Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İsrail Maliye Bakanı'ndan skandal Gazze sözleri

İsrailli bakandan skandal sözler

Dha İstanbul Bülteni - 4

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(SÖZDE OKULLARIN GÖRÜNTÜLERİYLE)1- DEAŞ, İSTANBUL'DA OKULUNU KURUP ÇOCUK MİLİTANLAR YETİŞTİRMİŞ"Ribat" adı altına kurulan sözde okullarda çocuklara "T.C'yi, mahkemeleri, askerliği, siyasi partileri, Atatürk ilkelerini ret" dersleri verildi.

(SÖZDE OKULLARIN GÖRÜNTÜLERİYLE)

1- DEAŞ, İSTANBUL'DA OKULUNU KURUP ÇOCUK MİLİTANLAR YETİŞTİRMİŞ

"Ribat" adı altına kurulan sözde okullarda çocuklara "T.C'yi, mahkemeleri, askerliği, siyasi partileri, Atatürk ilkelerini ret" dersleri verildi.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın iddianamesine göre DEAŞ'ın, öğrencileri çocuk olan Sultanbeyli'deki okullarında örgüte militan yetiştiriliyordu.

Haber : Ümit TÜRK Kamera: Cengiz ÇOBAN, İstanbulDHA

DEAŞ iddianamesinde, İstanbul Sultanbeyli'de 'Ribat eğitim kurumu" ve 'sübyan okulu' adı altında kurulan sözde okullarda, çatışma bölgesinde bulunan ya da ölen DEAŞ mensuplarının çocuklarına özel dersler verdiği ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılğı'nın iddianamesine göre DEAŞ militanları bu çocuklara öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devletini, mahkemelerini, askerliği, Atatürk ilke ve inkılaplarını reddetme desleri verdi. . İddianamede söz konusu eğitimin verildiği yerler ve çocukların fotoğrafları da yer aldı.

35 SANIKLI DEAŞ İDDİANAMESİ HAZIR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Mehmet Şenay Baygın'ın 35 kişi hakkında düzenlediği iddianamede, terör örgütü DEAŞ'ın İstanbul Sultanbeyli'deki örgütlenmesini gözler önüne koyan dehşet verici fotoğraflar ve tespitlere yer verildi.

DEAŞ MİLİTANLARININ ÇOCUKLARINA SÖZDE EĞİTİM

Terör örgütünün, çatışma bölgelerinde ölen, cezaevinde olan ya da o bölgedeki faaliyetlerine devam eden DEAŞ mensuplarının çocuklarına özel, sözde eğitim kurumları kurduğu ortaya çıktı.

BAŞ KONU : DEVLETİ, MAHKEMELERİNİ, ASKERLİĞİ VE ATATÜRK'Ü RET

İddianameye giren fotoğraflara göre, 'Ribat eğitim kurumu" adı altında faaliyet gösterdiği belirtilen sözde eğitim kurumunda çocuklara Atatürk ilke ve inkılaplarının, mahkemelerin, askerliğin, partilerin ve bayramların reddedilmesi anlatıldı.

OKULUN KADIN MÜDÜRÜ TAKDİRNAME BİLE VERDİ

İddianamede söz konusu eğitim kurumunun kadın müdürünün halen yakalanamayan Fatma Küçük olduğu anlatıldı, çocukların başarılı bulunanlarına takdirname belgesi verildiği belirtildi. Ele geçen belgelerde sözde eğitimin ücretsiz olmasının da altının çizildiğinin anlaşıldığı belirtildi.

BURADA EĞİTİM ALAN ÇOCUKLAR RADİKKALLEŞMEYE BAŞLADI

İddianamede, söz konusu Ribat eğitim kurumunda elde edilen dökümanlarda "Bahse konu yerin DEAŞ terör örgütü ideolojisi yönünde eğitim verdiği, DEAŞ terör örgütünün meşrulaştırılarak küçük yaştaki çocuklara benimsetilmeye çalışıldığı, eğitim alan çocukların da radikalleşmeye başladığı" değerlendirilmesine yer verildi.

GİZLENMİŞ MESCİD...

İddianamede yine dosya kapsamında tutuklu bulunan şüphelilerin Sultanbeyli'de kullandığı belirlenen gizli bir mescidin de ortaya çıkarıldığı belirtildi. Söz konusu mescidin dışarıdan işyeri gibi göründüğü ancak içinin mescid şeklinde düzenlendiği ve burada da DEAŞ militanlarına örgüt hakkında bilgiler verilip toplantılar yapıldığı, broşür dağıtımından, başka kişilerle kurulacak ilişkiye kadar görevlendirmelerin yapıldığı ifade edildi.

19 ÇOCUĞUN İŞLEMLERİ DEVAM EDİYOR

Polis ekiplerince basılarak kapatılan sözde eğitim kurumu ile illegal mescitte bulunan 18 çocuk ile suça sürüklenen Ö.D. isimli bir çocuğun işlemlerinin Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yapıldığı kaydedildi.

6 ŞÜPHELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ

İddianamede 6 şüpheli hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken tüm şüpheliler hakkında ayrıca "Terör örgütü üyeliği" suçundan da 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezaı talep edildi. 2 şüphelinin de firari olduğu belirtilen iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

RİBAT : İSLAM DEVLETLERİNİN SINIR KARAKOLU

İddianamede, Ribat kelimesinin İslam devletlerinin kara ve deniz sınırlarındaki, önemli noktalarda bulunan sınır karakolu niteliğinde müstahkem yapılar anlamına geldiği, ayrıca Arapça olan Ribat kelimesinin "bağlamak, sağlamlaştırmak, sağlam yürekli olma, sabretmet, kuvvet vermek" anlamlarına da geldiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------------------

-Sözde okulların dıştan çekilen görüntüleri

-Terör örgütünün okulunda eğitim gören çocuklar

-Verilen belge

=============================

2- AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞINI İŞGAL DAVASI : SAVCI 8 SANIĞIN TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Haber : Hayati KILIÇ - İSTANBUL

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine katılarak Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nı işgal eden 14'ü tutuklu 74 askerin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında mütaala veren savcı 8 sanığın tahliyesini istedi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumlarının karşısındaki mahkeme salonunda yapılan beşinci duruşmaya, haklarında "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez müebbet hapis cezası istenen 14 tutuklu ve 29 tutuksuz sanık katıldı.

DÖRT ER SAVUNMA YAPTI

Davada müşteki olan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk duruşmaya gelmedi.Külünk'ün avukatları duruşmada hazır bulundu. Mağdur Nuri Kayhan duruşmada yer aldı. AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özlem Öztekin Vural, AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, AK Parti İlçe Meclis üyeleri ve AK Parti Silivri belediye meclis üyeleri duruşmaya izleyici olarak katıldı. Duruşmada tutuksuz yargılanan 4 er savunma yaptı. Sanık erler suçlamaları kabul etmeyerek komutanlarının emirleri doğrulusunda hareket ettikleri söylediler. Müşteki AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk adına üç avukat Külünk'ün suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulundu.

"FETÖ/PDY İLE BAĞLANTIMIZ YOK"

Talepleri sorulan tutklu sanıklar "FETÖ/PDY ile bir bağlantımız yok. Hiçbir terör örgütünün mensubu değiliz. Kandırılarak hain planın içine sürüklendik. Hain örgütün planını öğrenince halkın ve polislerin yardımıyla kışlaya döndük. Hakkımızdaki suçlamaları kabul etmiyoruz. Tahliyemizi talep ediyoruz" dediler.

"KOMUTANLARIMIZIN TAHLİYESİNİ İSTİYORUZ"

Talepleri sorulan tutuksuz yargılanan iki er komutanlarının tahliyesini istedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Kendi adına savunma yap avukatlığa mı? başladın" dedi. Diğer tutuksuz erler "Hiçbir terör örgütünün mensubu değiliz. Darbenin ne demek olduğunu bilmiyoruz. Biz vatani görevimizi yapmaya geldik. Beraatimizi talep ediyoruz" dediler.

KADIN AVUKATTAN DUYGULU SAVUNMA

Tutuklu sanıklardan Hüreyre Can Çatal ve İbrahim Tıraş'ın avukatı Elif Eylem Dedeoğlu müvekkili Çatal'ın babasının ilik ve kan kanseri olduğunu belirterek "Tahliye edilip babasına sarılmasını istiyorum.Ben buraya askerin ölüsüne sahip çıkamadık, dirisine sahip çıkmaya geldim" dedi.Avukatın Dedeoğlu savunma sırasında duygulanarak gözleri doldu. Bu sırada sanık yakınları izleyici sıralarından "bravo" diyerek avukatı alkışladılar. Bunun üzerine mahkeme başkanı "salonu boşaltırım" diyerek izleyicileri uyardı.

Taleplerin ardından mütaala veren duruşma savcısı Murat Yıldırım, tutuklu sanıklardan Hüreyre Can Çatal, Şahin Kurt, İbrahim Tıraş, Fahrettin Kemal, Reşat Ardıl, Arif Emre Esen, Berkay Demir ve Cem Karaaslan tahliyesini istedi.

Taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 236 sayfalık İddianamede, 1 Binbaşı, 2 yüzbaşının da aralarında bulunduğu 14 tutuklu rütbeli asker ve tutuksuz yargılanan 60 er hakkında, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianamede, bir kısım şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, diğer bazı şüpheliler hakkında ise "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

============================

3- HRANT DİNK CİNAYETİNDE KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ DAVASI

Ali Fuat Yılmazer,

"Danıştay saldırısı Ahmet İlhan Güler'in kanatları altında işlendi"

"Arşivde eksik hiçbir şey yok. Bir tane kanunsuz şey varsa getirin. O zaman o çalışmaları İstanbul yapabilseydi Hrant Dink seyirciler arasında olurdu"

Haber : Özden ATİK / İstanbul, DHA

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davaya devam edildi. Duruşmada 16 Ocak'ta savunmasına başlayan dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in ifade veriyor. Bugünkü savunmasında ağırlıklı olarak C Şubesi'ni anlatan Yılmazer, "Ne çalışma yaptıysak orada. O zaman o çalışmaları İstanbul yapabilseydi Hrant Dink seyirciler arasında olurdu" dedi. Yılmazer ayrıca Danıştay saldırısının dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in "kanatları altında işlendiğini" ileri sürdü.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer getirildi. Tutuksuz sanıklardan dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler de duruşmada hazır bulundu. Bazı sanıklar ise ses ve görüntülü sistem aracılığıyla duruşmaya katıldı.

"C-5'İ KURDUĞUMU SÖYLEMEDİM"

İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube'de illegal bir büro yapılanması olmadığını ileri süren Yılmazer, "Gizli yapılandırılan bir büro değildir. Savcılıkta 2006'nın Haziran ayında C-5 isminde bir büro kurduğumu söylemedim ancak savcı böyle yazmış. C-5 diye kurulan bir büro yok" dedi. İddianamede, C-5 büronun emniyet ve orduda tasfiyeleri gerçekleştirmek ve bürokrasiyi dizayn etmek için illegal kurulduğunun iddia edildiğini ifade eden Yılmazer, "Büroda zaten 1 komiser, 2 polis memuru var. 1 komiser, 2 polisle büro kurulmaz" dedi.

"BÜRO SABRİ UZUN ZAMANINDA ŞEKİLLENDİRİLDİ"

2007 öncesi büroda Ergenekon sözünün doğrudan geçmediğini de ifade eden Yılmazer, "Ulusalcı grupların tehdit oluşturduğu, azınlıklara yönelik nefret söylemleri geliştirildiği için çalışma yaptım. İnkar etmiyorum. İstihbarat Daire Başkanı imzasıyla iltisaklarının ortaya çıkarılmasını istedim. El Kaide çalışmasının yanında ciddi mesai harcadım buna. Ancak oradaki isimlerin yüzde 1'i yoktur Ergenekon davasında" diye konuştu. Yımazer C büronun eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun zamanında şekillendirildiğini ve kadrosunda değişiklik yapılmadığını belirterek "Dışarıdan bir tane adam getirmemişim, nasıl cemaat yapılanması bu" dedi.

"HRANT DİNK SEYİRCİLER ARASINDA OLURDU"

Ali Fuat Yılmazer, "C Şubesi'nde imha edilmiş hiçbir şey yok. Ne çalışma yaptıysak orada. Arşivde eksik hiçbir şey yok. Bir tane kanunsuz şey varsa getirin. O zaman o çalışmaları İstanbul yapabilseydi Hrant Dink seyirciler arasında olurdu. Ogün'ler, Yasin'ler kendini kahraman sanıyorlardı, o zaman kendilerini öyle görmeyeceklerdi" dedi.

"PARALEL YAPI ÖNÜNÜZDE"

"Hrant Dink'i tehdit eden gruplar belliydi" diyen Yılmazer, "Danıştay saldırısı öncesinde Muzaffer Tekin dinleniyordu. Yoksa Ahmet İlhan Güler nereden bilecek, Muzaffer Tekin ile Alparslan Aslan (saldırıyı gerçekleştiren) arasındaki 50 saniyelik konuşmayı. Ahmet İlhan'ın kanatları altında işleniyor bu cinayet. Paralel yapı önünüzde" diye konuştu. Yılmazer, "Terörü önlemiş olduğum ne kadar çalışma varsa ondan yargılanıyorum. Savcı 'Yol verdiniz cinayete' diyor. Ne kadar şaibeli insan varsa devletin baştacı haline getirilmiştir. Tabii bunların hepsi konjoktürel. Yani bir gün gelecek, bunlar değişecek. Örgütlü suç uzmanıyım ben. Buralardan çıkacak örgütlü iltisaklar" şeklinde konuştu. Duruşmaya öğle arası verildi.

==============================

4- SİLİVRİ'DE UYUŞTURUCU OPERASYONU

-Operasyon polis kamerasına yansıdı

Haber : Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Selimpaşa Merkez Mahallesi'nde bir evde uyuşturucu madde imal edildiği yönündeki bir ihbar üzerine geçtiğimiz salı günü operasyon düzenledi. Operasyonda M.A.(38) isimli kadın yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan aramalarda, 818 gram metamfetamin, uyuşturucu madde yapımında kullanılan çok sayıda bidon, kova ile şişede sıvı katı ve toz kimyasal malzemeler ele geçirildi. Polis ekipleri yaptıkları çalışmalarda evi kiralayan kişinin B.K.(62) olduğunu belirleyerek, Esenyurt'ta bir adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda B.K., ve yanında bulunan Türkmenistan uyruklu kadın M.S.(45) gözaltına alındı.

1'İ TUTUTKLANDI, 1'İ ADLİ KONTROL, 1'İ SINIR DIŞI EDİLECEK

Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler 2'si kadın 3 şüpheli dün adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden evi kiralayan B.K. tutuklanırken, M.A. adli kontrolle serbest bırakıldı.Türkmenistan uyruklu M.S.'ninde sınır dışı edilmesi için gerekli işlemler başlatıldı.

OPERASYON POLİS KAMERASINDA

Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Selimpaşa'da bulunan evde yaptığı arama polis kameraları tarafından görüntülendi. Ekipler evin banyosunda kovalar içinde çeşitli tozlar haldeki kimyasal malzemeleri bulması kameralara yansıdı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüphelinin adliyeye sevk edilmesiyle görüntüler son buldu.

Görüntü Dökümü

----------

(Polis Kamerası)

-Polis ekiplerinin evde arama yapması

-Ele geçirilen malzemelerin görüntüsü

-Cam fanusların görüntüsü

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

-Genel ve detaylar

10.02.2017 - 14.22 Haber Kodu : 170210093_

==========================

5- ALMAN SOL PARTİ HEYETİNDEN HDP'YE ZİYARET

Haber - Kamera: Enver Alas, İstanbul / DHA

Almanya Sol Parti Eş Başkanı Bernd Riexinger ve Alman milletvekillerinden oluşan bir heyet İstanbul'a geldi. Heyet, HDP'nin Beyoğlu'ndaki İl Başkanlığı binasında HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Diyarbakır HDP Milletvekili Feleknaz Uca ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Filiz Kerestecioğlu, ziyaret nedeniyle Bernd Riexinger ve beraberindeki heyete teşekkür etti.

Eş Genel Başkanlar ve parti yöneticilerinin yanı sıra başta İstanbul İl örgütü olmak üzere Türkiye genelinde çok sayıda partilinin, gözaltına alındığını belirten Kerestecioğlu bu şartlar altında referanduma gidildiğini ifade etti.

"HAYIR'IMIZ DA BÜYÜK"

Kerestecioğlu, "OHAL koşullarında ve var olan bu koşullar altında kampanyanın ve referandumun sürecenin meşruiyetinin olmadığını her zaman ifade edeceğiz. Ama 'hayır'ımızın da büyük olduğunu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Kerestecioğlu'nun ardından Almanya Sol Parti Başkanı Bernd Riexinger konuştu. Riexinger, tutuklu Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etmek için resmi bir başvuruda bulunduklarını ancak Adalet Bakanlığı'ndan 'ret' yanıtı aldıklarını kaydetti. Bunun üzerine Türkiye'ye geldiklerini kaydeden Riexinger, dayanışmayı devam ettireceklerini açıkladı.

RİEXİNGER: "HEDEF BELLİ, REFERANDUMA GİDERKEN MUHALEFETİ TOPAL BİRAKMAK"

Sol Parti Eş Başkanı Riexinger, "Burada bu tutuklamaların ardındaki hedef belli. Referanduma giderken muhalefeti topal bırakmak. Bunun hukuk devleti ve demokrasi ile bir alakası yok. Bizim gördüğümüz burada hukuk devleti ilkelerinin ayaklar altına alınmış olmasıdır. İnsanların siyasi pozisyonlarının gereği yapmış oldukları konuşmalarına dayanarak PKK üyesi olmak veya terör örgütü üyesi olmakla yargılanıyorlar. Bunun gerçekten hukuk devleti ilkeleriyle alakası yok. Günümüzde 100 bin kamu çalışanının işten çıkarıldığını biliyoruz. Bununla elde edilmek istenen de modern bir sultanlık, diktatörlük kurmaktır" ifadesini kullandı.

Heyette bulunan Avrupa Parlementosu Milletvekilleri Andrej Hunko, Martina Michels de toplantıda birer konuşma yaptı.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Basın toplantısından görüntüler

-Konuşmacılar

-Kerestecioğlu'nun konuşması

-Basın mensupları

-Genel ve detaylar

10.02.2017 - 14.34 Haber Kodu : 170210094

===================================

6- İSTANBUL'DA 1 MİLYON 566 BİN LİRALIK DOLANDIRICILIK

Ali AKSOYER/İSTANBUL

Bir toptancı firmasının 1 milyon 566 bin lira dolandırılması olayında aralarında firmanın muhasebecisinin de bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı.

İstanbul'da faaliyet gösteren 150 kişinin çalıştığı bir toptancı firmasının sahibi A.Ç., polise başvurarak dolandırıldığını söyledi. A.Ç., "Çalışmadığımız bir firma bizden yüklü miktarda alacağı olduğunu banka aracılığıyla duyurdu. Araştırdığımızda muhasebecimizin bizi dolandırdığını anladık" diyerek şikayetçi oldu.

Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada muhasebeci Özcan O.'nun aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada 29 sahte çek kullanılarak 1 milyon 566 bin liralık dolandırıcılık yapıldığı tespit edildi.

Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Şüphelilerin adliyeye sevki

==============================

7- LEMAN 25. YAŞINI KUTLADI

Haber: Orhan SENCER / İSTANBUL,

Türkiye'nin en köklü ve en uzun ömürlü mizah dergisi LeMan, 25. yaşını dün gece İstanbul'da kutladı.

Beyoğlu'ndaki Jolly Joker'de, sunuculuğunu Matmazel Coco'nun üstlendiği gecede ilk olarak 70'li yılların efsane Anadolu rock gruplarından Mavi Işıklar konser verirken, daha sonra sırasıyla 90'lı yılların pop yıldızlarından Deniz Arcak, ünlü gitarist Akın Eldes ve müzik grubu Luxus sahne aldı.

Daha önceden geceye katılacağı açıklanan şarkıcı Sıla ise ani rahatsızlığı nedeniyle organizasyonda yer almadı. Matmazel Coco, "Sevgili Sıla bu akşam hastaneye kaldırıldığı için aramızda olamadı maalesef. Normalde tam şu anda onu anons ediyor olacaktım. Lütfen hep beraber, kendi güzel, sesi güzel, yüreği güzel Sıla için söyleyelim" diyerek, "Aslan Gibi" şarkısını seyirci ile birlikte seslendirdi.

Atilla Atalay'ın günümüze uyarladığı replikleri ile "Sıdıka"yı tekrar canlandıran usta oyuncular Füsun Demirel ve Hasibe Eren, izleyenleri kahkahaya boğdu. Oyunun sonunda Hasibe Eren, Füsun Demirel ve Matmazel Coco'nun sahneden seyirci ile birlikte selfie çekti.

Oyuncu Defne Halman, Romina Özipekçi ve Barış Atay da sahneye çıkarak Leman'a destek olurken, gecenin sonunda Matmazel Coco, tüm LeMan çizerlerini sahneye davet ederek, 25'inci yıl pastasını kesti.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Konserlerden görüntüler

-Geceye katılanlardan görüntüler

-Sahnede pasta ile kutlama yapılması

-Geceden genel ve detay görüntüler

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title