken, ruhsatlı olup olmadığı bilinmeyen tabancaya el konuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Otomobilde yapılan inceleme
Güvenlik şeridi
Polis ekipleri
Genel ve detay görüntüler
Haber: Metin Faruk TAMER - Kamera: Ahmet ÖZER GAZİANTEP-
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Kars İl Jandarma Komutanı tutuklandı
KARS İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör ile Binbaşı Ömer Talay, FETÖ'den tutuklandı.
Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimine karıştıkları öne sürülen ve İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli 11 sanığın yargılandığı davaya adliyenin konferans salonunda devam edildi. Duruşmada eski İl Jandarma Komutan Yardımcısı Yarbay Kamil Öztürk, eski Yüzbaşı Ömer Şener, eski Üsteğmen Levent Saka, eski astsubay Murat Aydoğmuş ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan tutuksuz sanıklar Kars İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör ve Binbaşı Ömer Talay ile diğer tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Kars Cumhuriyet Başsavcısı olan ve duruşma savcısı Serdar Durmuş, mütalaasını verirken delillerin karartılması ihtimalinin dikkate alınarak, halen görevde olan İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör ile Binbaşı Ömer Talay'ın tutuklanmasını talep etti. Bunun üzerine ara karar veren Saffet Murat Kasapoğlu başkanlığındaki mahkeme heyeti, Albay Güngör ile Binbaşı Talay'ın tutuklanmasına karar verdi. Davada böylece tutuklu yargılanan sanık sayısı 6'ya yükseldi. Heyet, diğer tutuklu sanıkların da tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Duruşma sonrası Albay Güngör ile Binbaşı Talay, polislerce sağlık kontrolünden geçirildikten sonra cezaevine götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Albay Güngör'ün arşiv görüntüsü
Haber-Kamera: KARS,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Kaldığı otel odasında ölü bulundu
ELAZIĞ'da, 47 yaşındaki Ahmet Coşkun, kaldığı otel odasında ölü bulundu.
Merkez Yeni Mahalle, Muammer Çorbacıoğlu Sokak üzerinde bulunan bir otelde kalan Ahmet Coşkun'un odasından uzun zamandır çıkmadığını fark eden görevliler, kapıyı çaldı. Odadan ses gelmeyince görevliler, yedek anahtarla kapıyı açıp girdiklerinde Çoşkun'u yerde, hareketsiz yatarken buldu.
İhbar üzerine olay yerine, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrollerde yaşamını yitirdiği belirlenen Ahmet Çoşkun'un cesedi, otopsi yapılmak üzere hastaneye kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Cenaze aracının otel önüne gelişi
-Araçtan çıkarılan tabutun otel içerisine taşınması
-İçerisinde cenaze bulunan tabutun otelden çıkarılması
-Tabutun cenaze aracına konulması
-Aracın uzaklaşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Şahismail GEZİCİ / ELAZIĞ, -
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
Hırsızlık için girdiği trafoda elektrik çarptı, ağır yaralandı
MERSİN'de, hırsızlık amacıyla trafoya girdiği öne sürülen 22 yaşındaki Habib G., elektrik çarpması sonucu ağır yaralandı.
Olay, merkez Akdeniz İlçesi Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi eski binasında meydana geldi.
Hırsızlık amacıyla geldiği sanılan Habib G., yanına aldığı pense ve anahtar ile trafo içerisine girdi. Bakır teli kesmek için hamle yaptığı sırada elektrik akımına kapılan Habib G., bir anda yere yığıldı. Trafo içerisinden gelen patlama sesi ile birlikte olay yerine giden vatandaşların trafo içerisinden sesler geldiği ihbarı üzerine, olay yerine itfaiye, ambulans ve polis ekipleri sevkedildi. İtfaiye ekipleri, içeride vücudu büyük oranda yanmış olan genç ile karşılaştı.
Bulunduğu yerden kurtarılan genç, sağlık ekiplerine teslim edildi. Ağır yaralı Habib G., Mersin Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
İtfaiye ekiplerinin trafoyu açması
Ekiplerin Habib Geldi'yi bulması
Habib Geldi'nin bulunduğu yerden kurtulması
Habib Geldi'nin sedye ile taşınması
Ambulansa alınırken
Trafo içerisindeki malzemelerden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/MERSİN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Serinlemek için Sakarya Nehri'ne giren Suriyeli kayboldu
SAKARYA'nın Ferizli İlçesi'nde serinlemek için nehre giren Suriye uyruklu Muhammet Cihat Yusuf, kayboldu.
Olay, Karasu yolu Ferizli mevkiinde bulunan Sakarya köprüsü altında meydana geldi. Tişört ve terliklerini bırakıp serinlemek için Sakarya Nehri'ne giren kişinin kaybolduğu ihbarı üzerine, olay yerine polis ve İl Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma (AFAD) ekipleri sevk edildi. Yapılan araştırmada, kaybolan kişinin Suriye uyruklu Muhammet Cihat Yusuf olduğu belirlendi.
AFAD ekiplerinin hava kararıncaya kadar nehirde yaptığı arama çalışmasından bir sonuç alınamadı. Aramaların bugün devam edeceği belirtildi.
-GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Tişört ve terliklerin görüntüsü
-Arama çalışmaları
Haber: Mustafa ÜSTİBİ / FERİZLİ(Sakarya)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
TIR dorsesinde 15 bin 300 paket kaçak sigara
İZMİR'de polisin durdurup aramaya yaptığı TIR'ın dorsesinin taban kısmında 15 bin 300 paket kaçak sigara ele geçirildi, bir kişi gözaltına alındı.
Sigara kaçakçılığına karşı önlem alan Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Buca'da, otoyol girişinde şüphe üzerine durdurdukları TIR'da arama yaptı. TIR'ın dorsesindeki aramalar sırasında, taban bölümündeki tahta altına gizlenmiş 15 bin 300 paket kaçak sigara ele geçirildi. TIR şoförü C.K. (28), gözaltına alındı. Hakkında yasal işlem yapılan C.K., Cumhuriyet Savcılığı'nca serbest bırakıldı.
Ele geçirilen kaçak sigaraların piyasa değerinin yaklaşık 107 bin TL olduğu, operasyonla 88 bin 500 TL'lik kamu zararının önlendiği belirtildi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-TIR'da yapılan aramadan polis kamerası görüntüsü
Haber-Kamera: İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Derneklere kumar operasyonu
BURSA'da bazı derneklerde kumar oynatıldığına dair ihbar alan polis ekipleri kamu yararına çalışması gereken sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneği adı altında faaliyet gösteren bazı yerlere baskın yaptı.
İl Emniyet Müdürlüğü genel asayiş ve kamu düzeninin sağlanması amacıyla kumar ve tombala tabir edilen oyunların kamu yararına çalışması gereken sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneği adı altında faaliyet gösteren yerlerde oynandığı ihbarı üzerine harekete geçti. Ahlak Büro Amirliği tarafından yapılan baskınlarda 640 kişinin kimlik sorgulaması yapılırken, çeşitli suçlardan aranan üç kişi gözaltına alındı. Beş işyerinde sigara içildiği tespit edilen baskınlarda,iki dernek yetkilisine "kumar oynanması için yer temin etmekö suçundan işlem yapıldı. Sigaramatik adıyla bilinen ve para atılarak çalıştırılan bir oyun aletine el konulan operasyonda kumar oynarken yakalanan 20 kişiye toplam 2 bin 652 lira idari para cezası kesildi. Ramazan ayında kumar oyunlarının çoğaldığına dikkat çeken yetkililer operasyonların devam edeceğini belirttiler.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------------
Polisin operasyonu
Kimlik kontrolü
Sigara çöpleri
Haber-Kamera: Hüseyin TÜCCAR / BURSA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Otobüs terminalinde drone ile uygulama
MERSİN otogarında Ramazan Bayramı tedbirleri kapsamında insansız hava aracının (Drone) da kullanıldığı denetleme yapıldı.
Asayiş Şube Müdürlüğü ve Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ramazan Bayramı'nın yaklaşması üzerine Mersin Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde denetim gerçekleştirdi. Drone da kullanılan uygulama öncesinde ekipler çevre güvenliği aldı. Ardından otogara giren ekipler, şüpheli kişiler üzerinde ve perondaki yolcu otobüslerinde arama yaptı. Şüpheli kişilerin Genel Bilgi Tarama (GBT) sorgusunu yapan ekipler, vatandaşları uygulama hakkında bilgilendirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
Polis ekiplerinin emniyetten çıkışı
Polis ekiplerinin havadan görüntüsü
Polisler otogara girerken
Polis ekiplerinin otogar içerisinde arayap yaparken
Polisler vatandaşların üzerlerini ve çantalarını kontrol ederken
Polisler otobüs içerisinde kimlik kontrolü yaparken
Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Şanlıurfa'da tonlarca balya saman yandı
ŞANLIURFA'da 2 bin büyükbaş hayvanın bulunduğu besi çiftliğinde elektrik kontağından çıktığı sanılan yangında tonlarca balya saman yandı.
Yangın, dün öğleden sonra Kısas Mahallesi'ndeki 2 bin büyükbaş hayvanla besicilik yapan Mehmet Fatih Özturan'a ait çiftlikte meydana geldi. Yaklaşık 300 ton saman balyasının bulunduğu çiftlikte sık sık elektriklerin kesilmesi yüzünden aydınlatma projektörünün ısınması sonucu saman balyaları tutuştu. Kısa sürede rüzgarın etkisiyle büyüyen yangına çiftlikte bulunan işçiler, hortumla ve kovalarla yangına müdahalede bulundu. Bu sırada yangın için itfaiye ekiplerinden yardım istendi. Saman balyaları alevler içinde kalırken, bölgeye sevk edilen 1 itfaiye aracı yangına müdahale etti. Ancak yetersiz olan itfaiye aracının suyu bitmesi üzerine takviye ekip istendi. Takviye ekibin yangın yerine geç geldiğini ileri süren çiftlik sahibi ve yakınları itfaiye ekipleriyle tartıştı. Bunun üzerine olay yerine gönderilen Eyyübiye Belediyesi'ne ait 3 su tankerleri de yangına müdahale etti. Jandarmanın önlem aldığı çiftlikte duman ve alevlerin yükseldiği yangını işçiler, korumasız bir şekilde söndürmek için saatlerce uğraştı. Çiftlikte tonlarca balya saman yanarken, yangın 3 saat sonra kontrol altına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Yanan saman balyaları
İtfaiye ve vatandaşların müdahalesi
Vatandaşların itfaiye ekiplerine tepki göstermesi
Vatandaşların suyu biten aracı kovalamaları
Takviye ekiplerin gelmesi
İş yeri sahiplerinin konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK - Kamera: Ömer PINAR / ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================================
Otomobil ağaca çarptı: 1 ölü, 1 yaralı
İZMİR'in Buca İlçesi'nde, sürücüsünün kontrolünden çıkıp ağaca çarpan otomobildeki 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.
Kaza, dün saat 17.30 sıralarında Zafer Mahallesi Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Kaynaklar Köyü'nden Buca yönüne giden 24 yaşındaki İmam Demirçivi yönetimindeki 35 GB 2419 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp yol kenarındaki çam ağacına çarptı. Kaza otomobil hurdaya dönerken, sürücü Demirçivi ile yanındaki arkadaşı 21 yaşındaki Didem Ertürk araçta sıkışarak ağır yaralandı. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından otomobilden çıkarılan Demirçivi, ambulansla Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazada otomobilde sıkışan Ertürk'ün ise öldüğü belirlendi.
Bekar olduğu öğrenilen Ertürk'ün cansız bedeni, AKS 110 ekiplerinin yaklaşık 1 saatlik çalışmasıyla sıkıştığı yerden çıkarıldı. Kazayı duyarak olay yerine gelen Ertürk'ün yakınları, gözyaşlarına boğuldu.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Didem Ertürk'ün cenazesi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Hastanede tedaviye alınan İmam Demirçivi'nin sağlık durumunun ise iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Kaza yapan araçtan görüntü
-Ekiplerin çalışmasından görüntü
-Didem Ertürk'ün fotoğrafı
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Bodrum'da hastane yöneticisine dehşeti yaşatan zanlı Bursa'da yakalandı
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki bir hastanenin müdür yardımcısı 34 yaşındaki Tuğçe Kahriman'ı, otomobilini gasp edip kaçırmaya teşübbüs ettiği öne sürülen, direnmesi üzerine bıçakla karnından ve elinden yaralayan 31 yaşındaki Ümit Yeşilkaya, Bursa'da yakalandı. Bodrum'a getirilen Yeşilkaya, adliyeye sevk edildi.
Olay, geçen 9 Mayıs günü saat 22.30'da, Eskiçeşme Mahallesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde meydana geldi. Özel Acıbadem Hastanesi Müdür Yardımcısı ve Klinikler sorumlusu, evli ve 1 çocuk annesi Tuğçe Kahriman, işyerinden çıkıp evine gitmek için otomobiline binerken, yanına Ümit Yeşilkaya geldi. Kapıyı açan Yeşilkaya, otomobili gasp etmek için anahtarı aldı. Ümit Yeşilkaya, bağırıp kendisine direnen Kahriman'ı, yanındaki ekmek bıçağıyla karnından yaraladı.
4 PARMAĞI KOPTU
Yaşanan boğuşma sırasında Kahriman, Ümit Yeşilkaya'nın boğazına doğru savurduğu bıçağı eliyle tuttu. Paniğe kapılan Yeşilkaya kaçarak uzaklaşırken, karnından yaralanan, 9 parmağı kesilen, 4 parmağı tamamen kopan Kahriman ise ambulansla Acıbadem Hastanesi'ne kaldırıldı, ardından helikopterle İstanbul'daki Acıbadem Hastanesi'ne sevk dildi. Operasyonda dikilen 4 parmağı tamamen dokunma hissini kaybeden Kahriman, yoğun bakım ünitesinde iki hafta yaşam mücadelesi verdi. Durumunun iyi olduğu belirtilen Kahriman'ın tedavisinin sürdüğü kaydedildi.
Soruturma başlatan Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yeri yakınında bulunan bıçağın ambalajından, satıldığı süpermarketi belirledi. Marketin güvenlik kamerası görüntülerinden Yeşilkaya'nın kimliğini tespit etti. Olaydan 3 saat önce alışveriş yaptığı belirlenen Ümit Yeşilkaya'nın ayrıca koli bandı da aldığı tespit edildi. Kahriman'ı kaçırmak istediği sanılan Yeşilkaya'nın Bodrum'dan aynı gece 03.00'te, İstanbul'a otobüsle gittiği belirlendi, yapılan çalışmayla Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde bir evde yakalandı.
Daha önce de İstanbul'da üç taksiyi gasp ettiği, iki şoförü ağır yaraladığı, 15 yıl hapis cezası alıp, 9 yıl tutuklu kaldıktan sonra 5 ay önce serbest kaldığı ortaya çıkan Ümit Yeşilkaya, 'nitelikli yağma', 'Kasten yaralama ve kaçırmaya teşebbüs' suçlarından adliyeye sevk edildi.
'BÖYLE KABUS YAŞAMADIM'
Kahriman'nın olayın ardından polise verdiği ifadede, "İşimden çıkıp, evime gidiyordum. Tam otomobili çalıştırırken şahıs birden üzerime atlayarak önce anahtarı aldı, direndim, bağırmaya çalıştım. O anda bıçağı önce karnıma sapladı, acılar içinde kıvranırken bu kez bıçağı boğazıma doğru savurdu. O anda iki elimle bıçağı keskin yerlerinden tuttum. Bıçağı çekince parmaklarım feci şekilde kesildi. Bir an için öldüğümü sandım, yaşadığım korku dolu anları unutamıyorum" dediği belirtildi.
Öte yandan Ümit Yeşilkaya'nın süpermarketten yaptığı alışverişin güvenlik kamerası görüntüleri basınla paylaşıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
(GÜVENLİK KAMERASI)
Ü.Y.'nin süpermarketten bıçak ve koli bandı alırken görüntüsü
Ü.Y.'nin emniyet müdürlüğünde görüntüleri
Tuğçe Kahriman'ın fotoğrafından görüntü
Haber- Yaşar ANTER- Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM(Muğla),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================
17 yaşındaki kızını hamile bırakmakla suçlanan baba adliyede
KÜTAHYA'dan 43 yaşındaki Y.K., öz kızı 17 yaşındaki A.K.'yi hamile bıraktığı iddiasıyla gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen Y.K. adliyeye sevk edildi.
Olay, daha önce Kütahya'nın merkeze bağlı köyü olan Gövem Mahallesi'nde meydana geldi. Karın ağrısı ve mide bulantısı şikayetiyle yakınları tarafından Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen A.K.'nin yapılan tetkiklerinde, 2 aylık hamile olduğu belirlendi. A.K., doktorlara öz babasını kendisine tecavüz ettiğini söyleyince, durum jandarma yetkililerine bildirildi. A.K. hastaneye gelen jandarmalara da üvey annesi ile birlikte kaldıkları evde öz babasının kendisiyle defalarca ilişkiye girdiğini, bunun sonucunda da hamile kaldığını öne sürdü.
Jandarma ekipleri, baba Y.K.'yı gözaltına aldı. Suçlamaları kabul etmeyen Y.K., kızının eski nişanlısından hamile kamış olabileceğini söyledi. Y.K. yapılan sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------
-Şüphelinin jandarmalar tarafından hastaneye getirilmesi,
-Şüpheli babanın hastaneden çıkışı,
-Şüphelini adliyeye getirilirken çekilen görüntü
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ / KÜTAHYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Minik Irmak'ın dehşet saçan babası hakim karşısında
MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde, 4 yaşındaki kızı Irmak Kupal'ın tecavüze uğrayıp öldürülmesinin acısını yaşarken, cinnet getirip eşi Suriye ve kızı Ayşe Kupal'ı defalarca bıçaklayarak öldürdükten sonra intihar girişiminde bulunan Bilal Kupal'ın, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşmada, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren tutuklu sanık Bilal Kupal, eşinin karnındaki bebeğin kendisinden olmadığını söylemesi üzerine kendini kaybettiğini söyledi.
Alaşehir'de geçen yıl 14 Ekim'de, gündelik işlerde çalışan 27 yaşındaki Suriye ile 44 yaşındaki Bilal Kupal çiftinin, Menderes Mahallesi Elmadağ Caddesi 2 Sokak'taki evlerinin önünde oynayan kızı Irmak, ortadan kayboldu. Tüm arama çalışmalarına karşın küçük Irmak bulunamadı. Baba Bilal Kupal'ın şüphelendiğini söylediği komşusu, hurdacılık yapan Himmet Aktürk, katıldığı televizyon programında suçunu itiraf etti, küçük kızı tecavüz edip öldürdüğünü ve gömdüğünü söyledi. Kamuoyunu şoke eden itiraftan sonra Himmet Aktürk'ün gösterdiği bölgede 3 gün arama yapıldı. Evine 2 kilometre uzaklıkta ilk olarak Irmak'ın ayakkabıları, ardından da üzüm bağı içerisinde cesedi bulundu. Irmak, kentte gözyaşları içinde toprağa verildi. Himmet Aktürk ise 'canavarca hisle öldürmek' suçundan tutuklandı. Hakkında Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Aktürk, ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 51 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
EŞİ VE KIZINI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Bu acı olayın ardından aileye psikolojik destek verilirken, sanığa ise tepki gösterildi. Herkes sanığın yargılandığı davanın sonucunu beklerken, kentten gelen çifte cinayet haberi bir kez daha herkesi sarstı. Manisalı bir işadamı tarafından ailenin, Irmak'ın acısını bir nebze de olsa unutması ve o çevreden uzaklaşması için hediye ettiği Fatih Mahallesi'ndeki evde geçen 21 Şubat'ta saat 04.00'de meydana gelen olayda, Bilal Kupal, hamile olan eşi Suriye ve 10 yaşındaki kızı Ayşe'yi bıçaklayarak öldürdü. Bilal Kupal daha sonra, olayda kullandığı aynı ekmek bıçağıyle bileklerini kesip, karnına ve bacaklarına saplayarak intihar girişiminde bulundu. Yaraları yüzeysel olan Bilal Kupal, Alaşehir Devlet Hastanesi'ne tedavisinin ardından tutuklandı. Eşini 20, kızını ise 8 bıçak darbesiyle öldüren Bilal Kupal hakkında, Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde, gebe olan eşini ve çocuğunu kasten öldürmek suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'KARNINDAKİ BEBEĞİN BENDEN OLMADIĞINI SÖYLEYİNCE KENDİMİ KAYBETTİM'
Davanın dün yapılan ilk duruşmasına öldürülen Suriye Kupal'ın babası Bekir İlgaz, İlgaz'ın avukatı Erdem Keleş, sanık avukatı Fatma Kocataş ve tanıklar katıldı. Tutuklu sanık Bilal Kupal ise duruşmaya getirilmeyip, SEGBİS ile ifadesine başvuruldu. Kupal, ifadesinde eşinin uyurken kendisini öldürmek istediğini ileri sürüp, "Tam bıçağı saplayacağı sırada uyandım. Daha sonra eşimle tartıştık. Balkona çıkmıştım. Eşim kapıyı kilitledi. Ben de balkonda bulunan kürekle kilidi kırıp, içeri girdim. Kızımın odasına geçmiş. O kapıyı da kilitlemişti. Onun kilidini de kürekle açtım. Sonra divanın üzerine oturup, konuştuk. Eşim karnındaki çocuğun bana ait olmadığını, ikimizden birisinin ölmesi gerektiğini söyledi. Ben de 'Sen hastasın. Babana haber verip, seni doktora götüreceğim' dedim. Hayır, 'Ben deli miyim,doktora gitmeyeceğim' diye karşılık verdi. Ben de o zaman, 'Niye birimiz ölüyor' deyip, yatak odasına gittim. Buradaki eşyaları üst üste yığdım, mutfaktaki çiçek yağlarını üzerine döktüm. Banyoda benzin vardı, onu da boşaltıp, eşyaları ateşlemek istedim. Ancak, çakmak ateş almadı. Tam o sırada komşulara da zarar vereceğimizi düşünüp, yakmaktan vazgeçtim. Daha sonra salona döndüm. Eşimle yine tartıştık. Bu kez mutfağa gidip, kasap bıçağını aldım. Eşime rastgele birkaç kez salladım, sonrasını hatırlamıyorum. Kızım Ayşe ikimizin arasına girmiş, diğer olup biteni hatırlamıyorum. Eşim telefonla sık sık konuşur, telefonu sessiz veya titreşimde tutardı. Karnındaki bebeğin benden olmadığını söyleyince kendimi kaybettim" dedi.
Öldürülen Suriye Kupal'ın babası Bekin İlgaz'ın avukatı Erdem Keleş, sanığın eşi ve kızını olayı planlayarak öldürdüğünü iddia ederken, sanık avukatı Fatma Kocataş ise ailenin kızları Irmak'ın öldürülmesinden sonra travma geçirdiklerini, sanığın akli dengesinin yerinde olup, olmadığının tespiti için rapor alınmasını istedi. 4 saat süren duruşmada, dört kişi de tanık olarak dinlendi.
Mahkeme Başkanı Remziye Güldür, tarafların dinlenmesinin ardından sanık Bilal Kupal'ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için rapor alınmasına, öldürülen Suriye Kupal'ın telefon kayıtlarının istenmesine, anne karnında öldürülen cenin ile Bilal Kupal'ın DNA'larının kontrol edilmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
'ALDATMA BİR CİNAYET SEBEBİ DEĞİLDİR'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Sema Hasgör, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, iyi halin bir zorunluluk olduğunu ve indirim sebebi olamayacağını düşündüklerini belirtip, "Aldatma bir cinayet sebebi değildir, olsa olsa boşanmada kusurdur. Kadın katillerinin en ağır şekilde cezalandırılıp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini, indirimlerden faydalanılmamasını istiyoruz. Sanığa en ağır cezanın verilmesini istiyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Öldürülen Suriye Kupal ve kızı Ayşe Kupal'ın fotoğrafı
-Tutuklu sanık Bilalh Kupal'ın fotoğrafı
-Avukat Erdem Keleş'in açıklaması
-Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Sema Hasgör'ün konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (Manisa),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===============================================
Adana'da, CHP'lilerden 'Adalet' yürüyüşü
ADANA'da CHP üyeleri, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki olarak 'Adalet' için yürüdü.
Merkez Seyhan İlçesi'ndeki Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanan CHP üyelerine, çeşitli sendika, meslek odası ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi. Aralarında CHP milletvekilleri ve CHP'li belediye başkanlarının da bulunduğu yaklaşık 2 bin kişi, 'Adalet' yazılı dövizler taşıdı. 'Adalet' yazılı pankart arkasında Ziyapaşa Caddesi üzerinden Atatürk Anıtı'na kadar yürüyen kalabalık, 'Adalet istiyoruz', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve 'Direne direne kazanacağız' sloganları attı.
Anıt önünde toplanan kalabalığa hitap eden CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, "Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde çıktığımız bu onurlu yolda adalet için gemileri de yakıyoruz. Bu, çağdaş medeniyet hedefine ulaşma doğrultusunda bir başlangıçtır. Adalet, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı sağlanana dek mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz ve kazanacağız" dedi.
Yapılan konuşmanın ardından bir süre slogan atan kalabalık, dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
İstasyon meydanında polisin üst araması yapması
CHP milletvekilleri ve CHP'li belediye başkanlarının 'Adalet' pankartıyla yürümesi
Yürüyen ve slogan atan vatandaşlar
Atatürk parkına gelen vatandaşlar
CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut'un konuşması
Haber: Yusuf BAŞTUĞ -Kamera: Sude UÇAROĞLU/ADANA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
CHP Akhisar'dan 'Adalet' yürüyüşü
MANİSA'nın Akhisar İlçesi'nde CHP İlçe Başkanlığı öncülüğünde 'Adalet' yürüyüşü düzenlendi.
CHP Akhisar İlçe Başkanlığı, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını protesto etmek için CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'ne destek olmak amacıyla şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi girişinde toplandı. Dün saat 18.00'de başlayan yürüyüş, 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam', 'Susma, sustukça sıra sana gelecek', 'Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek', 'Vekiller içeride, damatlar dışarda', 'Adalet, adalet', 'Faşizme karşı Omuz Omuza' sloganlarıyla öğretmenevi önünde son buldu.
Grup adına basın açıklaması yapan CHP Akhisar İlçe Başkanı İsmail Şahin, "Adalet ayaklar altında. Yıllardan beri Fethullah Gülen'e tüm demokratlar, solcular, CHP'liler ve yazarlar FETÖ örgütüdür dediği zaman, bugünkü siyasi iktidarın bakanı ve milletvekilleri üzerimize geldiler. Şu noktada bizim yıllarca FETÖ ile mücadele eden milletvekillerimiz, aydınımız, basın mensuplarının büyük bir kısmı hapishanede. FETÖ'ye 'Fethullah Gülen hoca efendi' diyenler dışarıda. 'Ne istediniz de vermedik' diyen Adalet Bakanından Cumhurbaşkanına kadar hepsi dışarıda. Suriye'ye giden TIR'larla ilgili haber yüzenden milletvekilimiz hapiste. Biz Cumhuriyetçiler, demokratlar, sosyal demokratlar bu ülkede adalet yerine gelinceye kadar mücadele edecek, faşizme asla boyun eğmeyeceğiz. İnsan haklarının üstünlüğü yerine gelinceye kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Yürüyüşten görüntü
İlçe başkanı basın açıklaması
Haber-Kamera: Barış GEZİCİ / AKHİSAR(Manisa),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===========================================
Gülmen ve Özakça için gökyüzüne 100 balon bıraktılar
KOCAELİ'de, Eğitim- Sen Şubesi üyeleri, KHK ile görevlerinden ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevine girmesinin 100. günü nedeniyle gökyüzüne 100 beyaz balon bıraktı.
İzmit Sabri Yalım Parkı'nda toplanan Eğitim- Sen üyelerine bazı siyasi partilerin temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri de destek verdi. Üyeler, üzerinde Gülmen ve Özakça'nın resmi bulunan 'Yaşatacağız, biz kazanacağız' yazılı pankart taşıdı.
Açıklama yapan Eğitim- Sen Şube Başkanı Hicran Turan, hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalif duruş sergileyen herkesin baskı ve tehditle karşılaştığını belirterek, "Türkiye her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne oluyor. Muhalefet partilerinin başkanları ve milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, emekçiler, kadınlar, gençler kısaca hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalif duruş sergileyen herkes çeşitli düzeylerde baskı ve tehditle karşılaşıyor" dedi.
Herkesi sindirmek istediklerini söyleyen Turan konuşmasını söyle sürdürdü:
"Çünkü herkesi susturmak ve sindirmek istiyorlar. Muhalif ekranların karartılması, derneklerin, gazete ve dergilerin kapatılması, sosyal medyadaki eleştirel ifadelere dahi dava açılarak sosyal medya hesaplarının kapatılması iktidar sahiplerinin hakikatin gücü karşısında kapıldığı korkuyu gösteriyor. Dolayısıyla sadece muktedire yakın olmayı kendine bir vasıf olarak görenlerin konuşmasını, 'Ver mehteri' şovlarıyla toplumu sığ bir ideolojik propagandayla teslim almayı arzuluyorlar. Irkçılık yaparak, dini duyguları sömürerek iktidarlarını korumak istiyorlar" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 100 balon gökyüzüne bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
-Açıklamalar
-Balonların gökyüzüne bırakılması
Haber-Kamera: Çağla DAŞCI / İZMİT(Kocaeli),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=========================================
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek için gökyüzüne 100 balon
KAYSERİ'de toplanan Eğitim-Sen üyeleri, Kanun Hükmünde Kararname'yle (KHK) görevlerine son verilen akademisyen Nuriye Gülmen ve ilkokul öğretmeni Semih Özakça'nın başlattıkları açlık grevinde 100'üncü gününe girmesiyle nedeniyle, destek açıklaması yaptı. Sendika üyeleri gökyüzüne 100 balon bıraktı.
Gözaltına alınıp tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için açlık grevlerinin 100'üncü gününde Kayseri'de destek eylemi düzenlendi. Eğitim Sen üyeleri, dün Sivas Caddesi'nde bir araya geldi. Sendika üyeleri adına basın açıklamasını yapan Eğitim- Sen Şube Sekreteri Zeynep Vural, "Haklı meşru açlık grevlerinin 75'inci gününde gözaltına alınan sendikamız Eğitim Sen üyeleri Semih Özakça ve Nuriye Gülmen önleyici tedbir adı altında faşizmin ve örgütlü kötülüğün en katışıksız halinin bir uygulaması olarak tutuklanmışlardır. Tutuklanma gerekçeleri hukuki izahat olmayıp açıkça siyasal iktidarın polis devletinin bir talimatı sonucu olduğunu açıklar niteliktedirö dedi.
Yapılan basın açıklamasının ardından sendika üyeleri, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 100'üncü gününde gökyüzüne 100 balon bıraktı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Eğitim- Sen Kayseri Şube Sekreteri Zeynep Vural'ın açıklaması
Eğitim- Sen Şube Başkanı Ulaş Apaydın'ın konuşması ve balonların bırakılması
-Detaylar
Haber-Kamera: Cafer ZENGİN / KAYSERİ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Gülmen ve Özakça için beyaz balonlu eylem
ESKİŞEHİR'de Eğitim-Sen üyeleri, Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) araştırma görevlisi Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça'nın görevlerine iade için başlattıkları açlık grevlerinin 100'üncü günü olması nedeniyle 100 beyaz balonla eylem yaptı.
Dün akşam saatlerinde Porsuk Bulvarı'nda ellerinde beyaz balonlarla toplanan Eğitim-Sen üyesi yaklaşık 50 kişi 'Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve hukuksuzca ihraç edilen tüm kamu emekçilerini görevlerine iade edilmelidir' yazılı pankart açtı. Gruptakiler çeşitli sloganlar atarak tutuklu olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın serbest bırakılmasını istedi.
Eğitim-Sen Şube Sekreteri Kemal Koçak yaptığı konuşmada Türkiye'nin her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne olduğunu öne sürerek şöyle dedi:
"Muhalefet partilerinin başkanları ve milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, emekçiler, kadınlar, gençler kısaca hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalefet duruş sergileyen herkes çeşitli düzeylerde baskı ve tehditle karşılaşıyor. 'İşimi geri istiyorum' diyerek süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başlayan ve bugün açlık grevinde 100'üncü gününe girmiş olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı da gözler önünden kaçırmak, bir hakikatın dile gelmesini engellemek istiyorlar. Eğitim-Sen olarak hükümete yaptığımız çağrımızı yineliyoruz. Gözleriniz var görün, kulaklarınız var duyun. Üyelerimiz Semih Özakça ve Nuriye Gülmen'in hemen serbest bırakılmasını ve taleplerinin süratle karşılanarak yaşamlarına sağlıklı biçimde devam edebilmelerini istiyoruz."
Yapılan konuşmanı ardından Eğitim-Sen üyeleri ellerindeki 100 beyaz balonu gökyüzüne bıraktı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------
-Basın açıklamasına katılanların,
-Kemal Koçak'ın basın açıklamasını okuması,
-Slogan atılması,
-Balonların bırakılmasından çekilen görüntüler
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK / ESKİŞEHİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
CHP'li Çiçek: Bu yürüyüş iktidarın hesap vereceği güne kadar devam edecek
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, adalet yürüyüşünün sadece tutuklanan milletvekili Enis Berberoğlu için başlatılan bir yürüyüş olmadığını söyleyerek, "Bu adalet yürüyüşü devleti yönetemeyen, devletin kurumlarına olan itibarı yerle bir eden orduyu, yargıyı, polisi dağıtan iktidarın hesap vereceği güne kadar devam edecek bir yürüyüştür." dedi.
Milletvekili Dursun Çiçek, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde partisinin ilçe teşkilatını, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) ile Türk Metal Sendikası yönetimini ziyaret etti. Ardından, sahil bandındaki bir kafede Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu ile birlikte basın açıklaması yapan Çiçek, ülkede 2007 yılından bu yana gündemin adalet olduğunu söyledi. Kendilerine kurulan kumpastaki hakim ve savcıların şu anda yargı önünde hesap verdiğini ifade eden Çiçek, FETÖ'nün hakim, savcı, polis ve diğer ayaklarının yargı karşısında olduğunu, en kısa zamanda siyasi ayağının da yargı karşısına çıkacağına ümitlerinin tam olduğunu belirtti. Çiçek, şöyle konuştu:
"Önce kumpas davaları başladı. Ergenekon, Balyoz, Askeri casusluk, Oda TV gibi, ardından binlerce Türk Silahlı Kuvvetler mensubu Cumhuriyetçi, Atatürkçü subay, gazeteci, aydın, hapislerde çürütülerek, manevi işkence yapılarak FETÖ' nün önü açıldı. Bu süreçte siyasi iktidar FETÖ ile birlikte emperyalizmin hizmetçiliğini yaptı. Kendi milli ordusuna kumpas kurulmasına, kendi genelkurmay başkanının terörist suçlamasıyla 26 ay hapiste yatmasına göz yumdu. Dönemin adalet bakanı şimdi kayıp. Sadullah Ergin, mecliste yasaları çıkararak Mustafa Kemal'in askerlerini bu FETÖ'nün hakim savcı kılıklı militanlarına teslim etti. Tabi bu kumpası kuran Türkiye'yi 15 Temmuz 2016' ya getiren, süreci takip eden siyasi iktidar şu anda da Türkiye'yi yönetmeye devam ediyor. Ama aynı kumpasta tetikçilik yapan FETÖ militanları, hakim savcısı, polisi, gizli tanığı, açık tanığı şu an Türk yargısına, Türk adaletine hesap veriyor. Biz de bu davada müştekiyiz. Hesabını da soruyoruz. Yalnız bu hesap sormada eksik bir ayak var. O da siyasi ayaktır."
'ADALET YÜRÜYÜŞÜ SONUN BAŞLANGICIDIR'
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını da değerlendiren Çiçek, "Eğer şartlar normal giderse 2019'da hem genelde, hem de yerelde bu millet, bu iktidarı sandığa gömecek. Suç ortakları siyasi ayakta bu millete aynı FETÖ'cüler gibi hesap verecek. Adalet yürüyüşü bu sonun bir başlangıcıdır. Bu yürüyüş Enis Berberoğlu için düzenlenen kişisel bir yürüyüş değildir. Bıçağın kemiğe dayandığı, muhaliflerin lokomotifi olan bir süreç nedeniyle bu adalet yürüyüşü başlamıştır. Bu adalet yürüyüşü devleti yönetemeyen, devletin kurumlarına olan itibarı yerle bir eden orduyu, yargıyı, polisi dağıtan iktidarın hesap vereceği güne kadar devam edecek bir yürüyüştür. O açıdan başta 15 Temmuz mağdurları, OHAL mağdurları, kumpas mağdurları niye yürümüyoruz, neden eylem yapmıyoruz diye bizim yanımızda yer almıyorsunuz diye herkesi bu yürüyüşe destek vermeye davet ediyoruz. İşte yürüyoruz. Bütün Türkiye yürüsün. Adalet, hukuk isteyen herkes yürüsün. Sonuçta da 19 Temmuz normal şartlarda sandıkta bu iktidara bunun cevabını verelim. Türkiye 2002'de başlayan bu karanlık dönemi, 2007'de icraata başlayan bu karanlık dönemi hep birlikte kapatalım. Siyasi ayaktan da hesap soralım. Türkiye bir daha bu karanlık dönemi yaşamasın." dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------
-Dursun Çiçek'in Türk metal ziyareti
-Bozahane çay bahçesinde halkla sohbeti
-Dursun Çiçek'in açıklaması
Dosya Adı: ergdursuncicek
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE / EREĞLİ(Zonguldak),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================