Dha İstanbul Bülteni - 4
(geniş haber)1 - NURCAN ARSLAN CİNAYETİNDE İYİ HAL İNDİRİMİ TEPKİSİNurcan Arslan'ı 11 kurşunla öldüren sanık Abdullah Melih Barış önce ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
(geniş haber)
1 - NURCAN ARSLAN CİNAYETİNDE İYİ HAL İNDİRİMİ TEPKİSİ
Nurcan Arslan'ı 11 kurşunla öldüren sanık Abdullah Melih Barış önce ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme iyi hal indirim uygulayarak cezayı müebbet hapise çevirdi.
İyi hal uygulanmasına aile ve duruşmayı izleyen kadınlar tepki gösterdi.
Haber : Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA
Küçükçekmece'de 2016 yılında Nurcan Arslan'ı ruhsatsız tabancasıyla 11 kurşunla öldüren Abdullah Melih Barış'ın yargılandığı dava karara bağlandı. Sanık Barış, olay günü kendini kaybettiğini ve eylemi gerçekleştirdiğini belirterek, "Çok pişmanım" dedi.
Sanık Barış'ı, "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, "iyi hal" indirimi uygulayarak cezayı müebbete düşürdü. Karar oy birliğiyle alındı Sanığa uygulana iyi hal indirimine Nurcan Arslan'ın ailesi ve kadınlar tepki gösterdi. Arslan ailesinin avukatı Gülhan Kaya, iyi hal indirimi yönünden kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.
SANIK VE TARAF AVUKATLARI DURUŞMAYA KATILDI
Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Abdullah Melih Barış (36) ile taraf avukatları hazır bulundu.
"TASARLAYARAK ÖLDÜRDÜĞÜ KESİNDİR"
Arslan ailesinin avukatı Gülhan Kaya, "Sanığın memleketinden İstanbul'a Nurcan Arslan'ı öldürmek amacıyla tasarlayarak geldiği, bu amaçla silahını yanına aldığı, Arslan ile görüştükten sonra tasarladığı şekilde öldürdüğü kesindir. Bu nedenle sanığın tasarlayarak kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerekmektedir" dedi. Avukat Kaya, sanığa verilecek cezada "haksız tahrik", "iyi hal" ve diğer indirim maddelerinin uygulanmamasını talep etti.
SANIK BARIŞ: KENDİMİ KAYBETTİM
Duruşmada söz verilen sanık Barış, Nurcan Arslan'ın elindeki görüntülerle kendisine şantaj yaptığını öne sürdü.
Abdullah Melih Barış, "Bir çok kez para gönderdim. İstanbul'a geliş sebebim de arkadaşım Fatih mal almak için İstanbul'a geliyordu, benim kız kardeşim de düşük yapmıştı, bir türlü kendisini ziyaret edememiştim. Fatih'e 'Ben de seninle geleyim' dedim. Fatih ile yola çıktıktan sonra yolda Fatih, Facebook'tan benimle birlikte yolda olduğunu paylaşmış, Nurcan bunun üzerine beni telefonla aradı, 'Son kez görüşelim, bana 5 bin lira para ver, ben de görüntüleri sana vereyim.' dedi. Fatih ile konuştum hatta Fatih 'gitme' diye bana telkinde bulundu. Ancak görüntüleri geri alacağım düşüncesiyle Nurcan ile buluştum. Benim amacım eve girip, parayı verip, görüntüleri alıp, çıkmaktı. Ancak param Fatih'te kalmıştı. Nurcan ile buluştuktan sonra Fatih'i aradım, kendisine ulaşamadım. Nurcan bunun üzerine 'Benimle dalga mı geçiyorsun' diyerek hakaret etmeye başladı. Ben 15 yıldır bipolar bozukluk nedeniyle ilaç kullanıyorum. Her ne kadar Adli Tıp Kurumu 'cezai ehliyeti tamdır' diye rapor vermişse de bunu kabul etmiyorum. Maktulün üzerime çok gelmesi, hakaretler ve tehditler savurması üzerine kendimi kaybettim ve bu eylemi gerçekleştirdim. Çok pişmanım. Bugüne kadar sabıkam yoktur, kimseye zararım olmamıştır" dedi.
SANIK: BEN BU OLAYI PLANLAMADIM"
Son sözü sorulan sanık Barış, "Bu olayı planlamadım. Nurcan beni olayın gerçekleştiği yere götürdü. Ben İstanbul'u bilmiyorum.
Pişmanım. Lehime olan tüm hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum" dedi.
TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDAN MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Abdullah Melih Barış'ı "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi halini de göz önüne alarak cezayı müebbet hapis cezasına düşürdü. Sanık Barış, ayrıca "Ruhsatsız silah taşımak" suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezası ve bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Kararı oybirliğiyle alan mahkeme heyeti sanık Barış'ın tutukluluk halinin de devamına hükmetti. Kararın ardından Nurcan Arslan'ın kardeşi Gülcan Arslan ve annesi Hayriye Arslan adliye önünde gözyaşlarına boğuldu.
DAVA SONRASI AÇIKLAMA
Karar sonrası Nurcan Arslan'ın ailesi ve arkadaşları Bakırköy Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.
Üzerinde Nurcan Arslan'ın fotoğrafının bulunduğu tişörtleri giyen kadınlar adına açıklamayı Ailenin avukatı Gülhan Kaya yaptı. Avukat Kaya yaptığı açıklamada Nurcan Arslan'ı bir cinayette kaybedeli 2,5 yıl olduğunu ve 2,5 yıldır adalet mücadelesi sürdürdüklerini kaydederek, "Bugün karar günüydü tam 10 celse görüldü. Savcılık mütalaasında sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını ve indirimlerden yararlanmamasını talep etmişti. Sanık başından beri haksız tahrik indirimlerinden yararlanmak için türlü iftiralarda bulundu. Bunların tamamı mahkeme önünde aksi yönde ispatlanmış oldu. Sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişken, ne yazık ki 'iyi hal' yapılarak müebbet hapis cezasına düşürüldü. Sanığın tasarlayarak öldürmeden ceza alması olumludur. ve haksız tahrik indirimi almaması olumludur. Ne yazık ki sanığa iyi hal indirimi uygulandı. Sanığın duruşmalara kravatlı gelmesi, heyete bir saygısızlık yapmamasını iyi hal indiriminde yeterli olmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Avukat Kaya iyi hal indirimi yönünden kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.
İDDİANAME
İddianamede, sanık Abdullah Melih Barış'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "6136 sayılı yasaya muhalefetö suçlarından 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep ediliyordu.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Kadınlardan görüntü
-Gülcan Arslan ve Hayriye Arslan'dan görüntü
-Avukat Gülhan Kaya'nın açıklaması
-Genel ve detaylar
12.04.2018 - 14.14 Haber Kodu : 180412118
======================
2 - CİNSEL TACİZİNE UĞRADIĞI GEREKÇESİYLE KAYINPEDERİNİ ÖLDÜREN KADIN BERAAT ETTİ
*Kadın üye hakim karara muhalefet şerhi koydu
Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Cinsel tacizine uğradığıni iddia ettiği kayınpederi Ahmet Y.,'yi (69) öldürdüğü gerekçesi ile tutuksuz yargılanan Esma Y'nin (35), suçu meşru müdafaa sınırları içinde işlediği gerekçesi ile beraatine karar verildi.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuksuz sanık Esma Y.,ile Avukatı Aydın Mollaoğlu katıldı. Duruşma Savcısı Mehmet Veysi Aktaş, sunduğu esas hakkındaki mütalaasında Esma Y.,'nin "Haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını istedi.
AVUKAT BERAAT İSTEDİ
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Esma Y'nin Avukatı Aydın Mollaoğlu, müvekkilinin ekonomik sorunlar nedeniyle birlikte yaşamak zorunda olduğu kayınpederinin cinsel tacizine maruz kaldığını iddia ederek, "Tacizin ötesinde tecavüz eylemleri süreklilik arz etti. 9 aylık çocuğu varken yine böyle iğrenç bir olaya maruz kaldı. Mağdur tarafı temsil eden herhangi bir kimsenin şu an burada olmaması savunmamızın haklılığını ortaya koymaktadır. Eltisi müvekkilin başından geçenlere benzer hadiseler anlattı. Müvekkilin sosyo-kültürel durumunu suistimal ederek yapacağı eylemleri ifşa etmeyeceğini düşünerek yaptı. Müvekkilin ırzına yöneldi. Müvekkilin beraatini talep ediyorum" dedi.
Son sözü sorulan sanık Esma Y., beraatini talep etti. Bu sırada üye hakim Yaşar Kılınç sanık Esma Y.'ye, "Eşine söylemekten seni alıkoyan neydi" diye sordu. Kayınpederinin kendisini çocuğu ile tehdit ettiğini söyleyen Esma Y., "Bu nedenle eşime ve aileme söyleyemedim. Çok korkuyordum. Boğazıma defalarca bıçak dayadı. Sürekli beni tehdit ediyordu. Eşime bunu söylemiş olsaydım kendisi öldürürdü" dedi. Esma Y.'nin bunları anlatırken zorlanması üzerine mahkeme Başkanı Adem Kahriman, duruşma salonunda bulunan gazeteciler ve izleyicileri salondan çıkardı.
SALON BOŞALTILDIKTAN SONRA AĞLAYARAK ANLATTI
Gazeteciler ve izleyicilerin salondan çıkarılmasından sonra Esma Y.'nin defalarca kayınpederinin tecavüzüne uğradığını söylediği, bunu söylerken de gözlerinden yaş geldiği ve ağlamaya başladığı tutanaklara yazıldı. Esma Y.'nin "Çok direniyordum ama karşı koyamıyordum. Gücüm yetmiyordu. Hiçbir şey yapamıyordum, kimseye söyleyemiyordum. Babam vefat etmişti, annem tekrar evlenip başka bir memlekette yaşamaya başlamıştı" dedi.
BERAAT KARARI OY ÇOKLUĞU İLE ALINDI
Mahkeme kısa bir aradan sonra kararını açıkladı. Oy çokluğu ile alınan kararda, "Dava konusu olayda maktulün, sanığın ırzına ve vücut bütünlüğüne yönelik cinsel saldırıların, müessir fiillerin ve tehditlerinin sürekli ve haksız olduğu" belirtildi. Sanığın ahlaki değerlerinin ve ailevi yükümlülüklerinin baskısı altında olduğu belirtilen kararda, "Maktulün eylemleri sona ermiş bulunmakla birlikte tekrarı muhakkak olan" eylemler olarak değerlendirildi. Kararda, "Tekrarı muhakkak olan eylemlerin bitmemiş sayılması gerektiği, dava konusu olayda tüm bu saldırıların aynen vuku bulduğu, zaruret sınırının aşılıp aşılmadığının araştırılması sırasında sanığın içinde bulunduğu ruh halinin, kişisel ve çevresel etkenlerin adil bir tarzla göz önünde bulundurulması, bu manada haksız saldırının halen ve meşru müdafaa anının varlığının geniş manada yorumlanması gerektiği, tekrar başlayacağı muhakkak olan bir saldırının başlamış, keza bitmemiş olmasına rağmen tekrarı muhakkak olduğundan henüz sona ermemiş sayılması gerektiğinin zorunlu olduğu, dava konusu olayda da maktulün sanığa yönelik her üç saldırısının da süreklilik arz ettiği, ve tekrarı yönünde de mani bir sebep olmadığı, tekrarının muhakkak ve beklenebilir olduğu, bu kabulün hakkaniyet ve nisfete (Adalet ve hak duygusu) uygun olduğu gözetilerek sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında kaldığı anlaşılmakla beraatine" yazıldı.
KADIN HAKİM KARARA MUHALEFET ŞERHİ KOYDU
Oy çokluğu ile alınan bu karara üye hakim Zeynep Hatun Sarıçam muhalefet şerhi koydu. Saldırının ve savunmanın eş zamanlı olmadığını gerekçe gösteren üye hakim Sarıçam, sanığın kendisine yönelik cinsel saldırı sonrası abisinin evine gittiğini, saldırının devamını muhakkak gösterecek fiili olguların mevcut olmadığını, kolluk kuvvetlerine gitmesinin imkan dahilinde bulunduğunu gerekçe göstererek, sanığın, "Ağır haksız tahrik altında kasten adam öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğini savundu.
'ÇOK VAHİM ŞEYLER YAŞAMIŞ ASLINDA'
Duruşmadan sonra gazetecilerin karar ilişkin sorusunu yanıtlayan Esma Y'nin avukatı Aydın Mollaoğlu, hak ve adalet için bu kararın böyle olması gerektiğini belirterek, "Bir kayınpederin gelinine karşı birden çok kez böyle davranışlarda bulunması bizim örf, adet ve kültürümüzle çok çelişen bir şey. Çok vahim şeyler yaşamış aslında. Ahlak, erdem, güzel değerlere bizim sahip çıkmamız lazım. Burada da mahkeme bunlara sahip çıktı" dedi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Esma Y'nin kayınpederi Ahmet Y.'yi Beykoz'da aynı evde yaşadığı kayınpederi 6 Şubat 2017 tarihinde silahla vurarak yaraladığı, ardından da polisi arayarak suçunu itiraf ettiği belirtiliyor.
Üç gün yoğun bakımda kalan Ahmet Y., yaşamını yitirdiği, gözaltına alınan Esma Y.'nin de sorgusunda kayınpederinin cinsel saldırılarına maruz kaldığını, bu nedenle eylemi gerçekleştirdiğini söylediği belirtilen iddianamede, Y.'nin, "Haksız tahrik altında adam öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyordu.
Görüntü Dökümü:
----------
-Duruşma salonunun önünde avukatlar
-Esma Y'nin cep telefonu görüntüsü
-Avukatın kısa açıklaması
-Detaylar
12.04.2018 - 16.17 Haber Kodu : 180412146
==============================
3 - SULTANGAZİ'DE TEKSTİL ATÖLYESİNDE YANGIN (2)
Haber-Kamera: Murat SOLAK - Can EROK - Güven USTA / İSTANBUL,
Sultangazi'de 5 katlı binanın 3. katında bulunan tekstil atölyesinde yangın çıktı.
Yangın saat 13.45 sıralarında Uğur Mumcu Mahallesi 2262 Sokak'taki 5 katlı binanın 3. katında bulunan tekstil atölyesinde çıktı. Çıkış nedeni belli olmayan yangın kısa sürede tüm katı sardı. Atölyede çalışanlar kendilerini güçlükle dışarı atarken, ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Atölye işçisi olduğu öğrenilen 3 kişi dumandan etkilenerek ambulanslarda tedavi edildi. Çevre ilçelerden de çağrılan itfaiye ekipleri yaklaşık bir saat süren çalışmanın ardından yangını kontrol altına aldı. Yanan tekstil atölyesinde büyük çapta maddi hasar meydana geldi.
Tekstil atölyesinde çalışan İbrahim Murat Özyılmaz, " Öğle paydosuna çıkmıştık. Tam yemeğimizi yedik, aşağıya indik çay içiyorduk. Bir baktık her taraftan dumanlar çıkıyor. İnsanlar kaçışmaya başladılar. O ara itfaiyeyi çağırdılar. İtfaiye geldi müdahale etti ama biraz zor oldu çünkü içeride kumaşlar vardı" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Yanan tekstil atölyesinden görüntü
-İtfaiye ekiplerin çalışmaları
-Vatandaşlardan görüntü
-Röpler
-Genel ve detaylar
12.04.2018 - 15.19 Haber Kodu : 180412134
========================
4 - KAYMAKÇI PANDO SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Haber-Kamera: Enver ALAS-İSTANBUL DHA
Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden İstanbul'un en eski esnaflarından, ' Kaymakçı Pando Amca' diye bilinen Pandelli Şestakof (92) son yolculuğuna uğurlandı. Feriköy Bulgar Ortodoks Mezarlığı'nda düzenlenen törende konuşan 54 yıllık eşi Yuanna Şestakof, "Çok uzun süre esnaflık yaptı. İstanbul'un en eski esnaflarından biriydi. Herkesten, müşterilerimizden çok saygı ve sevgi gördü" dedi.
Kaymakçı Pando'nun işletmecisi Pandelli Şestakof, geçen pazartesi günü tedavi gördüğü Balıklı Rum Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Şestakof için bugün Feriköy'deki Bulgar Ortodoks Mezarlığı'nda cenaze töreni düzenlendi. Törende taziyeleri Kaymakçı Pando'nun eşi Yuanna Şestakof ve oğulları Sotir ve Hıristo Şestakof ile diğer aile üyeleri kabul etti. Şestakof ailesinin yanı sıra törene Kaymakçı Pando'nun yakınları, sevenleri, Bulgar cemaatinin üyeleri ve Beşiktaş Çarşısı'nın esnafı katıldı.
54 YILLIK EŞİNİ ANLATTI
Törende basın mensuplarına açıklama yapan eşi Yuanna Şestakof, "54 sene birlikte bir hayatımız oldu. Tek kötü günümüz olmadı. Zaman zaman maddi sorunlarımız da oldu ama birbirimizi hiç kırmadık. Bu da büyük bir başarıdır. Çok iyi bir insandı, çok efendiydi ve çok iyi kalbi vardı. Çok uzun süre esnaflık yaptı. İstanbul'un en eski esnaflarından biriydi. Herkesten, müşterilerimizden çok saygı ve sevgi gördü" dedi.
PANDO AMCA'NIN ATATÜRK İLE ANISI
Eşinin küçüklüğünde Atatürk ile olan bir anısını gazetecilerle paylaşan Yuanna Şestakof, "Atatürk'ü Dolmabahçe Sarayı'nda çok küçükken gördü. Dolmabahçe Sarayı'na süt ve yoğurt götürmeye gidiyorlardı. Orada tesadüfen görmüş ama Atatürk olduğunu bilmiyormuş. Atatürk yanına çağırmış; 'kimsin sen' demiş. O da yanına gitmeden korkmuş ve oradan kaçmış. Tabii Atatürk'ü çok seviyordu. Aile olarak da biz Atatürkçüyüz, onu çok seviyoruz" ifadelerini kullandı.
İSMAİL ÜNAL: BEŞİKTAŞ'IN KİMLİĞİYDİ
Eski Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal "Kendisini çok yakından tanırım. Bizim, üniversite yıllarında cebimizde 3 kuruş olduğunda Kaymakçı Pando'ya gidip kahvaltı yaptığımız, yemeğimizi yediğimiz yerdi. Beşiktaş köftecisi, Beşiktaş turşucusu, Kaymakçı Pando Beşiktaş'ın sembol isimleriydi. Sevgili Pando'da hepimiz için önemliydi. Kendisi Beşiktaş için kimliktir. Çok özel bir adamdı" diye konuştu.
"ÇOCUKLUĞUMUZ ONUN KAYMAKLARIYLA GEÇTİ"
Cenazeye katılanlardan Fevzi Çakmak ise 20 yıl Kaymakçı Pando'da çalıştığını belirterek, 'ustam' dediği Şestakof için "Biz Erzincanlıyız. Bizim oranın insanları ustanın yanında çok çalıştı. Yanında kaymak yapıyorduk, tereyağ çıkarıyorduk. Kahvaltı işi yapıyorduk. Kahvaltının öncüsü ustamızdı. Ustamız bir tarihti, mekanı cennet olsun" şeklinde konuştu. Kaymakçı Pando'nun müdavimlerinden Nejat Zorlu da "Kaymakçı Pando abimizin ölümünü üzüntüyle öğrendik. Çocukluğumuz ve gençlimizde onun kaymaklarıyla büyüdük" dedi.
KAYMAKÇI DÜKKANINI 1895 YILINDA DEDESİ AÇMIŞTI
1895 yılında dedesinin açtığı kaymak dükkanını işleten Şestakof, Beşiktaş'ın en eski esnafından biri olarak tanınıyordu. Yaşlılığa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle Pandelli Şestakof'un pazartesi akşam saatlerinde yaşamını yitirmişti.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Törenden görüntüler
-Cenaze törenine katılan Şestakof ailesi
-Tabuttan görüntüler
-Tabutun üzerindeki çiçek
-Yuanna Şestakof ile röp
-Yanında çalıştırdığı Fevzi Çakmak ile röp
-Esnaf ile röp
-İsmail Ünal'ın açıklamaları
-Törenden görüntüler
-Tabutun taşınması
-Genel ve detaylar
12.04.2018 - 15.40 Haber Kodu : 180412140
=====================
5- (geniş haber) - HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE DÜNYANIN EN BÜYÜK LALE HALISI
Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Özgür DENİZ KAYA - Harun UYANIK - İSTANBUL DHA
13. İstanbul Lale Festivali kapsamında Sultanahmet Meydanı'nda lalelerden halı yapıldı.
Bu yılki lale halı, İstanbul'un Fethinin 565. yıl dönümü nedeniyle 565 bin canlı lale ile 1734 metrekare alan üzerine kuruldu. Lale halılarında Türk Dünyası'nda yüz yıllardır kadınların halılara dokuduğu anonim motifler kullanıldı.
13. Lale Festivali kapsamında, Sultanahmet'te gerçekleşen dünyanın en büyük canlı lale halısının açılış törenine İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal ile eşi Hatice Uysal, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve İstanbul'daki bazı başkonsoloslar katıldı.
LALE ASLINDA BİZİM ÇİÇEĞİMİZDİ
İBB Başkanı Mevlüt Uysal, yaptığı açılış konuşmasında, "2005 yılında 'Lale Evine Dönüyor' diyerek başlattığımız festivalimizi artık bütün dünya takip ediyor. Hem ülkemizin farklı şehirlerinden hem de dünyanın farklı bölgelerinden misafirlerimiz var bugün. Festivalimizin namı çoktan İstanbul sınırlarımızı aşmış vaziyette. Lale aslında bizim çiçeğimizdi ve İstanbul'un simgesiydi. Çünkü İstanbul lalenin anavatanı. 18. yüzyılda şehrimiz adeta lale cennetiydi. Buradan bütün dünyaya dağıldı" dedi.
DEV HALI İÇİN 565 BİN LALE KULLANILDI
Uysal, "Bu meydandan lale halımızı 4. kez açıyoruz. Bu halı dünyanın en büyük canlı lale halısı. Tamamı yerli üretim ve ülkemizde üretilen 565 bin adet laleden oluşuyor. İstanbul'umuzun fethinin bu yıl 565. yılı. O sebeple bu yıl yaptığımız laleye 565 bin lale ile halımızı tamamladık. Lale halımızın toplam büyüklüğü bin 734 metrekare. Halıda kullanılan bu motifler aslında çok özel motifler. Geçen yıl burada kullanılan motif bereket motifiydi. Bu yıl ise Anadolu'da kalp gözünü simgeleyen göz motifi ile halımızı şekillendirdik" diye konuştu.
LALELER YERLİ VE MİLLİ
İstanbul'un her yerinde lalelerin açtığını belirten Uysal, "Toplam 125 türde 30 milyon lale şu anda İstanbul'umuzun değişik yerlerini süslemekte. Tamamıyla yerli ve milli üretimle elde edilen soğanları kullandık. Böylece binlerce aileye de istihdam sağladık. İstanbul'da Silivri, Çatalca ve Şile ilçelerinde alım garantili lale üretim merkezlerimiz var. İstanbul'un lalesi giderek büyüyen bir ekonomi haline geldi. Hatta lale ülkesi olarak bilinen Hollanda'ya bile lale soğanı ihraç eder hale geldik" dedi.
LALE HALISI BİR HAFTA BOYUNCA ZİYARETE AÇIK
Uysal, "Lale festivalimiz 13 yaşında. 30 Nisan'a kadar devam edecek. Festival kapsamında sergiler, sempozyumlar, konserler, sanatçılarımızın canlı performansları devam edecek. Parklarımızı ve korularımızı rengarenk" dedi. Uysal, lale halısının 1 hafta boyunca canlı kalacağını sözlerine ekledi. İstanbul Valisi Vasip Şahin de yapılan çalışmalar için emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Vali Şahin, İBB Başkanı Uysal ve eşi Hatice Uysal, dev halının son lalelerini birlikte tamamladı.
Görüntü Dökümü:
------------
-İBB Başkanı Mevlüt Uysal'ın konuşması
-İstanbul Valisi Vasip Şahin'in konuşması
-Muhabir anonsu
-Lale halısından detaylar
-Ziyaretçilerle röportaj
-Havadan görüntüler
12.04.2018 - 15.18 Haber Kodu : 180412133
=======================================
6- 'BALERİN' İZLEYİCİYLE BULUŞUYOR
İstanbul DHA
Moda Sahnesi'nin 2017-2018 sezonunda 3. prodüksiyon olarak "Balerin" izleyicilerle buluşuyor.
'Balerin' masumiyeti ve saflığı ile idealize edilenbalerinin gerçekliğinin sorgulandığı ve iç dünyasındaki açılmamış kapıların aralandığı bir oyun olarak izleyici karşısına çıkıyor.
11 Nisan'da prömiyerini yapan Balerin, Moda Sahnesi'nin ilk dans-tiyatrosu prodüksiyonu olma özelliğini taşıyor.
Balerin'in proje danışmanlığını Kemal Aydoğan yaptı. Bedirhan Dehmen'in yönetip koreografisini yaptığı eserde, İlke Kodal balerin rolüyle sahne alıyor. Sahne tasarımı Bengi Günay'a, ışık tasarımı İrfan Varlı'ya, müzik ve ses tasarımı Utku Şilliler'e, görseller ise Murat Dürüm'e ait.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Oyundan görüntüler
-İlke Kodal'ın açıklamaları
12.04.2018 - 15.08 Haber Kodu : 180412131
======================
7- OTEL ODASINDAKİ CİNAYET DAVASINDA SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI...
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Kendini mankenlik ajansı sahibi olarak tanıtarak kadınları istismar ettiği iddia edilen Cüneyt Pala'nın bir otel odasında öldürülmesi davasında, savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanıklardan Dilek Demir'in 12 yıldan 18 yıla kadar hapsini talep ederken; maktule biber gazı sıkan diğer sanık Gülşah Şat'ın ise 6 aydan 1,5 yıla kadar hapsi istendi.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Dilek Demir ve Gülşah Şat getirildi. Duruşmada, savcı Kadir Nazmi Yelkenci esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, sanıklardan Dilek Demir'in haksız tahrik altında kasten insan öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapsi talep etti. Diğer sanık Gülşah Şat'ın ise silahtan sayılan biber gazını sıkması nedeniyle yaralama suçundan 6 aydan 1,5 yıla kadar hapsi talep edildi. Mütalaa üzerine söz verilen sanık Dilek Demir, "Bir an bile böyle bir şey yapmak istemedim. Bilerek ve isteyerek böyle bir şey yapmadığımı nasıl kanıtlayabilirim bilmiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
Otelin güvenlik kamera görüntüleri(ARŞİV)