Dha Yurt Büleni-11
1)DEAŞ'IN HÜCRE EVİNDE ÖLDÜRÜLEN 2 TERÖRİSTİN CENAZESİNİ AİLELERİ TESLİM ALDIKONYA'da polisin, DEAŞ'ın hücre evine düzenlediği operasyonda çıkan çatışmada öldürülen Türk vatandaşı 5 teröristin 2'sinin cenazesi ailelerine teslim edildi.
1)DEAŞ'IN HÜCRE EVİNDE ÖLDÜRÜLEN 2 TERÖRİSTİN CENAZESİNİ AİLELERİ TESLİM ALDI
KONYA'da polisin, DEAŞ'ın hücre evine düzenlediği operasyonda çıkan çatışmada öldürülen Türk vatandaşı 5 teröristin 2'sinin cenazesi ailelerine teslim edildi. 2 teröristin Mersin'de toprağa verileceği belirtilirken, teröristlerin cenazelerinin taşındığı aracın üzerinde bir cami Kuran kursu yaptırma ve yaşatma derneğinin isminin yazması dikkat çekti.
Konya Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve Terörle Mücadele ekiplerinin rutin olarak kamu kurumlarına ve askeri birliklere ait kritik bölgelerdeki bina ve servis aracı geçiş güzergahlarında satılan ve kiralanan evler üzerinde yaptığı çalışma sırasında, Meram İlçesi Meram Bağları Dultukır Mevkisi'ndeki bir villayı, kendisini ilaç mümessili olarak tanıtan kişinin kiraladığını belirledi. Villanın, Hava Savunma Okulu Eğitim Merkezi Komutanlığı'nın servis araçlarının geçiş güzergahı, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü konutları ile Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne yakın olması nedeniyle araştırmasını derinleştiren polis, villayı kiralayan Ahmet Y.'nin Gaziantep 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı olduğunu saptadı. Bunun üzerine evi takibe aldı. Yapılan takip sonucu evin DEAŞ terör örgütü tarafından hücre evi olarak kullanıldığı belirlendi. Bunun üzerine geçen 12 Temmuz Çarşamba günü şafak vakti operasyon düzenlendi. Özel Harekat timleri tarafından yapılan operasyonda çıkan çatışmada Türk vatandaşı Mehmet Enes Doğan, Abdülbaki Yorgun, F.T.H., V.S. ve M.C. öldürüldü. Evde 1 tabanca, 5 Kalaşnikof tüfek, 1500 mermi, canlı bomba yeleği ve yelek için 12 kalıp halinde hazırlanmış 4 kilo TNT patlayıcı ele geçirildi.
ESKİ PKK'LI 'CANLI BOMBA YELEĞİ' HAZIRLARKEN ÖLDÜRÜLDÜ
Çıkan çatışmada çatı katında ölü ele geçirilen 26 yaşındaki Abdülbaki Yorgun'un, 12 kalıp halinde hazırlanmış 4 kilo TNT patlayıcıyı, canlı bomba yeleğine yerleştirmek üzere iken öldürüldüğü belirtildi. Yanında da fünye ele geçirildiği belirtilen terörist Yorgun'un daha önce terör örgütü PKK üyeliği suçundan cezaevinde yattığı, bu sırada açlık grevinde bulunduğu ve cezaevindeyken DEAŞ'lı teröristlerle tanışıp, tahliye olduktan sonra bu örgüt saflarına katıldığı ortaya çıktı. 5 teröristin de örgütün Suriye kamplarında eğitim aldığı belirtildi.
KURAN KURSU'NA AİT CENAZE ARACI
Teröristlerden Abdülbaki Yorgun ile Mehmet Enes Doğan'ın cenazeleri ailelerine teslim edildi. Aileleri tarafından kiralanan özel cenaze araçlarıyla Mersin'e götürülen cenazelerden birinin Tarsus'da, birinin de Akdeniz İlçesi'nde toprağa verileceği belirtildi. 2 teröristin cenazelerinin taşındığı aracın üzerinde bir cami Kuran kursu yaptırma ve yaşatma derneğinin adının yazması dikkat çekti. Diğer 3 teröristin cenazeleri ise halen morgta bekletiliyor.
18 KİŞİNİN SORGUSU SÜRÜYOR
Olayın ardından gözaltına alınan 1 ev sahibi, 2'si emlakçı 18 kişinin sorgusunun sürdüğü belirtildi. Evi 4 bin liraya kiralayan Ahmet Y.'nin ise evi kiraladıktan sonra Suriye'deki kamplara dönmüş olabileceği üzerinde duruluyor.
Görüntü Dökümü
---------------------
Cenazenin araca konması
Cenaze aracı ve ailelerinden detay
Cenaze aracının morgtan çıkarılması
Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)
======================================================
2) "O CANİ" NİN EŞİ BOŞANMA DAVASI AÇTI
SAKARYA'DA SURİYELİ HAMİLE ANNE VE HENÜZ 1 YAŞINI DOLDURMAMIŞ YAVRUSUNUN VAHŞİCE ÖLDÜRÜLÜŞÜNE İLİŞKİN CİNAYET ÖNCESİ VE GECESİNE İLİŞKİN DETAYLAR DA BOŞANMA DİLEKÇESİNE GİRDİ
Sakarya'dan 10 aylık oğlu ile birlikte vahşice öldürülen Suriye uyruklu hamile Emani Al- Rahmun'un (20) katili Birol Karacal'ın eşi boşanma davası açtı. Vahşi cinayetin ardından harekete geçen katilin eşi, avukatı Funda Sadıkahmet Alp aracılığıyla Bakırköy Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Eşi Birol Karacal'a boşanma davası açan 26 yaşındaki kadın, 1,5 yaşındaki oğlunun da velayetini istedi. 11 gün önceki vahşete ilişkin bazı detaylar da 6 sayfalık boşanma dilekçesinde ortaya çıktı.
KATİLİN EŞİ BOŞANMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Vahşice işlenen cinayetin ardından katil Birol Karacal' ın eşi harekete geçti. Avukatı Funda Sadıkahmet Alp aracılığıyla Bakırköy Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvuran R. K. boşanma davası açtı. Ayrıca oğlu E.K.'nın velayetini istedi. Mahkemeye sunulan dilekçede davalı ile davacının 7 Ocak 2015 tarihinde görücü usulü evlendikleri ve E.K. adında bir çocukları olduğu belirtildi. Kas gerilmesi hastalığı olan ve yürümekte de güçlük çeken kadının altınlarıyla Birol Karacal.'ın araba aldığı, araba aldıktan sonra Karacal'ın eşi ve oğluyla ilgilenmediği belirtildi.
"...SENİN DE KAFANI BÖYLE KOPARIR KAPINA ATARIM..."
Birol Karacal'ın evine ve ailesine bağlı olmadığı, zaman zaman eşi ile tartıştıkları ve aynı evi paylaşan iki yabancı oldukları ayrıntılarıyla anlatılan dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Çalıştığı işten yakınan davalı Birol Karacal bir gün eşine 'Çalışmaktan çok sıkıldım, bir suç işleyip cezaevine gireyim de rahat edeyim!' dedi. Bu mantıkla bir adamla evli kalmayı tamamen kafasından çıkaran müvekkil boşanma davası açma arifesindeyken o vahim olay gerçekleşmiş ve hayatı alt üst olmuştur. Halbuki davalının iş yerinden arkadaşı Halit, hamile eşi ve 10 aylık bebeği için ev bulmasına yardımcı olurken karşı dairesine taşınmalarına sebep olmuş. Hatta davalı, Halit ve ailesini evine davet edip müvekkille iftar sonrası hazırlatmıştır. Komşuluk ilişkileri iş arkadaşı da olmaları sebebiyle ilerlemiş, davalı zaman zaman işe Halit ile beraber gitmeye başlamıştır. Çocukları birlikte oyun kurmuş, müvekkilimin cani kocası tarafından katledilen hamile kadın, 10 aylık bebeği, müvekkilim ve oğlu ile gündüzleri birlikte zaman geçirmiştir. Birbirlerine yemekler ikram edip, birbirlerinin dilini anlamadan arkadaşlık ve komşuluk etmişlerdir. Yaşanan vahşetten 2-3 gün önce davalı eve geldiğinde müvekkilime başından geçen bir olayı anlatmak istediğini ve çok üzüldüğünden bahisle karşısına oturmuş. Aralarındaki diyalog ise kan donduracak cinstendir; 'Bugün iş yerinde Halit'e çok kızdım. Tavuğun kafasını kopardım ve gittim Halit'in önüne attım. Bir daha benim evimin kapısını çalarsan soru sormak, yardım istemek için senin de kafanı böyle koparır kapına atarım' dedim. Bunu duyan müvekkil derhal özür dilemesini, yaptığının ayıp ve incitici olduğunu söylemiş. Ertesi gün işten gelen davalı 'Halit'ten özür diledim. Merak etme barıştık' dediğinde müvekkil biraz olsun rahatlamıştır. Ancak son zamanlarda davalının davranışları onu ciddi manada rahatsız etmekteymiş. Boşanıp kurtulmak için fırsat kollayan müvekkil bu acıyı bir şekilde tecrübe etmek yaşamak zorunda kalmıştır."
VAHŞİ CİNAYETİN ÖNCESİ SONRASI
Cinayetin ardından müvekkillinin sürekli ağladığı ve ilaçlar kullandığını belirten Avukat Funda Sadıkahmet Alp dilekçesinde olay gecesine ilişkin müvekkilinin ifadelerine de yer verdi. Dilekçede şu ifadelere yer verildi: Cinayet gecesi müvekkil yine saat 02.00 civarı uyanmış işe gidecek olan davalının yemeğini hazırlamak üzere mutfağa gitmiştir. Bu sırada davalının telefonu çalmış ve 'Geliyorum tamam' dediğini duyunca arayanın kim olduğunu sormuştur. Davalı 'Cemal aradı, işe geliyor musun?' deyince müvekkil, 'Şimdiye kadar aramayan adam bu gece niye aradı?' dediğinde cevap dahi alamamıştır. Davalı o gece her zaman olduğundan farklı stresliymiş. Hatta gece hiç uyanmayan bebekleri o gece uyanmış, huzursuzmuş. Davalı evden 02.30 sularında çıkınca müvekkil oğlunu banyo yaparsa uyur belki diye yıkamaya koyulmuş. Banyodan çıktığında karşı komşularının çocuğunun ağlama seslerini duymuş ancak sıkça gece ağladığı için yine rutin bir ağlama diye düşünmüş. Sabah komşuları Halit'in bağrışlarına irkilen müvekkil kapıya çıktığında 'Karım, çocuğum yok, sen gördün mü? Kocan nerede?' deyince 'İşe gitti gece sen orada görmedin mi?' demiş. Halit, davalının ve Cemal'in o gece işe gitmediğini söyleyince müvekkilim çok şaşırmış ve hemen davalıyı aramıştır. 'Gelince anlatırım, babamın evine geldim' diyen davalıya 'Sen o eve öyle gitmezsin ne oldu? demesi üzerine 1,5 saat sonra davalı eve geldiğinde müvekkilin baskısıyla geceyi nerede geçirdiğini şöyle açıklamıştır: Cemal ile bir inek bulduk, onu çalmaya karar verdik. Ancak çok güzel olmasına rağmen çok agresifti ve çok bağırdı. Çalamadık, işe bu yüzden gitmedim. Ben de eve geldim' O an müvekkil davalının komşusunun eşi ve çocuğuyla ilgili bir şey bildiğini sezmiş ve nitekim karakola gittiklerinde her ne kadar davalı gizlese de Cemal ile yaptığı görüşmeyi polislere söylemiştir. Cemal'in de yakalanmasına katkı sağlamıştır. Müvekkil, davalıdan şüphelenip soruyor eve gelince 'Emani'nin ve çocuğunun kaybolmasıyla bir ilgin var mı?' diye. Davalı 'Ne elimi sürdüm, ne de öldürdüm...' şeklinde cevap veriyor. İşte o an müvekkilin kafasında fotoğraf canlanıyor. Evden çıkıp ablasına gitmek isteyen davalıyı oyalıyor ve polisin gelmesini bekliyor. Bebeği E.K.'yı alıp oraları terk ediyor müvekkil. Bu yüz kızartıcı suç zaten gitmeyen ve boşanma arifesinde olan evliliği tamamen bitiriyor."
"OĞLUMUN BABASI ÖLDÜ"
"Müvekkil kesinlikle nafaka ve tazminat istememektedir" denilen dilekçede, "Müvekkil "O kanlı ellerden çıkacak bir kuruş dahi ne benim ne oğlumun boğazından geçmeyecek oğlumun babası öldü' demiştir. Ayrıca müvekkil duruşmalara da gelmek istemediğini, davalı ile karşı karşıya olmak aynı havayı dahi solumak istememektedir. Müvekkilin tek istediği bir an önce boşanmak ve oğlunun velayetini almaktır " ifadeleri kullanıldı. Avukat Alp dilekçesinin sonunda tarafların boşanmasına ve 1,5 yaşındaki E.K.'nın velayetinin de müvekkili olan anne R. K.'ya verilmesi talep etti.
AVUKAT ALP: MÜVEKKİLİM ÇOK ÜZGÜN
Davayı açtıktan sonra Avukat Funda Sadıkahmet Alp Bakırköy Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Alp, müvekkili ile Birol Karacal'ın arasındaki geçmişteki bir takım anlaşmazlıklardan dilekçesinde bahsettiğini hem de işlenen cinayetin boşanmaya ciddi bir gerekçe olduğunu anlattı. Müvekkilin boşanmada kararlı olduğunu söyleyen Avukat Alp, müvekkili ile öldürülen Emani Al- Rahmun'un komşu olduklarını ve olaydan dolayı müvekkilinin çok üzüldüğünü ve ağladığını anlattı. Alp, "Müvekkilimin kendisi ve çocuğu için kesinlikle bir nafaka talebi yok. Tazminat talebi yok. Biz avukatı olarak biz de hiçbir şey talep etmedik. Yargılama giderlerinin bile biz üzerimizde kalmasını talep ettik. Müvekkil ' Kanlı ellerden gelecek bir kuruşu bile ne benim ne de çocuğum boğazından geçsin istemiyorum' diyor. Tabiri caizse beddua ediyor ona. Çok çok üzgün. Müvekkilim nerede olduğunun dahi bilinmesini istemiyor, çünkü çok korkuyor . Çok endişeli . Israrla beni boşayın, benim çocuğumun soy ismini değiştirin ben hayatıma devam etmek istiyorum' diyor" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
Avukat Alp'in konuşması (Özel)
Bakırköy Adliyesi'nden görüntü (Özel)
Genel ve detaylar
Serpil KIRKESER / İstanbul DHA)
GÖRÜNTÜLER İSTANBUL SERVİSİ TARAFINDAN GEÇİLDİ
======================================================
3)BURHANİYE'DE SEL ARAÇLARI SÜRÜKLEDİ
BALIKESİR'İn Burhaniye ilçesinin kırsal Subeylidere Mahallesi'nde sabah saatlerinde bastıran doluyla karışık sağanak yağmur nedeniyle Madra Dağı ve diğer yüksek kesimlerden inen sel suları, baskınlara neden oldu. Sokaklar dereye dönerken 4 ve ve 3 işyerini su bastı, park halindeki 20 araç sel sularına kapılıp, metrelerce sürüklendi. Burhaniye'ye 13 kilometre mesafedeki 350 nüfuslu Subeylidere Mahallesi'nde, bugün saat 07.00 sırasında başlayan dolu ile karışık sağanak yağmur, hayatı olumsuz etkiledi. Madra Dağı ve diğer yüksek kesimlerden inen sel suları önüne ne gelirse katarak, mahalle meydanına indu, cadde ve sokakları dereye çevirdi. Suyla dolan mahalle meydanında park halindeki 20 araç sel sularına kapıldı. Metrelerce sürüklenen araçlarda maddi hasar meydana geldi. Alçak kesimlerdeki 4 ev ile 3 işyerini de su bastı. Mahalledeki elektrik ve su şebekesi de zarar gördü. Burhaniye Belediyesi Temizlik İşleri müdürlüğü ekipleri, Subeylidere Mahallesi'nde su baskını yaşanan yerlerde tahliye çalışması yapıp, sel sularının savaş alanına çevirdiği cadde ve sokakları temizlemeye başladı.
İNCELEME YAPTILAR
Burhaniye Kaymakamı Hüseyin Öner ve AK Partili Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal ile Burhaniye Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Bahadır da mahalleye gelerek bilgi aldı, çalışmaları yönetti. Burhaniye İlçe Jandarma Komutan Vekili Astsubay Başçavuş İsmail Aybaş, sele kapılarak sürüklenen araçları tek tek tespit edip, tutanak tuttu. Can kaybı olmamasına şükrettiklerini belirten Kaymakam Hüseyin Öner, "Bir sel felaketi ile karşılaştık. Ancak şükrediyoruz, can kaybı yaşamadık. Bugün mahallemizde gerekli incelemeri yapıyoruz. Belediyeden ekiplerimizi sevk ettik. Balıkesir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne bilgi verdik. Onlar da geliyorlar. Maalesef 20 araç sel sularına kapılmış. İlk tespitlerimize göre bu araçlardan 10'u ağır hasar görmüş. Diğer 10'unun da da belirli olanlarda zarar var. Yaraları sarmak için çalışıyoruz" dedi.
Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal da selin neden olduğu yaraların sarılması için seferber olduklarını söyledi.
SEL UYKUDA YAKALADI
Subeylidere Mahallesi Muhtarı Mustafa Demir de, "Bu rahmet bizleri uykuda yakaladı. Çok şiddetli yağdı. Kendim bizzat afeti yaşadım. Köyümüzün meydanında araçlar zarar gördü. Hepsini sular aldı, sürükledi. Vatandaşlarımız çok büyük zarar gördü. Bu yüzden devletimizin zaralarımızı karşılamasını istiyoruz" dedi.
Mahallede yaşayan 79 yaşındaki Burhanettin Metin de bu yaşına kadar böyle bir afet yaşamadığını belirtip, "1951-1952 senesinde böyle afet oldu. O zaman kağnıları sel götürmüştü. O zaman bile bu kadar durum kötü değildi" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Sel sularının sürüklediği araçlardan görüntü
-Sel sularının indiği köy meydanından görüntü
-AK Partili Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal ile röp.
-Mahalle sakinlerinden Burhanettin Metin ile röp.
-Burhaniye Kaymakamı Hüseyin Öner ile röp.
-Subeylidere Mahallesi Muhtarı Mustafa Demir ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sefer TALAY / BURHANİYE (Balıkesir),
===================================================
4)SÖKE'DE TELEF OLMUŞ SU SAMURU BULUNDU
AYDIN'ın Söke İlçesi'nde, bir aracın çarpmasıyla telef olduğu sanılan bir su samuru bulundu.
Söke'de bisiklet tutkunu Yücel Sevinç, bugün arkadaşlarıyla birlikte çıktığı sabah sporunda, Söke-Milas Karayolu'nda ölü bir su samuru olduğunu farketti. Sevinç, durumu Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Aydın Şube Müdürlüğü'ne bildirdi. Sevinç, bir yandan da nesli tükenmekte olduğu için küresel koruma altında olan su samurunu cep telefonu ile görüntüledi. Yoldan geçen bir aracın çarpmasıyla telef olduğu sanılan su samurunun leşi Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından alınıp, bir kamyonetin kasasına konularak incelenmek üzere götürüldü.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Telef olan su samurunun görüntüsü
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,
===================================================
5)HALK OTOBÜSÜNDEKİ KAVGA GÜVENLİK KAMERASINDA
ZONGULDAK'ta halk otobüsünde bir gencin, kız arkadaşına bakarak tacizde bulunduğunu ileri sürdüğü kişiyi yanındaki arkadaşıyla dövmesi güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, önceki gün akşam saatlerinde şehir içinde yolcu taşıyan özel halk otobüsünde meydana geldi. Otobüse binen genç, yanındaki kız arkadaşına bakarak tacizde bulunduğunu ileri sürdüğü yan koltuktaki yolcuya tepki gösterdi. Çıkan tartışma kısa sürede kavgaya döndü. Genç ve yanındaki erkek arkadaşı, diğer kişiyi tekme tokat döverek dışarıya çıkardı ve orada vurmaya devam etti. Otobüs sürücüsünün haber vermesiyle gelen polis ekibi kavgayı ayırırak iki genci gözaltına aldı. Otobüsteki güvenlik kamerasına yansıyan kavgayla ilgili ifadeleri alınan gençler, daha sonra serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Otobüsteki kavga
-Kadınların çocuklarını korumaya çalışması
-Kavga edenlerin ayrılmaya çalışılması
-Bir kadının tepkisi
-Dışardaki kavga
-Polisin gelip ayırması
Süre: (3.56) Boyut: (571 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
===================================================
6)YIKMAYA ÇALIŞTIKLARI BALKONUN ALTINDA KALALAN BABA-OĞUL YARALANDI
BALIKESİR'in Bigadiç ilçesinde, tadilat işini yaptıkları üç katlı bir binanın yıkmaya çalıştıkları birinci kat balkonu üzerlerine çöken baba-oğul, yaralanıp hastanaye kaldırıldı.
Bigadiç'te demir-doğrama atölyesi işleten Mustafa Talay (57) ve oğlu Mesut Talay (32), Hamit Zeyrek'e ait olan Fethibey Mahallesi, Marangozlar Sokak'taki üç katlı binanın tadilat işini aldı. Bugün saat 11.00 sıralarında baba-oğul, binanın birinci kat balkonunu yıkmak için spiral makinesi ile demirlerini kesmeye başladı. Demirlerinin büyük bir bölümün kesilmesi nedeniyle bir anda balkonun zemini esneyince, baba-oğul aşağı düştü. Bu sırada balkondan kopan bir parça da ikisinin üzerine düştü. Balkonun enkazı altında kalan baba ve oğlu yaralandı. Kaburgasında kırıklar bulunan Mustafa Talay ile kaburga ve bacaklarında kırıklar oluşan oğlu Mesut Talay, ambulansla Bigadiç Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İki yaralı, buradaki ilk müdahalenin ardından Balıkesir Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Baba-oğulun sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Olay yerinden görüntü
-Yaralanan Mustafa Talay'ın sedye ile ambulansa taşınması
-Yaralanan Mesut Talay'ın fotoğrafı
-Meraklı kalabalığın görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Hüseyin EMCAN / BİGADİÇ (Balıkesir),
========================================================
7)SINIR KAPISINDA YAKALANAN FETÖ ŞÜPHELİSİ TUTUKLANDI
EDİRNE'de İpsala Sınır Kapısı'ndan Yunanistan'a çıkış yapmak isterken polis tarafından yakalanan FETÖ/PDY şüphelisi Ö.D., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, Yunanistan'a çıkış yapmak üzere İpsala Sınır Kapısı'na gelen Ö.D.'nin evrak kontrolünde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında pasaportunun iptal edildiğini ve 'Bylock' kullanıcısı olduğunu belirledi. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli Ö.D., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu.
(Ünsal YÜCEL-EDİRNE/DHA)
====================================================
8)ÇUVALLARLA KURU YEMİŞ ÇALAN HIRSIZLAR KAMERAYA YAKALANDI
MERSİN'de gece iş yerine giren hırsızlar, kuru yemiş dolu çuvalları çalıp kaçarken güvenlik kamerasına yakalandı.
Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu 10 ayrı iş yerinden hırsızlık olayına karıştıkları tespit edilen B.G.ve V.G. gözaltına alındı. Güvenlik kamerası görüntülerinde tanınmamak için maske kullandıkları belirlenen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Hırsızların emniyetten çıkartılması
Polis aracına doğru gitmeleri
Polis aracına bindirilmeleri
(Güvenlik Kamerası)
Hırsızların işyeri içerisinde gezmesi
Hırsızların çuvalları omuzlarına alıp gitmesi
Diğer hırsız çuvalı kucağına alıp giderken
Hırsızların iş yerinden çıkması
SÜRE: 02'11" BOYUT: 250 MB
Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN,