Dha İstanbul Bülteni - 4
(ek görüntüyle)1- EN ACI GÖRÜNTÜ.
(ek görüntüyle)
1- EN ACI GÖRÜNTÜ... ÖLENLERİN İSİMLERİNİN YAZILI OLDUĞU TABUTLAR ÜST ÜSTE KONULDU
CENAZELER ADLİ TIP KURUMU'NDAN ALINDI
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN - Murat SOLAK İSTANBUL DHA
İran'da düşen jette hayatını kaybedenlerin cenazeleri Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. İşlemleri tamamlanan cenazeler, ailelerine teslim edildi. Bu sırada kameralara acı bir görüntü yansıdı. Hayatlarını kaybedenlerin getirildiği tabutlar üst üste konuldu. Boş tabutların üstünde de ölenlerin isimleri yazıyordu. Mina Başaran'ın ismine o tabutlardan birinin üzerindeki kağıtta yazılıydı.
Cenazeleri alan aileler Adli Tıp Kurumu'ndan ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
----------
-Cenaze araçlarının adli tıptan çıkışı
-Ölenlerin tabutlarının üst üste konulması
-Tabutların üzerindeki isimler
-Detaylar
===========================
(ek bilgilerle)
2- İRAN'DA DÜŞEN UÇAKTA HAYATINI KAYBEDEN 10 KİŞİNİN CENAZESİ İSTANBUL'DA
MİNA BAŞARAN'IN NİŞANLISI DA HAVALİMANINDAYDI
Cenazeler apronda ailelerine teslim edildi, sonra da Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Ölenlerin yakınları Adli Tıp merdivenlerine oturup gözyaşı döktü.
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ- Gülseli KENARLI - Murat SOLAK - Erhan TEKTEN - İbrahim YILDIZ - Güven USTA - Hüseyin ASLIYÜCE - İstanbul DHA
İran'da uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybeden 10 kişinin cenazesi İstanbul'a getirildi. Aileler, Atatürk Havalimanı'nda cenazeleri teslim aldı. Cenazeler daha sonra Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
İran'da uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin cenazeleri, askeri nakliye uçağıyla saat 12.10'da Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne getirildi. Mina Başaran'ın nişanlısı Murat Gezer de havalimanındaydı.
Cenazeler apronda yakınlarına teslim edildi. Cenazeler daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait cenaze araçlarına alındı. Cenazeler, buradan Yenibosna'daki Adli Adli Tıp Kurumu'na getirildi.
AİLELER DE ADLİ TIP KURUMU'NA GELDİ
Cenazelerin ardından aileler de Adli Tıp Kurumu'na geldi. Bazı aileler özel araçlarıyla Adli Tıp Kurumu'na girerken, bazıları da yürüyerek içeri girdi. Adli Tıp Kurumu'nun merdivenlerinde bazı yakınların gözyaşı döktüğü görüldü.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Cenaze araçlarının görüntüsü
-Mina Başaran'ın nişanlısı Murat Gezer'in nişansı ve yanındakiler
-Nakliye uçağının inişi
-Cenaze araçlarının çıkışı
-Ambulansın girişi
-Polisin görüntüsü
-Cenaze araçlarının çıkışı
-Adli Tıp'a araçların girişi
-Ailelerin Adli Tıp'a gelişi
-Ailelerden görüntüler
-Gözyaşı döken aileler
-Detaylar
14.03.2018 - 12.42 - Haber Kodu : 180314086
14.03.2018 - 12.52 - Haber Kodu : 180314092
14.03.2018 - 12.50 - Haber Kodu : 180314093
14.03.2018 - 12.56 - Haber Kodu : 180314097
14.03.2018 - 13.04 - Haber Kodu : 180314102
14.03.2018 - 13.06 - Haber Kodu : 180314103
14.03.2018 - 13.06 - Haber Kodu : 180314103
14.03.2018 - 13.13 - Haber Kodu : 180314106
14.03.2018 - 13.16 - Haber Kodu : 180314108
14.03.2018 - 13.24 - Haber Kodu : 180314113
14.03.2018 - 13.26 - Haber Kodu : 180314115
14.03.2018 - 13.30 - Haber Kodu : 180314116
14.03.2018 - 13.49 - Haber Kodu : 180314123
===================================
3- KULE, ASKERİ PİLOTA BERİL GEBEŞ'İN CENAZESİNİ SORDU
Haber: İbrahim YILDIZ - Hüseyin ASLIYÜCE/İSTANBUL,
İran'da meydana gelen uçak kazası sonucu hayatını kaybedenlerden 10'unun cenazesi İstanbul'a getirildi. Cenaze işlemleri henüz tamamlanmayan pilot Beril Gebeş'in cenazesi ise henüz Türkiye'ye getirilmedi. Gebeş'in babasının ricası üzerine Ankara Esenboğa Havalimanı Hava Trafik Kontrol Merkezi, 10 kişinin cenazesini getiren askeri uçağın pilotuna cenazeyi sordu.
Kule ile askeri pilot arasında kayıtlara yansıyan diyalog şöyle:
Kule : Gebeş kaptanın babası özellikle rica etti, kızının olup olmadığını merak ediyor. onun için bilgi almak istedim.
Askeri pilot: Gerekli yerlere bilgiler verildi. Ben bu konu hakkında bilgi veremem
Kule: Anlaşıldı teşekkürler
Görüntü Dökümü:
-------------
Ses kaydı
==================================
4- MİT TIR'LARI DAVASI ERTELENDİ; CHP MİLLETVEKİLLERİ ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI
CHP Milletvekili Tuncay Özkan,
" Enis Berberoğlu davası Türkiye'de adaletin kanayan yarasıdır"
Haber-Kamera: Özden ATİK - Ümit TÜRK / İstanbul, DHA
MİT TIR'larına ait görüntülerin yayınlanmasına ilişkin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmen Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün "Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım" suçundan yargılandıkları dava, Erdem Gül ve Can Dündar hakkındaki Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce verilen bozma kararının beklenmesi için ertelendi. Duruşma öncesinde bir grup CHP'li adına basın açıklaması yapan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Türkiye'de adaletin kanayan bir yarasıdır, Enis Berberoğlu davası. Onun özgürlüğü bizim tutsak olan yanımızın, Türk halkının büyük bir bölümünün tutsak olan yanının özgür kalması demektir. Biz herkes için özgürlük, herkes için adalet, herkes için mutluluk istiyoruz" dedi.
"BUNLAR ZORLAMA DAVALARDIR, İDDİANAME ÇÖKMÜŞTÜR.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi CHP'li Milletvekilleri Tuncay Özkan, Atilla Sertel, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem, Erdoğan Toprak ve Aykut Erdoğdu Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydanda basın açıklaması yaptı.
Davanın sanıklarından Erdem Gül'ün de yer aldığı grup adına açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Enis Berberoğlu ile özgürlükte kucaklaşmak için adliyeye geldiklerini söyledi.
Tuncay Özkan, "Özgürlüğün esas, tutuklamanın ise insan haklarına aykırı bir tutum olduğunu biliyoruz. Türkiye'de adaletin kanayan bir yarasıdır, Enis Berberoğlu davası. Onun özgürlüğü bizim tutsak olan yanımızın, Türk halkının büyük bir bölümünün tutsak olan yanının özgür kalması demektir. Biz herkes için özgürlük, herkes için adalet, herkes için mutluluk istiyoruz. Bunun yolu Türkiye'de bu yargılamaların beraatle sonuçlanmasıdır. Bunlar zorlama davalardır, iddianame çökmüştür. Herhangi bir suç ortada yoktur. Casusluk iddiası çökmüştür. Fetullah Gülen örgütüyle ilişki iddiası zaten olamayacak bir şeydir. Biz bunun tanıklarıyız. Ben Fetullah Gülen örgütünün kumpası ile 6-7 yıl içerde yattım. Enis Berberoğlu ile dostluğum 1982 yılına dayanmaktadır. Enis Berberoğlu'na diğer arkadaşlarımıza bu tür bir suçlama gerçeküstüdür, hayali bile değildir. O yüzden özgürlüğünün bir an önce verilmesi ve sevenleriyle bir an önce kucaklaşmasını bekliyoruz. Hep beraber bunun mücadelesini sürdürüyoruz" diye konuştu.
Tutuklu olan diğer milletvekilleri ve gazeteciler için de özgürlük istediklerini ifade eden Özkan, "Türkiye'yi büyük bir cezaevine dönüştürmektense adaletle, özgürlükle, mutlulukla, kucaklaşmasını bekliyoruz. İktidarın böyle bir ödevi vardır. Bütün muhaliflerin cezaevine doldurulduğu bir mantıktan kurtarmak zorundadır. Biz bu davayı bunun başlangıcı olarak görüyoruz. İnşallah öğleden sonra özgürlükle kucaklaşacağız, bunu bekliyoruz" dedi. Açıklamanın ardından CHP'liler adliyeye girdi.
BOZMA KARARI BEKLENECEK
İzleyiciye kapalı olarak yapılan 5. celseye, Enis Berberoğlu Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken; Erdem Gül ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Berberoğlu'nun avukatlarınca sunulan istinaf mahkemesinin gerekçeli kararını kabul eden mahkeme heyeti, Erdem Gül ve Can Dündar hakkındaki Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce verilen bozma kararının beklenmesine karar verdi. Berberoğlu'nun avukatlarına tanık listelerini sunması için süre veren heyet, duruşmayı 9 Mayıs'a erteledi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Tuncay Özkan açıklama
-CHPliler adliyeye girerken
-Genel ve detaylar
14.03.2018 - 15.05 - Haber Kodu : 180314152
====================================
5- TIP BAYRAMI KUTLAMASINDA TAKSİM'DE GERGİNLİK
Türk Tabipleri Birliği anıt önünde basın açıklaması yapacağı sırada, "Türk Hekimleri Birliği" adına açıklama yapmak isteyen bir grup da kendi açıklamalarını yapmak istedi. Kısa süreli tartışmanın ardından önce Türk Tabipleri Birliği daha sonra da diğer grup üyeleri kendi açıklamalarını yaptı.
Haber-Kamera: Hakan KAYA - Hasan YILDIRIM / İstanbul DHA
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul Tabipleri Birliği İstanbul Tabip Odası üyesi bir grup, Taksim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İstanbul Tabip Odası üyesi bir grup doktor, beyaz önlükleriyle Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı önünde bir araya geldi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç'ün de aralarında bulunduğu grup daha sonra Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı. Türk Tabipleri Birliği anıt önünde basın açıklaması yapacağı sırada, "Türk Hekimleri Birliği" adına açıklama yapmak isteyen bir grup da kendi açıklamalarını yapmak istedi. Kısa süreli tartışmanın ardından önce Türk Tabipleri Birliği daha sonra da bu grup üyeleri kendi açıklamalarını yaptı.
Anıta çelenk konulmasının ardından İstanbul Tabip Odası adına açıklama yapan Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç Türkiye'deki sağlık sorunlarını çözmek için uygulanan Sağlıkta dönüşüm Programı (SDP)'nin sağlık alanında yeni sorunlar getirdiğini söyledi.
"SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANAMAYANLARIN SAYISI 4,5 MİLYONU GEÇTİ"
Mengüç, Genel Sağlık Sigortasından dolayı çok sayıda kişinin sağlık hizmetlerinden yararlanmadığını belirterek, "1 Ocak 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya baylanan Genel Sağlık Sigortası (GSS) sisteminde, prim ödeyemediği için sigorta kapsamı dışı kalan, bu nedenle kamusal sağlık hizmetlerinden yararlanamayanların sayısı 4.5 milyonu geçti. Aylık olarak ödenen GSS primi dışında, hastaneye başvurulduğunda ayrıca muayene katılım bedeli, ilaç katılım bedeli, tıbbi malzeme katılım payı gibi 14 ayrı kalemde sağlıkta katkı payı ödeniyor" ifadesini kullandı.
"SORUNLAR GİDEREK ARTIYOR"
Aile hekimliğinde yaşanan sorunlara da dikkat çeken Mengüç, öSDP'nin bir diğer ayağını 13 Aralık 2010 tarihinde tüm Türkiye'de uygulanmaya başlanan aile hekimliği sistemi oluşturuyor. Bireysel ve toplumsal sağlık hizmetlerini birbirinden ayırarak birinci basamak sağlık hizmetleri parçalı hale getiren, bölge tabanlı değil aile hekimine kayıtlı nüfusa dayalı sağlık hizmetinin verdiği performans sistemi üzerinden sözleşmeli çalışmanın dayatıldığı aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşılıp polikliniklere hapsedildiği bu sistemde sorunlar giderek artıyor" diye konuştu.
"FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI"
Fiili hizmet süresi zammı için yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyleyen Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç ö14 Mart sürecindeki ilk talebimizi hekimlerin emeklerinin karşılığı olan emekliliğe yansıyacak güvenceli görev tanımına ve liyakata uygun tek işte çalışarak insanca yaşamaya yetecek bir ücret elde etmeleri ve emekli hekim ücretlerinin arttırılması oluşturuyor. Sağlık çalışanları açısından sürekli hastalarla ve hastalıklarla ilgileniyor olmak bir anlamda onlarla yaşamak fiziksel ve psikososyal çeşitli sorunların ortaya çıkmasına yol açıyor. Sağlık çalışanları olarak 2014 yılından bu yana talep ettiğimiz "Fiili hizmet süresi zammıö için yasal bir düzenleme acilen yapılmalıdır" dedi.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET UYGULAYANLAR CEZALANDIRILMALIDIR"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti de eleştiren Mengüç öSağlık çalışanlarına yönelik şiddete hoşgörü gösterilmeyeceği şiddet suçlarının mutlak cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve önleyicilik açısından TBB Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı bir an önce yasalaşmalıdır" dedi.
Saygı duruşu ve İstiklal marşını okuyan üyeler kendi açıklamalarını yaptıktan sonra olaysız şekilde dağıldı.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Grubun gelişi
-Grubun polisle diyalogu
-Taşınan çelenk
-Çelengin anıta bırakılması
-Basın açıklamasının okunması
-Muhalif grubun saygı duruşu ve istiklal marşı okuması
-Muhalif grubun basın açıklaması
-Genel ve detaylar
14.03.2018 - 15.26 - Haber Kodu : 180314165
======================================
6- ESKİ HAKİME FETÖ'DEN HAPİS CEZASI
Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA
Eski Bölge İdare Mahkemesi hakimi Rabia Başer, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan karar duruşmasında tutuklu sanık Rabia Başer hazır bulundu. Son savunmasını yapan Başer, suçlamaları reddederken avukatı da müvekkilinin ihraç edilmeden önce 1. Sınıf hakim olduğunu belirterek, hakkındaki yargılamanın Yargıtay'da yapılması gerektiğini ileri sürdü. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Rabia Başer'in "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
EŞİ DE ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZAEVİNDE
Rabia Başer'in eski hakim eşi Mustafa Başer de, "Terör örgütü üyeliği" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. "Paralel Yapı" soruşturmalarında tutuklu bulunan eski emniyet müdürlerinin tümüne tahliye kararı veren Başer'in, bu kararı FETÖ lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla verdiği iddia edilmişti. Meslekten de ihraç edilen Başer, Yargıtay'da yargılanarak söz konusu cezaya çarptırılmıştı.