DHA YURT BÜLTENİ - 1
GAZİANTEPLİ SÖZLEŞMELİ ER, İDLİB'DE ŞEHİT OLDU SURİYE'nin İdlib kentinde, Esad rejimi tarafından düzenlenen saldırıda Gaziantepli Sözleşmeli Er Enes Kaya (26) şehit olldu.
GAZİANTEPLİ SÖZLEŞMELİ ER, İDLİB'DE ŞEHİT OLDU
SURİYE'nin İdlib kentinde, Esad rejimi tarafından düzenlenen saldırıda Gaziantepli Sözleşmeli Er Enes Kaya (26) şehit olldu. Kaya'nın şehadet haberi ailesine bildirildi.Gaziantep Valiliği, İdlib'de yapılan saldırıda Sözleşmeli Er Enes Kaya'nın şehit olduğunu açıkladı.Esad rejimi unsurları tarafından gerçekleştirilen saldırıda şehit olan Sözleşmeli Er Enes Kaya'nın acı haberi, Selimiye Mahallesi'nde yaşayan eşi Zeliha Kaya ile annesi Döne Kaya ve babası Süleyman Kaya'ya askeri yetkililer tarafından verildi. Acı haberin ulaşmasının ardından ailenin evi ve yaşadığı mahalleye Türk bayrakları asıldı. 1 yıllık evli olan Şehit Enes Kaya'nın cenazesi, bugün Gaziantep'te düzenlenecek törenle toprağa verilecek.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Şehidin eviEvin önündeki kalabalık Mahallede asılı dlan Türk bayraklarıAsker ve sağlık ekipleriGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir GÜNEŞ / GAZİANTEP,
=======================================IĞDIR'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
SURİYE'nin İdlib kentinde sürdürülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda rejim güçlerinin saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara'nın Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Kockıran köyünde oturan baba ocağına acı haber verildi.İdlib'de rejim unsurları tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara'nın Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Kockıran köyünde oturan baba ocağına ateş düştü. Çocukları Fatih Kara'nın şehadet haberine Karakoyunlu İlçe Kaymakamı Lütfullah Göktaş ve askeri yetkililerden alan Nazlı ve Asker Kara çifti, büyük üzüntü yaşadı. Rahatsızlanan Kara çiftine olay yerinde hazır bekletilen sağlık ekibi tarafından müdahale edildi. Şehit Fatih Kara'nın 3 kardeşinin bulunduğu ve ağabeyinin de Mersin ilinde polis olduğu belirtildi.Iğdır Valisi Enver Ünlü konu ile ilgili bir taziye mesajı yayınladı. Enver Ünlü, "İdlib'te devam eden Bahar Kalkanı Harekatı'nda görevli Iğdır'lı hemşehrimiz Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara'nın şehit düştüğü haberini derin bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayız. Şehidimize Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyoruz. Şehidimizin defin yeri ve zamanı yarın netleşecektir. Milletimizin başı sağolsun" ifadelerini kullandı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Iğdır (Cadde ve bayrak detaylar)Haber-Kamera: IĞDIR,
======================'MİDİLLİ'DEKİ GÖÇMENLER ATİNA'YA GÖTÜRÜLÜP SINIR DIŞI EDİLECEK' İDDİASI
YUNANİSTAN'ın Midilli adasına gelmeyi başaran 600 kadar göçmenin Ada'daki kampların yetersiz olmasından dolayı Atina ya da Serez'e götürüleceği oradan da sınırdışı edileceği iddia edildi.Türkiye'nin Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararı sonrası, Ege Denizi'nden botlarla çok sayıda göçmen Yunan adalarına geçti. Göçmenlerin önemli rotalarından olan Yunanistan'ın Midilli Adası da binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor. Son dönemde gelen göçmenlerin adada kalamayacağını söyleyen Midilli Tur Acentası sahibi ve Midilli Turist Acentaları Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris, "Midilli'ye gelenlerin kayıt merkezlerinde kayıtlarının yapıldığını ve sonrasında da durumları hakkında karar verildiğini belirtti. Lazaris, "Şu anda hükümetin aldığı karar çerçevesinde yeni gelen insanların kayıtlarının yapılmayacağı ve direkt kapalı kamplara sevk edilecekleri, kapalı kamplardan da iade edilecekleri söylendi. Hükümet kararı bu. Avrupa Birliği bu kararın uygulanması noktasında nasıl tepki verir onu bilmiyoruz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz, karşı tepki gelecektir belki de. Ama hükümetin aldığı karar uyarınca şu anda insanların bir araya getirilmesi veya Atina'da ya de Serez'de kapalı kamplara sevk edilmeleri gündemde" dedi.Midilli'de yaşayan Nazlı Usta, göçmen krizinin 2015'ten beri yaşandığını belirterek, "Şu anda o dönemdeki kadar hızlı geçişler yok. Ama kesilmeyen bir akış var Türkiye'den buraya. Son günlerde biraz daha arttı geçişler. Zaten kapalı kamplar üzerine bir tartışma vardı adada. Yeni bir kampın inşaatı söz konusu. Ona karşı çıkıyordu yerel halk. O tartışmaların üstüne bir de Türkiye'den mültecilerin buraya akın etmesi olayı yaşandı. Dolayısıyla Midilli'de iki krizin çakışması üzerine biraz daha hareketli günler geçiriyoruz. Yeni kamp inşaatı başlıyor ama yerel halk istemiyor. Ne Midilli'de, ne Sakız'da, ne de Sisam'da. Çevik Kuvvet polisi de geldi Atina'dan. Bir gerginlik yaşandı. Şu an net değil ama inşaatlar başlayacak yavaş yavaş. Çünkü akışı karşılayabilecek durumda değil hiçbir adadaki kamp şu anda. Moria Kampının kapasitesi 3 bin kişi kadar. Ama 20 binden fazla mülteciyi ağırlıyor. Karatepe kampı var bir de. Özel birkaç tane de sivil tolum kuruluşlarının yardımlarıyla dönen kamplar var. Ama Midilli'de devletin himayesinde 2 tane resmi kamp var. 3 Mart'tan bunana herhangi bir geçiş olmadığı açıklandı polis departmanı tarafından. Türkiye'nin kapıları açmasından sonra 600'e yakın göçmenin geldiği söyleniyor. Coğrafi konumundan dolayı Midilli zaten en fazla geçişin olduğu ada. Kuzeyinden Assos'tan geçişler oluyor. Ayvalık, Dikili ve Foça'ya kadar inebiliyor Midilli'nin Türkiye ile bağlantısı. Midilli üzerinden geçişler 2015'ten bu yana milyona yaklaşmış durumda. Moria kampında yoğunluktan kaynaklanan kötü koşullar nedeniyle oradaki mülteciler rahatsızlıklarını yerel halka ifade edebilecek şekilde yansıttılar. Birkaç toplu gösteri oldu merkezde. O zaman yollar kapandı. Yerel halkın günlük hayatına değen bir şey oldu bu gelişmeler ve tepki yükseldi. Ayrıca dışarıda her gün mültecileri görüyorsunuz ve o insanların üzüntüsünü görmek üzücü oluyor. Burayı faşistlerin toplandığı bir ada gibi görmemek gerekiyor. 2015 Nobel Barış ödülüne aday gösterildi Midilli halkı. Mültecilerle dayanışma içindeler ama bu bir birikim meselesi. 5 senelik bir birikim söz konusu. Çözüm yok. Yeni gelenler devam ediyor. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bir patlama yaratıyor. Hem mültecilerde hem de yerel halkta" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Göçmenlerden görüntülerRöp.Genel ve detaylarHaber-Kamera: Burak GEZEN - Güven USTA / MİDİLLİ(Yunanistan),
===========================================SINIRI GEÇEMEYEN GÖÇMENLER DİKİLİ OTOGARI'NA SIĞINDI
AVRUPA'ya geçiş yapma hayaliyle geldikleri Edirne'den sınırı geçmek isterken Yunan polisinin sert müdahalesiyle karşılaştıklarını belirten aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 60 göçmen, bu defa deniz yoluyla geçişi denemek için geldikleri İzmir'in Dikili ilçesinde de engelle karşılaştı. Jandarma ve Sahil Güvenliğin hava muhalefeti nedeniyle geçişine izin vermediği göçmenler, soğuk havada üşümemeleri için Dikili Otogarına yönlendirildi. Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyeleri göçmenlere yiyecek ve giyecek yardımı yaptı.Avrupa'ya geçmek isteyen göçmenlerin sınır hatlarına gidişleri devam ediyor. Kimi göçmenler, Yunanistan'ın kapıları açmasını beklerken bazıları botlar ile Yunan sınırını geçmeye çalışıyor. Burada Yunan güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaşan göçmenlerin bir bölümü çareyi geri dönmekte bulurken, bir bölümü de deniz yoluyla geçişi deniyor. Edirne'den önceki gün sınırı geçmek isterken Yunan polisinin sert müdahalesi ile karşılaşan 59'u Afganistan 1'i de İran uyruklu 60 göçmen İzmir'in Dikili ilçesine geldi. Aralarında 24 çocuğun da bulunduğu göçmenler Dikili'nin kırsal Bademli Mahallesi'nden deniz yoluyla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için bot temin etmeye çalışırken jandarma ve Sahil Güvenlik engeliyle karşılaştı. Hava muhalefeti nedeniyle geçişlerine izin verilmeyen göçmenler Dikili Otogarı'na yönlendirildi. Göçmenler, geceyi otogarda yatarak geçirdi. Göçmenlerin bu durumunu öğrenen Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyeleri, yiyecek, içecek, çocuklar için de süt, ayakkabı ve palto yardımı yaptı.'ARAMIZDA HASTA ÇOCUKLAR VAR'
Yaşadıklarını anlatan İran vatandaşı Rıza Safari (26), "Buraya Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için geldik. Edirne'de sınırdan geçmek isterken Yunan polisi bizi yakaladı. Paralarımızı aldı. Bazı arkadaşlarımızın telefonlarını da aldılar. Biz de deniz yoluyla geçmek için buraya geldik. Denizden de geçmemize izin vermediler. Ancak birkaç güne kadar bot bulursak tekrar geçmeyi deneyeceğiz. Onun için burada bekleyeceğiz. Aramızda hasta çocuklar var. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi.'8 GÜNDÜR YOLDAYIZ, ÇOK ÜŞÜDÜK'
Müjgan Fakiri (13) de 8 kişilik bir aile olduklarını belirtip, "6 kardeşim var. 8 gündür yoldayız. Göçmenlere sınır kapılarının açıldığını duyduk. Ama doğru değilmiş. Yunanistan'a geçmek istiyorduk. Kardeşlerimin elbisesi, ayakkabısı yok. Akşam dışarıda kaldık. Çok üşüdük. Polisler üşümeyelim diye, bizi buraya otogara aldı" dedi.'PARALARIMIZI ALDILAR'
Afgan vatandaşı Hüseyin Aslani (25), "Edirne'ye sınıra gittik. Oradan Yunan tarafına geçtik. Polis bizi yakaladı. Bize iyi davranmadı. Elbiselerimizi çıkarttı. Telefonlarımızı ve paralarımızı aldı. Sadece bir şortla bizi Türkiye'ye geri gönderdi. Biz de deniz yolunu denemek için buraya geldik. Şimdilik bekliyoruz" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Dikili Otogarı'nda bekletilen göçmenlerin görüntüsü-Göçmenlerle röp.Haber-Kamera: Oben ULU / DİKİLİ(İzmir),
=====================================AB KOMİSYONU ÜYESİ LENARCİC: POLİTİK GÖRÜŞMELER BAŞLAMALI
AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu'nun kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Gaziantep'e geldi. Lenarcic, Kilis sınırında yaptığı ziyaretlerin ardından Gaziantep'teki Uluslararası Göç Merkezi (IOM) Deposu'nda incelemelerde bulundu. Uluslararası Göç Merkezi'nde gazeteciler ile bir araya gelen Lenarcic, İdlib'de devam eden olaylarla ilgili de açıklama yaptı.İdlib'de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ettiklerini belirten Lenarcic, "İdlib'de hızlı şekilde kötüleşen durum bizi endişelendiriyor. Son birkaç hafta içerisinde şiddetin giderek artması 1 milyon kadar insanın yerinden olmasına sebep oldu. Yaklaşık 1 milyon kişinin acilen insani yardıma ihtiyacı var. Gaziantep ziyaretimiz süresince de paydaşlarımızla buluşarak, bu insanlara nasıl yardımları ulaştırabiliriz, onu görüştük. AB 2020 yılında Suriye içerisindeki Suriyelilere destek olmak amacıyla 170 milyon euroluk bütçe ayrıldı. Bunun 60 milyon eurosu İdlib'dekilere ayrıldı. Bölgede sadece insani yardım değil başka şeylere de ihtiyaç var. Mesela bunların başında da uzun zamandır ihtiyaç duyduğumuz ateşkesin sağlanması var" diye konuştu.'POLİTİK GÖRÜŞMELER BAŞLAMALI'
Suriye'deki iç savaşın çok uzun zamandır devam ettiğini ve çok fazla sayıdaki insana zarar verdiğini anlatan Linarcic, şöyle devam etti: "AB'nin yaptığı çağrıyı yineliyorum, silahlar susmalı, politik görüşmeler başlamalı. Bu çözüme ulaşılana kadar ve Suriye'ye barış gelene kadar AB yardımlarına devam edecek. Türkiye'dekiler de buna dahil. Zaten Türkiye en çok mülteci ağırlayan ülke. AB, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere gösterdiği misafirperverliği takdir ediyor."Öte yandan Türkiye ve AB arasında imzalanan anlaşma kapsamındaki 6 milyar euroluk yardımın 2,4 milyar eurosunun gerçekleştirildiğini belirten Linarcic, sözleşme kapsamındaki ödemelerin de yapılacağını bildirdi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Janez Lenarcic'in açıklamaları-Toplantı salonu-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir GÜNEŞ / GAZİANTEP,
========================================CEYHAN'DA EVDE ÇIKAN YANGINDA, MİNİK SÜMBÜL HAYATINI KAYBETTİ
ADANA'nın Ceyhan ilçesinde bir evde elektrik kontağından çıkan yangınında alevlerin arasında kalan Sümbül Örs (4), hayatını kaybetti.
Gece yarısı, Şahin Özbilen Mahallesi Yüreğir sokaktaki Gani Örs'e ait tek katlı müstakil evden alevlerin yükseldiğini gören komşuları, durumu itfaiyeye bildirdi. Yangın sırasında çocukları Kadir (8) ve Sümbül ile evde uyuyan Gani Örs, komşularının bağrışlarıyla uyanıp, yangını fark etti. Oğlunu alevlerin arasından kurtarabilen Örs, kızını almak için tekrar eve girmek istedi ancak alevler engel oldu. Mahalle sakinleri de itfaiye ekipleri gelene kadar kova ve hortumlarla yangına müdahale edip, evde mahsur kalan Sümbülü kurtarmak istedi ancak başarılı olmadı. Evin tamamını saran alevlerin arasında mahsur kalan minik Sümbül, hayatını kaybetti. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekibinin uzun uğraşlarıyla kontrol altına yangın sonucu kız çocuğunun cesedine ulaşıldı. Mahalleli ise itfaiyenin geç kaldığını belirterek, itfaiye araçlarına ellerindeki malzemeleri ve su kovalarını fırlattı. Olay yerindeki incelemenin ardından minik Sümbül'ün cansız bedeni, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. İtfaiye erlerinin soğutma .alışmaları sonucu evde yaptığı incelemelerde, yangının elektrik kontağından çıktığı tespit edildi. Öte yandan, anne Duygu Örs'ün (36) ise kız kardeşini ziyaret etmek için 3 gün önce Mersin'e gittiği öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma sürüyor.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Evden yükselen alevlerMahalle sakinlerinin panik anları ve söndürme çalışmalarıEvin önünde toplanan mahalle sakinleriİtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmasıYangına müdahale eden mahalleli ile röp.Haber-Kamera: Ceyhun ÖZER / CEYHAN(Adana),
================================İDLİB ŞEHİDİ MUHAMMED YILMAZ'IN ANNESİNE GÖNDERDİĞİ MESAJLAR YÜREK BURKTU
SURİYE'nin İdlib kentinde rejimin hava saldırısında şehit olan askerlerden Kütahyalı Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz (27), görev yaptıkları bir köyde Suriyeli çocuklarla çekilmiş fotoğraflarını annesi Hatice Yılmaz'a göndererek "Kıyamam yüreğim sızlıyor onları görünce. Üstleri başları yırtık, ayaklarında ne ayakkabı ne çorap var. Kiminin ailesi bile yokö diye yazdı. Rejimin saldırdığı köylerdeki dramı annesiyle paylaşan şehit Yılmaz, aynı bölgenin 2 gün sonra rejim unsurlarınca da bombalandığını anlattı.İdlib kentinde rejimin hava saldırısında şehit olan askerlerden Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz, memleketi Kütahya'da geçen 1 Mart günü yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Kütahya'nın Yunus Emre Mahallesi'nde oturan şehit Muhammed Yılmaz'ın ailesinden annesi Hatice Yılmaz, saldırıdan bir hafta önce oğlunun görev yaptıkları İdlib'teki bir köyde çocukların dramını gösteren fotoğraf ve videoları internetten kendisine göndererek anlattığını söyledi.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İdlib'e girmeden önce 20 gün izne geldiğini ve ardından göreve çağrıldığı için yeniden döndüğünü ifade eden Hatice Yılmaz, oğlunun görev yaptığı yerlerdeki çocukların fotoğraflarını göndererek, yaşanan dramı kendisiyle paylaştığını söyledi. Şehit annesi Yılmaz, "İdlib'e girdiğinde bana attığı ilk fotoğraf çocuk fotoğrafı oldu. Anne buraları kırsal bölgeler, düz değil Türk askeri gelince çocuklar üzerimize koşuyorlar. Biz de onlara çikolata dağıttık' dedi. Sonrasında içinden geçtikleri köyün hemen arkalarından bombalandığını ve 'gözümüzün önünde yandılar' diye mesaj yazdı. Çocukları çok severdi, sivil hayatında da çocuklarla ilgilenirdi. Hatta şöyle bir mesaj yazmış 'Anne Kürt'üyle, Arap'ıyla çocukların hepsi çok masum. Çok tatlılar çok üzülüyorum. Biz burada olduğumuz sürece onların kılına zarar gelmez' diye yazdıö dedi.On kadar çocuklar çekilmiş fotoğrafını kendisine gönderen oğlunun mesajlarında sürekli çocuklardan bahsettiğini anlatan Hatice Yılmaz, "On kadar çocuğun olduğu fotoğraf attı ve 'biz bu çocukları giydirdik Türk askeri olarak ellerimle giydirdim, kimimiz çorabını kimimiz elbisesini verdi' dedi. Kumanyalarını paylaştıklarını çünkü onların alış-veriş yapacağı hiçbir yer olmadığını söyledi. Daima çocuklardan bahsetti. Ondan sonra bir süre haberleşemedik. Ayın 24'ünde 2-3 dakika görüştük. Kardeşi Emre ile konuştu en sonra oğlum kardeşine 'Anne ve babama iyi bak Emre' sözü oldu. Sanki içine doğmuş gibi Emre'ye sordum o da 'yok bir şey' dedi. Ama ben duydum ve son sesini duymam o oldu. Sonra da şehit haberini duyduk. Asker arkadaşlarının akrabaları aradılar ve ulaşamadıklarını söylediler. Bende ulaşamayınca içime ateş düştü. O ana kadar bu kadar korkmuyordum. Ama o arada oğlum bana şöyle bir mesaj göndermişti 'Anne bizim iki tarafımızdan bombalar yağıyor. Zor durumda kaldık destekte gönderemiyorlar. İki bölük olarak çok yalnız kaldık. Biraz geri çekiliyoruz' demişti. Bizim ciğerimiz yandı ama vatan sağ olsun, milletimiz sağ olsun. Bizim evlatlarımız ülkemizin zor duruma düşmemesi için canlarını seve seve Kandil gecesi şehit oldular. Devletimiz tüm kurumları ile bize desteğini esirgemedi sağ olsunlarö diye konuştu.'BU ÇOCUKLAR İÇİMDEN ÇIKMIYOR' DEMİŞTİ
Şehit babası Hüseyin Yılmaz da şehit oğluyla gurur duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: "İdlib'e girdikten sonra çok görüşemedim. Telefon çekmediği için internetten ses duyacak kadar konuştuk. Baba 'dışarıdan görüldüğü gibi değil çocuklar yetim kalmışlar, anne babaları katledilmiş' dedi. Üzerlerindeki onlara giydirmişler, çikolatalar vermişler. Sonra emir gelince oradan ayrıldıklarını ve o çocukları bombaladıklarını mesajlarda yazıp 'Bu çocuklar içimden çıkmıyor' demişti. Şehit olmadan 2-3 gün önce konuştuk, başkada konuşamadık. Kandil gecesinde şehit oldular. Vatanımız sağ olsunöÇOCUKLUK ARKADAŞINA ACI HATIRA
İdlib şehidi Muhammed Yılmaz'ın çocukluk arkadaşı olan Uzman Jandarma Ali Kılyoran da yemin töreni sırasında kendisine bıraktığı bandanayı kafasına takarak aralarındaki diyaloğu şöyle anlattı: "Muhammed Yılmaz'ın çocukluk arkadaşıyım. Kardeş gibiyiz. Muhammed eğitim birliğinde yemin töreni varken başımdaki bandanayı benim için hazırlamış. Bana demişti ki bende o sıra Jandarma Genel Komutanlığı Komanda kursuna katılacaktım. Bunu ikimizden birisi şehit olursa kalan bunu ömür boyu saklasın anılarımızı bununla yaşatsın istedi. İçerisine de 'Uzm On. Yılmaz'dan Kara Kuvvetleri Piyade Komandadan, Jandarma Komandaya hediyemdir' diye yazdı. O şehit oldu artık, tüm anıları tüm emaneti benle birlikte saklanacak. Başımdaki de Muhammed'in hediyesidir. İnşallah peygamber efendimize komşu olsunöDRAMI MESAJLARDA ANLATTI
İdlib kentinde rejimin hava saldırısında şehit olan askerlerden Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz, internetten annesi Hatice Yılmaz'a gönderdiği fotoğraf ve videolarla Suriye'de özellikle çocukların yaşadığı dramı şu mesajlarla anlattı: "Kıyamam yüreğim sızlıyor onları görünce. Üstleri başları yırtık, ayaklarında ne ayakkabı var ne çorap. Korku dolu gözerle bakıyorlar. Ne okul var ne market, kiminin ailesi bile yok. Çoğunun ayağında çorap yoktu. Hepsini topladık, kendi çoraplarımızdan kendi ellerimizle giydirdik tek tek kıyafet verdik. Savaş psikolojilerini mahvediyor anne. Çocukların kimin çocuğu olursa olsun onlara bu hayatı büyükleri yüzünden yaşıyorlar. Bizi görünce umut dolu gözlerle bakıyorlar. Elimizden ne gelirse paylaşıyoruz.öGörev yaptıkları köyde çocukların bulunduğu bölgenin onlardan 2 gün sonra rejim unsurlarınca bombalandığını anlatan şehit Muhammed Yılmaz, diğer mesajlarında ise; "Türk askerinden başka tutunacakları dal yok anne. Uçakları köyleri vuruyor, cayır cayır yandı çocuklar. Rabbim bu çocukların gözyaşlarına dur der inşallah. Arap'ı, Kürt'ü fark etmez çocuk, çocuktur. Allah yardım etsin. Emir gelene kadar buradayız, biz buradayken hiçbirinin kılına zarar gelmez. Biz gidince gene olacaköSON GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Suriye'nin İdlib kentinde rejimin hava saldırısında şehit olan askerlerden Kütahyalı Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz'ın da yer aldığı ve saldırıdan 1 saat çekildiği belirtilen bir video ortaya çıktı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Şehit evi ve büyük fotoğrafı-Şehit ailesi-Anne Hatice Yılmaz ile röp.-Baba Hüseyin Yılmaz ile röp.-Çocukluk arkadaşı Ali Kılyoran ile röp.-Şehit Yılmaz'ın çocuklarla videosu ve fotoğrafları-Annesine internetten gönderdiği mesajlar-Askerlerin saldırı öncesi videosu-Genel görüntülerHaber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ / KÜTAHYA,
=======================================ŞEHİT BABASI: 3 BİN KİŞİLİK AŞİRETİMİZLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN ÖLMEYE HAZIRIZ
BATMAN'da Suriye'nin İdlib kentinde şehit olan askerler için mevlit programı düzenledi. Programa katılan Sasonlu İdlib şehidi Cuma Bağatur'un babası Mehmet Bağatur, "Eğer devlet isterse ben, 1 ağabeyim, kardeşlerim, 5 çocuğum ve 3 bin kişilik Şigo aşiretiyle cephede savaşmaya hazırız. Türkiye Cumhuriyeti için ölmeye hazırız" dedi.Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Batman Şubesi'nce İdlib şehitleri için Atatürk Parkı'nda mevlid ve anma programı gerçekleştirildi. Programa Vali Hulusi Şahin, kurum müdürleri, vatandaşlar ve İdlib şehidi Cuma Bağatur'un babası Mehmet Bağatur katıldı. Programda konuşan Vali Hulusi Şahin, "Yeri geldiğinde bir değil, bin gideriz ama bayrağımızı indirtmeyiz, ezanımızı dindirtmeyizö dedi. Bu toprakların bir santimetrekaresini kimseye böldürtmeyeceklerini ifade eden Vali Şahin, "Bizim Suriye'deki varlığımızın sebebi de budur, vatan savunmasıdır. Biz on binlerce kilometre uzaklıktan gelmedik. Rusya orada, Amerika orada, dünyanın birçok coğrafyasından savaşçılar var. Fakat oradaki karışıklık bizim topraklarımızı tehdit ediyor. Ne çabuk unuttuk Reyhanlı patlamasını, ne çabuk unuttuk Kilis'teki taciz saldırılarını, sınırdaki vatandaşlarımız evlerinin içinde şehit edildiler. Biz eğer Suriye coğrafyasında bulunmazsak buralarda rahat oturamayız. Eğer biz İdlib'deki mücadeleyi yapmazsak korkulur ki ileride bu mücadeleyi Diyarbakır'da, Batman'da, Maraş'ta yapmak zorunda kalacağız. O yüzden Türk ordusu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak için çalışıyor, macera aramıyor. Bizim evlatlarımız da vatan savunması için şehit oldular. Bu haklı ve kutlu mücadelede yalnız değiller. Bütün millet arkalarında. Mehmet amcam 'ben de giderim, kardeşlerim, yeğenlerim diğer evlatlarım var, çağırılırsak kalkar giderim' dedi. İşte bunu birilerinin Batılılara anlatması lazım. Zannediyorlar ki şehit sayısı artınca Türkiye devleti politika değiştirir. Hayır, tam tersi bizim intikam duygusunu alevlendirir ve gazabımız da çok daha feci olur. Bunu da şehit Cuma kardeşimizin silah arkadaşları gösteriyor. İntikamını aldılar Cuma'mızın. Bizler savaş isteyen bir millet değiliz, kendi topraklarımızda huzurlu yaşamak istiyoruz. Tekrardan şehitlerimize rahmet diliyorum. Biz biriz, 83 milyon ordumuzun arkasındayız" diye konuştu.'3 BİN KİŞİLİK ŞİGO AŞİRETİYLE CEPHEDE SAVAŞMAYA HAZIRIZ'
Anmaya katılan İdlib'de şehit düşen Sasonlu asker Cuma Bağatur'un babası Mehmet Bağatur ise şunları kaydetti: "Allah, devletimize zarar vermesin. Eğer devlet isterse ben, 1 ağabeyim, kardeşlerim, 5 çocuğum ve 3 bin kişilik Şigo aşiretiyle cephede savaşmaya hazırız. Bütün Türkiye'nin başı sağ olsun. Hangi cephe olursa olsun canı gönülden hepimiz gitmeye hazırız. Türkiye Cumhuriyeti için ölmeye hazırız."Şehit Ömer Halisdemir Anadolu Lisesi öğrencilerinin şehit askerlerinin isimleri anons edildiğinde hep birden 'burada' yanıtı programa katılanlara duygu dolu anlar yaşattı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Alandan görüntü-Şehit Cuma Bağutur'un babası Mehmet Bağutur'un konuşması-Şehitlerinin isminin okunması-Vali Hulusi Şahin'in konuşması-Şehitler için lokma tatlı dağıtılması-Genel ve detayHaber-Kamera: Arif ARSLAN - Reşat YİĞİZ / BATMAN,
===================================DİDİM AÇIKLARINDA GÖÇMENLERİ TAŞIYAN BOT BATTI: 14 GÖÇMEN KURTARILDI
AYDIN'ın Didim ilçesinden lastik botlarla Yunanistan'a geçmeye çalışan düzensiz göçmenlerin botu battı. Olay sırasında denizde can pazarı yaşanırken, 14 göçmen Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince kurtarıldı.
İki göçmen grubu, Yunanistan adalarına geçmek için Aydın'ın Didim'den botlarla sahile açıldı. Olumsuz hava şartları nedeniyle, iki bottan birisi battı. İhbar üzerine, harekete geçen Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri bölgeye gelerek; denize düşen 7 çocuk, 5 kadın ve 2 erkek olmak üzere toplam 14 kişiyi kurtardı. Kıyıya çıkartılan göçmenler, ambulanslara alınarak Didim Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Tedaviye alınan göçmenlerin durumlarının iyi olduğu öğrenildi.Öte yandan, diğer 69 kişilik göçmen grubu ise Sahil Güvenlik ekiplerince karaya çıkarıldı. Göçmenler, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin botlarını batırdığını ileri sürdü.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Hastanedeki ve ambulanslardaki göçmenlerRöportajlarGenel ve detaylarHaber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,
=====================================KIZILAY, 70 KİŞİLİK EKİPLE PAZARKULE'DE
KIZILAY Başkanı Kerem Kınık, Edirne'de Yunanistan'a geçmek için Pazarkule Sınır Kapısı çevrindeki göçmenlerin bulunduğu alanda incelemelerde bulundu. Kınık, "Bu insanların temel insani ihtiyaçları var. Gıda, barınma, kış şartlarından korunma, hijyenik ihtiyaçlar, sağlık, psikososyal ihtiyaçları ve karşılaşmış oldukları hukuk ihlalleri çerçevesinde de hukuk desteğine ihtiyaçları var. Parçalanmış aileler var, annelerini babalarını kaybetmiş çocuklar var. Kızılay olarak bu hizmetleri karşılamak için sahada 70 kişilik bir ekiple bulunuyoruz" dedi.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Pazarkule Sınır Kapısı çevresinde Yunanistan'a geçmek için bekleyen göçmenlerin bulunduğu bölgede incelemelerde bulundu. Kınık, "Özellikle Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenler sınır kapılarımızdan karşıya geçmeye çalışıyorlar. 140 bin civarında geçen göçmen var. Sınır kapılarında da çok sayıda insan var. Burada 5 bin civarında insan var. Buralar bir kamp ya da konaklama yeri olarak düşünülmediği için sıkıntılar göçmenlere yansımış durumda. Biz de elimizden geldiğince bu insanların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz" dedi.Göçmenlerin daha çok temel ihtiyaçları olduğunu belirten Kınık, 70 kişilik bir ekiple sahada bulunduklarını ifade etti. Kınık, "Bu insanların temel insani ihtiyaçları var. Gıda, barınma, kış şartlarından korunma, hijyenik ihtiyaçlar, sağlık, psikososyal ihtiyaçları ve karşılaşmış oldukları hukuk ihlalleri çerçevesinde de hukuk desteğine ihtiyaçları var. Parçalanmış aileler var, annelerini babalarını kaybetmiş çocuklar var. Kızılay olarak bu hizmetleri karşılamak için sahada 70 kişilik bir ekiple bulunuyoruz. Çocuklara psikososyal destek sağlamadan, kumanya dağıtma, battaniye, giysi verme konusunda vatandaşların ihtiyaç duyduğu şeyleri takip etmeye çalışıyoruz. Bir taraftan mültecilerin cep telefonlarının şarj edilebilmesi için elektrik desteği sağlıyoruz" diye konuştu.'VALİLİĞİMİZİN, BAKANLIĞIMIZIN BÖYLE BİR TALİMATI OLMADI'
Kınık, "Çadır yardımı yapılacak mı?" sorusu üzerine, "Şu an valiliğimizin, bakanlığımızın böyle bir talimatı olmadı. Çünkü Türkiye'de biz onları çok iyi şartlarda misafir ediyorduk. Onların evleri barkları vardı ve çadırda da yaşamıyordu. O insanlar onurlu bir şekilde karşıya geçmek istiyorlar. Eğer karşıya geçmezlerse çadırda yaşayacak insanlar değiller. Dolayısıyla buraya kamp kurma gibi bir niyet yok. Buradaki insanların olumsuz şartlardan etkilenmemesi için de elimizden gelen çabaları sarf edeceğiz" dedi.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Pazarkule Sınır Kapısı'nda Kızılay ekibini de ziyaret ettiğini dile getiren Kınık, "Sayın bakanımızla ayrılırken bir temasımız oldu. Kızılaycılık faaliyetlerimizler ilgili değerlendirmelerde bulundu. Biz devletimize yardımcı rolümüz itibarıyla bu durumların yaşandığı bütün bölgelerde faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Kerem Kınık röportajı-Süleyman Soylu'nun Kızılay ziyareti-DetaylarHaber-Kamera: Elif YAVUZ - Cemal YURTTAŞ / EDİRNE,
=================================================Suriye'ye askeri sevkiyatı (2)
SEVKİYAT DEVAM EDİYORBahar Kalkanı Harekatı'na destek amacıyla sevk edilen zırhlı araçların oluşturduğu konvoy, dün akşam saatlerinde güvenlik önlemleri eşliğinde Hatay yönüne gitti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------İslahiye Çevre yolu-Zırhlı araçların geçişi-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir ÇELİK / GAZİANTEP,
======================================RUS ASKERİ KARGO GEMİSİ 'DVİNİTSA-50' ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇTİ
ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçen Rus Donanması'na ait, 'Dvinitsa-50' isimli askeri kargo gemisi, Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.Rus Donanması'na ait, 'Dvinitsa-50' isimli askeri kargo gemisi ddün saat 15.45'te, Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Askeri kargo gemisi saat 17.15 sıralarında Çanakkale önlerine ulaştı. Kilitbahir Kalesi ile Kilitbahir Köyü dağındaki 'Dur Yolcu' yazısı önünden geçen gemi, boğazın manevra yapılması en güç noktası olan Nara Burnu'nu döndükten sonra Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.Rus askeri kargo gemisine, boğaz geçişi sırasında Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Rus Donanması'na ait, 'Dvinitsa-50' isimli askeri kargo gemisinin Çanakkale Boğazı'ndan geçişiHaber-Kamera: Cemhan ŞEN / ÇANAKKALE,
========================================ARTVİN'DE ORMAN YANGININDA 10 DÖNÜM ALAN ZARAR GÖRDÜ
ARTVİN'in Arhavi ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangın, itfaiye ekiplerin müdahalesiyle 3 saatte söndürüldü. Yangında 10 dönümlük alan zarar gördü. Arhavi ilçesi Hacılar Mahallesi'ndeki ormanlık alanda dün akşam saatlerinde henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Ciha mevkiindeki ormanlık alanda çıkan yangını fark eden çevredekiler, durumu itfaiyeye bildirdi. İhbar üzerine bölgeye Orman Müdürlüğü'ne ait arazözlerle itfaiye ve Hopa Arama Kurtarma (HOPAK) ekipleri sevk edildi. 3 saatlik çalışmayla söndürülen yangında, 10 dönümlük alan zarar gördü. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Yangın detaylarıYangın söndürme çalışmalarıHaber-Kamera: Nurbay USTA - Arzu ERBAŞ / ARTVİN,
===============================================ANTALYA'DA SAĞANAK ETKİLİ OLDU
ANTALYA merkez ile Kaş, Kemer ve Kumluca ilçelerinde kısa süreli etkili olan sağanak ve dolu, caddelerde su baskınlarına neden oldu.
Antalya'da öğleden sonra batı ilçelerinden itibaren sağanak ve dolu yağışı etkisini gösterdi. Özellikle Kaş, Kumluca ve Kemer bölgesinde etkili olan sağanak ve dolu nedeniyle cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Yaklaşık 15 dakikalık geçişler halinde devam eden yağış nedeniyle özellikle Kaş'a bağlı Kalkan Mahallesi'nde caddeler yağmur sularıyla doldu. Bazı iş yerlerinde ufak çapta baskınlar meydana geldi. Kemer ilçe merkezi ve mahallelerde de kısa süreli dolu yağışı görüldü.Şiddetli yağış saat 17.00 sıralarında Antalya merkeze ulaştı. Gökyüzünü kapkara bulutların kapladığı kent merkezinde geceyi andıran görüntüler ortaya çıktı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Antalya genelinden şimşek görüntüsü-DHA Muhabiri Ahmet İstek'in anonsu-Yağıştan görüntüler-Kaş ilçesinde caddedeki yağmur suları-Kemer ilçesinde dolu ve sağanak görüntüsü-Antalya kent merkezinden yağış ve vatandaş görüntüsüHaber-Kamera: Ahmet İSTEK- Ahmet ACAR- Levent YENİGÜN- Mehmet KILIÇASLAN / ANTALYA,
=================================================İZMİR'DE SİS ETKİLİ OLDU
İZMİR'in Torbalı, Menderes, Gaziemir ve Karabağlar ilçelerinde sis etkili oldu.
Kent genelinde dün etkili olan sağanak yağışın ardından bugün sabah saatlerinde Torbalı, Menderes, Gaziemir ve Karabağlar ilçelerinde sis görüldü. Görüş mesafesinin 10-15 metreye kadar düştüğü kentte sürücüler zor anlar yaşarken, deniz ulaşımında ise herhangi bir aksaklık yaşanmadı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Sisten görüntü -Araçlardan görüntü-Genel görüntüHaber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,
=================================SAKARYA'DA, CHP ÖNÜNDE GERGİNLİK
SAKARYA Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşlarının, CHP İl Başkanlığı önünde yaptığı açıklamada gerginlik yaşandı. CHP'lilere yumurta atan 1 kişi gözaltına alınırken, 1 kişi ise burnuna çakmak gelmesi nedeniyle yaralandı. Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları, yaklaşık 150 kişilik bir grupla CHP İl Başkanlığı binası önünde basın açıklaması yapmak istedi. CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan konuşmaları tepki gösterenler ile aynı saatte Özkoç'a destek için basın açıklaması yapan CHP'liler karşı karşıya geldi. Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince alınan geniş önlemle iki taraf birbirine yaklaştırılmazken, CHP'lilere yumurta atan ve aralarına girmeye çalışan 1 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı. Çakmak atılması nedeniyle bir kişi de burnundan yaralandı. Sakarya Milli İrade STK adına açıklamayı okuyan Yahya Bakır, "Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizler dün Meclis'te düzenlediği basın açıklamasında Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımızın şahsında birlik ve beraberliğimizi hedef alan açıklamalar yapan Engin Özkoç'un, Rusya ve İran destekli katil Esed'i sevindirdiğini gördük. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımızın tam da Moskova ziyareti öncesi tertip komitesinin dışarıda olduğu belli olan bu provakatif eylemin amacı emperyalist Rusya'ya, katil Esed'e el vermek değil de nedir'ö dedi. CHP İl Başkanı Ecevit Keleş de parti binasının önünde açıklama yaptı. Keleş, açıklamasında AK Parti'ye yüklendi. Açıklamalar sonrası iki grup polis ekipleri nezaretinde bölgeden ayrıldı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Detay -Gözaltına alınma -Slogan atılması -Yahya Bakır açıklama -Ecevit Keleş açıklama -Yukarıdan genel detayHaber-Kamera: Ramiz Kaan OKTAR / ADAPAZARI(Sakarya),
========================================OTOMOBİL TARLAYA UÇTU: 1 ÖLÜ, 4 YARALI
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesinde sürücünün kontrolünden çıkan otomobilin tarlaya uçtuğu kazada, Melek Güleç (45) yaşamını yitirdi, 4 kişi yaralandı.
Kaza, dün saat 14.00 sıralarında Hüdai Kaplıcaları yolunda meydana geldi. Gülser Eryılmaz'ın kullandığı 03 L 4674 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu şarampolden tarlaya uçtu. Kaza sonrası ters dönerek duran otomobilin sürücüsü Gülser Eryılmaz ile aynı araçta bulunan Gülşen Gökpınar, akrabası Hacer Gökpınar, Makbule Yetiş ve Melek Güleç yaralandı.Kazanın ardından olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği 5 yaralı ambulansla götürüldüğü Sandıklı Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Durumu ağır olan Melek Güleç müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Diğer yaralıların hayati tehlikesinin olmadığı, tedavilerinin sürdüğü belirtildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Kaza yerinden görüntü-Araç görüntüsüHaber-Kamera: Ahmet DAĞLI / SANDIKLI(Afyonkarahisar),
=====================================ÇOCUĞA ÇARPAN SÜRÜCÜ KAÇTI
ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde çocuğa çarparak yaralanmasına neden olan otomobil sürücüsü durmayarak olay yerinden kaçtı.Kaza, dün akşam saatlerinde Ereğli-Devrek yolunda meydana geldi. Yolun karşısına geçmek isteyen Harun Baha Çetin'e (15) otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola düşerek yaralanan Çetin'e sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Bu sırada, Çetin'e çarpan otomobilin sürücüsü kaza yerinden kaçtı. Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Çetin'in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis, kaçan otomobil sürücüsünü yakalamak için çalışma başlattı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Yaralı çocuğun bağırması-Sağlık ekiplerinin gelişi ve müdahale etmesi-Yaralı çocuğun ambulansa alınması-Polisin çevrede araştırma yapmasıHaber-Kamera: Sinan KABATEPE / EREĞLİ(Zonguldak),
================================================MALİ MÜŞAVİR CİNAYETİNDE EŞİ VE EŞİNİN SEVGİLİSİNE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, 2012 yılının Eylül ayında öldürüldüğü iddia edilen ancak cesedi bulunamayan mali müşavir Mevlüt Bilen'in (46) eşi Ayşe Bilen'e verilen 20 yıl hapis cezası ile gönül ilişkisi yaşadığı öne sürülen Numan Bekar'a (45) verilen müebbet hapis cezası, Yargıtay tarafından bozulmasının ardından sanıklar tekrar hakim karşısına çıktı. Daha önceki yargılamada suçlamaları kabul etmeyen ancak dünkü duruşmada suçu birbirine atan Ayşe Bilen ve Numan Bekar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.Olay, 2012 yılının Eylül ayında Ereğli ilçesinde meydana geldi. Ayşe Bilen, polise giderek eşi mali müşavir Mevlüt Bilen'in kayıp olduğunu bildirdi. Mevlüt Bilen'i arayan polis, 1 yıl süren araştırmasının ardından cinayete kurban gitmiş olabileceği yönünde yoğunlaştı. Mevlüt Bilen'in eşi Ayşe Bilen, kızları M.B. ve M.B. gözaltına alındı. M.B.'nin erkek arkadaşı O.B. ile babası Numan Bekar da gözaltına alındı. Ayşe Bilen ile ilişkisi olduğu öne sürülen Numan Bekar tutuklanırken, diğer şüpheliler serbest bırakıldı. Polisin yaptığı tüm aramalara rağmen Mevlüt Bilen'in cesedi bulunamadı. Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianamede, olay günü Ayşe Bilen'in kızlarını da beraberine alıp sevgilisi Numan Bekar ve Bekar'ın oğlu ile denize gittikleri, akşam eve geç dönmeleri nedeniyle eşiyle tartıştıkları, bunun üzerine eve çağırdığı Numan Bekar'ın Mevlüt Bilen'i boğarak öldürdüğü, daha sonra ikilinin cesedi bilinmeyen bir yere götürüp gömdükleri anlatıldı. Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17 Kasım 2015'te sonuçlanan davada, Numan Bekar'a ömür boyu hapis cezası verildi. Ayşe Bilen de suça yardım ettiği gerekçesiyle 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Davada tutuksuz yargılanan iki sanığın çocukları ise beraat etti. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, 8 Mayıs 2019 günü yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, bozma ilamında sanıklardan Ayşe Bilen'in olayın başından sonuna kadar Numan Bekar ile birlikte hareket ettiğini, cesedin ortadan kaldırılmasına yardım ettiğini belirterek cezasının artırılmasını talep etti. Ayrıca Numan Bekar'ın da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.SANIK NUMAN BEKAR: AYŞE, EŞİNE UYKU İLACI VERİP, BOĞMUŞ
Tutuklu sanıklar Ayşe Bilen ve Numan Bekar, kararın bozulmasının ardından dün tekrar hakim karşısına çıktı. Daha önceki yargılama sürecinde suçlamaları kabul etmeyen Numan Bekar, mahkeme heyetine itiraflarda bulunacağını söyleyerek diğer sanık Ayşe Bilen'in salondan çıkarılmasını istedi. Ayşe Bilen'in salondan çıkarılmasının ardından konuşan Numan Bekar, Mevlüt Bilen'i kendisinin öldürmediğini iddia ederek, "Sanıkla ve kızıyla bir ilişki yaşamadım. Maktul öldürüldüğü gece Ayşe Bilen beni arayarak, 'Acilen evin yukarısına gel' dedi. Bir sürü mesaj attı. Dediği yere gittim. Bana gelerek, 'Eşiyle kavga ettiğini ve eşinin bayıldığını' söyledi. Ben de 'Hastaneye götürün' dedim. Eşini sırtına alarak arabaya götürdü. Biz hastaneye gittiğimiz sırada arkamı döndüm ve Mevlüt Bilen'in yüzü bembeyaz olduğunu gördüm. Nabzına baktım yoktu. Ben de Ayşe Bilen'e ne olduğunu sorunca o da bana, 'Bugün denize gidebilmek için uyku ilacı verdik. Eve gelince de kavga ettik' dedi. Daha sonra Devrek ilçesine giden karayoluna doğru hareket ettik. Bir iki köy ve jandarma karakolunu geçtikten sonra ormanlık bir alanda durduk. Arabada bulunan küreği çıkardığımda Ayşe Bilen, eşine kürekle defalarca vurdu. Sonra açtığımız çukura gömdük. Yerini hatırlamıyorum. Benim öğrendiğim eşine uyku ilacı vererek boğmuşlar. Ben öldürmeye yardım etmedim. Ben sadece gömmeye yardım ettim" dedi.SANIK AYŞE BİLEN: EŞİMİ NUMAN BEKAR BOĞDU
Mahkeme başkanı, Numan Bekar'ın ifadesinin ardından duruşma salonuna alınan Ayşe Bilen'e diğer sanığın ifadesini anlattı. Daha önceki yargılamada eşini öldürmediğini ve nerede olduğunu bilmediğini anlatan Ayşe Bilen, sanık Numan Bekar'ın ifadesinin ardından şöyle konuştu: "Olay günü denize gittik. Eve döndüğümüzde eşim alkol almıştı ve bize saldırdı. Eve geç geldiğimiz için ben ve kızlarıma şiddet gösterdi. Çok korktuk. Kızım da Numan Bekar'ı aramış. Eşim evlendiğimizden beri bana şiddet uyguluyordu. Numan Bekar evimize geldiğinde eşim uyuyordu. Numan Bekar eşimi boğmaya başladı. Eşim yataktan yere düştü. Ben Bekar'a, 'hastaneye götürelim' dedim. O da bana, 'İş işten geçti artık' dedi. Eşimi gömmek için arabasına taşıdı. Beni de zorla arabasına bindirdi. Eşimi nereye gömdüğümüzü bilmiyorum, ancak en son Delihakkı mevkisi tabelasını gördüğümü hatırlıyorum. Sonra Bekar, kürekle toprak açarak eşimi gömdü. Ben eşimi, kürekle öldürmedim."AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Duruşmada, ifadelerin ardından sanık avukatları savunmalarını yaptı. Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın kararına uyarak sanıklar Ayşe Bilen ve Numan Bekar'ın cezasında artırım yaptı. İki sanık da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Zonguldak drone görüntüsü-Adliyeden detaylar-Hastane detayı-Sanıkların fotoğrafı-Ölenin fotoğrafıHaber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN / ZONGULDAK,
=============================================MESLEKTAŞI KIZ ARKADAŞINI ÖLDÜREN POLİS: BARIŞMAK İÇİN GİTMİŞTİM
AYDIN'ın Efeler ilçesinde, önünü kestiği otomobile tabancayla 11 el ateş ederek kız arkadaşı olan polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya'nın (28) ölümüne, annesi Güngör Çetinkaya'nın yaralanmasına neden olan polis memuru Suat Teke tutuklandı. Suat Teke'nin emniyetteki ifadesinde, Hatice Büşra ile bir süre önce ayrıldıklarını ve oraya barışmak için gittiğini ileri sürerek "Yolda karşılaştık. Ancak beni görünce durmak istemediler. Bunun üzerine böyle bir olay yaşandı" dediği ortaya çıktı.Olay, önceki gün saat 15.00 sıralarında Ata Mahallesi 683'üncü Sokak'ta meydana geldi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevli polis memuru Suat Teke, 09 BİT 820 plakalı otomobiliyle, kız arkadaşı olan Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya'nın kullandığı 03 HB 099 plakalı otomobilin yolunu kesti. Ardından da kız arkadaşı ile annesi Güngör Çetinkaya'nın bulunduğu otomobile bir anda tabancayla ateş açtı. Kurşunlardan 8'i Çetinkaya'ya, 3'ü yanındaki annesine isabet etti. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerinde sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan ağır yaralı Hatice Büşra Çetinkaya, Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne, annesi Güngör Çetinkaya ise Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya, doktorların tüm çabasına rağmen yaşamını yitirdi. Tedavisi süren anne Çetinkaya'nın da hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi.'BENİ GÖRÜNCE DURMAK İSTEMEDİLERI'
Olaydan sonra tabancasıyla yakalanıp, gözaltına alınan polis memuru Suat Teke, emniyete götürüldü. Suat Teke'nin ifadesinde, Hatice Büşra Çetinkaya ile bir süre arkadaşlık yaptıklarını ancak daha sonra ayrıldıklarını belirterek, "Oraya barışmak için gittim. Annesi de beni tanıyordu. Daha önce de ailecek gidip gelmişliğimiz oldu. Yolda karşılaştık. Ancak beni görünce durmak istemediler. Bunun üzerine böyle bir olay yaşandı" dediği öğrenildi. Suat Teke'nin polisteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.TUTUKLANDI
Polis memuru Suat Teke, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadesinden sonra, mahkemeye çıkarılan Suat Teke tutuklanarak cezaevine gönderildi.YARIN TOPRAĞA VERİLECEK
Olayda yaşamını yitiren polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya'nın cenazesinin bugün, Efeler ilçesi, Yedi Eylül Mahallesi'ndeki İmam Hatip Camii'nde cuma vakti kılınacak namaz sonrası Kemer Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Şüpheli polis memuru Suat T.'nin (Teke) adliyeden çıkartılırken görüntüsüHaber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,
=====================================ADANA'DA FİRARİLERE ŞAFAK OPERASYONU
ADANA'da çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan, kesilen para cezalarını yatırmayan ve cezaeviden firar eden 51 kişinin yakalanması için şafak vakti operasyon düzenlendi. Operasyonda çok sayıda şüpheli yakalandı.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı İnfaz Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları çalışmalar sonucu il genelinde çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunup, teslim olmayan, cezaevinden firar eden ve para cezalarını da yatırmayan 51 kişinin adresini belirledi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla şüpheli ve firarilerin yakalanması için şafak vakti operasyon düzenlendi. Belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yapan ekipler, çok sayıda kişiyi yakaladı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, işlemleri yapılmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Evin önündeki polislerFirarinin evinin kapısını çalan polislerEvin dış görüntüsüSokaktaki polis aracıYakalanan firarilerin polis nezaretinde sağlık kontrolüne getirilmesiHaber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,
=======================================LÜKS VİLLAYI UYUŞTURUCU SERASINA ÇEVİREN İRANLILAR YAKALANDI
ANTALYA'nın Alanya ilçesinde polisin lüks villaya düzenlediği operasyonda bir miktar uyuşturucu maddenin yanı sıra uyuşturucu yetiştirmek için kurulmuş sera düzeneği ele geçirildi. Olayla ilgili 1'i kadın olmak üzere İran uyruklu 2 şüpheli gözaltına alındı.Alanya'nın Bektaş Mahallesi'nde bulunan bir villada uyuşturucu yetiştirildiği bilgisini alan Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, harekete geçerek teknik ve fiziki takip başlattı. Belirlenen adrese operasyon düzenleyen ekipler, düzenlenen operasyonda 31 gram esrar, uyuşturucu satışında kullanılan 3 hassas terazi, saksılara ekili vaziyette 59 kök Hint keneviri, uyuşturucu madde imal etmek amacıyla alüminyum folyoyla izole edilmiş çadır içerisinde klima, fan, nemlendirme, aydınlatma ve ısı ölçer cihazları ele geçirdi. Olayla ilgili villada yaşadığı öğrenilen İran uyruklu Pourya O. (29) ile Aida E. (25) adlı kadın şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Polisin operasyon görüntüsüHaber: Burcu MUTLU / ALANYA(Antalya),
====================================EĞİTİM KURSUNA DOLANDIRICILIK BASKINI
ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesindeki özel eğitim kursunun müdürü G.Ö. ve 6 çalışanı, burada eğitim gören öğrencilerin velilerinin adını kullanarak bankadan kredi çektiği iddiasıyla polis ekiplerince gözaltına alındı.Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı, dolandırıcılık ihbarı üzerine özel bir eğitim kursuna yönelik soruşturma başlattı. İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçla Mücadele Bürosu ekipleri, yapılan soruşturma kapsamında 21 velinin adına bankadan para çekildiği ihbarı üzerine araştırma yaptı. Kuruma çocuklarının eğitimi için 3 bin ile 10 bin TL arası kredi çekerek ödeme yapan velilerin adına, kurum müdürü G.Ö.'nün başka bankadan kredi çekip, bu parayı farklı bir hesaba aktardığı iddia edildi. Savcılığın verdiği iznin ardından polis, eğitim kursuna giderek kurum müdürü G.Ö. ve çalışanlar Ş.Ö., K.Ö., G.K., N.A., G.A. ve İ.A.'yı gözaltına aldı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen G.Ö.'yü gören veliler, alkışlarla protesto etti.VELİLERİN ÜZERİNDEN KREDİ ÇEKİLMİŞ
Operasyonda kurum binasının önünde bekleyen velilerden Hülya Kırgöz (39), çocuğunun kurumda kursa gittiğini söyledi. Kurumda, kendi adlarına haberleri yokken kredi çekildiğini ve bundan haberleri olmamasından dolayı mağdur olduklarını belirten Kırgöz, polise şikayetçi olduğunu anlattı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Ekiplerin binaya girişi-Öğrencilerin gelip gitmesi-Gözaltına alınanların ekip aracına bindirilmesi-Velilerle röp. -Gözaltına alınan kurum müdürü -Öğrencilerle röportaj-Polislerin belgeleri araca taşımasıHaber-Kamera: Sinan KABATEPE / EREĞLİ(Zonguldak),
===================================ÖLDÜRÜLEN 3 BİN 150 KADININ PORTRELERİNİ ÇİZDİ, SERGİ AÇTI
TRABZON'da ressam Şükran Üst, son 11 yılda cinayete kurban giden kadınların anısına çizdiği 3 bin 150 portreden oluşan 'Yüzleşme' adıyla sergi açtı.
Femin Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği Kurucusu ressam Şükran Üst, son 11 yılda cinayetlere kurban giden kadınların portrelerinden oluşan çizimler gerçekleştirdi. Üst, 3 bin 150 çizimi 'Yüzleşme' adıyla bir alış veriş merkezinde sergiledi. Sergi, 10 Mart tarihine kadar açık kalacak. Portrelerini kadın cinayetleri ve kadına şiddete adadığını söyleyen Şükran Üst, "Ben bir kadınım, anneyim, eğitimciyim, sanatçıyım. Bütün bunlar bir araya geldiği zaman duyarlılığımızda artıyor. Kadın cinayetleri de bizi hem üzen hem de derinden etkileyen bir konu. Tabi ki bunun mücadelesini kadın olarak veriyoruz ama ressam olduğum içim çizimlerimle de bu sorunu daha da görünür hale getirmek istedim. Çizdiğim kadınlar her yerde benimleydiler. Yeri geldi küçük not defteri kağıdına yeri geldiği zaman da bir peçeteye ve hatta bir poşete bile çizim yaptım. Kadın cinayetleri Münevver Karabulut olayından sonra farkındalık yaratmaya başladı. Bende 2009 yılında yaşanan Münevver Karabulut cinayetinin ardından yapmış olduğum çalışmaları 'Hayatı ellerinden alınan kadınlar' için adadım. 11 yılda öldürülen 3 bin 150 kadın için hepsinin adına bir kadın portresi çizdim. Bunlar benim hayali kadınlarım. Herhangi bir kadın değil. Hepsinin bir ifadesi var. Sadece kadın oldukları için yaşamları ellerinden alındı. Onları yaşatmak istedim" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Sergiden görüntüler-Duvarlara asılmış resimlerden görüntüler-İp gerilerek mandallarla asılmış resimlerden görüntüler-Sergiyi inceleyen insanlardan görüntüler-Ressam Şükran Üst röportaj-Muhabir (Aleyna KESKİN) anons-Genel ve detay görüntüleriHaber-Kamera: Aleyna KESKİN - Selçuk BAŞAR / TRABZON,
=======================================KADIN CİNAYETLERİNE DİKKAT ÇEKMEK İÇİN PEMBE FORMAYLA SAHAYA ÇIKTILAR
SAKARYA Üniversitesi'nde 21'incisi düzenlenen Öğrenci-Personel Liginde, İşletme Fakültesi öğrencileri kadın cinayetlerine dikkat çekmek için cinayete kurban giden kadınların isimlerinin yazılı olduğu pembe forma giyerek sahaya çıktı.
Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencileri, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla bu yıl 21'incisi düzenlenen Öğrenci-Personel Ligine cinayete kurban giden kadınların isimlerinin yazılı olduğu formalar hazırlattı. Sadece takımın kalecisinin sırtında Trabzon'da bölücü terör örgütü üyelerince şehit edilen Eren Bülbül'ün ismi yer alırken, diğer oyuncuların formalarında ise cinayete kurban giden Şule Çet, Emine Bulut, Münever Karabulut, Özgecan Aslan ve Ceren Özdemir gibi isimler yer aldı.Kadına karşı şiddete dikkat çekmek istediklerini belirten İşletme Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Eyüp Ensar Hızlısoy, "Böyle bir şeyin içerisinde bulunduğumuz için çok mutluyuz. Keşke farkındalık yaratmaya gerek olmasaydı, böyle olaylar yaşanmasaydı ama yaşandığı için bizde böyle bir şey yapmak istedik. Hem eğlenelim hem de insanlar bunu fark etsin istedik, mutluyuz.ö dedi.Son zamanlarda kadına karşı şiddetin arttığını ve bu sebeple bir farkındalık yaratmak istediklerini belirten İşletme Fakültesi öğrencisi Furkan Sağıroğlu, "Son zamanlarda sayı sürekli artıyordu, her haber canımızı sıkıyordu. Bizde farkındalık yaratalım dedik arkadaşlarımızla en azından elimizden gelen buydu. Arkadaşlarımız da bu fikre sıcak baktılar, bizde gerçekleştirdik.ö diye konuştu.Sakarya Üniversitesi Sağlık Spor Daire Başkanlığı Spor Müdürü Recep Eren ise, "Öğrenci maçlarımıza 14 takım katılım sağladı. Yaklaşık 1,5 ay sürecek, aynı zamanda personel ligimizde var. Öğrencilerimizde kendi fakülteleri adına katılıyor. Buradaki temel maksadımız bizim, öğrencilerin eğitim faaliyetlerine sosyal faaliyet katkısı sağlamak. Çalışanlarımızın da motivasyonuna katkı sağlamak. Bizler de Sakarya Üniversitesi ruhunu sağlamlaştırmak için, çam sakızı çoban armağanı bir katkı sağlıyoruz.ö dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Öğrencilerin sahaya çıkışıForma detayıEyüp Ensar Hızlısoy Röp.Furkan Sağıroğlu Röp.Hilal Şahindal Röp.Recep Eren Röp.DetayHaber-Kamera: Ramiz Kaan OKTAR / SERDİVAN(Sakarya),
=======================================İZZET BAYSAL'I, VEFATININ 20'NCİ YILINDA BİNLERCE KİŞİ ANDI
BOLU'ya eğitim ve sağlık alanında yüzlerce tesis kazandıran hayırsever iş insanı İzzet Baysal, ölümünün 20'nci yıl dönümünde anıt mezarı başında yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törenle anıldı.Bolu'da kurduğu vakıf aracılığıyla kentin dört bir yanına eğitim ve sağlık alanında yüzlerce eser kazandıran Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi hayırsever İzzet Baysal için ölümünün 20'nci yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Gölköy Kampüsü'ndeki anıt mezarda düzenlenen törene Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, İzzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk, öğrenciler ve halk katıldı. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı tören öncesi BAİBÜ'de bulunan öğrenci grupları kampüs içinden anıt mezara kadar İzzet Baysal için saygı yürüyüşü yaptı.Törende konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Memnuniyetle görüyorum ki İzzet Baysal'ın okullarından mezun olanlar Türkiye'de önemli yerlere geliyor. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden mezun olan çok sayıda kardeşimiz Ankara bürokrasisinde çok önemli yerlere gelmeye başladığını da bizler memnuniyetle görüyoruz. İzzet Baba her gün hayır duası alıyor. Çünkü yaptırdığı hastanelerde doğan çocuklar oluyor. Yaptırdığı üniversiteden mezun olan gençlerimiz oluyor. Dolayısıyla her gün Boluluların hayır duasını almaya devam ediyor" diye konuştu.Bolu Valisi Ahmet Ümit ise "İlimizin yetiştirmiş olduğu ender yardımseverlerden, rol modellerden bir tanesi. Hangi konuda örnek olmak gerektiğini ya da ne şekilde hareket edilmesi gerektiğini fevkalade düşünen ve hayatında uygulayan böylesine özel bir eser bırakan başka kaç kişi var bilemiyorum. Bu kadar güzellikleri geride bırakabilmek yani bu kadar güzel yoğun bir şekilde hayırla yad edilebilmek herkese nasip olmasa gerek" dedi.Konuşmaların ardından okunan duayla birlikte İzzet Baysal'ın anıt mezarına karanfil bırakıldı. Törende çok sayıda kişi, karanfil bırakmak için sıra bekledi. Kalabalık İzzet Baysal'ın ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen kendisine duyulan minneti gözler önüne serdi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Konuşmalar-Dua edilmesi-Karanfil bırakılması-Kalabalık-DetaylarHaber-Kamera: Murat KÜÇÜK / BOLU,
==================================GAZİ TORUNU, ŞEHİTLER İÇİN ÇANAKKALE'YE YÜRÜYOR
ÇANAKKALE Zaferi'nin 105'inci yılı nedeniyle şehitler anısına İstanbul'dan yola çıkan Çanakkale Savaşı gazisi torunu ve Tokat Onbeşli Torunları Derneği Başkanı Saffet Gümüş, Tekirdağ'a ulaştı.
Çanakkale Zaferi'nin 105'inci yılı nedeniyle şehitler anısına elinde Türk bayrağı ile Pazartesi günü İstanbul'un Bağcılar ilçesinden yola çıkan Saffet Gümüş, Tekirdağ'da karşılandı. 17 gün sürecek 400 kilometrelik yürüyüşün sonunda Çanakkale'ye ulaşacak olan Gümüş, Bahar Kalkanı Operasyonu'ndaki Mehmetçiğe de moral vermek istediğini söyledi.Saffet Gümüş, "Yürüyüşümün sebebi bayrak için, vatan için, şehitler için. Çünkü biliyorsunuz. Bundan birkaç gün önce yiğit evlatlarımız şehit oldu. Allah onların mekanlarını cennet eylesin. Yürüyüşümüzün ikinci amacı bayrak için. Çünkü bayrağımız, şehit kanıyla yoğrulmuş bir bayrak. Bundan 15-20 gün önce Yunanistan'ın bir çocuğu vardı. İsminin söylemiyorum. Yunanistan'ın o çocuğuna diyorum ki bizim bayrağımız şehit kanıyla yoğruldu. Bayrağımıza değen o eli kırarızö dedi.'VATANIMIZA, DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Milli değerlere sahip çıktıklarını ifade eden Gümüş, "Bundan 105 yıl önce dedelerimiz orada şehit oldu. Çanakkale demek bir il ismi değil. Çanakkale demek Türkiye'nin varoluşu, Türkiye'nin kurtuluşu demektir. Bunun için yüzlerce, binlerce şehit verdik. O zaman tek davamız vardı. Dedelerimizin davası vatandı. Davası vatandı. Bayrak olmadan, vatanda olmadan biz olamayız. Bayrağımız, vatanımıza ve devletimize sahip çıkacağızö diye konuştu.BAYRAĞI CUMHURBAŞKANINA HEDİYE ETMEK İSTİYOR
Yürüyüşünü 18 Mart tarihinde Çanakkale'de tamamlayacağını da kaydeden Gümüş, "Allah nasip ederse, bu kutlu bayrağı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a vermek istiyorum. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek devlet diyorum. Yürüyüşüm toplam 17 gün sürmüş olacak. 400 kilometre. Bugün 4. Gün Tekirdağ'a geldik. Tekirdağ'da güzel bir karşılama yaptı ilçe başkanımız" ifadelerini kullandı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Saffet Gümüş'ün üniforma ve bayrakla yürümesi-Tekirdağ'a ulaşması-Atatürk heykeli önünde yürümesi-Saffet Gümüş röp.-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Ruhan YALÇIN / TEKİRDAĞ,
=======================================TÜRKİYE'NİN EN YÜKSEK BARAJ İNŞAATININ YÜZDE 76'SI TAMAMLANDI
ARTVİN'de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde ise dünyanın 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı ve HES Projesi'nin yüzde 76'sı tamamlandı.Türkiye sınırları içerisinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu'nun en büyük nehirlerinden olan Artvin'deki Çoruh Nehri üzerinde, 26 Şubat 2013 tarihinde, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans bağlantısı ile temeli atılan Yusufeli Barajı ve HES Projesi inşaatı sürüyor. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı'nda, 558 megavat kurulu güce sahip santral ile 650 bin nüfuslu bir şehrin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Türkiye'nin kendi öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa edilen baraj projesinde, 190 metre gövde yüksekliğine ulaşıldı. 2 milyar 130 milyon metreküp su depolanacak ve 2,5 milyar liraya mal olması planlanan proje ile günlük 3 milyon lira elektrik enerjisi geliri elde edilecek. Projenin 2021 yılında devreye girmesi planlanıyor.VALİ: YÜZDE 76 FİZİKİ GERÇEKLEŞME SAĞLANDI
Artvin Valisi Yılmaz Doruk başkanlığında Yusufeli Barajı ve HES Projesi için toplantı gerçekleştirildi. Vali Yılmaz Doruk, Yusufeli Barajı ve HES'in Türkiye'nin en önemli prestij projelerinden birisi olduğunu söyledi. Baraj inşaat çalışmalarının bir bütün olarak aralıksız sürdüğünü kaydeden Vali Doruk, "Yusufeli Baraj inşaatının 4'te 3'ü tamamlanmış olup bugün itibariyle yüzde 76 oranında fiziki gerçekleşme sağlanmıştır. Planlanan süreçte adım adım sona doğru ilerliyoruz. Baraj gövde yüksekliğimiz 190 metreyi geçti. Gövde inşaatında 2 milyon 648 bin metreküp gövde betonu döküldü. Toplamda da 4 milyon metre küp beton dökülecek. Baraj gövde inşaatıyla eş zamanlı olarak enerji yapıları dediğimiz yer altında inşa edilen santrallerimizin yapımı da sürüyor. Her biri 186 megavat gücünde 3 ayrı üniteden oluşan santralın toplam kurulu gücü 558 megavat. Birinci ünitede salyangoz adı verilen yapıların imalatı devam ederken ikinci ve üçünü ünitede de beton dökümü yapılıyorö dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Toplantı detayları-Vali'nin incelemeleri-Vali Yılmaz Doruk'un açıklamaları-DetaylarHaber-Kamera: Nusret DURUR / ARTVİN,
====================================='YENİ' YUSUFELİ'DE YAMAÇ PARAŞÜTÜ GÖSTERİSİ
ARTVİN'de, yapımı süren Yusufeli Barajı'nın suları altında kalacak Yusufeli ilçesinin yeni yerleşim alanındaki çalışmalar sürüyor. Alt ve üst yapı çalışmalarının yanı sıra yeni sosyal aktiviteler de yapılmaya başlanan ilçede, yamaç paraşütü gösterisi için ilk uçuş denemesi yapıldı.Artvin'de yapımı süren Yusufeli Barajı'nın suları altında kalacak Yusufeli ilçesinin taşınacağı yeni yerleşim alanındaki çalışmalar devam ediyor. Yusufeli Barajı, tamamlandığında 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise çift eğrilikli kemer beton kategorisinde 3'üncü en yüksek barajı olacak. 150 yıllık tarihinde 6 kez yerleşim yeri değiştirilen ve 7'nci kez taşınmaya hazırlanan Yusufeli, Yansıtıcılar mevkisinde 150 hektarlık alanda 3 bölgede yeniden inşa ediliyor. Yeni yerleşim alanına bin 638 konut inşa edilecek, bin 600 yetişmiş ağaç, 16 bin adet çalı türü peyzaj bitkisi ekilecek. Bölgede, 100 dönümlük alan tarımsal alan olacak. Yusufeli Kaymakamlığı ve Yusufeli Belediyesi, yeni inşa edilen ilçede sosyal aktiviteler yapılması için de çalışmalar başlattı. Bu kapsamda ilçenin Çamlık mevkisinde yamaç paraşütü gösterisi için uçuş denemesi yapıldı.'YUSUFELİ, YENİ MACERALAR SUNUYOR'
Yusufeli yeni yerleşim yerine yapılan uçuş denemesini, base jump (serbest düşüş) ve wingsuit (yarasa adam uçuşu) sporcusu Cengiz Koçak ile yamaç paraşütü pilotu Ferdi Toy gerçekleştirdi. Bin 500 rakımlı Bahçeli Köyü Çamlık mevkisinden, 720 rakımlı yeni yerleşim yerine iniş yapan Koçak ve Toy, Yusufeli'nin Türkiye'nin skydiving ve wingsuit sporlarına uygun sayılı parkurlarından biri olabileceğini vurguladı. Yusufeli'nde 12 ay uçuşa imkan sağlayan parkurların olduğunu belirten Toy, "Karadeniz'in kıyı bölgelerine göre daha açık ve uygun iklim şartlarına sahip. Yusufeli, yamaç paraşütü sevenlere yeni fırsatlar ve maceralar sunuyor. Bu parkurlardan inişte bir buçuk saat gökyüzünün eşsiz güzelliklerini seyretmek mümkün olurö dedi.'DOĞA TURİZMİNİN MERKEZİ YUSUFELİ OLACAK'
Yusufeli ilçesinin 7'nci kez taşındığını belirten Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin de yeni bir ilçenin ve memleketin inşa edildiğini ifade etti. Aytekin, "Vatandaşlar, 'biz burada ne yapacağız, bu dağın üzerine ne olur' diye sorular soruyordu. İşte bu etkinlikler, vatandaşlarımıza da bir cevap oluyor. Burada turizm olacak, doğa turizminin merkezi Yusufeli olacak. Kaçkar Dağları'nda yürüyüş, kaya tırmanışları ve bugün yapılan paraşüt etkinlikleri gibi birçok etkinlikler olacak. İlçemizin geleceği için çalışıyoruz. Yusufeli Belediyesi olarak yaptığımız her projede ilçemizin turizm potansiyelini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Devam eden Seyir Tepesi, Minia Yusufeli, Çatalkayalar projelerimiz de bu amaca yönelik projelerimizdendirö dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Yamaç paraşütü yapan sporculardan detaylar-Yamaç paraşütü pilotu Ferdi Toy ile röportaj-Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin ile röportaj-DetaylarHaber-Kamera: Nusret DURUR / YUSUFELİ(Artvin),
============================================MUŞ'TA, KYK YURTLARINDA KALAN ÖĞRENCİLERDEN MEHMETÇİĞE BAYRAK VE IŞIKLI DESTEK
MUŞ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı Müştak Baba Öğrenci Yurdu'nda kalan üniversite öğrencileri, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye'de yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda görevli Mehmetçiğe, yurt binasının aydınlatma ışıkları ile 'TC' ve 'TSK' yazarak ay yıldızlı dev bayrak ile destek verdi.Muş Alparslan Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinde eğitim gören öğrenciler, İdlib kentinde sürdürülen Bahar Kalkanı Harekatı'na destek için etkinlik düzenledi. Bahar Kalkanı Harekatı'nda görevli askerler için yurt binası önünde ay yıldızlı bayrak açan öğrenciler, binada ise 'TC' ve 'TSK' ışık koreografisi düzenledi. Öğrenciler, led ışıklarla Mehmetçik yazılı olan alanda 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' ve 'vatan sana canım feda' sloganları attı.Etkinlikte bir konuşma yapan Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler, "Öğrencilerimizle destek amaçlı ışıklı koreografiler yaptık. İstiklal Marşı'nı, komando andını okuduk. Burada öğrencilerimiz kahraman Mehmetçiğimiz ile birlikte bütün olarak, bir olarak çok güzel bir programa imza attılar. Suriye'de insanlığın barışı için herkesin huzuru ve güvenliği için ve vatanımızın selameti, birliği için burada güçlü mesajlar verildi. Allah şu an cephede olan, bütün teröristlerle, şer güçlerle mücadele eden, savaşan bütün kahraman ordumuzun yardımcısı olsun" diye konuştu.Üniversite öğrencilerinden Mihriban Korkmaz ise amaçlarının kahraman Mehmetçiklerin yanında olduklarını göstermek olduğunu belirtti.Muş İl Jandarma Komutanlığı Alparslan Komando Taburu personellerinin eşlik ettiği etkinlikte, öğrenciler Mehmetçik ile hatıra fotoğrafı çektirdi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Öğrencilerden detaylarÖğrencilerin sloganlarımdan detayAy yıldızlı bayraktan detaylarDrone çekiminden detaylarGençlik ve spor il müdürü Emrullah Güler röp.Öğrenci Mihriban Korkmaz röp.Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL / MUŞ,
=================================