Dha Yurt Bülteni - 1

DHA YURT BÜLTENİ - 1

1)LUNAPARKTA ASANSÖR KAZASI KAMERALARA YANSIDI: 10 YARALI

KONYA'da lunaparktaki adrenalin tutkunlarının bindiği eğlence aracı asansör, 2 metre yükseklikten yere çakıldı. Asansördeki 17 kişiden 10'u yaralanırken, kaza anı saniye saniye bir kişinin cep telefonunun kamerasına yansıdı.

Olay, dün saat 19.00 sıralarında merkez Meram İlçesi Karaman yolu üzerinde bulunan Karaarslan Hadimi Parkı içerisindeki lunaparkta meydana geldi. Üzerinde 17 kişinin bulunduğu 15 metre yüksekliğindeki asansörün halatı, aşağıya inerken koptu. Yaklaşık 2 metre yükseklikten yere çakılan asansörde, korumalı koltuklarda oturan adrenalin tutkunlarından 10'u yaralandı. Yaralılar, Fadime Tekin (37), Ekrem Tekin (14), Ekrem Tekin (16), Yunus Gülkara (22), Şerif Hanım Özyılmaz (17), Şerife Önal (23), Rumeysa Susam (17), Beyzanur Uslu (19), Merve Uslu (19) ve Sümeyra Tüz, olay yerine sevk edilen ambulanslar ve özel araçlarla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 6 kişiye ayakta müdahale edilirken, belinde kırık olan 4 kişinin ise tedavisinin sürdüğü belirtildi. Kaza anı, bir kişi tarafından saniye saniye cep telefonuyla görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Lunaparktan detay

Asansörden detay

Yaralılar röportaj

Cep telefonu kamera görüntüsü

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK / KONYA,

07.05.2017 - Haber Kodu : 170507001_K

==================================================

2)İZİNSİZ EYLEME POLİS MÜDAHALESİ: 34 GÖZALTI

DENİZLİ'de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ölüm yıldönümlerinde eylem yapıp, basın açıklaması yaparak anmak isteyen gruba polis müdahale etti, 34 kişi gözaltına alındı. Gazi Bulvarı Candoğan parkı önünde saat 18.00 sıralarında Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, DevLis ve Emek Partisi üyelerinden oluşan grup Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anma eylemi yapmak istedi.  Polis ise grubu eylemin izin alınmadan yapılamayacağı konusunda uyardı. Yapılan uyarılara aldırış etmeyen grup slogan atmaya başladı. Atılan sloganlar esnasında polis devam etmeleri halinde müdahale edeceğini açıklamasına rağmen eylemci grup, slogan atmaya devam edince polis müdahalesi gecikmedi. Polisin müdahalesiyle grup kısa sürede dağılırken, 34 gösterici gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Eylemcilerden görüntü

Polislerden görüntü

Polisin uyarısından

Eylemcilerin gözaltına alınması

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506230

===================================================

(ÖZEL)

3)SABRİYE OKKIR, O GÜNLERİ ANLATTI

"17 DOKTOR GÖRMESİNE RAĞMEN KANSER TEŞHİSİ KOYAMADILAR"

ERGENEKON davasında yargılanırken hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın ölümünün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Kadir Topbaş'ın FETÖ'den tutuklanan damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın  'sağlık sorunları' gerekçe gösterilerek tahliye edilmesiyle gündeme gelmesine eşi Sabriye Okkır tepki gösterdi. Sabriye Okkır, "Eşimin durumu yeni oluşmuş bir vaka değil. Niye Topbaş'ın damadıyla mukayese ediyorlar bunu anlayamıyorum. Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok. Sadece bir rivayet atılmıştı ortaya; Ergenekon'un kasası diye. 9 senedir de herkes bunu ağzına sakız edip sadece çiğnedi" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, sosyal medyadan yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın FETÖ'den tutukluyken, 'sağlık sorunları' gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine tepki gösterdi. Salıcı yaptığı açıklamada, "Kuddusi Okkır'ı bu halde kaybetmiştik. Delil karartır diye tahliye edilmemişti. Topbaş'ın damadı turp gibi ama 'sağlık' gerekçesiyle serbest!" diye yazdı.  Okkır'ın ölümünün  Topbaş'ın damadının tahliyesiyle birlikte gündeme gelmesine eşi Sabriye Okkır  tepki gösterdi.

"17 DOKTOR GÖRMESİNE RAĞMEN KANSER TEŞHİSİ KOYAMADILAR"

Yalova'da oturan Sabriye Okkır,  DHA muhabirine eşinin tutuklu olduğu döneminde hastalığıyla ilgili yaşadıklarını anlattı. Sabriye  Okkır, şunları söyledi: "Eşim Kuddusi Okkır cezaevine girdikten sonra, tutuklu olarak uzun süre kaldı. Daha sonra rahatsızlandı. 2008 Mart ayı sonunda Kuddusi Okkır aşırı kilo kaybetmişti. Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne götürüldü getirildi. Fakat orada ne yazık ki 17 doktor görmesine rağmen bir kanser teşhisi koyamadılar. Çünkü yatış vermediler, hastayı takip etmediler, gerekçe olarak da hastanenin hükümlü servisinin steril olmadığını öne sürdüler. Daha sonra eşimde kanser çok fazla ilerlemiş olduğu için ihtiyaçlarını da gideremiyordu. Kuddusi Okkır'ı İstanbul'a kanser teşhisiyle değil  'majör depresyon' teşhisi ile sevk ettiler."

Tutuksuz yargılanması için yapılan müracaata ret kararı verildiğini kaydeden Sabriye Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ergenekon davasına bakan savcılara tutuksuz yargılanması için müracaatta bulunduk. Elimizde Bakırköy Devlet Hastanesi'nin verdiği bir epikriz raporu vardı ve orada 'çok acil yoğun bakım ünitesi bulunan bir hastanede tedavisi' yazıyordu. Çünkü bu hastanın artık şuuru kapanmıştı. Ben 7 Mayıs 2007'den beri herkese soruyorum; şuuru kapalı bir hastanın cezaevinde ne işi olur? Niçin o aşamaya gelene kadar bu hasta tedavi ettirilmedi? Eğer devlet bir insanı tutuklu olarak yargılama kararı aldı ise kendi himayesine almış değil midir? Biz tutukluya ihanet edildiğini her zaman söyledik. Yani bu insanın sağlığıyla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Tedavi ettirilmedi. 17 doktor görecek ve kanser teşhisi koymayacak, bugün 3 gün bile sürmez teşhis konması. Onları ben vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. İnanın bu insan öldürüldü, tedavi ettirilmedi. Daha sonra Edirne Üniversite Hastanesi'ne gönderildi ve orada da artık yapacak bir şey kalmamıştı, 2 ay sonra da eşim öldü."

"TOPBAŞ'IN DAMADI DA HASTAYSA GEREKEN TABİ Kİ YAPILMALI"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı  Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesiyle ilgili de konuşan Sabriye Okkır, devletin bu konuda gerekeni yaptığını söyledi. Okkır, "Devlet eğer tutuklu ve hükümlüleri kendi bakımı altına aldı ise bunlardan sorumludur ama her türlü sorumludur. Sağlığından da sorumludur. Tutuklu, hükümlü ve sivil halkın üçünün de sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı eşittir. Bunu kimse engelleyemez. Bu verilmiş haktır. O yüzden eğer bugün Kadir Topbaş'ın damadı da hastaysa ve epilepsi raporu verilmişse gereken tabi ki yapılmalıdır. Eğer yapıldıysa da devlet görevini yapmıştır. Burada sorun nedir? Devlet, Okkır'a karşı görevini yapmadı. Yoksa Kadir Topbaş'ın damadı da olmayabilir başka biri de olabilir. Ben şunu da düşünüyorum; bu tutuklu ve hükümlülerle hastaların tam olarak hala tedavi ettirilmediklerini düşünüyorum. İçeride daha ağır hastaların olabileceğini düşünüyorum. Bunu her ortamda dile getiriyorum; bütün tutumlu ve hükümlüler gereği gibi tedavi ettirilsin. Zamanında tedavi ettirilsin. Bu insanların sağlık hizmetinden faydalanma hakkı var" dedi.

"9 SENEDİR NEREDEYDİLER?"

Eşinin durumuyla Topbaş'ın damadının mukayese edilmesine anlam veremediğini söyleyen Sabriye Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok. Diğer kayıplarımız var bizim. Hepsi rahatsızdı, üstlerine gidildi. Türkan Saylan'ı, İlhan Selçuk'u söyleyebiliriz. Bunlar nasıl vefat ettiler, ne sonucu vefat ettiler? Uygulanan tutum sonucu ve zaten yaşları ileri insanlardı. Sağlık durumlarından kaynaklı olarak vefat ettiler. Şunu hakikaten anlamış değilim. Niye Kadir Topbaş'ın damadıyla birlikte gündeme geliyor?  Bu olay 9 sene önce olmuş, bunu gündeme getirenler 9 senedir neredeydiler? Niçin hesap sorulmuyor bu insanlardan?"

"LÜZUMSUZ ŞEKİLDE KENDİLERİNE MALZEME YAPIP GÜNDEME GETİRDİLER"

Sabriye Okkır, eşinin ölümüyle ilgili herkesin bu durumu kendine malzeme yaptığını bildirerek, "Bu insanı kaybedeli 9 yıl oldu. 9 yıl önce bu adam ihmalden ve tedavi ettirilmediği için vefat etti. O şekilde vefat etmesi onun hakkı değildi. O kadar kalitesiz bir hayat sürmesi gerekmezdi ama o durumu hak gördüler ve maalesef el birliğiyle ölümüne sebep oldular" dedi.

Sabriye Okkır o zaman eşinin rahatsızlığı ile ilgili dönemin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'e de dilekçe yazdığını belirterek şunları söyledi: "Tutuksuz yargılansın istedim kimseden tahliye istemedim ki ortada bir suçlama yoktu. Sadece bir rivayet atılmıştı ortaya; Ergenekon'un kasası diye. 9 senedir de herkes bunu ağzına sakız edip sadece çiğnedi. Lüzumsuz şekilde kendilerine malzeme yapıp gündeme getirdiler ama bu iş değildi. Keşke Ergenekon'un kasası olduğunu deklare edinceye kadar bu insan neden öldürüldü diye de araştırmasını yapsalardı, eşimden sonra da bu kadar insan vefat etmezdi."

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Sabriye Okkır ile röportaj

(ARŞİV)

-----------------

-Kuddisi Okkır'ın hastane yatağında görüntüsü

-Sabirye Okkır'ın ağlaması

-Hastane tabelası

-Cenaze aracının çıkışı

-Hastane odasında Sabriye OKkır'ın Kuddisi Okkar'ın yanında beklemesi

-Detay görüntüler

Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506177

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506193_

=======================================================

4)LİSELİ, SERİNLEMEK İÇİN GİRDİĞİ BARAJ GÖLÜNDE BOĞULDU

MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde arkadaşıyla pikniğe giden lise öğrencisi 16 yaşındaki Ahmet Selman Yurtsever, girdiği Berdan baraj gölünde boğularak yaşamını yitirdi. Berdan Baraj gölü kıyısındaki mesire alanına arkadaşlarıyla pikniğe giden Tarsus Borsa İstanbul Umut Sami Şensoy Anadolu Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Ahmet Selman Yurtsever, serinlemek için suya girdi. Yurtsever, bir süre sonra suda çırpınmaya başladı, ardından da arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında gözlerden kayboldu. İhbar üzerine olay yerine Mersin Sahil Güvenlik, Mersin Sualtı Arama, AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 5 saatlik çalışmanın ardından Yurtsever'in cansız bedeni, suya girdiği noktaya yakın bir bölgede dalgıçlar tarafından bulundu. Olayı haber alıp mesire alanına gelen Yurtsever'in yakınları, gözyaşı döküp, sinir krizleri geçirdi. Ahmet Selman Yurtsever'in cesedi, yapılan incelemenin ardından Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Ahmet Selman Yurtsever'in  fotoğrafı

Jandarma ekiplerinin olay yerine siren çalarak hızlı bir şekilde gelmesi

AFAD ekibinin gelmesi

Suda arama çalışması yapan dalgıçlar

Dalgıçların dalışlarından detay

Ambulans görüntüsü ve bekleyen yakınlar

Mersin Sualtı arama ekibinin gelişi

Dalgıçların suya dalmaları

Vatandaşların arama çalışmalarını izlemeleri

Kanolarla arama çalışmaları

Dalgıçların çocuğu bulduk işareti

Talihsiz gencin sudan çıkarılması

Ambulansa bindirilmesi

Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS,(Mersin),

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506233

========================================================

5)MARDİN'DE ŞİDDETLİ DOLU YAĞIŞI

MARDİN'de akşam saatlerinde aniden bastıran dolu yağışı her yeri beyaza bürüdü.

Akşam saatlerinde sağanak yağmur bir anda doluya dönüştü. Sağanak yağmur anne cadde ve sokakların sular altında bırakırken, kenar mahallerde birçok evi de su bastı. Şehir merkezini kaplayan bulutlardan dolayı havanın aniden kararması vatandaşlar arasında tedirginlik oluşturdu. Dolu yağışı sokakları, kar yağmış gibi beyaz bir görüntüye bürünmesine sebep oldu. Dolunun güneşli havadan hemen sonra bastırması ile bir tedirginlik yaşadığını belirten vatandaşlardan Velit Aok, "Yaşım 28, Mayıs ayında böyle şiddetli bir dolu yağışını ilk defa gördüm. İnşallah ovada tarlaların yoğun olduğu alanlarda yatmamıştır. Bu dolu ovada yaşarsa bütün bir mevsimin hasadı kurban gider, yerle bir olur" dedi.

Ani dolu yağışına hazırlıksız yakalanan vatandaşlardan Şerife Anuk da aniden bastıran ve yer yer ceviz büyüklüğünde olan dolu tanelerinin kendisini hayrete düşürtüğünü belirterek "Mayıs ayında yazı beklerken doluyla karşılaşmamız bizi şaşırttı" diye konuştu. Öte yandan kırsal kesimlerde etkili olan dolu yağışının, çiftçiye büyük zarar verdiği öğrenildi. Şiddetli doludan dolayı üzüm bağları, zeytin, kiraz ve meyve bahçeleri büyük oranda hasar gördü. Dolu yağışı sırasında bağ evinde bulunduğunu anlatan Ramazan Dalmış adlı çiftçi, bağlarda ağaç dallarında bulunan bütün meyvelerin yerlere döküldüğünü kaydetti. Dalmış, dolunun meyve ağaçlarına verdiği zararın bağı bulunan bütün üreticileri etkilediğini ileri sürerek, "Bağlarımızda gözümüz gibi baktığımız meyveler ve meyvelerin tomurcukları dallarıyla birlikte yere serpildi. Herhangi bir sigortamız olmadığı için de ciddi bir zararımız söz konusu. Bu zarar bizleri etkileyecek ama aynı zamanda yaz meyvelerinde de önemli oranda azalma ve fiyat artışına neden olacak. Allah hayırlısını etsin, Allah'tan gelen her şey güzeldir. Biz buna inanıyoruz" şeklinde konuştu.

Edinilen bilgilere göre; dolu yağışından dolayı üzüm bağları ve yaz mevsimi meyvelerinde ciddi anlamda zarar olduğu, bağ ve bahçelerin yüzde 50 ila 80 arasında lokal zararlar meydana geldiği kaydedildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Yoğun yağan  kar ve yağmur yağışı

-Yağışlardan kaçışan vatandaşlar,

-Beyaza bürünen yerler,

-Mardin genel görüntüsü,

-Vatandaşların açıklamaları

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, -

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506219

====================================================

6)ÇORLU'DA DOLU YAĞIŞI ETKİLİ OLDU

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde akşam saatlerinde başlayan dolu ve sağanak yağmur yağışı etkili oldu. Yağış nedeniyle cadde ve sokaklar göle döndü.Ekili olan bazı tarlalarda zarar gördü.

Hava sıcaklığının en yüksek 17 derece olduğu Çorlu İlçesi'nde akşam saatlerinde başlayan gök gürültülü sağanak yağmur ve dolu etkili oldu. Zaman şiddetini artıran dolu ve yağmur cadde ve sokaklarda yoğun su birikintilerine neden oldu.Dolunun yağdığı bölgelerde etkili olduğunu belirtenÇorlu Ziraat odası başkanı Ali Topuz, "Dolunun yoğun olduğu Önerler Mahallesi, Seymen Mahallesi, Çorlu merkez ile Ergene İlçesi'ne  bağlı Karamehmet ve Bakırça mahallelerinde dolunun etkili olduğunu öğrendik. Bu bölgelerde ekili olan az bölgelerde hasar oluduğu tahmin ediyoruz. Bu havalar düzeldikten sonra tarlalara giderek göreceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Yağmur ve dolu yağışı

-Yağan dolu tanelerinden görüntü

-Cadde ve sokaklar

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ), -

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506204_

=============================================

7)DAMAT KAYINPEDERİNİ ÖLDÜRDÜKTEN SONRA İNTİHAR ETTİ

Adana'da,eşinden ayrılma aşamasında olan,damat Salim Koç  tartıştığı kayınpederi 52 yaşındaki Faruk Zeki Sargındağ'ı pompalı tüfekle vurduktan sonra, kendi başına ateş ederek intihar etti.

Olay saat 03.00 sıralarında, merkez Seyhan ilçesi Hadırlı Mahallesi 11231 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre; ayrılma aşamasında olan Salim Koç'un eşi evi terketti. Bunun üzerine damat Koç kayınpederi Sargındağ'ı konuşmak için çağırdı. Bir süre alkol alarak konuşan Koç ile Sargındağ arasında tartışma çıktı. Damat Koç yanında bulunan pompalı tüfekle kayınpederi Sargındağ'ı başından vurarak öldürdükten sonra tüfekle kendi başına da  ateş ederek intihar etti.  Çevredeki vatandaşların silah seslerini duyarak araması üzerine, olay yerine ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan tüm müdahalelere rağmen, Koç ve Sargındağ kurtarılamıyarak hayatını kaybetti. Olay yerindeki tüfek ve alkol şişelerini inceleyen ekipler,soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Olay yerindeki polisler

Yerdeki cenazeler

İki cenaze arasındaki pompalı tüfek

Polislerin inceleme yapması

Alkol şişeleri

Polisin elindeki pompalı tüfek

Ölenin yakınının ağlaması

Polislerin sakinleştirmeye çalışması

Sağlık fotosu kayınpeder Faruk Zeki Sargındağ (kravatlı olan)

Sağlık fotosu damat Salim Koç (genç olan)

Haber - Kamera: Ahmet ÖZMEN / ADANA,

07.05.2017 - Haber Kodu : 170507006

==========================================================

8)9 YAŞINDAKİ ÇOCUK, AYAKLARINI ÇAPA MAKİNESİNE KAPTIRDI

ŞANLIURFA'da, 9 yaşındaki Rohat Karakaya, iki ayağını, tarlayı sürmeye çalıştığı çapa makinesine kaptırdı. İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan, bir bacağı dizinden kopan Karakaya, hastanede tedaviye alındı.

Olay, akşam saatlerinde merkez Haliliye İlçesi'ne bağlı Ulubağ Mahallesi'nde meydana geldi. Çapa makinesiyle tarlayı sürmeye çalışan Rohat Karakaya, ayaklarını makinenin döner bıçaklı bölümüne kaptırdı. Küçük Rohat'ın çığlıkları üzerine yardımına koşan yakınları, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri, bir bacağı dizinden kopan Rohat Karakaya'nın diğer bacağını kurtarmak için çalışma başlattı. Uzun uğraşlar sonucu makine parçalara ayrılarak, Rohat Karakaya'nın bacağı kurtarıldı. Hazır bekleyen ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Karakaya, yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Ayağını çapa makinasına kaptıran çocuk

İtfaiye ekiplerinin çocuğa müdahalesi

Çapa makinesinin sökülmesi

Yaralı çocuk

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506207_

=======================================================

9)BAKAN KILIÇ, ÖZEL KALEM MÜDÜRÜNÜN DÜĞÜNÜNE KATILDI

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Şanlıurfa Özel Kalem Müdürü Suat Baylan ile Mehtap Çelik çiftinin düğün törenine katıldı. Düğünde Bakan Kılıç'ın yanı sıra Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, Samsun Valisi İbrahim Şahin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Ak Parti milletvekilleri de yer aldı. Cumhuriyet Tesisleri'ndeki düğünde davetliler, aniden bastıran sağnak yağmura yakalandı.

Gecede çiftin nikahını Başkan Çiftçi kıyarken, nikah şahitliklerini ise Bakan Kılıç, Şanlıurfa Valisi Tuna, Samsun Valisi Şahin ve milletvekilleri yaptı. Kıyılan nikahın ardından Bakan Kılıç, evlilik cüzdanını geline verip, ömür boyu mutluluklar diledi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Düğüne katılanların yağmurdan kaçması

Yağmurun durması

Bakan Kılıç'ın düğüne katılması

Gelin ve damadın dans etmesi

Nikahın kıyılması

Bakan Kılıç'ın nikah cüzdanını geline vermesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506228

======================================================

10)BAKAN ÇAVUŞOĞLU, BABASININ YAPTIĞI DÜZENEKLE YÜRÜYEN ÖZGE'Yİ ZİYARET ETTİ

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, babasının 150 liralık düzeneği ve protez bacağıyla adım atan 3 yaşındaki Özge Yıldırım ve ailesini Antalya'daki evlerinde ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na ziyaretinde Ak Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse ve İl Başkanı Rıza Sümer eşlik etti. Özge ve babası Ali İhsan Yıldırım, Bakan Çavuşoğlu'nu kapıda karşıladı. Babasının kucağındaki Özge'nin elini öpen Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Yıldırım ailesinin oturduğu daireye gitti. Oyuncak bebek hediye ettiği Özge ile uzun süre ilgilenen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, tüm Türkiye'de bir hassasiyet oluştuğunu söyledi.

Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

"Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, başbakanımız da keza öyle. Kendisiyle Moldova'da dün ve bugün beraberdik. Ben bu sabah ayrıldım. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımız sizi ziyaret ettiğimi biliyor. Yakından da ilgilenmemiz için talimat verdiler. Zaten bizler de arkadaşlarımız da hassasız. Hem hukuki süreci hem de sağlığıyla ilgili, nakil, tıbbi işlemler, tedavilerle ilgili süreci yakından takip edeceğiz. Tabi bu hukuki süreci başsavcı ve yargı ile ilgili arkadaşlar takip eder. Bunlar bizim takip ettiğimiz konular değil."

"SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ"

Antalyaspor'un Adanaspor'la oynadığı maçtan sonra dönüşte meydana gelen kazada yaralanan Antalyaspor taraflarından Şükrü Ünal'ı da tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde ziyaret ettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Orada da gündeme geldi. Hem kolunu kaybeden Antalyaspor taraftarımızı ve derneği ziyaret ettik. Hocalarımızla, Rektör beyle, başhekimle görüştük. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi biliyorsunuz organ nakli konusunda dünyaca ünlü. Prof. Dr. Ömer Özkan da öyle. Ömer Özkan hoca bizzat süreci takip edecek. Tıbben yapılması gereken ne varsa ona doktorlarımız karar verir. Ama diğer konularda, maddi konular da zaten bir sıkıntı yok. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı var. Önemli olan Özge'nin mutlu olması" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Özge ve babasındn detay

Bakan Çavuşoğlu ve yanındakilerden görüntü

Bakanın Özge'nin elini öpmesi

Oyuncak vermesi

Bakanın Özge'yi kucaklaması ve ilgilenmesi

Bakanın açıklama yapması

Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506178_

====================================

11)YANGINDA, DUMANDAN ZEHİRLENİP ÖLDÜ

Eskişehir'de bir apartmanın çatı katında sigaranın sünger yatağı tutuşturması sonucu çıkan yangında, 25 yaşındaki Mesut Çelebi dumandan zehirlenerek öldü.

Yangın, saat 23.00 sıralarında Şirintepe Mahallesi Şumlu Sokak'taki 3 katlı bir apartmanın çatı katında çıktı. Mesut Çelebi'nin içtiği sigaranın sünger yatağı tutuşturması sonucu çıkan yangın, bir anda büyüdü. Yükselen dumanı fark eden çevre sakinlerinin ihbarı üzerine, olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın, kısa sürede söndürüldü. İçeride yapılan incelemede, hareketsiz halde bulunan Mesut Çelebi, sağlık ekiplerinin tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

Apartman sakinleri, Mesut Çelebi'yi tanımadıklarını, kendilerinden habersiz olarak çatı katına girdiğini söyledi.

Dumandan zehirlenerek öldüğü tahmin edilen Çelebi'nin cesedi, yapılan incelemenin ardından otopsi için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.

Görüntü ökümü:

-------------

-Polislerin apartmana girmesi,

-İtfaiye aracının ve apartmanın dışı

-Ambulansın görüntüsü

-Ambulanstaki cesedin cenaze aracına götürülmesi

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR,

07.05.2017 - Haber Kodu : 170507002

====================================

12)ORGANLARI SEKİZ KİŞİYE UMUT OLDU

Bursa'nın merkez Osmangazi İlçesi'ndeki Hürriyet Anadolu Lisesi'nde önceki gün 10'uncu sınıf öğrencisi arkadaşı 16 yaşındaki Nilüfer Acar'ı sınıf içinde tabancayla başından vurduktan sonra aynı silahla intihara kalkışan ve tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen Hasan Can'ın organları sekiz hastaya nakledilecek.

Olaydan sonra kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde duran kalbi çalıştırıldıktan sonra yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Hasan Can'ın beyin ölümü gerçekleşince ailesi de çocuğun vasiyeti üzerine tüm organlarının bağışlanmasını kabul etti. Sağlık Bakanlığı tarafından organ nakli sırası bekleyenler arasında eşleştirmelerin tamamlanması üzerine Hasan Can'ın kalp ve akciğerinin Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde iki hastaya, böbreklerinin İzmir ve Bursa'da iki hastaya, kornealarının Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde iki hastaya, karaciğerinin ise ikiye bölünerek Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde iki hastaya nakledilmesi için ekipler tarafından organlar ameliyatla alındı.Çekirge Devlet Hastanesi Yöneticisi Dr. Kayhan Sonkur, nakle aile ile birlikte karar verildiğini belirterek, "16 yaşında genç bir kardeşimiz hastaneye geldiğinde duran kalbi tekrar çalıştırılmıştı ancak tedavi süreci sonucunda beyin ölümü gerçekleşti ekiplerimiz tarafından yapılacak ameliyatla alınan organlar sekiz kişiye nakledilecekö dedi.

Organ Nakli Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen, hastada bir kafa yaralanması olduğunu ve beyin ölümü gerçekleştiğini belirterek "Hem kendisinin vasiyeti hem de ailesi, çok  yüce bir davranışta bulunarak organları bağışladılar, bu yavrumuzun organları  sekiz kişiye can olacakö dedi.

GENELKURMAY ÖZEL UÇAK TAHSİS ETTİ

Hasan Can'dan alınan kalp ve akciğerinin Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'ne götürülmesi için Sağlık Bakanlığı'nın Ambulans uçağı kullanılırken, Genelkurmay Başkanlığı ise karaciğerinin Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürülmesi için Ankara'dan Yenişehir Havaalanı'a askeri uçak gönderdi.

Hasan Can, arkadaşını vurmadan önce WhatsApp grubunda yazdığı mesajda, "Pazartesi 3- 5 çiçek koyarsınız sıraya sonra unutun bitsin gitsin. İşte bana kalsa o çiçekleri de koymayın. Organım oyum buyum neyim varsa sağa sola dağıtın bağışlayın. Yaşarken bir işe yaramadım, bari ölünce bir işe yararımö demişti.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Organ kutularının taşınması

-Çekirge Devlet Hastanesi Yöneticisi Dr. Kayhan Sonkur'un açıklaması

-Organ Nakli Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen'in açıklaması

-Hasan Can'ın vesikalık resmi

-Hasan Can'ın WhatsApp grubunda yazdığı mesaj

07.05.2017 - Haber Kodu : 170507003_

===================================================

13)OTOMOBİL UÇURUMA YUVARLANDI: 1 ÖLÜ, 2 YARALI

İzmir'in Bornova İlçesi'nde, sürücüsünün virajda direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil uçuruma yuvarlandı. Kazada 22 yaşındaki Suriye uyruklu Muhammed Hamiş hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı.

Kaza, gece saatlerinde Çamiçi Mahallesi Çilek Sokak'ta meydana geldi. Bornova'dan Homeros Vadisi yönüne seyir halinde olan Ahmet Özdamar (27) idaresindeki 35 TES 42 plakalı otomobil virajda kontrolden çıktı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Özdamar ve iki arkadaşının bulunduğu otomobil yaklaşık 50 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada ters dönen otomobilin altında kalan Suriye uyruklu Muhammed Hamiş feci şekilde can verdi. Sürücü Özdamar ve Ahmet Uluğ (27) yaralandı. Kazayı görenler durumu sağlık, itfaiye ve jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından yaralılar ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kaza yaşamını yitiren ve itfaiye ekipleri tarafından otomobilin altından cesedi çıkarılan Muhammed Hamiş, savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp kurumu Morgu'na kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü dökümü:

--------------------

Kaza yerinden görüntü

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Uçuruma yuvarlanan otomobilden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

07.05.2017 - Haber Kodu : 170507005

==========================================================

14)BALKAN ŞAMPİYONU ÇOBANLIK YAPIYOR

Burdurlu dağ koşucusu Balkan Şampiyonu 20 yaşındaki Yasemin Zengin, milli takım seçmelerine hazırlanırken, boş kalan vakitlerinde ise ailesine yardımcı olmak amacıyla şalvar ve başörtüsüyle hayvanların bakımını yapıyor. Burdur merkeze bağlı Çine Köyü'nde oturan Yasemin Zengin, milli takım seçmelerine antrenörü Asım Yüz ile birlikte köyünde yaptığı antrenmanlarda hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde Artvin, Bursa ve Akseki'de yapılacak milli takım seçmelerinde ter dökecek olan Yasemin Zengin'in takım arkadaşları Sunay Toprak, Pelin Yavuz ve Gülsevim Uzun da çalışmalara eşlik ediyor. Zengin, antrenmanlarının bitiminde ise ailesine yardımcı oluyor. Şalvar ve başörtüsünü takan Yasemin Zengin, hayvanların bakımını yapıyor. Yasemin Zengin, "2013 yılında ilk defa milli takıma seçilerek Fransa'da ülkemi temsil ettim. 2016 yılında ise Bulgaristan'da 4100 metrede genç kızlarda Balkan Şampiyonu oldum. Antrenmanlarımı rakım yüksek olduğu için köyümde sürdürüyorum" dedi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi Zengin, "Antrenmanlarım ve okulum olmadığı zamanda köyde aileme yardım ediyorum. Koyunlarımıza, ineklerimize bakıyorum. Tarlada çalışıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Antrenmandan detay,

Eve gelişi

Şalvarı ile koyunları yemlemesi

RÖP 1: Yasemin Zengin

RÖP 2: Asım Yüz

Takım arkadaşları ile çalışırken ve ahırda

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

=======================================================

15)MERSİN'DE MUSA EROĞLU KONSERİ

MERSİN Uluslararası Müzik Festivali'nin ikinci gününde sahne alan Türk Halk Müziği ozanı Musa Eroğlu, katılımcılara türkü dolu bir gece yaşattı.

Devlet sanatçısı Musa Eroğlu, Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında Toroslar Belediyesi Amfi Tiyatrosu'nda sevenleriyle buluştu. Konser öncesi hayranları ile sohbet eden Eroğlu, "Bugün çok önemli bir gün. Hem hüzünlüyüz, hem de dirençliyiz. 21 günlük festival, kocaman Ankara'da yok. Onun için emeği geçenlere teşekkür ederim. Umudumuz, isteğimiz, dileğimiz Ankara'da da böyle konser verebileceğimiz yerler olsa. Sizlere ulaşabileceğimiz yerler sınırlı. Bir de ulaşmaya çalıştığımızda yollar da sınırlı. Sizlere sevgilerimi sunuyorum" dedi.

Eroğlu, çıktığı sahnede en seçkin türkülerini hayranları için seslendirdi. Yare Söyleme', 'Kendim Ettim Kendim Buldum', 'Telli Turnam' gibi kendi adıyla efsaneleşmiş türküleri okuyan sanatçı, dinleyicilerden tam not aldı. Yaklaşık 2 saat sahnede kalan Eroğlu alkış yağmuru altında sahneden ayrıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Amfi tiyatrodan görüntüler

Katılımcılardan görüntüler

Musa Eroğlu sahnede konuşurken

Musa Eroğlu türkü okurken

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

06.05.2017 - Haber Kodu : 170506235_