Dha İstanbul Bülteni - 3
(GENİŞ HABER)1- DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELMEMİZİ HİÇ KİMSE ENGELLEYEMEZDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,"Bu akşam Hamburg'da vatandaşlarımızla bir araya geleceğiz.
(GENİŞ HABER)
1- DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELMEMİZİ HİÇ KİMSE ENGELLEYEMEZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
"Bu akşam Hamburg'da vatandaşlarımızla bir araya geleceğiz. Bizim vatandaşlarla bir araya gelmemizi hiç kimse engelleyemez"
"Irkçı partilerin artık esiri olmuş iktidarlar var, merkez partiler var. Gerçekten çok kaygı verici bir gelişme"
Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: Güven USTA - İstanbul
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya ve Hollanda'ya yapacağı ziyaretler öncesi yabancı ülkelerin temsilcileriyle Beyoğlu'nda bir otelde öğle yemeğinde bir araya geldi. Yemek öncesi bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, özellikle Almanya ve Hollanda ile yaşanan krize değinerek, "AB ile yaşadığımız süreç ortada. Son zamanlarda bazı AB üyesi ülkelerle yaşadığımız sıkıntılar ortada. Bunlar gizli değil. Fakat bazı ülkelerde anlaşılmaz bir tablo var. Avrupa'nın ortak değerlerinden bahsediyoruz.Bu konuda Türkiye'ye ahkam kesen ders veren ülkelerin, ikinci dünya savaşı öncesi politikaları uygulaması, kabul edilir değil" dedi.
"İPTAL ET" BASKISI YAPILDI
Bugün Almanya'da yapacağı toplantının mekan sahibine ruhsat iptali cezası verildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Toplantı yerinin sahibine, önce polisin, sonra istihbaratın, sonra ne kadar yetkili kişi varsa, 'iptal et' diye baskı yapması, kişinin kabul etmemesinden sonra da, o iş yerinin ruhsatının iptal edilmesi, kabul edilebilir bir şey değil. Bu insan haklarıyla da bağdaşmaz. O kişiyi bu şekilde cezalandırarak, Almanya'nın da bir yere varması mümkün değil" diye konuştu.
"IRKÇI PARTİLERİN ESİRİ OLMUŞ İKTİDARLAR VAR"
Avrupalı bazı ülkelerde sistematik bir şekilde bizi eski karanlık günlere götüren uygulamalar gördüklerini söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanının toplantılarını engellemek için sistematik bir çalışma var. Diğer bakan arkadaşlarımızın da öyle. Türkiye'deki bir referandumda komşu ülkelerin, dost ülkelerin bu kadar açık taraf tutması ve bu kabul edilemez uygulamaları yapması bana göre, utanılacak bir şey. ve Avrupa'nın bugün içinde bulunduğu durum birçok açıdan içler açısıdır. Irkçı partilerin artık esiri olmuş iktidarlar var, merkez partiler var. Gerçekten çok kaygı verici bir gelişme" dedi.
"POPÜLİZM YAPMAYA BAŞLADIK"
" Bugün Hollanda önce, 'Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve yetkilileri gelemez' diyor sonra bize alttan haber gönderiyor" diyerek Hollanda yönetimini de eleştiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Ve diyorki, 'ya biz zor durumdayız'. 'Eğer bakan gelirse bu Wilders'ın kazanmasına neden olur'. 'Ve Wilders ile başabaşayız'. 'Bu bizim için gerçekten zor bir durum'. 'Sonra gelsin'. Keşke bunu telefon açıp önceden medeni bir şekilde, rica edecek bir şekilde, rica yöntemiyle, bu zor durumu anlatsalardı, biz anlayış gösterirdik. Ama önce sosyal medyada, aynı Wilders gibi popülizm yapacaksın, ondan sonra da alttan haber göndereceksin. Bu dostların arasındaki ilişkiye yakışan bir tavır değildir. Bunu da bizim kabul etmemiz mümkün değil. Niye Wilders ve Wilders gibi partilerin esiri haline geldi Avrupa. Çünkü bugüne kadar yaklaşık 10 yıldır, ırkçı partiler ilerliyor. Ama bizler bu akım karşısında güçlü duramadık. Sonra o partilerin politikalarına tenezzül etmeye başladık. Onlara özendik. Popülizm yapmaya başladık" şeklinde konuştu.
HİÇ KİMSE ENGELLEYEMEZ
Bugün Hamburg'a gideceğini ve Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile bir araya geleceğini söyleyen Çavuşoğlu," Dostum Gabriel'le görüşmem var. Berlin'de turizm fuarını ziyaret edeceğim. Bu akşam Hamburg'da vatandaşlarımızla bir araya geleceğiz. Bizim vatandaşlarla bir araya gelmemizi hiç kimse engelleyemez. Engellemeye de kalkmamalı. Demokrasinin, toplanma özgürlüğünün gereği budur. Avrupa değerleri de tam olarak bunu söylüyor. Yarın Sigmar'la da sabah kahvaltısında bir araya geleceğiz. Başbaşa, bu konuları değerlendireceğiz. Biz Almanya dahil hiçbir ülkeyle ilişkilerimiz kötü olmasını istemeyiz. Ama bize karşı düşmanca tavırlar içinde olunduğu zaman, biz elbette bunun gerekli karşılığını veririz, altında da kalmayız" dedi.
SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNİ ANLATTI
Dışişleri Bakın Mevlüt Çavuşoğlu açıklamalarının ardından 16 Nisan'daki halk oylamasında getirilen sistem değişikliğini Başkonsoloslara anlattı. Toplantıya Almanya ve Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosları da katıldı.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Toplantıya katılan konsoloslardan genel ve detay görüntüler
-Çavuşoğlu'nun açıklamaları
07.03.2017 - 14.05 Haber Kodu : 170307111_
===========================
2- ŞİŞLİ'DE UYUŞTURUCU OPERASYONU: 25 KİŞİ TUTUKLANDI
Polis kamerasından operasyon... Narkotik köpeği "Fırtına" böyle buldu
Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin geçtiğimiz hafta Şişli'de uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 26 kişiden 25'i tutuklandı, 1 kişi adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldı.
ÖZEL HAREKAT.. HELİKOPTER.. "FIRTINA"
İstanbul Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Şişli'de uyuşturucu satıcılarına yönelik 28 Şubat Salı günü operasyon düzenledi. Operasyona Özel Harekat ekipleri, polis helikopteri ve narkotik köpeği "Fırtına" da katıldı. Yapılan aramalarda 1 kilo 280 gram hint keneviri, 43 gram kokain, 17 ecstasy hap, 507 gram bonzai, 2 hassas terazi, 2 tüfek, 2'si kurusıkı 3 tabanca, sahte ehliyet ve 2 bin 90 lira para ele geçirildi. Operasyon kapsamında 26 kişi gözaltına alındı.
25 KİŞİ TUTUKLANDI
Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Dün emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevkedilen 26 şüpheliden 25'i tutuklandı, 1 kişi ise adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldı.
OPERASYON POLİS KAMERASINDA
Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı operasyon polis kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Polis helikopterinin havadan çektiği görüntülerde operasyonun başlama anı görülüyor. Şüpheli görülen otomobiller durduruluyor ve aramalar yapılıyor. Bu aramalarda suç içerikli maddeler bulunuyor. Özel harekat ekiplerinin girdiği evlerde, narkotik köpeği "Fırtına" nın da katıldığı aramalar görülüyor. Fırtına'nın uyuşturucu kokusunu alıp yerini tespit etmesi ve işaret ettiği yerde suç unsurlarının bulunması da kameraya yansıyor.
Görüntü Dökümü (Polis Kamerası)
----------------------------------------------------
-Helikopterden operasyon görüntüsü
-Polis ekiplerinin otomobillerde arama yapması
-Özel Harekat ekiplerinin bir eve girmesi
-Evde yapılan aramalar
-Narkotik dedektör köpeği Fırtına'nın arama yapması
-Ele geçirilen uyuşturucu maddeler
-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
-Genel ve detaylar
07.03.2017 - 13.47 Haber Kodu : 170307104_
======================
3- APARTMANDA ŞÜPHELİ HAREKETLİLİĞİ
Şüphelilerden ikisi kıskıvrak yakalandı, üçüncü şüpheli kaçmak isterken merdivenden düşerek yaralandı.
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL-DHA
Kadıköy'de bir binaya giren 3 şüpheli polisi alarma geçirdi. İhbar üzerine kısa sürede binaya gelen ekipler, şüphelilerden ikisini yakalarken, diğer şüpheli, bina içinde polisten kaçmak isterken merdivenlerden düşerek yaralandı.
Olay saat 12.30 sıralarında Merdivenköy mahallesi Çavuşkuşu sokakta bulunan apartmanda meydana geldi. İddialara göre, binaya giren 3 şüpheliyi gören bina sakini durumdan şüphelenerek polise haber verdi. İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen ekipler çevre güvenliğini alarak binaya girdi. Ekipler bina girişinde 2 şüpheliyi yakalanarak polis otosuna bindirdi.
MERDİVENLERDEN DÜŞTÜ
Diğer şüpheli polisin geldiğini görünce üst katlara doğru kaçmaya başladı. Binadan yaşanan kovalamaca sırasında panikleyen şüpheli, 7.katta merdivenlerden düştü. Kafasından yaralanan şüpheli için ekipler ambulans çağırıldı. Gelen sağlık ekipleri sedyeyle yaralıyı binadan dışarı çıkarıldı. Ambulansa bindiren yaralıya bir polis memuru da ambulansın içinde eşlik etti.
Hastaneye kaldırılan yaralının hırsızlıktan kaydı olduğu öğrenildi. Gözaltına alınan diğer şüpheliler polis merkezine götürülürken, polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Polis ve sağlık ekiplerinden görüntü
-Bina sakinlerinden görüntü
-Binaya giren sağlık ekiplerinden görüntü
-Polis otosundaki şüpheliler
-Yaralının sedyeyle binadan çıkarılması
-Ambulansa konması
-Bir polisin de ambulansa binmesi
-Vatandaşlarla röp
-Genel ve detay görüntüler
07.03.2017 - 13.51 Haber Kodu : 170307105
======================
4- AHMET ALTAN'IN CUMHURBAŞKANINA HAKARET DAVASI
Haber: Hayati KILIÇ/ İSTANBUL
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan yazar Ahmet Altan, bir haber sitesinde yaptığı söyleşide Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada ifade verdi.
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya, başka suçtan Silivri Cezaevinde tutuklu Ahmet Altan, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı. Duruşmada tarafların avukatları hazır bulundu.
Sanık Ahmet Altan ifadesinde "Benim konuşmama da cumhurbaşkanına hakaret yok. Anayasal çerçevesinin ve görev tanımının dışına çıkarak anayasaya aykırı bir biçimde fiili başkanlık yapan birinin rotasını çizdiği politikaya yönelik eleştiriler ve uyarılar var" şeklinde konuştu. Ahmet Altan hakkında verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğini söyledi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AVUKATI ŞİKAYETÇİ OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay ise, "Sanığın savunmalarını kabul etmiyoruz. Şikayetimiz devam ediyor. Sanığın dile getirdiği beyanları ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Siyasilerin ve tanınmış kişilerin katlanması gerektiği düşünülen sert eleştiri kapsamını fazlasıyla aşmıştır. Müvekkilime hakaret kastı mevcuttur. Bu nedenle cezalandırılmasın talep ediyorum" dedi.
Dosyadaki eksikliklerin tamamlanması ve sanık avukatının savunmasını dosyaya sunması için süre verilerek duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "www.grihat.com.tr isimli internet sitesinde 13 Nisan 2015'de Ahmet Altan ile yapılmış olan bir söyleşiye yer verildiği ifade edildi. İddianamede, şüphelinin gazeteci olması sebebiyle ifade özgürlüğünden en geniş şekilde yararlanma hakkı bulunduğunu, gazetecinin aynı zamanda kamunun bekçisi olduğu vurgulanarak, "Ancak ifade özgürlüğünün başkalarının itibarları noktasında bir sınırı da bulunmaktadır. Kuşkusuz ifade özgürlüğü sınırları oldukça geniş tutulmalı özgürlük anlayışına öncelik tanınmalıdır. Ancak yazı içeriğinde Cumhurbaşkanına atfedilen sözlerin eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret teşkil edebilecek mahiyette sözler olabileceği değerlendirilmiştir" deniliyor.
İddianamede, Altan'ın, "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan şüphelinin 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.
=========================================
5- NADİRE MATER İLE YILDIRIM TÜRKER'E HAPİS CEZASI
Ümit TÜRK, İstanbulDHA
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nde bir günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Nadire Mater, gazetede yer alan bir haberden dolayı "Örgüt propagandası" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mater'e ayrıca, gazetede yer alan başka bir haberden dolayı da, "Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak" suçundan da 6 bin TL adli para cezası verildi. Aynı soruşturma kapsamında Yıldırım Türker de, 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına Nadire Mater avukatıyla birlikte katıldı. Mater'in avukatları, Özgür Gündem Gazetesi'yle dayanışma kapsamında bir günlük yayın yönetmenliğinde bulunduğunu, bunun için sözleşme yapmadığını, ücret almadığını ve editöryal bağımsızlık nedeniyle de yazılara müdahale etmediğini bu nedenle de sorumlu olmaması gerektiğini belirtti. Son sözü sorulan Mater de, "Bu dayanışma Özgür Gündem Gazetesi'nin ve Kürt medyasının neler yaşadığını göstermiş oldu" dedi.
Mahkeme heyeti, gazetenin 9. sayfasında yer alan bir yazının, terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu oluşturduğunu belirterek, Mater'in 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, sanığın daha önce kasıtlı bir suça karışmadığını dikkate alarak cezanın ertelenmesine karar verdi. Yine gazetenin 8. sayfasında yer alan, bir haberin de, "Terör örgütlerinin açıklamasını yayınlamak" suçunu oluşturduğunu belirterek, Mater'e 10 ay hapis cezası verdi. Bu ceza da 6 bin TL adli para cezasına çevrildi.
Aynı soruşturma kapsamında hakkında aynı mahkemede dava açılan gazeteci Yıldırım Türker de, kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nde yer alan haberlerden dolayı "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ceza ertelendi.
=========================
6- BEGÜMHAN DOĞAN FARALYALI: TOPLUMDA İSTEDİĞİMİZ ŞEYLERİ ÖNCE KENDİ ŞİRKETLERİMİZDE HAYATA GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR
Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, şirketlerin toplumların önemli parçaları olduğunu belirterek, "Toplumda istediğimiz şeyleri önce kendi şirketlerimizde hayata geçirmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki değer bazlı liderler değer bazlı şirketler, değer bazlı şirketler de değer bazlı toplumlar yaratır. Ben, bunun için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.
Begümhan Doğan Faralyalı, Beşiktaş Four Seasons Otel'de, Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Aile Şirketleri Konferansı"nda konuştu. Aile şirketlerinin Türkiye ekonomisinin bel kemiği olduğunu belirten Begümhan Doğan Faralyalı, "Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde görme hayalimiz varsa aile işletmelerini jenerasyondan jenerasyona başarılı bir şekilde geçişlerini sağlamak zorundayız" diye konuştu.
"Aile işi çok uzun bir süre aile demek oldu"
Kendisini çok başarılı bir girişimcinin çocuğu olarak anlatan Begümhan Doğan Faralyalı, "Kendimi bildim bileli aile sohbetlerimiz iş odaklı oldu. Biz dört kardeşiz. Aile işi ise her zaman beşinci kardeşimiz oldu. Babam bendeki hissi şu sözleriyle taçlandırırdı; 'sizi severim ama işimi de severim.' Dolayısıyla aile işi, çok uzun bir süre aile demek oldu" dedi.
Aile şirketlerinin avantajları
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, aile işletmelerinin önemli avantajları olduğunu ve bu sayede daha uzun dönemli düşündüklerini söyledi. Aile işletmelerinin avantajlarından da söz eden Faralyalı şunları söyledi:
"Ekonomi iyi gittiğinde en iyi performansı göstermeseler de krizlerde hep daha sağlıklı çıkıyorlar. Borçlanmaları daha yönetilebilir bir şekilde. Ancak aile işletmelerinin en büyük avantajı kurucunun, işini büyük bir aşk ve sevgiyle yapıyor olması. Bunun ötesinde kendi değerlerini ki bu değerler, genelde onu başarıya taşımış değerler oluyor; şirket kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeleridir. Kurucunun çocukları da bu değerleri ondan öğrenmiş oluyor. Bugün dünyada şirket kültürlerinin önemi çok tartışılıyor. 'Google' hakkında bir kitap var. Google'ın başarısını anlatıyor. Kitabın koca bir bölümünün başlığı 'Şirket Kültürü, Stratejiyi Kahvaltıda Yer.' Yani şirket kültürü değerleri şirketin başarısında stratejiden bile öne çıktığını söylüyor."
"Doğan Grubu çalışanlarına sorsanız"
Begümhan Doğan Faralyalı, konuşmasında şirket değerlerine Doğan Grubu'ndan da örnekler verdi. Faralyalı, "Babam bizi yetiştirirken 'Hayatınızı beyaz bir sayfa gibi yaşamaya dikkat edeceksiniz. Özellikle de yayıncı olmak istiyorsanız' derdi. Bugün Doğan grubu çalışanlarına sorsanız, en önemli değerlerinin işlerini kanuna, hukuka en ihtimamlı şekilde yapmalarının şirket kültürümüzün en önde değerlerinden biri olduğunu söyleyeceklerdir" dedi.
"Aile şirketlerinin yüzde 30'u ikinci jenerasyona geçmeyi başarıyor"
Aile şirketlerinin sadece yüzde 30'unun ikinci jenerasyona, yüzde 12'sinin de üçüncü jenerasyona geçmeyi başardığını aktaran Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, bunun da en önemli sebebinin tek ortaklı yapıdan çok ortaklı, kardeşler ve kuzenler ortaklığına geçerken yaşanan sorunlar olduğu dikkat çekti.
"İnsan kendi değerlerini bilmeli"
Aile şirketlerinin daha sürdürülebilir olmasının yanı sıra daha iyi bir insan, daha iyi bir toplum ve dünya için birkaç önemli hususun altını çizen Begümhan Doğan Faralyalı bunlardan birincisinin insanın kendi değerlerini bilmesi olduğunu vurguladı ve ekledi:
"Aile işletmeleri insana büyük bir avantaj olduğu gibi bir yük de olabiliyor. Çünkü insan aile işletmelerinde, kendini hiçbir zaman tanımak, kendi yeteneklerini, değerlerini yapmak konusunda istediklerini sorgulayamayabiliyor. Bunun, kişi için de şirketler içinde bir dezavantaj olabileceğini düşünüyorum. Bireylerin kendini tanımasını, yeteneklerini keşfetmesini ve ille de aile şirketlerinde 'çalışmak zorundayım' psikolojisine kapılmamasını aile işletmelerinin önünü açacağına inanıyorum. İkinci noktaysa birlikte başarma iklimi ve kültürüdür. Beraber başarma kültürünün yerleşmesinin aile işletmelerinin önünü açacağını inanıyorum. Üçüncüsü ise vizyon ve değerlerin netliğidir."
"Değerler en verimli özdenetim mekanizmalarıdır"
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, aile şirketlerinde 'değer'ler konusunu çok önemsediğini kaydetti. Faralyalı, "Bence değerler en verimli özdenetim mekanizmalarıdır. Kişilerde bu nasıl böyleyse şirketlerde de böyledir, şirketlerde de nasıl böyleyse toplumlarda da böyledir. Bugün dünyada gittikçe artan bir kutuplaşma ile karşı karşıyayız. Bu, Türkiye'de çok yüksek seviyede. Sadece farklılıklarımızı konuştuğumuz bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bence bu Türkiye'nin önünde önemli bir engeldir" diye konuştu.
"Türkiye'nin ortak değerleri projesi"
"Müştereklerimizi keşfedelim geleceğe birlikte yürüyelim" sloganıyla Doğan grubunun başlattığı "Türkiye'nin Ortak Değerleri" projesine değinen Faralyalı, şunları söyledi:
"Bu toplumun derinliklerinde gizli çok sayıda ortak değer var. Çıkış noktamız şu; ortak değerlerimiz farklılıklarımızdan daha fazla. Ortak değerlerimizi konuştukça farklılıklarımıza göğüs germekte onları kabul etmekte daha cesur olur ve ortak bir Türkiye hayalinde buluşabiliriz. Nitekim bu proje kapsamında bir Türkiye Değerler araştırması yaptırdık. Bu sonuçlar bize gösterdi ki herşeyden bağımsız, bütün Türkiye toplumunun sahip olduğu değerler birbirine çok benzer. Ama bundan da önemlisi hayal ettiği ülkedeki değerler birbiriyle aynı. Aslında hayallerimizde birleşiyoruz. Biz, bu projeyle toplumda iyi niyet ve güven ortamını yaymaya, birbirimizi daha iyi anlamaya, konuşmaya yardım etmeye ve değer bazlı bir toplum hayallerini dillendirmeyi başlamayı umut ediyoruz."
"Şirketler toplumların önemli parçaları"
Begümhan Doğan Faralyalı, şirketlerin toplumların önemli parçaları olduğunu belirterek, "Toplumda istediğimiz şeyleri önce kendi şirketlerimizde hayata geçirmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki değer bazlı liderler, değer bazlı şirketler, değer bazlı şirketler de değer bazlı toplumlar yaratır. Ben, bunun için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.
TÜSİAD Başkanı Bilecik: Aile işletmeleri Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise aile işletmelerinin Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olduğunu belirterek, "Onların sürdürülebilirliğini, devamını sağlamak Türkiye ekonomisinin de sürdürülebilirliğini ve devamını sağlamak açısından fevkalade kritiktir" dedi.
"Süreklilikten ödün vermeden değişim yönetimini başarıyorlar"
Aile içinde girişimciliğin teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Bilecik, girişimciliği teşvik eden ruhun tüm kurumlarda sürdürülebirliğin temel koşulu olduğunu söyledi. Aile ve iş değerleri arasındaki dengeyi sürdürülebilirlik temelinde yeniden yapılandırarak başarıya ulaşan ve dünya markası olan birçok örnek bulunduğunu belirten Bilecik, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde Türkiye'de de bu sürdürülebilirliği başaran şirketlere baktığınızda aile şirketi kültüründen ödün vermeden hem kurumsallaşmayı, süreklilikten de ödün vermeden değişim yönetimini başardıklarını görüyoruz. Çok içselleştirdikleri bir uzlaşı kültürü, değişimleriyle yeniledikleri bir aile anayasaları onların vazgeçilmezleri oluyor."
GYİAD/Sevim: Kar-zarar sorumluluğu verilen yapılar olmalı
GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim de Türkiye'deki şirketlerin yüzde 95'inin aile şirketi olduğunu belirterek, kurucuların yavaş yavaş emekli olma noktasına geldiğini, bu yüzden aile içi girişimciliğin ve uzlaşının çok önemli olduğunu söyledi Sevim, "Dünyada da örneklerini gördüğümüz aile içi girişim sermayesi fonu benzeri yapıların kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ailenin genç jenerasyonuna hata yapma şansı tanıyan, kar-zarar sorumluluğu verilen yapılar olmalı. Bu tür bir yapı, Türkiye'deki girişimcilik ekosistemini de son derece pozitif etkileyecektir" ifadelerini kullandı.
"Uzlaşı Kültürü ve Aile İçi Girişimcilik" temasıyla gerçekleşen konferans, gün boyu çeşitli oturumlarla devam etti.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Konferansa katılanlar
-Begümhan Doğan Faralyalı'nın konuşması
-Erol Bilecik'in konuşması
-Serkan Sevim'in konuşması
-Genel ve detaylar