Dha İstanbul - "Laiklik Bildirisi"Ni Dağıtanların Davası Başladı
Yüksel KOÇ/İSTANBUL DHAKadıköy'de laiklik bildirisi dağıttıkları sırada gözaltına alınarak haklarında, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız olarak katılmak" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Birleşik Haziran Hareketi mensubu...
Yüksel KOÇ/İSTANBUL DHA
Kadıköy'de laiklik bildirisi dağıttıkları sırada gözaltına alınarak haklarında, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız olarak katılmak" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Birleşik Haziran Hareketi mensubu 14 kişinin yargılanmasına başlandı.
Sanıklar arasında bulunan ÖDP İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen savunmasında, olay günü Birleşik Haziran Hareketi'nin "Laikliği Kazanacağız" kampanyasının başlangıcı için toplandıklarını belirterek, "Bu kapsamda dosya içinde de mevcut bildiriyi dağıttık. Dağılma aşamasındayken polisler tarafından çembere alındık. Fakat polisin sert müdahalesine maruz kaldık. Bana hakaret edip ters kelepçe yaptılar" dedi.
İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, Halkın Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı (HTKP) Erkan Baş ile Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen ile birlikte 12 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Savunmasında, Birleşik Haziran Hareketi'nin içinde çeşitli siyasi görüşler bulunduran bir dernek olduğunu belirten HTKP Genel Başkanı Erkan Baş, "Olay günü Kadıköy'de dosya içerisinde bulunan bildiriyi dağıtıyorduk. Bildirideki görüşler bizim görüşlerimizdir. Bildiriyi alan vatandaşlar bizi tebrik edip alkışlıyordu. Olağanüstü bir durum yoktu. Daha sonra polis bize müdahale etti. İktidar karşıtı olduğumuz için müdahale edildiğini düşünüyorum. Polis bize şiddetli müdahale etti. Ters kelepçe yaptı. O sırada faşizme karşı olduğumu söylemiş olabilirim. Polislerin davranışlarına yönelik ayrıca şikayetçi olacağım. Ben aynı zamanda Türkiye'de bir siyasi partinin genel başkanıyım. Bize herhangi bir uyarıda bulunmadı. Beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.
POLİSE DİRENMEDİM
Sanık Mehmet Aydoğan ise olay günü eşi diğer sanık İbrahim Yıldızhan ve eşi ile birlikte vapurla Avrupa Yakası'ndan Anadolu Yakası'na geçtiklerinde bir grubun Kadıköy'de bildiri dağıttığını gördüklerini belirterek, "Polis gruba müdahale etti, arbede oldu. Beni ters kelepçelediler. Ben polisin dağılmaya yönelik bir ihbarını duymadım, polise direnmedim, slogan atmadım" dedi.
Sanıklardan Mehmet Adıgüzel ise olay günü tesadüfen olay yerinde olduğunu belirterek, "Grupta değildim, slogan atmadım, bildiri dağıtmadım" dedi.
ÖDP İL BAŞKANI: BANA HAKARET EDİP TERS KELEPÇE YAPTILAR
Özgürlük ve Dayanışma Partisi İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen savunmasında, "Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma ilişkin Birleşik Haziran Hareketi'nin Laikliği kazanacağız siyasi faaliyetinin başlangıcı olarak olay tarihinde Kadıköy Rıhtımda kampanya başlangıcı yaptık. Bu kapsamda dosya içinde de mevcut bildiriyi dağıttık. Dağılma aşamasındayken polisler tarafından çembere alındık. Ben avukat olduğum için polislerin yanına giderek dağılma aşamasında olduğumuzu söyledim. Fakat polisin sert müdahalesine maruz kaldım. Bana hakaret edip ters kelepçe yaptılar. Direnmem mümkün değildi. Çünkü ters kelepçe yapıp beni yere yatırdılar" dedi.
Sanıklardan Serdal Bal ise savunmasında, "Birleşik Haziran Hareketi olarak geri, faşist, tek adam rejimine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Olay günü bu kapsamda bildiri dağıtırken polisin müdahalesine maruz kaldık. Polis herhangi bir ihtarda bulunmadı. Polislere yönelik tehdit, darp şeklinde bir eylemimiz olmadı" dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istediler. Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların 24 Eylül 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Karaköy İskelesi'nde üzerlerinde Birleşik Haziran Hareketi yazılı yelekler bulunduğu halde bildiri dağıttıkları, dağıttıkları bu bildiriyi megafonla okudukları, polisin dağılın uyarısına uymadıkları, bu nedenle polis tarafından müdahale edilerek gözaltına alındıkları belirtiliyor.
İddianamede sanıkların, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız olarak katılmak" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılmaları isteniyor.