Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

YAZLIKTA ÖLEN İKİ GENÇ GÖZYAŞLARI ARASINDA SON YOLCULUKLARINA UĞURLANDIHaber: Enver Alas - Günseli Kenarlı / Kamera: Yaşar Kaçmaz / İstanbul DHATekirdağ'ın Marmara Ereğlisi İlçesi'nde bir yazlıkta ölü bulunan üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Tolunay Ergül ile arkadaşı 22 yaşındaki Ecenur...

YAZLIKTA ÖLEN İKİ GENÇ GÖZYAŞLARI ARASINDA SON YOLCULUKLARINA UĞURLANDI

Haber : Enver Alas - Günseli Kenarlı / Kamera: Yaşar Kaçmaz / İstanbul DHA

Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi İlçesi'nde bir yazlıkta ölü bulunan üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Tolunay Ergül ile arkadaşı 22 yaşındaki Ecenur Sülfe, İstanbul'da gözyaşları arasında son yolculuklarına uğurlandı.

Kültür Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Hazırlık Sınıfı öğrencisi Tolunay Ergül için Ataköy 5. Kısım Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Cami avlusunda taziyeleri, başta baba Ercan Ergül olmak üzere Ergül ailesi kabul etti. Acılı aile burada tabutun başında uzun süre gözyaşı döktü.

ARKADAŞLARI TABUTU OMUZLADI

Törene Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ile Ergül ailesinin yakınları ve Tolunay Ergül'ün arkadaşları katıldı. Helallik alınmasının ardından Ergül için ikindi namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Tolunay Ergül'ün tabutu arkadaşları tarafından omuzlara alınarak cenaze aracına taşındı. Tolunay Ergün, Kazlıçeşme Mezarlığı'nda toprağa verildi.

SÜLFE'NİN CENAZESİ MERKEZ EFENDİ CAMİİ'NDE

22 yaşındaki Ecenur Sülfe'nin cenaze namazı da Merkez Efendi Cami'nde kılındı. İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazına Sülfe'nin yakınları ve arkadaşları katıldı. Sülfe cenaze namazının ardından Topkapı Maltepe Mezarlığı'na defnedildi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Cami avlusundan görüntüler

-Baba Ercan Ergül'ün taziyeleri kabul etmesi

-Tolunay'ın cenazeye katılan arkadaşları

-Babanın gözyaşı dökmesi

-Helallik alınması

-Cenaze namazının kılınması

-Tabutun taşınması

-Genel ve detaylar

23.01.2017 - 17.18 Haber Kodu : 170123122

=================================

TRT VE DİGİTÜRK'ÜN YAYININI KESME GİRİŞİMİNDE BULUNAN DARBECİLERİN SORUŞTURMASI TAMAMLANDI

Ümit TÜRK - Özden ATİK, İstanbulDHA

15 Temmuz darbe girişiminde TRT ve Digitürk'ün yayınını kesmek için hareket eden aralarında subay, astsubay, er ve 6 sivil teknik personelin bulunduğu 56'sı tutuklu 94 kişi hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Tüm şüpheliler hakkında darbeye teşebbüs suçunda ayrı ayrı 3'er kez ağırlaştıtılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

İddianamede, darbe girişimi kapsamında yapılan toplantılar sonucu TRT ve Digitürk'ün yayınının kesileceğinin kararlaştırıldığı, bunu gerçekleştirmesi için görevlendirilen darbeci askerlerin de Harp Akademileri Komutanlığı, Hava Harp Okulu ile Hasdal Kışlası'nda yer alan 23. Piyade Tugayı 6. Alay Komutanlığı'nda görevli subay, öğrenci subay, astsubay, er ve sivil teknik bilgi işlem personelinden oluştuğu belirtildi.

TRT'NİN YAYINI KESMEK İÇİN GİTTİLER

İddianamede, darbe girişimi kapsamında yayını kesmek için TRT Ulus binasına, biri binbaşı 5'i yüzbaşı, bir üstteğmen, bir astsubay, 35 er olmak üzere 43 darbeci askerin 4 askeri araçla birlikte saat 22.00 sıralarında gittikleri, kapıdaki görevli güvenlik görevlilerine "Terör tehdidi var. Binayı süratle boşaltın" diyerek binayı boşaltıkları, 4 güvenlik görevlisinin tabancalarına el koyarak binada bıraktıkları belirtildi. Daha sonra 10 kişilik darbeci asker grubunun da helikopeterle TRT'ye gelerek darbeci askerlere katıldıkları ifade edildi.

BAŞARISIZ OLUNCA 5 DARBECİ ASKER SİVİL KIYAFET GİYİP KAÇTI

TRT'nin işgali sırasında toplanan kalabalığın dağıtılması için darbeci askerlerin havaya ateş ettikleri belirtilen iddianamede, darbeci askerlerin sabah 7.45'te gelen polis ekiplerine teslim oldukları anlatıldı. Bir havacı albay ile 5 askerin ise olay yerinde buldukları sivil kıyafetleri giyerek olay yerinden kaçtıkları belirtildi. İddianamede sivil kıyafet girek kaçan darbecilerin kaçma anına ilişkin fotoğraflarda yer aldı.

VODAFON ARENA'YA HELİKOPRETLE 3 KEZ İNİŞ YAPILDI

Yine iddianamede, Digitürk binasını ele geçirip yayınını kesmesi için de 3'ü sivil teknik personel olmak üzere 43 darbeci askerin görevlendirildiği, bu kişilerin de helikopter pilotu Kerime Yıldırım'ın kullandığı helikopterle Vodafon Arena Stadı'na 3 kez iniş yaparak bırakıldıkları belirtildi.

DİJİTÜRK'E GİTMEK İÇİN BİR İETT OTOBÜSÜYLE BİR CİP GASP EDİLDİ

Stadda Binbaşı Ali Akkaş önderliğinde toplanan şüphelilerin stad kapılarına zarar vererek dışarıya çıktıkları, kendilerini stattan Digitürk binasına götürmesi için bir İETT otobüsünü silah zoruyla durdurarak, Digitürk binasına gittikleri belirtildi. Yine sivil bir cipin de yoldan çevrildiği bir Üsteğmen ile 3 sivil teknik personelin de bu ciple Digitürk binasına gittikleri kaydedildi.

YAYINI KESMEK İÇİN CİHAZLARA ATEŞ ETTİ

Dijitürk binasına giden darbeci askerlerin, binayı ele geçirdiği, yayını durdurmaya çalıştıkları, digitürk personeline yayının kesilmesi için baskı yaptıkları, yayın kesilemeyince darbecilerin başındaki Binbaşı tarafından içerideki cihazlara ateş edildiği anlatıldı. Şüphelilerin daha sonra gelen polis ekiplerinin yapmış olduğu yoğun müzakerelerden sonra teslim oldukları belirtildi.

BİLİŞİMCİ TEKNİK PERSONEL BİNALARA TAŞINDI

TRT ve Digitürk binalarındaki yayını kesmek amacıyla darbeci askerlerin bu yerlere 6 bilişimci teknik personel de götürdükleri belirtildi. Bu kişilerin Ümraniye'deki Casper Plaza'ya indirilen helikopterlerle alındıkları, önce Vodafone Arena Stadına ardından da TRT ve Beşiktaş'taki Digitürk binaçlarına götürüldükleri belirtildi. İddianameye göre, bu şahısların olay yerlerine götürülmeleri bizzat hava harp okulu subay ve astsubayların koordinesinde gerçekleştiği, yine bu kişilerin FETÖ Silahlı Terör Örgütü'ne mensup kişiler oldukları, darbe teşebbüsünden de haberdar oldukları ifade edildi. Yine bu kişilerin Casper Plaza üzerinden alınması sırasında Binbaşı Ali Akkaş'ın ateş etmesi sonucu Ali Ayran ve İlhan Yiğit isimli iki vatandaşın yaralandığı kaydedildi.

YÜZBAŞI, TOPLANAN HALK İÇİN "PKK'LI PARALELCİ" DEMİŞ

İddianamede, şüphelilerden Burak Kükrek'in ifadesine göre, TRT ULUS önünde darbecilere karşı vatandaşların toplandığı, erlerin bir yüzbaşıya, toplanan halkın kim olduğunu sorduklarında yüzbaşının toplanan halk için "Bunlar PKK'lı bir kısmı da paralelci" dediği belirtildi.

BEŞİKTAŞ KULÜBÜ ŞİKAYETÇİ OLDU

Darbeci askerlerin, Ulus ve Digitürk binalarına gitmek için Vodafone Arena Stadı'nı kullandıkları belirtilen iddinamede, darbeci askerlerin stadın çimlerine zarar verdilkleri, kapılarını kırdıkları belirtildi. Bu kapsamda Beşikttaş Jimnastik Kulubü Derneği'nin müşteki olarak yer aldığı belirtildi.

CEZA İSTEMLERİ

Tüm şüpheliler hakkında "Türkiye Büyük Millet Meclisini ve hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Yine tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapisleri talep edildi. Ayrıca bazı şüpheliler hakkında iki mağdura yönelik "Adam öldürmeye teşebbüs" suçundan 9'ar yıldan 15'er yıla kadar hapislerini istendi.

Görüntü Dökümü:

---------

-İddianameye giren fotoğraflar

-Darbeci askerlerin helikopter ile stada inişi (arşiv)

23.01.2017 - 15.24 Haber Kodu : 170123087

==============================

ALAATTİN ÇAKICI HASTANEYE GETİRİLDİ

Yaklaşık 1 saat cezaevi aracı içinde bekletilen Alaattin Çakıcı, hastanede mahkum koğuşu olmadığı için tekrar cezaevine gönderildi.

Çakıcı'yı görmek için çok sayıda kişi hastane çevresinde toplandı.

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

Bolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan Alaattin Çakıcı, polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi .Yaklaşık 1 saat, sivil cezaevi nakil aracı içinde bekletilen Çakıcı, hastanede hasta mahkum koğuşu olmadığı için tekrar cezaevine gönderildi.

Alaattin Çakıcı, saat 12.00 sıralarında polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Rahatsızlığı nedeniyle buraya getiren Çakıcı'yı görmek için çok sayıda kişide hastaneye geldi.

Yaklaşık 1 saat sivil cezaevi nakil aracında bekletilen Çakıcı, hastanede hasta mahkum koğuşu olmadığı için yatışı yapılamadı. Alaattin Çakıcı cezaevi aracı ile Bolu'daki cezaevine götürülürken çevrede toplananlar el sallayarak uğurladı.

Çakıcı'nın cezaevine götürülmesinin ardından avukatları gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Avukat Gökhan Kılıç, "Alaattin Bey bugün Bolu'dan geldi. Ancak Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hasta koğuşu olmadığı için hastane kabul edemedi. Burada bir koordinizasyonsuzluk var. Tabi bakanlık buraya yazı yazarken yazışmaların daha önce yapılması gerekiyordu.Alaattin bey şimdi tekrar Bolu'ya F tipi cezaevine geri dönüyor. 16 tane çeşitli rahatsızlığı var" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------

-Sivil cezaevi nakil aracından görüntü

-Polis ve jandarmanın görüntüsü

-Hastaneden görüntü

-Yakınlarının görüntüsü

-Cezaevi aracının hastaneden ayrılması

-Yakınlarının el sallaması

-Avukatı Gökhan Kılıç'ın açıklamaları

-Genel ve detay görüntüler

23.01.2017 - 14.36 Haber Kodu : 170123078

==========================

TAKSİCİNİN BOĞAZININ KESİLEREK ÖLDÜRÜLMESİ

"TARİF ETTİĞİM YOLDAN GİTMEYİNCE...."

Kartal'da taksicinin boğazının keserek öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan sanık, " Yolda giderken adres tarif ettim. Tarif ettiğim yoldan gitmeyince kavga ettik. Ben de alkolün etkisiyle cebimden bıçağı çıkartıp rastgele salladım" diyerek kendini savundu.

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

Kartal'da taksi şoförü Fatih Uçar'ın boğazını keserek öldürdüğü iddiasıyla Ömer Geçmen'in yargılanmasına devam edildi.

"TARİF ETTİĞİM YOLDAN GİTMEYİNCE..."

Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 2. duruşmasına, ilk celse ifade vermeyen tutuklu sanık Ömer Geçmen ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan sanık Geçmen, suçlamayı kabul ettiğini belirterek, "Olay günü taksi şoförü ile yol tartışması yaptım. Yolda giderken adres tarif ettim. Tarif ettiğim yoldan gitmeyince kavga ettik. Ben de alkolün etkisiyle cebimden bıçağı çıkartıp rastgele salladım" dedi.

"ÇELİŞKİLİ İFADELER"

Sanık ifadesinin ardından söz alan taksicinin ailesinin avukatı Evren Levent Demir ise, "Sanık önceki beyanlarında olay günü ilaçlarını almadığından bahsetmişti. Bu gün ise alkollü olduğundan bahsetmiştir" diyerek sanığın çelişkili ifadeler verdiğini kaydetti.

CEZAİ EHLİYETİNİN TESPİTİ İSTENİYOR

Mahkeme heyeti, sanık Geçmen'in tutukluluk halinin devamına ve hakkında Adli Tıp Kurumu'ndan cezai ehliyetinin tespiti amacıyla istenen raporun beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Kartal'da 29 Kasım 2015 günü bir trafik kazası ihbarına giden polis ekipleri, kaza yapan takside sürücü Fatih Uçar'ın boğazı kesilerek öldürülmüş cesediyle karşılaşmıştı. Güvenlik kamera görüntülerinin incelenmesi neticesinde, şüpheli Ömer Geçmen olaydan 3 gün sonra yakalanıp tutuklanmıştı.

MÜEBBET HAPİS İSTEMİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ömer Geçmen'in evine gitmek amacıyla bindiği ticari taksideyken yanında taşıdığı bıçakla şoför Fatih Uçar'ı bıçaklayarak ölümüne neden olduğu anlatıldı. Geçmen hakkında "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Görüntü Dökümü:

----------

-Olayla ilgili arşiv görüntüler

23.01.2017 - 15.18 Haber Kodu : 170123084

==============================================

SABİHA GÖKÇEN DARBE DAVASI'NDA TUTUKLU SANIKLARIN SORGUSU YAPILDI

*Darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal etme girişiminde bulundukları gerekçesi ile 62 asker hakkında açılan davanın ilk duruşması, Silivri Cezaevi yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda yapıldı.

*28 rütbeli askerin tutuklu, 34 erin ise tutuksuz yargılandığı davanın ilk gününde tutuklu yargılanan 5 sanığın sorgusu yapıldı.

Sorgusu yapılan tutuklu sanıklar, terör saldırısı nedeniyle Sabiha Gökçen'e götürüldüklerini, darbe girişiminden haberdar olmadıklarını söyleyerek suçlamaları kabul etmediler.

*Tutuklu Uzman Erbaş Selami Göktürk, aynı tankta görev yaptığı Fatih Daş'ın silahını istediğini belirterek, "Silahımı şakağına dayadı ve intihar etti" dedi.

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Cezaevi yerleşkesinde yaptığı duruşmaya, 1'i yüzbaşı, 3'ü üstsubay, 4'ü astsubay ve 20'si uzman çavuş ve uzman erbaştan oluşan 28 tutuklu sanığın tamamı katılırken, erlerden oluşan 34 tutuksuz sanıktan 15'i katıldı.

Cuma gününe kadar sürecek duruşmanın ilk gününde sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Ardından iddianame, Mahkeme Başkanı Ali Öztürk tarafından özetlenerek okundu.

Yaklaşık 1 saat süren iddianamenin okunmasından sonra 12.30'dan 14.00'a kadar ara verildi. Öğleden sonraki oturumda tutuklu sanıkların sorgusuna geçildi.

Suçlamayı kabul etmediğini belirten tutuklu sanık Uzman Erbaş Yüksel Özdemir, 15 Temmuz'da saat 16.00'da tabur komutanın geldiğini, kışlaya törer saldırısı olacağını ve kışlayı terk etmenin yasak olduğunu söylediğini belirterek, "O şekilde beklemeye başladık" dedi.

Özdemir sorgusunda şunları söyledi:

"KİMSEYE SİLAH ÇEKMEDİK"

"Akşam Sinan Astsubay Sabiha Gökçen'e terör saldırısı olacağını, oraya gidileceğini söyledi. Cephanelikten cephe alıp 22.00 sularında zırhlı araçlarla bölükten çıktık. Ben zırhlı muhabere aracındaydım. Araçta kimin olacağını sabah saatlerinde araç komutanı seçmiş. Sabiha Gökçen'in yakınlaştığımızda halkın biriktiğini gördük. 'Ne yapıyorsunuz, darbe mi yapıyorsunuz' dediler. Terör saldırısı nedeniyle geldiğimizi söyledik. Tepki gösterdiler, biraz geriye gittik. Ateş açmadık. Polisi bekleyeceksiniz dediler, saat 03-04 gibi polis geldi. Kimseye silah çekmedik, kimseye silah doğrultmadık. Pazarlık yapmadık, direnmedik. Polisler gelince silahlarımızı verdik, teslim olduk. Daha önce hiç böyle bir terör operasyonuna iştirak etmedik."

"KARŞIMIZDA FETÖ'YÜ BULACAĞIMIZI SANIYORDUK, HALK ÇIKTI"

O gün İstanbul'un çeşitli yerlerinde terör eylemi nedeniyle kışlada bekletildiklerini öne süren tutuklu Astsubay Yusuf Yaylaz, "Piyade Yarbay Fatih Karakaya bizi bölüğümüzde topladı. Orada cephaneliğe gidip mühimmat almamızı istedi. Mühimmatları aldık. Fatih Karakaya, terör saldırısı olacağını söylemişti. ZMA (Zırhlı Muhabere Aracı) ile kışladan çıkış yaptık. Sabiha Gökçen'e vardık. Sabiha Gökçen'in ana nizameyesinin orada halk durdurdu bizi. Ne olduğunu anlayamadık. Bu sırada eşimden mesaj geldi, boğazların kapatıldığını yazıyordu. 'Kimin yaptığını' sordum, 'FETÖ yaptı' dedi. Biz de karşımızda FETÖ'yü bulacığımızı sanıyorduk, halk çıktı. Burada ne işiniz var diye sorular sormaya başladılar. Terör saldırısı olacağını söyledik. Tepki gösterdiler. O durumdan kurtulmak için polisi aradık, teslim olacağımızı söyledik. Polisi beklerken şarjörlerimizi çıkardık. O şekilde teslim olduk."

15 Temmuz günü kışlada olduklarını, saat 21.30 sıralarında Fatih Kaya'nın kendisini aradığını, bunun üzerine garaja gittiğini söyleyen tutuklu Uzman Erbaş Yavuz Türk, "Tüm bölük komutanları oradaydı. Silah ve mühimmat almamız istendi. Kesinlikle kafamıza göre gidip silah aldığımız yok. Sabiha Gökçen'e terör saldırısı olacağını, malzememizi almamızı istediler" dedi.

Mühimmatı aldıktan sonra LAND aracına binerek ana nizamiyeye doğru hareket ettiklerini söyleyen Yavuz Türk, "Sabiha Gökçen'e gidene kadar kimse bir şey demedi. Telefonla arayarak da kimse bir şey demedi. Havaalanına 1 km kala trafik tıkandı. Halk birikmişti. Hiçbir olay görmedik. Halk bize soruyor, biz de terör saldırısı olduğu için geldiğimizi söylüyoruz. Böyle bir hain darbe girişimi içinde olmayacağımı söyledim. Terör saldırısı olduğundan dolayı geldiğimizi söyledik" dedi.

"KIŞLAYA DÖNMEYİN"

Sonra Sabiha Gökçen'e gitmeden geri döndüklerini söyleyen Türk, "Orhanlı fidanlığa geldik. Mahallemizde bulunan fidan satan işyerine gittik, 03.00'a kadar burada bekledik. Fidanlıkta televizyonda açıklama gördük. Alt yazıda terör saldırısı olmadığını gördük. Komutanımıza söyledik, bunun içinde olmayacağımızı söyledik. Bize, kışlaya halkın geldiğini, emniyetinizi sağlayın birliğe dönmeyin dedi. Serkan Bozkurt ve Fatih Uzman'ın akrabaları yakındı. Aradılar. Fatih Uzman'ın akrabaları geldi, oraya gittik. İki aracı fidanlığın orada emniyetli bir yere park ettik. Sabah 10-11 gibi kışlayı aradık, 'kışlaya geri dönün' dediler. Durumu anlattık, silahları teslim ettik" dedi.

Tutuklu Uzman Erbaş Selami Göktürk'e, sanık olmasının tek nedeninin bölük içindeki en iyi nişancı olması olduğunu, Sabiha Gökçen'e giden tanka da nişancı olarak bindiğini belirterek suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, sanık Göktürk'e, olay günü intihar eden Fatih Daş'ın, Yarbay Şakir Çınar ile tartışıp tartışmadığını sordu. Fatih Daş ve Şakir Çınar arasında bir tartışma görmediğini söyleyen Göktürk, Fatih Daş'ın tankın içinde iken silahını istediğini, "Fatih Daş'ın silahları topladığını düşünerek silahımı verdim. Şakağına dayadı ve intihar etti" dedi. Göktürk, Daş'ın kanının üzerine akması ile bayıldığını kaydetti.

Başkan Ali Öztürk, 52 tonluk bir tankın yerleşim yerlerinde yürütülmesinin normal olup olmadığını sorduğu Selami Göktürk, "Değil ama o anki psikoloji ile öyle düşünemiyorsun" yanıtını verdi.

Tutuklu Uzman Erbaş Serkan Bozkurt, sorgusunda suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mahkeme, duruşmaya yarın sabah 09.00'a kadar ara verdi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 3 üstteğmen, 4 astteğmen ve 20 uzman çavuştan oluşan 28 rütbeli ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'na işgal amacıyla gittikleri belirtiliyor.

Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, "Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak hükumeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

====================================

15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜNDE ŞEMSİYELİ İNTİHAR GİRİŞİMİ

Haber - Kamera: Zeki GÜNAL - İSTANBUL / DHA

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde elindeki şemsiye ile korkuluklara tutunarak intihar girişiminde bulunan bir kişi, müzakereci polis tarafından ikna edilerek bulunduğu yerden indirildi.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu'dan Avrupa'ya geçişte bir kişi intihar girişiminde bulundu. Elindeki şemsiye ile korkuluklara tutunan kişiyi gören sürücüler, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine köprü korumadaki polisler çevre güvenliği aldı. Daha sonra olay yerine gelen müzakereci bir polis intihara kalkışan kişiyi ikna etmeye çalıştı. Yaklaşık 1 saat süren çalışmalar sonunda bu kişi intihardan vazgeçirildi. 35-40 yaşlarındaki kişi ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

İntihara kalkışan kişinin elindeki şemsiyeyi ne amaçla kullandığı merak konusu oldu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Korkuluklara çıkan kişinin görüntüsü

-Elindeki şemsiye

-Polislerin ikna çalışması

-Genel ve detay görüntüler

23.01.2017 - 17.12 Haber Kodu : 170123121

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title