Dha İstanbul Bülteni - 5
1 - BEŞİKTAŞ'TA YOL ÇÖKTÜ (3)Olay yerine beton mikseri getirilerek çöken kısma beton dökülüyor.
1 - BEŞİKTAŞ'TA YOL ÇÖKTÜ (3)
Olay yerine beton mikseri getirilerek çöken kısma beton dökülüyor.
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL - Özgür EREN / İSTANBUL DHA
Beşiktaş Barbaros bulvarında metro çalışmaları sırasında yolda çökme meydana geldi. Çukur açılan yol trafiğe kapatılırken çevrede önlem alındı. Ekiplerin çöken yol ile ilgili çalışmaları sürüyor. Olay yerine beton mikseri getirilerek çöken kısma beton dökülüyor.
Barbaros Bulvarı'ndaki yol çökmesi nedeniyle, Dolmabahçe Caddesi üzerinden Zincirlikuyu istikametine ilerleyen araçların bir kısmı geri dönmek zorunda kalırken bir kısmı da yoluna Çırağan Caddesi üzerinden devam etti. Toplu ulaşım araçlarının ise Beşiktaş Meydanı'ndan geri döndükleri görüldü.
Görüntü Dökümü:
--------
-Çöken yolun görüntüsü
-Ekiplerin çalışmaları
-Getirilen beton mikseri
-Trafikten görüntüler
Geri dönen arçalar
-Detaylar
DHA FEED
01.06.2017 - 16.10 Haber Kodu : 170601168
01.06.2017 - 16.31 Haber Kodu : 170601185
01.06.2017 - 16.32 Haber Kodu : 170601186
01.06.2017 - 17.06 Haber Kodu : 170601201
01.06.2017 - 17.20 Haber Kodu : 170601208
==========================
2 - KALDIRIMDAKİ DEHŞET ANLARI KAMERADA : 1 ÖLÜ, 3 YARALI
KALDIRIMDAKİ GENÇLERİN ARASINA BÖYLE DALDI
3 arkadaş birazdan olacaklardan habersiz taksiden indi... Saniyeler sonra da hızla gelen bir araç kontrolden çıkıp kaldırımdaki bu 3 gence çarptı.
Feci kazada araçla duvar arasında sıkışan 17 yaşındaki genç kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Kaldırımdaki dehşet anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Haber: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
Güngören'de sürücüsünün kontrolünü kaybettiği araç kaldırıma çıkıp taksiden inen 3 kişiye çarptı. Kazada 17 yaşındaki İbrahim Ceylan hayatını kaybederken otomobil sürücüsünün de aralarında bulunduğu 3 kişi yaralandı. O anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
TAKSİDEN İNDİLER
Kaza Güngören, Eski Londra Asfaltı Caddesi Topkapı istikametinde saat 01.00 sıralarında meydana geldi. Topkapı istikametinde seyreden Emrah Ekinci idaresindeki araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Hızla kaldırıma çıkan araç, o sırada Şükrü Aktaş'ın kullandığı taksiden inen kaldırımdaki 3 kişiye, ardından da bir sitenin bahçe duvarına çarptı. Kazada sürücü Emrah Ekinci ile kaldırımdaki Sedat Özcan (18), İbrahim Ceylan (17) ve Yusuf Taş (16) yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulansla çevredeki hastanelere kaldırılırken, otomobille duvar arasında sıkışarak ağır yaralanan İbrahim Ceylan hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
O ANLAR GÜVENLİK KAMERASINDA
Kaza anı çevredeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde 3 arkadaş taksiden iniyor. Saniyeler sonra hızla gelen araç önce kaldırımdaki bu 3 kişiye daha sonra da bir sitenin duvarına çarpıp duruyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
(Güvenlik Kamerası)
//////////////////////////////////
-3 arkadaşın taksiden inmesi
-Hızla gelen aracın kaldırımdakilere çarpması
(Aktüel Görüntü)
////////////////////////////
-Kaza yeri
-Kaza yapan araçlar
-Polis ekiplerinden görüntü
-Yaralıların yakınlarından görüntü
-Araçların kaldırılması
-Taksi şoförü Şükrü Aktaş ile röp.
-Genel ve detaylar
DHA FEED
01.06.2017 - 16.18 Haber Kodu : 170601178
==============================
3 - ŞEHİT İÇİN BABA EVİNDE HELALİK ALINDI
-ŞEHİT BABASI, TABUTUN YANINA YATARAK AĞLADI
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
Şırnak'ın Uludere ilçesi Şenoba beldesinde dün düşen helikopterin içerisinde şehit olan 13 askerden biri olan Yüzbaşı Nuri Şener'in cenazesi Şişli Feriköy'de bulunan baba evine getirildi.
Evinin önüne getirildiği sırada baba Ural Şener cenaze aracından inerek şehidin Türk bayrağına sarılı tabutunun yanına yatıp gözyaşları içinde "Canım oğlum" dedi.
"KİMİN HAKKI VARSA SÖYLESİN"
Şehit babası Ural Şener, daha sonra tabutun yanında kalktı ve şehit için helallik istendi, dua edildi. Baba Ural Şener helallik istenmesinin ardından mikrofonu alarak, "5 kuruş, 25 kuruş alacağı olan lütfen şimdi söylesin, hakkı olup da söylemeyen namert olsun. Kimin hakkı varsa lütfen söylesin" dedi.
Bu sırada cenaze için toplanan yakınları ve komşuları, "Şehidin hakkını helal et bize" diye bağırdı.
TABUTA SARILDILAR
Şehidin cenazesi ardından, baba evinin karşısında bulunan Hasan Zeynep Cami'ne götürüldü. Şehidin annesi Fatma Şener, babası Şener ve eşi Melike Şener, musalla taşına konulan tabuta sarıldı. Güçlükle ayakta duran aile ağlayarak dua etti. Tabutu koklayan şehit babası, "Yanık kokularına kurban olayım senin" diye bağırdı.
Görüntü Dökümü:
-------------------
Cenaze aracının gelişi
Babanın tabutun yanına yatması
Helallik istenmesi
Babanın konuşması
Cenazenin camiye götürülmesi
Annesinin görüntüsü
Babasının ve eşinin görüntüsü
Tabuta sarılmaları
Dua etmeleri
Detaylar
01.06.2017 - 16.44 Haber Kodu : 170601193
=================================
4 - (GENİŞ HABER) "ATATÜRK'ÜN HATIRASINA HAKARET" DAVASI
*SÜLEYMAN YEŞİLYURT'UN İLK DURUŞMADA TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Haber: Serpil KIRKESER / Kamara: İSTANBUL DHA
Yazar Süleyman Yeşilyurt katıldığı 'Derin Tarih' isimli televizyon programında sarf ettiği sözlerle "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında açılan dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık Yeşilyurt, programdaki konuşmaları Atatürk'e hakaret kastıyla yapmadığını belirterek, "Konuşmaların üslup ve yorum farklılığı kapsamında ele alınması gerekir. Yanlış anlaşıldıysam sevdalısı olduğum Türk Milleti'nden defalarca özür dilerim" dedi. Kadın Hakim Minire Bilici Tutav, duruşmada söz konusu programın CD çözümleme tutanağını okuduğu sırada "Atatürk'ü magazin figürü haline getirmişsiniz. Bunun kime ne faydası olacaksa!" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme, sanık Yeşilyurt'un tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
YEŞİLYURT DURUŞMADA HAZIR BULUNDU
Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Yeşilyurt ile avukatı aynı zamanda kızı Berrin Yeşilyurt hazır bulundu.
"DOĞRULARI ANLATMIYORLAR"
Kimlik tespitinin ardından savunmasına başlayan sanık Yeşilyurt, "Mustafa Armağan ile 2011 yılında tanıştım. İsmini vermek istemediğim bir devlet büyüğünün profesör torunu aracılığı ile tanıştırıldım. Tarih araştırmaları yaparım, aynı zamanda yayıncıyım. Mustafa Armağan da Osmanlı Tarihi konusunda bilgiye sahip olduğu söylenerek tanıştırıldım. Dünya siyasi görüşlerimiz farklı olmasına rağmen tarih bilgisinden yararlanacağımı umdum. O da benim yakın tarihi bilgimden zaman içerisinde faydalanmıştır. Kendisi Derin Tarih isimli yayınlanan derginin ve programın genel yayın yönetmenidir. Kendisi tarafından televizyonda yapılan programlara toplamda 8 kere katıldım. Yine Yavuz Bahadıroğlu'nun programlarına da toplamda 4 defa katıldım. 2014 yılında Fetullah Gülen üzerine 'Pensilvanya Canbazı' isimli kitap yazdım. 2015 yılında Mustafa Armağan bu kitapla ilgili konuşmak üzere beni Yavuz Bahadıroğlu'nun 'Derin Tarih' isimli programına konuk olarak çağırdı. Her ikisi de beni kitapla ilgili yorum yaptığım programda bulunmaktaydılar. Fetullah Gülen ile ilgili sert eleştiriler yapmam üzerine programı yarıda kestiler. Yavuz Bahadıroğlu ile de bu program aracılığıyla tanıştım. Programın yarıda kesilmesi tepki alınca bir hafta sonra yalvar yakar programa çağırıp yeniden program yaptılar. Benim bunları anlatmaktaki gayem iddianameden anladığıma göre bu kişiler beni birkaç defa gördüklerini söylemişler. Kendileri ile ilgili vaziyeti kurtarmak istemişler. Doğruları anlatmıyorlar." diye konuştu.
"ZAYIF HALKA OLAN BENİM HAKKIMDA DAVA AÇILDI"
Mustafa Armağan'ın programın konuğu olmadığını genel yayın yönetmeni olduğunu söyleyen Yeşilyurt şunları dile getirdi: "Yavuz Bahadıroğlu ile birlikte konuşmalara katılarak moderatör, yorumcu olarak da programda görev yapmıştır. Konuşma içeriklerinden bu durum anlaşılır. Bu kişiler 8 gün kaçıp sonrasında Cumhuriyet Savcılığı'na gelip gerçekleri anlatmadan takipsizlik kararı almışlardır. Programın yapıldığı gün Mustafa Armağan beni arayıp elinde Atatürk'ün eşi Latife Hanım'a ait bir mektup olduğunu İsviçre'den temin ettiğini söyledi. Bu mektup üzerine konuşacaklarını ancak programın yarım saatlik süresini doldurabileceğini, yaptıkları Derin Tarih isimli programın 2,5 saat kadar sürmesi nedeniyle programı doldurmak için 16 yıl önce yazdığım Atatürk'ün Gönül Galerisi isimli kitabımı anlatıp anlatamayacağımı sordu. Kabul edip programa gittiğimde programdan önce yayın odasında genel yayın yönetmenliğini Mustafa Armağan'ın yaptığı Derin Tarih isimli derginin kapağını gördüm. 'Atatürk çakma Napolyon'dur' başlığı atılmıştı. Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın yaşadığı dönemde çakma kelimesinin kullanımda olmadığını ayrıca Latife Hanım'a ait mektupların Türk Tarih Kurumu'nda bulunup mirasçısı Mehmet Öke tarafından da yayınlanmasının 20 yıl ötelendiğini bu durumda mektubun yayınlanmasının suç ettiğini, programda bu konuda konuşmayacağımı söyledim. Zaten mektup ile ilgili de bilgim de yoktur. Mektubu yayınlayan mektubu programda gösteren kişiler hakkında takipsizlik kararı verilirken zayıf halka olarak benim hakkımda dava açıldı."
"YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM SEVDALISI OLDUĞUM TÜRK MİLLETİNDEN DEFALARCA ÖZÜR DİLERİM"
Yeşilyurt, "İddianamede yer alan ve programda sözlediğim "Afet İnan Çankaya'nın huzur çağlayanıdır" ifadeleri Falih Rıfkı Atay'ın 'Çankaya' isimli kitabının 1. cildinde vardır. Kitabımda kaynak olarak gösterdim. Beyan ettiğim 'Çankaya'nın Nikahsız first laydsidir' bilgisini de Lord Kinross isimli yazarın Bozkurt isimli kitabından aldım. 16 yıl önce yayınladığım kitabımda bu ifadeler vardır. Ben yine iddianamede yer alan programı çözüm tutanağında yer alan konuşmaları Atatürk'e hakaret kastıyla yapmadım. Üslüp ve yorum farklılığı kapsamında ele alınması gerekir. Yanlış anlaşıldıysam sevdalısı olduğum Türk Milleti"nden defalarca özür dilerim. Benim anlatımlarım 16 yıl önce yayınlanmış kitabımda yer alan bölümlerle ilgilidir. Dışına çıkmadım. Programda benimle birlikte yer alan kişilerin beyanlarından beni nasıl sattıklarını anladım. Programa katıldığıma pişman oldum. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.
HAKİMDEN SANIK YEŞİLYURT'A HATIRLATMA
Süleyman Yeşilyurt "Atatürk'ün Gönül Galerisi' isimli kitabıyla ilgili hakaret suçundan Ankara daha önce dava açıldığı, beraat ettiğini ve Arı İnan'ın (Afet İnan'ın kızı) davaya müdahil olmadığını söyledi. Bunun üzerine Hakim Minire Bilici Tutav, Arı İnan'ın "Bu düzeysizliğe müdahil olmak istemiyorum" diye açıklama yaptığını söyledi.
HAKİMDEN SANIK YEŞİLYURT'A TEPKİ
Hakim Minire Bilici Tutay daha sonra Yeşilyurt'un katıldığı Derin Tarih isimli programın 3 sayfalık CD çözümleme tutanağını okudu. Hakim Tutay, çözümleme tutanağını okurken, "Atatürk'ü magazin figürü haline getirmişsiniz. Bunun kime ne faydası olacaksa!" diyerek tepki gösterdi.
AVUKAT DA TAHLİYE İSTEDİ
Sanık Yeşilyurt'un avukatı Berrin Yeşilyurt da, müvekkilinin 70 yaşında olduğunu, ciddi sağlık problemleri yaşadığını, tutukluluğun bir tedbir olduğu dikkate alınarak tahliyesini talep etti.
MAHKEME TAHLİYESİNE KARAR VERDİ
Mahkeme heyeti de savunmasının alınmış olması, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirmiş olduğu süreyi de göz önüne alarak Süleyman Yeşilyurt'un tahliyesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için Kasım ayına ertelendi.
İDDİANAME
Bakırköy Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar'ın hazırladığı iddianamede, 6 Mayıs 2017 tarihinde 'TVNET' isimli televizyon kanalında yayınlanan Yavuz Bahadıroğlu'nun (Niyazi Birinci) moderatörlüğünü yaptığı programa Mustafa Armağan ve Süleyman Yeşilyurt'un konuk olarak katıldığı hatırlatıldı. "Derin Tarih" isimli programın bir bölümünde şüpheli Süleyman Yeşilyurt'un söz aldığı ve suça konu sözleri söylediği belirtildi. İddianamede, Şüphelinin kullandığı ifadelerle Cumhuriyetin kurucu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün toplum ve izleyici gözünde gittiği bir müsamerede 17 yaşında bir kız çocuğunu beğenip evlatlık alıyormuş kisvesi altında Çankaya'ya götürüp onunla aşk hayatı yaşayan bir kişi gibi lanse etmeye çalıştığı, Atatürk'ün toplum gözündeki değerini düşürmeyi, toplumun bir kesiminin sinir uçları ile oynamayı toplumu tahrik etmeyi amaçladığı anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Yeşilyurt'un "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Öte yandan bir videoda söylediği sözlere ilişkin hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi istenen Hasan Akar ise 22 gündür firari, hala yakalanamadı.
DAVANIN ARDINDAN AVUKATI AÇIKLAMA YAPTI
Duruşmanın ardından Avukat Berrin Yeşilyurt adliye önünde açıklama yaptı. Yeşilyurt, müvekkilinin 23 kitap yazdığını, Atatürkçü ve milliyetçi bir insan olduğunu belirterek, duruşmada yaşananları anlattı.
Avukat Berrin Yeşilyurt, müvekkilinin 20 gün sonra da tahliye olduğunu ve mağdur edildiğini belirterek, babasının kaçmadığını, kendisinin teslim olduğunu anlattı. "Olmaması gereken bir tutukluluktu" diyen Avukat Yeşilyurt, "Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından beraat etmişti kitapta söylediklerinden. Bir hakaret varsa bu ülkenin kurucusuna tabi ki cezalandırılmalı. Ama müvekkilim kurban edilip tek başına bırakıldı. Mahkeme ne diyecekse boynumuz kıldan incedir. Babam 70 yaşına geldi. Heyecana kapılıp farklı üsluplar, yorumlar tarzı söylemler bulunabilir. Kullanılmaması gereken üsluplardı.. Babam 'Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim' dedi mahkemede. Bu program gerçekten hiç yapılmaması gereken bir programdı" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Berrin Yeşilyurt'un konuşması
-Yeşilyurt'un arşiv görüntüsü
-Genel ve detaylar
01.06.2017 - 15.30 Haber Kodu : 170601148
==============================
5 - "BALYOZ BİLİRKİŞİLERİ" DAVASINDA GÖREVSİZLİK KARARI...
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Balyoz Davası'nda delil kabul edilen 19 CD ile ilgili eksik ve yanlı bilirkişi rapor hazırladıkları iddia edilen TÜBİTAK eski çalışanı 3 tutuksuz sanığın yargılandığı davada, görevsizlik kararı verildi. Mahkeme, söz konusu eylemin FETÖ/PDY'nin faaliyetleri çerçevesinde yapılıp yapılmadığıyla ilgili delillerin değerlendirilmesi için dava dosyasının ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 15. celsesi görülen duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Hayrettin Bahşi, Tahsin Türköz ve Erdem Alparslan katılmadı. Sanıkların avukatlarının da katılmadığı duruşmada, müdahil emekli Albay Suat Aytın ile bazı müdahillerin avukatları hazır bulundu.
ARAMASI OLAN SANIK ESTONYA'DAYMIŞ
Hakim İbrahim Özdoğan, sanıklardan Hayrettin Bahşi'nin FETÖ ile iltisaklı olup olmadığına ilişkin savcılığa yazılan yazıya cevap geldiğini, Bahşi'nin Estonya Talin Teknoloji Üniversitesi'nde bulunduğunun bildirilmesi üzerine iadeye ilişkin belgelerin ilgili makamlara gönderildiğini belirtti. Müdahil avukatlar, sanıkların yakalanmasını ve sanık Bahşi'nin iadesine ilişkin cevap yazısının beklenmesini talep etti.
GÖREVSİZLİK KARARI VERİLDİ
Hakim Özdoğan, sanıkların, üzerilerine atılı "bilirkişilik görevini kötüye kullanma" suçunu FETÖ/PDY silahlı terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirip gerçekleştirmediklerine ilişkin delillerin değerlendirilmesi ve yargılama yapma yetkisinin de ağır ceza mahkemesinde olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi. Hakim Özdoğan, bu karar kesinleştiğinde sanıkların TCK'nin 220 maddesi uyarınca "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma" suçundan yargılanmaları için dosyanın İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Balyoz Davası'ndan beraat eden Ali Yasin Türker "şikayetçi" sıfatıyla yer alıyor. Türker'in şikayet dilekçesine yer verilen iddianamede, tutuklanmasına gerekçe olarak 19 adet CD ile ilgili TÜBİTAK'ta görevli şüpheliler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz, Hayrettin Bahşi tarafından düzenlenen 19 Şubat 2010 tarihli bilirkişi raporunun gösterildiği ifade ediliyor. Dilekçede şüphelilerin hazırladığı raporun eksik olduğu, şikayetçi Türker'in haksız yere tutuklandığı, hatalı olduğu, şüphelilerin bilirkişilik yapmaya ehil olmadıkları kaydediliyor. "Balyoz Planı" Davasından beraat eden 130 kişinin de müdahillik talebinde bulunduğu davada, şüphelilerin "Görevi kötüye kullanma" suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapsi isteniyor.
ESKİ HAKİM TUTUKLANMIŞTI
Davanın eski Hakimi İlhan Karagöz, 4 Temmuz günü haricen duruşma açarak davanın reddine karar vererek 577 sayfalık gerekçesinde ise FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında "mehdi" nitelemesinde bulunmuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Hakim İlhan Karagöz, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle bazı hakim ve savcılar hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında tedavi gördüğü Bursa'da gözaltına alınmış, sevk edildiği nöbetçi İstanbul sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Daha sonra Karagöz hakkında "Anayasayı ihlal", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Eski hakimin tutuklanmasının ardından İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ne görevlendirilen Hakim Hakan Özer, belirlenen gün dışında duruşma açan ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla görevden uzaklaştırılan Hakim İlhan Karagöz'ün "ret kararının yok hükmünde olduğuna" karar vererek davanın devamına karar vermişti.
==================================
6 - İSTANBUL POLİSİNDEN OKUL ÖNLERİNDE UYUŞTURUCU DENETİMİ
Haber - Kamera: Enver Alas / İstanbul DHA
İstanbul polisi, çocukların korunmasına yönelik il genelinde belirlenen okul önlerinde uyuşturucu denetimi yaptı.
İstanbul genelinde gerçekleştirilen denetimlere, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Çocuk Şube Müdürlüğü, Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli 350 personel katıldı. Saat 11.00'de başlayan denetimler 16.00'da sona erdi.
ÇOCUKLARIN HER TÜRLÜ ZARARLI FAKTÖRLERDEN UZAK TUTULMASI AMAÇLANDI
Yapılan denetimlerin amacının, mevcut huzur ve güven ortamının devamının sağlanması, çocukların etkilenebileceği her türlü zararlı faktörlerden uzak tutulması ve güvenli bir eğitim-öğretim hayatı sürdürmelerinin sağlanması olduğu belirtildi.
OKUL ÖNLERİNDE DURDURULAN ARAÇLAR ARANDI
Beşiktaş'ta yapılan uygulamaların adresi Nispetiye Caddesi üzerinde bulunan Rüştü Akın Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nin önü oldu.
Okul önlerinde uyuşturucu satılmasını engellemek amacıyla harekete geçen ekipler, şüpheli kişilere yönelik Genel Bilgi Taraması (GBT) uygulaması ve üst araması da yaptı.
Yine okul önlerinde durdurulan araçlar arandı ve araç içerisindeki kişiler de üst aramasından geçirildi. Bu arada okul önlerinde bulunan parklarda da denetimler yapıldı.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Okul önünde denetim yapan ekipler
-Araçların durdurulması
-Üst araması yapılanlar
-Park ve cadde üzerinde denetimler
-Okuldan görüntüler
-Genel ve detaylar
01.06.2017 - 16.31 Haber Kodu : 170601184