Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ÖZEL) 1- "ÇAKAR" KABUSUBAKANLIĞIN KARARINI UYAN YOK, ÇAKARLI ARAÇLAR BU GÜZERGAHTA KABUS HALİNE GELDİİstanbul'da çakarlı araç trafiğinin en yoğun olduğu güzergah burası...Emniyet şeridinde çakarlı araç konvoyu oluşuyor.

(ÖZEL)

1- "ÇAKAR" KABUSU

BAKANLIĞIN KARARINI UYAN YOK, ÇAKARLI ARAÇLAR BU GÜZERGAHTA KABUS HALİNE GELDİ

İstanbul'da çakarlı araç trafiğinin en yoğun olduğu güzergah burası...

Emniyet şeridinde çakarlı araç konvoyu oluşuyor. Diğer şeritlerde de mavi-kırmızı ışık yoğunluğu göze çarpıyor. Sürücüler, çakarlı araçların kendilerini sıkıştırmasından şikayetçi.

Polis denetimine takılan sürücü, aracında çakar olmadığını iddia etti. Ancak polis, çakar sistemini bulunca ceza yemekten kurtulamadı.

İçişleri Bakanlığı, geçiş üstünlükleri nedeni ile zaman zaman trafikte taciz noktasında sorunlar yaşatabilen çakarlı araçlar için

düzenlemeye gitmiş, geçiş üstünlüklerini iptal etmişti.

Haber : İhsan YALÇIN - Kamera: Mehmet İlkay ÖZER - Harun UYANIK / İstanbul DHA

İstanbul'da çakarlı araç trafiğinin en yoğun görüldüğü yer burası...

Bağcılar'dan itibaren TEM, Basın Ekspres, O-3 ve O-6 bağlantı yollarının Atatürk Havalimanı istikametinde özellikle akşam saatlerinde çakarlı araç yoğunluğu göze çarpıyor. Neredeyse tüm şeritler görev dışı kullanılan çakarlı araçların işgali altında.

EMNİYET ŞERİDİ MAVİ-KIRMIZI

Mahmutbey gişelerinin neden olduğu trafik yoğunluğunda çakarlı araçlar, diğer araç sürücülerinin kabusu haline gelmiş durumda. Birçok sürücü, çakarlı araçlar tarafından sıkıştırıldıklarını belirterek şikayetçi. Çakarları yakıp siren çalan araçlar bu güzergahta emniyet şeridini de ihlal ediyor. Emniyet şeridinde adeta çakarlı araç konvoyu oluşuyor. Bu yüzden çoğu zaman ambulanslar dahi emniyet şeridinde ilerleyemez hale geliyor.

EKİPLER ÇAKAR DENETİMİ YAPTI

İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri bu bölgede zaman zaman çakar denetimi yapıyor. Ekipler, meslektaşlarını da durdurup göreve gidip gitmediğine bakıyor. Yapılan denetimlerde çakarı usulsüz taktıran sivil araçlara da rastlanıyor.

SÜRÜCÜ İNKAR ETTİ; AMA POLİS BULDU

Kameraya yansıyan denetimde bir minibüsün sürücüsü, polisleri görünce çakarları kapattı. Bunu farkeden trafik ekipleri aracı durdurdu. Sürücü, aracında çakar sistemi olmadığını söyledi. Fakat polisler, minibüsün panjur kısmındaki çakar lambalarını tespit etti. Sürücüye usulsüz çakar lambası ve siren takmaktan ceza yazıldı.

GEÇİŞ ÜSTÜNLÜKLERİNİ İPTAL EDİLMİŞTİ

İçişleri Bakanlığı, geçiş üstünlükleri nedeni ile zaman zaman trafikte taciz noktasında sorunlar yaşatabilen çakarlı araçlar için

geçtiğimiz yıl ekim ayında önemli bir düzenleme getirmişti. Bakanlığın kararına göre polis araçları hariç, bütün çakarlı araçların geçiş üstünlükleri iptal edildi. Düzenlemeye göre hiçbir çakar lambalı araç, elinde görev kağıdı olmadan bu üstünlüğünü kullanamıyor. Konvoy haricinde hariç çakar yakmak da yasaklanmıştı.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Basın Ekspres yolunda ve TEM'de emniyet şeridine giren çakarlı araçlar

-Yollardaki trafik

-Emniyet şeridine giren sivil araçlar

-Ambulansın emniyet şeridinde güçlükle ilerlemesi

-Polis ekiplerinin denetimi

-Muhabir anonsları

-Polis ekiplerinin usulsüz çakar lamba kullanan sivil aracı durdurup ceza yazması

-Sürücülerle röp.

-Basın Ekspres, TEM, Mahmutbey'de yaşana trafik yoğunluğunun havadan arşiv görüntüleri

05.03.2018 - 14.05 Haber Kodu : 180305078

05.03.2018 - 14.07 Haber Kodu : 180305079

================================

2- ÇAMLICA'DAKİ YENİ TV KULESİNE YILDIRIMIN DÜŞME ANI

Haber: Zeki GÜNAL - İSTANBUL DHA

İstanbul'da geçtiğimiz cumartesi günü etkili olan fırtına ve yağmur sırasında Çamlıca'da yapımı devam eden Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi'ne yıldırım düştü. Yıldırımın kuleye isabet etme anı amatör kameraya yansıdı. Kulenin üzerindeki dev antene isabet eden yıldırım hasar oluşturmadı.

Görüntü Dökümü:

---------

-Yıldırım'ın kuleye isabet etme anı

=============================

3- ŞARKICI ECE SEÇKİN'İN ANNESİNE GASPÇI DEHŞETİ... ŞÜPHELİLERİN ADLİYEYE GÖTÜRÜLÜŞÜNÜ BÖYLE İZLEDİ

Haber-Kamera: Ali AKSOYER-Hasan YILDIRIM / İstanbul DHA

Büyükçekmece'de şarkıcı Ece Seçkin'in evine girerek içerde bulunan annesi Lale Seçkin'i bağlayarak etkisiz hale getiren ve evde bulunan ziynet eşyaları ile gümüş bibloları gasp eden biri kadın iki şüpheli adliyeye sevk edildi. Şarkıcı Ece Seçkin, Asayiş Şube Müdürlüğüne gelerek gasp edildikten sonra bulunan eşyalarını polisten teslim alırken "Hırsızlardan birinin çok güvendiğimiz yan villada oturan hizmetçi çıkmasına çok şaşırmadım. Zaten hep böyle oluyor" dedi. Öte yandan olayla ilgili güvenlik kameraları da ortaya çıktı.

ECE SEÇKİN GASP OLAYINI SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN DUYURMUŞTU

Büyükçekmece, Cumhuriyet Mahallesi üzerinde 1 Mart 2018 tarihinde meydana gelen olayda alışverişin ardından eve gelen Ece Seçkin'in annesi Lale Seçkin, içeride hırsızlarla burun buruna gelmişti. Şüpheliler Lale Seçkin'in elleri ve ayaklarını bağladıktan sonra evde bulunan ziynet eşyaları ile gümüş bibloları alarak olay yerinden kaçmışlardı. Bağlarından kurtulan Lale Seçkin'in haber vermesi üzerine polis tarafından geniş çaplı soruşturma başlatılmış, Ece Seçkin olayı sosyal medya üzerinden duyurmuştu.

İLK ŞÜPHELİ 16 SAAT SONRA YAKALANDI

Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler olayla ilgili güvenlik kamera görüntülerini kullanarak şüphelilerin kullandığı otomobili tespit etti. Bu ipucu değerlendirilerek şüphelilerden Gürcistan uyruklu Levani T.(29)'yi Bahçeşehir'de çalıştığı işyerinden gözaltına aldı. Aynı yerde yapılan aramada Ece Seçkin'in evinden çalınan eşyaların tümü bir konteynırın içinde bulundu.

YAN VİLLANIN KADIN HİZMETÇİSİ DE GÖZALTINA ALINDI

Gasp Büro Amirliğinde sorgulanan şüpheli Levani T.'nin anahtarı Ece Seçkin'in oturduğu villanın karşısında hizmetçilik yapan Nona K.(42)'den temin ettiği belirlendi. Bunun üzerine Nona K.,  da polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin poliste verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi. Nona K.'nın oğluyla Levani T.'nin arkadaş olduğu belirlendi.

ECE SEÇKİN EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE GELDİ

Öte yandan gasp edilen eşyaları için Asayiş Şube Müdürlüğüne gelen şarkıcı Ece Seçkin "Annem içeri girince onlarla karşılaşmış. Onu bağlayıp eşyalarımızı almışlar. Annemin sağlığının yerinde olması bayılma taklidi yapmasıdır. .Tabii ben anneme bir şey olmadığına seviniyorum. Çok ucuz kurtulduk" dedi.

HİZMETÇİNİN GÖZALTINA ALINMASINA ŞAŞIRMADI

Gasp olayıyla ilgili yan villanın hizmetçisinin gözaltına alındığına saşırmadığını söyleyen Ece Seçkin "Annem bağlarından kurtulduktan sonra hemen onun yanına koşmuş. O da onunla birlikte saatlerce ağlamıştı. Daha sonra gözaltına alındığını öğrendim. Biz bazen evin anahtarını ona bırakıyorduk. O da anahtarı kopyalamış. Suçlular anahtarı ondan almış. Ancak bu beni çok şaşırtmadı. Zaten hep böyle olmuyor mu? Yakınınızdaki bir kişiyle ilgisi olabiliyor " dedi.

ŞÜPHELİLERİN ADLİYEYE ÇIKARILIŞINI İZLEDİ

Şarkıcı Ece Seçkin daha sonra Asayiş Şube Müdürlüğünün kapısına gelerek olayla ilgili gözaltına alınan şüphelilerin adliyeye çıkarılışlarına izledi. Şüphelilerin emniyet müdürlüğü binasından götürülmesinin ardından Ece Seçkin polislere teşekkür ederek Asayiş Şube Müdürlüğünden ayrıldı.

Öte yandan olayla ilgili yeni ortaya çıkan görüntülerde şüphelilerin eve gelişleri,  olayın ardından Lale Seçkin'in evden çıkarak karşı villaya girişi görülüyor. Lale Seçkin'in elleri bağlı bir şekilde yardım istemek için koştuğu Nona K., ertesi gün polis tarafından şüpheli sıfatıyla gözaltına alınmıştı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

GÜVENLİK KAMERASI

////////////////////////////////////

-Şüphelilerin eve geliş ve girişileri

-Şüphelilerin evden ayrılması

-Lale Seçkin'in elleri bağlı şekilde dışarı çıkması

AKTÜEL GÖRÜNTÜ

/////////////////////////////////////

-Şüphelilerin adliyeye sevki

-Çalınan ziynet eşyaları

-Ece Seçkin ile röp.

-Genel ve detaylar

05.03.2018 - 13.56 Haber Kodu : 180305075_

===================================

4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ANKARA'YA GİTTİ

Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'ya gitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 13.00 sıralarında Kısıklı'daki konutundan çıktı. Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ne 13.15 sıralarında gelen Erdoğan, buradan da Ankara'ya hareket etti.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konvoyu

-Erdoğan'ın makam aracı

-Konvoyun gidişi

-Genel

05.03.2018 - 14.03 Haber Kodu : 180305077

===========================

5- KADININ GÜCÜ KONFERANSI'NDA "KADINA ŞİDDET" VURGUSU

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI -  İdris TİFTİKCİ-Can EROK / İSTANBUL,

Hürriyet Gazetesi'nin bu yıl ikinci kez düzenlediği Kadınların toplumsal yaşamdaki güçlü seslerini duyurmak ve ilham veren hikayelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla yola çıkan "Kadının Gücü Konferansı" başladı.

Konferansa katılan Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı,  "Erkeği güçsüzleştirmek ya da erkeği suçlamak, erkeği cezalandırmak, cezalarını daha da artırmak bu da çözüm değil. Bu mesele çözülecekse güçlü kadınlar ve erkekler elele omuz omuza vererek çözecekler. Bunun da başka çıkarı yok" dedi.

Raffles Otel'de gerçekleştirilen etkinliğe Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Doğan Haber Ajansı Yönetim Kurulu Murahhas Azası Rıfat Akkaya, Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Bilgi Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Fatoş Karahasan, Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, Hürriyet Gazetesi yazarları Ertuğrul Özkök, Ayşe Arman, Elif Ergun, Hürriyet Daiyl News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin katıldı.

"GÜVENLİK SORUNUNU, ÇATIŞMA, ÖFKE, SİNDİRMEYLE ÇÖZMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"

Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, kadının gücünün iki farklı açıdan anlamı ve önemi olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Birincisi kadının kendi gücünü sahiplenmesi, kendi benzersiz gücünü fark etmesi, harekete geçirmesi. İkincisi de kadının güçlendirilmesi, siyasette, ekonomide, sosyal alanda önündeki engellerin kaldırılması fırsat eşitliğinin verilmesi. Her ikisi birlikte ilerlemeli ve aynı şekilde birbirini  desteklemeli, başka türlü çözüme ulaşmak mümkün değil. Bugün dünyada güç erkeksi güçle eş anlamlı hale geldi. İnsanlık tarihinde kadınsı gücün, insanlığın sorunlarına çözüm bulunması için en çok ihtiyacın olduğu gün. En azından güvenlik sorunu. Bu her yerde birinci sorun haline geldi. Güvenlik sorununu, çatışma, öfke, sindirmeyle çözmemiz mümkün değil. Birbirimizi daha iyi dinleyen, karşılıklı konuşabilen, bilinmeyenle dans eden, farklılıkları kocaman kucaklayabilen kadınsı gücü kullanabilen bir denge bulmamız lazım. Başarı dengeyi bulabilmek. Maalesef kırıldığımız, kırılarak güçsüzleştiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Kadının gücü çok çok önemli, kıymetli."

"15 YIL ÖNCE AİLE İÇİ ŞİDDET TABUYDU"

Vuslat Doğan Sabancı, kadın meselesiyle ilgilenmeye 15 yıl önce aile içi şiddet kampanyasıyla başladıkları belirterek, şunları söyledi:

"O dönem Türkiye'de şöyle bir tablo vardı; kadın şiddet görürdü, karakola giderdi, polis 'kocandır, döver de sever de, git evine' derdi, evine yollardı. Biz kendi aramızda konuşurken bile 'aile meselesidir gazete niye girsin tepki alırız' denirdi. Ciddi hassas bir konuydu. Sadece 15 yıl önce bu bir tabuydu. Bir taraftan bakınca müthiş hızlı yol aldık, Hürriyet sayısız yayın, kitap, uluslararası konferans, eğitimler verdi ve dalga dalga bu farkındalığı toplumda yaydı. O zaman tek başımızaydık, önce kendimizden başladık medyadaki dili masaya yatırdık. Medyada kadına karşı şiddet, aile içi şiddet dili nedir? Kadını kurban pozisyonunda gösteren 3. sayfa haberi, tanımlar, tanımlamalar, zorlamalarla yapılmış medya dilini değiştirdik. Kadını özgürleştirdik, erkeği biraz daha projektör altına koyduk ve belli bir mesafe aldık. Sonra bu konuyu, şirket çalışanlarıyla 'insan kaynakları politikasına bunu nasıl sokarız' diye konuştuk.  Bugün bir çok şirket bu konuyu kendi insan kaynakları politikalarına koyuyor ve sahipleniyor. Bu harika bir gelişme. Şiddet konusuna başladığımızda biz sadece buzdağının ucunu görüyormuşuz. Suyun altındaki kitle tahminimizden çok daha büyükmüş. 'Acil bir şeyler yapmak lazım' dedik ve acil yardım hattını kurduk. Türkiye'de 7 gün 24 saat hizmet veren hiçbir destek hattı yoktu o dönemde. O hat gerçekten Türkiye'de ve dünyada, özellikle Avrupa'da yaşayan dil bilmeyen sadece Türkçe konuşan şiddet mağduru kadınlara, çocuklara da yardım etti. Yine Hürriyet bünyesinde başlattığımız 'Haklı Kadın Platformu' oldu ve bu platformun amacı siyasete daha fazla kadının girmesi, daha fazla kadının temsil edilmesiydi. Şu an ikiye katladı ama hala çok komik sayı olsa da daha önemli bir etkisi var. Şöyle bir inanış vardır günlük hayatımıza giren 'kadın kadının kurdudur' gibi. Haklı Kadın Platformun kuruluş hikayesi bile bu inanışı ciddi şekilde mezara gömmüştür. Sadece 3 gün içinde, 1 cümlelik çağrıyla tüm Türkiye'den 200 bini aşkın kadının imzası toplandı. STK'lar ve birçok şirket çalışmanın içine girdi 1 haftada kampanya hazırlandı. Olağanüstü başarıydı. Bu bana kadının birlikte ne kadar güçlü olabileceğini ve tok bir ses çıkarabileceğini gösterdi"

"GÜÇLÜ DEDİĞİMİZ KADINLAR, EKONOMİK DÜNYANIN EN ÜSTÜNDE OLAN KADINLAR"

Vuslat Doğan Sabancı, Türkiye'de kadın nüfusunun yüzde 70'inin kendini ev kadını olarak tanımladığını ifade ederek,  şöyle devam etti:

"Ev kadını kitlesinin içine ekonomik özgürlüğü olmayan kadın giriyor. Bugünkü dünyada maalesef ekonomik özgürlüğünün olmaması, sesinin de olmaması anlamına geliyor. Kadının ekonomide her alanda güçlenmesi önemli. Türkiye'de enteresan bir durum var. Güçlü dediğimiz kadınlar, ekonomik dünyanın en üstünde olan kadınlar. Dünya ülkeleriyle kıyasladığınızda süper yüksek bir yerde. Ama koca bir kitle var kendini 'ev kadını' diye tanımlayan. Bu kitleyi nasıl güçlendiririz, bu kitle nasıl sesini oluşturur. Neden bir arada büyük bir kopuş yaşıyoruz? Bunu da çok iyi düşünmeliyiz. Hürriyet dışında son dönemlerde mikro krediye gönül verdim. Türkiye'de 700 milyon TL kredi kullanıldı. Annem Sema Doğan'ın da katkılarıyla Çatalca ve Bağcılar Mikro Kredi şubeleri ile ihtiyaç duyan kadınlara mikro krediye destek vermeye çalıştık. Kadına balık tutmayı öğreten bir yöntem. Onlarla birlikte olduğumda inanılmaz hikayeler duyuyorum ve mutlu oluyorum"

"ERKEĞİ CEZALANDIRMAK, CEZALARINI DAHA DA ARTIRMAK BU DA ÇÖZÜM DEĞİL"

Vuslat Doğan Sabancı, 15 yıllık yolculuğumun muhasebesini yaptığında çok çelişkili duygular yaşadığını belirterek, "Bir tarafım 'acayip yol aldık', diyor, 'öteki tarafım bir arpa boyu ilerleyemedik' diyor. Bir taraftan müthiş çaba var, emek var herkes uğraşıyor. Öbür taraftan rakamlara bakıyoruz, hiç umut verici değil. Üç aydır bunu çözmek için sahaya indim, sayısız hikaye dinledim. Cezaevlerine gittim, anlayabilmek için karısını, annesini öldüren erkeklerle konuştum. Ne olduğunu görebilmek için sığınma evlerinde ölümle pençeleşen kadınlarla konuştum. Sanırım şuraya vardım; kadını güçlendirmek gücünü arttırmak önemli olsa da yeterli değil. Erkeği güçsüzleştirmek ya da erkeği suçlamak, erkeği cezalandırmak, cezalarını daha da artırmak bu da çözüm değil. Bu mesele çözülecekse güçlü kadınlar ve erkekler el ele omuz omuza vererek çözecekler. Bunun da başka çıkarı yok. 'Cesur erkekler inisiyatifi'de var onu da yakında duyacağız. Erkeklerin de bu inisiyatifi alması, bu alana girmesi çok çok önemli" diye konuştu.

"DÜNYA  BU SIKINTILI DÖNEMİ YENİ BİR KADIN ÖNDERLİĞİYLE, YENİ BİR ÜTOPYAYLA AŞACAK"

Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır da  "Kendi Akvaryumunun Dışındaki Kadınlarö başlıklı araştırmasına dayanan bir sunum gerçekleştirdi. Ağırdır, toplumun dönüştürmenin önündeki en önemli meselenin kadın meselesi olduğunu ve bunun da zihni ambargo üreten bir mesele olduğunu belirtti. Ağırdır, "Kadın meselesine dair zihniyeti; örneğin namus, onur, haysiyet, şeref gibi kavramların kaynaklarıyla uğraşmazsak, bunu besleyen geleneksel yapıları kırmaya, değiştirmeye uğraşmazsak kadın meselesini 'yalnız 100 kadını eğittik' ile halledemeyiz. Daha kökten, daha bütüncül, hem kurumları hem kuralları, zihniyeti değiştirecek hamleye ihtiyacımız var" dedi.

Ağırdır, araştırma sonuçlarına göre, hemen herkesin kadının daha fazla para kazanmasının aile içinde sorun oluşturacağı fikrinde, 14 yaş üstü kadınların yüzde 66'sının evde oturduğunu yani 19-20 milyon kadının evde olduğunu kaydetti.

Ağırdır, hafta sonları ne yaptıkları sorulduğunda ise kadınların yüzde 61'inin hiçbir şey yapmadan evde oturduğunu söylediğini belirterek, yüzde 26'sının da aile akraba ziyaretiyle hafta sonunu geçirdiğini vurguladı. Genç kadınların sadece yüzde 36'sının banka hesabı olduğunu, kredi kartı olan genç kadınların oranını da yüzde 21'de kaldığını söyleyen Ağırdır, kabaca her 5 kadının birinin çocuğunun hangi okula gideceğine karar verebildiğini, kadının ailede en yetkili olduğu şeyin ise yüzde 50 ile mobilya seçimi olduğuna dikkat çekti.

Ağırdır şöyle konuştu:

"Dünya  bu sıkıntılı dönemi yeni bir kadın önderliğiyle, yeni bir ütopyayla aşacak. Bilgi toplumunun henüz Marks'ını, Keynes'ini ve onların ürettiği bilgiden üremiş yeni bir siyasi ütopyanın liderliğini henüz bulamamış olabiliriz ama aramızdaki genç kadınlardan gelecek. Sadece kadını güçlendirelim hamlesine değil, kadın aklının ve yüreğinin hayata dahil olmasına ihtiyacımız var. Herkes yastığa başını koyduğunda, o şiddet uygulayan abuk erkek dahil başını yastığa koyduğunda gerçeğin ne olduğunu biliyor"

"KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ İÇSELLEŞTİRİYORLAR"

SIA Insight Genel Müdürü Hüseyin Tapınç da  genç kadınlara yönelik yaptığı araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Tapınç, 15-24 yaşa arası 12 milyon gencin bulunduğunu ve bunların 5 milyon 800 binini kadın olduğunu belirtti. Tapınç, genç kadınların yüzde 9'unun üniversite, yüzde 50'sinin ilköğretim mezunu olduğunu ifade ederek, verdiği bilgilere göre hem çalışan hem de okuyan genç kadınların oranı yüzde 8.,  sadece okuyan genç kadınların ise yüzde 44'ü olduğunu söyledi. Tapınç, ne çalışan ne de okuyan kadın oranının yüzde 33., yani üç genç kadından birinin ne iş ne de okul hayatına katılmadığını dile getirdi.

Tapınç, "Toplumda gençlerin yaklaşık 4'de 1'i kadına belli dönemlerde, belli durumlarda tokat atılabileceğini öneriyor. Kadına yönelik şiddeti içselleştiriyorlar. Araştırma genç kadınların kadına şiddete bakışı hakkında ise korkutucu sonuçlar içeriyor" dedi. Tapınç, kadınların yüzde 6'sının eğer kadın başka erkekle konuşursa şiddet uygulanabileceğini ve şiddeti genç yaştan itibaren içselleştirdiklerini vurgulayarak yüzde 46'sının ise eğitimleri sırasında öğretmen veya müdürlerinden dayak yediklerini dile getirdi. Tapınç'ın verdiği bilgilere göre genç kadınların yüzde 78'i evlenmek, yüzde 74'ü ise çocuk sahibi olmak istiyor. Genç kadınların yüzde 95'inin pasaportu yokken yüzde 90'i ise yabancı dil bilmiyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Vuslat Doğan Sabancı'nın konuşması

Ağırdır'ın konuşması

Tapınç'ın konuşması

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Nazilli'de sağanak cadde ve sokakları suyla doldurdu, belediye başkanı özür diledi

Sağanak hayatı felç etti! Belediye başkanı sahaya inip özür diledi

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

title