Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 4

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BAKAN ALBAYRAK "MİLLİ ENERJİ VE MADEN POLİTİKASI"NI AÇIKLADIEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak,"Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle her yıl Karadeniz'de iki, Akdeniz'de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj...

BAKAN ALBAYRAK "MİLLİ ENERJİ VE MADEN POLİTİKASI"NI AÇIKLADI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak,

"Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle her yıl Karadeniz'de iki, Akdeniz'de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız"

" Türkiye, petrol depolama noktasında istediğimiz düzeyde değil. Hedef, 5 milyon ton depolama kapasitesi. Çok hızlı bir coğrafi konumlandırmayla, yaşanabilecek en ufak bir krizde Türkiye'nin içerde sıkıntı yaşamaması için bu adımı hayata geçireceğiz"

"Bu yaz bitmeden Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) uygulamasını rüzgar enerjisinde de hayata geçireceğiz. Yaklaşık 8 bin kalem kırılımı olan rüzgar türbini teknolojisinde muazzam bir yerlileştirmenin önünü açacağız"

"Türkiye haritasındaki tüm sondaj faaliyetlerinin 'veri tabanı' diyebileceğimiz haritayı çıkartarak, herkese açık bir merkezde Türkiye'deki bütün altyapıyı arşivliyoruz. İnşallah bu sene bunu hayata geçiriyoruz"

"Türkiye jeofizik haritasını 2018'de tamamlayacak. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden topografik yapısına kadar röntgenini çekip madencilikte sahip olunan kaynakları göreceğiz"

İstanbul DHA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Milli Enerji ve Maden Politikası" tanıtım toplantısında konuştu.

Bakan Albayrak, geçen 15 yıllık süreçi anlatırken "Yaşayarak bir dönüşüm ortaya koyduk. Kamunun payı azaldı ama azaltırken, hem ülkenizi büyütüyorsunuz hem de özel sektörün önünü açıyorsunuz. Böyle bir süreç yaşadık. Özelleştirmeler, yatırımlar, ihaleler, iptaller gibi birçok şey yaşadık ama bunlara rağmen mücadele ettik. Bu 15 yıllık sessiz devrimde Enerji Bakanlığı neler yaptı. Elektrikte kurulu kapasite 3 katına çıktı, elektrik üretimi 2 katından fazla bir noktaya geldi. Doğalgaz tüketimi neredeyse 3 katı arttı, doğalgaz konforunun ulaşmadığı Türkiye'de sadece 3 ilimiz kaldı. İnşallah, seneye bunu da bitiriyoruz. 81 vilayete doğalgaz altyapısını ulaştırıyoruz. Bu süreçte abone sayısını 4 katına çıkarmışız" dedi. Bakan Albayrak, sunumunu yaptığı politikanın temelini iki unsurun oluşturduğunu, bunlardan ilkinin güçlü ekonomi, ikincisinin de ulusal güvenlik olduğunu söyledi. Albayrak, "Enerjideki bağımlılık stratejisini doğru ve güçlü yönetirseniz ulusal güvenliğiniz de o ölçüde güçlü bir diplomasiye ve dış politikaya pencere açar" dedi.

Bakan Berat Albayrak söz konusu stratejinin üç ana sacayağının bulunduğunu ifade etti. Üçlü sacayağını arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa olarak tanımlayan Albayrak, bu üçü ne kadar sağlam ve güçlü bir şekilde inşa edilirse, paydaların o kadar mutlu olacağı bir noktaya gelineceğini ve kazan-kazan-kazan felsefesine doğru yürüneceğini belirtti. Albayrak, "Halihazırda 8, iki tanesi de devam eden boru hattının olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. 8'i doğalgaz, ikisi petrol boru hattı. Bunlar siyasi ve ekonomik olarak bir sorumluluk yüklüyor. Tüm bu oyunu inşa ederken bu resimden gözümüzü çeviremeyiz. Bu resmi yakından takip eden her bir dostumuz bu resmin ne kadar önemli olduğunun farkında. Türkiye olarak bunun üzerine tüm paydaşlarla bir resim inşa edeceğiz" diye konuştu. Sacayağının ikinci unsuru olan arz güvenliği konusunda doğalgaz depolamanın büyük önemi olduğunu vurgulayan Albayrak, doğalgaz depolamada yüzde 20 hedefinin koyulduğunu, Tuz Gölü gaz depolama tesisinin bu yıl devreye girdiğini ve kapasitesinin 1 milyar metreküpten 5,4 milyar metreküpe çıkarılacağını kaydetti.

"TARİHTE İLK KEZ ARAMA SONDAJ GEMİSİ ALINACAK"

Bakan Albayrak, Silivri'deki depolama tesisinin de kapasitesinin yıllık 4,6 milyar metreküpe çıkarılmasıyla 2019'da Türkiye'nin depolamada bölgenin en büyük ülkelerinden birisi olacağını belirterek, "Önümüzdeki 10 yıl dünyada tüketilen gazın LNG payının boru gazını geçeceği yorumlarından hareketle 'LNG altyapısını güçlendirme zorundayız' dedik. Düğmeye bastık. Türkiye'nin 2015 sonu itibarıyla LNG'deki günlük 34 milyon metreküp olan kapasitesini ilk bir yılın sonunda 64 milyon, bu yılın sonunda da 107 milyon metreküpe çıkarıyoruz. İki yılda çok önemli bir altyapı eksikliğini gideriyoruz. FSRU altyapısını dünyada rekor seviyesinde bir zamanlama ile ilkini (Yüzer LNG santrali) aralıkta devreye aldık. İkincisini de inşallah bu yıl sonu devreye alıyoruz. Özellikle bizim için kritik olan Marmara Bölgesi'nde de üçüncüsünü devreye alarak bu süreci tamamlıyoruz. Ayrıca, bu ay itibarıyla faaliyete başlayan Oruç Reis adlı sismik arama gemimizle üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak denizleri çok aktif kullanarak, bir gemimiz Akdeniz'de,

bir gemimiz Karadeniz'de aramalarını yapacak. Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle de her yıl Karadeniz'de iki, Akdeniz'de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız. Her şey hazır. Ne kadar ararsanız o kadar bulursunuz. Artık bölgemizde deniz sondajında da çok daha aktif olacağız" şeklinde konuştu.

"Türkiye, petrol depolama noktasında istediğimiz düzeyde değil" diyen Bakan Albayrak, "Hedef, 5 milyon ton depolama kapasitesi. Çok hızlı bir coğrafi konumlandırmayla, yaşanabilecek en ufak bir krizde Türkiye'nin içerde sıkıntı yaşamaması için bu adımı hayata geçireceğiz. Ayrıca, Türkiye'nin günlük 190 milyon metreküp olan sisteme doğalgaz basma kapasitesi bu yıl sonunda 300 milyon metreküpe, takiben de 400 milyon metreküpe çıkarak sadece iç piyasa için değil, bölge coğrafyası için de önemli bir arz kapasitesi oluşturacak altyapıyı hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.

"DÜNYADAKİ BİRÇOK BÜYÜK RÜZGAR ÜRETİCİSİ FİRMALARLA GÖRÜŞTÜK"

Bakan Albayrak, geçen ay güneş enerjisinde yapılan ihalenin benzerinin rüzgarda da gerçekleştirileceğini belirtti. Berat Albayrak "Yerlileştirme, yerli üretim ve Ar-Ge başta olmak üzere rekabetçi, özel sektörü de oyuna dahil ederek Türkiye'nin bir oyuncu olması için önünü açmamız lazım. İki kritik adım attık biri güneşte diğeri rüzgarda. En büyük hayallerimden birisiydi güneş ihalesi. Çıkan netice çok ümit ve mutluluk verici. İthal panellerden üretilen elektriği 19,5 cente alan Türkiye, bu ihaleyle birlikte 6,99 cente düşürerek maliyeti 3'te birine indirdi. O sahada panellerle ilk yıl yüzde 60, takip eden yılda yüzde 70 yerlilik oranıyla olacak şekilde yatırım yapılacak. Ar-Ge ile yüzde 80 yerli mühendis zorunluluk şartı var. Burada kritik olan husus yan sektörlerle birlikte Türkiye'deki önemli bir pazar gelişecek. Rüzgar YEKA'sı için şartname inşallah bir iki hafta içinde açıklanacak. Dünyadaki birçok büyük rüzgar üreticisi firmalarla görüştük, hepsinin de ilgili olduğu görüşmeler neticesinde şartnameyi açıklayacağız inşallah. Bu yaz bitmeden YEKA uygulamasını rüzgarda da hayata geçireceğiz. Yaklaşık 8 bin kalem kırılımı olan rüzgar türbini teknolojisinde muazzam bir yerlileştirmenin önünü açacağız. Bu şekilde sadece maliyet düşmeyecek iç talep karşılanmayacak, aynı zamanda bölgedeki rüzgar ve güneş potansiyelini de harekete geçirecek bir stratejinin önünü açacağız. Nükleer teknolojide de Türkiye, bölgesel ve küresel olarak bir üst lige çıkarak bu altyapıya kavuşacak" dedi. 30 milyar liralık bir bütçe ortaya konulduğunu ve bu rakamın 18 milyar lirasının dağıtımda özel sektör tarafından, 12 milyar lirasının da Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) bünyesinde yapılacağını belirtti Bu alanda yapılacak yatırımların sıkı bir takip ve koordinasyon ile değerlendirileceğini aktaran Albayrak, "Ayrıca, ilk olarak ulusal SCADA sistemi ikinci olarak da siber atakları önleme merkezimizi kuracağız. Tüm enerji altyapımızın yazılım süreçleri için ulusal bir SCADA sistemi için süreci başlattık. Siber atak altyapısını da dünya standartlarının üzerine çıkarmak zorundayız. Bu noktada da önemli bir yatırım sürecine yürüyoruz" dedi.

"BÜYÜK TÜRKİYE'YE 'EVET' DİYORUZ"

Ekonominin temel taşı olarak nitelendirdiği OSB'lerin hepsine doğalgaz erişimi sağlanacağını kaydeden Albayrak, "Enerji verimliliğinin bir diğer önemli hususu olan alt kırılımlarını çalıştık. Özellikle enerji verimliliğinde alabileceğimiz mesafenin farkındayız. Piyasa mekanizmasının oluşturulmasından yasal düzenlemelere ve finansal sürecin çözülmesiyle ilgili küçük büyük tüm tüketim tasarrufu sağlayabilecek ve büyük bir kar marjı kördüğümüz bu tabloda tüm paydaşlara bu sürecin arkasında olacağız" diye konuştu.

Öngörülebilir piyasanın bir sonraki adımına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Albayrak, "İnşallah bu yıl doğalgaz noktasında da

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) ile piyasa, satış, sözleşme ve kontrat deneme altyapısını başlatıyoruz. Önümüzdeki dönemde artık enerjinin de bir emtia olarak sermaye ve para piyasalarında ve uluslararası piyasalarda dönüşümü için iki kritik kurumumuzla süreci daha da hızlandıracağız" dedi. Türkiye'nin, bölgesel enerji ve arz güvenliğine katkıda bulunan ve bölgesel refah ve barışa katkı sağlayan bütün projelerin yanında olduğunu vurgulayan Albayrak, "Bu felsefeyle tüm oyuncu ve paydaşlarla bundan sonra da iş birliklerini güçlendirerek yola devam edeceğiz. Türkiye'nin bir üst lige çıkması, en büyük on ekonomiden biri olması ve birçok alanda olduğu gibi enerji alanında da rekabetçi bir Türkiye oluşturulması için tüm stratejik vizyonların hayata geçirilmesi gerekli. Bunun için bağımsız enerjiye, güçlü ve büyük Türkiye'ye 'Evet' diyoruz. Biz yeni başladık. İstanbul'un enerjisiyle birlikte, yeni, büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna sizlerden alacağımız enerjiyle de inşallah adım atalım istedik. Bu anlamda tüm paydaşlardan katkı, destek ve paylaşım açısından her türlü yoruma açığız. İnşallah herşey Türkiye'miz için hayırlı ve güzel olur" şeklinde konuştu.

" MADENCİLİKTE SAHİP OLUNAN KAYNAKLARI GÖRECEĞİZ"

Arz güvenliğinin maden politikası tarafının, en bakir ve gelişmeye açık alan olduğunu belirten Albayrak, bu stratejiyi tüm madenler için yeni bir süreç olmak üzere dört ana temel unsurda başlattıklarını açıkladı. Bakan Berat Albayrak, Türkiye'nin jeofizik ve jeokimya haritalarının önemine de değinerek "Türkiye haritasındaki tüm sondaj faaliyetlerinin 'veri tabanı' diyebileceğimiz haritayı çıkartarak, herkese açık bir merkezde Türkiye'deki bütün altyapıyı arşivliyoruz. İnşallah bu sene bunu hayata geçiriyoruz. Türkiye jeofizik haritasını 2018'de tamamlayacak. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden topografik yapısına kadar röntgenini çekip madencilikte sahip olunan kaynakları göreceğiz" dedi.

Bakan Albayrak, jeokimya haritası için de 50 binden fazla örnek alındığını belirterek "Numunelerin sonuçları çok iyi geldi. Harika sonuçlar var. Türkiye'nin taşı da toprağı da altın inşallah" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------

-Toplantıya katılanlar

-Bakanın sunumu

==========================

BALYOZ DAVASI'NDA RAPORU HAZIRLAYAN BİLİRKİŞİ İÇİN KIRMIZI BÜLTEN TALEP EDİLMESİ İSTENDİ

Haber: Yüksel KOÇ / İSTANBUL,

Hazırladığı bilirkişi raporu ile Balyoz Davası'nın sanıklarının mahkumiyetine delil oluşturan ve o dönem Kurmay Binbaşı olan Ahmet Erdoğan'ın, "Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya devam edildi.

Mahkeme, sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılması talebinde bulunması için Adalet Bakanlığı'na müzakere yazılmasına karar verdi. Balyoz Davası'nın sanıkları, bu davanın müştekileri, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın tanık olarak dinlenmesini istediler

İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, Balyoz Davası'nın sanıkları, bu davanın müştekileri Yasin Türker, İhsan Balabanlı, Mehmet Otuzbiroğlu ile birlikte 17 müşteki ve bazı müştekilerin Avukatı İlker Sezer katılırken, geçtiğimiz celse hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Ahmet Erdoğan duruşmaya katılmadı.

HULUSİ AKAR'IN TANIK OLARAK DİNLENİLMESİ TALEBİNDE BULUNULDU

Müştekilerden Ali Yasin Türker, Balyoz yargılaması sırasında hem 1. Ordu Komutanlığı'ndan hem de Jandarma Komutanlığı'ndan bilirkişi talep edildiğini belirterek, Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlatılan bilirkişi raporunun lehlerine olan bilirkişi raporundan çok kısa süre sonra sanığa hazırlatılan davaya konu bilirkişi raporu nedeniyle tutuklandıklarını söyledi. Türker, "Sanığın bilirkişi olarak görevlendirmesini yapan dönemin 3. Kolordu Komutanı Hulusi Akar ve Kurmay Başkanı İsmail Serdar Savaş'ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum" dedi.

Sanık Ahmet Erdoğan'ın 2014 yılında İngiltere'de görevlendirildiğini belirten müşteki Mustafa Çalış, "Sanık Ahmet Erdoğan 2014'te İngiltere'de görevlendirilmiştir. 3 yıllık bir görevlendirme yapılmıştır. 15 Temmuz derbe teşebbüssünden sonra sanık Türkiye'ye dönmemiş, hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma başlatılmıştır. Onu yurt dışında görevlendiren Genelkurma Personel Başkanlığı görevlileri 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ihraç edilmişler ve tutuklanmışlardır" dedi.

RAPOR BİR HAFTADA 80 KİŞİ TUTUKLATTI

Sanık Erdoğan'ın raporu nedeniyle Balyoz Davası'ndan bir hafta içinde 80 kişinin tutuklandığını söyleyen müşteki İkrami Öztürk, "Ahmet Erdoğan'ın raporu soruşturma dosyasına bu şekilde etki göstermiştir. Bu dosyada özellikle Bülent Münger ile Hulusi Akar'ın tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir. Hulusi Akar biz cezaevinde iken bizi ziyarete gelmiş, A-1 koğuşunda bilirkişi raporuna ilişkin gördüğü tepki üzerine aynen şu ifadeyi kullanmıştır. 'Tutturmuşsunuzu bir binbaşıyı, yazana değil, yazdırana bakın' demiştir. Yazdıranın kim olduğunu tanığa sorulmasını talep ediyorum" dedi.

Sanık Erdoğğan'ın Milli Savunma Bakanlığı'nın onayı ile meslekten ihraç edildiğini söyleyen müşteki Abdullah Can Erenoğlu, "Biz TSK'dan talep ettiğimiz halde sanığın ihraç nedenini öğrenemedik. Bu konuda müzakere yazılmasını talep ediyorum" dedi. Müştekilerden Faruk Oktay Memioğlu da sanığın tüm malvarlığına el konulmasını istedi.

KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILMASI TALEBİNDE BULUNULMASINI İSTEDİ

Sanığın mal varlığına el konulma talebini reddeden mahkeme, müştekilerin tanık dinlenmesine ilişkin taleplerinin yargılamanın ileriki aşamalarında değerlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme, "Sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılması yönünde talepte bulunulması ve gerekli onayın alınması için Adalet Bakanlığı Ululararası Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne müzakere yazılmasına" karar vererek duruşmayı erteledi.

==============================

- ARACININ KONTROLÜNÜ KAYBEDEN SÜRÜCÜ KORKU DOLU ANLAR YAŞATTI

istanbul DHA

Başakşehir'de aracının kontrolünün kaybeden sürücü, kaza yapmaktan kılpayı kurturulurken diğer sürücülere korku dolu anlar yaşattı. O anlar bir araç kamerasına saniye saniye yansıdı.

Başakşehir'de sürücüsünün kontrolünü kaybettiği araç bir anda yan şeride savruldu. Bariyere ve önündeki araçlara çarpmaktan son anda kurtulan araç yol ortasında yan durdu. Bu sırada arkadan geler sürücüler de zor anlar yaşadı. Kazanın eşiğinden dönülen o anlar arkadan gelen bir araçtaki kameraya yansıdı.

Görüntü Dökümü:

--------

-Savrulan araç

-Bariyer ve araçlara çarpmadan son anda duruşu

-Arkadan gelen aracın fren yapması

=======================

HAFTA SONU YENİKAPI MİTİNGLERİ NEDENİYLE BU YOLLAR KAPALI

İstanbul DHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, hafta sonu Yenikapı'da düzenlenecek mitingler nedeniyle kapalıcak yolları açıkladı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Yenikapı'da cumartesi günü gerçekleştirilecek 'Evet Platformu Mitingi' ve pazar günü gerçekleştirilecek 'Milliyetçi Hareket Partisi Mitingi' nedeniyle saat 05.00'den itibaren etkinliklerin bitimine kapatılacak ve alternatif yollar şöyle belirtildi,

TRAFİĞE KAPATILACAK YOLLAR

Sahil Kennedy Caddesi Taşhanlar Varyant ile Kumkapı Audi önü (Sirkeci istikameti),

Namık Kemal Caddesi,

Mustafa Kemal Paşa Caddesi,

10. Yıl Caddesinden Sahil Güneye Dönüşler,

10. Yıl Caddesi Belgradkapı ile Sahil Kenedy Caddesi arası,

Atatürk Bulvarı Pertevniyal Lisesinden Yenikapı istikameti,

Org. Nafiz Gürman Caddesinden sahile katılım,

Avrasya Tüneli iki yönlü olarak trafiğe kapatılacaktır.

ALTERNATİF GÜZERGAHLAR

D-100 Kuzey Güney Yol,

Hal Yolu Kuzey - Güney Yol,

Havuzlu Kavşak - Atatürk Havalimanı Caddesi - Basın Ekspres Yolu,

Ataköy Sahil - Adnan Kahveci Bulvarı,

Ataköy Sahil Strazburg Caddesi - Ataköy Bulvarı,

Bakırköy Taşhanlar Köprü -Ekrem Kurt Bulvarı,

Vatan Caddesi,

Millet Caddesi,

Avrasya Tünelini kullanmak isteyen sürücüler, Dr. Eyüp Aksoy Caddesini takiben, Nuh Kuyusu Caddesini takiben, Mahir İz Caddesinden 15 Temmuz Şehitler Köprüsü istikametine yönlendirilecek, ayrıca Harem arabalı vapur iskelesine yönlendirilecek.

==============================

20 YILDIR KAPANMAYAN CİNAYET DOSYASI

Ali AKSOYER / İSTANBUL DHA

Adana'daki Mahmut C., cinayetinin azmettiricisi olduğu iddia edilen M. K., polis uygulaması sırasında İstanbul'da yakalandı. 20 yıldır kapanmayan cinayet dosyasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

20 YIL ÖNCE CİNAYET İŞLENMİŞTİ

Eyüp, Kışla caddesi üzerinde 27 Eylül 1997 tarihinde meydana gelen olayda bir işhanında dükkanı bulunan Mahmut Bulut, işyerine gelen iki kişi tarafından kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Saat 13.45 de meydana gelen saldırganların dükkana girdikten sonra hiçbir söylemeden silahlarını ateşledikleri tespit edildi.

İKİ ŞÜPHELİ YAKALANMIŞTI

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından o tarihte olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis Mahmut Bulut'un öldürülmesiyle ilgili iki şüpheliyi gözaltına aldı. 5 Mayıs 1998 tarihinde gözaltına alınan Aydın Z. ve Fevzi A., Cinayet Büro Amirliğinde sorgulandı. Şüphelilerden Aydın Z., olayı gerçekleştirdiğini kabul ederek yanındaki kişinin Mahmut C., olduğunu söyledi. İki şüpheli o tarihte çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

OLAYIN FAİLİ ADANA'DA ÖLDÜRÜLDÜĞÜ TESPİT EDİLDİ

Polisin yaptığı araştırmada ise olaya karışan ikinci isim olarak adı verilen Mahmut C.'nin Adana'da 1 Ocak 1998 tarihinde öldürüldüğü belirlendi. Bu kez bu cinayetle ilgili soruşturma başlatıldı. Yapılan incelemeler sonucu Mahmut C.'nin öldürülmesinde azmettirici olduğu iddia edilen M.K.'nın ismi olay dosyasına girdi.

ADANA'DAKİ CİNAYETİN AZMETTİRİCİSİ OLARAK ARANIYORDU

Adana'da işadamı olan M.K.'nın Adana'da işlenen bir cinayet olayında da azmettirici olarak yargılandığı ve beraat ettiği tespit edildi. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından aranan şüpheli dün gece polis uygulaması sırasında yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemleri yapılan M.K. adiyeye sevk edildi. Yetkililer 20 yıldır açık olan cinayet dosyasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Cinayet zanlısının emniyetten çıkışı

==============================

BERKİN ELVAN DAVASI...

SANIK POLİS: KİMSENİN YARALANMASINA YA DA ÖLMESİNE NEDEN OLMADIM...

ANNE GÜLSÜM ELVAN: HALA O EKMEĞİ BEKLİYORUM, HALA O FIRINA GİDEMİYORUM...

Haber: Özden ATİK/ İstanbul Dha

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Okmeydanı'nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013'te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin davada savunmasını yapan polis F.D. "Çevik Kuvvet'te çalıştığım 3,5 sene boyunca kimsenin yaralanmasına ya da ölmesine neden olmadım" dedi. Anne Gülsüm Elvan ise "Hala o ekmeği bekliyorum, hala o fırına gidemiyorum. Siz bunları cezalandırmadığınız sürece daha çok katil çıkacak" diyerek gözyaşı döktü. Duruşma salonundaki izleyiciler de gözyaşlarına hakim olamadı.

Van İl Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan ve Sesli Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Van'dan duruşmaya bağlanan tutuksuz sanık polis memuru F.D. ifadesinde, olay günü Okmeydanı'na belediye otobüsüyle götürüldüklerini, ancak Okmeydanı'na varmadan yolun kapalı olduğunu görüp indiklerini, kendilerine bu sırada bir grup tarafından molotoflarla saldırıldığını anlattı. E-5 yolunun paralel caddelerinde beklediklerini ifade eden F.D. başbakan oradan geçeceği için yolun açık kalacağı yönünde talimat verildiğini belirtti. F.D. "O gün 25-26 saat görev yapmıştık. Olayla ilgili detayları hatırlayamıyorum. Ama kimseyi yaralayacak şekilde gaz fişeği kullanmadım. Çevik Kuvvet'te çalıştığım 3,5 sene boyunca kimsenin yaralanmasına ya da ölmesine neden olmadım" dedi.

"ZET'İ KULLANMAYA YETKİLİ 4-5 KİŞİ OLUYOR"

Mahkeme Başkanı'nın ZET silahı kullanıcısı olduğuna ilişkin sorusu üzerine sanık polis F.D, "Her çevik kuvvet grubunda gaz fişeği silahı kullanmaya yetkili 4-5 kişi oluyor. Ancak bizim grupta kağıt üzerinde ben kullanıyordum. Ama kendi aramızda değişmeli kullanıyorduk" diye cevap verdi. Sanık F.D., E-5'in paralel caddelerinden iç kesimlere doğru hiç girmediğini ileri sürdü.

"GÖRÜNTÜLERDEKİ KİMSEYİ TANIMADIM"

Kendisine olayla ilgili görüntülerin izletildiğinin sorulması üzerine sanık F.D. "Görüntüler net değil. Hepsinin başında kask var. Görüntülerdeki kimseyi tanıyamadım" dedi. Mahkeme Başkanı'nın "Yüz tanıma sistemine göre ve bilirkişi raporunun boyuna yönelik görüntülerdeki kişinin sana uyduğu yönünde iki rapor var" diye sorması üzerine sanık F.D. "Ben kendimi teşhis edemiyorum. Bilirkişi raporunun da sağlıklı olduğunu düşünmüyorum" diye cevap verdi.

SAÇI VE BIYIĞININ TAKMA OLMADIĞINI SÖYLEDİ

Daha sonra Elvan ailesinin avukatı Murat Timur sanığa, bıyığı, saçının takma olup olmadığını sorması üzerine sanık F.D. takma olmadığını, gözlüğün de kendine ait olduğunu söyledi.

"SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM"

Duruşmada daha sonra söz verilen Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti. Elvan, oğlu Berkin'e mezuniyet için kıyafet aldıklarını, oğlunun kız arkadaşlarına şaka yapmak için torpil alacağını söylemesi üzerine 5 lira verdiğini anlatarak "Bu bildiğiniz kızkaçırandır. Berkin daha sonra 'Anne bana 5 lira vermiştin, ben döner yedim' dedi. Oğlum 1 liralık da internet oynamış. Bu parayla hem internet oynayıp hem yemek yeyip hem de nasıl torpil alır?" diye konuştu.

"HALA O EKMEĞİ BEKLİYORUM, HALA O FIRINA GİDEMİYORUM"

Gülsüm Elvan, olay günü oğlunun ekmek almaya çıktığını belirterek "Dışarıda hiç olay yok. Hiçbir şey yok. Yoksa oğlumu gönderir miyim? Gaz kokusu gelmesin diye kapalıydı camlar. Oğlumun geciktiğini düşündüm. Daha sonra Berkin'in kafasının kırıldığını söylediler. Ben hala normal düştü biliyorum. Bir komşumuz bana sarılıp ağlayınca anladım" dedi. Gülsüm Elvan, "Hem vurdunuz, yetmiyormuş gibi kurtulma şansı yüzde 50 olduğu halde elinden aldınız. 5 dakika mesafe yol varken çocuğumu 25 dakika tutuyorlar. Bu suç değil mi? Bu yaştaki çocuğun elinde silah da olsa öldürmeyecektin. Utanın, çocuk katilleri bunlar. Oğluma aldığım kıyafetler hala evde duruyor. Hala o ekmeği bekliyorum, hala o fırına gidemiyorum. Siz bunları cezalandırmadığınız sürece daha çok katil çıkacak. Bu hakimler adalet getirmedikçe daha çok Berkin öldürülür. Dilerim Allah'tan katil, çocuğunu eline alamasın. Anlasın beni. Benim çocuğum ekmeğe gitti" diye gözyaşı döktü. Mahkeme salonundaki izleyiciler de ağladı. Gülsüm Elvan ifadesinin ardından fenalaşınca duruşmaya ara verildi.

SAMİ ELVAN OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI

Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin davada konuşan baba Sami Elvan, ailesinin ölüm tehditi aldığını söyledi.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada konuşan Sami Elvan, olay gününü anlattı. Olaydan bir gün önce eşiyle birlikte tekstil işçisi olarak çalıştığı işyerinden 13.00 sıralarında paydos ederek eve geldiğini anlatan baba Elvan devamında şunları söyledi; "Berkin yanıma gelip, Pazartesi günü mezuniyet töreni olduğunu ve törende giyecek kıyafeti almamı istedi. Ben de tamam dedim. Ancak yorgun olduğum için annesi ile birlikte elbise almaya gittiler. Akşam geldiklerinde Berkin dışarıda kalmak istemiş, gelmemişti. O sırada Gezi Parkı olayları vardı. Ablasıyla kardeşi de dışarı çıkmak istedi. Önce izin vermedim. Bana sadece hak arayacaklarını söylediler. Ben de anneleriyle birlikte gitmelerine izin verdim. Tekrar uyumuşum. Sabah küçük kızım uyandırdı beni. 'Baba, Berkin'in kafası kırılmış' dedi. Uyku sersemi olarak ayakkabılarımı dahi giymeden dışarıya fırladım. Ancak Berkin'i hastaneye kaldırmışlardı. Yollar kapalı olduğu için Kasımpaşa'yı dolanarak hastaneye götürmüşler. Biz de aynı yoldan hastaneye gittik. Önce kimseyle görüşemedik. Sonra ameliyatta olduğunu söylediler. Ameliyattan çıkardıktan sonra da yoğun bakıma aldılar. Doktoru iyi şeyler söylemedi"

"OĞLUM SANKİ DARBE YAPMIŞ GİBİ KARİKATÜRLERİNİ YAPIYORLAR"

Zaman zaman gözyaşarına hakim olamayan Sami Elvan, Berkin'i kimin vurduğunun görüntülerde tespit edildiğini ancak ortaya çıkarılmak istenmediğini söyledi. Elvan, "Çünkü dönemin Başbakan'ı şimdi ki Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan 'emri ben verdim' dedi" diye konuştu. Kendisinin ve ailesinin sürekli ölüm tehditleri aldığını belirten Elvan, "Sanki benim çocuğum 15 Temmuz darbesini yapmış gibi, tankın önünde karikatürleri çiziliyor. Ben adalet istiyorum. Benim çocuğum kimseye yanlış yapmadı" ifadesinde bulundu.

KARDEŞİ DE TEHDİT EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ

Daha sonra söz alan Berkin Elvan'ın kardeşi Gamze Elvan da tehdit aldığını belirterek, polisler tarafından iki kez gözaltına alınmak istediğini ancak mahallelinin buna izin vermediğini söyledi.

TANIK: POLİSLER KÜFÜR EDİNCE INI ÇEKTİK

Daha sonra tanık beyanlarına geçildi. Okmeydanı'nda özel bir klinikte diş hekimi asistanı olarak çalışan Perihan Kok, olay günü gaz atan bazı polislerin fotoğrafını çektiğini söyledi. Kok, olaylar sırasında yoğun gaz atıldığı için klinik önündeki polisleri 'hasta var' diye uyardık. Ancak polisler bize küfür edince ben de sinirlenerek fotoğraflarını çektim. Ertesi gün iş yerine gelince bir tane çocuğun polis tarafından vurulduğunu söylediler. Ben de bize küfür eden polislerden biri olabilir diye fotoğrafı savcılığa verdim" dedi.

TANIK: INI ÇEKTİĞİMİZ POLİSLER BERKİN'İN VURULDUĞU YERE DOĞRU KOŞTULAR

Tanık olarak dinlenen Diş Hekimi Meltem Başbuğ da, yoğun gaz atmaları nedeniyle içeride astım hastası olduğu için polisleri uyardıklarını ancak kendilerine cinsiyetçi küfürler savurdukları için polislerin fotoğrafını asistanıyla birlikte çektiğini anlattı. Fotoğrafı 07.05'te çektiklerini söyleyen Başbuğ, polislerin ise 5-10 dakika sonra Berkin'in vurulduğu yere doğru koştuklarını söyledi. Duruşma devam ediyor.

===================================

NUMAN KURTULMUŞ 'HAYIR' STANDINI ZİYARET ETTİ

*Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,

"Herkes söyleyeceğini söyleyecek, birbirine hakaret etmeden, ötekileştirmeden, birbirini şeytanlaştırmadan devam edecek ve kararı millet verecek. Milletimiz ne karar verirse başımız gözümüz üstünedir. Şimdiden hayırlı olsun."

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Pendik Meydanı'nda kurulan CHP'nin 'hayır' standını ziyaret etti.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Pendik Meydanı'nda mini bir miting düzenleyerek halka seslendi. Numan Kurtulmuş ardından meydanda bulunan parti çadırlarını ve stantlarını ziyaret etti. Kurtulmuş, ilk olarak MHP'nin çadırını ziyaret etti. Buradan da tam karşıdan bulunan 'evet' standına geçti. Çadırlarda bulunan görevlilerle sohbet etti, fotoğraf çektirdi.

"MİLLETTE HAYIRLI OLSUN"

Kurtulmuş daha sonra 'evet' çadırının yanında bulunan 'hayır' standına geçti. Stantta bulanan görevlilerle tek tek tokalaşan Kurtulmuş kısa bir açıklama yaprak, "Çok güzel bir manzara, Türkiye'nin aradığı, istediği manzara bu. Burada hem Ak Parti'nin, hem CHP'nin, ham de MHP'nin beşer metre arayla stantları var. Burada dostça, kardeşçe herkes seçim kampanyasını sürdürüyor. 'Evet' diyen 'evet' diyor, 'hayır' diyen 'hayır' diyor. Bu Türkiye'nin geldiği demokratik seviyeyi göstermesi bakımından önemli bir örnektir, göstergedir. İnşallah, Türkiye 16 Nisan'dan sonra bu referandumda konuşulan sözlerin hepsi burada kalacak, Türkiye yoluna devam edecek. Ben CHP'li arkadaşlara da başarılar diliyorum. Doğru olan, düzgün olan şey budur. Herkes söyleyeceğini söyleyecek, birbirine hakaret etmeden, ötekileştirmeden, birbirini şeytanlaştırmadan devam edecek ve kararı millet verecek. Milletimiz ne karar verirse başımız gözümüz üstünedir. Şimdiden hayırlı olsun. 16 Nisan'ı milletimiz için bir demokratik adım olarak görüyoruz. Millette hayırlı olsun" dedi.

"SONUCUN HAYIRLI OLMASINI İSTİYORUZ"

Ardından kısa bir açıklama yapan CHP standının sorumlusu Tarık Balyalı, "Ben çok teşekkür etmek istiyorum nezaketinden dolayı. Burası bir demokrasi meydanı, herkesin birbirine saygı gösterdiği bir yer. Biz bu ülkede herkesin birbirine saygı göstermesini ve sonucun hayırlı olmasını istiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Kurtulmuş'un MHP çadırını ziyareti

Kurtulmuş'un 'evet' standını ziyareti

Görevlilerle fotoğraf çektirmesi

Kurutulmuş'un 'hayır' standını ziyareti

Kurtulmuş'ın açıklaması

Balyalı'nın açıklaması

Detaylar

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

Yenidoğan Çetesi davasında 5. gün! Bebek katili örgütün liderinden ilk itiraf geldi

Bebek katili örgütün liderinden ilk itiraf geldi

title