Dha İstanbul Bülteni - 4
(ÖZEL)1- DOĞALGAZ BOMBA GİBİ PATLADI; MARKETTE YAŞANANLAR GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDIKüçükçekmece'de önceki gün bir pastanede meydana gelen doğalgaz patlaması sırasında hemen karşısında bulunan markette yaşananlar güvenlik kamerasına yansıdı.
(ÖZEL)
1- DOĞALGAZ BOMBA GİBİ PATLADI; MARKETTE YAŞANANLAR GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Küçükçekmece'de önceki gün bir pastanede meydana gelen doğalgaz patlaması sırasında hemen karşısında bulunan markette yaşananlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Patlamasının şiddetiyle marketin camları kırıldı, raflar devrildi, ürünler dışarıya kadar fırladı. Markette bulunanlar devrilen reyonların altında kaldı.
Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
Küçükçekmece Kanarya Mahallesi'ndeki pastanede önceki gün meydana gelen ve 7 kişinin yaralandığı doğalgaz patlaması sırasında hemen karşısında bulunan markett yaşananlar güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Görüntülerde, patlamayla birlikte müşterilerin de bulunduğu markette ürünler dışarı fırlıyor. Yerlerinden sökülen cam dolap kapakları ile reyonlar müşterilerin üzerine devriliyor. Bir anda marketi toz bulutu kaplıyor. Markettekiler can havliyle kendini dışarı atıyor.
Patlamadan saniyeler sonra da çevredekilerin yaralıların yardımına koştuğu görülüyor.
"ENKAZ ALTINDA KALAN KİŞİYİ KURTARDIK"
Patlama sırasında yaşadıklarını anlatan market sahibi Fuat Uzen, "Panik ve korku içindeydik. Bomba atıldığını düşündüm. İmdat sesleri geldi, yaralıların yardımına koştuk. Enkaz altına kalan kişiyi kurtardık. Çevredeki birçok iş yerinde de maddi hasar oluştu" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
(GÜVENLİK KAMERASI)
-Patlamayla birlikte marketteki ürünlerin dışarı ve yerlere saçılması
-Cam dolap kapaklarının müşterilerin üzerine devrilmesi
-Markettekilerin dışarı kaçması
-Çevredekilerin olay yerine koşması
(AKTÜEL GÖRÜNTÜLER)
-Market sahibi ile röp.
-Patlamanın yaşandığı yer
-Olay günü çekilen arşiv görüntü
22.02.2017 - 12.58 Haber Kodu : 170222122
============================
2- 85 YAŞINDAKİ KADIN EVİNDE ÖLÜ BULUNDU
Yaşlı kadının vücudunda kesici alet izleri tespit edildi.
Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Mustafa ÖZDABAK İSTANBUL DHA
Şişli'de torunu ile yaşayan yaşlı kadın sabah saatlerinde ölü bulundu. Vücudunda kesici alet izleri bulunan kadının kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak incelemenin ardından belirlenecek.
Olay, Kuştepe Yavrukuş Sokak'taki 4 katlı binanın en üst katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, torunu Yasin Ergül ile beraber yaşayan Seher Ergül (85) sabah evin kapısını açmayınca komşular durumdan şüphelendi. Eve polis çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri kapıyı açarak içeri girdi. Kanlar içinde yerde yatan kadını gören polisler, olay yerine sağlık ekibi çağırdı. Sağlık ekibi vücudunda kesici alet izleri olan kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yeri inceleme ekipleri evde incelemede bulundu. Ceset, Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Yenibosnada bulunan Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Cesedin evden çıkarılması sırasında yaşlı kadının yakınları sinir krizi geçirdi.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü:
---
CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ
-Yaşlı kadının öldüğü ev
-Polislerin beklemesi
-Olay yerindeki Cumhuriyet Savcısı
-Cenaze aracının gelmesi
-Cesedin çıkarılması
-Yaşlı kadının yakınlarının çığlıkları
-Cesedin cenaze aracına konması
-Genel ve detaylar
22.02.2017 - 15.27 Haber Kodu : 170222121
=============================
3- YTÜ'DEN KHK İLE İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLERİ ÖĞRENCİLERİ VE MESLEKTAŞLARI UĞURLADI
İhraç edilen akademisyenler öğrencilerinin kendilerine verdikleri çiçekleri kendilerine desteğe gelen öğrencilerine attı.
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
686 sayılı KHK ile ihraç edilen 330 akademisyen arasında bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)'nde görevli 27 akademisyen eşyalarını toplayarak üniversiteden ayrıldı. Üniversitenin Davutpaşa Kampüsünde toplanan ihraç edilen akademisyenler, meslektaşları ve öğrenciler, kampüsün giriş kapısı önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ellerinde "Akademi Susturulamaz. Geri Döneceğiz" yazılı pankart taşıyan grup giriş kapısının önünde toplandı.
"UMUT EDİYORUM SON TASFİYE OLUR
Burada ihraç edilen akademisyenlerden Prof Dr. Fulya Atacan yaptığı konuşmada yaşanılanların üniversitelerde yaşanan ilk tasfiye olmadığını belirterek, "Umut ediyorum son tasfiye olur. Türkiye bir kez daha siyasi iktidarların tercihleri üzerinden üniversitedeki bilim insanlarını tasfiye etmez. Umudumuz odur" dedi.
İhraç edilen diğer bir akademisyen Dr. Berivan Gökçenay ise, "Biz bu bildiriyi akademik özgürlüğümüz, ifade özgürlüğümüzü kullanarak imzaladık. Bizi terörle ilişkilendirdiler ama ben inanmıyorum ki ne benim ne hiçbir arkadaşımın erdeminde şiddet olsun" ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLERDEN AÇIKLAMA
Üniversite öğrencileri adına yapılan basın açıklamasında da "Adaletsizliğin yanında hocalarımızın yanındayız. Bu süreçte başta anayasa olmak üzere, yaslarla ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ihlal edildi. Yayınlanan KHK'lar ile üniversitemizin çok değerli hocaları okulumuzdan uzaklaştırıldılar. Hocalarımızın ifade, seyahat ve çalışma özgürlükleri ellerinden alındı" denildi.
Açıklamaların ardından ihraç edilen akademisyenlere öğrenciler tarafından çiçek verildi. Bu çiçekleri ise hocaları arkalarında bulunan öğrencilere attı. Bu sırada renkli görüntüler oluştu. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı görülürken, grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Görüntü dökümü:
-------------
-Grubun gelişi
-Kampüs girişinde toplanması
-Pankarttan görüntü
-Atılan sloganlar
-Yapılan açıklamalar
-Akademisyenlere çiçek verilmesi
-Akademisyenlerin çiçekleri öğrencilere atması
-Genel ve detaylar
22.02.2017 - 14.36 Haber Kodu : 170222113_
=================================
4- "FUTBOLDA ŞİKE DAVASI"NIN 3. DURUŞMASI SORGULARLA SÜRÜYOR
Yüksel KOÇ / İSTANBUL,
FETÖ / PDY'nin "Futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla 15'i tutuklu 108 sanık hakkında 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası istemiyle aılan davanın üçüncü duruşması başladı. Hazırladığı rapor ile "Futbolda şike" soruşturmasını başlatan polis memuru Lokman Yanık, 2011 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Galatasarayın stadının açılışında yuhalandığını belirterek, "Bununla ilgili hazırladığım raporu şube müdürü yırtıp attı. Başbakana sütliman bir rapor gönderdiler" iddiasında bulundu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde bulunan salonda görülen, 15'i tutuklu 108 sanıklı davanın bugünkü duruşmasına, 14'ü tutuklu 33'ü tutuksuz 47 sanık ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, kimlik tespiti yapılan sanıkların sorgusunun yapılacağını, sorgusu yapılan sanık haricinde kimseye söz vermeyeceğini belirterek, bazı talepleri bulunan sanıkların taleplerini almadı.
Bugünkü duruşmada ilk olarak Giresun spor eski Başkanı Osman Çırak ile yaptığı görüşmeyi raporlayarak şike soruşturmasının başlamasına neden olan polis memuru Lokman Yanık'ın sorgusu yapıldı.
'FETÖ SUÇLAMASINI HAKARET KABUL EDİYORUM'
1998 yılında polis olduğunu söyleyen Lokman Yanık, ailesinde bu tür örgütün yurduna hiçbir zaman giden kimsenin olmadığını, bu örgütün okulunda okumadığını, gazetesini eline almadığını savunarak, "Ömrüm boyunca hiçbir sol, sağ görüşle işim olmadı. Dernek üyeliğim yoktur. Bankalarında hiçbir zaman hesabım olmadı. FETÖ suçlamasını kendime hakaret kabul ediyorum" dedi.
2001'de Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nde Spor Masası'nda göreve başladığını dile getiren Yanık, spor müsabakalarında tribün liderlerinin farklı guruplarla ilişkileri nedeniyle bir tarikat ve cemaatlere bakan MİT görevlisinin yanına verildiğini, 2010 yılına kadar onunla birlikte çalıştıklarını söyledi.
BJK TRİBÜNÜNDEKİ CİNAYET
2007 yılında Gülen gurubu adına hareket eden bir kişinin tribün liderlerinin STV'de programlara çıkarmaya başladığını, tribün liderlerini programa çıkaran şahıs ile bir kişiyi STV'nin önünde gözaltına aldıklarını, bunun üzerine cemaatten bazı kişiler tarafından baskı gelmeye başladığını öne süren Yanık, "O dönem amirlerim arkamdaydı, onun için fazla etkilenmedim. Tribün liderlerini televizyona çıkaran şahıs ise 2009 yılında BJK tribün cinayeti olayına karıştı" iddiasında bulundu.
ŞİKENİN BAŞLANGIÇ RAPORU
Birlikte çalıştığı MİT görevlisinin 2010 yılında Giresunspor Başkanı Osman Çırak ile kendisini buluşturduğunu, Osman Çırak'ın kendisinden önceki başkan Olgun Peker ile ilgili bazı iddialarda bulunduğunu, bu iddiaları raporlaştırarak müdürüne, müdürünün de Organize Şube'ye yönlendirdiğini, Organize Şubeni'nin de raporu esas alarak yürüttüğü soruşturma sonucunda 3 Temmuz operasyonunu başlattığını söyleyen Yanık, "Ben raporu yazıp bağlı bulunduğum sıralı amirime sundum, o da Organize Şube'ye yönlendirdi. Raporun organize şubeye gittiği tarihten 3 Temmuz sabahına kadar gelişmelerden haberim olmadı. Zaten Haziran ayında Diyarbakır'a tayinim çıkmıştı, 3 Temmuz sabahı da Diyarbakır'a gitmek için hazırlık yapıyordum. 2015 yılına kadar Diyarbakır'da görev yaptım" dedi.
2011 yılı Ocak ayında Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki basketbol karşılaşmasında o zaman Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'ün yuhalandığını söyleyen Yanık, "Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın talimat verdi, bunları yakalayın diye. Ben de stad müdüründen davetli listesinin tamamını istedim, stad müdürü vermedi" dedi.
'ŞUBE MÜDÜRÜM ERDOĞAN'IN TÜRK TELEKOMDA YUHALANDIĞINA İLİŞKİN RAPORUM YIRTIP ATTI'
Bundan bir süre sonra da Galatasaray Stadı'nın açılışında o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yuhalandığını hatırlatarak, "Bununla ilgili hazırladığım raporu şube müdürü yırtıp attı. Başbakana sütliman bir rapor gönderdiler" iddiasında bulundu.
HİDAYET KARACA 'ZORUNLU MÜDAFİM YOK' DEDİ SÜRE İSTEDİ
Başka suçtan tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Samanyolu Yayın Grubu eski Başkanı Hidayet Karaca, duruşmada zorunlu avukatının bulunmadığını, Ankara'daki çatı davaya hazırlandığı için bu davaya hazırlanamadığını belirterek, savunması için süre istedi.
BARANSU DA SAVUNMA YAPMADI
Yine başka suçtan tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Mehmet Baransu, çok sayıda davası bulunduğunu, Pazartesi günü Mersin'de başka bir davaya katıldığını, Mart ve Nisan aylarında başka davaları da bulunduğunu, bu davaya hazırlanamadığını belirterek, savunma için süre istedi.
YILMAZER DE SÜRE İSTEDİ
Bu davanın tutuksuz sanığı Ali Fuat Yılmazer, iddianame ve eklerinin kendisine ulaşmadığını, 6 ayrı davadan tutuklu olduğunu, 10 ayrı davası bulunduğunu belirterek, "Savunma yapacak durumda değilim, süre istiyorum" dedi.
=================================
5- BAKAN TÜFENKCİ'DEN "DÖVİZ" VE "FAİZ" DEĞERLENDİRMESİ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci,
"Türkiye gerçekten bu kredi kuruluşlarını da şaşırtacak derecede farklı adımlar atmış ve farklılaştırarak 'Türkiye battı, bitti' derken çok büyük sıçramalar yapmıştır"
"2016 yılının sonlarıyla 2017 yılının ilk günlerindeki döviz kurlarındaki suni artışlar, piyasalar tarafından olumsuz olarak algılatılmak istenmişti. Böyle bir algı operasyonundan sonra gördüğünüz gibi döviz kurlarındaki düşüşler ve akabinde de inşallah 16 Nisan'dan sonra döviz kurlarındaki bu oynaklığın en aza indiğine de hep beraber şahit olacağız"
Haber-Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde başlayan İstanbul Kırtasiye ve Ofis Fuarı'nın açılışını yaptı. 25 Şubat'a kadar devam edecek olan fuarın açılış kurdelesini Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran'la birlikte kesen Bülent Tüfenkci, son dönemde ekonomide yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye ekonomisinin kararlı bir şekilde büyüme devam ettiğini ifade eden Tüfenkci, kırtasiye sektöründe faaliyet gösteren yerli firmalara üretim seferberliği çağrısı yaptı.
"ASKER ÜNİFORMASI GİYEN HAİNLER"
Küresel büyümenin yavaşlamasına rağmen Türkiye ekonomisinin kararlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini belirten Bülent Tüfenkci, 15 Temmuz darbe girişimine de değinerek " Hem dünyadaki finansal kırılganlıklar hem de aleyhimize olumsuz algı oluşturmak isteyen kesimlerle mücadele ediyoruz. Ülkemiz geçtiğimiz yıl içerisinde bu yüzyılda olmaz denilen bir olayla karşı karşıya kalmıştır. Asker üniforması giyen hainlerin düzenlediği bir kalkışma operasyonu, aziz milletimiz ve kahraman güvenlik güçlerimiz tarafından bastırılmıştır. Milletimizin bu tarihi ve destansı sivil direnişinden kısa zaman sonra hükümet olarak almış olduğumuz tedbirlerle de gerçekten bunun etkilerini kısa zamanda atlatmış durumdayız ve inşallah süreç içerisinde izlerinin tamamını da silmiş olacağız" diye konuştu.
KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI VE DÖVİZ KURLARI
Döviz kurlarında son günlerde yaşanan düşüşe de değinen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisini değerlendirirken siyasi kararlar aldığını, dövizdeki düşüşün ileri ki dönemlerde faiz tarafında da yaşanacağını belirtti.
Tüfenkci, "Bu dönemde görüyoruz ki kredi derecelendirme kuruluşları gayet siyasi bir temayülle karar almakta ve ülkemize yönelik not indirimi ve görünüm kötüleştirme değerlendirmelerini yapmaktadır. Ülkemiz ile aynı kredi notuna sahip ülkelerin makro ekonomik dinamiklerine baktığımızda; gerçekten onlarla bizim aramızda, makro anlamda Türkiye çok çok daha üstün olmasına rağmen göstergeleri bahane ederek ve birtakım siyasi münazaralarla not indirimlerine gittiklerini de görmekteyiz. Buna rağmen her not indiriminden sonra da milletimiz, Türkiye bu kredi kuruluşlarını da şaşırtacak derecede farklı adımlar atmış ve farklılaştırarak 'Türkiye battı, bitti' derken çok büyük sıçramalar yapmıştır. Tüm bu kuruluşların verdikleri kararların ne kadar siyasi ve yanlı olduklarını da diğer ülkelerle karşılaştırmalarımızda gördüğümüzü ifade ettik. 2016 yılının sonlarıyla 2017 yılının ilk günlerindeki döviz kurlarındaki suni artışlar, piyasalar tarafından olumsuz olarak algılatılmak istenmişti. Böyle bir algı operasyonundan sonra gördüğünüz gibi döviz kurlarındaki düşüşler... akabinde de inşallah 16 Nisan'dan sonra döviz kurlarındaki bu oynaklığın en aza indiğine de hep beraber şahit olacağız. Şubat ayına baktığımızda Türk Lirası, gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en iyi performans gösteren para birimlerinin başında gelmektedir ve 1 Şubat tarihinde 3,77 seviyesinde işlem gören dolar kuru, 21 Şubat itibariyle 3,62 seviyelerinden işlem görmektedir. İnşallah Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde, hükümetimizin almış olduğu kararlarla ve milletimizin de gayretleriyle özellikle faiz lobilerinin saldırılarına karşı faizlerin de, önümüzdeki dönem içerisinde yakalanan siyasi istikrar ve güvenle bitlikte düştüğüne hep birlikte şahitlik etmiş olacağız" dedi.
KIRTASİYE ÜRETİCİLERİNE ÇAĞRI
İstanbul Kırtasiye ve Ofis Fuarı'na katılımın yüksek olmasının dahi algı operasyonlarına karşı devletin ve milletin güçlü duruşunun göstergesi olduğunu söyleyen Bakan Tüfenkci, kırtasiye sektöründe geçmiş yıllarda gerçekleşen bazı rakamları da açıkladı Tüfenkci " Bizim ülke olarak en büyük önceliğimiz kardeşliğimizdir. Ekonomi alanında en büyük zenginliğimiz ise müthiş bir potansiyele sahip, olağanüstü yeteneklere sahip girişimcilerimiz ve ticaret erbabımızdır. Tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizden sonra kırtasiye sektöründeki ticaret hacmimiz yüzde 22 oranında büyüdü. 2010 yılında 2.2 milyar Dolar olan kırtasiye ihracatımız, bugün 3.2 milyar Dolar'a yükselmiştir. 2010'da 4.8 milyar Dolar olan kırtasiye ithalatımız, bugün 5.3 milyar dolara ulaştı. Özellikle 2011-2013 arasında kırtasiye ihracatımız yüzde 35 gibi yüksek bir büyüme oranını yakalamıştır. 2016 yılında kırtasiye ihracatımız yüzde 2.2 artarak 3.2 milyar, ithalatımız ise yüzde 1,5 azalarak 5.3 milyar dolar olarak gerçekleştirilmiştirö şeklinde konuştu. Kırtasiye alanında ithalatın ihracattan fazla olduğunu da ifade eden Bülent Tüfenkci, yerli üreticilere çağrıda bulunarak üretim konusunda seferber olmalarını istedi. Bu şekilde ihracatın artacağını belirten Tüfenkci, kendilerinin de bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Bakan Bülent Tüfenkci, konuşmasının ardından fuarın açılış kurdelesini kesti. Beraberindekilerle fuar alanında kurulu olan stantları da gezen Tüfenkci, firma sahipleriyle tokalaşarak sohbet etti.
Görüntü Dökümü
----------------
-Protokolden görüntüler
-Bakan Tüfenkci'in konuşması
-Açılış kurdelesinin kesilmesi
-Bakan ve beraberindekilerin fuar alanını gezmesi
-Fuardan görüntüler
-Genel ve detaylar
=============================
TURKCELL GLOBAL BİLGİ: ASGARİ ÜCRET ARTIŞI SEKTÖRÜ ETKİLEDİ
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, asgari ücretteki artışın çağrı merkezi sektörünü "çok ciddi etkilediğini" ifade ederek, "Sektör yüzde 24 büyüme göstererek 4.4 milyar liraya ulaştı" dedi.
Turkcell'in müşteri deneyimi merkezi (çağrı merkezi) şirketi olan Turkcell Global Bilgi, 2016 yılı değerlendirme ve 2017 yılı hedeflerini açıkladığı bir basın toplantısı düzenledi.
Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, Genel Müdür Yardımcısı Akın Akalın katıldığı toplantıda konuşan Aynur, çağrı merkezi sektörünü asgari ücretteki artışın çok ciddi etkilediğini ifade ederek, "Sektör yüzde 24 büyüme göstererek, 4.4 milyar liraya ulaştı; ama, asgari ücret etkisini çıkardığımız zaman reel büyümeyi yaklaşık yüzde 3-4 olarak 2016 yılı kapanışında gördük" dedi.
"İŞİ UZMANINA TESLİM EDİYOR"
Aynur, sektörde 85 bin kişinin çalıştığını belirterek, "Turkcell Global Bilgi bunun yüzde 13'ünü oluşturuyor bu istihdamın. Sektörde bu işin uzmanı dış kaynak firmaları, kendi çağrı merkezi, müşteri deneyimi olan firmalar olmakla birlikte, çağrı merkezi hizmetini kendi markası altında, kendi bünyesinde veren firmalarımız da var. Bu iki ayrıma baktığımız zaman sektörün yüzde 62'si çağrı merkezi hizmetini konunun uzmanı dış kaynak çağrı merkezinden alıyor. Dünya ortalaması yaklaşık yüzde 30'larda; Türkiye bu anlamda oldukça ciddi gelişmişlik gösteriyor. Yani işi uzmanına teslim ediyor" diye konuştu ve ekledi:
"KÜLTÜREL HAYATIN DEĞİŞİMİNE ÇOK CİDDİ KATKILAR SAĞLIYORUZ"
"İki tane önemli gündem vardı. Asgari ücret artışı 2016 yılında sektörü çok ciddi etkiledi. Diğer bir gündem maddemiz de yasal düzenlemelerdi. Hepimiz yakından takip ettik kişisel verilerin korunması kanunu, elektronik ticaretin düzenlenmesi kanunları sektörü etkiledi. Turkcell Global bilgi olarak bizler bu resmin neresinde yer alıyoruz diye baktığımızda, bugün 12 farklı şehirde 14 lokasyonda ve 10 dilde hizmetlerini sunuyor. 2016 yılını 2 bin 100 yeni istihdamla, 11 bin 200 çalışana ulaşarak tamamladık. Buradaki hem şehir yatırımlarımızı hem istihdamı dikkate aldığımız zaman tekil birey olarak düşünmemek gerekiyor. Çünkü o haneye katkısıyla birlikte yatırım yaptığımız şehirlerde ekonominin hem de kültürel hayatın değişimine çok ciddi katkılar sağlıyoruz."
"CAZİBE MERKEZLERİ PROGRAMI'NI İNCELİYORUZ"
"Şu anda hala hizmetlerin veya ürünlerin fiyatlandığı bir dünyada yaşıyoruz. Ama belki yakın gelecekte deneyimin fiyatlandığı çok yaratıcı çözümlerle karşılaşabiliriz" diyen Çağatay Aynur, 2017 yılı hedefleri konusunda ise, "Finans, perakende ve enerjide yüzde 21 büyüme hedeflediğimiz ve bu sayede de ilave 1500 kişilik istihdam yaratmayı düşündüğümüz, hedeflediğimiz bir yıl olacak" dedi ve ekledi:
"Cazibe Merkezleri Programı'nı inceliyoruz. Bazı net olmayan konular var. Onları da hem bakanlıkla hem Kalkınma Bankası'yla görüşüp netleştirmeye çalışıyoruz ama 'bundan sonra bir yatırınız olursa neresi olur' diye sorarsanız, Cazibe Merkezleri olur; bu çok net."
SURİYELİLER'İN İSTİHDAMI
Bir gazetecinin Arapça çağrı merkezi hizmeti verip vermedikleri yönündeki sorusu üzerine, 3-4 yıldır Arapça hizmet verdiklerini belirterek, Turkcell Global Bilgi'nin ise Suriyeli çalışanının bulunmadığını aktaran Aynur, "Suriyelilerin çalışma hayatına kazandırılmasıyla ilgili düzenleme hayata geçtikten sonra gerekli adımlar atacağız" dedi ve ekledi:
"Biz çalışmalarımızı tamamladık. Hem istihdam sağlama heyecanı hem de özellikle oradaki kişilere bilgilendirme… Bugün baktığımız zaman sağlık ve eğitim anlamında, çok büyük bir bölümü çocuk. Onlara eğitim ve sağlık alanında bilgilendirme gerekiyor. Bunları yaklaşık 1 sene öncesinden çalışmaya başladık. Ancak iş kişiyi istihdam etmek ve çalıştırmak olunca bu sefer çeşitli düzenlemelerin hayata geçmesini bekliyorsunuz. Çalışmalarımız hazır düzenleme geçtikten sonra biz de çalışmanın içine gireceğiz."
"MERDİVEN ALTI" ÇAĞRI MERKEZLERİ
Çağrı Merkezleri Derneği'ne üye olduklarını da belirten Çağatay Aynur, merdiven altı çağrı merkezleriyle mücadelenin yanında olduklarını vurguladı ve "Şu anda bir çağrı merkezi hizmeti vermek için herhangi bir kurumdan akreditasyon almanıza gerek bulunmuyor. Şu anda en büyük mücadelemiz dernek olarak bu akreditasyon konusu. İnşallah içinde bulunduğumuz 1-2 sene içinde bu konuyu çok acil çözmek istiyoruz" diye ekledi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Çağatay Aynur'un açıklamaları
Toplantıdan görüntüler
Soruları yanıtlaması
Detaylar
22.02.2017 - 14.58 Haber Kodu : 170222117