Dha İstanbul Bülteni - 3
(AKTÜEL GÖRÜNTÜYLE )1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BU SINIR KAPILARI AÇILIR, BUNU DA BİLESİNİZCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"(AP'NİN TÜRKİYE OYLAMASI) Toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye 'hayır' diyor, yok diğerleri 400-500 kişi 'evet' diyor, topunuz 'evet' dese...
(AKTÜEL GÖRÜNTÜYLE )
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BU SINIR KAPILARI AÇILIR, BUNU DA BİLESİNİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"(AP'NİN TÜRKİYE OYLAMASI) Toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye 'hayır' diyor, yok diğerleri 400-500 kişi 'evet' diyor, topunuz 'evet' dese ne yazar?"
"Bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz"
" (CİNSEL İSTİSMAR DÜZENLEMESİ) İnanıyorum ki geniş mutabakat ile yeniden parlamentomuza gelecektir"
" (KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ) Ama ne yazık ki ülkemdeki ana muhalefet partisinin başındaki 'Bu bir yaptırımdır, bunu başka yaptırımlar takip edecektir' diyerek tehdit ediyor, zavallıya bak"
Haber : Hakime TORUN - Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen KADEM Adalet ve Kadın Kongresi'nde konuştu.
Geri çekilen "Cinsel istismar düzenlemesine" ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır. Ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. Bu adımlar öncelikle sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. Şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin bunun önüne geçemezsiniz" dedi.
"GENİŞ MUTABAKATLA YENİDEN PARLAMENTOMUZA GELECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın meselesi son günlerde yoğun bir şekilde tartışılan yasaların izin verdiği yaşın altındaki evliliklerle ilgili düzenleme vesilesiyle gündemimizde yeniden öne çıktı. Tartışmalar üzerine dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin, yeterince özenli hazırlanmadığını ve belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm. Bunun için de toplumsal taleplere karşılık vermek için atılan bu iyi niyetli adımın maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir" ifadesini kullandı.
"TOPUNUZ 'EVET' DESE NE YAZAR?"
Konuşmasında AP'nin Türkiye oylamasına da değinen Erdoğan, "Dünyada şu anda milyonlarca Aylan bebek cevap bekliyor, şefkat bekliyor, merhamet bekliyor. Onlara yönelik atılan adım var mı? Yok. İşte Afrika, sahra üstü, sahra altı. Milyonlarca orada bebek, kadın, 7'den 70'e hepsi çözüm bekliyor. Atılan bir adım yok. Atılan adımı söyleyeyim. Türkiye, Avrupa Birliği'ne girsin mi girmesin mi? Atılan adım bu. Niye? Erdoğan doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye 'hayır' diyor, yok diğerleri 400-500 kişi 'evet' diyor, topunuz 'evet' dese ne yazar?" dedi.
"KURU SIKI TEHDİTLERDEN NE BEN NE DE BU MİLLET ANLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aylan bebek kapaklarda yer aldı, ardından Ümran bebek yer aldı. Türkiye'de sadece 3 milyon mültecinin olduğu, mültecilerin olduğu dünyada sorun sadece Aylan bebek Ümran bebek midir? Değil. Dünyada, milyonlarca Aylan bebek cevap bekliyor. Şefkat bekliyor, atılan adım var mı? Atılan bir adım yok. Atılan adım, Türkiye AB'ye girsin mi girmesin mi? Atılan adım bu. Niye? Erdoğan, doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar gelmişler bir araya, bildiriye evet, hayır diyor. Topunuz dese ne yazar? Topunuz dese ne yazar? Hiçbir zaman siz insanlığa dürüst davranmadınız. Aylan bebekleri sahile vurduklarında, Ümran bebekleri siz almadınız? 3 milyon mülteci için verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule'ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz. Acaba Türkiye, sınır kapılarını açarsa ne demeye başladınız. Bana bak eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır, bunu da bilesiniz. Bunu da bilesiniz. Öyle kuru sıkı tehditlerden ne ben ne de bu millet anlar. Bunu da bilesiniz" diye konuştu.
"YETTİ ARTIK, YETTİ BU ALDATMACA"
Erdoğan, "Yetti artık, yetti bu aldatmaca. Ey 5 daimi üye gelin deyin ki, 'BM'nin şu anda reforme edilmesi lazım, güncellenmesi lazım.' Hepsi daimi üye olacak, geçici üye olmayacak. Her dinden her kıtadan, her ırktan temsilciler olacak. 5 daimi üye, kıtalarını temsil ediyor. Diğer kıtalardan temsilci yok. Müslümanlar orada temsil edilmiyor. Müslümanların derdini kim anlatacak, kim savunacak? Buradan adalet çıkmaz. Adalet bir kenara, köşeye sıkışan bir kavram değildir. Dünya 5'ten büyüktür. Bunu hep birlikte savunmalıyız. Birilerinden de korkmamak lazım. Dünyadaki maalesef ülkeler acaba biz böyle bir şey söylersek filanca ülke ne der? Böyle düşündüğünüz zaman netice alamazsınız. Ömür boyu korkuyla yaşamaktansa bir gün adam gibi yaşa ama kadınları tenzih ediyorum, ayrım yapmıyorum. Korkup susarsak ecdadımıza da geleceğimize mahcup oluruz. Dünya 5'ten büyüktür diyerek yola devam ediyoruz" diye konuştu. Erdoğan'ın konuşması salondakiler tarafından uzun süre alkışlandı.
"ZAVALLIYA BAK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'ni uyarırken milletimiz ve tüm
insanlık adına yürüttüğümüz bu adalet mücadelesinin şahsımıza ve ülkemize bir bedeli olduğunun gayet iyi farkındayız. Ama ne yazık ki ülkemdeki ana muhalefet partisinin başındaki 'Bu bir yaptırımdır, bunu başka yaptırımlar takip edecektir' diyerek tehdit ediyor, zavallıya bak. 53 yıldır bu ülkeye Avrupa Birliği'nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyor? Eğer yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? Battık mı, bittik mi, çöktük mü? Dimdik durduk. Şu 14 senede Türkiye'yi aldığımız yerden nereye getirdiğimiz ortada. Evelallah dik duracağız, yolumuza devam edeceğiz" dedi.
"15 TEMMUZ'DA ŞEHİT OLAN 11 KADIN KAHRAMANIMIZI RAHMETLE MİNNETLE YAD EDİYORUM"
15 Temmuz darbe girişimine karşı kadınların verdiği mücadeleye değinen Erdoğan, "15 Temmuz'da cesaret konusunda kimseden geri kalmadıklarını hanım kardeşlerim göstermişlerdir. Parçalanarak şehit olan hanım kardeşlerimiz vardı, bizim bunları unutmamız mümkün mü? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu millet Nene Hatun'lardan doğan bir millettir. 248 şehidimizi, özellikle 11 kadın kahramanımızı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Lütfen başkalarının sizin için bir şeyler yapmasını beklemeyin. Harekete geçin, zaten bu kardeşiniz yanınızda olacaktır" diye konuştu.
Konuşmasının sonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve KADEM Başkanı Sare Aydın tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediyelerini takdim edildi. KADEM Adalet ve Kadın Kongresi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da katıldı
Görüntü dökümü
------------------
-Erdoğan'ın konuşması
-Detaylar
25.11.2016 - 14.27 Haber Kodu : 161125122_
25.11.2016 - 14.26 Haber Kodu : 161125121
==========================
2- ERDOĞAN, SANCAKTEPE'DEKİ HACI FATMA FİTNAT HANIM CAMİİ'Nİ İBADETE AÇTI
Haber: Hakime TORUN - Kamera: Yaşar KAÇMAZ- İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe'deki Fatma Fitnat Hanım Camii'ni ibadete açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, cuma namazının ardından, kurdele keserek, caminin açılışını gerçekleştirdi. Caminin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Fatma Fitnat Hanım Camii tüm Müslümanlara hayırlı olsun. Caminin inşasını sağlayan hayırseverlerimize de tüm ümmet adına Allah razı olsun diyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın diyorum" dedi.
Görüntü dökümü
------------------
-Caminin genel ve detay görüntüsü
-Erdoğan'ın konuşması
-Erdoğan'ın kurdela, kesmesi
-Detaylar
25.11.2016 - 14.28 Haber Kodu : 161125123
=================================
(ÖZEL)
3- HAFRİYAT KAMYONUNUN ALTINDA CAN VERDİ
Ümraniye'de trafik ışıklarında yolun karşısına geçmeye çalışan yaşlı adam, hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Kaza yerine gelen yakınları sinir krizi geçirirken polis ekipleri çevrede toplanan meraklıları uzaklaştırmakta güçlük çekti.
Kazayı izlerken kaza yapan iki sürücünün kavgasını ise polis ekipleri ayırdı.
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Ümraniye'de hafriyat kamyonunun altında kalan yaşlı adam hayatını kaybetti.
Kaza, saat 12.00 sıralarında İmes yolu ile Kürkçüler Caddesi kesişimindeki trafik ışıklarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, hafriyat kamyonun sürücüsü Mehmet Zeki Horozoğlu yolun karşısına geçmeye çalışan 80 yaşındaki Nurettin Seçil'e çarptı. Yaşlı adamı fark edemeyen sürücü yoluna devam ederken kazayı gören çevredekiler kamyonu durdurdu. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaşlı adamın hayatını kaybettiğini belirtti.
Kaza sonrası olay yerinden uzaklaşan sürücünün polis merkezine giderek teslim olduğu öğrenildi.
KAZAYI İZKERKEN KAZA YAPTILAR
Kazada olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sırasında kazayı izleyen bir otomobil ile bir kamyon sürücüsü kaza yaptı Araçlarından inen sürücüler araçlarından inerek tekme tokat kavga etmeye başladı. Polis ekipleri ve çevredeki vatandaşlar araya girerek kavga eden tarafları ayırmaya çalıştı.
FİLM GİBİ İZLEDİLER
Ekipler kamyonun altında kalarak feci şekilde hayatını kaybeden yaşlı adamın cenazesini kaldırma çalışmaları sırasında çevredeki meraklı kalabalığı uzaklaştırmakta güçlük çekti. Bazı meraklıların eğilerek kamyonun altında cesedi görmeye çalıştığı görüldü.
YAKINLARI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Kaza haberi alarak olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirdi. Baygınlık geçiren bir yakını yere düşerken polis ekipleri yakınlarını teselli etmeye çalıştı.Cenaze olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin morguna kaldırıldı. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı
Görüntü Dökümü
-----------
-Hafriyat kamyonun görüntüsü
-Kamyonun altında kalan cenazenin görüntüsü
-Polis ve sağlık ekiplerinden görüntü
-Vatandaşlarla röp
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
-Çevredeki vatandaşların kazayı izlemesi
-Polisin kalabalığı uzaklaştırmaya çalışması
-Kaza yerinde başka bir kazanın olması
-Sürücülerin kavga etmesi
-Polisin kavga eden sürücüleri ayırmaya çalışması
-Yakınlarının sinir krizi geçirmesi
-Cenazenin kaldırılması
-Genel ve detay görüntüler
DHA FEED
====================================
4- ANKARA'DAKİ 'VİP DİNLEME' DAVASINDA MÜŞTEKİLER İFADE VERDİ
İstanbul'un Eski Emniyet Müdürü Hasan Özdemir: Ramazan Akyürek'i, FETÖ'cü olduğunu bildiğim için emniyet müdür yardımcısıyken ben gönderdim.
Ümit TÜRK İstanbulDHA
Siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de arasında bulunduğu 145 kişinin yargılandığı davada, Eski İstanbul Emniyet Müdürü ve eski milletvekili Hasan Özdemir, Eski Büyükelçi Cem Duna, Eski 1. Sınıf Emniyet Müdürü Sedat Demir, gazeteci Mete Çubukçu, Polis Memuru Hüseyin Baltacı ve Milletvekili danışmanı Neslihan Eryılmaz, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla mağdur-müşteki olarak ifade verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade veren müştekilerden eski emniyet müdürleri Hasan Özdemir ve Sedat Demir, kendilerini usulsüz dinleyenleri tanımadıklarını ancak, söz konusu yıllarda FETÖ örgütüne yönelik verdikleri mücadele nedeniyle dinlenmiş olabileceklerini söylediler.
"HİZBULLAH İLE İLİŞKİLENDİREREK DİNLEDİLER"
Hasan Özdemir, kendisini dinleyen kişilerin Hizbullah terör örgütüyle ilişkilendirilerek dinlediklerini anlatarak "Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü Türkiye'nin en büyük Hizbullah operasyonunu ben yönettim. Bunu biliyorlar. Emniyet müdürlüğü görevimden sonra da valilik ve milletvekilliği yaptım. Bütün dinlemeyi önümü kesmek için gerçekleştirdiler. Bunlar FETÖ olaylarıdır. Bu kişilerden davacıyım ve yargılanmalarını talep ediyorum" dedi.
"1983'TE NURCULARA YÖNELİK OPERASYONLAR YAPTIK"
Bursa'da 1981-1985 yılları arasında terörle mücadele şube müdürü olarak görev yaptığını ve bir çok operasyon gerçekleştirdiklerini kaydeden Özdemir, "1983'te nurculara yönelik operasyonlar yaptık. Askeri liselerden bir çok öğrenci alındı. MİT de operasyona katkı sunmuştu. Bunlar, arşivinden devletine ve milletine bağlı, çalışkan insanları takip edip, önlerini kesmek için bütün bu şeyleri yapıyorlar. Ramazan Akyürek'i, FETÖ'cü olduğunu bildiğim için emniyet müdür yardımcısıyken ben gönderdim. Akyürek'ten de davacıyım. Onun bilgisi dışında dinlenildiğimi düşünmüyorum"
"SİNSİ BİR GLADYO ÖRGÜTÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Müşteki eski emniyet müdürlerinden Sedat Demir de, dinlenildiği dönemde polis okulu müdürü olarak görev yaptığını ve İdris Naim Şahin'in İçişleri Bakanı olmasından sonra görevinden alındığını belirterek, "Beni Yener Bozkurt ve Oğuzhan Yılmaz gibi sahte isimlerle İBDA-C örgütü kapsamında, 6 ay boyunca dinlemişler. Bu kişilerden şikayetçiyim. Bu vatana, millete kast eden, gladyo örgütü olan sinsi bir örgütle karşı karşıyayız. Eskiden beri bunları tanıyorum. İlişkimiz olmadığı gibi bizi de pek sevmezler. Her zaman onlara karşı mücadele verdim. Bunlara karşı bana göre devlette bir tane kalmaması gerekiyordu. Bunlarla mücadele ettiğim için beni de dinlediler" ifadesini kullandı.
Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı Soruşturma Büro Amirliği'nde görevli polis memuru Hüseyin Baltacı da, İBDA-C örgütü kapsamında 3 ay süreyle dinlenildiğini öğrendiğini belirterek, "Dinleyenlerin hiç birini tanımıyorum. Teşkilattaki görevim gereği dinlenildiğimi düşünüyorum. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
"ONLARDAN DEĞİLSENİZ SİZE BÖYLE ŞEYLER YAPABİLİYORLAR"
Diyecekleri sorulan müşteki Neslihan Eryılmaz ise, dönemin Bursa AK Parti Milletvekili Ali Kul'un danışmanı olarak görev yaptığı sırada dinlenildiğini ve kendisi gibi başka bir danışman arkadaşının da dinlenildiğini anlatarak, "Onlardan değilseniz size böyle şeyler yapabiliyorlar. Sanıklardan şikayetçiyim" diye konuştu.
Müşteki Cem Duna ve gazeteci Mete Çubukçu da, dosyayı inceledikten sonra beyanda bulunacaklarını bildirdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Sanıklar, "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olma", "kişiler arası aleni olmayan konuşmaları dinleme", "iftira", "evrakta sahtecilik" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi suçlardan yargılanıyor.
==============================
5- '1001 KADIN ÇİÇEK KOROSU'NDAN 'KADINA ŞİDDETE HAYIR'
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ /İSTANBUL DHA
'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' kapsamında Avcılar'da kadınlar bir araya gelerek kadınlara yönelik şiddeti protesto etti.
Belediye Havuz Meydanı'nda düzenlenen etkinliğe Ankara, İzmir başta olmak üzere yurdun farklı noktalarından ve Yunanistan'dan gelen bir grup kadın da destek verdi. Tanınmış bazı kadın gazetecilerin de katıldığı etkinlikte konuşan Marmara Bölgesi'nin tek kadın belediye başkanı olan Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, toplumun yarısını oluşturan kadınların baskı ve şiddetle karşı karşıya olduğunu anlatırken, Türkiye'nin ilk kadın müdürlüğünü kurduklarını kadının sosyal ve ekonomik yönden desteklenmesi için önemli adımlar attıklarını söyledi. Avcılar Belediye Başkanı "Toplumun yarısının diğer yarısına baskı ve şiddet uygulaması kabul edilemez. Kadın mutluysa aile mutludur; aile mutluysa toplum mutludur" dedi.
Konuşmalardan sonra Avcılar Belediyesi tarafından 10 manalleden 100'er kadının katılımı ile oluşturulan belediye başkanı ile birlikte 1001 kişiden oluşan '1001 Çiçek Kadın Korosu' bir ağızdan 'Sorarlar Bir Gün Sorarlar' isimli türküyü söyledi. Etkinlik yapmasında konferans ve tiyatro gösterisi de düzenlendi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Kadınlar korosundan görüntüler
-Belediye Başkanı konuşurken
-Kadınların şiddete karşı nasıl mücadele edilebileceğine ilişkin röportajları
(Eğitime önem verilmesi, bir kadının babasının bu konuda yazdığı şiir)
-Meydandan genel görüntüler
25.11.2016 - 14.30 Haber Kodu : 161125125
===================================
6- ŞİŞLİ'DEKİ MOTOR MESLEK LİSESİ ARAZİSİNDEKİ 4 KULENİN YAPIMI DURDURULDU
Haber-Kamera; Ezgi ÇAPA-Güven USTA / İSTANBUL DHA
Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin binalarının bulunduğu Bulgar Vakfı arazisine Taşyapı firması tarafından yapılmak istenen 4 kulenin yapım çalışmaları Şişli Belediyesi tarafından durdurdu. Aynı firma tarafından daha önce Kadıköy deki Meteoroloji arazisi üzerine inşa edilen 4 gökdelen inşa edilmiş, Kadıköy Belediyesi çalışmaları durdurarak şirketi zarara uğrattığı gerekçesiyle 130 milyon liralık tazminat cezasına mahkum edilmişti.
Azınlık vakıflarına ait arazilerin iade edilmesinden sonra Bulgar Ekzarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı'na geçen, Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nin bulunduğu araziye Taşyapı firması tarafından yaklaşık 40 katlı 4 gökdelenin yapımına başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tonguç Çoban, CHP'li Şişli Belediyesi'nin hafriyat çalışmalarının başladığı alandaki çalışmaların durdurduğunu duyurdu.
KADIKÖY'DEKİ GİBİ ŞİŞLİ'DE DE TAŞYAPI'NIN İNŞAATI DURDURULDU
Geçtiğimiz günlerde Taşyapı İnşaat tarafından Meteoroloji Müdürlüğü arsasına inşa edilen dört gökdeleni 'hukuka aykırı ve keyfi eylemlerle' durdurarak zarara uğrattığı gerekçesiyle Kadıköy Belediyesi'nin yaklaşık 130 milyon lira tazminat ödemesine hükmedilmişti. Kadıköy'de iki farklı mahkeme kararı olduğunu hatırlatan Çoban, "Kadıköy Belediyesi Meteoroloji arazisine dikilen hançerlerle nasıl mücadele ediyorsa ve onun sonucunda nasıl bir hukuki garabet ortaya çıktıysa Şişli de ediyor. Bir mahkeme Kadıköy Belediyesi'ni hukuk çerçevesinde mücadele ettiği için 130 milyonluk tazminata mahkum etti. Aynı anda bir başka mahkeme ise bakanlık tarafından verilen iskanın yürütmesini durdurdu. Hukukun geldiği noktaya bakın, bunlar hepimizi rahatsız etmeli" şeklinde konuştu.
KONUYLA İLGİLİ DAVALAR HALEN DEVAM EDİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Artık kesinlikle dikey mimariye müsaade edilmemelidir" sözü ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın "bakanların planlama yetkisi olmamalıdır" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Çoban, meslek lisesi arazisi ile ilgili davaların devam ettiğinin altını çizdi.
"İSTANBUL'UN BAĞRINA YENİ BİR HANÇER SAPLANMAK İSTENİYOR"
Şişli Belediyesi ve Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nin bulunduğu araziye Şişli ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri devre dışı bırakılarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan hazırlandığını belirten Çoban, "İstanbul'un bağrına yeni bir hançer saplanmak isteniyor. Şu an Şişli Belediye binasının bulunduğu alan ve yanındaki meslek lisesi alanında tam 561 bin metrekarelik, 4 adet kule yapı kurulmak isteniyor" dedi. Türkiye'nin en köklü meslek liselerinden biri olan Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin ortadan kaldırılmak istendiğini belirten Çoban, lisenin bulunduğu arazinin yüzde 70 oranında daraltılarak, kuzeyde bir yere konumlandırıldığını söyledi.
"PLAN YAPMA YETKİ BELEDİYELERDE OLMALI, BAKANLIKLARDA DEĞİL"
Meclis oturumunda söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ak Parti Grup Başkanvekili Temel Başalan da plan yapma yetkisinin, tamamen büyükşehir belediyelerinde olması gerektiğini görüşünü yineledi. İstanbul'un deprem gerçeğinde bu kadar yüksek binaların yapılmasını tasvip etmediğini dile getiren Başalan "Binaların bu kadar yüksek olması, 'emsal dışı' alan kavramının hoyratça kullanılmasından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
PLANLAMA SÜRECİ BAKANLIK TARAFINDAN YAPILDI
Çevre ve Şehircilik ile Müdürlüğü tarafından 16 Mayıs 2016 tarihinde ÇED süreci başlatılmak üzere askıya çıkan ve 4 gün sonra ÇED sürecinin gerekli olmadığı ilan edilen projeye göre, 36 bin metrekare alan üzerinde 531 bin inşaat yapılması planlanıyor. Bu inşaatta içinde 9 kat bodrum, zemin kat, 2 kat podyum ve yükseklikleri 32 ile 37 kat arasında değişen ve 1 çatı katı da bulunan 4 adet kule yapılacağı anlamına geliyor.
Görüntü Dökümü
-----------------
-Meclisten görüntü
-İBB CHP Grup Sözcüsü Tonguç Çoban'ın konuşması
-İBB Ak Parti Grup Başkanvekili Temel Başalan'ın konuşması
25.11.2016 - 12.44 Haber Kodu : 161125079
================================
7- ÜNLÜ GİYİM FİRMASI SAHİBİ AİLENİN KÜÇÜK OĞLUNDAN AĞABEYLERE FETÖ SUÇLAMASI
2 ağabeyini FETÖ adına para topladıkları iddiasıyla savcıya şikayet etti.
Ümit TÜRK, İstanbulDHA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı'na sunulan dilekçede şikayetçi, kendisinin de eski ortaklarından olduğu ünlü giyim firmasının şu anki ortakları olan iki ağabeyinin FETÖ desteği ile milyonlarca lira vergi kaçırdığını, ihbarlarda bulunmasına rağmen açılan davalarda herhangi bir ceza verilmediğini, bazı hakimler ve vergi denetmenleri tarafından korunduklarını ileri sürüldü.
ORTAK İŞ YAPTIKLARI 250 FİRMADAN ÖRGÜTE ZORUNLU YARDIM İDDİASI
Ünlü giyim firması sahibi ailenin küçük oğlu, ağabeylerinin onlarla ortak iş yapan 250 firmadan her yıl kurban bayramı döneminde FETÖ adına zorunlu yardımlar topladığını, yardımlara itiraz edenlerin de vergi denetimleriyle tehdit edildiğini iddia etti.
"FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE ÇIKAR SAĞLAMA" SUÇLAMASI
Ağabeylerinin yanı sıra isimlerini belirttiği bazı hakim ve vergi denetmenleri hakkında da FETÖ terör örgütüne çıkar sağlamak suçlarından soruşturma başlatılmasını talep eden şikayetçi kardeş, daha önce de ailesinin sahip olduğu ünlü giyim firmasını vergi kaçırdığı iddiasıyla maliyeye şikayet etmişti.